23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
75 TEMMUZ 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 BEHÎÇ AK SİNEMA ArtLLADORSAST KtM KİME DUM DUMA Beyoğlu'nun gerçek kurtuluşu kültürelyapının güçlendirilmesinde Hedef birahaneler mi? Beyoğlu'ndan birahaneler kaldırılacak, yerine lüks restoran ve dükkânlar yapılacakmış. Onu açtım, bunu kapattım, şuna izin verdim, buna vermedim anlayışı, bana çağdaş bir belediye başkanını değil, Osmanlı kadılarının fetvalarını ammsatıyor. Bizim belediye başkanlanmız ilginç kişilikler. Kimi zaman çok başanlı i$ler yapıyorlar. Ardından biı uygulama veya bir beyanat gelivor. Sanki o Lşleri yapanlar onlar değil. Hemen hepsinde olumlu ve olumsuz '1cnwl"ın çarpıştığı birer Dr. JekyU ve Mr. Hydt kişiliği var sanki! Beyoğlu Belediye Başkanı Sayın Haluk Oztürkaüday da öyle.. Beyoğlu'nu gerçekten sevdiğini, bir şeyler yapmak için çırpındıgıru gördüğümuz, halkın içinden gelmiş başkan, olumlu olumsuz işleri ve sözleriyle bizi şaşırtıyor. Istiklal Caddesı üzerindeki binalann onarımı ve caddenin 'ihyası" için ^^^Mh* CERCLE O'ORIENT Beyoğluou "kurtarmak" için bıragösterdiği çabayı, nedense Beyoğ haneleri kovmaktan önemlı ışier var Örneğın, bombos duran ya da yanlış lu'nun tümü, arka ve yan sokak amaçlarta kullanılan geçmişın görkemli bınalanm, salonlannı kurtarmak. Bir ları için göstermiyor başkan. Tu dönemın unlü Cercle D'Onent bınası da bunlardan biri Bu görkemlı ve sağnelGalatasaray arası çoktan yapı lam binanın onarıhp kültürel, sanatsal etkinliklere ayrılması kötü mu olur? lıp biten kaldınm ve ışıklandınna çabası, GalatasarayTaksim arasın tstanbul yapan öğelerden biri ye Beyoğlu'nu birahanelerden da nedense bir türlü yapılamıyor. niden kazandınldı kente. Ama aynı "temizlemek" için hangi yasaya Çiçek Pasajı'nınrestorasyonuiçin başkarun son beyanatına bakınız: dayanacağını bümiyorum. öyle ya, esnafı teşvik ederek yapılan ve 3 Beyoğlu'ndan tüm birahaneler kal birahane açmak yasak olmadığına ayda biten onanm çahşması olağa dırılacak, yerlerine "lüks restoran göre, "Beyoglu'nda birahane açnüstü. Yalnız bir eski yapı değil, lar veya dükkânlar" yapılacakmış. mak/işletmek yasafcT'nı nasıl geBeyoğlu'nu Beyoğlu ve tstanbul'u tşin hukuksal yarunı, başkanın tirecek sayın başkan? Ama işin nı huna bakahm. Birahane sevdalısı hiç değilim. Hatta Beyoğlu'nun ve tüm kentin birahaneler tarafından istila edildıği geçmiş yıllarda, bu "syaktt, çabuk, yalnız ve kdtü" içki tüketme yerlerinin geleneksel meyhane külturünUn yerini aldığı konusunda benim de naçizane kaygılarımı belirten birkaç yazım çıktı. Ama bir sokağı, bir caddeyi, bir semti "temizlemek" için **wcri" önlemlerden, baskıcı uygulamalardan yana da hiç değilim.. Beyoğlu'nu birahanelerden, lahmacunculardan "temlzleyerek" bu caddenin kurtarılacağına hiç inanmıyorum. Bırakalım, birahane de, lahmacuncu da kalsın.. Bunlar da, Beyoğlu gibi yaşama dönük olan, olması gereken bir caddede birer çeşittir, birer çesnidir."Beyoğhı'ııdaki tüm eglence yerlerini kaldınp Talimhane'ye toplamak" veya "tam birakaneleri kapatmak" gibi sosyalist ulke uygulamalannı anımsatan tutumların, ne gerçek demokrasiyle ne yasalarla ne de çağdaş bir şehirciÜkle bağdaşabileceğini sanmıyorum. Birahaneyi teşvik etmezsin veya meyhaneyi, lokantayı ona kıyasla daha çok teşvik edersin. Edebiliyorsan.. Ama onu açtım, bunu kapattım, şuna izin verdim, buna vermedim davranışı bana çağdaş bir başkanı değil, Osmanlı kadüannın fetvalanru ammsatıyor... PİKNİK PtYALE MADRA Kuşkusuz ki asıl amaç Beyoğlu'nu, özellikle de tstiklal Caddesi HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN ni *'r»nt" sahiplerine, sermayeye açmak, buranın sınıfsal yapısını, NEYMIS.? buraya gelip gidenlerin sınıfsal yapısını değiştinnek.. Doğrusu, aylar önce sevgili Dogan Hıztan'ın da yazmış olduğu gibi, Beyoğlu'nun gerçek "knrtnluşn" bence bu senıtin kültürel yapısının güçlendirilmesine bağlı gözüküyor. Beyoğlu, kttltür, ticaret ve turizmin iç içe olduğu, yaşayan, canlı bİT semt olmalı; lokanta/meyhaneleriyle, sinema/tiyatrolanyla, galeri/kitapçılarıyla, çiçek, takı, elişi sergilemeleriyle... Ama bunun için örneğin kapalı duran salonlann, Karaca Tiyatrosu'nun, eski Komedi Tiyatrosu'nun, Veni Mdek'in yeniden kente kazandırılması, koca Cerc ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI le D'Onent binasına bir işlev getirilmesi, seks sineması ticaretine terk edilmiş bulunan geçmişin o paha biçilmez salonlannın Alkazar'ın, Ses (eski Fransız) Tiyatrosu'nun, Rüya'nın, Hhamra'nın elden geçirilip gerçek sanat merkezlerine dönüştürülmesi gerekiyor. Bu kültürel altyapı yönünde hiçbir etkinlik yokken, birahane ve eğlence yerlerine yöneltilen tehditler, sürekli "dnkkân, işyeri" sözcükleri, amacın Beyoğlu'nu gerçekten "kurtarmak" değil, halkı, küçük insanlan buradan kovmak ve yerine büyfik rant artışı kazanmış biı isyeri/büro semti kurmak olduğuTARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAM nu düşündürüyor insana... Halkın içinden gelen bir başkanın, birahanede akşam bir tek alan garip vatandaşı değil, daha başka şeyleri BEYO&U'NU BEYOĞLU YAPAN Artık bomboş duran Markiz Pastanesi de Beyoğlu nu Beyoğlu. lstanbul'u Istan kendine hedef alması gerekir sabul yapan mekânlardan biri Anılarla yüklü koca bir tarih. Zamanında edebiyatın, kultürun merkezlerinden biri ol nıyorum. muş. Ama bugün, kendısine bir işlev kazandırılmasını bekliyor Beyoğlu düzenlemesınde Markiz'ın yerı olsa gerek. 15 Temmuz 19S5'TE SUGÜH, SOVY&T HAVA MOTVZUJ BIR. uÇAĞr, YEPi BİN LI4C7E AG.I2A YAPlP PUŞMÜÇTU PlLOT ATLAMAK ZOIS.UNDA KALM/ÇTtAMCAK, NOSKOFF'UN e/ÇK£A/ AÇTTgl PAGAÇÜr, UÇAĞA TXtCIyenLÇ o & ŞOfCUYLA GÖKTE AKKADA6INI KURTARDH. 7E7£ 16. LA ROCHELLE FİLMSENLİOI'NİNARDINDAN Sinema, bitmeyen bir bayram Kültür Evi'nden yüzlerce insan çıkıyor birden. Yorgun yüzlerinde tanımı zor bir ışıltı var. Nereden geliyorlar? Ne yapıyorlardı bu saate kadar? Günlerden pazar, saat sabahın altısı. Az sonra Umanın karşısındaki kahvelere yöneliyorlar. Garsonlar, yaklaşık 450 kahve ve ayçöreği servisi yapacaklar. MEHMET BASUTÇU LA ROCHELLE Bulutsuz bir yaz günü başlıyor. Güneş başını kaldırmış bile. La Rochelle Limanı'mn girişinde kenti konıyan iki kulenin burçlan, ilk ışınlann duruluğu altında yavaş yavaş yıkanmakta. Gün başının dingin serinliğinde, bir tek çöpçüler görülüyor ortahkta. Yaz kalabalığına yine temiz sokaklar hazırlama çabasındalar. Deniz dümdüz. Limandan avnlan bir tekne sessizce okyanusa doğru süzülüyor. Günlerden pazar. Saat sabahın altısı. Biraz ötedeki "Kültür EvT'nden yüzlerce insan çıkıveriyor birden. Yorgun yüzlerinde tanımı zor bir ışıltı var. Gozlerinin içine yerleşmiş muthıhığun izleri kolayca seçilmekte, ama gerideki karmaşık duygular örgüsü nasıl oluşmuş acaba? Nereden geliyorlar? Limanın tam karşısında bulunan üç kahvenin ışıklan hâlâ yanık. Kalabalık bu kahvelere yöneliyor. Garsonlar, yaklaşık 450 tane kahve ve ay çöreği servisi yapacaklar. Çünkü bu kalabalık, La Rochelle Füm Şenhği'nin en çılgın izleyicilerinden oluşan bir sinemasever kalabahğı. Bir önceki gecenin saat onundan beri aralıksız dört film izlemişleT. Bitmeyen ve zor unutulur bir Stenley Kubrick gecesi yaşadıktan sonra, şenliğin kendilerine ikram ettiği sabah kahvaltısında, son bir kez daha, gördükleri ve göremedikleri fümlerden söz edecekler. önemli olan yıldan yıla gelişen ilginin alevini beslemek, devamlı kıhnak ve bir kerede sonmemesine dikkat etmek değil mi? Doyurucu bir yaz sinemateği olarak işlevini sürdüren La Rochelle Film Şenliği'nde, on gün boyunca programlanan yüz kadar yapıtın, her gün her seansta birer Tılm izleseniz bile ancak yansını görebilirsiniz. Stanley Kubrick gecesi, yönetmenin 1957 yıhnda gerçekleştirdiği "Zafer Yollan" (Paths of Glory) ile başlıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında, Fransız ordusunun giriştığı anlamsız ve gereksiz bir atağın başansızlığı askerlere yüklenir. FUmde, erler arasından seçilen üç kişinin, örnek olsun diye en temel insancıl duygulardan bile uzak düşmüş, hırslı ve ikiyüzlü generaller tarafından na kalmıştır. Metaflzik sorular dans etmektedir kafasında. Ancak kendisini karamsarlığa iteleyen tüm olaylara karşın insanoğluna olan güvenini yitirmeyecektir. "Zafer YoBan"nın Fransa'da gösterilmesinin yirmi yü yasaklandığını ammsamak kuşkusuz Fransız demokratlannın göğüslerini kabartmıyordu. Bu tür utançlar, bir savaş yitirmek kadar yüz kızartıcı değil miydi aslında? On beş dakikalık bir aradan sonra gecenin ikinci filrni "Lolita" (1962) var sırada. Soe Lyon'ın çekicüi|ine kapılan J«mes Mason'ın yaşadığı, kendisini bir cinayet işlemeye dek götüren tutkunun gerilimli öyküsünü (1956) izleyecek. Bu güzel gecenin son başyapıtı olan "Doctor Strangelove or How I Learned to Stop V orrjing V u d Love the Bomb"u (1963) gördukten ve La Rochelleli izleyicilerin tutkusuna tanık olduktan sonra La Rochelle'de bulunan Vecdi Sayar'la birlikte, tstanbul Sinema Günleri'nde de (yeni adıyla tstanbul Film Şenliği) geceyan~ı gösterilerinin ve burada yaşadığımız türden bir "beyaz sinema gecesi"run düzenlenmesinde yarar olacağını düşünüyoruz. La Rochelle'de, gecenin ikinci fîlminden sonra verilen arada, izleyicilere bardak bardak, şaraplı bir içki olan "sangria" sunulu TÜfJü Ç SÜTUNÜ AÇMAMIŞ OLAN PfLor, HAVAPA OKJU ABfLM/fTf. SACAKLA/SfYLA OMU S/4C/CA Pl PAGAŞÜrUVLf AÇMtŞ, PAHA ŞOA//B4 O4 AGKAMŞ/N/HKtMI ACAAAYt BAÇARM/ÇTJ. BÖYLSCe, /K/Sr 0£ M/Ç Y*/eA 4LMAOAM KUGnLMÇTV 50 YIL ÖNCE Cumhurİyet İS Temmuz 1938 19381988 STANLEY GECESİLa Rochelle Film Şenlığı ndekı Stanley Kubrick Gecesi, ünlü yönetmenin 1957'de yaptığı "Zafer Yollan" ile açıldı Başrolünde Kirk Douglas'ın oynadığı film, bir zamanlar Fransa'da 20 yıl yasaklanmıştı. Kubrick Gecesi, "Zafer Ybllan"ndan sonra "Lolita" ve "The Kılling" ile surdü. sıl acunasızca kurşuna dizdirildikleri etkili bir mizansenle anlatılır. Bu iğrenç haksızlığa karşı çıkan Albay Dax'ın gerçekçi olmak adına bazı temel değerlerden vazgeçemeyen dürust kişiliği, isyan noktasına gelmiştir. Yüzlerce askeri bile bile gereksiz bir ölüme gönderen generallerin yüzlerine karşı duşündüklerini söyler. Ancak çark dönecek, savaş tüm çirkinlikleriyle sürecektir. insan gerçeği çok yönludür. Albay Dax, tam anlamıyla ıki ateş arasında bir kez daha zevkle izleyeceğiz. "Kültür Evi"nin 900 kişilik salonu yine dopdolu. Şenlik ekibi Kubrick gecesinin gördüğü ügıden çok hoşnut. Saat sabahın ikisi olmuş bile. JeaoLoup Passek mutlu bir şenlik yönetıcisi olarak biraz uyumayı düiyor artık. Ama o ne? Otelinin kapısı kapalı. Yıldız sayısı az olan mütevazı otelinde bir gece bekçisi olmadığını, önceden anahtar istemesi gerektiğini unutmuş. O da herkesle birlikte Uv'üncU filmi, "The Killing"i yordu. tstanbul'da, Çiçek Pasajı'nda, birkaç midye tava ile bir tadımlık kokoreç eşliğinde bir bardak fıçı bırası neden ikram edilmesin ki? Sabah kahvaltısı için ise çay ve simit. Ve ondan sonra, büyük kentin sabah serinliğindeki gizemi belki uykusuz bir gecenin yorgunluğunu bile unutturacaktır. Evet, sinema aslında bitmeyen bir şenlik. Sonsuz bir bayram ve yepyeni yolculuklar için yapılan sürekli bir çağrı değil mi? almış pilottu. Avdetinde 2 sene Matemli eşı Bayan Naşide Heyelan dolayısile Eskışehirden orduda askeri mühendislık Alanla butün ailesine ve meslek bugün saat 12.50 de bir ımdat vazifesı görmiiş ve bu esnada arkadaşlarına taziyetler sunarız. treni tahrik edildi... Vaka yaptığı tayyare ile, mahalline yetişen imdat treni Cumhuriyetin onuncu yıhnda derhal yolu açmağa ve muvaffakiyetli uçuslar marşandizi kurtarmağa yapmıştır. Üç Avrupa dili başlamıştır. bilirdi, mesleğınde tam bir Buraya gelen haberler faaliyetin ihtisasa sahib idi. bütün gece devam edeceğini ve Türkiye havasında Türk elinden Londra 14 (Hususi) hattın yolcu trenlerine hemen Nuri Demirağın Beşiktaştaki çıkma tayyarelerin bol bol açılacağını bildirmektedir. Devrialem turuna çıkan fabrikasmda yapılmış olan uçtuğunu görmek ülküsüne Amerikan tayyarecileri bugün mekteb tayyaresi Ankaraya ruhunu bağlamış ve Nuri saat 14'te Nevyorka muvasalat götürülmek üzere evvelki gun Demırağ fabrikasmda en gıiç etmek suretile üç günden daha saat 930 da Yeşilköyden vazifeyi omuzuna almış az bir müddet zarfında hareket etmisti. Tayyare, bulunuyordu. devrialem seyahatini makinist tlhamı tarafından Memleket için en faydalı ve muvaffakiyetle ikmal Tiftikterimizin idare otunuyordu ve genç verimli olacak çağında, henüz etmişlerdir. Tayyareciler standardizasyonu için mevcud mühendislerimivien Selahaddin otuz yaşında hayata gözlerinı nizamname projesini tetkikle yüzbinlerce halk tarafından Alan da uçağm planını yapan, kaparken genç eşiyle beş toplantılar yapan ihracat misli görülmemiş tezahüratla yapılmasına nezaret eden fen yaşındaki kızını ve btitün tacirleri çalışmalarını dün karşılanmışlardtr. adamı sıfatile tlhamiye refakat dostlarile tayyaneci bitirmişlerdir. Salı günü son ediyordu. Bir Türk arkadaşlannı matem içinde defa toplantlarak ve projenin fabrikasmda Türk bırakıyor. son şekli gözden geçirilecektır. mühendislerinin ve Türk Yeni projeye göre, ihraç Merhumun cenazesi dün akşam amelesinin elinden çıkan olunacak tiftikler iki kısma tayyare tam bir muvaffakiyetle Haydarpaşa garına getirilmiş ve aynlmaktadırlar: Esas kısım, uçmuş ve tnönüne kadar gene bugün öğle üstii Nişantaşında Londra 14 (Hususi} Avam kamarasınm bugünkü birinci ve ikinci oğlak, ince Rumeli caddesindeki Cüven muvaffakiyetle gitmişti. Orada toplantısında bir mebus oğlak, ince tiftik, iyi tiftik, sıra tayyare şehitleri namına ihtifal aparımanmdaki tngilterenin Türkiyeye yaptığı tiftik, Konya dağ malı, Konya ikametgahmdan kq!dınlarak yapıldığından mühendis gibi Çine de bir kredi açmasını ova malı, Kastamonu ve "*lahaddin mesleki bir borç Edirnekapı şehıtliğine Çengelli namile tasnif ediliyor. gömülmesi kararlaştınlmıştır. istenuştir. Maliye Nazırı Sir ödemek olmak için törene Con Simon bu teklife cevab Bunlarm haricinde kalan işıirak etmek istiyordu ve bu vererek demişku mallar da, eskisi gibi kendi düşünce ile tayyareyi tnönüne ' Türkiye ile Çinin vazjyeti isimlerile antlacaklardır. doğru sevkettirmişti. bir değildir. Çin halen Makinist tlhami sanaimm ehli harbdedir, halbuki Türkiye bir genç olmakla beraber harbde değildir." ÇAPA ;i MARKA lnönündeki tayyare sahasını layıkile tanımadığından inis sırasında şaşırmış ve tayyare saha dışında bir hendeğe çarparak kalpaklanmıştır. Bu kaza çok acıklı bir netice vermis ve mühendis Selahaddin Alan kalpaklanmayla beraber başından yaralanarak ölmüştür. \cku\Makinist îlhaminin yaraları vctü olması ivm IVCCL'Üİ M'IUİ Ankara 14 (Telefonla) hafif olup Eskişehir hastanesine naklonulmus ve tedavi tazc \c sılıhi bir Miruıe ÇankınFilyos hattmda 229'uncu kilometronun 400 edilmekte bulunmuştur. nuılıafaza cdctck üncü metresindeki yarma Orta tahsilini Almanyada, tamamile çökmüş ve bu sırada yüksek tahsilini Fransada geçmekte olan 860 numaralı yapan Selahaddin Alan hem marşandiz treni tamamen diplomalı tayyare mühendisi, dır. ()r;uiu sıkl.ı\ını/ toprak altında kalmıştır. hem de Avrupadan diploma ttOUKIA HlKA.mHIIK , K. Nüfusça zayiat olmamıştır. Istanbulda yapılan ük Türk tayyaresi Inönünde kalfKiklarıdı Hughes dünya turıuuı dün biürdi Standardizasyon ışı Türkiye Ue Çin bir değüdir! Filyos hatunda bir marşandiz toprak altında kaldı FRIGIDAIRE r
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear