25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 30 EYLÜL DÜNYA'DA BUGÜN Lenıngrad motkova Amsteniam B Amman A A Atina A Bajrtat Barcelona Y Y Basd A Belgrat B Becln B Bom B Brâteef Butapeşle B Cenevre Y Cezaytr A A Cidde A Oubayı Y Frankfurt A Gıme ' HelsuUg A Katare Kopenhag Y B Kötn A Leltoşa 18° 33° 28° 34° 25° T7° 27° 19° 19° 18° 28° 17° 31° 36° 36° 18° 32° 15° 35° 15° 19° 34° Unıngrad Londra Madnd Milano Montrea! Uostora Munih New YbrV Osio Paris Prao Rryad Roma Sofya Şam lelAvîv Tunus Y 16° B 16° ^ Y B 27° A 19° A 20° Y 18° A 2S° Y 14° B 18° Y 19° A 36° B 26° A 23° A 33° A 37° A 35° B 23° Vfenedft B 26° Viyaıu A 20° Vtehinuton A 27° Zürit! Y 17° 1988 HAVA DURUMU Hleteorotoji Genel Müdürluğü'nden alınan bilgiye göre. yundun kuzey doğu kesimleri parçalı bulutlu, diğer kesimleri u bulutlu ve açık geçecek.' HAA SICAKLIĞI: Biraz artacak. RÜZ ğl GÂR: Kuzey ve doğu yonlerden ha ^ fif, ara sıra orta kuvvette esecek DENİZLERDE: Akdenizde günbatısı ve lodos, diğer denizterimizrJe yıldız ve poyrazdan 35 kuvvetinde. saatte BrtSs 8okı 1021 denlz milı hızta esecek. Deniz mutadi dalgalı olacak. Dalga yuksek doğu yonlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek. Gol ku Burea Çanakkafc fiği 05 Ha 1.5 m. dolayında buluna çukdalgalı olacak. Görüş uzaMığı 10km. dolayinda bulunacak. Çorum Dtntf cak. van Gokinde hava, parçalı ve a: bulutlu geçecek. Rüzgâr kuzey ve issk A A A A 6 A A A B A A A A A A A A B A TÜRKİYETJEBUGÜN 36° 19° Dryartataf 28"15°Edîrne 33° 17° Erancan 24° 7° Emjninı 20° yEskişetıir A 25° 10° Gaâantep A 33°19°öresun 8 33°17°Gümii$haneB 25° 12° HaUdri 33 13°lsparta 27° 13° İsöntul 28°15°izn»r 24° 9°Kars 22° 8° Kastamonu A 25°W > Kays«1 27° 12° KırtdareU 26°17°Konya 24° 6 ° K ü ö M 31° 14° Mabtya 34° 15° Manisa 27° 11° K.Maraş 25° (PMersm 21° 2°Mu0Ja 25° 9°Muş 33° t»° NÇde 22° 16° Ordu 24°10°Rize 23° 12° Samsun 26° 8°Siirt 25° 15° Sinop 31" 15° Sıvas 20° 3°Tefcinla« 24° 6°Trabzon 26° 6°Tunralı 28°10°Uşak 24° 11° Van 26° B°Y02jat 28° 10° ZonguMak A A A A A A B B B A A A A B A A A A A 31° 15° 35° 18° 33°22° 30° 12° 22° 8° 26° 8° 22° 16° 21° 16° 23° 16° 33° 19° 22° 15" 21° 6° 25° 14° 22° 15° 26° 8° 27° 10° 23° 16° 24° 8° 22° 14° ANKARA...ANKA MUSERREF HEKTMOĞLU Ankara'ya dönünce okur mektuplannı buldum masamda. Oağlardan, bayırlardan, köylerden, kentlerden, tüm bahçelerden bir demet çiçek gibi. Onları Sayın özal'a sunmak isterdim. Kimi cezaevlerinden, kimi gecekondulardan, kimi ev kadınlarından, kimi okumuş, bir meslekte sivrilmiş kadınlardan, kimi on yıllık, kimi yirmi yıllık, kimi otuz yıllık Cumhuriyet okuru... Cezaevlerindeki delikanlılardan biri ne diyor bakın: Cumhuriyet'in yazarı, çizeri, yöneteni, çalışanı ve okuyanı, Türkiye topraklarına dağılmış geniş bir aile. Abartı değil bu. On yılı aşkın bir süredir Cumhuriyet okumanın, taşımanın ortaya koyduğu somut bir kanıt. Bu saptamanın en açık kanıtı da insanın tamamen tüketici bir konumda olduğu mapushane koşullarında ekonomik yetersizliklerine karşın yiyeceğinden, içeceğinden, sigarasından özveride bulunarak her gun bir Cumhuriyet almanın, okumanın kavgasını surdürmek. 'Kazdağı'ndan Bir Selam' başlıklı yazınızı okurken, dört duvarın, kör pencerenin ve gunlük yaşamın baskısından annarak geniş bir tura çıktım o güzel anlatımıoızla..." Sonra bV yanlışımı düzeltiyor bu delikanlı. Dikkatine, ilgisine teşekkür ediyorum. Bir başka okurum da son yazılarımı karamsar buluyor. Son haftalardaki yazılarınız birilerinden, bir şeyterden umut kesmişsiniz havasında. Siz bizi hüznü umutla yenmeye, yaşama coşkusunun en tıkandığı durumlarda bile bir çıkış yolu bulunacağı düşüncesine öyle alıştırdınız ki, karamsarlığınızı yadırgıyoruz. Ne zaman yazılarınızı eleştirmeye niyetlensem sadece niyeti bile yetiyor bana mutlaka buram buram duygu yüklü bir yazınız çıkıyor ve eleştiri niyetimi bir yana itiyor. Çünkü duygu dünyamı alt üst ediyorsunuz. Hâlâ insan olduğuma, duyabildiğime seviniyorum. Bir yazar için daha güzel bir ödül düşünemiyorum. Oysa bu sayın okurumuz, bana bir armağan da sunuyor. Küçük bir oyun, okuyup efkârımı dağıtayım diye. Oyunun adı "Yıldızların Tadı", Sabahattin Kudret Aksal'ın "Denize Karşı" şiirinden esinlenen bir oyun. Okuryazar ilişkilerinde yıldızların parladığı anlar var kimi zaman. Gazetenin köşesinde başlayan diyalog, güzel bir ilişkiye, bir dostluğa dönüşüyor. Beni çok duygulandıran bir mektup da İstanbul'dan, Gültepe'de oturan bir okurumuzdan. "Sayın ablacığım" diyor. "Geçenki Taşralı Bir Evkadını' yazınızı okudum. Gerçekten güzel bir şey. Kendi şahsıma yazarlara çok büyük saygım var. Hepinizi ayrı ayrı okuyorum. Ben şuna inanıyorum. üderleri lider yazariar yapar, yani doğal liderleri, düzenin liderlerini değil." Güttepeli okurumuz, yaşamöyküsünü anlatıyor sonra. Bir koy okulunun ilk öğrencilerınden biri. Köyün büyükleri, bu okul gâvur okulu diyorlar, Atatürk'e, İnönü'ye sövüyorlar. Okurumuz da bu sözlerle şartlanıyor önce. Ama yaşayarak öğreniyor belli gerçekleri. Uzun mektubunun imamhatip okullarına dönük bir bölümü beni çok düşündürdü. Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Celal Güzel'e postalamak istiyorum. Ama yararı olacağı na inanmıyorum. Ören'den aynlmadan iki genç kadın dinledim, ilkokul öğretmeni. Yalnız imamhatip okulları açısından değil, Milli Eğitim Bakanlığı açısından da büyük karamsarlık duyuruyor. ilkokullara giden bir müfettiş, kadın öğretmenlerin elini sıkmıyor, üstelik öğrenciler önünde mudure dönerek şöyle diyor: Ben kadın eli sıkmam, sen benim yerime yap bu işi... Bu sözler müfettişin kimliğini belirtmeye yeter değil mi? Dahası var, o genç kadınlar mesleğe gönül vererek öğretmen olmuşlar, ama öğrencilerden hiç saygı görmüyorlar, hatta küçümseniyorlar. Biz olmasak siz aç kalırsınız değil mi, diye soruyor bir ilkokulun öğrencileri... Öğretmenlerine bu ters bakış açısı nereden kaynaklanıyor acaba? Kuşkusuz daha önce atılan tohumlardan. 40 yaşındaki Milli Eğitim Bakanı da o tohumlardan bir uzantı bence. Meslek lisesi açacağına imamhatip lisesi açıyor. Şimdi de YÖK Yasası'nı değiştirmeye hazırlanıyor. YOK Yasası'nı savunacak değilim. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı'mn bu yapısryla, milli tarih ve milli coğrafya kitaplartyla, kadın öğretmenlerin elini sıkmayan genç kuşak müfettişlerle dolu bir bakanlığın hazırladığı yasaya kuşkuyla bakıyorum. Biz milli tarih ve milli coğrafya kitaplan okumadık, ama ulusal duygulardan yoksun değiliz. Tersine, Ulusal Kurtuluş Savaşımız doğrultusunda yaşamayı amaç edindik, o doğrultuda yazılar yazdık, bu nedenle laikliği savunduk, eğitim birliğine ters düşen yasaları ve politikaları eleştirdik. Kimi çevreler bu eleştirilerimizden rahatsızlık duyabilir, bu rahatsızlığı belirtirken belli sınırları zorlayabilirler, ama gerçekleri değiştirebilirler mi? Yazıma taşralı bir ev kadınının mektubunu yanıtlayarak son veriyorum. Bu kösede yayımlanan yazımdan sonra Giresunlu okurumuzla haberleştık, küçük kızıyla Ankara'ya geldi, bir öğleden sonrayı birlikte geçirdik. Küçük öğrencinin balerin olmak düşü yalnız beni değil, konservatuvar öğretmenlerini de çok duygulandırdı. Ama sınav iyi geçmedi. Annekız düş kırıklığıyla döndüler Giresun'a. Elbet çok üzüldüm, ama yapılacak şey yok. Bale bölümü öğretmenleri Küçük Başak'ı bale için yeterli görmediler. Kulağı, kaslarınırf sertliğı, yapısı nedeniyie bale eğitimini sakıncalı bile buldular. Haksız sayılmazlar, ama taşralı ev kadını da son mektubunda taşradaki ilkokullarda yeterli müzik eğitimi olmadığını söylüyor. Eğitimden yoksun bir kulakla sınava girmenin güçlüğünü de öne sürüyor, taşrada okuyan çocukların yeteneklerini gelıştirmek olanağından yoksunluğunu... Yerden göğe kadar haklı. Ama ilkokuldan başlayarak tüm öğrenim döneminde yetersiz olan yalnız müzik eğitimi mi acaba? Galiba her dalda bir yetersizlik var. Taşrada değil anakentlerde de. Başarı oranları ortada. Bir bankaya ya da bakanlığa giriş sınavlarında alınan sonuçlar ortada, sonuçların düzeyi ortada. Genç kuşaklar çağdaş öğrenimden yoksun yetişiyor. Çağdaş bir öğretimden yoksun kuşaklarla vardığımız düzey de ortada. Her bakımdan arabesk bir ortam. Geçende biri çok ilginç bir gözlemini aktardı. İmamhatip kökenli gençler, sınaviarda daha başarılı oluyor. Yetenekli gençler özellikle seçiliyor, burslar veriliyor, keskin beyinler yetiştirmek için ayrı bir özen gösteriliyor. Bir büyükbaba da mektubunda parlak bir öğrenci olan torununun İzmir'de bir okula giriş öyküsünü anlatıyor acıyla. Bu parlak gençler, Türkİslam sentezi doğrultusunda yetişmeleri için seçiliyor besbelli. Türkiye'yi yönetecek kadrolann imamhatip liselerinden yetişmesi öngörülüyor. Bu öngörüye karşı çıkanlara, çağdaş bir eğitimle özgür ve demokratik kuşaklar yetişmesini savunanlara da kara çalınıyor. O karaçalmalara. gülüp geçmek gerekir elbet. Sonra da masadaki mektuplardan birini okumak. Okuryazar diyaloğuyla yıldızların parladığı bir an daha yaşamak... O mektuplarda onlarca, binlerce okurla kucaklaştığımı hissediyorum kimi zaman. Büyük kentlerden, köylerden, kıyılardan ortak bir soluğu, ortak bir özlemi ve ortak bir umudu yansıtıyorlar. İyi günler, aydınlık yarınlar dileğinden hiç geri kalmıyorlar. O umudu hep birlikte yeşerteceğiz, yarınları hep birlikte aydınlatacağız kuşkusuz... ir Demet Çiçek Gibi A ac k B öuluflu K karlı S S.S* V yag«V: Moskova'da Ne Oluyor? (Baftarafı 1. Sayfada) İdlmayı amaçlamaktadır. Sovyetler'deki gelişmeler şöyte özetlene'bilir: Güneyde Ermenistan, Azerbaycan ve son zamanlarda Gürcistan'dan, kuzeyde Eston.ya, Latviya ve Litvanya'ya d©k gözlenen milliyetçi gösteriler, Moskova'nın gündeminde ekonomiyle biriikte en önemli sorundur. Calkantıların, özellikle de Ermenistan'la Azerbaycan cumhuriyetteri arasındaki sürtüşmelerin Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'u çok güç durumda bıraktığı anlaşılıyor. Dış basın<Ja, Ermenistan, Karabağ ve Baltık Cumhuriyetleri'ndeki gösterilerin Gorbaçov'un "perestroyka" (yeniden yapılanma) ve "glasnost" (açıklık) politikalarına karşı olan muhafazakâr çevrelerin elini güçlendirdiği bildiriliyor. Nitekim Gorbaçov da geçen hafta cuma günü Sovyet basınının önde gelen yöneticileriyle yaptığı toplantıda, reformlarının içeride çetin engellerle karşılaştığını kabul etmiş ve "Çok yavaş ileriiyoruz, zaman kaybediyoruz; bu da oyunu kaybetmekte olduğumuz anlamına gelir" demiştir. Sovyet lideri bu konuşmasında reformlanna "sağdan ve soldan" yapılan engellemelerden yakınmıştır. "Sağdan" engelleme yapanlann, ütkedeki milliyetçi huzursuzluğu da bir koz olarak kullandıklannı düşünmek herhalde yanlış olmaz. Sovyet yönetiminde, ülkedeki milliyetçi dalgalanmalara karşı izlenecek politika konusunda da görüş aynlığı olduğu anlaşılmaktadır. AP'nin 28 eylül tarihli bir haberinde, Izvestia gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Ivan Lappeviv milliyetçi gösterilere karşı hükümetin sertlik yöntemlerıne başvurmasına karşı olduğunu açıkladığı bildiriliyordu. AP'nin haberine göre Laptiev, Moskova'da gazetecilerle yaptığı bir sohbette, "Bazıian 'Şu oiaytara bakın. Artık yumruğu masaya vunvanın zamanı geldi' diyorfar. Ama hayır, biz bu yola yönelmeyeceğiz" demiştir. Moskova'nın izleyeceği tutumu, gösterilerin yoğunluğu ve niteliği belirleyecektir. Ermenistan'daki gösteriler bilindiği gibi 1923'te Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlanan Karabağ özerk bölgesinin Ermenistan'a katılması için yapılmaktadır. Kuzeydeki Baltık Cumhuriyetleri'nde daha fazla ekonomik ve siyasal özerklik isteniyor. Ermenistan'daki milliyetçi patlama, şimdilik sadece Azerbaycan'ı hedef almış görünüyor. Kuzeydeki Estonya, Latvrya ve Litvanya'daki gösterilerin daha değişik nitelikte olduğu gözleniyor. Gösterilerde, 1939 tarihli MolotovRibbentrop Anlaşması ve bundan kısa süre sonra üç Baltık ülkesinin Sovyetler Birliği tarafından ilhak edilmesi kınanıyor. Diğer bir deyişie milliyetçi tepki, başka bir cumhuriyete değil, doğrudan Moskova'ya yönelme eğilimini taşıyor. Sonuç olarak Sovyet lider Mihail Gorbaçov iktidara gelmesinden bu yana belki de en çetin sınavıyla karşı karşıyadır. Uluslararası diplomasi sahnesinde dikkatlerin bir anda Moskova'ya yönelmesi çok doğal. Çünkü Gorbaçov'un "başan"yada"başansızlıklan" yalnızca kendi koltuğunu değil, aynı zamanda DoğuBatı dengelerini ve bir yerde Türkiye'yi de hayli yakından ilgilendiriyor. Iraklı Kürtler tedirgin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kış koşulları hızla yaklaşırken, Türkiye'ye sığınan Kuzey Iraklı Kürtler ile ilgili gelişmeler ağır bir şekilde ilerliyor. Bölgede incelemelerde bulunan Uluslararası Kızılhaç yetkililerinin, sığınmacıların bir kısmırun Irak'a dönmesine iüşkin Bağdat'tan istedikleri garantiler konusunda ısrarlı olduklan bildiriliyor. Öte yandan ikinci bir parti sığınmacının lran'a gitmesi için Ankara tarafından yapılan başvurunun Tahran tarafından "incelenmekte olduğu" belirtildi. Bu arada Türkiye'ye sığınan Iraklı Kürtler arasında Irak ve tran dışmdaki ülkelere gitmek isteyenlerin listeleri de belirlendi. tsteklerin en çok Avustralya ve Hollanda'ya yönelik olduğu gözleniyor. Iran'ın Ankara Büyükelçisi Manucehr Mottaki, îslam ülkelerinin Kürt mülteci sorununa siyasi değil insaıü açıdan bakmaları ve bu konuya el atmalan gerektifiini söyledi. ya, 93'ü Kanada, 60'ı Suriye, 41 'i İngiltere, 22'si Federal Almanya ve 11'i Isveç'e gitmek istediklerini belirttiler. Bu durumun önceki gün birer nota ile ilgili ülkelerin Ankara büyükelçiliklerine aktanldığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı'mn açıklamasında, Türkiye'nin talebine acilen cevap verilmesinin istendiği kaydedildi. Gözlemciler, listedeki Batılı ülkelerin genelde mültecilere karşı daha esnek politikaları olmakla beraber, bu ülkelerde özellikle Ortadoğu bölgesinden gelen göce karşı tepki odaklan bulunduğunu anımsatıyorlar. Özellikle Hollanda ve Avustralya'dan nasıl bir yanıt geleceğinin merak konusu olduğunu vurguluyorlar. Öte yandan Türk hükümetinin davetlisi olarak Iraklı mültecilerin bulundukları kamplarda incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Uluslararası Kızılhaç Örgütü yetkililerinin, söz konusu mültecilerden ülkelerine dönmek isteyenlere iüşkin Bağdat yönetiminden istedikleri garantileri henüz alamadıkları bildiriliyor. Dışişleri Bakanlığı Sozcüsü Büyükelçi İnal Batu, önceki gün gazetecilerin sorularını yanıtlarken bu durumu dogrulamıştı. Batu ayrıca, tran'a gitmek isteyenler konusunda "Tahran'ın üst düzeyli bir taahhiidü" olduğunu bildirerek, "Ancak İran'ın da bu kişileri iskân etmek ve banndırmak hususunda kendi güçlükleri var. tran'a geçmek isteyenlerin işlemleri benüz tamamlanmamıştır. Bu konudaki temaslanmız devam etmektedir" demişti. Iran daha önce Türkiye'nin istefi üzerine mültecilerden 2 binini kabul etmişti. Türkiye'nin, 2 bin kadar daha mültecinin Iran tarafından kabul edilmesi için Tahran nezdinde girişimde bulunduğu belirtiliyor. İran'ın Ankara Büyükelçisi Manucehr Mottaki, Türkiye'nin son talebinin incelenmekte olduğunu söyledi. Dün düzenledigi basın toplantısında gazetecilerin çeşitli sorulanru yanıtlayan Mottaki, tslam ülkelerine çağnda bulunarak, Kürt mülteci sorununa siyasi değil, insani açıdan bakmalannı ve konuya el atmalannı istedi. Sınırda valiler göriişmesi Irak'tan Türkiye'ye sığınanlann ülkelerine dönmesi konusunda Hakkâri Valisi ile Irak'ın Dahok kenti valisi arasında bir görüşme yapıldı. Mardin sının yakınındaki Irak karakolunda yapılan görüşmede Dahok kenti valisinin Iraklılann geri dönmesi konusunda Türkiye'nin yardımcı olmasını istediği bildirildi. Hakkâri Valisi, Irak vatandaşlanndan isteyenlerin 6 ekime kadar geri dönebilecekleriıü, bunu sağlamak için de Irak hükümetinin her türlü güvenceye hazır olduğunun Irak tarafınca kendilerine anlatıldığını bildirdi. Anket tamamlandı Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıkiamada, Türkiye'de bulunan 50 binin üzerinde Iraklı Kürt arasında yapılan anket çalışmasının tamamlandığı ve Irak ile Iran dışmdaki ülkelere gitmek isteyenlerin sayılar:nın tespit edildiği bildirildi. Buna göre Türkiye'ye sığınan Iraklı Kürtlerin 879'u Hollanda, 118'i Avustral Moskova'da sıcak gün (Baştarafı 1. Sayfada) teyeceği bildiriliyor. Adlarının açıklanmasını istemeyen yetkililere göre bugün başlayacak toplantı sonunda önemli kadro değişiklikleri olabilir. AP'nin Moskova'dan bildirdiğine göre Şevardnadze gibi Politbüro üyesi olan Savunma Bakanı Dimitri Yazov da Hindistan'a yaptığı resmi ziyareti bir gün önce keserek ülkesine döndü. Güvenilir kaynaklar, genelde 300 üyeli merkez komitesi toplanülannın önceden duyurulmasının ender olduğunu, ancak yüksek göre\lilerin başka programlarını yarıda kesmelerine gerek kalmayacak kadar yeterince önceden toplantı tarihini öğrendiklerini belirtti. Bu kez bakan düzeyindeki görevlilerin bile programlannı değiştirmek zorunda kalmaları, toplantı tarihinin son dakikada ve sürpriz bir kararla belirlendiği yorumlarına yol açtı.Buııunla birlikte, AP'ye demeç veren bir Sovyet yetkili, bu durumun fazla abartılmamasım ve toplantının önemli olmakla birlikte "sansasyonel" kararlar beklenmemesini söyledi. Aynı kaynak, yönetim kademelerinde bir "bunalım" o'ıduğu iddialannı da yalanladı. Öte yandan, AA'nın.VVashington kaynaklı haberine göre ABD Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) ile Savunma Haberalma Örgütü (DIA) tarafından Amerikan Kongresi'ne ortaklaşa sunulan gizli raporda, "Sovyet ekonomisinin geriledigi" yargısına varıldığı öğrenildi. Raporda yapılan değerlendirmede, perestroyka uygulamasının 1987 yılında genelde başarılı olmadığını gösteren rakamlara ver veriliyor. Sovyet ekonomisinde 1986 yılında sağlanan yüzde 3,9 oranındaki büyüme hızına karşın geçen yıl gerileme görüldüğü ve büyüme hızının yüzde 0.5'te kaldığı anlatıhyor. Bu sonuçla Sovyet yöneticilerinin iyimser beklentilerinin gerçekleşmediğine değiniliyor. Amerikan haberalma örgütleri, 1987'de Sovyetler Birliği'nde mal ve hizmet üretiminde, ancak yüzde 0.5 orarunda artış gerçekleştirildiği halde bu orarun yayımlanan resmi istatistiklerde yüzde 2.3 şeklinde gösterildiğini iddia ediyorlar. Sovyet ve bazı Batılı ekonomistler, Sovyet ekonomisinde gözlenen bu yavaşlamanın, "üretimin kalitesinin yukseltilmeye çalışılmasından" kaynaklandığını öne sürüyorlar. öte yandan SSCB'nin parlamentosu niteliğindeki Yüksek Sovyet Prezidyumu da yann olağanüstü toplantıya çağnldı. LEFKOS. Kıbns'ta Şırnak il oluyor Lefkoşa'da 15 eylülde başlayan ve bugüne kadar beş kez tekrarlanan DenktaşVasiliu görüşmelerinde, heniiz "karşılıklı görüş belirtmekten" öteye gidilemediği gözleniyor. İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA Kıbns'ta 15 eylülde Türk ve Rum liderlerin daruşmanlarıyla katıldığı "lörensel bir açılış'Ma başlayarak 16 eylülden sonra "üçlü" olarak süren yeni toplumlararası görüşmeler, beş otumm yapılmasma rağmen somut bir sonuç ortaya koyamadı. ağıraksak CENGİZ MUMAY SİtRT PKK olaylanna karşı daha etkin mücadele vermek amacıyla Siirt'in Şırnak ilçesinin il yapılması kararlaştınldı. Bu amaçla olağanüstü toplanan Siirt tl Genel Meclisi, Şırnak'ın il, Eruh'un Fındık bucağının ilçe yapılması ve merkeze bağlı Gökcebağ köyünde belediye kurulması için bakanlığa tavsiye kararı aldı. 15 Ağustos 1984'ten bu yana 4 yılı aşkın zanıandır Güneydoğu'da süren bölücü PKK hareketine karşı yürütülen operasyonlara merkezlik eden 119. Seyyar Jandarma Alayı'mn bulunduğu Siirt'in Şırnak ilçesinin il yapılması için Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve Bölge Asayiş Kolordusu Komutanlığı tarafından Siirt Valiliği'ne çeşitli istekler iletildi. Bu istekleri görüşmek üzere Siirt Valisi Atilla Koç, eylül ayı başlann da il genel meclisini olağanüstü toplantıya çağırdı. Toplantıda bölgede süregelen olaylar ve Şırnak'ın çevre ilçelere yaptığı merkezlik düşünülerek, 12 bin nüfuslu ilçenin il yapılması konusunda tavsiye kararı alındı. Toplantıda aynca yine PKK olaylarında 100'e yakın güvenlik görevlisi ve yurttaşın yaşamını yıtirdiği Eruh'a bağlı Fındık bucağının ilçe yapılması, merkeze bağlı Gökçebağ Atatürk köyünde de belediye kurulması kararlaştınldı. Kuruluş nedeni itibanyla adeta bir "güvenlik ili" olarak anılacak olan Şırnak'a Mardin'in Cizre ve Silopi, Hakkâri'nin Uludere ve Beytüşşebap ile Siirt'in ilçe yapılması düşünülen Fındık bucağı bağlanacak. Halen Fındık bucağı dışında anılan yerler güvenlik yönünden Şırnak'a bağlı bulunuyor. Horzunı ANAP'a İOO milyon vermiş (Baftarafı 1. Sayfada) 13 eylülde Türkiye'ye getirilmesinin ardından DGM karanyla Ankara Emniyeti'nde tutuklu kaldığı 7 gün içinde, aralannda Adalet Bakanı Mehmet Topaç, eski Devlet Bakanı Ahrnet Karaevli, ANAP Ankara Milletvekili Mustafa Taşar, DYP eski Genel Başkanı Husaraettin Cindoruk, tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, kapanan MDP Genel Başkanı emekli Orgeneral TUrgut Suoalp, DPT Müsteşar Yardımcısı Biüent Öztürkraen ile pek çok vali ve emniyet müdürü hakkında sorular yöneltilerek sorgulandığı belirtiliyor. ANAP Ankara Milletvekili Barlas Doğu, Kemal Horzum'un ANAP'a yaptığı 100 milyon lirahk yardımı genel merkeze ilettiği yolundaki iddialarla ilgili olarak sorulanmıza şu yanıtları verdi: " Horzum'un sizin aracılığınızla ANAP'a 100 milyon lira yardım yaptığı iddia ediliyor. Bu doğrn mu? DOGU Ben o tarihte il başkanıydım. İl başkanıyken Horzum'un belirli yardımları olduğunu duymuştum. Ama tabii ne rakamı bilirim, ne de böyle bir konuyu biliyorum. Ama partiye ve hatta MDP'ye çok büyük destek olduğunu duymuştum. Bazı işadamları siyasi partilere bazı yardımlarda bulunmuşlardır. Ama benden böyle biı kanal doğmamıştır. Horzum'un ANAP'a böyle bir yardım yaptığını kendi ağzından duyduğumu bildirmek isterim. O dönem il başkanıydım. Horzum'u tanır mısınız? DOGU Horzum'u tanırım. llişkimiz; sadece kim olduğunu biliriz, onlar da bizi bilirler. Biz il başkanıydık, Ankara kurucusuyduk, o şekilde bilirler. Ankara Emniyet Siyasi Şube Müdürlüğü'nde gözaltında tutulduğu sırada, Kemal Horzum'un sorgusunun video ile tespit edildiği ve çekilen filmlerin üst düzey politikacılara izlettirildiği de iddia edilivor. Kemal Horzum'a Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ı tanıyıp tanı1 madığının sorulduğu ve Horzum un "Tamyorum" yanıtını verdiği belirtiliyor. Ayrıca Horzum'un tamdığı kimselerle ilgili olarak aynntılı şeyler anlattığı da ifade ediliyor. Eski Devlet Bakanı, ANAP Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekillerinden Ahmet Karaevli hakkında Horzum'a Karaevli'nin f sviçre'de katıldığı iddia edilen bir "döviz pazarlıgı" konusunda ne bildiğinin de sorulduğu dile getiriliyor. ANAP Ankara Milletvekili Mustafa Taşar'la Horzum'un yamnda Emlak Kredi Bankası Genel Müdürü Erol Kıcıman ve Genel Müdür Yardıması Engin Okur olduğu halde Cenevre'de Hilton Oteli'nde yemek yemelerinin nedeni ve Taşar'la ilgisüıin de Horzum'a sorulan sorular arasında Siyasal gözlemciler, "26 ve 27 eylıildeki göhişmelerde, gündem saptama konusunda ilerleme kaydedildiğini" ileri sürmekle beraber, görtlşmelerin "karşılıklı görüş belirtmeklen ileri gidemediği" gözlemleniyor. Tarafların tutumlannda bir değişiklik bulunmadığı gibi yeni bir tutum geliştirmeleri Banker Bako olayıyla bağlantılı de söz konusu değil. olarak sorulan sorulara Horzum1 un aynntılı yanıtlar verdiği bildiKKTC Cumhurbaşkanı Rauf UFUK GÜLDEMİR rildi. Denktaş'ın bugüne dek açıkhkla WASHINGTON Iraka amduyurulan Türk görüşlerini mu bargo uygulanmasını içeren bir haîefet lideri Klerides. Makarios karar tasansını kabul eden ABD ve eski Rum Başkan Kipriyanu Kongresi Temsilciler Meclisi, ya duyTirduğu gibi, Rum lideri Va Türkiye'nin kimyasal silahla ilgili (Baftarafı 1. Sayfada) maktadir" denildi ve şu görüşe siliu'ya aym sabır ve soğukkanlıaraştırmalar yapmak konusunda tırlatan TÜSİAD, "Bir ülkede yer verildi: lıkla anlatmaya ve bilmediği ko"Gcçmişte bazı yıilann karar nulara açıklık getiımeye çalıştığı BM heyetine kapılarını açmasındernekleşme yoğunluğunun deda ısrar etti. mokraside alınan mesafenin sız, anarşik ve başansız olması ve anlaşılıyor. Vasiliu'nun ise ilk günKürt sığınmacılar konusu, göstergesi" olduğunu vurguladı. ya olmaması bugün 'daha iyiyi is den beri bir "misyon" üstlenmişTÜSÎAD, "Ekonomide Kesim temeye', Batının yıllarca önce çesine "Kipriyanu gibi olumsuz ABD gündemindeki yerini korurlerarası Diyalog ve Şeffaflık / eriştiği ekonomik yönetim seviye bir tulumla koşullu bir diyaloğa ken, tartışmada "Kürtlerin akıbeAT, AT Ülkeleri ve Japonya'da lerine geriden de olsa biraz daha girmekten kaçmdığı, ama Klerides tinin ne olacağı" motiflerinin giki Uygulamalar" başlıklı bir ra süratle gitmeyi arzu etmemize ma Makarios Kipriyanu düşüncele derek ağırlık kazandığı gözden por yayımladı. Türkiye'nin, piya ni degildir." rinin kanşımı ve bu üç Rum lide kaçmıyor. Gün geçmiyor ki ABD Ekonomi ve politikada yöneti ri nin eski Kürt danışraanlarının gazetelerinde kimyasal silah kulsa ekonomisi ve dışa açılmada belli bir mesafe kaydettiğinin be cilerin, gelecekteki politikalannı tuttuğu ışıkla sorunu Rum istek lamlması konusunda bir yazı çıklirtildiği raporda, "iş hayatımız açıkça iş çevreleri ve halka açık leri dogrultusunda çözme yolu masın ve Türkiye'nin "en fazla hâlâ yıl içinde kendilerine nasıl bir lamalarının "kesin bir zomnluk aradığı" belirtiliyor. Kürt niifusuna sabip olmakla birvergi, nasıl bir fon ödemesi, na durumuna" geldiğinin vurgulanlikte Kürtleri yok saydıgı" vurgusıl bir elektrik veya su faturası dığı raporda demokrasi konusunKKTC'deki inanç, Vasiliu'nun lanmasın. ABD Kongresi, öncegönderileceğinden habersiz ve bir da da şöyle denildi: "Konulara yaklaşımımn, tabanda ki gün bu frapanlıkta olmasa daanlarada geleceğe güven duygu"Gerçek demokrasi, 45 yılda seçmen desteği bulunmamasına hi yine de nüanssız bazı isteklere sundan mahnım olarak yaşa bir defa oy verilip, aradaki süre karşın, Klerides AKEL ve süper sahne oldu. Demokrat Partili üye zarfında herkesin sustuğu bir re güçlerin desteğinin yanı sıra, Kip Tom Lantos'un Temsilciler Mecjim degildir. Demokrasinin caıı riyanu ve Lissarides'in olumsuz lisi'nde kabul edilen Irak'a yaplüığuıın korunması ve nefes alma tutumlannı kanıt gösteren bir tu tırım uygulanmasına ilişkin karar sı için demokratik kuruluşlann, tumla, Kipriyanu'nun yaklasımın tasansının 5. maddesinde, Türk sanayi birlik ve derneklerinin, dan beter bir performansla" hükümetinin insani amaçlarla ekonomik basının. üniversitenin, olduğu. Iraklı Kürt sığınmacıları kabul etvatandaş topluluklanmn devamh fikir ve yonımlannın alınması ve iilke sorunlanna birlikte çare araştınlması şarttır. Kalkınma ve (Baftarafı 1. Sayfada) sanayileşme devamlı bir şekilde maslarda dile getiriliyor. Önceki ürilmesinin önemli olduğunu" yaratıcı fikir ve uygulama ister. gün Dışişleri Bakanı Mesut Yıl söyledi. Sanayide yaratıcı fikir ve uygula maz ile görüşenYunanistan DışişTürk heyetinden Ümit Pamir ise 30 Ekkn 88 25 Şubat 89 ma ise politikacılar ve bürokrat leri Bakanı Karolos Papulias Kıb görilşme sonrasında yaptığı basın Haftada 30 ders • konaklama dahil lar yanında özellikle bizzat işin rıs konusunu, "VasiliuDenktaş açıklamasında, "Papulias, VasüiuCHURCHILL HOUSE içinde olan grup ve bireylerin kat görüşmelerinde sağlanacak geliş Denklaş arasındaki göriişmelerde SCHOOL of ENGLISH kılan ile sağlanabilir." menin Yunanistan açısından gelişme olursa bunun iki ülke araRaporda daha sonra dernekleş önem taşıdığım" söyleyerek dile sındaki ilişkilere katkıda bulunaRAMSGATE KENT me konusuna da değinildi. Bir ül getirdi. Papulias, gazetecilerin so cağım söyledi. Sayın bakan da ceBARATA4. kede dernekleşmedeki yoğunlu rularını cevaplarken bu ifadesini vaben eger bizim ilişkilerimiz geğun "demokraside alınan mesa şöyle açtı: "Kıbns'taki görüşme lişirse, iyi giderse, iki toplumu teşAbıdeı Hurnyet Caö. Yonca Apt No 282 Kal 4 0 12 80270 SışlhlST fenin göstergesi" olduğu vurgu lerde dikkate deger bir gelişme ol vik edici yönde ilerlerse Kıbns'ta Tei 147 44 88148 43 57 Tl* 30288 cya tr lan madığı herkesçe malum. Ancak görüşmeler sürecine etkide buluhalen umulluyuz. Çünkü hiç ge nabiliriz, yoksa Kıbns TürkYunan lişme olmaması pek çok şeyi ge ilişkisinden bağımsız bir konudur riye döndürecek bir potansiyel ta şeklindeki Türk göriişünü kendişımaktadır." sine tekrarladı" dedi. Yılmaz ise görüşme sırasında ile Papulias'a "Türkiye açısından da Papulias, Kıbns'taki görüşmeKıbns göriişmelerinin önem taşı lerde gelişme olmaması yolundadığım, gelişmelerde çok olumlu ki endişesini BM Genel Sekreteri evlendiler. sayılabiJecek işaretler bulunma Perez de Cuellar ile yaptığı görüş29/9/1988 Kadıköy Evkndirme Dairesi masına rağmen henüz zamanın er mede de dile getirdi. Görüşme ken olduğunu, sürecin devam et sonrasında genel sekreterin de aybulunduğu saptandı. Kemal Horzum'un siyasi şube sorgusunda DYP ile arasında bir bağ olup olmadığı ve Hüsamettin Cindoruk ile arasında bir ilişkinin bulunup bulunmadığı konusunda da sorular sorulduğu belirlendi. ABD Temsilciler Meclisi Ankara BM heyetini bölgeye kabul etsin mesi övülürken, "Temsilciler Meclisi, Türk hükümetini lrakın kimyasal silah kullanıp kullanmadığını araştıracak Birieşraiş Milleiler veya diğer uygun heyetlerle işbirliği yapmaya davet eder" denildi. Hatırlanacağı gibi geçen hafta Washington'da yapılan ShultzŞevardnadze görüşmelerinden sonra yayımlanan ABDSSCB ortak bildirisinde de Birleşmiş Milletler'in bu tür misyonranna destek verilmişti. Oysa Ankara uzun süre önce bu doğrultudaki misyonlara kapılannın kapalı olduğunu açıklamıştı. Söz konusu karar tasansı Temsilciler Meclisi'nde görüşülürken, söz alan Cumhuriyetçi üye John Porttr ise yaptığı konuşmada Türkiye'nin Kürt sığınmacılar konusundaki tutumunu överek şunlan söyledi: "Bu karar tasansının görvşülmesinden «stifadeyle Türk Başbakanı Sayın Turgut Özal'ı ve hükümetini, Irak'tan kaçan 10 binlerce Kürt mülteciyi kabulde gösterdikleri gönüllühik dolayısıyla övmek istiyonım." TÜStAD'dan Demokrasi İNGİLTERE'de İNGİLlZCE 1 5 hafta £ 1570 Sevgili Davos ruhuna Kıbrıs koşulu nı kanıyı paylaştığını diplomatik bir dille şöyle ifade etti: "BM Genel Sekreteri Kıbns göriısmelerine ilişkin sınırlı bir iyimserlik taşıyor." Bu sırada BM Genel Kurulu nedeniyle BM'de bulunan Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Yakavou ise Papulias'ın diplomatik ifadesini daha sertleştirdi ve "Sınırlı bir kötümserlik demek daha dogru olur" şeldinde Türk tarafından şikâyetçi olduğunu kaydetti. 19601984 HASAN HAKKI ERDOĞAN Senden sonra yaşamak direnmektir diye ağıtlar yakıldı. Sen zaten ölmedin ki. KARDEŞLERFV ADINA HASAN HAYRİ ERDOĞAN TEŞEKKÜR Sevgili oğlumuz ÇİĞDEM (KORAN) ÖZDEMÎR MUSTAFA ÖZDEMİR Papulias Yunanlı gazetecilerle yaptığı basın toplantısında da Kıbns görüşmelerin TürkYunan ilişkilerini etkileyeceğini yineledi ve "bizim açımızdan Kıbns'tan Türk askerinin çekilmesi önemlidir. Bu konuda, şu anda temsil ettiğim Avrupa Topluluğu da aym kamda. Kıbns meselesi, TürkYunan ilişkisini etkiler" diye konuştu. İSMET SELEKLER'in 6 Eylül 1988 günü ölümü dolayısıyla cenazesine katılan, çiçek gönderen veya TEV'e bağışta bulunan, bizzat ziyarete gelerek, telgraf, telefon ve mektupla arayarak acımızı paylaşan tüm dost, akraba ve oğlumuzun arkadaşlanna teşekkürlerimizi sunarız. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear