24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Atık sular için de para ödenecek Sahıbı Cumhuriyeı Maıbaaahk ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Nadir Sıdi # Genel Yayın Muduru Hasan Ctmal. Muessese Muduru: Eminc L'şaklıgil. Yazı Işlen Muduru Oka> Gonensın, # Habtı Merkczı Muduru Yalçın Bajer, Sayfa Duzenı Yoneımenı Ah \cır, % Temsılaler ANKARA Yllçın Doj;ın. İZMİR. Hikmcl <,*<i«k«ya. AD*NA Ctl.l Ulanbul Haberlcn Erhan AkyıMu, D15 Haberler: F.rgun B»kı, Ekonomı tengiı Turha», Kuhur Crt»l Lster, Spor Damşmanı AMulkıdir YActlman. Duzeltme Rtfik Durb*}, Araşlırma Şıhin Alpıy, IşSendıka Şuknn ketenci, Yurt Haberlerr Necdct Dofaıı, Dızı Yazılar: Ktrem Çabşkın, % Koordınalor \hmct Korulun, • Malı Işler Erol Erkul, # Muhasebe. Buknl Yen*r 9 BulçePlanlama. Srv)[i Anıa • Reklam n, Ek Yayınlar: Halyı Akyol • Idare Htısryin Cmm. Işletme Omter Çclik. BılgıIşlcm Nıil tnal. Btaan ve Yaron. tumhun>w Malbaaalık vc O»z«Kilık T A İ Tutk Ocağı Cld 39/41 Ca{aJo*Ju 34334 IM PK 246İ!tanbul Td 512 05 05 (20 hat). Teta 22246 Fa* (1) 526 60 12 Q Burolar Anlılıl. Zıva Gokalp Blv Inkılıp S No 19'4. Tel 13! II 4147, T d o 42J44 Fıx (4) 133 1141/428 • Izmnr H Zıya Blv 1352 S2/3. Td 13 12 30. Tdt« "2359 Fax (51) 19 53 60 : Inonu Cad 119 S No 1 Kat 1. Trl II455O1I973I. Tekx 62155. Fa* (7|) 328 056 TAKVIM: 11 OCAK 1989 İmsak: 5.50 Guneş: 7.21 Öğle: 12.16 Ikindi: 14.41 Akşam: 17.02 Yatsr 18.27 6 Sınıf savaşı gereksiz' 1 lar'da, bu makalenin bakanlığın yuksek duzeydeki yetkilileri ve bizzat Dışişleıi Bakanı Eduard Şevardnadze'nin onayı olmadan çıkamayacağını belirtivorlar. Makale CIA'nın bir dalı olan Yabancı Yayımlar Servisi tarafından Ruscadan Ingilizceye çevrildi. Okuyucularımıza Kozyrev'in bu makalesinin tam metnini sunuyoruz: "Uzun yıllardır ve özellikle geleneksel deyimle 'durağanlık' donemi olarak bilinen donemde Doğulu ve Batıh diplomatlar uzun uzun hangi soruna öncelik tanınacağını tartıştılar. ünların deyimi ile guven arttırıcı önlemler mi, yoksa bizim deyimimizle silah iııdirimı mi? Bu tartışma tek bir sonuç verdi: Hareketsizlik. Bu arada yeni ve daha öldürücu silahlar yapıldı ve uluslararası sorunlar birikti. Bu kesin dongiiyü kırma arzusu bizim aslında basit olan bir gerceği anlamamıza yol açtı. Güveni arttırmak, silahlanma yarışını durdurmak ve uluslararası sorunları çozebilmek için ortak ve pratik önlemler gereklidir. Biz antiemperyalist mücadele mantığını izleyerek, vatanımızın çıkarlarının tersine silahlanma yanşına sürüklendik ve "düşman imajını" yarattık. Bu arada Sovyetler Birliği ile ABD arasında teknolojik ve kulturel engellerin yukselmesıne yol açtık. Üstelık sorunlar 'ilke meselesi' yuzunden daha da karıştı. Orneğin, sınıf duşmanlığı orlamında güven arttırıcı onlemlerden ciddi olarak söz etme olanağı var mı? ABD'nin eski başkanlarından Dwight Eisenhoner askersanayi kompleksinden 'yasadışı bir guç' olarak soz etmişti. hısenhovver, bu sözü burjuva devleti açısından yasa dışı anlamında kuJlanmıştı. Çunku burjuva devleti kapitalist sınıfın tumunün çıkarlarını korumakla yukumludür, sadece bir kesimin değıl. Ancak, ABD'deki tekelci burjuvazinin tumu dikkatle ıncelendiğinde, bunlann sadece bazılarının militarizmle bağlantılı olduğu gorulur. En buyük tekellerin ise hıçbiri militarizmle bağlantılı değildir. Artık pazar ya da hammaddeler için askeri rekabet ve dunyanın boluşumünden ya da yeniden boluşumünden scz etmeye gerek yoktur. Sovyet toplumunda hiçbir kesim, yabancı sermayenin sornurusune hedef değildir. Dolayısıyla Sovyet toplumu kesımleri önlerindeki temel sorunları 'emperyalizme karşı mücadele1 ile çozümleyemez. Çozum için tek bir yol vardır. içeride sosyalizmin devrimci yenılenmesi ve dunyayı 'uluslararası sınıf sasaşı' alanı olarak goren tanh hatasından vazgeçmek. Bu arada değişik sosyal sistemlere sahip ülkeler arasında uzlaşmaz çıkarlann bulunduğunu ileri surmek de gariptir. Çunkü gunumuzde kapitalist ulkelerdeki sınıf anlaşmazlıklan bile, şiddete dayanan yöntemlerle değil iki tarafın da kabul ettiği yasal çerçeve içınde uzlaşma arayışı ile çozumlenmektedir. Emperyalizme karşı mücadelede gelişmekte olan ulkelerle sosyalist ülkelerin sınıfsal çıkarlarının aynı doğrultuda olduğu efsanesi, eleştıriye dayanabilecek guçte değildir. Gelişmekte olan ulkelerin çoğunluğu Batı kalkınma modelini ya benimsemiştir ya da eğilimleri o doğrultudadır ve bu ülkelerin sıkıntılan, aslında kapitalizmden değil kapitalizmin yokluğundandır. Gelişmekte olan ulkeler, eski somurge merkezlerine karşı mücadele ile ilgilcnmıyorlar. Onlar kendi istikrarları ile uluslararası istıkrarı korumak için işbirliği yapmakla ilgileniyorlar. Işte bizim de 'Üçiincü Dıinya' ile işbirliğimizin hedefi bu olmalıdır." Sovyet Dışişleri'nden uluslararası sorunlara yeni yaklaşım Çankayu''da çevre toplantısı ANKARA fCumhuriyet Btirosu) Cumhurbaşkam Kenan Evren başkanlığında dün Çankaya Koşkü'nde çevre sorunları ile ilgili bir loplantı yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre Evren, "çevre sorunları uzerinde baştan beri önemle durduğunu" anımsatarak, "Çevre sorunlarıntn çözümii konusunda bugünu ve geleceği de kapsayan tularlı önlemler almmast zorunluluğuyla karşı karşıya bulunmaktayız" dedi. Toplantıda konuyla ilgili bakanlar, Evren'e çevre sorunları hakkında bilgi verdiler. Toplantıya Devlet Bakanı Adnan Kahvecı, Bayındırhk ve fskân Bakanı Safa Giray, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Husnu Doğan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yurür, Küllur ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz katıldılar. SOVYET DIŞİŞLERİ DERGİSrNDEN Biz antiemperyalist mücadele mantığını Çevre Kanunu'nda "kirleten öder" dendiği izleyerek vatanımızın çıkarlarının tersine natırlatılarak, "ister kentte, ister organize silahlanma yanşına sürüklendik ve "düşman sanayi bölgesinde olsun, herkes hem ilk imajı" yarattık. Bu, Sovyetler ile ABD yatınma hem de işletme masraflarına arasında teknolojik kültürel engelleri katılacak. Maliyetler her kentte değişik olur. yükseltti. Katılım sağlandığında sorunlar daha hızlı İçeride sosyalizmi yenilemeli ve dünyayı çözülecek" denildi. "uluslararası sınıf savaşı" alanı olarak gören ter organize sanayi bölgesinde oltarih hatasından vazgeçmeliyiz. TUREY KOSE İZMİR Su Kirliliğı Kontrol Yönetmeliği'nin tebhğlerinın yayımlanmasından sonra yurttaşların "bugün ödedikleri su parası düze>inde bir atık su parası 6demeye başlayacaklan"; organize sanayi bolgelerı, turizm kalkınma bölgeleri gibi yerlerde de herkesin hem ilk yatırım hem de ışletme masraflanna katılımının sağlanacağı bildirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri \e Teknolojisi Enstitüsü Muduru Prof. Erol Izdar yeni duzenlemelerin özellikle küçuk belediyeleri zorlayacağını belirterek "Hiçbir imkânı olmayan, altyapısı olmayan yerde neyi kontrol edeceksiniz? Kuçuk belediyelerde su ilelişim sistemlerinin belli bir esasa baglanması için devlet desteği zorunlu ' dedi. Su kirliliğı Kontrol Yönetmeliği'nin 4 Eylul 1988 tarihinde yurürlüğe girmesinden sonra tebliğler hazırlandı. Başbakanlık Çevre Genel Müdurluğu tarafından yakında yayunlanması beklenen tebliğler ile beledıyelerin, turizm kalkınma bölgelerinin, organize sanayi bölgelerinin ortak kanalizasyon ve atık su kaynaklarının kent içi sistemlere nasıl bağlanacağı belirlendi. Yetkililer, tebliğlerde kent icindeki kanalizasyon sistemine bağlanma ucretlerinin nasıl belirleneceği konusunun da yer alacağını belinerek şu bilgileri verdiler: "Çevre Kanunu. kirleten oder, divor. Bu nedenle ister kentte, issun, herkes hem ilk yatınm. hem de işletme masraflarına katılacak. Maliyetler her kentte değişik olur. O kentleki alık su maliyeline gore değişir. Katılım sağlandığında sorunlar daha hızlı çözülecek. Bazı kentlerde atık su parası alınmaya başlandı. İSKİ alıyor. İZSL alı>or. Şimdi alınan meblağlar oldukça düşiık. Temiz bir çesre isti>orsak bunun bedelini ödemek zorundayız. Yeni düzenlemelerden sonra bugün odediğiraiz su parası mertebesinde bir atık su bedeli ödeyeceğiz." Dokuz Eylül Üniversitesi Denız Bilimleri ve Teknolojisi Enstitusu Muduru Prof. Izdar yonetmeliğin bır başlangıç olması açısından son derece önemli olduğunu, ancak kontrol mekanizması konusunda çifte standart getırdiğini soyledi. Prof. Izdar ozellikle kuçuk yerleşim birimlerinde denetimin olanaksız olduğunu vurgulayarak sozlerini şöyle sürdurdu: "Hiçbir imkânı olmayan, altyapısı olmayan yerde neyi kontrol edeceksiniz? İnsanlar suyunu dereden alıvorsa, nasıl denelim yapacaksınız? Denetim büyük şehirlerde olur. Türkiye'de kuçuk yerlerde, bıivuk çapta su kullanımı kontrol edilemijor. Kiiçiik belediyeler su kullanımı konusunda bilinçlendirilmeli; bu konuda devleı desteği gerekli. Biz Çe>re Genel Mudurlüğu'ne de önerilerimizi ilettik. Su iletişim sistemlerinin belli bir esasa bağlanması gerektiğini bildirdik." Dış Haberler Servisi 9 ocak tarihlı International Herald Tribune Gazetesi'nde Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Orgutler Masası Şef Yardımcısı Andrei V. Kozyrev tarafından kaleme alınmış bir makale yayımlandı. Makale daha önce Sovyetler Bırliği'nde yayımlanan "Mezhdunarodnaya Zhizn" (Uluslararası Sorunlar) dergisinde yer almıştı. Amerikalı uzmanlar, Sovyet Dışişleri Bakanlığı'nın çıkardığı bir dergı olan Uluslararası Sorun 6 Şeytan AyeÜerT fırtına kopardı EDİP EMİL ÖYMEN "surekli şapka ile dolasmak" zorunda kalır. Saladin ise aniden kıllanır ve keçi olup Şeytan'laşır. lngiliz göçmen yetkililerine durumunu bir turlü açıklayamaz, sorgusu sırasında surekli olarak ortalığı keçı pisliği kaplar. Buna da en çok Saladin şaşar. Daha sonra ıkisi de Londra'ya giderler ve kendilerine taraftar bularak "iyilik" ve "kotülük" yapmaya başlarlar. Ama bu iki ozellik geçişlidir. Cebrail'in de kötüluk, Şeytan'ın da iyilik yaptığı olur. Ana çizgilerı, romanın aslında mizahı yönu ağır basan bir eser olduğu izlenimı veriyorsa da, Cebrail'in "geçmişte" yaşadıklarını, "bir peygamber"le "Cahiliye" adlı bir kentteki ilişkılerini anlattığı StRECEK tapmanın insanlık onuruna yakışmayan ilkel bir batıl inanç olduğu belirtilir. Bunlar, Babil inançLONDRA Hint asıllı Ingilız lanndan Araplara geçmiş uç tanromana Salman Rushdie'nin (Salnçadır. Ancak Hazreti Peygamman Rüşdi) son romanı "Şeytan ber'in, Şejtan'ın telkini ile 'BunAyetleri", Muslumanların büyuk lar garaniki ulyadır (yani yüce kutepkisiyle karşılandı. Başta Hinğulardır), şefaatleri umulur' dedidistan olmak uzere Pakistan, Suudi Arabistan ve Güney Afrikaği. ertesi gun bu sözlerin şeytan tada yasaklandı. Romanın, Hazretı rafından kanştınldığını sovleyerek Muhammet"i ve tslam dininin doKuran'dan çıkarttığı one surulğuşunu alaya aldığı öne sürulüyor. mektedir. Oysa bunun aslı yoktur. Yazar Rushdie ise "Bu, tarihî bile Bu uydurma rivayet, Kuran manolmayan bir roman, bir fantezi" tığına da tamamen aykırıdır" diyor. Ancak Muslüman orgutler Profesor Hatemi, ayrıca Turbu açıklama ile tatmin olacak gikiye'de Kuran'ın onde gelen tefsirbi değil. Romanın Ingiltere'de de cilerinden Abdülbaki Gölpınarlıyasaklanması için birçok girişimnın da tefsirinde bu konuya hiç de bulunulduğu gibi Başbakan yer bile vermediğinikaydetti. Margaret Thatcher'a başvuruda İslam dininin hassas olduğu tartışmalı bazı konularda lngiliz dilirün inceliklerini kullanarak, diHint asıllı tngiliz yazar Salman Rüşdi'nin son ni kuçuk düşürücu olduğuileri suromanı 'Şeytan Ayetleri' tslam dünyasında rülen bir roman yazdığı için Salman Rushdie, once Hindistan büyük tepki yarattı. Hindistan, Pakistan ve Parlamentosu'nda eleştirildi. 100 Suudi Arabistan'da yasaklanan romanda, Hz. milyona yakın Müslumanın yaşaMuhammed'in Mekke'nin üç eski tanrıçasını dığı Hindistan'da, aynlıkçı eğilimönce tanıması, sonra bu ayeti 'şeytan kandırdı' leri körüklememek, toplumlararagerekçesiyleKuran'dançıkarması daele alınıyor.sı çatışmaya fırsat bırakmamak amacıyla hükumet, ana muhaleğunu söyledi. Sovyet yetkilileri NİHAT HALICI fet Canata Partisi'ne mensup iki ağır bir dille suçlayan Dr. Rabe, bulunuldu, vazara tehditler yağdı bölümler, kullanılan alayca dil, Müsluman milletvekilinin onerge"Belalı gemi" Petersberg, iki ay "Onlan açlıktan oldürmek isterıldı. aradan sonra yeniden îstanbul'a diler. Geminin tsmael limanı Muslumanlar tarafından "affedil sini benimsedi ve kitabı yasakla"Sunday Times" Gazetesi'nin mez bir hakaret" olarak göruldu. dı. döndü. Zehirli olduğu öne süru açıklannda beklediği iki ayı aşan "Bir şaheser ve bugiine kadar yalen yüküyle aylarca Türkiye ka siire boyunca kendilerine yalnızRomanın başlığı da Kuran ve Başbakan Rajiv Gandi, annesizılmış en cüretliroman",Indepen İslam tefsircileri arasında yuzyıl nin de öfkesini "Geceyarısı muoyunun gundeminde yer al ca bir defa o dadört giin bile yetdent Gazetesi'nin de "Ağır ve ciltli, lardır tartışılan hassas bir konu Çocuklan" romanıyla çeken, dadıktan sonra bu yüku geri götur meyecek kadar yiyecek maddesi ama okudukça, sıcak hava dolu ya ilişkin: Hazreti Muhammet, ha sonraki baskılarda İndira Ganmek için Karadeniz'e açılan Fe verdiler" diye konuştu. Petersbir balon kadar hafif ve Cebrail kıhğına giren Şeytan'a di'nin arzu etmediği bolümleri çıderal Alman bandıralı gemide berg'in Istanbul'dan aynlmasınrahatlatıcı" diye tanıttığı roman, uyarak, putperest Mekke'nin üç kartan bu yazarı yasaklayan kara"açlık tehlikesi"nin başgösterdi dan bu yana Türkiye'den alınan bazı eleştirmenlerce Joyce, Borges tanrıçası; Lat, Uzza ve Menat'tan ra katıldı. Kitap, daha sonra Paği öğrenildi. Petersberg, iki ayı aş yiyecek maddeleriyle yetinmeye ve Henry Miller'ın yapıtlarına "kuğular" (Arapçasıyla garanik) kistan, Suudi Arabistan ve Guney km bir süredir Sovyetler Birliği' çalıştığını vurgulayan Dr. Rabe, benzetildi. Rushdie'nin de "tılsımh diye soz ederek onlan yuceltmiş ve Afrika'da da yasaklandı. nin Karadeniz kıyisında bulunan yakıta da gereksinim olduğunu, bir gercekçilik" diye söz ettiği ro sonra da "hatasım" anlavarak bu İsmael kenti açıklarında Tuna'ya içecek suyun ise yalnızca 20 litre îngiltere'de de tepki büyuk olman, gerçekustu ruyalar, değişik ayetleri Kuran'dan çıkartmış mıy du. islami Şerıat Konseyi. "Dinigiriş için izin bekliyordu. tstaıı kadar kaldığını belirtti. Dr. Razaman ve mekânlara yayılan olay dı? bul Liman Başkanlığı, geminin be, "Sovyetler geçiş izni veraıiyor. mize yonelik bu kadar açık bir lar, geriye dönüş ve Ueriye atlayış"geri dönuşu" ile ilgili olarak bir Bu yiizden Petersberg İslanbulBazı Arap ve Avrupalı tefsirci küfrii sessizce kabullenemeyiz. Kilarla bezeli. yorum yapmaktan kaçımrken Sa da kalabilir" diye konuştu. ler (orneğin Profesor Leopold We labın yasaklanmasını >e vakılmahil Koruma da Petersberg'e karRomanın "kahramanları', "nıh iss ve Rudi Paret) Hazreti Mu sını istiyoruz" derken, "İmam ve Liman Başkanlığı yetkilileri ise şı alınacak "tavınn" bugun behastası film yıldızı" Gibreel Fa hammet'in ">anılmış Camiler Konseyi", İngiltere'deki Petersberg'in dönüşü i!e ilgili olalirleneceğini söyledı. rishta ile "dublaj sanatçısı" Sala olabileceğini" savunurken, diğer 382 camive, kitabın yayıncısı \'irak yonım yapmaktan kacınarak, din Chamcha, kaçırılan ve hava pek çoğu bunun mümkun olama king/Penguin'in boykot edilmesiKonuyla ilgili olarak Cumhu "Biz ticari bir müesseseyiz. Bizda infilak eden bir yolcu uçağın yacağını soylemışlerdir. ni isteyen mektuplar yolladı. riyet muhabirine bilgi veren Pe den kumanya isterlerse veririz. dan "hiçbir şey olmadan ve havaBu konuda gorüş belirten metersberg'in kaptanı Günther Bunun dışında onlara karşı uyKendini "ne Hindu ne de da konuşarak" Manş Denizi'ne deni hukuk profesorü Hüseyin Grossjahn'ın avukatı Dr. Dieter gulayabileceğimiz bir müeyyide duşerler. Hatemi şöyle diyor: "Kuran'da Pakistanh" sayan Salman RushRabe, geminin "geri döniişune" yok" dediler. Sahil Koruma yetAnında bir değişim geçirirler. Necm Suresi'nde, 'Gördunıiz mii die ise "Sunday Times"a yazdığı Sovyetler Birliği yetkililerinin ta kilileri de gemi ile ilgili karann Gibreel'in başında bir "hale" olu Lat ve Uzza'yı \e üçuncüleri olan açık mektupta, "Kitabım İslam bugün belirleneceğini belirttiler. kındıkları tutumun neden olduşur ve Cebrail'leşir. Bu yuzden MenatY ayetinden sonra, puta hakkında bile değildir. Sorun, geSalmaa Rüşdi Islam tarihıne fantastik bir gezı romanı yazdı. lecek seçimde Hindistan Muslumanlarının kime o> vereceğidir" dedi. 41 yaşındaki Rushdie'nin çocukluğundan beri îngiltere'de yaşaması sonucunda "kullüründen koptuğu" ve Hintli olduğu için "kendisini ezen" lngiliz kulturuken, öğrencilerin final sınavına girebilmeleri için vize alamamış olanlann da final sınavlanna gire nava alınacağını belirterek, "Bu arada ara sınav ba ne "gununü gostermeyi 'Bazı universiteler affa uğrayan "devam koşulu" surdürülecek. Arasınav notunun bilmeleri için ilk aşamada vizeden gecer not almış rajını da kaldıracağız. Ara sınav notunun final sı amaçladığı" one surulu>or. Her öğrencileri şubat sınavlanna final sınav notuna katkısının hangi oranda olaca olma koşulunu kaldırdık" dedi. Yeni yönetmelik nav notuna katkı oranını ise senato daha sonra ka romanı tartışma yaratan Rushdie, sokmaya hazırlanırken, bazıları ğı ise daha sonra karara bağlanacak. yapılıncaya kadar şu anki yonetmeliğin diğer bö rara bağlayacak" dediler. 1985'te de bu kez Pakistan'ı ve Zibu öğrencilerin hazırlanarak 3 ay Bu arada Ege Üniversitesi'nde "af" ile ilgili ça lümlerinin aynen uygulanacağını kaydeden Rektor lstanbul Universitesi'nde ara sınav barajı kaldı ya ul Hak yonetiminı hedef alan önceden başladıklarını vurgulayan sonra sınavlara başlamasını istiyor. lışmalara daha anda hangi ogrencinin hangi sına Çevik, "af" konusundaki uygulamayı ise şöyle rılırken, ara sınav not ortalaması 30'dan aşağı olan "Utanç" adlı bir roman yazarak açıkladı: yetkililer, "Şu öğrencilerin final sınav notunun duşurulmesi, dikkatleri uzerinde toplamıştı. va girmesi gerektiğini saplamış bulunuyoruz. BunASLMAN ABACIOĞLU "Yeni kanuna gore aftan yararlananlar, sına\ 30'dan yuksek olanlann da yine belli bir oranda I981*de Ingıltere'nin en onde gelar bilgisayarımızda kayıtlı. Ögrenci hemen başvuİZMİR YÖK'ün 44. maddesinde yapılan de rursa, ilk açılacak sınav döneminde sınava girebi lara üç ay sonra girer. Yani onumüzdeki şubat ayı yukseltilmesi öngörülüyor. Ara sınav notunun fi len edebiyat odülu olan Booker ğişiklik uyannca universiteler, tüm oğrenciler için lecek" diye konustular. sınav döneminde giremeyecekler. Zaten şubat ayın nal sınavına etkisinin hangi oranda olacağı henuz Ödulü'nu kazanan Rushdie'nin, "ara sınavın baraj niteliğini" kaldırdılar. Bu arada sınava girerierse kaybederier. Çiinkii çalışma sîı karara bağlanmadı. İstanbul Üniversitesi'nde sınav "Şeytan Ayclleri" ile bu odulü bu da universiteler "af" olarak nitelendirilen yeni sıDokuz Eylul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Na releri çok kısa, lek bir sınav hakkı var ve başanlı sisteminin belirlenmesi konusunun fakıiltelere bı yıl da yeniden kazanması bekleninav hakkından yararlanacak kaydı silinmiş oğren mık Çevik, YOK'ün 44. maddesini değiştiren ya olamayabilirier. Bu devreyi geçirmeleri onlar için rakılması da tartışılan konular arasında. yordu. Ancak bu gerçekleşmedi. ciler için farklı u>gulamalara gidiyorlar. Bazı uni sanın üniversitelere bir ay içinde yeni yönetmelik yararlı. Aceleyle sınava alıp çocuklan mahvetmek Yıldız Üniversitesi'nde ara sınav notunun yuz Eser etrafında kopan fırtına ise, versiteler öğrencileri hemen sınava alırken bazıları hazırlama zorunluluğu yüklediğini anımsatarak, istemem." de 30 oranında final sınavını etkilemesi ongorulü eserın haftalardır "en çok satan "Ancak önümüzdeki günlerde final sınavları baş3 ay bekliyorlar. Mimar Sinan Üniversitesi yetkilileri, "Sınava gir yor. Bu durumda ara sınav notu yuksek olan oğ kitaplar" listesinde ust sıralarda yer almasını sağladı. Ege Üniversitesi'nde ara smav barajı kaldırılır lıyor. Öğrencilerimizin hak kaybına uğramaması ve meye hazınnt" diyen öğrencilerin şubat ayında sı renciler daha avantajlı oluyor. Bayun boksör ringe hazır Dış Haberler Servisi Avrupa'nın ilk kadın boks antrenoru unvanını 29 yaşındaki Hollandalı Bayan Lia Kanter kazandı. Yıllarca erkeklerın egemen olduğu bır dünyada yumruklarıyla kendine bir yer edınmeye çalışan Kanter, yasal engeller nedenıyle resmi maçlarda ringe çıkamıyorau. Spor okulu boks bulümünü bitirince hem ringe çıkma hakkmı hem de antrenöriuk diplomasını aldı. Petersberg, yeniden Istanbul'da 'Belalı gemi' geri döndü Erkekler için \um kontrolü doğı YENÎ DELHt (AA) Hintli bilimadamlan, erkeklerde kullanılan bir doğum kontrolü ilacı geliştirdiler. Hindistan Bilim Enstitüsü tarafından yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlartna göre şimdiye kadar maymunlar uzerinde yapılan denemelerde yüzde 90 oranında başart elde edildi. Erkeklere şmnga edilen ve henüz adı açıklanmayan ilacın, spermlerm sayısım ve hareketliliğini dişi yumurtayı döllemelerini engelleyecek oranda azalttığı kaydedildi. Gi'uıeş kolektörü ADASA (AA) Çukurova Üniversitesi'nde, her turlü iklim şartlarında çalışabilen iki fazlı güneş kolektörü gelıştirildı. Ç.Ü. Mühendıslik ve Mimarlık Fakultesi Dekanı Prof. Tuncay Yılmaz, sadece sıcak bolgelerde kuilanüabilen klasık güneş kolektorlerındeki veriın duşiiklüğünün, 2 fazlı guneş kolektörü ile ortadan kalkacağını soyledi. Dr. Yılmaz şöyle devam etti: "2 fazlı sistemde tsı enerjisi, yoğunlaşma ve buharlaşma iie nakledıldiğınden veriın düşüklüğü, donma ve kireçlenme onlenecektir. Ancak sistenı yuksek basınçla çalışacağmdan, uretimın soğutma tekniğini bılen kişıterce yapılması zorunludur." Universiteler afh tarklı uyguluyor ABD'ye pişmaniye ihracatı İzmit'in ünlü pişmaniyesi giderek ihraç ürününe dönüşüyor. Ancak üretimde hiçbir modernizasyon yok ve her şey eskisi gibi el emeği ile yapılıyor. AHMET KURT süren bu işlemden sonra pişmaniye elde ediliyor. Pişmaniyenin sadesi olduğu gibi kakaolu, çilekli ve şamfıstıkh çeşitleri de yapılıyor. Pişmaniye satıcıları Izmitlilerin miyorlar. Ancak bu şekerlemenin pişmaniyeyi ancak hediye götür19181919 yıllannda Izmit'te yaşa mek amacıyla aldıklarını, nedeııİZMİT Istanbul'dan Anado yan Agop adındaki bir Ermeninin se kendilerınin pek yemediklerini Iu'ya veya Anadolu'dan İstanbul'a buluşu olduğunu söylüyorlar. belirtiyorlar. E5 karayolunda ve giderken seyyar satıcılann pişmaPişmaniyede un, şeker, yağ, li tren istasyonlarında pişmaniyeyi niye pazarlama çalışmaları yoğunpazarlamanın kolay olduğunu, dilaşınca hemen İzmit'e geldiğinizi mon tuzu bulunuyor. Once ğer şekerlemelere karşın ucuz olanlarsımz. Vardiya usulü 24 saat "miyane" denileıı un ve yağ bir masının da satışlara ilginin artmaçalışan seyyar pişmaniye satıcıla likte pişiriliyor. Şeker kaynatılıp sına neden olduğunu söylüyorlar. nnın yani sıra E5 karayolunun mermerler üzerine dökülüp, soğukenanna dizilmiş, ışıklı levhalar tuluyor. Pişmanıve son yıllarda yuıtdıla donatılmış satış mağazaları da Daha sonra demir zemine atı şında ihraç edilmeye başlandı. Kugünün 24 saati boyunca açıktır. larak özleştirilip beyaz renkli ha veyt ile başlayan ihracat zincirine Izmit'te yaklaşık 700 kişi ka le gelmesi bekleniyor. Bir miktar geçen yıl Amerika da katıldı. Bu zançlarını pişmaniyeden sağlıyor. miyaneyle şeker halka haline ge ulkeye geçen yıl 10 milyon liraiık Pişmaniyeciler, "pişmaniye" adı tirilip, tel tel oluncaya kadar çe pişmaniye satışı yapılırken bu yıl nın nereden kaynaklandı&nı bil kilip katlanıyor. Yaklaşık bir saat miktar 23 kat aritı. Ttp top pişmanlye Izmit'te babadan oğula, kuşaktan kuşağa süren gelenek. (Fotoğraf: Ahmet Kurt)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear