25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYFT/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER uzerıne Haşım Nezıhı, daha sade bır dılle venı bır şıır \azıp vollamış Ataturk, bu şıırde de duzeltmeler \apmış. orneğın "ımanı" kaldırmış. "ınanç" \apmış Eskı dostum kâmuran Çelebı. tanıştığımız \ıllardakı gıbı. neşelı ve >aşam dolu ıdı Tadına do\amadığım hıkâvelennın ve Tıkralannın anısını saklavacağım Onun vohbetını ılgırtı, kılan. vaşam deneMmının başka bır devışle. vaşantmnın zengın lığıdır Bır çok ulkegormuş, bır çok ınsan tanımış Arada bır "Ah ne gunler vaşadık'" dıvegoğus geçırmesı bundan Ama onu dınleyen, vaşamın eğlencelı bır seruven olduğu ınancı ıle dolar, kotumserlığe kaptırmaz kendını, korkmaz \aşamdan Kâmuran Çelebı ıçın olum degulumsetıcı bırola>dır Bakın, ne yapmış eskı dostum, Istanbul Beledı\esını arava katarak. Ferıkoy mezarlı|ında zar zor bır yer bulmuş, satın almış Rahmetlı ressam Elıf Nacı de kabrın tasarımını çızmış Gerçekleştırmış bu tasarımt Kâmuran Çelebı, bır de taş dıktırmış mezarın başına Taşta şoyle vazılı ımış "Mulga dergâhı Mevlana postmşınlennden 4mır Çelebı torunu gazetecı Kâmuran Çelebı " Sonra duvmuş ve gozlerıyle de gormuş kı. ınsanlar gelıp bu mezar taşı onunde dua etmıvorlar mı 1 Dostum, "Taşın uzerınde olum tarıhının vazılı olmamasına aldırış bıle etmıvorlar" dıyerek kahkahavı basıvordu Bu mezar taşını gorup onun olduğunu sanan bır arkadası, bır gun karşılaştıklarında duşup bavılmış dıme geldığımde, kadın erkek, bır kalaöalığın başımda toplanmış olduğunu gordum Bır doktor nabzımı tutuyordu (Dr Turhan Merter) "Ve oldu' ' dıye sordum şaşkın şaşkın "Bır şey değıl" dedıler, "ufak bır bavgınlık geçırdınız " Konuşan hanımlardan bınnın, Istanbul Beledıye Konservatuvarı tıyatro bolumunden oğrencım Nâlân Seçkın olduğunu o hahmde tanıdım Benden sakladılar, ama sonra oğrendım kı, on dakıka surmuş baygınlığım, belkı daha uzundur Ruya gormedım, sıkıntı çekmedım Doktor bırden bır tansı>on düşmesı sonucu kendımden geçmış olabıleceğımı soyledı Oğle vemeğınde bıra ıçmıştım, onun da etkısı duşunulebılırmış Ben zaten bıra sevmem, bu kez busbutun so|udurn Bır gece de, vemekten sonra, Zıya Nebıoğlu ve eşı ıle bahçede uzun uzun dolaştık konuşarak Konu, hormonlu etlerden, memelı domateslerden, kolı basıllı denızden açıldı, kent >aşamı, hava kırlılığınden, gurultuden, trafik kazalarından, çeşıtlı pıslıklerden her gun bıraz daha çekılmez duruma gelı \ordu, getırdığı buvuk kolavlıklara, rahatlıklara karşın buvuk sanavı u>garlığı karşımıza nerdevse bır duşman gıbı dıkılıvor ve bıze kırsal yaşamın ve hatta ılkel toplumun ozlemını du>uruvordu Bu gıdışle nereye varacaktı ınsanlık9 Gen ddnuşe olanak \oktu, ustelık bovle bır davranışı modern ınsan onaylavamazdı Dostum Zıva Nebıoğlu, buna neden olarak, ıvelık duvgusunun ıçımızde bır tur ıçgudu, karşı konmaz doğal bır guç olarak bulunmasını gosterdı Doğru mu ıdı bu 7 Bırlıkte geçırdığımız şu dınlence vaşamının bıçımı, bana gore, bunun tersını kanıtlar gıbı ıdı Oyle >a, hepımız bırbırının eşı odalarda vatıp kalkıvor, a>nı vemeklerı >ıvor, a>nı denize gırı>orduk \e çok onemlı olarak da, bu odaların, bu denızın ıvesı değıldık Demek korkacak. \adirganacak bır şe> voktu ortada Dahası, sorun, ılkel (oplunıa tam anlamı ıle donuş değıldı. modern toplumumuzun ortava çıkardığı vabancılaşmalardan, koleleşmelerden, kırlenmelerden, tehlıkelerden temızlenmektı söz konusu olan 2 EYLÜL 1988 Istanfoul'tııı Bir Kıyısı MELİH CEVDET ANDAY Geçen aym ıkıncı yarısını, Basın llan Kurumu'nun Bayramoğlu'dakı Tatıl Koyu'nde geçırdım flk gıdışımdır bu, çok sevdım Harem ıskelesınden kalkan bır mınıbus bızı tatıl koyune gıden yolun başinda ındırdı, oradan bır arabaya bınerek on dakıka ıçınde varağmııza geldık Tatıl koyunun yemyeşıl, bakımlı bahçesı, ılk karşılaşmanın en onemlı ızlenımı oldu Nadır çıçekler, bodur bıtkılerle bezelı, tabanı çım döşelı tarhlar arasındakı duzenlı yollardan odamıza vardığımızda gorduk kı, ıkı yuz kışılık olduğunu duyduğum köyun evlennden hıç. bın ötekıne bakmıyor, balkonumuz bahçeye, ağaçlara, denize karşı Uzunca bır plajı, yuzme havuzu var Gazıno, smema salonu, kulup, dıskotek gıbı eğlence yerlenni gördum, begendım Bırlıkte yemek yenılen çardak altı senn ve sevımlı Yemekler lezzetlı ve sağhklı ıdı; ahçıbaşı Duran Çağn'yı kutlamadan geçmeyeyım Yanıma epe> kıtap almıştım, ama ancak Hemıngwa>'ın "Farewell to Arms" adlı romanını okuyabıldım, doğrusu onu da bıtıremedım Ben kı ayda alıı yedı kıtap okumağa alışmışımdır, bu onbeş gun ıçınde orta buyukluktekı b:r kıtapla nasıl oldu da yetınebıldım' Açık hava, denız ruzgân, ağaçların hışırtısı tuhaf bır dalgınlık ıçırıe sokuyor ınsanı, buna bır tur sarhoşluk da dıyebılırsınız Proust, "Swanların Semtınden" adlı romamnda, çocukluğunu anlatırken, uyku ıle uyanıkiık arasındakı geçışlen, şaşırtıcı bır ayrıntı zengınhğı ıçınde, okuru buyuleyerek betımler ya, ışte yazlıkçının durumu da onu andınyor bıraz gıbı geldı bana Doğaya yaklaşmak, ne tuhaftır, bızde doğaustu bır tansık ızlenımı bırakmaktadır Gerçekte doğanın pek de doğal olmadığının farkındayımdır Bır ıkı dostla da karşılaştım burada Emeklı edebiyat öğretmenı Haşım Nezıhı, gazetecı Kâmuran PENCERE Sülkeh'n Kitabından... Kemal Sulker'ın 'Nâzım Hıkmet'ın Gerçek Yaşamı" adlı yapıtının 4'uncü cıldı çıktı (Yalçın Yayınları) Kıtaptan bırkaç sayfaya bırlıkte goz atalım Yıl 1936 Aksam Gazetesı'nın sahıbı ve başyazarı Necmettın Sadalciır Nâzım Hıkmet gazetede "Orhan Selım" takma adıyla köşe yazarıdır Necmettın Sadak ın 20565 numaralı telefonu sık sık çalıyor Nâzım'a ılışkın "bılgı kırıntılan" venlıyor, suçlamalar yapılıyor Ustelık tek partılı rejımın Turkıye'sınde yaşanmaktadır, çok partılı değıl Necmettın Sadak da tek paıtının Sıvas mılletvekılıdır Akşam'ın Yazı Işlerı Mtıduru Enıs Tahsın Tıl, hoşgörülu bırgazetecıdır Vâlâ Nurettın de gazetede çalışmaktadır Nısan sonlanna doğru bır gun, Necrpettın Sadak, Nâzım'ın gazeteye gelıp gelmedığını Enıs Tahsın'den sorar, olumlu yanıt alınca sevınır Sonrasını Kemal Sulker'ın kalemınden okuyalım "Necmettın Sadak odasından çıktı, Nâzım'ın yanına gıtmeden kankatunst Cemal Nadır Guler'ın masasına uğradı, hatır sorduktan sonra Çızgılerın çok beğenılıyor Cemal Nadır, dedı, Orhan Selım de beğenıyor mu barı? Nâzım mı? O da çok beğenıyor, ıltıfat edıyor, hem halkın sorunlannı dıle getırdığımr hem de onların hoşuna gıden tıpler çızdığımı soyluyor Bılırsınız Nâzım hatır ıçın övmez de yermez de Necmettın Sadak, Nâzım'ın yazı yazdığı odaya gınnce, onun boyuna mektup açmakta olduğunu gordu Nâzım Hoş geldınız Necmettın Bey, dedı, Ankara'da havalar sert gıdıyormuş, oyle mı7 Sıyasal hava mı, meteorolojik hava mı? Nâzım guldü Bılırsınız, Orhan Selım olarak sıyaset konumuz dışı, ben de onun temsılcısı olarak meteorolo/ıden bahsettım Necmettın Sadak da guldu Madem sıyaset Orhan Selım'ın konusu dışında, sız lutfen benım odama buyrun, hem kahve tçelım, hem sıyasetten soz edelım Necmettın Sadak'ın bu davetı alışılmadık bır toplantı anlamına gelıyordu Enıs Tahsın Tıl'ı de telefonla rıca edınce, üçlü toplantının amacını başyazar açıkladı Nâzım Bey, dedı, sızı beğenmm sosyalızme de hıç karsı değılım Daha 1924'te Mustafa Kemal 25 ağustosta şoyle demıştı, hatırlıyorum 'Hıçbır zaman hatınnızdan çıkmasın kı, Cumhuriyet sızden fıkn hur, vıcdanı hur, ırtanı hur nesıller ıster Bu bakımdan sızın hur düşuncenıze saygı duyanm Ustelık fıkralannızda bana, ne Partı'den, ne yakın arkadaşlanmdan en ufak bır sıkâyet telmıh, uyarı gelmış değıl Fakat son bırkaç gun ıçınde telefonla bazı kışıler, bazı yazılarınızdan, sızın akhnızdan geçmeyecek maksatlar çıkarmışlar Bu bakımdan sıze durumu sadece bıldırmek ıstedım, bunu bır uyarı olarak lutfen duşünmeyın, bılmenız ıçın söyluyorum Necmettın Bey, Enıs Tahsın'e sordu ' Sız de benı teyıd edıyorsunuz, değıl mır> Tabıı beyefendı, Nâzım Bey'ın yazılarmı ben de Hılâlı Bey de dıkkatle ve zevkle okuruz, yayımlanan fıkralannda hıçbır maksaoU mahsusa olmamıştır hep halkın ve yasanın yanmda yeralmıştır Nâzım, "Bu gorüşmelerden çok sevınç duydum, ılgınıze teşekkur edenm" dıyerek Sadak'ın odasından ayrıldı * Kemal Sulker'ın Nâzım'ın yaşamına ılışkın kıtaptan gazetecı ustalığıyla kaleme a^nmış, rahatça okunan, ama dılımızın en buyuk şaırının hayatını anlatırken yakın tarıhımızın renklerını de gözler önune seren bır dızı oluşturuyor 1936 Turkıyesı Kemalıst devrımın koşullarını benımseyen bır Babıâlı'yı ıçerır Ne var kı o koşullarda Akşam Gazetesı Başyazarı'nm yaklaşımına bır bakın, bır de bugünlerımızde (kı sözde çok partılı demokrasıde yaşıyoruz) Günaydın Gazetesı'nde kalemlerı kınlan Rahmı Turan ıle Bekır Coşkun'a dönuk halımıze bakın' 1936'da Babıâlı tek partının ıdeolojısıyle denetlenıyordu, bugun gorgusuz para babalarının buyruğu altına duşmek tehlıkesının esığındedır Çelebı, Zı>a Nebıoğlu da tatıl ko>unde ıdıler Ağaçların altındakı serın golgelıklerde uzun, tatlı so>leşılerımız oldu Seksen dort vaşına bır genç olarak ermış bulunan Haşım Nezıhı'nın beltegı, o şaşırtıcı gucunu, en kuçuk bır aksaklık vermeden korumuş Ornek gosterılecek bır olaydır bu Dıvan şıırı, Tanzımat, Servetı Funun, Fecrı Âtı şıırı bu belleğın duzenlı raflarında butun canlılığı ıle >aşammı surdurmektedır Dınledıkçe duşuncelere dalı>ordum Divan şıınnı bır yana bırakırsak, Yah>a Kemal ve Ahmet Haşım'e gelınceve dek bızım şıırımız, hıkmetsovlev kanşımı bır oznıtelık ıçınde dırenıp durmuştur Buna bıraz da Iırızm katacak olursak, o gunku şur okurunun beğenısını tanır gıbı oluruz Ozan artık coşkulu, ıçten, >uksek sesle konuşan bır ahlakçıdır, bıze ancak onun kışılığıne havran olmak duşer Içtenlığın. doğruluğun bu denlı keskm olması benı hep şaşırtmıştır Çunku duzmece bır ıçtenlıktır bu ozan ıçten olmağa zorunlu gıbıdır Bakın, Dıvan şıınnı okurken hıçbır zaman bu rahatsızlığı duymam. çunku o şıınn ıçtenlıkle bır ılışkısı olmadığını bılırım Ustat Haşım Nezıhı, "Nezıhî" mahlası ıle şıırler de >azmıştır, onları da dınledım Sesını alçaltıp \ukselBu yaz denize dovmuşluğumdan mıdır nedır, terek, yerı gelınce elını masava vurarak okuması, Bavramoğlu'da pek denize gırmedım Geldığımın okuduğu şıırın doğasına uvgun duşu>or Ama bu şurlerden bugunku kuşaklar ne anlar1 Orası duşun ıkıncı gunu ıdı, oğle uvkusundan bıraz sıkıntı ıçınde durucu Osmanlı dılı ne aca>ıp bır dılmış tanrım' uvanmışım, denize dalıp çıka\ım da aıayım bu ağırBu dılle nasıl anlaşmışlar şaşanm Anlaştıklarını lığı ustumden dıye duşunerek plaja gıttım Dedıda hıç sanmıyorum ya, bu dıl, çok dar bır çevre ğım gıbı de yaptım, bıraz vuzup çıktım, sıcak duşun altına gırdım \e tuhaf bır \orgunluk duyarak dılı ıdı oracıktakı bır sırava oturdum Onumde, şemsıveHaşım Nezıhı, Smop lısesmde edebıvat oğretmenı lerın altında guneşlenenler vardı Denız durgundu ıken Ataturk ıçın aruzla bır şıır >azmış, okulun mu ve ustundeguneş parlıvordu Guneşlenenler Mapolduru de bunu koşke vollamış Yâverlıkten gelen va von'dan (televızyondakı film dolayısıvle) konuşunıtta, Ataturk'un "Yeteneklı bırçocuk, ama temız vorlardı Ba>ılmışım Sola doğru kavkıldığımı bıTurkçe ıle yazsın" dedığı bıldırılı>ormuş Bunun lıyorum ondan sonrası vok Çok rahattım Ken ARADA BIR Dr.MAHMUTTOLON OKURLARDAN yılında uygulamaya koydu. Bu anlaşmaya gore, kırlenmeyi en aza indirmek için, gemi yapımında değifiklik yapıbnası Şimdilerde en buyuk ongorulmuştur. Kirlenmeye sorunlardan biri olan çevre neden olanlar genellikle eski kirliliğini onletnek amacıyla, gemılerdir. Yenı gemilerde tum ulkeler ortak bir goruş kirlenmeye sebep olmayacak birliğine varmaya çalışıyorlar. cihazlar bulunmaktadır. Bu çabalardan biri de, 19S7 Ayrıca, Karadeniz ve Akdeniz vılında imzalanan Akdeniz "ozel alan" kapsamına girmektedir. Çevre Kirliliğı Anlaşması 'dır. Bu da buralarda Ülkemizde çtkan, 2S72 sayılı ' hiçbir şekilde kirletme Çevre Kanunu daha fazla kırlenmeyi onlemek içın halen yaptlmamasını gerektırmektedir. Ulkemızde yurürluktedir. Bu arada deniz yeni çıkan yonelmelik yalnızca kirliliğini engellemek ıçin denızlenmizi değil, tum çevreyi yapıbnası gereken birtakım kapsamaktadır. Kırlenmeyi esaslar vardır. Orneğin, 1974 raiıp ve cezalandırma ışlemleri yılında Lluslararası Denizcilik belediyelerin denetimindedır. Teşkilatı (IMO), "Marpol Tabii, denizcilik konularına 73/78" dediğimiz uluslararası yabancı olan "Çevre zabıta anlaşmayı geliştinp 1984 CEZAEVLERİNDE INSANCA YAŞAM İÇİN VERİLEN MUCADELEDE YAŞAMINI YÎTİREN Çevre kirliligine önlemler Sağlık Sektörü İçin Basından Beklediğimiz Bır duygu somürusudür gıdıyor basında Efendım parasız ınsanlar hastane kapılarından dönmüşler, hastanelerımızın halı felaket, Türk tıbbının gerılığı, gece nöbetınde hastaya kötu muamelevs vs Tabııgerçeğın bırkısmınıyansıtan yakınmalar, ama nıyet ne? Insanların ölumcül olduklarını algılayınca suçlu aramak güdusünden mı kaynaklanıyor bu yayınlar? Nıyet uzüm yemek mı, bağcıyı dövmek mı? Insan, bu tıp sansasyonel yayınları, özellıkle gece nobetlerınde gerçek ıle duygusallığın zor ayırt edıldığı anları basında gorunce kendı kendıne soruyor, hedef kım dıye 7 Hedef (vur abalıya), "fazla" para kazandıkları tahmın edılen uç beş muayenehanesı olan profesör m u 7 Hedef, eksık öğretım görüp mecburı hızmet ıle hemcınslerınden daha fazla vatanı borcu olduğu moral baskı ıle kabul ettırılen pratısyen mı? Uzmanhk ıçın smavdan sınava koşan, 24 saat aralıksız çalışan, nobet ücretı nedır bılmeyen hekım m ı 7 Hemşıreler m ı 7 Son 25 yıldır bır sağlık bakanının ortalama ancak 1,5 yıldan az basında durduğu Sağlık Bakanlığı m ı 7 Belkı de hedef basıt bır başlık atarak geçıştırılemeyecek ve anlamak ıçın bıraz araştırma gerektıren Mevzuat Hazretlerı, Sn Koordınasyon eksıklığı ve Muhteşem Kamuoyu bılınçsızlığıdır7 Nasıl "Basın Sağlık Sektörüne Duşman m ı 7 " dıye başlık atınca her gazetecı bıraz ırkılerek okuma gereğını duyuyorsa, sağlık sektörcüler de yukanda değınılen başhklardan alınıyorlar, kamuoyu da genellemeye doğaldır kı katılıyor Düşünun. "Gazetecı haberde yamldığından veya eksık araştırma sonucu yanlış haber (teşhıs) yazdığından 6 yıl hapse mahkum otdu" dıye okusanız sızı nasıl etkıler' Elbette tıp hızmetlerıne reform anlayışı ıle yaklaşılırken basına buyük bır gorev duşmektedır Basından sağlık sektorune ayrılan paranın, orneğın çeşıtlı ulkelerde savunma sektörüne ayrılan para ıle karşılaştırılması sık sık yapılarak kamuoyu oluşturma görevını üstlenmesını beklemek gerekır 0 Doğaldır kı bır hastane yatağının gecede 70000 TL olması, bugünün Koşulları altında gülunçtür Hele hele hastane yalaklannm buyuk yuzdesının bu rakamın çok altında olduğu bılınırse 1 Gonul ıster kı basından resmı ve habenyle, sade kuru makalesıyle değıl köşelerın parıltılı yazılarıyla da bu gerçekler aktarılsın Eşyanın doğası gereğı sağlık hızmetı, zaten zor bır hızmettır 70000 TL yatak ucretı sıgortalardan mı kesılsın, yoksa bellı oranı bazı fonlardan ya da sandıklardan mı karşılansın, bellı oranının kışının kendı cebınden çıkmasındakı yararlar nedır 7 Bu konular, polttıkacılarımızın, ıktısatçılanmızın ve değerlı basınımızın tartışması ve kıran kırana tartışması gereken konulardır Şu ya da bu nedenle haklı ya da haksız sabahın uçunde bır hastanede olan kışısel bır tartışmanın basına yansıması sağltk sorunları hakkında kamuoyu oluşturmada ne derece yararlıdır kestırmek guçtür Tartışılması abes olan konu ıse bugünku fıyatlarla tüm hızmetlerı kapsayan ve luks hastane odaları ıçın uygulanan 70000 TL'ye bır gecelık tam teşekkullu hastanede hızmet verılmesıdır Beş yıldızlı otel fıyatlarımız maşallah yurtdışındakı fıyatlara gore ayarlanırken (ayaıianabılırken) sağlık sektörunde yurtdışı standardında bır hızmet vermeye çalışanlar bu fıyatın % 30'una gelınce nedense bır hıssıyat duvarına çarpmaktadırlar Şu açıktır kı, esas ıtıbarıyle hastanede 70000 TL'ye yatmak aym ulkede luks bır otelde 140000 TL'ye yatılırken gulünç bır oran teşkıl etmektedır Bır hastanede verılen hızmet elbette otelde verılenden çok daha yoğundur ve çok daha yoğun olması gerekır Örneğın Federal Almanya'da bır gecelık luks otel ucretı 150 DM cıvarındayken tam teşekkullu hastaneler 400 DM cıvarında almaktadırlar Bır yoğun bakım yatağında geçırılen gece de tedavı ıle bır gündetıır mılyon lırayı kolayca geçebılmektedır, eğer modern tıbbın nımetlerını denemek gerekırse' Eğer modern bır tıbbı hızmet ıhtıyacı var ıse doğaldır kı bu hızmetın bır bedelı olacaktır Sorun parayı kımın, nasıl odeyeceğı ve olayın nasıl bürokrasıye boğulmadan denetlenebıleceğıdır Hemşırenın, hekımın, hastane ıdarecısının, hademenın ne gıbı bır ayrıcalıkları var kı duygu somürusu ıle zaten ağır olan hız7 metını öbür kesımlere sureklı olarak moral baskı altında versın Sorun, kamuoyunda bu bılıncı yaratmaktır, lyı bır sağlık hızmetıne ıhtıyaç olduğunun kabulunden sonra gereken kaynakların ne şekılde bulunabıleceğının ve ne şekılde organıze edıleceğının polıtık olarak sonuçlandırılmasındadır Çok ucuz ya da ücretsız sağlık hızmetının kötü olması, elbette kımsenın tercıhı olamaz B Almanya'da bır ıstatıstık hastane hekımlerının hayat beklentılennın genel halktan daha kısa olduğunu gostermektedır Yoğun bakım hemşırelerının duşük oranı, öbur kadınlara gore daha yuksektır Basından dıleğımız, hastahekım ılışkısının bır guvensızlık, bır husumet ıçınde gelışmemesı hastane personelı ve halk arasındakı ılışkının duşmanca oluşmaması ıçın daha araştırıcı ve sağlık sektorunun şıkâyetlerını de yansıtmasıdır ekiplerine" hiçbir şekilde yardım esırgenmemeUdır. Yurttaşlar da bu konuda fahri olarak yardımcı olmahdırlar. Herhangı bir kirletme olayına şahit olanlar, aşağıda adt geçen yerlere başvurabilırler: 1 Istanbul Buyukşehir Beledıye Başkanlığı Zabıta Uudurluğu Tel: 587 51 09 2 İzmir Buyukşehir Beledıye Çevre Sağlığt Sosyal Hizmetler Şube Mudurluğü 3 Diğer şehirlerde, Lıman Başkanlığı ve Sahil Guvenlik Teşkilatı Komutanlıklarına. Yenı yıl butçesınm hazırlandığı şu tarihlerde, lımanlarda, geçit yerlerinde, tamir tersanelerınde bulunması zorunlu olan "Alma Tesisleri"nin yapımı içın gereklı para bulunamazsa bu hizmetin "ozel sektorce" yaptlması sağlanmalıdır. Artıklann ahnması da, yabancı ulkelerde olduğu gibi belırli bir ucret karşılığında olmahdır. Talimatlar ve ucretler Liman ve Marinalar Yonetmeliği'nde yer alntalıdır. Bunları her gelen gemı ve yat bilmeüdır. Petrol ve zehirli madde bulunan her gemıye hızmet verecek durumda olmamız, kanunsuz boşaltmaları en aza ındirecektır. Lluslararası sozleşme, hizmetin bekletilmeden yaptlması doğrultusundadır. Çunku, bekleme durumu ıle karşılaşıldığmda, gemilere kirletme cezasını odentjk daha ucuza gelmektedir. NEJA T ODMAN ÇİFTEHAVVZLAR/ ISTANBUL DİDAR ŞENSOYTJ SAYGIYLA ANIYORUZ BABAMIZI ANIYORUZ Ölumünün (ki yaşıyorsun) 2. yılında seni Tanrı'mn huzurunda sevgi, saygı ve hürmetle anıyoruz. REMZl ÜÇÜNCÜ 119282.9 1986) TAYAD DİD4R ŞE1NSOY Tutuklu >e Hukumlu Aileleri Yardıtnluşma Derne£i AÎLEN DİDAR Ş£NSOY'U UNUTMAYACAĞIZ OLÜMUNÜN 1 YILDÖNÜMÜNDE YUREĞIMIZDE YAŞATIYOR IDEALLERINI GERÇEKLEŞTIRME MUCADELESINI SURDURUYORUZ Sevgili dostum, değerli insan FUAT EREN aramızdan ayrılışının 7. yılında hâlâ bizimle gibisin. Seni unutmadık. Sevgimiz anılarınla büyüyor. RAFET ERDEM Cumhunyet EMEKDUNYASI YÜRÜYÜŞ VE MİTİNG ÜRÜYÜ KARADENİZ BABANIZM ÇÖPLÜĞÜ DE6İLDİR KıtapKulubu c Cumhuriyet Kitap Kulübü Gülhane Şenliği'nde 4 Eylül Pazar 16 0020 00 UĞUR MUMCU BUTUN CĞRETMENLER İngiliz, Deneyımlı ve Profesyonel İMZA GÜNÜ JFııe f/ntle Kursların baslama taııhlen Hafta sonu 3 Eylul 88 Aksam 5 Eylj.il 88 Gundıız 5 Evlul 88 Kızımız IŞIN dünyaya geldı, hoş geldı Zehirli varillenn ve radyosyonun yoiaçtığı Mrtenmeyı protesto edıyoruz. Sosyalıst Partı'nm düzentedığf yürüyüş ve mıtınge katılalım AYŞEGÜLADNAN YILMAZ KIRŞEHİR Çatalca'dan aldığım huvıyetımı kavbettım Hukumsuzdur SALIM MEVTEŞ 1727 >aşlannda bayanlar îngıltere'de çocuğa bak, Ingılızce oğren. 1158 53 42 4213 68 67 ISTANBUt, ANKARA Tel 147 09 83 152 82 71 72 Tel 135 30 94135 23 97 Rumel Cac Ho 92 4 Zek Be> Api v ISTANBUL Selan k Cad No 8 Kat K zılav ANKARA SosyaJist Parti Genel Merkezi 3 Eylul 1988 Cumartesı GERZE Saat 10 ALAÇAM Saat 15 4 Eylül 1988 Pazar Bafra Saat 10 SAMSUN Saat 15 Mcdico88 1 . Ankara Uluslararası Tıp Ghazfan ve İiaçFuan 2125 Eylül 1988 TEŞEKKÜR 23 Ağustos 1988'de aramızdan ayrılan Emekli Büyükelçi HASAN KIZILKAYA 19591977 Onurlu mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor. Bir grup arkadaşı adına HASAN HLSEYİIN KAVAK TURGUT AYTUĞ'un vefatı dolayısıyla, Dışişleri Bakanlığı'na, arkadaşlarına, başsağlığı dileyenlere, akrabalarımıza ve özellikle Anadolu Kulubu Başkanı ve mensuplarına teşekkürlerimizi sunarız. ÇOCUKLARI KUMRU. HÜSEYİN VE HATUN AYTUĞ ÜLKEMİZİN VE DÜNYANIN ÖNDE GELEN TIP FİRMALARININ ÜRÜNLERİNİN TANITILACAĞI, SEMİNERLER, PANELLER, KONSERLER VE DİĞER ETKİNLİKLERLE DESTEKLENEN BİR ORGANİZASYON İLK KEZ BİRARADA'VE ANKARA'DA. Detaylı bilgi için lutfen (4) 168 14 42 'yi arayuuz. Yer: Türser Fuar Merkezi 1. Gırış Ataturk Bulvarı 211 2. Gırış Tunus Cad 66 ve 68 Tunus Cad No 65/10 Kavakhdere ANKARA Tel (4) 126 31 52 Î68 14 42 Tix 43291 emtotr ULUSLARARASI FUARCIUK ve TANITIM A Ş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear