25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 EYLÜL 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 LEFKOŞA (AA) Bağlantısız Ülkeler Dtşişleri Bakanları Konferansı bugün Lefkoşa'mn Rum kesiminde başlayacak. Konferansa 100 ülkeden 60 dışişleri bakanı ile 700 kadar temsilcinin katılması bekleniyor. 15 illke ve uluslararası kuruluşun gözlemci olarak davet edildiği konferansı 450 gazeteci izleyecek. Konferans beş gün sürecek. Kıbns konusundaki karar tasarısı henüz hazırlanmadı. Rum kaynakları, karar tasarısının, Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu'nun başkanlığında salı giinü yapılacak olan Ulusal Konsey toplantısmda ele alınacağını sö'ylüyorlar. Bağlantısızlar ğ Kferansı Konfe bugün Askerler de ayaklandı Dış Haberler Servisi Burma'da rejime karşı haftalardır süren halk ayaklanmasına ordu birliklerinin de katılmaya başladıklan bildirildi. BBC Radyosu, önceki gün başkent Rangoon'un yakınlarındaki bir askeri garnizonda isyan çıktığını ve 10 tabur askerle bir zırhlı birliğin hükümet aleyhinde gösteriler düzenleyen halka katıldıklannı haber verdi. Siyasal gözlemciler, ordu birliklerinin de isyancılara katılmaya başlamasından sonra, Sosyalist Program Partisi iktidannın günlerinin sayılı olduğunu belirtiyorlar. APnin haberine göre Rangoon'da bir Batılı diplomat, göstericilerin son haftalarda 40 yerel yönetimi ele geçirdiklerini ve hükümet yetkililerinin görevlerini terk ederek kaçtıklafını söyledi. Devlet Başkanı Maung Maung yaptığı son açıklamada, partisinin CIN Burma'da 10 tabur ve birzırhlı birlik, göstericilere katıldı POLİTİKADA ERGUN BALQ SORUNLAR Başkent Rangoon yakınındaki garnizonda bulunan birliklerin göstericilerin safına geçmesi hükümetin durumunu daha da zorlaştırdı. Siyasal gözlemciler, rejimin günlerinin sayılı olduğunu belirtiyorlar. geçici hükümetin kurulmasmı istiyorlar. Bu arada ABD Kongre üyesi Demokrat Stepben Solarz, önceki gün Burma'ya gitti. Asya'daki otoriter rejimlere karşı cephe alması ile tarunan Demokrat Solarz, daha önce Filipinler'de Ferdinand Marcos rejimi ile Kampuçya'da Kızıl Kmer yönetimini sert biçimde eleştirmişti. Solarz'ın Burma1 da muhalefet liderleri ile göriiştüğü bildirildi, ancak gönişmenin içeriği hakkında bir açıklama yapılmadı. Başkent Rangoon'daki kaynak 'Kıbrıs, ABD'nin boğazında kılçık' ATtNA (AA) ABD'de başkan adayı Yunan asıllı Michael Dukakis'in siyasi damşmam Kris Spiru, Kıbrıs'ın "ABD'nin boğazına saplanmış bir kılçık" olduğunu ifade ederek, "Bu kılçık kısa sürede çıkarümalıdır" dedi. Dukakis gibi kendisi de Yunan asıllı olan Spiru, Etnos Gazetesi'ne verdiği demeçte, Demokrat başkan adayının, Kıbrıs'teki Türk askerlerinin "işgal ordusu olarak kabul ettiğini" kaydetti ve başkan seçilmesi halinde bunlann en kısa sürede adadan aynlmaları için çaba göstereceğini iddia etti. 12 eylülde yapılacak olağanüstü kurukayında çok partili rejime geçmek için referandum önereceğini bildirmişti. Ancak muhalefet, çok zaman kaybedileceğini belirterek bu öneriyi reddetti. Muhalefet liderleri demokrasiye derhal geçilmesi için 7 eylüle kadar bir lar, muhalefetin önümüzdeki günlerde yeni gosterilere hazırlandığını bildiriyorlar. Burma, General Ne Win'in 1%2 yılında askeri bir darbe ile seçimle işbaşına gelmiş hükümeti devirmesinden bü yana tek parti rejimi ile yonetiliyor. Ne Win 23 temmuzda büyük gösteriler sonucu devlet başkanhğı görevinden istifa ederek, tek parti yönetiminin sona erdirilmesi için referandum yapılmasını önerdi. Ancak Sosyalist Program Partisi, anayasaya aykırı olduğunu öne sürerek bu öneriyi reddetti. Parti, Ne Win'in yerine sertlik yanlısı Sein Lwin'i getirdi. Ancak yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği büytik gösteriler devam edince Sein Lwin de 12 ağustosta görevinden istifa etmek zorunda kaldı ve yerine devlet başkanhğına 26 yıldır ük kez, bir sivil olan Maung Maung getirildi. Kuzey Irak'taki Trajedi Kuzey Irak'ta büyük bir trajedi yaşanıyor. On binlerce Iraklı Kürt imha edilrne tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. BBC Radyosu cuma gecesi verdiği haberde, yaklaşık 30 bin Iraklı Kürdün, Türkiye'ye kaçış yollarının Irak birlikleri taraiından kesildiğini bildiriyordu. Bu insanların çoğunluğunu kadın, çocuk ve yaşlılar oluşturuyor. Uluslararası Af Örgütü de önceki gün yayımladığı raporda Irak birllklerinin Kuzey Irak'taki Kürt köylerine helikopter, tank, kimyasal silah ve toplarla saldırdığını, binlerce insanın öldüğünü bildirlyordu. Olay, Irak ordusunun Körfez Savaşı sırasında kendilerini arkadan vuran ayrılıkçı peşmergelere karşı saldırıya geçmesi niteliğinden çıkarak bir halkın cezalandırılması, başka bir deyişle soykırıma dönüşmeye başlamıştır. Irak rejiminin, Iran'la savaşırken cephe gerisinde isyan ederek, kendisini güç duruma sokan peşmergelere karşı saldırıya geçmesine kimse karışamaz. Hiçbir devlet, savaş sırasında arkadan vurulmayı hoş görmez ve sınırlarının bütünlüğünü korumak için harekete geçer. Ama kadın, çocuk, yaşlı gözetmeden köyleri yerle bir etmek, üstelik kimyasal silah kullanmak, devletin meşru savunma hakkının çok ötesinde kör bir intikam ve soykırım olayını gündeme getirir. Türkiye, çok yerinde bir kararla Irak ordusunun gazabından kaçan Iraklı mültecilere insani amaçlarla sınırlarını açmıştır Türkiye'nin bu tutumu PKK'yı da bir açmaza sokmuştur. Örgüt, tüm peşmerge liderlerinin minnettarlıklarını ifade ettikleri Türkiye'ye karşı terör eylemlerini sürdurmektedir. PKK, Türkiye'ye teşekkür eden Mesut Barzani ve Celal Talabani'ye katılsa kendi kendisiyle çelişkıye düşecektir. Türkiye'nin Kuzey Iraklı mültecilere kucak açtığı sırada terör eylemlerini sürdürmesi ise örgütü yalnızlığa itmektedir. Bu arada Irak'ın Türkiye'nin davranışına öfkelendiğıni öğreniyoruz. Aslında Bağdat'ın Türkiye'nin davranışına öfkelenmek değil, guttüğü imha politikasının yol açtığı tepki karşısında düşünüp, kendini frenlemesi gerekirdi. Şimdi sorun, Türkiye'ye kaçamayıp Irak'ta kalan on binlerce Iraklı sivilin öldürülmesini önlemektir. Bunun için de sadece Türkiye'nin gücü yetmez. Dünya kamuoyunun ve özellikle büyük devletlerin baskısı gereklidir. Ermeni iddialarına her fırsatta yayın organlarında tek yanlı olarak yer veren Batılı ülkelerin, Kuzey Irak'taki olaylar karşısında ne yapacaklarını hep birlikte göreceğiz. Bu madalyonun bir yüzü. Bir de öteki yuzüne bakalım: Kuzey Irak'taki trajedinin hazırlanmasında bu halkı kışkırtıp sonra da yüzüstü bırakan İran'ın hiç payı olmamış mıdır? Tahran, kendi sınırları içinde en ağır baskı rejimi uygularken, yalnızca kendi çıkarlarını düşünerek Kuzey Irak'taki ayrılıkçı mücadelenin bayraktariığını yapmıştır. İran yönetimi şimdi de büyük bir pişkinlikle, Türkiye'nin Irak'a baskı yapmasım isteyebilmektedir. Meclis Başkanı Haşemi Rafsancani, Türkiye'nin, boru hattını keserek Irak'ın petrol ihracatını engellemesini önermiştir. Türkiye insani görevini yapmıştır ve ileride de yapmaya devam edecektir. Ama Iranlı dostlarımız madem ki durumdan bu denli üzüntü duyuyorlar, acaba yıllardır kışkııttıkları bu halkı kurtarmak için kendileri ne yapmayı düşünüyorlar? Örneğin, temmuz ayında alelacele çekıidikleri Kuzey Irak'a tekrar girebilırler. Peşmergeler 1975 yılında İran Şahı tarafından yüzüstü bırakılmışlardı. Bugün ise Humeyni rejimi kendilerine aynı oyunu oynamıştır. Bu noktada da lıderlerin sorumluluğu gündeme geliyor. Geçmişteki deneyime karşın jran'a güvenerek, yola çıkan ve gerek kendi, gerekse karşı tarafın gücünü iyi hesaplayamayan peşmerge liderleri de Kuzey Irak halkının yaşamakta olduğu trajedinin sorumluluğundan kurtulamazlar. • Tarih, "bir tekerrürden ibaret" değildir. Ama ne yazık ki bazı olaylar tarih sürecinde tekrarlanabilmektedir Bir halk bir kez daha büyük devletlerin oyunu ve liderlerinin yanlış hesaplarının faturasını ödemektedir. Kosova sorunu büyüyor 70 bin Sırp ve Karadağlı'mn katıldığı gösteride "Silah isteriz" ve "Ordu Kosova'ya" şeklinde sloganlar atıldı. BELGRAD (Ajanslar) Yugoslavya, önceki gun Sırp ve Karadağlı müliyetçilerin son aylarda düzenlediği en büyük gösterilerden birine sahne oldu. Sayıları 70 bin dolayında Sırp ve Karadağlı, başkent Belgrad'ın 40 kilometre yakınındaki sanayi kenti Smederevo'da düzenledikleri gösteride Kosova özerk bölgesinde Arnavutların Sırp ve Karadağlılar üzerindeki baskısını protesto ettiler ve hükümetten silah istediler. Bilindiği gibi Kosova özerk bölgesinde yaşayan Sırp ve Karadağlılar nüfusun yüzde 90'ını oluşturan Arnavutlann kendilerine baskı yaparak göçe zorladıklanru öne sürüyorlar. Kosova, 1981 yılında çıkan Arnavutlann ayaklanmasından sonra sık sık etnik olaylara sahne oluyor. Ikinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Kosova'dan yaklaşık 20 bin Sırp'ın göç ettiği Smederevo kentinde Sırp ve Karadağlıların düzenlediği gösteride "silah isleriz" ve "ordu Kosova'ya" sloganları atıldı. Göstericilerden bin kadarının gösteriye katılmak için Kosova'dan geldikleri öğrenildi. Yugoslav yetkililerin gösteri yapılmaması yolundaki uyarılarına Yugoslavya'da Arnavutlar aleyhine büyük gösteri yapıldı SsCB "Clemenceau" dönüyor PARİS (AA) Fransa hükümeti, Basra Körfezi'nde seyreden uçak gemisi Clemenceau'ya, Fransa'ya dönüş emri verdi. Clemenceau ile birlikte, biri Hint Okyanusu'nda da dolaşan iki Fransız savaş gemisi de ülkeye dönecek. Savunma Bakanlığı'nın açıklamasma göre, Körfez bölgesinde ticari gemileri korumakla görevli olan 7 Fransız askeri gemisi ise bölgede kalmaya devam edecek. Fransa, böyle bir karar almakla, Basra Körfezi'ndeki gemilerini "önemli ölçüde" azaltan ilk Batılı ülke oluyor. DlSBASIN nişini desteklemekten vazgeçmeyeceği, SSCB tehdidinden yılmayacağı ve bu ülkeye yaranmaya çalışmayacağı açıktı. Ben, Ziya'nm SSCB'nin güneybatı Asya'ya egemen olma emellerini önleme konusundaki kararhlığından, çok etkilenmiştim. Pakistan'ın güçlü duracağı ve ABDÇinArap koalisyonunun mücahitlere sağladığı desteğin boşa gitmeyeceği açıktı. Iran'daki Amerikan yanlısı yönetim yıkıldığında SSCB'nin nasıl üstünlük kazandığını ve ABD'nin durumunun nasıl belirsiz olduğunu unutmak kolay değildi. General Ziya SSCB'nin güneye sarkmasıyla "bnyiik oyunun" başladığım öncelikle anlayan kişiydi. Afgan halkının kahramanca kazandığı zaferi hazırlayan koalisyon desteği bu temele dayanıyordu. Pakistan nasihat değil, yardım istiyor Whlesa: ZBİGNİEW BRZEZİNSKY « Pakistan Devlet Başkanı Ziya ÜlHak'ın ölümü yalnızca kişisel bir trajedi değil, jeostratejik öneme sahip büyük bir olay. SSCB'nin en büyük siyasi ve askeri başarısızlığının mimarı (Afgan mücahitlerine karşı uzun bir savaş yürüten Sovyetler'in yenilgisi) sahneden çekildi. Aynı zamanda Pakistan ordusunun komutanWı da Ziya Ül Hak'la birhkte öldü. Böylece Pakistan'ın mücahitlere sağladığı sessiz fakat inatçı desteği şekillendiren kişiler yok oldular. Sovyetler'in Hint Okyanusu'na açılmasına engel olan Pakistan, istikrarsızlığa sürüklenebilir. General Ziya'yı iyi tanırdım, arkadaşımdı. Dürüst ve alçakgönüllü biriydi. 1980'de Jimmy Carter'ın başkanlığı sırasında Sovyetler'in Afganistan'a müdahalesine karşı ortak bir tavır beliriemek üzere Pakistan'a gönderilen Amerikan heyetine başkanlık ettiğim sırada kendisiyle birkaç gün görüşmüştüm. 1980 yüı sonlarına doğru Ziya Washington'u ziyaret ettiğinde kendisiyle resmi görüşmelerin dışında özel görüşmelerdedebulundum. Ziya ile ilk tanıştığımda Pakistan büyük bir tehlike içerisindeydi. Sovyetler'in Afganistan'a müdahalesi ülkeyi kuzeybatıdan tehdit ediycrda. Şah'ın devrilmesi Iran'da kanşıklık yaratmıştı. Hindistan Pakistan ilişkileri de gergindi. ABDPakistan ilişkileri ise bir gerileme içerisindeydi. 1980 ocak ayında Pakistan'ı ziyaretimden önce ABD'nin Pakistan'ın güvenliği ile ilgili olarak 1950'de yapmış olduğu taahhüdü tekrarlamak konusunda başkandan onay almıştım. Başkan, Sovyet saldırganhğının sadece tek başma bir tehlike değil, bütün Körfez rejimlerine yönelik bir tehdit olduğu görüşünü kabul etmişti. Moskova'nın Afganistan'a girmesi Pakistan'ın bağunsızlığını ABD için her zamankinden daha önemli kıldı. Ancak, son tahlilde Pakistan yine de yalnız bir ülkeydi. ABD'nin verdiği garanti Pakistan üzerindeki çifte tehlikeyi ortadan kaldırmamıştır. Hindistan'dan korkusu nedeniyle Pakistan, ülkenin doğu sınırlarındaki askeri gücünu iki katına çıkarmıştı. Afganistan ise SSCB'nin bir eyaleti durumuna geliyordu. General Ziya cesaretini kaybetmedi. Onunla ilk konuşmamdan itıbaren Pakistan'ın Afgan direGeneral Ziya, oyunu sonuna kadar oynamaya niyetliydi. Sovyet ordusunun geri çekilmesinden sonra Afganistan'm bir Sovyet uydusu olarak kalmasına razı değildi. Ölümünden birkaç hafta önce Sovyetler'in Afganistan'ı desteklemekten vazgeçmesi doğrultusundaki isteklerini geri çevirmişti. Ziya, bölgenin güvenliği için bağımsız, tarafsız ve lslamcı bir Afganistan'm kumlmasından yanaydı. Bu Pakistan'a, Hindistan ve SSCB'ye stratejik derinlik kazandıracaktı. Ziya'nın ölümünden sonra, Moskova, generalin sağlığında kararlı tutunıu yüzünden yapamadığını artık yapabilir. Ziya'dan sonra gelenler, Sovyet baskısı ile bağımsız bir Aiganıstan kurulması yerine Sovyetler'in getirdiği formülü kabul edebilir ve Afganistan hlami göriinüşte komünist bir hükümetin kontrolünde kalabilir. Pakistan da uzun dönemli bir istikrarsızlığa sürüklenebilir, siyasal geleceği tehlikeye girebilir. Tüm bu nedenlerle Batı'nın Pakistan'a güçlü bir destek vermesi gereklidir. Batı dünyası bu ülkeye ekonomik yardımı arttırmalıdır. ABD de var olan askeri ve siyasi desteği arttırmalıdır. Pakistan halkına yalnız olmadığı ve ülkesinin dış poliükasını bir cinayetin belirleyemeyeceği konusunda güvence verilmelidir. Batı, Pakistan'ın iç siyasal dengesini sağlamak üzere atacağı adımlara karşı anlayışlı olmak zorundadır. Ziya'nın yokluğundan doğan boşluğu ve ülkenin en üst rütbeli komutanlarının yerini doldurmak kolay değildir. Pakistan halkına dış güçler tarafından demokrasiye geçmesi için baskı yapılmamalıdır. Bu, ülke içindeki gerginliği arttırabilir ve Pakistan'da mevcut olan siyasi ve etnik düşmanlıkları körükleyebilir. Pakistan'ın siyasal bakımdan toparlanmak için zamana ihtiyacı vardır ve bu toparlanmanın nasıl olacağını sadece Pakistanhlar belirlemelidir. Genç subaylar bir geçici hükümet kurmaya kalkışsalar bile, Batı, Pakistan'a öğüt vermek yerine cesaret vermelidir. Pakistan ancak böyle bir destekle, dış politikada çizgisini değiştirmeden anayasal bir hükümet oluşturabilir. (31 ağustos) * Zbignievt Brzezinsk), ABD'niıı eski ba>kanı Jimm> Carler'ın ulusal gmenlik damşmam idi. rağmen düzenlenen gösteride koMOSKOVA (AA) Sovyet hünuşan bir işçi, "Kosova'daki ıskümetinin yayın organı Izvestia tırabın bitmesi için çok uzun r.aGazetesi, Mihail Gorbaçov taramandır bekliyonız, sabnmız taşfından uygulanan perestroyka (yemak üzere" diye konuştu. niden yapılanma) politikasından Resmi istatistiklere göre halkın hoşnutsuzluk duyduğunu 1981'de Kosova'da meydana geilk kez açıkça kabul etti. len kanlı Arnavut ayaklanmasınGazete, "Perestroyka yürümüdan bu yana 34 binin üzerinde yor, şimdiye dek hiçbir şey değişSırp ve Karadağlı bölgeyi terk etmedi" diye yazdı. miş bulunuyor. 196O'lı yıllarda Perestroykanın işleyişine ilişkin bölgede yanm milyona yakın Sırp olarak olcuyuculardan gelen mekve Karadağlı yaşarken bu sayı butuplara yer veren hükümet gazegün 200 bine düşmüş durumda. tesi, "Perestroyka halka bir şey Yugoslavya Komünist Partisi vermedi, insanlar beklemeklen yoliderleri, Kosova özerk bölgesinruldu" ifadesini kullandı. İzvestia, deki etnik sonınlan görüşmek "Halkın sesinin gittikçe yiikselüzere temmuz ayının sonunda mekte" olduğunu ve mantıksız kaBelgrad'da bir araya gelmişler ve rarlar ve uygulamalar yüzünden delegeler bu toplantı sırasında etdurumun ağırlaştığın: kaydetti. nik olaylann bastınlması için daİzvestia, bazı maddelerin buha fazla polisiye önlem alınmasılunmasında sıkıntı çekilmekte olnı ve bölgeden Sırp göçünün enduğunu, şekerin bu maddelerin gellenmesini istemişlerdi. başında geldiğini belirterek, iki yıl Kosova bölgesine eski Devlet once başlatılan alkolle mucadele Başkanı Josip Broz Tito tarafınkampanyasının, şekerin ortadan dan düzenlenen 1974 Anayasası kalkmasında en buyük etken oluyannca özerklik tanınmıştı. Yuduğunu yazdı. Şeker, "samogon" goslavya'da 6 cumhuriyet ve 2 adı verilen ve gızlice üretilen bir özerk bölge bulunuyor. Kosova, alkollü içkinin ana maddesi olaYugoslavya'nın en geri kalmış rak kullanılıyor. bölgelerinden biri olarak biSmederevo kentinde Sırp ve Karadağlıların önceki gün yapt.^.arı gösteri, şımİzvestia, "halkın isteksizlik ve liniyor. diye kadar yapılanların en büyuklennden bin olarak değerlendiriHyor pasifliğini" de eleşürdiği yazısında, halkm, bütün kötülukleıin sorumlusu olarak sadece yoneticileri gördüğüne dikkat çekü ve halkın, bu zor dönemin aşılmasında, uzerine düşen sorumlulukları ustlenmesi gerektiğini kaydetti. Izvestia: Perestroyka ürü yürümüyor Papandreu 3. kez dünyaevîne mi giriyor? STELYO BERBERAKtS ATİNA Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, kalp ameliyatından sonra uçüncü kez dünyaevine mi girecek? Bu soru dünden itibaren Yunan kamuoyu tarafından sorulmaya başladı. Yunan kamuovunu şaşırtan ola\, Yunanistan'ın en ciddi güvenilir haftalık To Vima Gazetesi'nin dün verdiği haber oldu. İktidar yanlısı gazete Papandreu'nun sağlık durumu ile ilgili olarak yayımladığı dunkü haberinde Olympic Hava Yollan'nın hosteslerinden 33 yaşındaki Dimitra Liani'nin fotoğrafını kullanarak altına "Başbakan'ın başucundan aynlma\an müstakbel eşi Dimitra Liani" ifadesini kullandı. Papandreu'nun iki yıldan bu yana ihşkisi olduğu bilinen Liani ile defalarca ilgilenen bulvar gazetelerinden sonra To Vima Gazetesi'nin de yorumsuz bir şekilde verdiği bu haber Papandreu Liani ilişkisine bir resmiyet kazandınyor. To Vima'nın bu iddiası doğru çıkarsa 69 yaşındaki Papandreu uçüncü kez dünyaevine girecek. Öte yandan önümüzdeki günlerde kalbindeki aort darlığının giderilmesi amacıyla Londra'da yapılacak kalp ameliyatımn hangi hastanede, ne zaman ve ameliyatı yapacak doktorun adının açıklaması beklenen Yunanistan Başbakanı'nın 13 gun içinde 6 kilo zayıfladığı bildiriliyor. Dunkü Yunan gazeteleri bu nedenle yatağından kalkarak Londra'da kendisine "yeni ölçulerine gore" bir takım elbise dahi almaya yellenmiş. Uzlaşmak gerek VARŞOVA (Ajanslar) Polonya'da iki hafta ülkeyi çalkalayan grevierin sona ermesinin ardından bir açıklama yapan Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, "Şimdi hiikümetle masaya oturup pazarlık yapmanın zamanı geldi" dedi. "Bu kez uzlaşma sağlamalıyız" diyen Walesa, grevierin ülke ekonomisine verdirdiği kayıplan en aza indirmeyi amaçladığını, ancak gösterdiği çabalarm, ülkeyi bir reforrn ve anlaşma ortamına sokmayı da hedeflediğini kaydetti. VValesa, "Ülke ekonomisi zor durumda, grevierin de bu durumu diizeltmeyeceği açık" dedi. TURKIYE' EN BÜYÜK Ü Ü KÜLTÜR Ü Ü DERGİSİ llhan Berk'ten Cem Akaş'a Homeros'tan John Cage'e, Şiir, Hikâye, Deneme, Metin, İlk, Hayat ve Kültür, Fihrist, Küçük Totem Müzesi, Sanat, Şehir, Fotobiyografi, Araştırma Yöneten: Enis Batur İlk sayıyla birlikte, özel ek: GERGEDANNAME 4500 TL. Yıllık abone: 40.000 TL. Altı aylık: 20.000 TL. Adres: GÜNEŞ YAYINLARI A.Ş. Tel: (1) 131 02 30/6 HAT CUMHURİYET CAD. 18/6 KAT. 3 80091 ELMADAĞ İST. ÖZGÜN MUZIGİ USTASINDAN DINLEYİN OZGURLUK VE DEMOKRASİYİ ÇİZMEK TÖM PtAK ve KASETÇİUROE Vonetmer Sezer Boğcan « A J O R PLAKÇILIK Te! 5!2 58 32 isi r P BÜTÜN ÖĞRETMENLER İngiliz, Deneyimli ve Profesyonel f/nfle Kurslann başiama lanhleıı Hafta sonu 3 Eylul 88 Akşam 5 Eylul 88 Guncluz 5 Eylul 88 ISTANBUL Tel 147 09 83152 82 7172 Humel. C.K) Nu 9 t ' 4 Zuk B.', Apt Oiiıı.1 ıbev IbTANBUL ANKARA Tel 135 30 94135 23 97 Setantk Ca.1 Nu fi ^a^ S Kuılay ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear