22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 NİSAN 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 KKTC Ermeniler gösteri ynpacak LEFKOŞA (AA) Güney Kıbrıs'taki Ermeni örgütlerinin cumartesi günü "sözde Ermeni katliamının" 73. yıldönümü bahanesiyle Lefkoşa'nın Rum kesiminde gösteri yapacakları bildirildi. Fillertheros Gazetesi 'nin haberine göre, 24 saat sürecek şekilde planlanan gösteri, cumartesi sabahı 08.00'de başlayacak, pazar günü 08.00'de sona erecek. Gösterinin düzenleneceği Hürriyet Meydanı'nda "Ermeni katliamını ve Ermenilerin mücadelesini" yansttacak bir fotoğraf sergisinin de açılacağı haber veriliyor. Fransız seçimlerine 3 gün kala heyecan az Mitterrand favori SABETAV VAROL PARİS Fransa'da Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turuna üç gün kala, bu turun sonuçlanrun az çok önceden bilinmesi tansiyonu düşürücu biı rol oynuyor. Yeni başkanı saptayacak 8 mayıstaki ikinci turda "orta yolcu" seçmenlerin tutumunun belirleyici olacağı sanılmakla birlikte, ilk turda, çok sayıda seçmenin, fınale kalma şansı olmayan "küçük" adaylara oy verme olasılığından söz ediliyor. Geçen pazar gününe kadar yayımlanan tum sondajlar sosyalistlerin desteklediği aday Cumhurbaşkanı Francois Mitterrand ile yeni De Gaullecü parti RPR'nin (Cumhuriyet tçin Birlik) adayı Başbakan Jacques Chiracın en fazla oy alan adaylar olarak ikinci tura kalacaklarım gösteriyordu. Sondajlarda üçüncü sırada yer alan eski Başbakan Raymond Barre, kazanma şansı iyice zayıflamakla birlikte, 24 nisan öncesi BBC: Contralar bölündü LONDRA (ANKA) Nikaragua yönetimi ile bir süreden beri yürütülen pazarlık konusunda Contralann aralarında görüş ayrıhklan çıktığı bildirildi. BBC Radyosu 'nun haberine göre Contralann askeri ve siyasi kanatları arasmda ortaya çıkan görüş aynlıkları sonucu "Tonio" ve "Ferhando" isimleri ile tanınan askeri kanadm iki temsilcisi, müzakere heyetinden çıkartıldı. Radyo, iki kanat arasındaki çekişmelerin görüşmelerde takmılacak tutum konusundan kaynaklandığım belirtti. Şimdiye kadar yapılan görüşmelerde Contra heyetinde siyasi kanat temsilcilerinin ağırlıklı bir rol üstlendiği, askeri tarafm ise kendilerine yeterince danışılmamasından yakmdığı ifade edildi. Mitterrand Clirac'la birlikte ikinci tura kalması kesin olarak görülüyor. Aşırı sağcı Le Pen'in, Mitterrand'a karşı cephe oluşturmak için el altından Jacques Chirac'la temas içinde olduğu öne sürülüyor. Başbakan Chirac ise bu iddiaları kesirilikle yalanlıyor. li hükümeti hemen engellemeye çalışmayacağını tekrarladı. Raymond Barre, sağın diğer adayı Jacques Chirac ile ikinci turda karşıhklı destek ilkesinin geçerli olduğunu da dünkü "Le Figaro" Gazetesine verdiği demeçte belirtti. Chirac lehine adayüktan çekilmesi için yapılan telkinlere kulak asmayacağını karutladı. Barre, seçildiği takdirde şimdiki parlamentoyu feshederek yeni seçimlere gideceğini belirtmekle birlikte, Mitterrand seçilirse, kurulacak sol eğilim Fransa'nın üçüncü buyük kenti olan Marsilya'da Velodrome Stadyumu'nda geçen hafta sonu 20 bin kişinin katıldığı bir miting düzenleyen aşın sağ Ulusal Cephe Partisi lideri Jeaı» Marie Le Pen, diğer sağ adayları gibi Mitterrand'ı yabanalan Fransızlara yegleyen bir politika izlemekle suçlarken, bir yandan da Chirac ve Barre'ı Mitterrand'ın yeniden seçilmesine engel olmak üzere cephe oluşturmaya davet ediyor. Chirac'ın, kurmaylan ile Le Pen'in çevresi arasmda el altından temaslann sürdüğü şeklindeki iddialar ısrarla tekrarlanırken Jacques Chirac bu iddiaları kesinlikle yalanlıyor. Seçimin favorisi olan Mitterrand da tıpkı rakibi Chirac gibi, aşın sola yakın seçmenle merkezci seçmen arasında zikzak çizmek zorunda... Özellikle, bayan Artette Lagniller ve "yerrilikçi kornünist" aday Pierre Juquin'in bir kesim aydın seçmen arasında sempati topladıkları anlaşılıyor. Erken seçim gündemde tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC Başbakanı Derviş Ernğlu'nun Yeni Doğuş Partisi'nden üç milletvekilinin istifa etmesinden sonra "sonına bir çözüm bulunamadığı takdirde erken seçim ihtimalinin de değerlendirilecegini" soylemesi KKTC'de erken seçimi gündeme getirdi. Başbakan Eroğlu'nun, "Hükümetin kurulamadıgı donemlerin arkasında erken seçim vardır. YDP ve üç bağımsız miUetvekili\le göriişmelerimi surdüreceğim" şeklinde konuşmasının ardından Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Merkez Yönetim Kunılu ile öteki partiler, tarafsız bir seçim hükumetiyle erken seçime gidilmesi yönünde görüş belirtmeye başladı. CTP Merkez Yönetim Kurulu, "YDP milletvekillerinin istifasından sonra bükumerjn varlığından söz edilemeyeceğini, Eroğlu hükümetinin UBPYDP koalisyon protokolünc şu anda aykın hükümet durumuna düştüğünü" belirterek, "çok önceden mecn'se sundukları erken secim önerisinin ele alınarak sonnçlandınlması" isteminde bulundu. TKP (Toplumcu Kurtuluş Partisi) Genel Başkanı Mustafa Akıncı ise "Bundan sonra VDP'li (Yeni Doğuş Parti) tek milletvekili veya bağımsız uç milletvekili ile bulunmaya çalışüacak çözuralerin yapa> olmaya mahkum olduğunu, çıkış yolunun erken seçim olduğunu" vurguladı. Atılımcı Halk Partisi Başkanlar Kurulu üyesi tsmet Kotak da "Hükümetin dağıldığını, başbakanın istifasını sunması gerektiğini" kaydederek "erken seçime gidilmesi" çağnsmda bulundu. Öte yandan geçen hafta sonu Kıbrıs'a gelerek Güney Kıbrıs'ta BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar 'ın Kıbns Özel Temsilcisi Oscar Camillion ile göruşen BM Genel Sekreierliği Özel Siyasal İşler Yardımcılığı Daire Müdürü Gustave Feissell, önceki gün Rum Yönetimi Başkanı Vasiliu /e Dışisleri Bakanı Yakovıı ile görüştü. POL1TIKADA SORUNLAR ERGUN BALa Mayın Sorunu Körfez'de pazartesi günü tüm dünyada heyecan yaratan olaylar konusunda bizim asıl merak ettiğimiz nedir biliyor musunuz? Mayın sorunu ABD, geçen hafta bir savaş gemısinin mayına çarpmasına misilleme olarak Iran platformlarına saldırdığını bildirdi. Önce şu soru akla gelebilir: Mayını kim koydu? Bu soru karşısında iki görüş öne sürülebilir: Mayın, Irak'a yardım etmek ve Iran'ı görüşme masasına oturmaya zorlamak isteyen ABD larafından yerleştirilmişti. Washington, böylece İran'a saldırmak için bir gerekçe hazırladı İran yetkilileri de açıklamalarında bunu ima etmektedırler. Biz bu görüşe pek katılamıyoruz. Mayına üçüncü bir ülkenin gemısi çarpabilirdi. Örneğin bir Asya ülkesine ait yük gemisi. Reagan yönetimi, bu olayı bahane ederek yine İran'a saldırabilecek mıydi? Üstelik en gizlı operasyonların bıle şu ya da bu yoldan açığa çıktığı ABD'de, bu olayın açığa çıkması, görülmemiş bir skandal olur ve Cumhuriyetçiler, yaklaşan seçimlerde tüm şanslarını yitirirlerdi Kısaca Beyaz Saray'm İran'a gözdağı vermek için bu denli büyük kumar oynaması akla yatkın gelmiyor. O zaman geriye ikinci olasılık, yani mayını İran'ın yerleştirmesi kalıyor. Peki, İran neden yerleştirdi mayını? Tahran, bir Amerikan gemisi mayına çarptığı takdirde, VVashington'un misilleme yapacağını gayet iyi biliyordu. ABD'nin Körfez'deki dtniz gücünü azalttığı ve Irak'ın kimyasal silah kullanması nedeniyle dünya kamuoyunun İran'a daha sempatik bakmaya başladığı bir sırada Washington'u kışkırtmaya ne gerek vardı? ABD, Körfez'dekı deniz gücünü azaltıyor. Irak'ın kentler savaşını başlatması ve kimyasal silah kullanması nedeniyle dünya İran'a daha fazla anlayışla bakmaya başlıyor Ve İran, bir mayınla bir çuval ınciri berbat ediyor. Neden? Bu sorunun yanıtım ararken şu görüş öne sürülebilir: Tahran yönetimi içinde radikal kanat etkinliğini arttırmıştir. Dış politika konusunda daha uzlaşmaz bir tutum izlenmesini isteyen bu grubun baskısı ile Körfez'e mayınlar döşenmiş ve ABD ile yeni bir sürtüşme için ortam hazırlanmıştır. Üstelik ABD ile yeni bir kriz, 8 yıldır süren savaştan usanmaya başlayan halkın "büyük şeytan" a karşı, yönetimin çevresinde daha sıkı biçimde kenetlenmesine yol açacaktır. Ancak başka bir görüş de ortaya atılabitir. İran kentler savaşında Irak'a kıyasla çok daha ağır kayıplara uğramaktadır. Tahran, ayrıca karada da bir etkinlik gösteremiyor. Basra yöresinde beklenen büyük saldırı bir türlü başlayamadı. Çelen haberlerden İran'ın saldırı için yeterli miktarda gönüllü ve silah sağlayamadığı anlaşılmaktadır. Kuzeyde petrol bölgesıne doğru başlattığı saldırının da hızı kesilmiştir. Bu arada Irak'ın hava saldırılarından ötürü ekonomısı ağır kayıplara uğramaktadır. Özetle, savaş kilitlenmiştir ve İran bu kilıdi açacak güçten yoksun görünüyor. Geriye tek yol kalıyor: Irak'la görüşme masasına oturmak. Bu ise Tahran yönetimi ıçın önemli bir prestıj kaybı anlamına gelir. Ama Tahran, ABD ile de çatıştıktan (sınırlı olmak koşulu ile) sonra görüşme masasına oturursa o zaman tablo değişebiür. Yönetim halka "Bakın sadece Irak'a değıl, ABD'ye, onun müttefiklerine karşı da savaşıyorum. Ayrıca Sovyetler Birliği de Irak'a fuze ve silah veriyor. Kısacası tüm dünyaya karşı mücadele ediyorum" diyebilir ve halkın gözünde prestijıni yitirmeden masaya oturabilir. Dikkatinızı çekti mı? İran Meclıs Başkanı Haşemı Rafsancani, pazartesi günkü ABD saldırısından sonra verdiği demeçte ABD ile Sovyetler'i İran'a karşı "uluslararası komplo" kurmakla suçladı Saldıran ABD. Ama Rafsancani ABD'nin yanı sıra Sovyetler'i de suçluyor ve uluslararası komplodan söz ediyor. Başka bir deyişle halka "süper güçler dahil, tüm dünya İran'ın karşısında" mesajını veriyor. BÜ durumda Tahran yönetimi görüşme masasına otursa (tabii hemen değil) onu herhalde hiçbir İranlı suçlayamaz. Körtez'deki mayınlar bu ortamı yaratmak amacı ile döşenmiş olamaz mı? Ne dersıniz? AFGANÎSTAN Iraıulaki Şii göçmenler dönmüyor Iran 'daki Şii Afgan mültecilerinin sözcüleri, "Sovyet yanlısı kukla hükümet işbaşında kaldığı sürece 2 milyon mülteci ülkelerine dönmeyecek" dediier. CENEVRE (AA) tran'da yaşayan 2 milyon dolayında Şii Afgan mültecinin, ülkelerinr dönmeyi düşünmedikleri bildirildi. tran'da üslenen 8 Afgan Şii partisinin oluşturduğu ittifakın iki üyesi, Ali Zahidi ve Muhamraed Karin Halili, Cenevre'de dun düzenledikleri basın toplantısında, "Sovyet yanhsı kukla hükümet Kâbil'de işbaşında kaldığı sürece, tran'daki 2 milyon mülteci ülkelerine dönmeyecek" dediier. Zahidi ve Halili, Iranlı diplomatlann da katıldıkları basın toplantısında, aralarında Şiilerin de bulunduğu tüm Afgan kabilelerini kapsamayacak bir koalisyon hükümetini onaylamavacak]?rını bildirdiler. Şii gruplann temsilcileri, merkezi Tahran'da bulunan örgut'erinin emrindeki 100.000 dolayında mücahidin, Afganistan'daki 8 eyalette savaştığını bildirdiler ve bu mücadeleyi yaparken ne CIA'dan ne de Amerikan yönetiminden silah almadıklannı vurguladılar. • 14 nısanda Cenevre'de imzalanan anlaşmayı da tanımadıklannı belirten Zahidi ve Halili, bu anlaşmanın iki supergüç arasında yapıldığını öne sürdüler ve bu anlaşmada hedefin, "Afgan ulusunu kaderindeki yoldan ayırmak ve kendi gelecegini belirleme isteklerinden uzaklaştırroak" olduğu görüşıinu savundular. Halili ve Zahidi, "Afgan ulusu, gerçek bağımsızlığını elde edinceye ve bir Islam hükümeti kuruluncaya kadar, mücadeleye devam etmekte kararhdır" dediier. Sovyet yanlısı Afganistan hükümetinin, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunlann çözümlenmesi ve savaş süresince meydana gelen zararlann karşılanması amacıyla, ABD'den bile dış yardım almaya hazır olduğunu bildir di. Afganistan Başbakanı Sultan Ali Kishtmand Kâbil Radyosu'na yaptığı açıklamada, ulkenin 9 yıldır süren savaştan olumsuz etkilendiğini hatırlattı. Kishtmand, SSCB kuvvetlerinin çekilmesini öngören Cenevre Antlaşması'nın ardından "pariak bir ekonomik gelecegin" beklendiğini bildirdi. Cenevre Antlaşması'nın Afganistan'daki savaşı sona erdirmesini umduğunu bildiren Kishtmand, ülkenin kalkınması amacıyla, ABD de dahil olmak uzere, her ülkeden gelecek yatınm önerilerine açık olduklarını bildirdi. öte yandan Pakistan'ın başkenti tslamabad'da yayın yapan resmi radyo, güvenlik kuvvetlerinin Afganistan'ın doğusundaki Nangarhar bölgesinde bir mucahit konvoyuna saldırdığını açıkladı. Shultz Moskova'da WASHINGTON (ANKA) ABD Dışisleri Bakanı George Shultz, Moskova'ya gitti. Shultz, iki gün sürecek gezisi sırasında Moskova'da Sovyet Dışisleri Bakanı Şevardnadze ile görüşmeler yapacak ve Sovyet lideri Mihail Gorbaçov ile de bir araya gelecek. Shultz ile Şevardnadze'nin son birkaç ayda üçüncü kez görüşecekleri belirüldi. ABD Dışisleri Bakanlığı yetkililerine göre görüşmelerde ağırlık 29 mayıs ile 2 haziran tarihleri arasmda Moskova'da yapılması öngörülen ReaganGorbaçov zirvesi ile bölgesel sorunlara verilecek. Amerikan yetkilileri, stratejik silahların azaltılmasına ilişkin anlaşmanın zirve sırasında imzalanabilmesi olasılığınm önemli ölçüde azaldığını belirtiyorlar. Bu kez 3. Dünya'da dehşet dengesi göre NA TO ve Varşova Pakti dışında halen dünyada 12 ülke ' balistik füzelere sahip. Dış Habericr Servisi ABD ve Sovyetler Birliği'nin orta menzilli füzelerini sökmeyi kararlaştırdıkları bir sırada ilginç bir rastlantı olarak birçok Üçüncü Dünya ülkesi aynı silahlann ilkel örneklerini üretmeye veya satın almaya uğraşıyor. Balistik füzelere sahip ülkelerin sayısı giderek artıyor. Newsweek Dergisi'nde konuyla ilgili olarak yer alan yazıda, Iran ve Irak arasında süren füze düellosunun, giderek ciddileşen bu yeni sorunun sadece bir parçasını oluşturduğu belirtildi. Newsweek'in verdiği bilgiye göre, şu anda NATO ve Varşova Paktı. dışında 12 ülke daha balistik füzelere sahip bulunuyor. Bunların elindeki füzelerin çoğu Amerikan veya Sovyet yapısı. Diğerleri ise lsrail, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerden sağlanmış. Bu füzeler konvansiyonel savaş başlıklan taşjyoılar, ancak istendiğinde füzelere kimyasal, hatta nükleer savaş başhğı da taküabiliyor. Dergi, balistik füzelerin yaygmlaşmasının kontrolden çıkabileceğine dikkat ABD ile SSCB füzelerini yok ederken, bu silahlar 3.Dünya'dayayılıyor "JVewswee/c" dergisine 6ÖZDE FÜZELER ABD nükleer baslık da taşıyabılen bahstık fuzelenn yapınnnda kullanttan malzeme ve leVnoto)i satışmın kontrol edılmesınden yanayten. Çın. Sovyetler, Brezilya ve Israıl buna yanaşrmyor Baa ülkeler de kendi orijinal füzelerini üreterek sıçrama yaptılar. Ömeğin ABD, Israil'e orta menzUh' Pershing lA'lan satmayı reddedince, Israil buna eşdeğerde 900 mil menzilli Jericho füzesini geliştirdi. Hindistan da Üçüncü Dünya'daki füze yarışında Pritbvi füzelerini başanyla dene>erek yerini aldı. Amerikan uzay teknolojisinden yararlanan Brezilya, Sovyet ScudB'leriyle aynı güçte olan SS300 orta menzilli balistik füzelerini 1990'da devreye sokacak. Geriye balistik füzelere nükleer başlık yerleştirmek kalıyor. Şimdilik dört ülkenin, Hindistan, İsrail, Pakistan ve Güney Afrika'nın nükleer silahlara veya.bunları üretebilecek teknolojiye sahip olduklan sanılıyor. Bir ABD'li yetkilinin verdiği bilgiye gore Reagan yönetimi tsrail'in Jericho füzeleri için nükleer başlık urettiğinden şüpheleniyor. En azından sekiz ülke daha, Iran, lrak, Libya, Brezilya, Arjantin, Tayvan ve her iki Kore, nükleer silah teknolojisinin peşindeler. Newsweek'e gore balistik füzelerin yaygınlaşması süreceğe benziyor. Dergi, bu silahlara sahip ülkelerin sayısı arttıkça füzelerin sorumsuz ellerin eline geçme olasıhğının da >Tikseldiğine dikkat çekiyor. ADI KRAL FAHD Çin'den orta menzilli balistik fuzeter alması rikkatleri 3. Ourtya'daki füze yığınağına çekti. MMZHI LANCE SAKR 80 PRITHVI SCUD8 DF3 96 km 270 kg \eni Çernobiller ihtimali yüzde 70 Tüketiciyi Koruma Dernekleri Avrupa Bürosu A T ülkelehnde inşa edilmiş nükleer santralların öngörülenden daha uzun süredir hizmette bulunduğunu açıkladı. BRÜKSEL (AA) 2000 yılına kadar Çernobil benzeri 3 nükleer kazanın daha meydana gelmesi ihtimalinin yüzde 70 olduğu öne sürüldu. Brüksel'de bir basın toplantısı düzenleyen "Tüketiciyi Konıma Dernekleri Avrupa Bürosu" (BEUC) adlı kurutuşun temsilcileri, nükleer enerji uzmanlanrun böyle bir kaza ihtimalini ciddı olarak göz önüne aldıklarma dikkati çektiler ve Avrupa ülkelerinin bu korkunç olasılık karşısında elleri kollan bağlı durmalannı sert biçimde eleştirdiler. Çemobil kazasırun kısmi bir kaza olduğuna dikkati çeken yetkililer, Çernobil'deki reaktörün tamamının havaya uçması halinde, Avrupa'ya yağacak nükleer artık miktarının şimdikinden 300 kat daha fazla olacağı göruşunü savundular. "Avnıpa ülkeleri harekete geçmek için neyi bekliyor?" sorusunun ortaya atıldığı basın toplantısında, Çemobil faciası nedeniyle Avrupa'da 215 bin, Sovyetler Birliği'nde 25250 bin kişinin kansere yakalanacağı da öne sürüldü. Çernobil faciasının maliyetinin SSCB için 6 milyar dolar, bütün Avrupa için ise 10 milyar dolar civarında bulunduğunu kaydeden BEUC yetkilileri, AT ülkelerinin, Çernobil'den sonra özellikle gıda maddeleri konusunda saptadıklan kirlenme limitlerinin çok yetersiz olduğunu ve yılda 12.5 litre süt içen bir bebeğin, "Uluslararası Radyolojik Konınma Komisyonu" tarafından tespit edilen sınırı kolaylıkla aşabileceğine dikkati çektiler. AT ülkelerinde inşa edilmiş nükleer santralların pek çoğunun bugün, yapım tarihlerinde öngörülenden daha uzun süredir hizmette bulunduklan da kaydedilen basın toplantısında, potansiyel tehdide karşı kamuoyunun en kısa zamanda harekete geçirilmesi de istendi. AD B Hindistan SSCB 290 km 80 km 200 kg Çin 2720 km 240 km 900 kg 900 kg 150) kg çekerek, son olarak Suudi Arabistan'ın Çin'den 1600 km. menzilli DF3 füzeleri almasım örnek gösteriyor. rişli değil, ancak kasaba ve şehirlere yapılan saJdırılaıda etkin olabiliyorlar. Füzelerin ve füze teknolojisinin sağlanabildiği ana kaynak süper guçler. ABD, tsrail'e Lance füzelerini verirken, Sovyetler de lrak ve Libya'ya Scud, Suriye ve büyük olasüıkla Irak'a da daha güçlü olan SS12'leri verdi. Bu tür füzeler nispeten demode olduklarından kopya edilmeleri veya güçlendirilmeleri basit. ömeğin Mısır, simdi Güney Âfrika'da patlanıa CAPE TOfVN (AA) Güney Afrika Cumhuriyeti'nde Cape Town kentindeki parlamento binası önünde şiddetli bir patlama oldu. Patlamada, parlamento binasının girişinde hasar meydana geldi. Patlamada ölen ya da yaralanan olup olmadığı konusunda henüz bir bilgi edinilemedi. Ancak olay yerinde bulunan Reuters muhabiri, polisin bölgeyi kordon altına aldığım ve ambülanslarla itfaiye araçlarınm geldiklerini bildirdi. Parlamento oturumu sırasında meydana gelen patlamamn, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde son bir hafta içindeki altına patlama olduğu haber veriidi. Balistik füze nedir? Balistik füzelerin motorlan ateşlemeden sonra sadece uçuşun ilK bölümünde çalışıyor, füze daha sonra önceden belirlenmiş hedefıne düşme eğrisini izleyerek isabet ediyor. Bu yüzden balistik füzeler belirli hedeflerin imhası için elve Sovyetler'den aldıgı modası geçmiş FrogTlerin geliştirümiş şekli olan Sakr 80'leri üretiyor. Tayvan da, Amerikan Lance füzelerinin bir benzeri olan "Yeşil an"lan geliştirmiş bulunuyor. lrak ise elindeki ScudB'lerin savaş başlığını hafifleterek bu füzelerin menzilini Tahran'ı vuracak kadar arttırdı. Çin'in Suudi Arabistan'a sattığı DF3'ler ise, 1950'lerin başlannda yapılan Sovyet SS5'lerinden esinlenerek üretilmiş. AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı eki tamamlandı. Özel cilt kapakları bavilerde* Türkiye'nin gerçek anlamda tek evrensel ansiklopedisi AnaBritannıca'nın okurlanna ücretsiz verdiği •'AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı" eki, bu Pazartesi çıkacak 78. fasikülle birlikte tamamlanıyor. "AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı" eki için hazırlatılan özel cilt kapaklannı 650 TL karşılığında bayinizden alabilirsiniz. Bölgeler düzeyinde genel ekonomik. siyasal değerlehdirmelerin ve tek tek ülkelerle, tüm dünya ülkelerine ilişkin en yeni bilgilerin yer aldığı 164 saj'falık bu ek. aynca ciltlenereİc "AnaBritannica 1988 Dünya AlmanağY'nı oluşturacak. AnaBritannica okurlan, "AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı"' ekiyle dünyarun en iyi ansiklopedisinin yanı sıra, Türkiye'de başka hiçbir kaynakta bulunmayan bilgileri içeren bir esere de sahip olacaklar. ONEMLI NOT: "AnaBntannica 1988 Dünya Almarağı" ekının ücretsiz formalan. AnaBritannica'nın 6878 fasıkulleriyle verilmışıi. Bu formalan, ansiklopedinin fasikuUeruıden ozenle ayırmanızı, 1den 164e kadar sayfa numaralanna gore sıralamamzı ve mucellıdınize toplu halde vermenizi onemie hatırlatınz. Sosyal Demokrasi popüler STOCKHOLM (ANKA) îsveç'te iktidardaki Sosyal Demokrat Parti'nin halkın en çok desteğine sahip parti konumunu koruduğu bildirildi. Statistics Sweden tarafmdan düzenlenen bir kamuoyu yoklamasına göre seçmenlerin yüzde 43.2'si, Sosyal Demokratlar'ı destekliyor. 9 bin seçmen arasmda şubat aymda gerçekleştirilen kamuoyu , yoklaması, seçim yapılması halinde muhafazakârlarm oylann yüzde 18.9'unu, liberallerin 16.6'sını, Merkez Parti'nin ise yüzde 9.8'ini elde edeceğini de gösterdi. Bu arada komünistlerin oylann yüzde 4.4'ünü sağlayacaklan da ortaya çıktı. Siyasi gözlemciler, kamuoyu yoklamasının sonuçlannı değerlendirirken, seçimlerde Sosyal Demokrat ile komünistlerin yüzde 4648 oranında oy alabileceğini öne süniyorlar. Terorizme dikkat Basın toplantısında, nükleer santrallann genelde deprenüere dayaruklı biçimde inşa edildiklerini, oysa günümüzde bu santralların depremden çok terorizmin tehdidi altında bulunduklarına dikkat çekildi. Uluslararası terorizmin, nükleer santralları çeşitli şekillerde tehdit ettiğini belirten uzmanlar, bunların, doğrudan yapılacak saldırılardan nukJeer madde çalmaya kadar uzanan farklılıklar gösterebildiğini kaydettiler. 2000 yılına kadar santrallardan toplam 1.450 tona yakın nükleer artık çıkacağını açıklayan uzmanlar, Nagasaki'ye atılan atom bombasının benzerini yapmak için 6 kilo plutonyumun yeterli olduğunu hatırlattılar. Daıuşma ve abone bilgileri için telefon: 176 95 80 (4 hall AnaBritannica Dün> anın 1 numaralı ansiklopedisi "AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı" ekı. abonelenmızin adreslenne dltlcnmiş olarak 8. ciltle birlikte göndcnleccktır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear