25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 EYLÜL 1988 KÜLTÜRYAŞAM KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK CUMHURİYET/5 $enra, scvvnvyordorn YAYIN DÜN^ASINDA İNCELEME ARAŞTIRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY Nusret Hızır'ın düşüncesi ve etkisi G e r i d e K a l a n l a r / Nusret Hızır, Adam Yayınları, Haziran 1987, 119 s. Hızır'm kâğıda geçirdikleri, konuştuklarımn çoğu kez ancak kısa bir özeti niteliğinde metinler olmuştur. Buna karşın, zengin bir içerik ve kapsamca dallanıp budaklanan bir kültür tadı veren bu yazılar, felsefe tarihimiz için değerli belgeler oluşturuyor. ARDA DENKEL Türk düşün yaşamı üzerinde etkileı bırakmış olan Nusret Hızır (18991980), ilk "analitik" felsefecimiz olrauş; bu akımın ülkemizde kök salmasma katkıda bulunan öncüler arasmda yer almıştır. Hızır 1934'te, o sıra İstanbul Üniverrihimiz için değerli belgeler oluşlan yanı sıra, Hızır'ı tanırnamış olanların da büyük ilgiyle izleyecekleri bir okuma malzemesi oluşturuyor. Nusret Hızır'ı etkileyici kılan, konuştuğunun içeriği ve konuşma biçimiydi. Derse ya da sohbete başladığında, kendisini dinleyenOnu izleyenlerden çok daha hızlı düşünür, ama bundan dolayı kendisini yan yolda yitirmelerine izin verrnez, öne geçip yolu temizleyerek sürprizlerini, esprilerini ve can alıcı bağlantıları en uygun yerde sunardı. Sanki akla gelebilecek sorulann hepsini önceden bilir; onları, sunduğu dizgesellik içinde en güzel dengeleri ve bağlantılan kuruvererek yanıtlardı. Öğrencisi olarak bilgiye ve düşünceye bu denli hâkim bir kişiye hayran kalmamak gerçekten çok güçtü. Onun da bu hayranlığı kazanmaktan ve düşünceleri olumlu yönlerde etkilemekten hoşlandığı beUiydi. o denli üstündü ki, Nusret Bey'in savunduğu görüşlere klasik anlamda uslamlama sağlama gereğiyle pek karşılaşmış ohnadığı bile düşünülebilir. Bu ve buna benzer nedenlerle kimi meslektaşlarınca "amatörlük" ile suçlandığı da olmuştur. Bu suçlama bir açıdan doğruydu. Hızır, tipik bir profesyonel felsefeci olmamıştır. Ancak onu ilginç ve etkili kılan yönleri arasmda bu da vardır. Düşünce gücünün asıl büyük olduğu yön ve belki de çağdaşı meslektaşlanndan daha üstün olduğu yer, onun konu ve sonınlara bakıştaki düşünce düzen ve yöntemiydi. Size alanın bir tablosunu çizdiğinde, içinde bir damla varsayım ya da kurgu (spekülasyon) olmadan, her şeyi yerli yerine oturtur, bağlantılan en açıklayıcı bir biçimde saptardı. Bu analitik kavrayış gücünü daha çok yüzeydekileri ve yüzeye yakın yerlerdekileri düzenlemekte kullanmış ve kazdıkça daha temel verilere ulaşan bir arkeolog gibi derinlik aramamıştır. O, sunduğu düşün resmini yaygın, kapsamlı ve başka kültür alanlannı da felsefeye bağlayarak sunmayı amaçlayan bir entelektüeldi. Evet, amatörlükten bu anlaşüiyorsa, Hızır bir "derin düşünür" değildi. Ancak, az rastlanan bir dizgesel kavrayış gücüne sahipti. Nusret Hızır'ın öğrencisi ve asistanı olduğu gibi yakın dostluğunu da kazanmış olanlar arasmda bulunan Füsun Akatlı, hocasının yapıtlarını yayımlamayı sürdürüyor. 1985'te yine Adam Yayudan'nca basılan Bilimin Işığında Felsefe'den sonra, şimdi Geride Kalanlar da yayımlamış bulunuyor. Nusret Bey yazdıklarını dostlarından hiç esirgememiş, bunlan birçok kişiye dağıtmıştır. Dileğimiz, Sayın Akatlı'nın çabalan doğrultusunda, geride kalan başka yazılarırun da yayımlanarak felsefe okurlanna ulaşılır kılınmasıdır. y ^ 'fty, Tıpı vref,m P İ K N Î K PİYALE MADRA B1KTIM ^ J SENDEKl/^U J N J HIZLI GAZETECI NECDETŞM ; Birçok felsefecimizin hocası olan felsefeci. sitesi'nde ders vermekte olan, çağırruzın önemli analitik filozofu Hans Reicbenbach'a asistan yapıldı. Felsefi düşünce ve bilgisini bu hocanın denetiminde geliştirerek Viyana Çevresi'nin mantıksal pozitivist tutumunu özümsedi. 1960'u yülarda bu yaklaşımını diyalektiic bir boyut ile bütünleştirmeye çaba gösterdi. 1968'de Ankara Üniversitesi'nden emekli olduktan sonra, Ankara'daki öbür üniversitelerde 1971*e değin çeşitli dersler verdi. Bunu izleyen yıl. larda da kendi seçtiği öğrencilere evinde ders vermeyi sürdürdü. Hızır'm etkisini açıklayan belki de en önemli öğe, onun gençleri büytllemiş olan kişiligidir. Bugün ondan artakalan düşünsel izler, yayınlarından çok daha güçlfl olarak; öğrencisinin gönlunü daha ilk karşılaşışta fetheden, tutsak edjveren kişilığinden kaynaklanır. Eski öğrencüenn bir çoğu için, onu duyduklan hayranhktan yalıtarak anımsayıp değerlendirmek, hâlâ oldukça güçtür. Hızır'm çevresinde yetişenler, bugün felsefe bölümlerimizde öğretim üyeleri ya da düşün yaşamına üniversite dışından yazılarıyla katkıda bulunan insanlar konumundadır. Nusret Hmr'ın feslefı görüşlerinin daha sonraki kuşaklara aktarılması, "geride kalan" yazılannın yayımlanmasıyla ancak bir ölçüde olanak bulacaktır. Çünkü hocanın felsefeci olarak en zengin ve olumlu yönünün yazıya döktüğü malzemede bulunduğunu söylemek zordur. Kendisini tanımış olanlar bugün bu yazılan okuduklarında, ondan duyduklannın epeyce silik kopyalanyla karşılaşır gibi oluyorlar. Hızır'm kâğıda geçirdikleri, konuştuklannın çoğu kez ancak kısa bir özeti niteliğinde metinler olmuştur. Buna karşm, zengin bir içerik ve kapsamca dallanıp budaklanan, bir kültür tadı veren bu yazılar, felsefe taler, o an çok önemli bir şeyler gerçekleşmekte olduğu duygusu içine giriverirlerdi. Bilgiyi, tutarlı düşünceyi, kavrayıcı, düzenleyici ve toparlayıcı baiaş açılannı büyük bir akıcılık, doğallık ve zerafet içinde ortaya dökmeye başlardı. Hızır, büyük çaplı özgün kuramlar ya da uslamlamalarla su sızdırmaz biçimde desteklenen savlarla ortaya çıkan bir felsefeci olmamıştır. Belki de bu, bir felsefeci olarak en az geliştirmiş olduğu yönüydü. tnandırma yeteneği 9UÖÛH SAKİN KAFAYLA oTüA Gecîkmiş bir Galbraith Ekononi Kindea l a n a / J.K. Galbraith, Altın Kitaplar, Mart 1988, 453 s. Galbraith 1970'lerin başında yazdığı ve Türkçeye yeni çevrilen bu kitabında, insanlan belli "kaderlere" koşullayan bir ekonomiye alternatif olarak, etkin ve çoğulcu tercihleriyle demokratik bir ekonomi önerisi getiriyor. J.K. Galbraith tSHAK REYNA Insan ve toplum bilimleriyle ilgili her yapıt, bakış açısı kadar döneminin de etkisi altındadır. Yapıt ne kadar önemli ve kapsamlı olursa olsun, aradan geçen sürede yaşanan olay ve değişmeler, yeni yorum ve yeni çözüm önerilerinin (hatta yeni yapıtların) gereklüiğini gündeme getirecektir. Galbraith'in bu yü Altm Kitaplar'm "Bilimsel Sorunlar E>izisi"nde çıkan Ekonomi Kimden Yana adlı çalışmasının böyle bir talihsizliği var. Orijinali 1970lerin başında "Economks and the Public Pnrpose" adıyla yayımlanmış olan bu kitap, ilk kez hangi yıl basıldığına ve kitabın kaleme aJındığı yüların genel ortamına ilişkin en ufak bir bilgi verilmeden; oldukça yeni yayımlanmış bir kitap gibi sunuldu Türk okuruna: "Günümüzün en önemli kitaplarından biri: Yaklaşan ekonomik bunalımı nasıl önleyebiliriz?" (Galbraith bu kitabında daha global sorunları irdeliyor, ama ne gam!) Yayınalanmızm sık tekrarladığı bu hata, bu kez kuramlann ve yorumlann, olaylar ve yapılanmaların seyri içinde ele alınmasım, önerilerin de bunlara göre yenileşmesini meslek hayatının temel ilkelerinden biri haline getirmiş bir iktisatçıya karşı işlendi. Galbraith, ekonomide zaman ve mekân farklılıkları gibi boyutları atlamadığı, kendini sürekli yenileyip iktisat bilimini açıksözlulukle eleştirebildiği için durmadan yeni kitaplar doğuran, onlan derinleştiren bir bilim adamıdır. Bu kitabı da, genelde sahip olduğu düşüncelerin yam sıra, 60'ların yerleşmiş toplumsal değerleıi sorgulama geleneği ile 70'lerin başlannda yaşanan ilk ekonomik bunalım dalgasımn etkisinde yazılmış, o döneme ilişkin eleştirel öneriler taşıyan bir çalışmadır. Bu nedenle kitabı ancak 80'lerin sonlarına doğru okuyan bir kişinin, bu "hâlâ genç" düşünür hakkındaki yargısında yanlışlar oluşabileceği gibi kitaptan edineceği yararın da azalmış olduğu söylenebilir. İŞTe.. UEP AGKtSif Yarjü, ASUNPAGÜCENME LüTFEN &OYLEYİM ÇİZGİLtK KÂMİL MASARAC1 MasaHar ve gerçekler Galbraith, beş ana bölümden oluşan bu kitabımn önsözü ve 1. bölümunde yapıtın temel kavramları, konulan, soruları ve önerileri ile son derece berrak bir haritasını çizer. İlk yaptığı, iktisat bilimine egemen neoklasik teorinin banndırdığı o "gerçeği ikâme eden" ve "reddedilmesi zorunlu" dediği masal ve hayalleri ele almaktır. Bunu ise ya onlan gizlendikleri yerden apğa çıkararak ya da bir masal gibi anlatarak yapar. Sonraki bölümlerde ise, sürekli büyüme güdüsü ve "güç"ü ile hem toplumu hem devleti hem de ekonominin diğer kesimini etkileyen, hayalleri yaratan ve besleyen ("planlı sistem" dediği) büyük şirketlerle "piyasa sistemi" dediği organize olmayan kesimi ele alır. Kitabın "Bir genel reform kuramı" adlı 5. bölümunde Galbraith, toplumsal ve ekonomik reform önerilerini sıralarken ana amacmın büyük şirketlerin amaçlarırun kişinin kendi amaçları ile aynı olduğu inancına karşı çıkmak; inancı özgürlüğe kavuşturmak" olduğunu belirtir. Diğer kesimleri büyük şirketlerce sömürülen, insanlan belli "kaderlere" koşullayan bir ekonomiye alternatif olarak ise, etkin ve çoğulcu tercihleriyle demokratik bir ekonomi önerisi getirir. II111 IIUI If AĞAÇ YAŞKEN EGİLİR KEMAL GÖKHAH GÜRSES TARİHTE BUGÜN KISA KISA BELGELERLE TÜRKİYE ÎKTİSAT POLİTÎKASI / Bilsay Kuruç, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını, Ankara 1988, 428 5. mini üç bölüm halinde kapsayacak ve her bölüm için birkaç ciltten oluşacak olan dizi, TBMM komisyon ve genel kurul tutanaklarından seçmeleri bir araya getirivor. Yülar süren bir çaüşmamn ürünü olan kitaba yazdığı önsözde Kuruç şöyle diyon "Yasama organında iktisat politikalan oluşturulurken hangi gerekçelerin ve düşüncelerin ortaya çıktığını, ora mmmmmm MÛMTAZ ARDCAN 8 Eylül SEATO KURULUYOR.. ASYA ÇİN 1954 're 8UGUN, GUNEYPOĞU ASrA KU&ULMUŞTU. PAKIS774N, TAYLAND, FlL/PPİNtjER, AVUST&4LY/I, Y£Nİ ZELANDA,ASD, İN6İLT1E&E 1/E FG/INSA 'UW OLUÇTtlROU&U ORGAUıZA£YOf<JUN TEMBL AMACl, <OLOA// STATÜSÜNDCU YENİ tCUGTULAA/ &ÜMEYPOĞU ASYA ÜLK3LE£fU£, KOMÜA/'ST Ç/M KASŞtSlNDA PESTEK VE GÜVEAJCe' SAĞLAMAkTT. YİNE O&, ÜYE ÜUCe TEM£rLCİl.eef,ANTlAŞMA MET7VW£>£MJA&P'MM ISGAGLA KOYDUĞU "KOMÜNfSr SALDtetSI" İFAPeSlflJitJ ÇtKA&tL MAS/Ml /STEtf/Ş, ABP O/Ç ÎŞLEGl SAt&Mf JCHN e Pui.Les(;sou*0PA BUNU ç Kitaptaki eleştiri, çözümleme ve önerilerin önemli bir kısmı günümüz için geçerlilik taşısa da, Bilsay Kuruç'un hazırlamakta çevre, büyümenin sorgulanması olduğu Belgelerle Törkiye tktisat ve uluslarüstü şirketlerin etkileri Politikası adlı kitap dizisinin konularındaki bugünkü bilgileri19291932 arasını kapsayan birinci miz, o günkü Galbraith'in yaklacildi yayımlandı. 19291959 döneşımlannın ve karşı çıkışlannın iyimserliğini biraz yüzeysel ve " n a i f kılar. 80'lerin dünyasında YURTDIŞEVDAN dünya ekonomik sistemin yeniden yapılanma sürecinde ülkelere biçilen yeni rolleri; yenisağın yükVolkswagenwerk Vakfı tara yabancı bılım adamıarının selişi ile toplum hareketlerindeki fından finanse edilen ve Eylül katkılarını bir araya getiren daki tartışmalann niteliğini ve öl değişim ve gerilemeleri; ekonomiçülerini saptamaya çaıışıyoruz." 1984'te Hamburg'da, Deutsches kitaptaki katküardan bazılarının den devletin "kovulmasını" gözOrienlInstitut'te toplanan yazarlan ve başhkları şunlar: 68' BAŞKALDIRININ leyen Galbraith gibi bir düşünü1980'lerde Türkiye'deki poütik Ergun Özbudun / "1982 Ana YEDİ RENGİ / Oral riin söyleyecekleri elbette farklıgelişmeler konulu uluslararası yasası'na Göre Cumhurbaşkanıhklar taşıyacaktır. Çalışlar, MUliyet Yayınları, konferansa sunulan bildiriler bir mn Konumu: Başkanlık Sistemi Temmuz 1988, 144 s. Yine de kitabın Türkiye'de bukitapta toplandı. Editörlüğünü ya da Parlamentarizm?"; Binnaz Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Toprak / "Türkiye'de Devlet, Cezaevinde Büyüyen Bir Genç gün yayımlanması iki ana nedenSiyaset ve Din"; Kemal Karpat / başhklı röportajı ile 1987 Yunus den dolayı önenı taşımaktadır. "Askeri Müdahaleler: Türkiye'de Nadi Armağanı'm kazanan Oral 80'lerde kapitalizmin yoğunlaş Balkanlararası tıb kongresi, dün 1980 öncesi ve Sonrasında Asker Çalışlar'm yeni kitabı, yazarın masını yaşayan Türkiye'de büyük saat 1130 da Yıldız sarayı Sivil llişkileri"; George Harris / 19661970 yılları ile ilgili amlan şirketler ve bunlaı ın toplumun çe merasim salonunda, samimî "Türkiye'de Askerlerin Rolü: m kapsıyor. Çalışlar, kitabını su şitli kesimlerine olan etkileri bi tezahürat arasmda açümıştır. limsel çalışmalara konu oimaya tçtimaa; Yunan, Rumen, Muhafızlar ya da Karar narken, "Yazdıklanm, kendi yabaşlamıştır. Bu kitap "ekonomi Yugoslav ve Türk olmak üzere Vericiler?"; Dankwart Rustow / şadıklarımdır, kendi arulanmdır. de alternatif" ve daha çok tarım "Demokrasiye Geçişler: Tarihsel Ama bu, aynı zamanda bir döne boyutunda tartışüan, ekonominin 120 kadar hekim iştirak ve Karşılaştırmalı Açıdan Tür min panoramasım, kaba hatlany organize olmayan kesimi üzerine etmekte idi. Atina elçimiz Rusen Eşref Apaydın, Bükreş kiye'nin Deneyimleri." la olsa da dile getiriyor" diyor. çalışmalara iyi yazılmış bir bütün elçimiz Suphi Tannöver, sel ele alış örneği teşkil edebilir. Romanyanın Ankara elçisi M. CUMHURİYET KİTAP KULUBÜ'NDE tkinci neden ise daha da önemli Telemak ve Yugoslav mümessili HAFTANIN EN ÇOK SATAN KİTAPLARI dir. Türkiye'de gerçeklerle soyut de kongre mtizakerelerini takibe fıkirlerin pek örtüşmediği bir dö gelmişlerdi. Evvelâ, Sıhhat ve 1.9.19887.9.1988 nemde yayımlanan kitap, " b u İçtimaî Muavenet Vekâleti Sıra: M d : Kltaoın Âdı/Tazan imajları ve masalları" sorgula Müsteşarı Asım Araz, kısa bir ııını: maktadır. Bu tavnn tüm hastahk nutukla celseyi açmış ve 1 027.072 Ziverbey Köşku/llhan Selçuk Anı lan ile üniversite; neoklasik ve demiştir kv 2 002.349 Nah Kalkınınz/Azız Nesin Oyku onunla uyumlu Keynesçi "masal3 011.054 Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin/J.Seugela Anı lardan" başka bir şey anlatacak "' Alu yaşına vâsıl olan bu Dr. Metin Heper ve Deutsches 4 016.062 Rlistin Kazanacak/Ceylan Göllucü İnceleme hali olmayan hocalar ve hayal mühim tesisin, ehemmiyeti her OrientInstitut'den Prof. Dr. 5 303.005 Yeşil Politika/J.Porritt İnceleme kurma güçleri bile sıfıra inmiş öğ defasında daha fazla takdir Ahmet Evin'in yapükları derleme, 6 021.316 Hiroşimalar Olmasın/Oktay Akbal Gezi rencilerle karşılaşınca, verebilece editerek, memleketlerimizi Slate, Deraocracy and The 7 023.058 Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden/Engin Ardıç Deneme müştereken alâkadar eden ği bazı şeyler olacaktır. Miliury başlığıyla (de Grnyter, birçok sıhhî problemleri tetkik 8 021.315 Ben Vesaire/Susan Sontag Ûykü Berlin 1988) yayımlandı. 9 066.050 Varolmamn Oayanılmaz Hafifliği/Milan ve münakaşa etmek üzere Türkiye'de politika üzerine • tshak Reyna, 1. Ü. tktisat Fakul içtimalanna devam etmesi Kundera Roman incelemeleriyle tanınan Türk ve tesi'nde araşnrma görevlisidir. 10 079 039 Sıfır Noktasındakı Kadın/Neval El Saddavi Roman Türkiye Cumhuriyeti BELGELERLE TÜRKİYE İKTİSAT POLİTİKASI Günümüz açısından Devlet, demokrasi ve askerler 50 YIL ÖNCE Cumhurıyet 2M/ö*Ajetu 8/f ö#6ür 8 EYLÜL 1938 Cumhuriyet Hükumeti ve Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti namına beyanı hoşâmedi ederken haftanın daha evvelkileri gibi muvaffakiyetle çalışmasını temenni ederim." Müteakıben Balkan Tlp Birliği Türk komitesi reisi Dr. profesör Âkil Muhtar, bir nutuk söylemiştir. Âkıl Muhtarın nutkunu, Yunan başmurahhası profesör Bensis'in, Rumen başmurahhası profesör Giorgio'nun ve Yugoslav başmurahhası Dr. Jika Markoviç'in nutukları takib etmiştir. Kongrenin tazimlerini arzetmek üzere Reisicumhur Atatürke, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan Krallarile, Yugoslavya saltanat naibine ve Başvekillere birer telgraf çekilmiştir. Telgraflar okunurken, kongre azaları ayağa kalkarak, Atatürk'ü ve müttefık devlet hükümdarlarmı alkışlamışlardır. öğleden sonra saat 1530 da akdedilen ikinci celsede, Yunan hıfzıssıhha mektebi direktörü Dr. G. Livadas tarafmdan Balkan memleketlerinde malaryaya karşı yapılan sıhhî mücadeleler etrafında hazırlanan rapor okunmuştur. Müteakıben, Bükreş tıb fakültesi zooloji profesörlerinden Dr. Zotta ayni mevzu üzerindeki müşahedelerini anlatmıştır. Yugoslav murahhaslarından Dr. S. Ivaniç malaryamn Yugoslavyadaki tezahürlerini ve alınan tedbirleri izah etmiştir. Ordinaryüs profesör Dr. Tevfik Sağlam da malarya için Türkiyede yapılan mücadeleleri, raporuna mevzu ittihaz ederek malarya ile nerelerde, ne suretle mücadele edildiğini anlatmıştır. Kongre bugün saat 10 da, tekrar toplanacaktır. Bugünkü celsede, muhtelif hastalıklar etrafında komünikasyonlar yapılacak ve gece saat 21 de, profesörler şerefıne, Balkan Tıp Birliği Türk komitesi reisi Dr. ' Âkıl Muhtar tarafmdan Perapalasta, bir ziyafet verilecektir. Ziyafeti geç vakte kadar devam eden bir süvare takib edecektir. Balkanlararası Tib kongresi dün Yılthz Saraymda merasimle açddı hükumetini ve bittahsis bu hükumetin sıhhat ve içtimaî yardım işlerini idare eden mes'ul makammı, Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletini pek ziyade memnun etmektedir. BHhassa bu içtimaın gene güzel şehrimiz tstanbulda yapılmış olmasınm bize aynca bir gurur hissesi verdiğini söylemekten de kendimi alamıyacağım. Büyük Şefımiz Atatürkün kurtarıcı dehası sayesinde kurulmuş olan cumhuriyet hükumeti her sahada büyük terakki ve inkişaflar yaratan mesaisi arasında sıhhat ve içtimaî yardım işlerine çok mühim bir mevki vermiş ve bu suretle asrî hükumetçilik sisteminde bu işlerin haiz olduğu hayatî kıymet ve ehemmiyeti tebarüz ettirmek istemiştir." Doktor Asım Araz bundan sonra memleketimizin halk sıhhati sahasında on beş senedenberi tahakkuk ettirdiği işleri anlatmtş, bilhassa malarya meselesinin ehemmiyeti üzerinde durmustur. Asım Araz, sözlerini şu suretle bitirmiftir: " Beşinci Tıb haftasımn açılmıs olduğunu ilân eder ve bütün muhterem azaya FAZIL ÇİL İLACI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear