22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2JEMMUZ 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 KüLTÜR VE TURÎZMBAKANLIĞI1. MÜZÎKKONGRESÎ'NtNARDINDAN HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ Nasıl bir soiıuç çıkacak? FİLİZ ALİ Kültur ve Turizm Bakanlığı'nın Ankara'da düzenlediği 1. Müzik Kongresinin 14 Haziran 1988 gunü yapılan ilk oturumunda Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Tınaz Titu, metni gazetetnizde 17 haziran tarihinde yayımlanan konuşmasıyla müzik yaşamımızın içinde bulunduğu keşmekeşten, ilk \e ortaöğretim müzik eğitiminin ehil olmayan ellere verilmek istenmesinden rahatsız olan, uzüntü ve kaygı duyan çoğu miizisyene bir umut ışığı yaktı. Değerli miızikolog, eğitici ve uzun yülar devletin müzik kurumlannda yönetici olarak hizmet vermiş olan eski Guzel Sanatlar Umum Müdürlerinden Sayın Cevat Memdnh Altar, açılışta bir konuşma yaparak Atalürk'ün 1934'te topladığı ilk müzik kurulunun aldığı kararlarla başlatılan sistemli müzik eğitimini, bu eğitimin 64 yıl içinde katettiği yollan, o zamanlar hedeflenen ve amaçlanan müzik kurumlannın artık toplumumuzun vazgeçilmez unsurlan arasına katıldığından duyduğu sevinci dile getirdi. Sabah oturumunun başkanı olan Sayın Aydın Gün, yine 17 Haziran 1988 tarihinde gazetemizde yayımlanan ön bildirisi ile müzik yaşamımıza eleştirel bir gözle bakarak, "kultürel sanatsal yaşamımızın (son 1520 yıl içerisinde) urkıitucu bir kalitesulik v« sorumsuzlugun işgali altında" olduğunu vurguladı. İlk bakışta, 1. Müzik Kongresi Türkiye'de müziğin her türüyle ilgilenen ve bizzat uğraşanlan bir araya getiren demokratik, her türlü görüşe açık bir panel özelligi taşıyordu. Bildiri sahipleri düşüncelerini, eleştirilerini, önerilerini açıklayacak, herkes içini dökecek ve belki de kel görünecekti. Ülkemizde sık sık görmeye alışık olmadığınuz bir titizlikle en ince aynntıya kadar düşünülerek yapılmış olan kongre düzenlemesi, ilk başta hepimizi epey etkiledi. Yine de düzenlemenin bu denli geniş tutulmuş olmasından kaygılananlarımız, bu kongreden herhangi bir sonuç çıkmayacağına inananlanmız da yok değildi. Sonuç çıkıp çıkmayacağı ya da çıkan sonucun neye yarayacağını kongre bitiminden sonraki gelişmelerden anlayacağız ancak. Müziğin her türüyle uğraşanlar bir araya geldi KİM KtME DUM DUMA BEHiç AK İU( MİİZtK nmUUNnm *MMWUI Matürk'un 1934'te topladıuı ilk Müzik Kurulu'ndan kısa bir sure sonra iki yabancı uzman Prof. Carl Ebert ve Dr. Ernst Praetorius, Devtet Konservatuvan'nın kuruluşuna Kaöoda bulunmuşlardı. (Soldan sağa) Cevat Memduh Altar, eşi Zeynep Attar, Prof. Ebert, Prof. Praetorius, Sinotoji Profesoru Vbn Gabain ve Necil Kaam Akses. (Fotofirai. Cevat Memduh Wtar arşivinden) Kongrenin Uk günundeki ikı oturumda derhal dikkatimizi çeken, Sayın Bakan Titiz'in konuşmasında değindiği "tekses çokses, milli müzik gayri mitti müzik" kutuplaşmalan oldu. Hatta, bir konuşmacı "halk müzigi" tanımına da karşı çıkıp, "halk" sozcuğunun sakıncalı olduğunu, "milli" sözcüğünun kullanılması gerektığini savunacak kadar ileri gitti. Bir başka acıklı olgu da yazılı olarak soru soranların bazılarının Turkçe imla kurallannı bilnıedikleri, kargacık burgacık yazılarıyla bir tek doğm cümle bile kuramadıkları halde, saldırgan olmaya kalkmalarıydı. Anadilini doğru dürtıst bilmeyenler, "miNT'liği sahiplenmeye çalışanlardı üstelik. Konuşmacılann bazılannın kışkırtmasıyla galeyana gelen, bu "milii" militanlardan bazılannın bağırıp çağırmalan, kürsuye müdahaleleri, konuşmacılara "Atatürk Tiirk miiziğini yasaklan.adı ım? Söyle, söyle!" diye gürlemeleri, kongreyi izleyenlerde bir muzik ortamında değil de militan ve tutucu parti toplantılarından birindeymişiz izlenimı uyandırdı. Salonda neredeyse kan gövdeyi götürürken kendi anılanmıza döndük bir an için. Yaşımız müsait olduğundan biz Mesut Cemil Tel, Ruşen Ferit Kam, Baki SuBana yöneltilen saçma sapan sorular arasında bir de sora olmayan yargı yer alıyordu. "Müzik ögretmenleri müzik bilmiyor.." diye. Cümleyi çok saçma bulduğumdan gafil avlandım ve gerekli yanıtı veremedim oracıkta. tlk başta Milli Eğitim Bakanlığı bunyesinde kunılan, ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı'na, daha sonra da Universite bünyesine in P t K N Î K PtYALE MADRA tikal eden Turk Müzdği Konservatuvarı mezunlarının istihdam sorunları olduğunu biliyoruz. Eğitim enstitülerinin müzik bölumlePRENSES rinden mezun olup yurdun en ücEVİENra köşelerinde hizmet veren müzik öğretmenlerini "müzik bilmiyor" diye itham etmenin ancak bir tek amacı vardı. O da, eğitim enstitüsü, müzik bölümü çıkışlı olmayanlann da muzik öğretmeni statüsü kazanmak istemeleri ve çağdaş, bilimsel müzik eğitimiyle hiç ilgisi ohnayan, tümüyle hikmeti ve sebebi vucudu kendinden menkul bir acayip müfredat programı ile bu yeni mezunlara iş sahası açılması ola HIZLI GAZETECİ MECDET ŞEN bilir. ha Ediboglu gibi değerli, çelebi, aydm, bilgili, görgulü, küUürlü ve insan Turk müziği ustalarını tanıdık, onların bu müziğe nasıl akılcı ve çağdaş yaklaştıklarını gördük, radyo yayınlanndaki kaliteyi anımsadık. Belli ki artık efendilikle birlikte o kuşaklar da tarihe kanşmış. Kongredeki bir başka tartışma konusu da ilk ve ortaöğretimde "Tiirk müziginin (yani eski deyimiyle alaturkanın) ögretilmedigi ve Türk çocugunun kendi müziğinden uzak kaldığı" iddialarıydı. Boyle bir iddiaya katılmak bizim için söz konusu olamaz, çünkü Türk çocugunun ve büyüğtinün günün 24 saati bu tür müzik bombardımanı altında yaşayıp da hâlâ ona yabancı kalabilmesi için işitme özurlü olması gerekmektedir. Aynca çocuğun müzik eğitiminin "geleueksel" muzik temeli 1.Müzik Kongresi'nin ilk güüzerine yapılmasının sakıncaları da ayrı bir kongre konusu olabi nünde kopan patırtılar yüzünden, ilk iki oturuma kattlan konuşmalir. cılann ilginç bildirileri üzerinde duramadık. Sırasıyla Aydın Gün, Prof. tlhan Usmanbaş, Prof. Cengiz Tanç, Prof. Dr. Gültekin Oransay, Cem Mansur, Prof. Ergican Saydam. Çukurova Universitesi'nden Yalçın Yüregir, Musiki Muallim Mektebi mezunlanndan değerli müzik adamı Hasan Toraganlı, Doçent Yalçın Tura, M. Cahit Alasoy, Cinuçen Tannkornr (Selçuk Üniversitesi), Kultür ve Turizm Bakanlığı Fonetik Sanatlar Daire Başkanı Yaşar Doruk, ciddi ve ilginç bildirileri ile ilk günün her şeye rağmen hareketli ve öğretici geçmesine yardımcı oldular. Dışişleri Bakanlığı Kültür tşleri Genel Mudürü Büytikelçi Pulal Tacar'ın gundem dışı sunduğu, "Türkiye'nin Tanıümında Müzigin Yeri" başhklı bildin, konunun geniş boyuüarı ile ele alınması, neyin, nasıl tanıtılması gerektiğini akılcı ve gerçekçi biçimde irdelemesi açısuıdan çok yararlı oldu. 1. Muzik KongTesi'nin bütün kutuplaşmaları aşarak ülkemiz müzik yaşamında olumlu adımlar atılmasına önayak olmasını dilemekten başka bir şey şimdilik elimizden gelmez. AĞAÇ YAŞKEN EĞİ1İR KEMAL GÖKHAJS rılrtlBirdAneniTOrkiye'yedegelerekAnadolu'dafotkR C l H I M U l l J U M İ V'^UloraraşurrnalanyapmışolanMacarbesteciBela Bartok'un kemiMeri Nevv York'tan Budapeşte"ye götürülmek uzere yola çıkanldı. 1945 yılında yakalandığı lösemi sonucu Nevv York'ta ölen ve Ferncliff Mezarlığı'nda toprağa verilen Bartok'un kemikleri, 7 temmuzda anayurdu Macaristan'ın başkent Budapeşte'de düzenlenecek bir törenle Farkasret Mezarlığı'na gömulecek. TARİHTE BUGÖV MVMTAZ ARIKAN 2 Temmuz Sonuçlar uygulamaya komılmalı diri okundu, üzerinde tartışıldı. Bu bildirilerin çok çeşitli konuları vardı, ama asıl tema, Yülardır yaşadığımız "müzik kaosu", Kül ülkemizde "müzik" denüdiğinde akla gelen tür ve Turizm Bakanlığı'nı, geniş kapsamlı bir yığın tür ve kavram arasında ortak bağkonu ile ilgili pek çok kişinin çağrıldığı bir lann vurgulanması, elden gddiğince bağdaşkongre düzenleme düşuncesine yöneltmiştir. tırılması, bir "ulusal çozüm" üzerinde birAnkara'da bir bölümune katüdığımız 1. Mü leşilmesiydi. Bu çözümun, uygar, çağdaş, güzik Kongresi, bu alanda şimdiye dek düzen nün gereklerine uygun bir ilerleme yönünde lenen toplantıların ilki değildir, ama en ge aranıp bulunacağı da elbette apaçık bir gerniş ölçekler içinde tasaılanmış ve gerçekleş çekti. Bu konuda en büyuk yol gösterici, her zaman olduğu gibi, gene ulu önderimizdi. O'tirilmiş olanıdır. Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin, öte nun, "Bir ulusun yeni değişikliginde ölçü, değişikliği alabilmesi, den beri belirü ve kesin bir kültür ve sanat musikide kavrayabilmesidir" sözleriyle özetlediği yoldu, yöntemdi. Muzikte çağdaşlaşmanm, uygar dunyaya ayak uydurmamn başka yollarda, yöntemlerde aranmasının duşunulemeyeceği, bu kongrede bir kez daha bütün açıklığıyla ortaya çıktı. Bu bakundan kongrenin bugune dek düzenlenen benzerlerinden daha etkili, daha yararlı olacağı konusunda umutlarımız guçlendi. ÜNER BtRKAN Birinci Muzik Kongresi'nde üzerinde en çok tartışılan konulardan biri de "Türkiye'de okul öncesi öğretim, ilköğretim ve ortaöğretim kunımlannda müzik egitîmi" ile ilgili sorunlardı. Konuşmaalann büyük çoğunluğu, 28.3.1986gunlü, 24 sayıh Talim veTerMnan Saygun biye Kurulu kararıyla onaylanan, "Müzik politikaları olmamıştır. Buna karşıbk, önce egitiminde Türk müzigi öğretiminin esas den belli olmayan zamanlarda "komisyon", alınması" ilkesinin, uygulamada büyük so"şura", "kongre", "sempozynm" gibi ad runlar yaratacağı noktasında birleştiler. Bu lar altında birtakım toplantılar düzenlerımiş, programı uygulamakla görevli olanlar, karbu toplantılarda kultur ve sanat adamlanmız şılarına çıkan tuhaf durumlan dinleyicilere ca, yetkililerce bildiriler sunulmuş, göruşler aktardılar. Talim ve Terbiye Kurulu karannbildirilmiş, raporlar, tutanaklar kaleme aiın da yer alan belirsizlikleri, tutarsızlıkları vurmıştır. Sonradan hangi ölçulerde ele alındı guladılar. Akıllan karıştınrcasına, "Tiirk sagını ve uygulandığını kimsderin bilemediği nat müzigi" diye adlandınlan müzik türiinun, bu belgelerin belli başlı örnekleri, 1934 yılında busunun oğrencilerınin çağlanna, yaşlarına, Kültür Bakanı Abidin (Özmen) Bey'in baş beklentilerine, eğilimlerine uygun olmadığıkanhğında toplanan Musiki Komisyonu'nun nı, bilinçli bir müzik eğitimi için yeterli sayıraporu ile başlamak üzere, 1964 yılında Mil lamayacağını belirttiler, gerçekçi olmayan bu li Eğitim Bakanı tbrahim Öktem'in, 1973 yı "müfredat programT'nın bir an önce, yeni lında TRT'nin, 1978 yılında Kültür Bakanı baştan ele alınıp çağdaş yöntetnlere göre yeAhmel Taner Kışlata'nın, 1982 yılında gene niden düzenlenmesi gerektığini yetkililere Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimlenyle önemli duyurdular. Çocuklarımıza ve halkıgerçekleştirilen bu tür toplantılarda göruşu mıza, kullanılır nitelikte, çağdaş duzeyde, lüp kabul edilmışlerdir. Türk muzik kultürunü yansıtabilecek nitelikte Muzik Kongresi'nde, yüzu aşkın sayıda bil müziklerin sunulması yolunda düşünce, emek, güç ve gönül birliğı kurulmasını diledüer. Kongre, beş gün boyunca üeri sürülen yüzlerce görüş, bildiri, katkı, soru sonucu, çok önemli bir birikim oluşturmuştur. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın değerli ügililenne, bu gerçekten güç duzenlemeyi gerçekleştirmelerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarken, bu birikimin bir an önce değerlendirilmesini, ayıklanmasını da kesin gereklüik olarak gördüğümüzu belirtmek isteriz. Konu, yalnızca bir "koogre Idtabı" düzenlemek değU, görüşmelerden çıkanlacak akılcı, çağdaş, gerçek Yapılan müzik toplantılarının en geniş çaplısı 1789 DEMİMİ'Nf UAZIRUYANIARDAN 1778 DE SO6UN, ÜNLU FKANS/Z DÜŞÜNURU ZOUSSEAU (JAN JAKKUSO) 66 >54f/A/u4 ÖLMUŞTU • &4&*St^ NIN I/E S/S PAPAZ/N yÖNLENDl&MESlYLS KLASIK. gtR QSGÖREN SOUSSEAU, İLK ££2 i7SO'D£ "B'UM n f ^ l GELİştfESıNiAt AHIAAZI ouiMiu vem OLUMSUZ Sl O£HEMEyLE yAMKILAje üyAMD/eA4tp7.(gU KONUOA, BıLiM l/ESAUAHAJ\Z0\tt C*4M4 SOHGA PIOE/Sor'AJUA/ "JUUE Si'MI u* yAYMLATM/ŞTT.KOu£SEAU,8te YAUOAN 18. E:A/ En&teyrcî X4 tRASNDA ysjs f£ S/y/7S/' 19381988 girdi. Hamidiyenin geleceğini haber alan binlerce Kıbrısh, , bir kaç gün evvelinden akın akın Magusa'ya taşınmağa başlamıştı. Şanlı gemi limana girerken Türkiye Başkonsolosu Ekremin şahsmda yetmiş bin Türkü selamlarken limanı dolduran 30 bin kişinin "Yaşa Atatürk! Yaşa Türkiye!" avazeleri yükseliyordu. 21 haziranda başkonsolos Ekrem, Lefkoşada Lunaparkta donanmamızın kahraman zabitleri ve \ adamızın büyük misafirleri şerefîne bir gardenparti verdi. Türk zabitleri, Kıbrısın görülecek yerlerini gezdiler ve Namık Kemalin Magusadaki menfasını ziyaret ettiler. Cemal Reşit Rey çi sonuçlan uygulama alanına aktarmaktır. tzmir Devlet Senfoni Orkestrası'ıun, kongre günlerinde dinleyicilere sunduğu "Türk Beşleri Konseri"nden, aynca övgüyle söz etmek isterim. Orkestranın bundan on üç yıl kadar önce kurulmasında büyük emekleri geçen Hikmet Şimşek'in yönetiminde sunduğu konserin anlamı çok büyüktü. Saygnn'un "İnsan Üzerine Eteyişler'M mezzo soprano Işın Gnyer'in, Alnar'uı "Kanım Konçertosu" kanun sanatçısı Ruhi Ayangil'in katılmalanyla seslendirildi; aynca Akses'in "Itri'nin Nevakâr'ı Üzerine Scherzo"su, Rey'ın "Türkiye" senfonik şiın, Erkin'in "tkinci Köçekçe"si büyük başanyla sunuldu o konserde. Dinleyicilerin büyük çoğunluğu, lzmir'in genç orkestrasını ilk olarak dinliyorlardı; bu topluluğun canlı, dinamik, müzikal, ışıklı seslendirmelerini hayranlıkla karşıladılar, bol bol alkışladılar onlan. 5 0 YIL ONCE 2 Temmuz 1938 "•»•~~~^"~~ # # I , f I F k > k / W l f toplıyarak, vazife taksimi ve Türkiyenin muştereken ve M&UlllUUl MVIlirUl idare şekilleri etrafında münasavat esasma müzakerelerde bulunmuşlar, müsteniden emniyeti temin bu münasebetle bütün etmelerine dair askeri bir memurlar dünkü mesud günü itilaf akdedilmiştir. kendi aralarında 3 Bilhassa şimdiden sancakta îstanbul Elektrik şirketi dün kutlulamışlardır. bulundurulacak olan Tiirk ve sabahtan itibaren fiilen Nafıa îdarede, teşkilat ve tesisat Fransız müsavi kuvvetlerini Vekaleti tarafından idare üzerinde yapılacak tesbit eden bu itilafın bir edilmeğe başlanmıştır. Bir değişikliklerin tatbiki bir tatbik protokolu imza aydan berı devam etmekte müddet tehir edilmiştir. Bu edilmiştir. olan devir ve teslim husustaki haznlıklar 4 Bilhassa Türkiye ile muamelesi hitam bulmuş ve tamamlanınca, derhal yeni Fransız mandası altmdaki şirket dünden itibaren resmen kadro tatbik edilecek ve arazi arasında hudud ve iyi hükümete intikal etmiş depriş edilen tebeddülat komşuluk meselelerini tesbit bulunmaktadır. îstanbul tatbik olunacaktır. eden FransaTürkiyeSuriye elektrik şirketi bundan sonra Eski şirketin müdürü M. De işbirliğine dair bir beyanname "İstanbul Elektrik îşleri la Croix, bazı hususi işlerini hazırlanmıştır. Bu beyanname Umumi Mudürlüğü" ismini tesviye ettikten sonra ile bir muahede imzasına alacaktır. Belçikaya gidecektir. intizaren Türkiye, Suriye ve Şirketin resmen hükümete Fransa arasında bir statü geçmesinin ilk günü tesisi istihdaf edilmiştir. Altı münasebetile dün gerek ay müddetle muteber olan bu Metro hanı, gerek şirketin beyanname ahkamı, altı ay Beyazıd ve Kadıköy şubeleri daha lemdid edilebilecektir. bayrak, defne dalları ve Paris 1 (aM.) Havas Ajansı elektriklerle süslenmiş, gece tebliğ ediyor. de bütün bu binalar tenvir Fransız Türk edilmiştir. Şirket müzakerelerinin aşağıdaki müesseselerinin cemekanlarına neticelere müncer olduğu Atatürkün ve Nafıa Vekili Ali uğrenilmişıir: Kıbrıs (Hususi Çetinkayanın büyük . 1 İki memleket arasında bir muhabirimizden) Şanlı fotoğraflan asılmış ve dostluk misakı akdedilmesi Türk donanmasmdan çerçevelerın etrafları çiçeklerle için cereyan eden müzakereler Hamidiye mekteb gemisi, 20 süslenmiştir. neticelenmiştir. haziran pazartesi gunu öğleden sonra saa! 14 te Umumi müdur Kadri dün 2 tskenderun sancağının Kıbrısm Magusa limamna sabah idare erkantnı dışında ve içinde Fransa ile hdaresi dün işe başladı Anlaşntantn esasları Hanüdiyvmizin Kıbrısı ziyureti «dcn en *ur *H.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear