Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 MAYIS 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Meksika'da biiyiik yangın MEXİCO (AA) Meksika'nm kuzeyindeki Şihuahua yöresinde bir petrol şirketine ait yakıt deposunda dün büyük bir yangın çıkması uzerine, çevrede yaşayan yaklaşık 100 bin kişi tahliye edildi. Resmi yetkilUerin bildirdiğine göre, Pemex Petrol Şirketi'ne ait depoda çıkan yangında can kaybı meydana gelmedi. 6 bin litre sıvı yakıt bulunan bir tankerden sızıntı meydana gelmesiyle çıkan yangının kontrol altına aiındığı ve alevlerin, yakındaki toplam 30 bin litre yakıt bulunan sarnıçlara sıçrumasıriın engellendiği bildirildi. NÂIÖ'da yardım denetimi Zengin NATO üyelerinin Türkiye, Yunanistan ve Portekiz gibi az gelirli üye ülkelere askeri yardım yapıp denetlernek üzere somut bir mekanizma kuruluyor. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Bugünden itibaren ittifak bünyesinde ilk kez, NATO'lu müttefıklerin Türkiye'ye yapılması öngörülen askeri yardmlan fiilen gerçekleştirip gerçekleştirmedilderini saptayacak bir kontrol mekanizması kuruluyor. Böylelikle, teorik olarak Ankara'ya yardım vaadeden, fakat pratikte bunu yapmayan "zengin üyelerin", "kulagını çekmek" fırsatı doğuyor. Diğer bir deyişle şimdiye kadar "vaacflerie" yetinen, ancak NATO içinde tespit edilmiş somut bir göstergesi olmadığı için önemli bir "çılaş" yapamayan Türkiye'nin, bundan böyle, "zenginleri" "sıkıştınnak" için eline pratik bir koz geçiyor. Ana gündem maddesini, ABD'nin dayatErcan Vuraihan yapmadıklarım masından dolayı, müttefik ülkeler arasındaki savunma "yükümlülüklerinin paylaşımı' konusunun oluşturacağı ve Ankara'nıh Savunma Bakanı Ercan Vuralhan tarafından temsil edileceği NATO Savunma Bakanları toplantısı bugün Brüksel'de başlıyor. Fransa dışındaki Doğu Atlantik ülkelerinin yer aldığı ve "Avropa Grubu" adı ile isimlendirilen bugünkü ilk oturumun Türkiye açısından temel özelliğini, Vuralhan'ın altı ayhk bir sure için bu grubun donem başkanhğını üstlenmesi.oluştunıyor. Bakanlann gündemindeki başlıca konulardan birini ohışturan ve üye ülkelerin kısa ve orta vadeli "kuvvet hedeflerini" belirleyen program, bu yıl ilk defa, Türkiye için iki bölüme ayrılmış durumda. Birinci bölümde, Türkiye'nin genel savunma arttınm hedefleri yeı alıyor ve yüzde 3'ü Ankara'nın ulusal hedefi, yüzde 0.8'i de ittifakın hedefi olmak uzere, toplam yüzde 3.8'lik bir savunma arttınmı öngörülüyor. tkinci bölürnde ise Türkiye'ye verüen ancak diğer müttefiklerin yardırmyla gerçekleştirilmesi istenen yükümlülükler yeT alıyor. Yani örnek olarak, Türkiye savunması için zorunlu olan yeni bir tank tugayı ya da radar ağı tespit ediliyor ve bu programlann uygulanabilmesi için diğer ülkelerin somut yardımlar yapması gerektiği belirtiliyor. Diğer bir deyişle, önümüzdeki yıl "kuvvet hedeflerinin" ne oranda gerçekleştiği gündeme geldiğinde, Ankara'nın, "Bea kendi payıma düşen arttınmı yaptım. Ama benim gerçekleştirmem istenen şu hedef mümkun olmadı, çunkü geçen yılki NATO planına rağmen kimse pamuk ellerini cebine atmadı" demek hakkı doğuyor. Gözlemcilere göre NATO'nun ilk kez bu tür somut bir kontrol mekanizması belirlemesi ve Türkiye'ye diğer müttefiklerin yaptıklan ya da yapmadıkları yardımı saptayacak bir göstergenin olu$turulması, esas olarak ABD'nin bu konudaki hassasiyetinden kaynaklanıyor. Türkiye, Yunanistan ve Portekiz gibi "fakir üyelerin" ihtiyaçlannı yalnız kendisınin karşıladığı görüşünde olan VVashington, genel "yukümlulüklerin paylaşımı" talebine paralel olarak, bu üç üye için diğer zengin muttefikJerin de "ellerini ceplerine atmasını" istiyor. Bu yüzden de, bunu somut bir şekilde saptayacak yeni bir mekanizma kurulmasının öncülüğünü yapıyor. TO'da ilk resmi girişimi yapmasından sonra, Brüksel loplantısında ittifak temsilcilerinin tartışacağı ana raporu, "yükümlülüklerin paylaşımı" konusundaki metin teşkil ediyor. ABD girişiminden sonra NATO'nun biraz "alelacele" hazırladığı bu raporda, müttefıkler arasındaki risk, rol ve sorumluluk dağılımının nasıl olabileceği konusunda oldukça "muallak" genel hatlar çiziliyor. Bugün başlayacak NATO Savunma Bakanları toplantısının gündemi ağır: DUNYADA BUGUN ALÎSİRMEN Bütün Başkentler Büyük kentlerin karmaşık yaşamını sevenler, gençler, Avrupa^ nin eskimiş ama hâlâ mihrap yerinde şaşaalı eski başkentlerini bilenler, VVashıngton'u biraz taşra bulurtar, ondan nedense pek zevk almazlar. Nevv York'a gönül vermiş olan Amerikalılar ki onlara New York'lu demek belki daha doğru olur da başkentlerine dudak bükerler. Bilrniyorum, ABD'nin de zaman zaman VVashington'da boy göstermek zorunda kalan, ama New York'a gönül vermiş ünlü bir şairi "VVashıngton'un nesini seversinız?" sorusunu "New York'a dönüşünü" diye yanıtlamış mıdır? Her neyse, bu kez VVashington bana daha değişik, daha ilginç geldi. Bu ilgi yeşillikler, ormanlar arasında, her birinin önünde canım açelyalar açmış evlerde yaşamanın artık giderilmesine olanak bulunmayan öziemlere yanıt veren bir yaşamı kısaca da olsa yakalamanın keyfinden mi geliyordu, yoksa can dostların sıcaklığından mı? Yoksa VVashıngton'u ilginç kılan, bir gazeteciyi her zaman çeken önemli başkent iıteliği miydi? Evet başkentler her zaman gazetecileri çekmıştir. Bir anlamda bizim uğraşta olanlar için bütün başkentler aynıdır. Sokaklarından, ülkemizde görevli Amerikan askerierinden başka zencinin geçmediği Ankara'nın son zamanlarda köstebek yuvasına dönen kaldırımlarını çok arşınlamış, yaşamanın bir bölümünu ışıklar kenti Paris'in buyüsü içinde geçirmiş birinin, kalkıp da bütün başkentlerin aynı olduğunu söylemesi biraz garip görünüyor ilk bakışta. Öyle ya, geniş caddelerine, yeşilin egemen olduğu baştan başa çiçeklerle donanmış, Ahmet Haşim'i hasta yatağında şaşkına çeviren ve Frankfurt Seyahatnamesi'ne bir bölüm eklemesıne neden olan Frankiurt'taki hemcinslerine taş çıkartırcasına, insana alışmış olan sincaplarla dolu parklanna karşın, kim yeni zengin VVashington'u, eskınin görkemini mağrur ve biraz da lordlara özgü bir somurtkanlıkla taşıyan Londra'yla, bir eşinın daha bulunması olanaksız Parıs'le, çeşmelen yontuiarıyla binlerce yılın ıçinden çıkıp gelen ve hâlâ o güzelim teraslarında Akdeniz güneşi altında ya da Italya1 nin gizemli gecelerınde keyif edilen Roma ile karşılaştırabilir? Sincapların korkmadan ve zencı beyaz ayırımı yapmadan ınsanlara yaklaşmalarına karşın, halkın güneş batıp Down Town dedikleri kent merkezinden ya Özel arabalanyla ya da New York'un bir zamanlar üzeri gratitilerle bezenmiş olan, kalabalık döküntü kiıii metrosuna hiç benzemeyen, temiz, düzenli, hatta lüks metrosuyla, VVashıngton'un yatakhaneleri adı verilen banliyölere yol aldığı andan hemen sonra insanın insana sincaplardan daha korkarak, daha çekinerek baktığı bu kenti, ilk bakışta öbür başkentlere kıyasla biraz daha taşra bulabilir, ıssızlığı yadırgayabilirsiniz. Oysa hemen tüm Amerikan kentlerinin New York dışında doğallıkla Down Town denen merkezleri aynı durumdadır. Artık eski görkemini, yıkılan Amerikan çelik sanayii ile birlikte yitiren Cleveland'ın merkezinde de hava karardıktan sonra kimseyi göremezsiniz. Bizi yadırgatan bu olgu Amerikan kentlerinin özelliğinden kaynaklanıyor. Alışageldiğimiz kent ABD'de yok. Orada her kentin iş merkezinın dışında, bahçe içinde evlerden oluşan mahalleler göz alabıldiğıne uzanıyor. Ve eski anakaradan gelenler, kenti ölü buluyorlar. Oysa kent, gerçek kent, o doğanın içine yatay yayılmış olan bahçelı evler, çağdaş birer kapalıçarşı olan "Mall"ları (Mol okunuyor) ile o geniş mahallelerın ta kendisi. Ama VVashington'a o gözle baktığınızda da, onu öbür başkentlere benzetemezsıniz. Sokaklarından turist olarak geçtiğiniz hiçbir başkent bırbirine benzemez. Ama parlamento kulislerine, bakanlıklara kapalı odalara girdiğinizde ış değişir. İşte o zaman, bütün başkentlerde aynı havayı koklar, aynı kaygtları, aynı davranışları aynı numaralan, aynı endişeleri izlersiniz. Ziyaret ettiğiniz kişi, ister uzun yıllar Ankara'nın politika sahnesine damga bastnış bir İzmir milletvekili olsun, ıster VVashingtoni un politika üreten deneyimli, Türklere yakınlığı ile tanınan kişisi, New York'un gedikli Temsilciler Meclisi üyesi Stephan Solarz olsun, görüntü aynıdır. Kapıda bir seçmenler grubu ile karşılaşacakstnız ve danısmanlann onlara nasıl sıcak davrandıklannı, sayın parlamento üyesimn nasıl seçmeni kollamak zorunda olduğunu göreceksiniz. VVashington'un sokaklannda da Ankara'da olduğu gibi politikanın aynntısına hiç girmemiş, yıllar boyu işinden evıne gidip gelmiş msanlarla karşılaşacaksınız, bu dünya politikasını olusturan başkentin zencileri gibi, Ankara'nın sokaklannda da bir türlü bir îşe girememenin sancısıyla kıvranan ınsanlar göreceksiniz ama bin kendi politikasına, biri dünyanm yazgısına oynayan bu iki başkenti öbürleriyle özdeş kılan özellik, politikanın kendisinden kaynaklanmakta, yoksa sokaktaki insanın yazgısından değil. VVashington'u da ikide bir sarsan skandallar, tıpkı Ankara'yı hop oturtup hop kaldıranlar gibi, politikacının şaşaalı görünüşünün ardındaki gerçekten kaynaklanıyor. Sayın Evren'i karşılamaya hazırlanan, Reagan ailesinin fal düşkünlüğü, çağın eı, ileri teknolojisini elde etmiş bir toplumu güldürürken, tıpkı Ankara'daki politik ve diplomatik çevrelerin kimi şaşırtıcı olay karşısındaki tepkisiyle karşılaşmış gibi oluyorsunuz. Ve düşünüyorsunuz, kimi kendi çapında, kimi anakara boyutunda, kimi dünya ölçüsünde polıtikaların üretildiği bütün başkentler aynı. Hepsinin canevinden politikanın kekremsi ve ama vazgeçilmez kokusu yükselir. Bu koku, burun deliğini kırıp, dayanılmaz bir pislik halıne dönuşmediği sürece, bütün başkentler ılginçtir bir gazeteci için, ister VVashington olsun, ister Paris, ister Bonn ister Ankara. Lahey'de göriişme Öte yandan bugün Belçika'nın başkenti Brüksel'de başlayacak olan NATO Savunma Bakanlan tlkbahar Dönemi toplantılanna katılmak üzere Türkiye'den aynlan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, dün akşam Hollanda'nın başkenti Lahey'e geldi. Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Hollanda Milli Savunma Bakanlığı binasında Hollandalı meslektaşı ile ikili bir göriişme yaptı. Bu gorüşmenin ardından Hollanda ve Türk heyetleri arasında yaklaşık iki saat süren bir toplantı yapıldı. Toplantıdan sonra bir açıklama yapan Vuralhan, "îkili konularda iki ulke arasında, özellikle savunma işbiriiğini ilgilendiren hususlarda son derece mükemmel bir hava oluşmuştur. Birçok konularda önümüzdeki avlardan itibaren Hollanda Savunma Bakanlıgı'nın Türkiye'ye bir yardım paketi oluşturduklannı ve bu konuda NATO içinde de bir örnek teşkil ettiklerini bize anlattı " dedi. Nikaragua'da barış görüşmeleri MANAGUA (AA) Nikaragua hükümeti, yönetimle Contra gerillalar arasında bir süre önce başlayan geçici ateşkesin devam ettiğini, ancak yapılacağı yer konusundaki tartışmaların sürmesinden dolayı bartş görüşmelerinin belirsizliğe süruklendiğini açıkladı, Devlet Başkam Daniei Ortega, Contralara görtismelere katılmaya karar vermeleri için tanman süreyi tek taraflı olarak bir hafta daha uzatacaklannt bildirdi. ABD: Avrupa, NATO görevini yapsın Diğer taraftan, yukandaki Türkiye sorununun da içinde yer aldığı ve ABD'nin NATO'yu bu aşamada "sıkıştırdığı" sorunların başında gelen "yükümlülüklerin paylaşımı" (burden sharing) konusu, Brüksel'deki oturumların odak noktasını oluşturuyor. Washington'un, Savunma Bakan Yardımcısı Taft aracılığıyla 3 mayısta NA Beyrut'ta pazarlık bilmecesi İran'ın ortak askeri müdahale önerisinin Suriye tarafından reddedilmesinden sonra EmelHizbullah çatışması tırmamşa geçti. Dış Haberier Servisi Beyrut'un güneyindeki banliyölerde günlerdir süren carpışmalara son verilmesi için Iran ve Suriye yetkilileri arasında yapılan pazarlıklardan bugüne kadar hiçbir somut sonuç alınamazken EMEL ve Hizbullah milisleri arasındaki çatışmalann dün geceden itibaren yeniden şiddetlendiğj bildiriliyor. Hıristiyanların denetimi altındaki Doğu Beyrut'ta Lübnan kuvvetleri ve Falanjist Parti milisleri arasında önceki gece çatışma çıktığı öğrenildi. Çatışmalarda 1 kişinin öldüğü, 4 kişinin yaralandığı haber veriliyor. Güney Lubnan'da tsrail birlikleri Birieşmiş Milletler Barış Giicü'ne ait bir zırhlı araca ateş actılar. Olayda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirilirken, BM Barış Gücü Sözcüsü Timnr Göksel saldırıyı şiddetle protesto ettiklerini söyledi. tran'ın Guney Beyrut'a ortak askeri müdahale önerisinin Suriye tarafından reddedilmesinden sonra tırmamşa geçen EMELHizbullah çatışmasında dün en az 15 kişi öldü, 42 kişi yaralandı. Beyrut'taki polis kaynakları Hizbullah milislerinin dün saldınya geçerek EMEL milislerinin elindeki Gobeyri bölgesini ele geçirdiklerini haber veriyorlar. Hizbullah milislerinin açtığı yoğun havan ve top ateşi karşısında mevzilerini terk etmek zonında kalan EMEL milislerinin Güney Beyrut'un kuzey kesiminde bulunan Şiyah semtine çekildikleri bildiriliyor. Polis kaynaklan EMEL'in elindeki son semt olan Şiyah'ın güney ve batı kesimlerinin de Hizbullah denetimine gectiğini kaydediyorlar. EMEL örgütü bir açıklama yaparak Gobeyri semtindeki mevzilerini yitirdiğini doğruladı. EMEL, Hizbullah'ın açtığı yoğun top ve havan ateşi sırasında Şiyah ve çevresine 9 saat içinde 1500 mermi düştüpnü bildirdi. 20 gündür süren çatışmalarda toplam ölü sayısı 29O'ı aşarken yaralı sayısı da 990'a yükseldi. Öte yandan İslami Cihad örgütü, vatandaşlarını kaçırdığı ülkeler doğrudan gönişme yapmaya yanaşmadığı takdirde ellerindeki tüm rehineleri öidürme tehdidinde bulundu. Lübnan'ın Baalbek kentindeki AFP muhabirine gönderilen bildiride şöyle denildi: "İslami Cibad örgütü. rehineler olayı ile ilgili tüm ülkelere. rehinelerin hayatım kurtarmak için bir an önce dogrndan görnşmelere başlamayı tavsiye eder, çunkü İslami harekete karşı uyguianan baskı ve planlar, tüm rehinelerin öldünilmesiyle sonuçlanacaktır." FlLİSTlN Ayaklanma yatıştınu, sürüyor mu? KUDÜS (Ajanslar) lsraiî, işgal altındaki topraklarda Filistin ayaklanmasının sürdüğü beş aydan beri kapatılmış olan ilkokulların "ayaklanmanın yatışması" nedeniyle açılmasına karar verdi. Sayıları 1200'ü bulan ilk ve ortaokulların yaklaşık 475 bin oğrencisi var. Yetkililer ilkokulların ardından, " d u r n m sakinliğini korursa" ortaokul ve liselerde de öğretime yeniden başlanacağım açıkladılar. , Bölgedeki Filistin ayaklanması liderleri 612 ilkokulun yeniden açılması kararını ayaklanmanın "mnhteşem zaferi" olarak nitelendirdiler. Bu arada Şamir'in lideri bulunduğu sağ kanattaki Likud Bloku, koalisyon ortağı Işçi Partisi'nin 1 kasımda yapılması planlanan genel seçimler ve yerel seçimlerin farklı tarihlere alınmasını istemesi üzerine, genel seçimi 23 ağustosa alma tehdidini savurdu. Likud Bloku'nun erken genel seçim yapma tehdidi, bu partinin son kamuoyu yoklamalanna göre artan oy oranından kaynaklanıyor. 5 aydır süren Filistin ayaklanması, tsrail'de sağa olan eğilimi kuvvetlendirmiş durumda. Bu arada TheSunday Times gazetesi de Israil'in Çin ordusunun elinde bulundurduğu tankları ve diğer silahları modernize etmek üzere Çin'e askeriteknik uzmanlar gönderdiğıne ilişkin bir habere yer verdi. Le Peri'in karısı siyasete soyunuyor ARLES (ANKA) Fransa'nın ırkçı Ulusal Cephe Partisi lideri Jean Marie Le Pen eski karısı Bierrette Lalanne'dan kurtulamıyor. Bierrette Lalanne, Le Pen'den intikam almayı sürdühiyor. Geçtn yıl Playboy Dergisi'nde çıplak pozlar vererek Le Pen 'i zor duruntda bırakan Lalanne, bu kez de eski kocasının partisinden önümüzdeki genel seçimler için adayhğım koydu. 51 yaşmdaki Bayan Lalanne'nin, adaylığını koymakla, diğer aşırı sağcı muhalif aday Gabriel Demarguet karşısında, Le Pen 'in Ulusal Partisi adaylarından Françis Adostini'nin şansını önemli ölçüde zayıflatacağı belirtiliyor. 24 nisandu yapılan Fransa Cumhurbaşkanhğı seçimlerinde surpriz bir çıkış yaparak oyların yiizde 15 'ine yakınım toplayan Le Pen, önümüzdeki 5 ve 12 haziranda yapılması beklenen genel seçimlerde milletvekili olarak adaylığını koymuş bulunuyor. UYUYAN MİLİSMakineli tufek ve top sesleri gece boyu süren çatışmalardan sonra yorgun düşen Emel mılismi daldığı denn uykudan uyandırmaya yetmıyor Dıs BASIN Sovyet Genelkurmay Başkan Yardımcısı Lobov: 'Aîgan Lstaıuı kazanmaya gelmeıniştîk^ Dış Haberier Servisi Geçen hafta Turkiye'yi resmen ziyaret eden SSCB Genelkurmay Başkanı Birinci Yardımcısı Korgeneral Vladimir Lobov, Moscow News adlı derginin, Afganistan'dan çekilme konusundaki sorularını yanıtladı. Aşağıda bu röportajın bir özetini sunuyoruz: 1979 yıhnın arahk ayına dönersek. Sovyet birliklerinin sınırı geçip Afganistan'a girmesinin oldukça güç bir karar olduğunu batniıyoruz. Gerçekten bu karar kaçınılmaz mıydı? LOBOV O zaman, böyle bir adun açıkça kacınümazdı. Bağımsız bir devlet açık bir tehlike ile karşı karşıyaydı (Afganistan). Sorun, defalarca ve enine boyuna müzakere edildi. Afganh dostlarımız bizden tam 16 kez yardım çağnsında bulundular ve öyle bir zaman geldi ki, daha fazla beklemek, yalnızca dostlanmıza ihanet anlamına gelecekti. Baü'da yaygm bir görüş var. Sovyetler Birligi'ninv bu ülkeye kendi çıkarlannı gözeterek girdigine ve Kabil hukümetinin çıkarlannı ise ancak 10'da 1 oranında düşüodügüne dair. Ya da kendi sınır güvenliğini korumak amacıyla.. LOBOV Eğer öyle olsaydı, neden 17'nci yardım çağnsı gelene kadar bekledik? Sovyet birliklerinin çekilmesi çok uzun zaman önce tartışılıyordu. Pek çok kişi 1985'te, yeni Sovyet liderliği işbaşına geldiğinde jöyle bir hareket bekliyordo. Ama bugüne kadar kaldı. Neden? LOBOV Çekilme tarihi, Sovyetler Birliği'nin avantajlanna ya da dezavantajlanna göre saptanmadı. Bizım iılkemizdeki değişikliklere göre de ayarlanmadı. Hepsinden daha önemlisi Afganistan'ın çevresindeki değişikliklere göre karar verildi. Pek çoğu, ulusal uzlaşma çözumünü bir propaganda olarak değerlendirdı. Ama gerçekte bu, barış için tek yoldu. Pakistan müdahale etmeyeceğine dair Cenevre Antlaşması'na imza koyunca, ABD de garantör olunca SSCB ve Afganistan orada askeri varlığımıza artık gerek olmadığına karar verdiler. Sovyet birliklerinin Afganistaa'daki son günleri ABD birliklerinin Vietnam'daki son gunlerine benzeyecek mi? Hani helikopterler ile binalann damlanndan zor kaçtıklan günlere... LOBOV Herhalde davetsiz misafırler ile geleneksel dostluklan bulunan komşuların isteğiyle bir ülkeye gelmiş bulunanlar arasında bir fark vardır. Çekilme işlemlerinde karşılaştığınız güçlükler nelerdir? LOBOV Birliklerin hazır olması halinde güçlük olmaz. Ama aksi bir durumda elbette çeşitli güçlüklerle karşı karşıya kalınır. Afganistan'da coğrafi ve iklimsel güçlükler var. Askeri birtakım engelleri de unutmamak gerek. Gericiler şimdiden yoğun bir "yollarda savaş"a hazırlanıyorlar. Yollara mayınlar döşüyorlar. Afganlı dostlanmızla gcrekli önlemleri alıyoruz. Çarpışmak zorunda kalırsak bundan kaçmmayacağız. Hazirandan sonra, yani ilk bolümün çekibnesi tamamlandıktan sonra ne olacak? Geride kalanları yenileyecek mtsiniz? LOBOV Maalesef bu yalnızca bize bağlı değil. Hareketlerimiz, Cenevre kararlannın pratikte nasıl uygulanacağına bağlı. Kâğıt üzerinde değil, pratikte. Batı basını, SSCB'nin Afganistan'dan çekilişini bir yenilgi olarak göriiyor. Buna katılıyor musunuz? LOBOV Bizim gücumüz herkes tarafından biliniyor. Bunu gizlemiyoruz. Afganistan'a, bir sava;ı kazanmak veya kaybetmek için gelmedik. Buraya Afgan halkına bağımsızlıklannı korumaya yardım etmek için geldik. Zaman gösermiştir ki, Afganistan Cumhuri/eti'nin istikrarı iç durumdan çok Pakistan, ABD ve diğer bazı ülkelerin sonına ilişkin tutumlarına bağlı olmuştur. Tutumları değişir değişmez de (bunu Cenevre Antlaşması'ru imzalamakla göstermiş(erdir) Sovyet birlikleri orada gereksiz hale geldi. İT. ALYA Stepanakert'te grev 3. gününde MOSKOVA (AA) Sovyet Azarbeycanı'nm «zerk Karabağ bölgesinin başkenti Stepanakert'te Ermeniler tarafından 3 gün önce baslatılan grev sürüyor. Ermeniler, Karabağ bölgesinin Ermenistan'a bağlanmasını istiyorlar. Bölgedeki Komünist Parti yetkililerinden birinin Reuters'e verdiği bilgiye göre, dün Stepanakert'e yollanan askeri birlikler kenti terk ettiler. Ancak caddeler polisin sıkı denetimi altında bulunuyor. Yetkili, ne kadar polisin görev yapmakta olduğu yolundaki bir soruya, "yeterli sayıda" karşılığım verdi. Faşist lider için ulusal cenaze töreni NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA halya'nın başkenti, dun Navona Meydam'nda tarihi faşizmi ile birlikte bu hareketin lideri ve serabolü olan 73 yaşındaki Giorgio Almirante'yi uğurladı. Turistlerin kaynaştığı kentin bu en görkemli meydamna hâkim Barok St. Agnese Kilisesi'nde yapılan cenaze töreninde, klasik bir faşist koregrafiden ziyade olgun ttalyan demokrasisinin bir kesiti sergileniyordu. Aşırı sağın simgesi olmasına rağmen, Giorgio Almirante nostaljik sağ ve ılımlılığı yarım yüzyılük siyasi yaşamı sonunda birleştirebilmiş bir liderdi. Dün kendisini uğurlamaya gelen çeşitli siyasi parti temsilcileri gibi, bundan dört yıl önce gene yaz başında yaşama veda eden komünist lider Enrico Berlinguer'e karşı son vazifesini yapmaktan çekinmemiş olan Almirante için, "Almirante bizim duşmanımız değil, siyasi rakibimizdi" diyerek demeç veren ttalyan Komünist Partisi liderlerinin açıklamaları da ilginçti. Gerek biyografisi gerekse de kişiliği ile geçmişteki faşist rejim ile bugünün demokratik Italyası arasında "süreklilik"in simgelerinden biri olarak görulen Almirante'nin ölümü, ttalya'daki aşırı sağ için büyük bir boşluk yaratıyor. Almirante'nin karizmasmda, siyasi deneyimi ve ustalığından yoksun olan genç, kişiliksiz MSI lideri Gianfranco Fini'nin şimdi yeni arayışlar içine girmesi kaçınümaz görüluyor. Özellikle Fransa'da ortaya çıkan "Le Pen olgusu", Almirante'nin ölümüyle kritik bir dönemece giren ttalyan faşistleri için tutunabilecekleri bir dal olarak önem kazanıyor. Nitekim Fransa cumhurbaşkanhğı seçimlerinin ikinci turu sırasında Italya'ya gelerek Fini ile birlikte ortak mitingler düzenleyen Fransız faşist lider Jean Marie Le Pen'in ttalyan faşistleri ile işbirliğine verdiği önem de gözden kaçmıyor. Almirante ile siyasi "baba"sını ya da kollayıcısını yitiren Fini, şimdi gözlerini Le Pen'e çeviriyor. PANAMA Noriega'yı suçlayan u belgeler çalındı^ WASHINGTON (AA) Panama'nın füli tideri General Noriega'mn uvıışturucu kacakçılığı ile ilgisi olduğunu kanıtlayan çok önemli belgelerin Panama'daki ABD Buyukdçiüği'nden kaybolduğu bildirildi. Amerikan NBC Televızyonu'nun haberine göre, Ameri. kan Uyuşturucu &e Mücadele Ajansı hesabınaçalışan Panamalı bir avukat larafındaa, bir ay önce Panama'daki ABD Buyükelçiliği'ne getirilen belgeler, kısa bir süre sonra saklandıklan yerden kayboldular. NBC, Amerikaiı \etkililere dayanarak verdiği haberde, belgeieri valdığından kuşkulanılan kişiler arasında uyuşturucu ile mucadelede görevü ajanlarla, elçilik haberalma servisi görevlilerinin 3e buiundufıınu belirtti. Yıllarca Noriega ile işbirüği yapan Amerikalı haberalma ve uyuşturucu ile mücadele ajanlannm, hâlâ Noriega*yı korumaya ve onunla sürdurdükleri ilişkilerin gün yüzüne çıkmasını engellemeye çaiıştıklanm belirten NBC, yetkililerin, Noriega dosyasında ,\merikalı ajanlarla iigili bölümlerin büyük önem taşıdığı görüşünde olduklannı bildirdi. NBC, belgelerde özellikle, uyuşturucu taşıyan ve Noriega aleyhindeki en önemli tanıklardan biri olan Floyd Carlton adında bir pilotun ifadeierinin büyük önem taşıdığmı vurguluyor. NBC'ye göre, belgeler ara Lobov Zor doğrulama KULAKLIK:Bedava! TAKSİT:612Ay! TESLİM.Hemen! Urünler National RXC 36 L National RX CW26L Saba P25L Saba P056L SabaOP15L Saba VIP380 1 Pesinat 50 00060 0004000060 00020000120.000 Taksit Ay 41 500x 6 49500.x 6 32 500x 6 51 000 x 6 19000x 6 55.000 x 12 National RXC 36 L Stereo RadyoKasetçalar. 5 band grafik ekolayzer. Bastiz hoparlörlü 2 ayrılabilir kabin. Mekanik pause kontrolü. Diğer çeşitlerimizi kampanyamızdan izleyiniz. SABA £2 National ~ Hannover/West Germany Osaka/Japan "j Hemen bir Profilo Yetkili Satıcısı'na uğrayın. Kampanyamızı değerlendirin. Mortega Pazarlıkta kazandı sında, ayrıca Panamalı yetkiIDerle biriikte yapılan uçuş planlarmın da bulunduğu beu'rtiliyor ve bu planlarm Carlton'un ifadelenni doğruladığı kaydediliyor. NBC^aynca belgeier arasında yer alan ve Norieaga'nm ortaklanna ait olan banka hesap numaraîannın da kaybolduğunu haber veriyor. Federal Savcı Leon Kellner ise NBC'nin haberi ile ilgili olarak soruşturma açıldığını bildirdi ve kaybolan belgelerin içeriği ve önem derecesi konusunda yorumda bulunmaktan kaçındı. Amerikan Uyuşturucu tle Mücadele Ajansı başkam ise, NBC'nin haberini yalanladı ve Amerikalı ajanlann Noriega ile işbirüği yapmış olamayacaklan gftrüşünü savundu.