Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 TEMMUZ 1988 * • * * fi««»«Ûnlü satranç ustalan Anatoly Karpov (sağO n c g c v l l da) Garry Kasparov, son yıllann ezelı rakipleri olarak tanınıyoriar. İki usta defalarca dünyanın çeşitli kentlerinde bir araya gelerek günler süren heyecanlı karşılaşmalar yaptılar. Bu kez de Fransa'nın Belfort kentinde yapılan Ounya Satranç Şampiyonası'nda masaya oturan ezeli rakiplerden Karpov, 14üncü raundun 38'inci hamlesinde rakibini yenerek öne geçti. (FotoğraJ: Reuter) BİG A (AA)Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Saroz Körfezi'nde petrol arama çalışmalarına başladı. Çanakkale'nin Kabatepemevkiine27rail,Edirne'nin Enezilçesine 14 mil uzaklıkta bulunan alanda surdürülen arama çalışmalannda 250 rnetre derinliğe inildiği bildirildi. Yetkililer, bu bölgede petrol bulma ihtimalinin çok yüksek olduğunu bildirdiler. Hedeflerinin 2 bin 500 metreye inmek olduğunu kaydeden yetkililer, çalışmaların 45 gün sureceğini söylediler. Çalışmalara70 Amerikalı uzmarun da katıldığıru bildiren yetkililer, Saroz'dan sonra, Edremit Körfezi1 nde petrol arama çalışmalarma başlanacağını kaydettiler. Saroz'da petrol umııdıı Taksim Meydanı'nda film gösterisi İSTANBUL (AA) İstanbul metrosunun özelliklerini tanıtmak amacıyla, Taksim Meydanı'nda, bu akşam saat 21.30'da bir film gosterisi yapılacak. Gösteride, İstanbul metrosu sistemi ve inşaat özelliklerinin yanı sıra, sistemin benzeri olan Stockholmmetrosundan goruntulersunulacak. I f ı ı v o u A u m n o u o m u n r Sıcak hava dalgası ülkemızi oldul U I Z e y M V n i p d y a n i y O l ^ gjbı bırçok Avrupa ülkesinı de etkilemeye devam ediyor Özellikle sıcaklığın 30 derece cıvannda seyretmesıne alışkın olmayan Kuzey Avrupa ülkelennın vatandaşları sıcaklardan oldukça bunalmış durumdalar. Isveç'in başkentı Stockholm'de de gömleklerini atmış halue sokakta dolaşan ıkı Isveçlı. birbirlenne su atıp şakalaşarak serinlemeye çalışıyorlar. (Fotoğraf AP) Gosteriden sonra, Taksim Me>danı'nda sergilenmekte olan 105 araç, kurulan platform sayesinde. isteyenlere daha yakından gösterilecek. Gosterileri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da izleyecek. Regetta'nın gondollan Ingıltere'nin Henley kentinde her yıl duzenlenen sal yarışlan, yörede yaşayanların olduğu kadar turıstlerin de büyük ilgisini çeker. Venedik gondolları benzeri, nehrin üzerirtde sopalarla sürülen sallar, yılın "sosyal takviminde" önemli bir yer tutan Regetta Fesrjvali'ni simgeliyor. Thames Nehri üzerinde seyreden sallar binlerce turisti de yöreye topluyor. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERİN DEVAMI Evren: Asker sayısını azaltırız (Baştarafı 1. Sayfada) toplantısında ABD ziyaretini değerlendirecek. Cumhurbaşkanı Evren'in üç yıldır boğazında küçuk bir kist bulunması nedeniyle Nevv \ork'ta bir uzmana muayene olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Ali Baransel, muayenede kistin bir sakıncası bulunmadığı ve ameliyata gerek olmadığı kararına vanldığıru belirtti. Cumhurbaşkanı Ev ren, Wall Street Gazetesi'ne verdiği 45 dakikalık demeçte de Türkiye'nin ticareti ve aldığı askeri yardımlar konusundaki zorluklarına değindi, bu yardımlann yetersizliğinden söz etti. Evren, "İki seçenek var: Ya TUrkiye'ye yeterli düzeyde askeri yardım verilir ya da silahlı kuvvetlerimizdeki asker sayısını azaltma ihtimalini diişünmek zorunda kalabiliriz" dedi. Evren, demecinde ABD'nin Türkiye'nin tekstil ve demirçelik ürünlerine uyguladığı ithalat kısıtlamalarını indirmesi çağrısında da bulundu. Evren, Türkiye'nin tran'la iki ülke topraklarından geçen bir petrol boru hattı kurmak için anlaşma imzaladığını da ifade etti. Dernekleri Federasyonu'nun onunına verdiği yemeğe katıldı. Yemekte yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Evren, Türkiye'nin güçlenmesi ve Batı'yla butunleşmesini istemeyen çe\Telerin bulunduğunu belirterek "Türkiye aleyhinde oynanan oyunlar karşısında infiale kapılmadan ve yılgınlığa düşmeden mücadele verilmelidir" dedi. Türkiye'nin sekiz yıl önce cumhuriyet tarihinin en güç dönemini yaşadığını belirten Evren, ekonomik bunalım ve terör nedeniyle kargaşa ortamı doğması uzenne askeri müdahaie yapılması zorunluluğunun ortaya çıktığını söyledi. Evren, "Ancak Batı'daki bazı çevrelerin beklenti ve değerlendirmelerinin aksine Türkiye'nin kısa zamanda demokratik rejimini yeniden güçlu temeller uzerine inşa ettiği gibi ekonomik alanda da hareketli ve geniş çaplı bir gelişme siireci içine girdiğini" bildirdi. röristlere kucak acmakla tereddüt etmedikleri gibi insan hakları şampiyonlugu altında ülkemizi karalama kampanyasına girişmişlerdir. Bu konuda duzmece raporlar hâlâ hazırlanmakta. Batı ülkelerinde rnevcut duyarlık istismar edilmeye çalışılmaktadır." Evren, ABD ve Avrupa'da Kürt ve Ermenilere verilen desteklerden duyulan hoşnutsuzluğu da şu sözlerle dile getirdi: "Türkiye'nin tarihini tahrife yönelen, terorizmi teşvik edici ve Türkiye topraklannda gözii olanlann iddialarına meşruiyet sağlayıcı kararlar Atiantik'in her iki yakasında da destekleyici bulabilmektedir. Ba/ı çevreler de Türkiye'yi istilacı, mütecaviz bir ülke olarak göstermek suretiyle, askeri yardımlan azallmaya ve şartlara bağlamak amacıyla yoğnn faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Hiç şüphesiz, 20. yüzyılın son yansında ülkemiz aleyhinde oynanan bu oyunlar karşısında infiale kapılmadan ve yılgınlığa düşmeden mücadele etmek zorundayız. Bu yolda başanlı olabilmek için aleyhimizdeki faaliyetlerin sebep ve saiklerini dogru teşhis etmenin yanı sıra bunlan etkisiz kılabilecek yöntemleri de geliştirmemiz gereklidir." Çatak faciası iBakan Kıırt ihmali kabul etti sorumlularını aramaya çalışsak, albndan kalkamayız. Bir taraftan da gerekli soruşturma sürdürulüyor." Bakan Fahrettin Kurt, incelemelerinden sonra Trabzon Valiliği'nde basın toplantısı düzenledi. Heyelandan sonra kurtarma çalışmalannın insanüstü bir gayretle ve başany la sürduruldüğünü öne süren bakan Kurt, bazı tahrikler sonucu Çatak'ta üzucü olaylar yaşandığını, bunun kimseyehayırgetirmeyeceğini söyledi. Heyelan öncesivesonrasında "kasıtlı ihmal" olup olmadığının araştırıldığını belirten bakan Kurt, "İhmal varsa, mevzuata göre gereken yapılır" dedi. tDRİS AKYÜZ MEHMET GÜLTEKİN MAÇKA Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, heyelan faciasında "ihmal" bulundugunu kabul etti. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çeün, heyelandaki ihmalin TBMM'ye götürüleceğini söyledi. Ingiltere'den gelen 3 jeolog da yeni bir heyelan tehlikesinin büyük olduğunu bildirdi. Heyelan tehlikesi nedeniyle dün sadece çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu bildirilen kahvehanenin alt katına ulaşılması için çalışmalar yapıldı. Şimdiye kadar çıkartılan 55 cesetten sadece 3'ünün kimliği belirlenemedi. Kimlikleri belirlenenlerden 17'sinin daha önce kayıp bürosuna bildirilenler arasında bulunmadığı öğrenildi. Çatak köyünün nakledilmesi için yer arama çalışmalarına başlandı. Heyelan tehlikesi yüzünden Erzurum'un Elmalı köyünün yeri de değiştirilecek. Rize'nin Kalkandere ilçesinin Aksu Mahallesi'nde 3 ev heyelan tehlikesine karşı boşaltıldı. Aynı mahallede 2 evin daha boşaltılacağı bildirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt ile ANAP Trabzon milletvekilleri Eyüp Asık, Avni Akkan, İbrahim Çebi ve Hayrettin Gurbetli, dun heyelan bölgesinde inceleme yaptılar. Trabzon Valisi Enver Hızlan ve diğer yetkililerden bilgi alan Bakan Kurt, toprak altında kalanların yakınlarıyla da görüştü. Heyelanda yeğenini kaybeden Çataklı Mustafa Saka bakana, "Yol 8 saat kapalı kaldığı halde, neden tedbir alınmadı? Bunda yetkililer sonımludur. Bu katliamın sorumlularının cezalandırılmasını istiyoruz" diye yakındı. Bunun üzerine Bakan Kurt, şu açıklamayı yaptı: "Vazifemizde ihmalimiz vardır. Bu tip olaylarda maalesef düzenli çalışmavı beceremiyoruz. Bu bizim toplumsal hastalığımızdır. thmal vardır, ama şimdi bunlann yapıldıktan sonra da konu TBMM'ye götürülecektir." Öte yandan, DSP Genel Başkanı Necdet Karababa, Ankara'da yaptığı yazılı açıklamada, "Heyelanın, devletin ihmali yüzünden meydana geldiği, sonuçta cinayete dönüştügü ortaya çıkmıştır" dedi. UGUR MLMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM İngiliz jeologlar Heyelan bölgesinde inceleme yapmak üzere Londra Üniversitesi'nden gelen Jeolog Dr. David Jones, Jeomorfolog McClee ile Dr. Garet Hearn, dün bölgede ilk çalışmalarını yaptılar. Heyelanın meydana geldiği Meşeunkıran tepesinin hem Gümüşhane hem de Trabzon yamaanın tehlikeli olduğunu, özellikle Trabzon yönündeki yamacın her an kayabileceğini bildiren Dr. Jones, incelemelerinin 2 hafta sureceğini bildirdi. Asü inceleraelerini dere yatağının temizlenmesinden sonra yapacaklarını belirten Dr. Jones, bu arada yolun açılması sırasında gerekli jeolojik ve mühendislik araştırmaların yapılıp yapılmadığını inceleyeceklerini ve bu konuda Trabzon Valiliği'ne bir rarpr sunacaklannı bildirdi. Evren sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak sizin de çok iyi bildiğiniz gibi Türkiye'nin güçlenmesini ve Batı ile butunleşmesini istemeEvren dün öğleyin Amerikalı yen veya kendi çıkarlarına uygun ünlü işadamı Rockefeller ile bir görmeyen çevreler eskisi gibi hâgörüşme yaptı. Daha sonra Roc lâ mevcuttur. 12 Eylül oncesi Cumhurbaşkanı Evren'in bukefeller'in verdiği yemeğe katıldı. Türkiye'de yaşam hakkının teröCumhurbaşkanı Evren, dün ak ristlerce tehdil edildiğini görme gün yapması beklenen yat gezisişam Nevv York'ta TurkAmerikan mezliğe gelenler, sonradan bu te nin teknik sorunlar halledilemediğinden iptal edildiği bildirildi. Evren'in öğleden sonra Ankara'da olması bekleniyor. (Baştarafı 1. Sayfada) bir kaidenin bulunmadığını" söysöyleyen Denktaş, "Yılmaz ile leyen Denktaş, "Oiabilirse iyi olur, böyle bir şe komışulmadı. Tür olmazsa daha sonra uygun bir zakiye'den böyle bir telkin gelmedi" manda New York'ta veya genel sekreterin davet edeceği herhangi dedi. "Türkiye'nin tam aksine 29 bir yerde olabilir" dedi. Denktaş Mart Belgesi'nin var olduğunu, şöyle konuştu: "Ama öncelikJe ne yapılmak isKıbns Türk tarafı ile birlikte savunduğunu" söyleyen Denktaş, tendiğini iyice aniamamız, tatmin "Türkiye ile belge konusunda hiç edilmemiz gerekmektedir." bir göruş aynlığı yok" bıçiminde Eroglu'nun sözleri konuştu. EDtP ÖYMEN "29 Mart Belgesi'nin kabul edil"Perez de Cueüar'ın da 29 Mart LONDRA İngiltere'ye 1215 Belgesi'ni ortadan kaldırdığını ve mesi, adada var olan durumun da ya artık var olmadığıru bildirme çözüm olduğunu söylemekle temmuz arasında resmi bir ziyadğini" de belirten Denktaş, "Böy çeUşmez" diyen KKTC Başbaka ret yapacak olan Cumhurbaşkale bir yola başvurulması balinde nı Derviş Eroglu ise "BM Genel nı Kenan Evren aleyhinde bugun bu durumun değeriendirileceğioe" Sekreteri'nin taraflarla görüşme Hyde Park'ta bir gösteri yapılmasi sonunda ortaya koyduğu 29 sı bekleniyor. Bunun Evren aleyişaret etti. hindeki gösterilerin ilki olacağı, "Perez de Cuellar'ın, 30 Kasım Mart Belgesi'nin Kıbns sorununa ziyaret sırasında da Türkiye Bü1984'tt başlayan ve 1986 martına banşçı bir çözüm bulunması düyükelçiliği önünde gösteri yapılakadar süren temaslan sonunda şünülerek kabul edildiğini" cağı belirtiliyor. Gösterilere ana hazırladıgı taslak anlaşmada, ta anımsattı. muhalefet tşçi Partisi'nin sol kaöte yandan Libya lideri Muamraflann anlaşamadıklan hususlan nadına mensup baa millervekillenasıl ele alıp görüşecekleri ile il mer Kaddafi, Kıbns'ta arabulucurinin de katılacaklan bekleniyor. gili yöntemleri ortaya koyduğunu" luk yapmayı önererek Rum ve Bunlann arasında partinin sol ka1 anlatan Denktaş, "Bunlar arasın Türk siyasi parti liderlerini Libya nat ideoloğu Tony Benn başta olda bir araya geimeye çağırdı. Kadda Kıbnsü olmayan silahlı kuvvetmak üzere, Jeremy Corbyn, Berlerin çekilişi. garantüer ve 3 özgür dafi'nin bu çağnsı Rum radyosunnie Grant gibi milletvekıllerinın lük konusunun da bulunduğunu" dan yayımlandı. adları geçiyor. kaydetti. EvrenCuellar Ingiltere'de siyasal sığınmacı Denktaş, "BM Genel Sekreterii Bu arada Şebnem Atiyas'ın olarak yaşayan Türk ve Kürt nin sadece 1977 ve 1979 üzerinde görüsüniz demesini anlayamadı New York'tan verdiği habere göre gruplannın Hyde Park'taki gösğını, 1986 mart taslağının hazır Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve teri için işbirliği yaptıkları görülanmasında esas temel olan geliş BM Genel Sekreteri Javier Perez lüyor. Türklerin yoğun yaşadıkmeleri kaale almadan neden tas de Cuellar'ın görüşmesi sonrasm lan semtlerde duvar Uanlannda lağın taslağı diye nitelenen bir bel da basına bilgi veren Dışişleri Ba da bu işbirliği vurgulanmakta. ge ortaya çıkardığını öğrenmek sın Sözcüsu tnal Batu, BM Genel Öte yandan, dükkân vitrinlerinin Sekreteri'nin Kıbns'ta iki toplum içlerine yapıştınlan, "Evren istedigini" de belirtti. lideri arasında gerçekleştirmeye yanhsı" küçük duyurularda da "Görüşmenin muhakkak Ce"karşı gösteriler yapılacagı"ndan nevre'de temmuzda olacağı diye çalıştığı zirve için Evren'den des söz edilmekte. tek beklediğini, bu isteğe cevaben cumhurbaşkanınuı destek vaat etCumhurbaşkanı Evren, Londtiğini söyledi. ra'ya varışında saraya gelenek Batu açıklamasında Cenevre'de uyannca "lando" denen açılır ka(Baştarafı 1. Sayfada) belirtti. Arı yapılması önerilen zirve konusun parur körüklü bir atlı arabada Inkan, "Radyo3'te Turk müziği za da halen genel sekreterlik ve giltere Krahçesi'yle birlikte gideKKTC arasında anlaşmazlık oldu cek. Bu nedenle Ingiliz güvenlik ten fazla değildi" dedi. TRT Yönetim Kurulu kararı ve ğunu da dile getirdi. Batu, "Gö kuvvetlerinin yol boyunca olaRadyoTV Yüksek Kurulu'nun riişmelerin yapılması hususunda ğanüstü önlemler alacağı ve herolumlu görüş bildirmesi sonucu iki taraf da mutabık. Yalnız gö hangi bir gösteriye fırsat verilmebaşlatılan yeni uygulanıaya göre, riişmelerin bazı, yani bir açılış ko yeceği ifade ediliyor. bundan böyle Radyo3'te, yuzde nuşması olacak, u konuda pazar47 oranında çok sesli muzik ya lık devam ediyor" dedi. yımlanacak. Bunu yüzde 45 ile BM Genel Sekreteri ise Evren hafıf müzik izleyecek. Çocuk mu ile görüşmeden çıkışta cumhurziği yayınına ise yuzde 1 oranın başkanının Cenevre için destek ta (Baştarafı 1. Sayfada) da yer verilecek. Arıkan'ın verdi lebine nasıl cevap verdiği sonısu rın toplumlararası görüşmelere ği bilgiye gore, daha önceki uygu na kaçamak bir cevap vermekle önşartsız başlamalarını ve Lefkolamada, Radyo3'te Türk sanat yetindi ve "Sanıyonım, sayın dev şa'da sürdürecekleri görüşmelerimüziği yüzde 5, Turk halk müzi let başkanı her zaman, çoğuıılukla ni 11 ay içinde tamamlamalarınği ise yüzde 1 oranında yayımla çabalanma destek olmayı tercih dan söz ediyor. nıyordu. Birinci bölumde Türk ve Rum etmiştir" dedi. Temmuz ortasında Cenevre'de yapılması planlanan ve liderlerinin, toplumlararası görüşhenüz kesin bir gün saptanama meler süresince ele alacakları koyan zirve ihtimali üzerine bir so nuların ön çerçevesi belirleniyor. ruyu cevaplarken genel sekreter, Bu çerçeveye göre, "Taraflar 1977 biraz ümitsiz bir edayla "hâlâ DenktaşMakarios ve 1979 ÇEŞME (Cumhuriyet) 6. umutluyum" ifadesini kullandı. DenktaşKipriyanu zirve göruşUluslararası Çeşme melerinden alınan sonuçlar esas Öte yandan genel sekreterlik Festivali ve Deniz Şenliğı alınarak görüşmelere başlamayı yetkilileri ise "Türk çevrelerinde dün başladı. 19 ülkeden kabul ediyor." Bu arada belgenin genelde Cenevre göriişmesinin müzik sanatçılarının ikinci maddesinde, toplumlararası olacağı yönünde bir inanç izlenicatıldığı törende "dostluk" görüşmelerin ilk asamasında "Tayor. Ancak durum böyle devam ıdına binlerce balon raflann Kıbns sorunu üzerindeki ettiği sürece görüşme ihtimali ıçuruldu. 3. Uluslararası kendi göriişlerini ibraz edecekleri" zayıflamaktadır" dediler. Rum ^eşme Şarkı Yarışması da belirtiliyor. Bu aşamada Türk ve diplomatları ise merakla Denkmgün saat 21.30'da Çeşme Rum taraflan birbirlerinden etkitaş'ın genel sekretere vereceği reslenmeden kendi görüşlerini sıraKalesi'nde yapılacak. mi cevabı beklediklerini ifade layacak ve Birleşmiş Milletler sekiunuculuğunu Anlhony ettiler. reterine sunacak. Bu maddeye göDelon ile Korhan Abay'm Batu, açıklamasında BM Genel re "Taraflar sorunun dügümlenistlendiği yarışmada, Sekreteri'nin asker çekilmesi ko digi temel noktalan belirleyecek, Türkiye'yi Oya Küçumen, nusuna değinmediğini, ayrıca 29 buna paralel olarak diğer ikinci 3ora Ebeoğlu ve Zeynep Mart Belgesi mevcut değildir şek derecedeki konular da bir rapor Oraman 'dan oluşan Grup linde bir izlenim de yaratmadığı halinde hazırlanacak." Renk, Melıh Kibar'ın nı söyledi. Ayrıca barış gücü ko"Onikiden" adlı bestesiyle Birinci bölumün uçüncü madmutanı ile ilgili olarak da bir ko'emsil edecek. desi biraz "Davos" mekanizmasını nu açılmadığını bildirdi. Ömer Güner'irı haberine göre, heyelan bölgesinde SHP Artvin Milletvekili Ayhan Arifağaoğlu, Aydın Milletvekili Ziya Postacı ve PM üyesi Haiil Akyüz'le inceleme yapan SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, dun SHP Trabzon il binasında basın toplantısı yaptı. Çetin, çok eleşlirilen Trabzon Valisi Enver Hızlan'ın özel bir ihmalinin bulunmadığı kanaatine vardıklannı söyledi. Devletin ihmalinin söz konusu olduğunu, daha önce de heyelanlar görülen Trabzon'da bu konuda ihtisası olan yetkililerin bulundurulmamasının kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarını geciktirdiğini belirten Çetin, şunları söyledi: 29 Mart koşulıu suruyor l Ingllterede aleyhinde gösteri Daha önce enkazdan çıkartılan 55 cesetten kimlikleri belirlenemeyen 3 kişi kaldı. Kimlikleri belli olmayan 5 cesetten ikisinin heyelan tehlikesini duyurduğu Bayın"Çatak'taki olay, ülkemizde dırlık ve tskân Bakanlığı'ndan insan yaşamma önem veriJmedi "şimdilik tehlike yok" yanıtını alğinin, ihmalin, sorumsuzluğun ti dıktan 44 gün sonra toprak altınpik bir örneğini oluşturmaktadır. da kalan kahveci Saffet Öztürk'Yol yapıraı, doğanın dokusunda ün oğulları Umut (15) ve Onur ve yapısında önemli bir değişik (17) olduğu belirlendi. Bu arada, lik yaparken, bunun gerektirdiği kimlikleri belirlenen 52 kişiden araştırmanın ya da önlemlerin ge 17'sinin isminin daha önce kayıp reğinin yapılmadığı bir gerçektir. bürosuna bildirilen 55 kişi arasınÛzerinde önemle durulması gere da bulunmadığı öğrenildi. ken iddiaya göre, yolun daba sert Dağda yarıklan gıderek artan zeminli ve derenin batı yamacın kütlenin gelecek hafta içinde yudan geçmesi projelendirilmişken, karıdan dinamitlenerek indirilecesonradan bilinmeyen bir nedenle, ği ve böylelikle tehlikenin tamaarazinin daha yumuşak ve heye men ortadan kaldırılmasına çalılana elverişli doğu yakasından ge şılacağı öğrenildi. Bu arada heyaçirildiği ileri sürülmektedir. Bu lan günü geceyansı yol açma çakonu uzerinde çok önemle duru lışmaları yapan \e bir lastiği patlacak ve gerekli değeriendirmeler layan greyder de dün bulundu. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Akm Önalp, Karadeniz Teknik Ünıversitesi'nde yirmi yıl süre ile görevyapmış.Doçentlik tezi,"Yamaç dengesindeetkenlerinincelenmesi", profesörlük tezi de "Doğu Karadeniz heyelanları..." Bölgeyi karış karış biien Prof. önalp, ilgilileri yeniden uyarıyor: Bölgede her an bir Çatak olayı yaşanabilir... Prof. Önalp, bölge ile ilgili bir proje hazırlayıp TÛBİTAK'a vermiş. Bu projede, Trabzon'un 10 kilometre dışından Çatak'ın üstüne kadar alanı kapsayan bölge "tehlikeli" olarak nitelenmiş... Prof. Dr. önalp, bölgede yine toprak kayması olacağı görüşünde... Diyor ki: Giresun'dan Hopetya kadar uzanan 200 kilometre uzunluğundaki ve 30 kilometre derinliğindeki bölge tehlikelidir... Sekiz yıldır bu bölgede çalışma yapılıyor. Bu çalışmalar sırasında bölgede "riski yüksek" diye bilinen heyelan bölgeleri saptanıyor... TÛBİTAK'a bölge haritası veriliyor. Veriliyor da ne oluyor? Eğer ilgili bakanlıklarda bölge ile ilgili "risk analizi" yapılsaydı, Çatak "kırmızı" ile gösterilmesi gereken bir "tehlikeli bölge" olarak işaretlenecekti. Ama anlaşılıyor ki böyle bir çalışma yapılmamış... Yapılmamış ve TÛBİTAK'a verilen projeler hasırattı edilmiş! TÜBİTAK'a verilen bu proje açıklanmalı ve "muhtemel ve mevcut heyelan bölgesi" olarak işaretlenen yerier için de hemen önlem alınmalıdır. TÜBİTAK "M.A.G. 588 numaralı" projenin Çatak olayından sonra zaman yitirmeksizin hemen ele alınması zorunludur. Prof. önalp, heyelan bölgesinde yapılan yollar için Karayolları yetkililerinin de uyarıldığını açıklıyor. Heyelan bölgesindeki yol yapımı ayrı bir özellik göstermez mi? Gösterir. Prof. Önalp, bu bölgede yapılacak yollarda "yamaçlann güvenlik alttna alınması gerektiğini" söylüyor. Söylüyor ama bu uyarılarına kimse kulak asmıyor. Bir bilim adamı araştırma yapıyor, "Buralarda heyelan olabilir" diyor ve heyelan da oluyor. Peki ne yapılacak şimdi? Prof. önalp, hiç olmazsa bundan sonra bir "heyelan risk haritası" yapılmasını; bu bölgede "yüksek heyelanriski"olan yerlerin Bakanlar Kurulu'nca "afet bölgesi" ilan edilip boşaltılmasını öneriyor. Öneriyor, ama bu önerilere kulak asılır mı asılmaz mı? Belii değildir. Burası Türkiye... Birkaç gün sonra bu olay da unutulur. Sonra bir heyelan daha olur. Yine konu alevlenir. Sonra? Sonra konu yine unutulur; ölen öldüğü ile kalır... Yıllar önce Osman Gürel adındaki bir jeolog, "Varto'da deprern olacak" diye imar ve İskân Bakanlığı'na rapor üstünde rapor vermiş; bir süre sonra da deprem olmuştu. Ne yapılmıştı bu jeologa? Ne olacak? Sürüm sürüm süründürülmüştü Osman Gürel... Sen misin bu raporu veren? "Geliyorum" diyen heyelan ile ilgili rapor veren Prof. önalpf ın da başına işler gelmesin sakın? Yeni bir Çatak olmasın (Baştarafı 1. Sayfada) an önce alınması gerektiğini söyledi. 1976 yılında "Yamaç dengesinde etkenlerin incelenmesi" tezi ile doçent, daha sonra TÜBİTAK'a sunulan " D o ğ u Karadeniz'de heyelanlar" tezi ile profesör olan Akın Önalp, İsviçre'de toplanacak 2. Dunya Heyelan Sempozyumu'nayine "Doğu Karadeniz'de heyelanlar" başlığı ile bir tebliğ hazırhyor. Heyelan haritasını içeren ayn bir çalışması da bulunan Prof. önalp ile heyelan bölgesi Çatak'tan döndükten sonra konuştuk: Doğu Karadeniz'deki heyelanlann nedenleri konusunda bir degerlendirme j apabüir misiniz? Prof. Ö N A L P O bölgenin kaderi, topografık şartlardan, iklim koşullanndan zeminin, kayaların yapısından kaynaklanan bir risk. Projelerimizin neticesi gelip hep oraya dayanıyor. Biz şu aııda 110 tane heyelanın analizini yaptık. Tamamını yaptık. Netice şu: Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bir tehlike var. Bunlardan bir bölümü, hemen olabilir cinsinden yani riski çok yüksek. Biz daha önce heyelan olan bölge ile ilgili olarak da bir proje yapıp, TÜBtTAK'a vermiştik. Bu haritada Trabzon'un 10 kilometre dışından, Çatak'ın üstüne kadar olan bölge "tehlikeli" diye işaretlenmişti. Dolayısıyla Çatak için bir risk analizi yapılabilseydi, en koyu şekilde, kırmızı ile gosterilebilecek bir bölgeydi. Karadeniz'de tehlikeli bölgeleri işaret eden bir çalışma var mı? Prof. ÖNALP Evet var. Çatak'taki beyelan konusunda, yanlıs yol yapımının etken olduğu söyleniyor... Prof. ÖNALP Basında da çıktı. Bir arkadaşımız söyledi, Fikret Tarhan... Karayolcular belki kızacaklar, ama oradaki yolları yapanlar bizim öğrencilerimiz. Biz onları defalarca uyarıyoruz. 'Böyle yol yapılmaz, bu tehlikeli' diye. Adam ölmese bile, çay bahçesi uçuyor. Yani bu yolları bir usule gore >apmak gerekir. 'Yamaçlan güvenlik altına almak gerekir' dediğimizde, onlar da bize Türkiye açısından geçerli bir sav soyluyorlar. Diyorlar ki, 'Hocam dediginizi yaparsak biz bir senede 100 kilometre yerine 50 metre yol vapabiliriz.' Bu beyelan bolgelerinde sürekli yerleşim alanlan var. Bu konuda hazırlanan raporlar dikkate alınmıyor mu? Prof. ÖNALP Bizde devlete karşı, tazmınat müessesesi olmadı ğı gibi, bir de diyelim ki, ben bir rapor hazırladım. Trabzon Valisi'ne çıktım, dedim ki, 'Bir rapor hazırladım. Çatak böigesinin 24 saat içinde tahfiyesi gerekir'. Ama valinin orayı boşaltma yetkisi yok ki. Vatandaşı evinden çıkarma yetkisi, Bakanlar Kurulu'nda. Şimdi böyle olunca, vatandaşı evinden çıkanrsan şikâyet konusu oluyor, siyasi bir konu oluyor. Bu bölgede halen heyelan tehlikesi var mı? Prof. ÖNALP Var. Çok çok fazla. Her an, birçok köy yerinden oynayıp yerinden hareket edebilir. Genellikle 12 ölü olduğu için gazeteciler de duymuyor za'ten. Her an ikinci bir Çatak faciası yaşanabilir mi diyorsunuz? Prof. ÖNALP Evet, her an ikinci bir Çatak faciası olabilir. Ama elli kişi ölmez de iki kişi ölür. Benim için iki kişi ile elli kişi arasında da bir fark yok. Bu şerit nereden nereye kadar uzuyor? Prof. ÖNALP Bu bölge, her an facia olabilecek bölge, yaklaşık Giresun'dan başlıyor, Hopa'ya kadar sürüyor. Güneye doğru da sıradağlann Karadeniz'i gören tüm bölgesini kapsıyor. Buralarda herhangi bir önlem alınmış mı? Prof. ÖNALP Hemen hemen hiç alınmadı. Örneğin hemen Maçka'nın girişinde "Güney Mahalle" derler, oradaki heyelanı 1985'te uyardık. 'Tamam, son derece önemli' dediler ancak bir şey yapamadılar. Çünkü ellerinde para yok. Yolu yeni kapatmışlar daha... Çözüm nedir sizce? Prof. ÖNALP Öncelikle risk haritası yapılacak. Burada yüksek risk olan bölgeler 'afet bölgesi' ilan edilip, yerlerinden kaldırılacak. Zaten buralarda nufus cüzi miktarda. Bir de tehlikeli bölgelerde mühendislik önlemleri almak lazım. Tabii bu da paraya bakıyor. Radyo3'te Rll I f ttU H P P n k İ İ t f f l l * Kayseri'de tarihi yeraltı şehri üzerine kurulu Öziüce köyü çöküyor. Ûzluce ı v w " " f M C y u ı * M f U l k o y u muhtarı Halil Okur, il merkezine 19 kilometre uzaklıktaki köyün, M.S. 37. yüzyıllarda Bizans döneminde kurulduğunu belirterek şöyle dedi: "Köyümüz, Kapadokya bölgesine dahıl bir yeraltı şehri üzerine kurulmuş olup, köylüler hem yer altındaki mağaralardan hem de yer üstünden yararlanmaktadır. Ancak son zamanlarda koydeki evler kendıliğınden yıkılmaya ve köyün yukunü çekemeyen yeraltı şehri de çökmeye başladı." Muhtar Okur, köylerinde 80 hane ve 350 nufusun yaşadığını, son bir yıl içinde 15 evin kendiliğinden yıkıidığını kaydederek, "Yeni bir Çatak olayı yaşanmasından korkuyoruz. Köy halkı geceleri rahat uyuyamıyor. Yetkililerin köyümüzün bu ciddı durumu ile ilgilenmelerini istiyoruz" dedi. Bu arada Vali Yüksel Çavuşoğlu, Ûzluce köyünde uzmanların inceleme yapacaklarını, sonuca göre gerekli tedbirierin ahnacağını bildirdi. (Fotoğraf: AA) Işte Cuellar'ın belge taslağı anımsatıyor. Taraflar söz konusu görüşlerini ve kendi bakış açılarından sorunun ana konularını belirledikten ya da tanımladıktan sonra her bir konu için heyetler oluşturmaya davet ediliyor. Yani toprak, anayasa, malmülk, serbestlik hakları, ekonomi gibi konularda heyetler halinde çalışmalara başlanacak. Türk ve Rum heyetlerinin heyetler halinde yapacakları bu çalışmaları için uç ayda bir rapor hazırlayacakları ve aldıkları sonuçları BM'ye sunacaklan, aynı maddede belirtiliyor. Birinci bölumde ayrıca, tarafların toplumlararası göruşmelerine "temmuz ayı içinde Lefkoşa'da baslayacaklarından" soz ediliyoı. Türk ve Rum liderlerin, oluşturulacak çalışma heyetlerinesık sık başkanlık etmeleri ve karşılıklı olarak goruş alışverişinde bulunmaları da aynı belgede öngörulüyor. İkinci bölüm ise Cenevre goruşmelerinden sonra Türk ve Rum liderlerinin "ilk bölümdeki maddelerde gorüs birliği sağladıklanm" açıklamasım içerıyor. Bu boiüme gore, taraflar toplumlararası görüşmelerin temmuz ayı içinde Lefkoşa'da başlamasını, Kıbns sorununa 11 ay içinde, yani 1 Hazıran 1989 tarihine kadar çözüm bulunmasını, görüşmelerinin 1977 ve 1979 zirveleri esas alınarak sürdürülmesini, görüşmelere önşartsız başlanmasını, tarafların sorunu oluşturan ana noktalarını kendi bakış açılarından tanımiamasını ve duğum noktalannın çözumlenmesi için heyetlerin oluşturulmasını kabul ediyorlar. De Cuellar'ın belge taslağının ikinci bölümünde, özellikle ilk kez tarih belirtilmesi dikkatleri çekiyor. BM Genel Sekreteri, Kıbns sorununun 1 Haziran 1989 tarihine kadar çözüm bulunması uzerinde duruyor. Bu arada Türk ve Rum liderlerinin önceden hiçbir şartı olmadan görüşmelere başlamasını talep ederken ne 29 Mart 1986 belgesinden ne de Nisaıı 1985 belgelerinden söz ediliyor. Aynca Rum tarafının yakın bir geçmişe kadar vazgeçmediği "Türk askerlerinin adadan çekilmesi ve sonra gonışmelere başlanması" şartı da göz ardı ediliyor. Kıbrıs Rum tarafı bu belgenin varhğından şimdilik memnun gorünuyor. Rum lideri Yeorgios Vasiliu, Perez de Cuellar belgesıni kabul ettiğini açıkladı. Yani Rum tarafı masaya şartsız oturmayı ilk kez kabul ediyor. Bunda Vasiliunun Kıbns'ta hiçbir partinin mensubu olmayışının büyük payı var. Vasiliu, başkan seçildikten sonra Kıbns Rum kesiminde tüm partilerin katıldığı bir ''milli konsey" 1 oluşturdu. Milli konsey, Vasiliu nun her bir hareketini denetliyor. Milli konseyin sekiz üyesi var ve bunlann büyük çoğunluğunu "Glafkos Klerides'in partisi ile komunist Akel Partisi'nin temsilcileri oluşturuyor. Kıbrıs sorununda Türk tarafına karşı sert siyaset izlenilmesinden yana olan eski başkan Kipriyanu ile meclis başkanı sosyalist Vassos Lissaridesin partileri milli konsey içinde azınlığı temsil ediyorlar. Çeşme Şarkı yhrışması bugece YARGI ÖNÜNDE SAVUNMA Abdullah Baştiirk 2750 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğluhtanbui