25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet DAYANIŞMA LİDERİ TEMKİNLİ Sahıbı: Cumhuriyet Maıbualık ve Gazctecıhk Turk Anonim Şırkeli adına N«dir Nadi • Gcnel Yayın Muduru Hasın Onml. Müesscse Müdurü: Eraiae Uşaklıgil. Ya2ı lşlerı Muduru Okg) Goflenstn. 0 Haber Mcrkezı Muduru* Vâlçın Bt>er. Sa>fa Duzem YOneımenı Ali Ac»r, 9 Temsılcıler ANKARA Valçın Dogın. IZMİR. Hikmel Çttinklj*. ADANA: Celsl Isıanbul Haberlen. Ertau Akfikdu, Dış Haberler: Ergua Bakı. Ekonomı Osman ll«g», Kulıur CcM (jstcr, Spor Danışmanı \bdulkadir Yucelmın. Duzellmc Rtfik Duıinş, BıhmEgmm Şmhi» Alp«}, US«ndıkaŞukran Kelencı. Yurl Haberten Nrcdct Dot«n, Dızı Yaıılar Kcnnı Çalışkan. # KoordınalCr \kmtl Konılsan. • Malı Uler Erol Erkul. • Muhasebe Buktıl \tner % BuıçePlanlama: Sngı Arm • Rcklam. Ayşt Tonın. Ek Yayınlar Hulyı Akyol • Idare HuKyın Gam, Işlelme. Ondtr Çelik, Bilgılşlera. Nıil Inal. Basaıt w Yoyen: Cumhunyn Malbucılık vt Gazoccıiık T.A.Ş. TOrk Oa*ı Cxl 39/41 Catıtofhı J4334 Isı PK. 246lsunbul Td 512 05 05 (20 lıal). Tete» 2224* Fax (1) 526 «0 72 0 «urofar Aakan: Zıya GOkalp Bl» Inkılıp S No 19/4. Tcl. 1)3 11 4147. Tda 42344 Ftx (4) I3J II 41/428 • Ittıtr H Zıya Blv 1352 SJ/3. Td: 13 12 30. Td» 52359 Fut: (51i 13 12 30 # Adını: Inonı) Cad 119 S. No 1 Kat !. Tcl II455O119731. Tclt» 62155. Fmx (71) 321 056 TAKVIM: 8 EYLUL 1988 Imsak: 5.01 Guneş: 6.30 Öğle: 13.07 Ikindi: 16.43 Akşam: 19.33 Yaısı: 20.56 Dış Haberler Servisi PolonPolonya Hükümet Sözcüsü yuvarlak masa toplantısına ya Birleşik tşçi Partisi Poh'tbuıo üyesi Mieczys'aw Rukovski, FedeDayanışma 'mn değil, ülkenin tek yasal sendikasınm ral Almanya'da yayımlanan "Der katılabileceğini, ancak Dayanışma Sendikası 'mn Spıegel" Dergisi'ne yaptığı açıkdurumunun görüşülmesine karşı olmadıklarım söyledi. lamada, "Dayanışma Sendikası'nı tanımalannın murakün olmadıDış Haberler Servisi Polon aünması için yeni grevler gereke ğını" söyledi. ya hükümeti, muhalefet çevrele bileceğini söylediler. 1981'de Dayanışma Sendikası ri ile yapılacak "yuvarlak masa" Jerzy Urban, Varşova'da yap ve Walesa Ue yapılan görüşmelergörüşmelerine Dayanışma Sendi tığı basın toplantısında ön hazır de hükümet temsilcisi olan Rakası'nın katılamayacağını açık lıklar biter bitmez "yuvarlak kovski, Dayanışma'nm resmen ladı. masa" görüşmelerinin hemen tanınması halinde ülkede, "SenHüküraet Sözcüsü Jerzy Ur başlayacağını ve bu toplantılara dikal anarşinin ortaya çıkacağını ban, ülkenin tek yasal sendikası birkaç düzine toplumsal temsil ve ekonomik krizin derinleşeceğinm toplantıya katılabileceğini, cinin katılacağını söyledi. Urban, ni" öne surdu. ancak Dayanışma Sendikası'nın yönetimi baskı altına almak için Geçen haftaki sayısında Dayadurumunun gündeme getirilmesi yeni politik grevlerin başlaması nışma Sözcüsü Adam Michnik'ne karşı olmadıklarım söyledi. halinde yuvarlak masa görüşmein bir makalesine yer veren Der Sözcü, Dayanışma uyelerinin ya lerinin iptal edileceğini de sözleSpiegel Dergisi bu kez ayru zasal sendikaya üye olup bu sendi rine ekledi. manda MKpropaganda sekretekaları içerden istedikleri gibi deri olan Rakovski ile Polonya'daMacaristan'da yeni ğiştirebileceklerini de sözlerine ekki gelişmeler üzerine bir söyleşi parti ledi. yaptı. Polonya'daki yasal sendika ise Frankfurter Allgemeine GazeAdam Michnik makalesinde yayımladığı bildiride, başka sen tesi'nin haberine göre, MacarisDayanışma'nm resmen tanınmadikalar kurulmasına karşı çıkar tan'da ilk kez hükümet tarafınsının şart olduğunu söylüyor ve ken izlenen ekonomik politika ne dan da resmen tanınan "DemokPolonya'da diktatörlükten dedeniyle hükümeti istifaya çağırdı. ratik Forum" adlı yeni bir siyamokrasiye geçiş için uzlaşmaya dayalı "Ispanyol formiilü" öneWalesa, Gdansk'taki evinde sal örgüt kuruldu. riyordu. Hükümet ve parti içinde gazetecilerin Urban'ın acıklama"Çok partili bir sisleırT'ı savureformcu kanadın sözcülerinden lan hakkındaki görüşlerini sor nan yeni örgüt, geçen hafta sosayılan Rakovski ise Dayanışma'maları üzerine şunları söyledi: nu Budapeşte'nin 120 km. günenm tabanımn samldığı kadar ge"Bırakın konuşsunlar, ancak yindeki Latilek köyünde toplaniş olmadığını kaydediyor ve bu bu sorumsuz açıklamalan ile yu nan 344 delegenin yaptığı toplansendikayı tanımak yerine ülke çavarlak masa göriişmelerini balta tı ile resmiyet kazandı. pında bir uzlaşma koalisyonu kulayabileceklerini de unutmasınDemokratik Forum 'un sözcürulmasını öneriyor. lar. Şimdilik söyleyecegim bu ka sü yazar Sandor Coori. kendiledar." Rakovski, Der Spiegel'de yarini bir "hareket" olarak niteleryımlanan söyleşisinde çeşitli koDayanışma sözcüleri ise Var ken, Macaristan'nın resmi telenularda özetle şu görüşleri savuşova'da Batılı gazetecilere yap vizyonu, toplantıya geniş ve aynuyor: tıkları açıklamalarda, Dayanış rıntılı bir yer verdi ve DemokraDayanışma: Gecmişin deneyleri ma'nın yuvarlak masa görüşme tik Forum'u "yeni bir parti" olaDayanışma'nm resmen tanınmalerinde tanınması konusunun ele rak tanıttı. Wa\esa: Bırak konuşsunlar 'Dayanışma tanınamaz' Sendikal anurşl: Dayanışma tanımrsa, başka bağımsız sendikalar kurulur. Meslek sendikalan ve şimdiki resmi sendikalarla beraber işçi sınıfı bölünür ve birbirine düşer. Sendikal anarşi doğar. Walesa: Lech Walesa'yı Dayanışma temsilcisi olarak kabul etmiyoruz, çünkü yasal olarak böyle bir sendika yok. Walesa, karizması olan biri. 7 yılda mutlaka politik bakımdan olgunlaştı. Geçen gün sistem değişikliği istemediklerini söyledi. Çoğulculuh: Polonya'da son yıllarda çoğulculuk yönünde önemli adımlar atıldı. Şimdi politik kulüpleri serbest bırakan bir yasa hazırlanıyor. Ikinci bir meclis kurma kararı alındı. Politik yapıda Stalinizmin bütün kalmtılarından arınarak, demokratik sosyalizme doğru yürüyoruz. lerinden birinin de toplumsal anarşi olduğunu unutmamak gerek. VVaJesa: Lech Walesa ile görüşme ve temastan hükümet hiçbir zaman kaçınmadı. Biz hep, kimin nerden geldiği önemli değil, ne getirdiği önemli dedik. Ama tabii, Walesa'run Dayanışma resmen tanınsın talebiyle geldiği açık. Biz onunla, bütün toplumsal güçlerin yer aldığı bir "yuvarlak masa" toplantısında konuşmak istiyoruz. Biz onu "Dayanışma"nın temsilcisi olarak görmüyoruz, çünkü yasal olarak böyle bir sendika yok. Walesa son olarak sistem değişikliği istemediklerini söyledi. Bu önemli bir saptama, ancak sistem değişikliği isteyen birçok Dayanışma önderi var. Bence Walesa karizması olan biri. Mutlaka son 7 yılda politik bakımdan da olgunlaştı, artık 1981'deki Walesa değildir. Ama onun bir de zayıf yanı var. Bugün şöyle, yarın böyle konuşur ; maalesef bu huyunu değiştirmedi. Halk poliükaya ilgisiz: Eğer Polonya ekonomisini bir gecede düzeltecek bir sihirbaz bulunsaydı, grev falan olmazdı. Yaptığımız araştırmalara göre halkın ancak yüzde 10'u politikayla ilgili. Bundan nasıl halkın Dayanışma'yı istediği sonucunu çıkarırsınız. Bu politik bir konu. 1981'deki duruma dönemeyiz. Dünya bize güler. Ama değişik bakış açılarını tartışacak ortam var. Polonya'da demokrasi konusunda son söz henuz söylenmedi. Çoğulculuk: Polonya son yıllarda çoğulculuk ve toplumsal katılım yönünde çeşitli adımlar attı, ama bu işler o kadar hızlı yürümez. Politik kulüp ve örgütlerin serbest bırakılmasına ilişkin bir yasa hazırhyoruz. tkinci bir Meclis kurulması kararı alındı. Parlamentonun daha çoğulclu bir yapıya kavuşmasına çalışıyoruz. Avrupa'nın bu yanında demokrasi konusunda yapılanlara bakınca, diğer ülkelerden öndeyiz. Demokratik sosyalizme doğru gidiyoruz. Stalinizmin politik yapıdaki her türliı kaJıntılanndan annmaya doğru gidiyoruz. Ekonomi: Polonya'daki ekonomik krizin temelinde, ekonomik yaran dikkate almadan zayıf alanlara sübvansiyon yapan eski ekonomik model yatıyor. Gorbaçov'un deyişiyle "Hepimiz bu cağın çocuklanyız". Polonya'da çok başarılı ekonomistler var. Polonya'da uygulamaya konan ekonomik reformu sonuna kadar götürmek gerek. Ancak bunun bedelini ağır ödeyeceğimizin de farkındayız. Birçok genç Polonyalı akademisyen yurtdışına gitmek istiyor. Halen genç bir işçi, yeni mezun genç bir doktordan daha yüksek ücret alıyor. Bu, ücret sistemimizin baştan aşağı yanlış olduğunu gösteriyor. Genç Polonyalıların Batı'ya göçü ekonomik politikadan sorumlu olanlara yönelik bir şikâyet gibi. Polonya Birleşik İşçi Partisi Politbüro üyesi RakovskVnin görüşü Rize'de yeni bir varil RtZE (AA) Sinop, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon kıyılarma vuran esrarengiz varülere, Rize'de bulunan bir varil daha eklendi. Rize Valisi ömer Büyükkent, bir vatandaş tarafından bulunan ve içinde tehlikeli artık madde bulunduğu belirlenen varilin, çevre sağlığı ekiplerince muhafaza altına alındığını söyledi. Vali Büyükkent, bütün uyarılara rağmen, vatandaşların variller konusunda gereken hassasiyeti göstermediğini kaydederek Rize kıyuannda bulunacak varülerin el değmeden valiliğe bildirilmesini istedi. ra'da yönetimm reformcu kanadından sayılan Mieczyslavv Rakovski, Dayanışma Sendikası'nın resmen tanınmasına karşı çıkıyor. sını onaylamamıza izin vermiyor. Bence Polonya'nın geieceği Dayanışma'nm olup olmamasına bağlı değil. Daha da önemlisi işyerlerinde ve toplumdaki havanın ne olacağj. Eğer Dayaruşma'yı yeniden serbest bırakırsak, işçi sınıfı çeşitli gruplara bölünecek ve birbirleriyle kavga edecekler. Çünkü o zaman Dayanışma'nm yanı sıra başka sendikalar da olacak ve tabii şimdiki resmi sendikalar da bulunacak. Hatta dördüncü bir grup olarak meslek sendikalan da kurulabilir. Bu da çoğulcu değil, sendikal anarşi yaratır. Bence "tek bir" sendika olması gerek. Polonya'nın önemli milli eğilim ANTALYA (AA) Antalya merkez ve ilçeleri ile Burdur'da 3 ay önce tarihi eser kaçakçılığı yaptıklan gerekçesiyle tutuklanan 12 kişi, delil yetersizliğinden tahliye edildi. Tahliye edilenlerin isimleri şöyle: Ibrahim Selçuk, Mustafa Büyükaksoy, Yaşar Gezer, Yakup Aktaş, Aşur Altıntaş, Mürüven Yağdı, Mehmet Kulçer, Mehmet Alakuzu, Mustafa Başer, Nazmi Gökçe, Mustafa Akkuzu ve Veli Yılmaz. Mahkeme kararına göre, ele geçirilen tarihi eserler, Ankara'dan gelecek arkeoloji uzmanlarınca incelendikten sonra, samklar hakkında yeniden karar verilecek. Tarihi eserde 12 tahliye Izmir'de ithal ttip bebekdoğdu Denizlili bir müteahhidin eşi Hamburg'da özel klinikte gerçekleşen döllenmeden sonra Ege Üniversitesi'nde sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi. ÖMER YURTSEVEN ~ DENİZLİ Ege Üniversitesi Tıp Fakultesi'nde tüp bebek çalışmalan sürerken, bir Turk anne aynı hastanede tüp bebek dünyaya getirdi. Hamburg'da özel bir klinikte anne rahmine yerleştirilen bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu bildirdi. Izmir'de E.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Kliniği'nde 15 gün önce gerçekleşen doğumda bebek 3 kilo 100 gram olarak dünyaya geldi. Doğumun çok kolay olduğunu belirten hastane yetkilileri, annenin de sağlığmın yerinde olduğunu söylediler Denizlili müteahhit RG., Türkiye*de uzun süre tedavi görmesüıe karşm bebekleri olmadan belirterek, "Sonunda çareyi tüp bebekte bulduk. Hamburg'da özel bir klinige başvurduk. DöUenme olayı başan Ue gerçekleşti. Bebeğin anne rahmine yerleştirilmesinden sonra Tiirkiye'ye döndıik. Doguma kısa bir süre kala Ege Üniversitesi Hastanesi'nde eşimi konlrol altına aldılar. Doğumun başan ile gerçekleşmesi bizi çok sevindirdi" diye konuştu. Öte yandan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezi'ndeki çalışmalar da sürüyor. Hastane yetkilileri, "tlk dört deneme başansızlıkla sonuçlandı. Halen iki anne üzerindeki çalışmamız devam ediyor. Bu denemelerimiz iyi yolda. G'nin doğnmu normal bir vaka. Tüp bebek için en önemli aşama, anne ve babadan alınan sperm ve yumurtalann dışarda uygun bir ortamda döllenmesinin saglanmasıdır" dediler. Turizmciler: Milli turizm politikası belîrlensin 5 dernek tarafından Turizm Bakam'na sunulan 17 maddelik sorunlar paketinde yatırım, fınansman, eğitim konularında acilen bir milli politika saptanması istertdi. ANTALYA (AA) Turizm sektöründe, tesis işletmecilerini bünyesinde toplayan 5 büyük dernek, Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'e, 17 maddelik bir "sorunlar paketi" iletti. Akdeniz Turistik İşletmeciler Derneği (AKTİD) sözcüsü Turgay Alp, Kultür ve Turizm Bakanı Hnaz Titiz'in sorunlara acil çözüm yolları aranması için söz verdiğini bildirdi. Turgay Alp'in verdiği bilgiye göre, Ege Turistik İşletmeciler Derneği, Bursa Turistik Otel tşletmecileri Derneği, Anadolu Turistik İşletmeciler Derneği, Akdeniz Turist tşletmeciler Derneği ve Turistik Otelciler Birliği yetkilileri tarafından saplanan ve bakana sunulan raporda yer alan 17 maddelik temel sonınlardan bazılan şöyle: • Genel turizm, yatınm, finansman, eğitim ve pazarlama konulannın acil ve belirli planlara bağlanarak, en kısa zamanda milli bir turizm politikası belirlenmeli. • Bakanlık, asli fonksiyonları olan yatınm ve koordinasyon işlevlerini yerine getirecek tarzda donatılmalı. • Üstyapıya paralel yürümeyen altyapı eksikliklerinin süraile tamamlanması için gerekli tedbirler alınmalı. • Yeni yatınmlar disipline ve kanalize edilmeli. Özellikle kıyılardaki alan savurganlığı ve düşük turistik verimliliğe yol açan düzensiz kentleşme önlenmeli, yatırımcılar teşvik tedbirleri ile yönlendirilmeli. "Yabancı tur operalörlerinin, ortaklıklar suretiyle ve direkt olarak otel işletmeciliğine girmelerinden doğabilecek lehlikeli geüşmelerin dikkatle izlenmesini" isteyen işletmeciler, 'Türk turizmini tanıtma ve pazarlama çalışmalan için yurtdışına çok sık çıkmak zorunda olan lurizmciler ve otel yöneticilerinin, Konut Fonu'ndan muaf tutulmasını ve uçak biletlerinde yüzde 50 iııdirim uygulaıımasını" önerdiler. Kumarhane kargaşası ANTALYA (AA) Turistik tesislerin gazinolarına Türk müşteri girmesinin yasaklanmasına rağmen, gazinolar, idare mahkemelerinden aldıklan yürütmeyi durdurma kararı ile yasağı deliyorlar. Denetleme ekipleri, kontrol için gittikleri gazinolarda, idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararmı görünce geri dönmek zorunda kalıyorlar. Bazı gazinolar, belirli süreler için aldıklan yürütmeyi durdurma kararının süresi dolmadan yeni bir karar daha çıkartarak, Türk müşteri almaya devam ediyorlar. Alman Ekonomi Bakanı ANKARA (ANKA) Cumhurbaşkam Kenan Evren 'in 15 ekimden başlayarak Federal Almanya'ya yapacağı resmi ziyaret öncesi Bonn 'dan önemli bir konuk geliyor. Federal Almanya Ekonomi Bakanı Martin Bangemann, Devlet Bakanı Yusuf özal'ın konuğu olarak resmi bir ziyaret için 14 eylülde Ankara'ya gelecek. Bangemann 'ın iki gün sürecek ziyareti, geçen haziran ayında Yusuf Özal'ın Bonn'a yaptığı resmi ziyaretin iadesi niteliğini taşıyor. A B D del<i Chıcago eyaletinde ispanyol asıllılar yoğundur. yıkıp, arkasına geçip sıcak soluğunu ensesıne üfleyince bütün arena ayağa kalktı. Matador ispanyollann bulunduğu yerde ise boğa ve boğa güreşi imajı hafif yaralarla kurtuldu. Chicago kenti yetkilileri, bu olaydan sonra yeniden bu vahşi sporun şu ya da bu biçımde arenaya çıkar. Chicago'da İspanyol kökenliler tarafından düzenlenen bo yasaklanması rstemlerini dıle getırdiler, ancak Chicago'daki ispanyol cemaati böyle bir yasakğa güreşleri de buyuk ilgi topluyor. Geçen hafta sonu bir boğa, matador Ruiz Pantero'yu yere lama durumunda ispanyol kültürünün darbe yiyeceğini öne süruyor (Fotoğraf: AP) Hormon yayılabilir Eğlence, boğa boynuzımım ucunda Katalanlar, yaz geceleri "boğa havuzu" gösterileriyle eğlenmeyi severler, arenada futbol maçı bynayan gençler, boğalar tarafından sıkıştırılınca kendilerini içi su dolu şişme havuzlara atarlar. Arada giysisini boğaya armağan edenler de olur. MİNE G. SAULNIER PERPIGNAN İnsanoğlu, mağara duvarlanna insanı hayvandan ayıran ilk çentiği çektiğinden beri öküz ve boğaların görkemli gücüne karşı kendi gücünü sınamış. tnsan vücutlu, boğa başlı Minotor'dan Apis Öküzü'ne uzanan bir uygarhk çizgisinde, bu çift tırnaklı yaratıklara tapınmayla ürküntü arasında gidip gelen bir hayranlık beslemiş. Günümüzde, Fransa'mn güneyinde de epeyce yandaş bulan Corrida (boğa güreşi) başta Brigitte Bardot olmak üzere tüm çevrecilerin şimşeklerini çekmekte. Boğa güreşi, anayurdu İspanya'da da zor durumda. Hemingway ve Malraux'nun izdüşümlerine rağmen İspanyol aydınlan giderek artan bir ofkeyle bu oldukça vahşi spor a karşı çıkıyorlar. Gün geçmiyor ki üikenin en prestij sahibi El Pais Gazetesi'nde, boğa güreşine yaylım ateşi açan köşe yazılan çıkmasın. Karşıtlarına göre bu "sözde" spor, eşit koşullarda oynanmayan bir oyun aslında. Toreador ya da matador sahneye çıkıp, son yayımlanan bir dizi veteriner raporuna göre yüzde altmışı önceden uyuşturulmuş ve budalaca kırmızıya koşan hayvanlarla güreşmeden (!) önce gerçekten her biri muhteşem olan bu seçkin boğalar, "Picador"lar tarafından sırtlarına saplanan 1015 şişin açtığı yaralardan oluk gibi akan kanlarla iyice güçsüz düşürüluyor. Kansızlıktan başı dönen, gözleri kararan hayvan; vahşi homurtularla, dişleriyle çeke kopara çiğ et yiyen ecdadından kalma bir içgüdüyle kan gördükçe coşan seyirciyi iyice transa geçirdikten sonra, bıraksalar kan kaybından kendi kendine ölecekken, matadorun son kılıç darbesiyle yıkılıyor. Bazen arenalarda can çekişirken bile olağanüstü güçlü "boganın intikamı" da oynanmıyor değil tabii. Bu da meslek riski. Boğa güreşini çok estetik, çok danslı bulanlar epeyce kalabahk. Inka ve Maya uygarhklannda da görkemü tapınaklar tepesinde beyazlar giymiş bakire genç kızları altın bıçaklarla guneşe kurban etmek çok modaymış. Töreniyle, büyüsüyle herhalde bu "spor" da çok estetikti. Ama günün birinde bitti. Boğa güreşinin de yirmi yıllık bir süreç içinde geieceği oldukça tıkaruk. Ne var ki insanın boğayla oynadığı oyun her zaman kanlı değil. Her şeyden önce eğlenmeyi ve dinlenmeyi yeğleyen Fransa'daki Katalonya bölgesi sakinleri, sıcak yaz geceleri tertiplenen "Toros Piscine" (Boğa Havuzu) gösterilerine pek meraklı. Genellikle sirk çadın gibi kunılup kaldırılan tahta sıralı arenanın ortasına kocaman bir şişme havuz yerleştiriliyor. Seyircileı in arasından arenaya atlayan delikanlılar ve genç kızlar, dört nala içeri salınan boğalann boynuzuna halkalar geçirmeye, boynuna kolyeler takmaya ya da boğa peşinden koşarken futbol maçı oynamaya çalışıyorlar. En fazla sayıyı yapana genellikle içki şişelerinden oluşan ödüller veriliyor. Ardına niyeti bozuk bir boğa düşen, kendini giysileriyle t birlikte ya ha%uza atıyor ya da arenayı çeviren tahta perdenin gerisine. Can havliyle düz duvara tırmananların, yaşamlarının taklasını atanların, pantolonunun yarısı boğanın boynuzunda kalanlann, havuza batanlann hali gerçekten görülmeye değer. Boğaların boynuzlarında kauçuk tamponlar olmasına rağmen darbeyi yiyenin bir yerinin kırılması ya da iç kanama geçirmesi işten değil. Bu da eğlencenin bedeli. Üstelik hayvaıılar öldürülmedikleri için bir süre sonra oyunda deneyim sahibi oluyor, bayağı kurnazlaşıyorlar. Örneğin kovaladığı delikanlının peşinden paldır küldür havuza dalan boğalar da var. Belki en sonunda kendi canına da kıyan Hemingway ürpertileri yaşatmıyor, ama kapılarında pamuk helva, uçan balon satılan Toros Piscine arenaları iki saat boyunca kahkahalarla çınlıyor. Katalonya denilen yeryüzü cenneti, yaşama kocaman bir " o l e " çekiyor. Prof. Zeybek: Kardelen tükeniyor İZMlR (AA) Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmellin Zeybek Mn, Türkiye'deki kardelen türlerini saptamaya yönelik çalışması sonuçlandı. Karlann erimesiyle çiçek açan ve adını buradan alan süs bitkisi kardelenle ilgili çalışma, 5 yıl sürdü. Prof. Dr. Necmettin Zeybek, kardelen soğanlarından elde edilen "Galanthamin Alkaloidi"nin, Bulgaristan ve SSCB'de çocuk felci hastalığınm tedavisinin yanı sıra fızik tedavisi ve iskelet kaslarının çahştınlmasında kullanıldığını kaydetti. Kardelen soğanlarının her yıl Avrupa'ya ihraç edildigini de belirten Prof. Dr. Necmettin Zeybek, şu bilgiyi verdi: "Her yıl yaklaşık 100 milvon liralık ibracat yapılmaktadır. Baıı yerlerde soğanlann zamanından önce ve aşırı kazımı nedeniyle tiikenme tehlikesi ortaya çıkmıştır. Sogan kazımı bazı yerlerde birkaç yıl yasaklanmalı, diğer yerlerde denetim altında, izinle yapılmalıdır. Kardelen, orman köylerine yan gelir temini bakımından da önem taşımaktadır. Son yıllarda ihracat arttığından Dünya Doğayı Koruma Teşkilatı, alıcı ülkeleri uyarmakta ve bazı kısıüamalar ged'rmektedir." ADANA (AA) Prof. Dr. Ahmet Çınar, "Hormonun ne olduğunu bilmeyen üretici, tartışmalar sonunda bunu da öğrendi. Bizim için asıl bundan sonrası önemli" dedi. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çınar, Türk çiftçisi ile besicisinin büyük bölümünün "hormon" kullanımını son günlerdeki tartışmalardan öğrendiğini öne sürdü. Prof. Çınar, konu ile ilgili olarak şunları söyledi: "Eskiden çok az kişi tarafından yapılan hormon kullanımı, denetim olmadığı için ülkemizde hızla yayılacak eğilime sahip bulunmaktadır. İlgili kurum ve kuruluşlar zaman geçirmeden tedbir almalı, yasal önlemler getirilmelidir. Piyasada satılan hormon ilaçları denetim altına alınmalı." lfemek tarifiııiz Evliya Çelebi'den 2. Uluslararası Yemek Kongresi'ne sunulan bir tebliğde, Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin Türk mutfağına ilişkin güçlü bir gastronomik yorum kitabı olduğu görüşü savunuldu. İstanbul Haber Servisi "2. Uluslararası Yemek Kongresi"ne katılan uzmanlar, ulusal yemeklerin kayoolmaması, gelecek kuşaklara aktarılması için hükümetlerin yardımcı olmalarını istedi. Konya Kültür ve Turizm Derneği'nin düzenlediği, Pera Palas'ta başlayıp Basın llan Kurumu'nun Bayramoğlu'ndaki tesislerinde suren "2. Milletlerarası Yemek Kongresi"ne yurtiçinden ve dışmdan 60'ı aşkın yemek uzmanı ve bilim adamı katıhyor. Ingiltere, Amerika, Japonya, tspanya, Yugoslavya, Endonezya, Fransa, Pakistan ve Çin'den kongreye katılan uzmanlar, bir yandan kendi ülkelerinin yemek kültürü hakkında bilgi verirken bir yandan da Türk mutfağı hakkında incelemelerde bulunuyor. Eylül ayı başından beri Istanbul'da bulunan ve Türk yemeklerini inceleyen uzmanlar, Turk mutfağının dünya mutfaklan arasında birinci sırada yer aldığı görüşünde birleşiyorlar. Uzmanlar, uluslann özgün yemeklerinin kaybolmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması için hükümetlerin araştırmacılara yardımcı olmasını diliyorlar. 9 eylüle kadar Bayramoğlu'nda sürecek olan kongrede en çok ilgi çeken büdirılerden biri Holly Chase'in sunduğu, "Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi: Türk Sofrası İçin Bir Kılavuz mu?" başlıkh bildiri oldu. Bildiride "Evliya Çdebi'nin bir scyahat yazan olarak btcerisinin yanı sıra sofra hazlanna olan ilgisinin seyahatnameyi güçlü bir gastronomik yorum kitabı haline getirdigi" savunuldu. Kongrede çağın bir zorunluluğu olarak gelişen ayaküstü atıştırmaların (hızlı yiyecekfast food) •geleneksel sofra ve yemek kültürünü baltaladığı üzerinde duruldu. Hacettepe Üniversitesi Beslenme Bölümü öğretim görevlilerinden Orhan Köksal hazır yiyeceklerin ve dışarda ayaküstü atıştırmalara dönüşen yemek yemenin aile bütünlüğünü zedelediğini belirterek, "Yemeklerin evde hazırlanması ve aile bireylerinin sofra başında bir araya gelmesi, ailenin konınması için ozendirilmelidir" dedi. Köksal, haar yiyeceklerüı çoğunun sağlığa zararlı olduğunu ileri sürerek, hazır yiyecek tüketiminin azaliılması, Türkiye'de alışveriş ve yemek işini ustlenen ev hanımlannın da bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini savundu. Londra'da yaşayan Endonezyalı yemek uzmanı Sri Owen Türk yemeklerinin dünyada yeterince tanınmadığını belirterek, ulusal yemeklerin halk muzikleri gibi olduğunu, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini söyledi. "2. Milletlerarası Yemek Kongresi"ne katılan uzmanlar 9 eylülde Gaziantep'e giderek yöre yemeklerini inceleyecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear