25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
0 EYLÜL 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 SINEMA ATİLLÂ DORSAY HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ A4, kroYuN Ayıp eDiYo&uN yAUAin. BiR Z/lFfcC tc4Z4NMI«r, « o V . SiMPi DB TuTüP tcENDıMİ KöTü DiYo&SUN Dütdüfün 'Düttürü Dünya'sı Düttürü Dünya / Yönetmen: Zeki ökten / Senaryo: Umur Bugay / Müzik: Tank öcal / jörüntü: Aytekin Çakmakçı / Oyuncular: Kemal Sunal, Jale Aylanç, Ayberk Çölok, Cezmi Baskın, Erdal Gülven, Güzin Çorağan / Şeref Film yapımı (Gazi, Moda). "Diittünı Dünya'Ma Zeki Ök»n, Umur Bugay'ın sıcak bir seıaryosundan yola çıkarak, "Kaüicüar Kralı", "Yoksul", "Davaa" *ibi filmlerinden sonra yeni bir 'Kemal Snnal'b film" denemesine girişmiş. Ancak bu kez farklı »ayılabilecek bir durum: Bu, bekienen anlamda bir Kemal Sunal filmi degil. Sunal, klasik tiplemesinin dışında bir role soyunmak gibi, oldukça yürekli bir deneyime girişiyor. Buga>/Ökten ikilisi ıse, kaçış sinemasının (TV dizi ve programlanyla da desteklenen) çeşitlemelerinin dışında, oldukça yalın, ticari albenisi olmayan dürüst BİLOKİMb KEMAL SUNAL DE&L Zeki Ökten'ın Kemal Sunallı "Düttüru bir işe soyunuyorlar. Hepsine ön Dünya" adh filmı. beldenen anlamda bir Kemal Sunal fılmı değil Sunal, klasik tıplemesimn dışında bir role soyunmak gıbı oldukça yürekli bir deneyıme celikle bir bravo! gınşıyor Sunal, bu kez, bir pavyonda klarnet çalan "Dutdüt"u canlandırıyor Film, bir pavyonda klarnet çalan "Dütdüfun serüveni. Anka gaz dolduruyor veya bir inşaatta Hücum", "Pehlivan", "Yoksul" ra'nın yoksul gecekondu semtle çalışıyor. Ama bunlar, ecele der vb. fîlmlerde olduğu gibi... Bunun rinde, hep başörtülü dolaşan ka man olmuyor ve beklenen son ge için nispeten değişik bir çevre, bir nsı, biri geri zekâlı, ama sevimli lip çatıyor. pavyon seçilmiş ve "pavyon taayabir oğlan, ikisi kız olan üç çocu"Düttürü Dünya',Ökten'inpek 0", kaytan bıyıklı, kavgacı lumpen ğu ile zor bela geçinmekte olan sevdiği tarzda, bir öykünün kıv müşterileri, hacıağaJarı, sesi olma"Dütdüt", tek varlıkları olan ev runlan, a>Tintüan, yan tıpleri, ku yan şatkıcılan, balık eti dansözlerinin bir müteahhitin kazmasıyla çuk gelişimleri aracılığıyla top leri, fedaileri, bıkkm suratlı çalgıdlerinden gideceği korkusuyla ya lumca yaşanan gunden, özellikle cıları (pardon, filmin bir yerinde şıyorlar. Bu arada klarnetçimiz bir ekonomik çöküşten ve kitlesel ça "Dütdüfün uyardığı gibi, "mübakanlıkta odası olan işbilir ka resizlikten genişçe bir panorama zisyenleri") ile, oldukça ınandıncı yınbiraderinin yardımıyla, çeşitli çizmeyi amaçhyor. Tıpkı geçmiş biçimde canlandınlmış. Bu arada, "ek iş"ler deniyon Çakmaklara te sözgelimi "Düşman", "Faize yan tipler ve motifler aracüığıyla, devlet dairelerini saran nışvetten "siyasi" tutuklamalara çeşitli olgulara da değiniliyor. Film, sonuç olarak birden çok kuş vuran, Ökten'in amaçladığma yakın bir toplumsal yelpazeye yayılan, ilginç ve düzeyli bir çalışma. KİM KİME DUM DUMA Yine de insanın içinde belli bir do$onra hapühane modoru yumsuzluk, giderek belli bir buyonma getdi. rukluk bırakıyor. 'yann tdarv Ayberk Çölok'un olağanüstü "eski pehlivan" gardropçusu, Gü oiacak. h zin Çoragan'ın birkaç çizgiyle çok başanlı biçimde yaratılmış pavyon kadını, Selcuk Uluergüven'in yine çok canlı pavyon sahibi vb. tiplerden gelmiyor bu burukluk yalnızca... Aralarında Ökten'inkiler de buhınan 197O'lerin/80 başlannın kimi filmlerini, onların havasını ve aynı zamanda sınırlarını anımsatıyor "Düttürü Dünya" çizdiği toplumsal panoramanın gunümuzden olmasına karşın, biraz geride kalmış, hafif tozlanmış bir sinema izlenimi bırakıyor. Hele senaryonun ve onun uzantısı olan filmin, yer yer, anlattığı şeylerin önemine, içerdiği duygusallığa "taayran" tüm bunların fazlasıyla bilincinde "narsistik" bir tavra bürünmesi!.. AllarPtan, filmin finali, alabildiğine denetlenmiş, usta işi denecek kadar ekonomik biçimde geliyor.. Ve toplumca itildiğimiz kolektif çılgınlık, filmin ne yazık ki tumüyle içermeyi başaramadığı ince bir ironiyle somutlaşıveriyor. Bu kadan bile, Zeki Ökten sineması içınde büyuk bir aşama değilse de, gu PİKNİK PtYALE MADRÂ nümüzun yoz sinemasal görunümü içinde az şey değil. Kuşkusuz, Kemal Sunal'ın tiplemesinin dışındaki zengin kompozisyonunu da, bu ilginç filmin en olumlu öğeleri arasında duşünmek gerekir. Zeki Ökten, toplumca itildiğimiz kolektif çılgınlığı irdeliyor &ORE YAZARURlNA BEHiç AK 'O/maz. fafan (fed/m.. ' yd/.. frnvndc, W hucreye... buaksam onvn B/raz kadar cya ,, dedi m ÜOKİM/ÇTV. r Aarş///A/ı oivrdv* . /i ^L W f MU? BEN Melodramın karanhk sularında AşU Hagtaltğt (Maladie d'amour) / Yönetmen: Jacgues Deray / Oyuncular: Nastassja Kinski, JeanHuguyes Anglade, Michel Piccoli, JeanClaude Brialy, Suad Amidou / Bir Fransız filmi (Emek, Reks). HIZLI GAZETECİ NECDETŞEH W&> B&i AliLATıyORUM • Sı'Z HİÇ KEfJMİZPe, • SÖZ ejMEZ MİSİH'fZ ? Uffl VAÎ6BC IÜTFM Jacques Deruy'nin dönüş filmi "Aşk Hastalığı" Son aylarda TV'de ust uste Alain Ddoniu "erkek fümleri'ni gördüğümüz Jacqnes Deray'nin bir süre aynlıktan sonraki dönüş filminin, tam anlanuyla bir "aşk hikâyesi", diğer bir deyişle bir "kadın filmi" olması şaşırtıcı... tlerleyen yaşla bulikte Deray'nin kalbi de "ynmn$adı"mı acaba; duygusallık, şiddet ve kavgaya üstün mü çıktı? Ne yazık ki, deneyimli yönetmenin, sözgelimi "Borsalino" ÇİZGİLİK veya "Öldürmek Hırsı" (TV'de "Polis Hikâyea") gibi fılmlerinde gösterdiği görece başarıyı, bu aşk KUSURSUZ VE ÇEKİCİ Jacques Deray'nin "Aşk Hastalığı"nda yaşlandıkça ustaiaşan f.'.cr.el Piccoli'nin oyununa filminde gösterebildiği pek kolay herhangı b.r kusur bulmak olanaksız Nastassja Kinski ise her zamanki gibi bıraz vahşı, çokça da çekici. söylenemez... "Aşk Hastahgı", kendisi de tut na ilgisi denetlenemez bir tutku ları... Bir geminin bu sularda bat man karışımıfiziğiylefilminen kulu aşk filmlerinin en usta yara ya dönüşürken, genç doktorla yi ması hiç de zor değildir. Deray' inandıncı oyuncusu. Anglade'ın tıcüarından biri olan Polonyalı ne tutku duzeyine erişen bir ilişki nin filmi de bu başanlması son varlığı, aynı zamanda kaçınılmaz Andrzej Zulavski'nin özgün bir yaşayan genç kadın, sonunda aş derece zor türe yeni bir şeyler ek biçimde, bu filmin "Betty Bloe"film öykusünden aiınmış... Ancak kı ve aşkın getirdiği mutluluğu lemiyor. lyice yaşlanmış, ama yaş nun basansından esinlenerek yakonu o denli özgün sayılamaz... yeğleyecektir. Ama genç doktorun landıkça numarasını, pardon, ro pıldığını düşundurüyor. Ancak özetlfij çağımızın tipik "asi genç" mesleğinde yükselmesinin onün lünü daha iyi yapmayı öğrenen "Betty Blue"nun "modern"liği ne özelliklerini taşıyan bir genç kızın, de bir engel olduğu kanısına va Piccoli'nin oyununa herhangi bir denli doğal gözüküyorsa, "Aşk iki erkek arasındaki serüveni bu... rınca özveri başlayacaktır... Öte kusur bulmak olanaksız. Nastass Hastalığı"nın "modent"lik çabası Zengin, otoriter, güvenli bir kan yandan da, elbette "kader, ağlan ja Kinski, her zamanki gibi, biraz o denli yapay duruyor... Beethoser uzmanı doktor ve onun yanın nı önnektedir." Ne de olsa, film, vahşi, çokça da çekici... "Betty vetfın "Ayışığı Sonaü"rufilmmüda asistan olan yetenekli, hırslı, melodramın karanhk sularında Blue"nun bir anda üne kavuştur ziği olarak dirüemeyi (hâlâ) roama oldukça içine dönük bir genç yol ahnayı yeğlemiştir çünkü... duğu JeanHugues Anglade ise, mantizm kabul edenler bu fihıı TARIHTE adam... Yaşlı doktorun genç kadıEvet, melodramın karanhk su G'erard Philipe'le Dusün Hoff den hoşlanabilir... KÂMİL MASARACI BUGUN MÜMTAZ ARIKA* f 30 Eylül DehşetLe gülmece iç içe Vahf et (Evil Dead 2) / Yönetmen: Sam Raimi / Oyuncular: Bruce Campbell, Sarah Berry, Dan Hicks / Bir Amerikan filmi (As, Lâle). Sam Raimi, 1982'de "Evil Dead" filmini gerçekleştirdiğinde henüz 22 yaşında bir "sinema delisi" idi. Beş genç insanın dağ başında kapandıklan bir evde değişik biçimierde gözüken ve içlerine giren "kötü ruh"la yaptıkları savaşımı, durdurak bilmeyen bir ritm, denetimsiz bir vahşet ve son derece usta işi görsel etkilerle anlatan film, kısa zamanda fantastik sinema meraklılarının "başucu fUmleri"nden biri oluyor ve genç adama büyük şirketlerin de kapısım açıyordu. Raimi'nin ikinci filmi, poüsiye türdeki "Cinayel DalgasıCrime Wwe", geçen yıl ülkemizde gösterilmiş, ama ne yank ki gerek seyirci, gerek eleştirmenlerce (biz dahil) es geçilmişti. Ülkemizde ilk bölümü (yanılmıyorsak) gösterilmeyen "Evil Dead"in "devam filmi"ni izliyoruz. Yine iki genç dağ başındaki bir eve geliyor, geçmişin karanlıklanndan gelen bir kitabın tozlarını silkeliyor ve böylece kötulüğtı yeryüzüne çağmyorlar... Sağ kalan ve zaman zaman canavarlaşan genç adam, daha sonra yine aynı eve gelen 4 kişiyle birlikte kötülüğe karşı korkunç bir savaşım verecektir... "Vahset", Raimi'nin ilk fihnde başvurduğu ve inanılmaz bir tempoyla gelişen şiddet, dehşet, korku ve kan öğelerini yer yer yine kullanıyor. Bu, fılme zaman zaman seyri gerçekten zor bir görsel sok niteliği kazandırıyor. Ancak Raimi, bu ikinci bölüme yer yer bir mizah, ilk filmle ve genelde bu tür sinemayla alay etme duygusu da eklemiş. Bu nedenle fılm, dehşetle gülmecenin birbiriyle iç içe olduğu, en ürkünç bölümlerınde gizli bir gülme duygusu uyandıran veya en gülünç bölümlerinde insanı ürperten bir yapıda. Bu arada, örneğ\n kahramanımızın ayna karşısmda, kendisi (yeya aynadaki yansıması) tarafından saldırıya uğradığı, "kötü ruh"un yerleştiği eliyle (ev«, kendi eliyle) boğuştuğu veya genç kadın kahramanın ölum döseğindeyken mı Sam Raimi'nin "Evil Dead"inin devam filmi *CAYPART/Sl' N/N TAZMÎNATff 1961 'D£ BUGUN; AMERJZAN BAĞtMStZUK. SADÖKULUŞÜMUM t8&. YiLlfJOA KOMİK İAr t & KJU SİNEMA ^ " SALONLARINDAN M/2£ • Sinemalann bölünmesi konusundaki ilk örneklerden biri, Berüdandığı gizemli sözcuklerle kö yoğlu Lâle sinemasından geldi ve tülüğu sindırdiği sahne gibi bo bu sinema, battal duran eski üst lumler gerçekten de bu turün an balkonu Lâle2 adıyla açtı. tolojisine girebilecek düzeyde... Lâle2'de genelde serüven filmle"Vahşet", bu tür fîlmlerin me ri Türkçe olarak gösterilecek. raklıları için kaçırılmayacak kimi bölumler içeriyor. Ve korku fılmi • Bir çok sinema salonu kapânırnin sınırlarını biraz daha genişle ken, ters yönde bir gelişme Bakırtiyor. George Romero veya Tobe köy'deolduvebukalabalıksemtte 5 0 YIL ONCE ^ ~ ^ " ~ Hooper gibi tür "usta"lanndan al yeni bir salon açıldı. Karya adını taşıyan ve rnodern biçimde deko \fij]of]g>r dıklarını iyi özumlemiş Raimi ve ll MCt "**^* kendisinden de az şey katmamış. re edilmiş salonda bu hafta "DütGörün, ama kesinlikle çocuklan türö Dünya" filmi gösteriliyor. nıza göstermeyın... • Bir de kapanmak üzere olan sinema haberi: Levent Melodi Sineması uzerinde süren dava sona er Cenevre 29 (a.a.) Milletler di, kiracı FilmPop davayı kaybe Cemiyeti asamblesi, dün akşam derek salonu boşalttı. Sinema sa teklif edilmiş olan bir karar hibinin salonu yıkarak depo veya projesim reye koymaksızın çarşı yapacağı bildiriliyor. Jstan kabul etmiştir. Bu karar bul'un tüm Levent, Etiler, Akat projesinde "asamBIenin hiçbir lar, Ulus gibi semtlerine hizmet hükümetın ışlerini kuvvete verebilecek bu Onemli semt sine muracaat suretile halletmek masının kurtanlması gerektiği, si teşebbusüne kıyam etmiyeceğini nema çevrelerindeki ortak kanı... ümid etmekte olduğu" beyan edilmektedir. Asamble, Ama nasıl? Amerika Reisicumhurunun teşebbüsunu hararetle selamlamakta ve bu teşebbüse DUZELTMELER saik olan zihniyeıe tamamile iştirak eylemektedir. • Altay Sencer adlı okurumuz, önceki hafta yayımlanan "O Güzelim Siyah Beyaziardan Biri" yazımızda Jack Jondon'ın yapıtı gibi sözü edilen "Lord Jim" romanının Joseph Conrad'a ait olduğunu anımsatıyor. Özur dileyerek Bruksel 26 (Hususı) düzeltiriz. Brukselde toplanan on birinci ÇAYl D£NİZE , H£M tNGlLtZ KOLoNt YONET/tJIHt M£M &E ÇAY VERGlS/Nt PROTESrO £T7l4/ŞTİ. OLAYDAM SONRA, 8OS7VA/ UMANlM KAPAYAN İMGlLlZLER TAZMINAT /STEM/Ş,AMCAK OLUMLU BtG. YANir AlAA/IAMlŞTt.JACICSON COUNTY APLI Ç&SABANtN YONETlMİ, PAYLAR.INA OUŞEN 1 DOLAR 36SEtJTİ ÇEKLE LOHDfZA ÇAY TÜCCARLARINA YOLLAMlŞTf(() 30 EYLÜL 1938 eden Bayan Operatör Iffet ve Dr. Derviş de doçentlere iltihak eylemişlerdir. On bınncı cerrahî kongresi, Viyanada loplanacakn. Son siyasf vaziyetler dolayısıle kongrenin yeri, içtimadan iki ay evvel değiştirılmiştir. Son günlerde Avrupa vaziyetinde yeniden karışıkhklar hasıi olduğundan bu kongreye iştirak edeceklerin adedinin azalacağı zannedilmişti. Halbuki tahminin hilâfma kongreye iştirak edenlenn saytsı, oldukça fazladır. Cevdet Kudretten müteşekkildir. çok büyük bir alâka ile Talibierin, asgarî ortamekteb dinlenmiştir. Kemik aşılan mevzuile alâkadar mezunu olmaları şarttır. îmtihanda edebî bir yoklama, olan operatör Fahri Arelin kuçük bir parçanın temsili, ses yapttğı tebliğ, çok takdir edilmiştir. Üçüncii mevzu olan için kulak yoklaması yapılacak akciğer keselerinin ve urlarının ve bir de şarkı soylettirilecektir. Tiyatro mektebi 3, Opera tedavisi hakkında doktor mektebi 5 senedir. Tiyatro Derviş bir tebliğde mektebinde tahsilden sonra bir bulunmuştur. sene de stajyer olarak çalışmak mecburiyeti vardır. Bu staj muddeti zarfında talebeye maas verilecek ve bu muddeti muvaffıyetle ikmal edenler "Devlet artisti" unvanmı Ankara 29 (Telefonla) alacaklardır.' Ankara Tiyatro ve Opera mekteblerine rağbet gittikçe artmaktadtr. Bu sene mektebe kayıd ve kabul için şimdiden muracaatlar alınmıştır. Birçok yerlerden mektebin kayıd ve kabul şartları sorulmaktadır. Bu münasebetle alâkadarlar şu malumatı verdiler: " Mekteblere leylî ve meccanî olmak üzere bu sene de ımtihanla talebe almacaktır. tmühanlar 4 ve 8 bırmcıteşrin arasında tstanbulda Galatasaray lisesinde 11 ve 15 birinciteşrin arasında Ankarada yapılacaktır. tmtihan heyetı Prof. Preatoryus, Prof. Baun, orkestra şefi Hasan Ferid, Fonetık şefi Dr. Tahsın, Tiyatro mektebi edebiyat mualltmi Cemiyeti ümidini kestnedi! Ankam Tîyutro ve Opera mektebleri FANTASTİK SİNEMATLA ALAY İlk "Evil Dead"le fantastik sınemanın en ilginç örneklerınden birinı veren Sam Raımı, devam filminde bu tür sinemayla alaya da gınşmış. Ûte yandan, filmin kahramanının ayna karşısmda kendisi tarafından saldınya uğradığı sahne, bu turün antotojısıne girebilecek düzeyrJe. • Okurumuz mimar Safai Özer, Kuzgun Acar'ın yok edilen yontularıyla ilgili yazımız üzerine gönderdiği mektupta, Acar'ın Antalya parkındaki "el" yontusunun "bir avuç sanatçı ve sanatseverin imza karapanyası sonucu knrtolduğunu" ve parkın içinde yer aldığını bildiriyor. İlk içtima, pazartesi sabahı Âyan salonunda Kralın mümessili, âyan ve mebusan reisleri huzurunda Sıhhiye ve Dahiliye Vekili tarafından açılmıştır. Dahiliye Vekilinin nutkunu müteakıb Bruksel Belediye reisi ve kongre reisi D. Matas nutuklar irad etmişlerdir. Muteakıben intihablar yapılmış, öğleden sınra ılmî çalışmalara başlanmıştır. Seçim esnasında Türk delegesi Kâzım tsmail beynelmilel cerrahî kongresine Gürkanm reisliğe intihabı Üniversitemiz namına heyetimizi memnun etmiştir. gonderilen Doçent Kâztm Kongrenin mevzuları, bundan tsmail Cürkan ile Fahri Arel uç sene evvel Kahire içtimadan bir gün evvel buraya kongresinde tesbıt edilmiş gelmışler, Bruksel cerrahlarımn bulunuyordu. Bunlardan şıryan tertib ettikleri tantşma tazyık fazlalığımn cerrahî suvaresinde bulunmuşlardır. usullerle tedavisı mevzuu ve Kongreye serbest olarak iştirak onu takıb eden kemık aşılan, 11 inci beynehnilel cermhî kongresi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear