14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/7 •BetMUncular •HakkıErdem •CananGedik *Faruk Bildirici KüLİS ANAP Mesut Yılmaz, Dışişleri bütçesinde Atina'nın Davos'u zedelediğini söyledv ClVlCUTlCTîtOClCliî Davos'ta Kıbrıs'ın yeri yok Atina v e Sofya'ya: Yunan tarafında Davos ruhuna zarar vermeyecek soğukkanh yaklaşımı gördüğümüzü söyleyemem. Hatta aynı hükümet içinde ayrı görüşler bildiriliyor. Sofya ile müzakere ve diyalog yolu açılmış olmasına rağmen Türkiye'nin bilinen yaklaşımları sürecekîir. politikalan gerçekçi bulmuyoruz. Kişisel politika yaptığınızı söylüyoruz ve bu yanlış politik tutumlardan vazgeçmenizi öneriyoruz" dedi. DYP milletvekili Esat Kırallıoğlu da, tartışmalı geçen konuşmasında, Özal hükümetinin dış politikayı iç politikaya yönelik "saıtsasyon aracı" olarak kullandığını kaydetti. Kırathoğlu konuşmasında, Bulgaristan'daki Türklerin durumuna da geniş yer vererek, Ankara ile Sofya arasında Belgrad'da ımzalanan protokole değindi ve "Normal şartlar altında müzakere politikası yadırganacak bir şey değil. Ama karşımızda Türk azınlığa uygulanan asimilasyon politikası var. Bu da Türk dış politikası uyutuldu anlamına geliyor" diye konuştu. ANAP grubu adına bu görüşlere karşılık veren Bitlis milletvekili Kâmran İnan, dış politikada etkin olabilmek için kuvvetli bir ordu, ekonomi ve savunma sanayii gereksinimi olduğunu belirterek, "Ancak dış politikada en önemli faktör milli beraberliktir" dedi. Bütçe görüşmelerinde kürsüye ilk çıkan Ismail Cem, ayrıca Türkiye'nin İslam camiası içinde çağdaşlığa ulaşan tek model olduğunu vurgulayarak, bu modelin İslam toplumlarına tanıtılması, ayrıca modelin verdiği etkinlikte dış politikada yararlanmak gerektiğini söyledi. Cem, Başbakan Özal'ın dış seyahatlere, "uçak dolusu işadamı" ile çıkmasını eleştirdi ve Ingiltere Başbakanı Thatcher'ı örnek göstererek, "Thatcher işadamlan ile mi gidiyor? Bunlar Türkiye'nin dışardaki gücünü zayıflatıcı görünlülerdir" şeklinde konuştu. Ismail Cem, Türkiye'nin dış politikadaki kozlarını ise şu şekilde sıraladı: " 1 . Doğu ile Batı arasında köprü olması, 2. Antiempcryalist mücadele savaşını vermiş olması, 3. 800 milyonluk İslam âlemi içinde demokralik ve çağdaş bir yönetimi gerçekleştirme şansı olan tek ülke olması." SHP adına konuşan tçel milletvekili Istemiharı Talay da, hangi yönden gelirse gelsin, kim önerirse önersin ve Türkiye'nin ilk bakışta yararına gibi görünen her türlü politikaların ülke çıkarlarına aykırı olduğunu söyledi. İstemihan Talay, daha sonra şu görüşlere yer verdi: "Sayın Başbakanın 4 yıl süren ilk iktidar döneminde ekonomi politikalanna ağırlık verdiği ve özellikle dış ilişkilere ekonomik boyutlarda yaklaşuğı bilinen bir gerçektir. Ancak son aylar içinde Sayın Başbakanın ekonomi ağırlıklı dış ilişkileri biryana bırakıp, birdenbire dış politika ve diplomasi alanında faaliyetlere girişmesini ilginç ve yeni bir gelişme olarak yorumlamaktayız. Acaba iç poli Kesinti kralı 64 K a r a r n a m e s i : 1964 Kararnamesi diplomatik açıdan savunulur bir kararname değildi. MütekabUiyete de uygun değildi. Yunanh vatandaşlara 3. ülke vatandaşlarından daha düşük bir statü getirmişti. Şimdi onlar da 3. ülke vatandaşları statüsüne geldiler. tikanın bunalncı ve içindetı çıkılmaz sorunlan karşısında Sayın Başbakan dış politikayı bir kaçıs. bir sığınak yeri olarak mı görmektedir?" Dışişleri Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM'de konuşan Mesut Yılmaz, Yunanistan'ın Davos ruhuna zarar verecek kimi açıklamalardan kaçınmadığını belirtti.Bulgaristan ile imzalanan protokole değinen Yılmaz, Sofya ile müzakere ve diyalog yolunun açılmış olmasına rağmen, Türkiye'nin bilinen yaklaşımlannın süreceğini belirtti. Mısır ile yap> lacak olan ortak tatbikatın hiçbir özel nedeni olmadığını söyleyen Yılmaz, "fhtilaflı olduğumuz kişaleri yaprak gibi titretmenin dış pclitikada yeri yoktur" diye konuştL. Mesut Yılmaz, konuşmasında TürkYunan ilişkilerine değinirken, şunları söyledi: "Biz Türk hükümeti olarak Davos ruhuna zarar verecek ve aranuzda yaratılan iyileşme ortamına hizmet etmevecek her türiü beyandan kaçındık. Yunan tarafında a\nı soğukkanh yaklaşımı gördüğümüzü söyleyemem. Hatta aynı hükümet içinde ayrı görüşler bildiriliyor. Bunlar umit kıncı olarak gelebilir. Ama biz gerçekçi biçimde iyiniyvtli tutumuzu sürdureceğiz." Davos mekanizmasının mayıs ayından itibaren resmen çalışmaya başlayacağını belirten Yılmaz. "Ancak kısa zamanda sonuç beklemek gerçekçi değil" dedi. Yılmaz, iki ülke arasında kısa vadede alınabilecek bazı güven antırıcı tedbirler bulunduğunu söyleyerek, temel sorunların orta veya uzun vadede çözümlenebileceğini belirtti. 1964 kararnamesine de değinen Yılmaz, bunun diplomatik olarak savunulur bir kararname olmadığını söyleyerek, "Mütekabiliyete de uygun değildi. V'unanlı vatandaşlar 3. ülke vatandaşlanndan daha düşük bir statü getirmişti. Şimdi Yunanh vatandaşlar, 3. ülke vatandaşları ile aynı statüye sahiptirier. Bunun ötesinde bir şej tanınmadı" dedi. Daha sonra Bulgaristan konusunu ele alan Yılmaz, " Bulgaristan şimdi protokolü imzalayıp bu insani meseleyi görüşmeyi kabul etmişse bu tek taraflı altığı bir adım degildir. Akla gelecek tüm formlarda bu mesele ele alındı. İkili göruşmelerde de mullaka dile getirildi" dedi. Dışişleri Bakanı Yılmaz, "milli meselemiz" diye tanımladığı Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak, Türkiye'nin bilinen tezlerini tekrarlayarak şöyle konuştu: "Davos'ta Kıbns'ın yeri yok. Bu konu aslında ikili ilişkilerin dışındadır. Ancak, Kıbns'ta sağlanacak gelişmeler Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilere olumlu yansıyacakör." SHP Milletvekili İstemihan Talay'ın Kıbrıs işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Abdullah Tenekeciyi, "sömürge valisf'ne benzetmesini yakışıksız bulduğunu söyleyerı Yılmaz, "Tenekeci, KKTC'ye yapılan ekonomik «rdımın koordinasyonundan sorumlu. Zaman zaman sempatik gelmeyen yaklaşımı olabilir. Ama paranın sarfından sorumlu olduğunu gözönünde bulundurmak gcrekir." Türkiye ile Mısır'ın bu yaz yapmaları planlanan ortak askeri tatbikatın, "hak ettiğinden fazla önemsendiğini" söyleyen Mesut Yılmaz, Mısır'ın geçen yıl Yunanistan'la manevra yaptığını anımsatarak, "O zaman tepki gösterilmemişli. Şimdi biz Mısır'la tatbikat yapacağız ve Yunanistan da tepki göstermiyor" dedi. Yılmaz, muhalefete dönerek "Tepki sizden geliyor. Anlaşılır birşey değil. Tatbikatın hiçbir özel amacı yok" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Dışişleri Bakanlığı bütçesi dün TBMM'de görüşüldü. Bütçe ile ilgili eleştirileri yamtlayan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Yunanistan'ın "Davos ruhu"na zarar verecek açıklamalardan kaçınmadığıru da vurgularken, Bulgaristan ile de diyalog yolunun açıldığını söyledi. Dışişleri Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM'de partisi adına konuşan İsraail Cem, "SHP olarak Batı Ireninin ikinci mevkiine zoraki kabul edilmiş bir Türkiye olmayı onaylamıyoruz. Uzak ve parasız akrabanın zengin konağında bulabileceği iğreti misafirlikle yetinemeyiz" dsdi. Yine SHP adına konuşan tsteaıihan Talay ise, ortada değişen bir şey yokken, SElA'nın onaylandığını, Papandreu'nun da değişmez tutumuna rağmen jest üstüne jest yapıldığını belirterek, ANAP kürsülerine hitaben, " B u ANAP'hlar, çeşitli bakanlıkların bütçelerindeki makam otoları ödeneklerinden kesinti yapılması için önergeler hazırlayan ANAP İstanbul Milletvekili Bedrettin Doğancan Akyürek'e, "kesinti kralı" adım taktılar. Akyürek, dün de apar topar İstanbu'.'dan TBMM'ye döndü ve Dışişleri Bakanlığı bütçesinden 30 milyon liralık kesinti yapılmasım öngören önergeleri kuliste milletvekillerine imzalattı. Nuh Mehmet Kaşıkçı, Akyürek'i elinde önerge ile görünce seslendi: "Getir bakalım, hep ilk imzayı tstanbul milletvekilleri abyor. Bu kez ilk imzayı ben vereceğim." Kaşıkçı ile birlikte kuliste bulunan bütün ANAP milletvekilleri, Akyürek'in kesinti önergesine imza verme yarışına girdiler. muhtarhk seçimini unuttu Hazineyî farzetmek ANAP kulisinde milletvekilleri muhafazakârhareketçi ittifakı ardından gelişen olayları değerlendirdiler. Rize Milletvekili Şadan Tuzcu, bir Karadeniz fıkrası ile ANAP'taki bölünmeyi anlattı. Tuzcu'nun fıkrası şöyle: "Karadenizliler günün birinde bakmışlar ki, kıyıya doğru kontrolden çıkmış bir gemi geliyor. Hemen sandallara atlayıp gemiye çıkmışlar. Bütün mürettebalın öldüğünü görmüşler. Gemi mürettebatından can çekişen birini bulunca sormuşlar: Ne oldu size böyle, herkes ölmüş. Gemici güçlükle yanıtlamış: Biz bir hazine bulduk, pay edelim derken kavga çıktı. Birbirimizi öldürdük. Gemiye çıkan uyanık Karadeniziilerden biri, 'Sizden nasıl otsa hayır yok, bari ölmeden hazinenin yerini söyle' diye sorunca, ölüm döşegindeki gemicinin yanıtı şöyle olmuş: Keşke ortada hazine olsa. Ne hazinesi? Biz hazineyi farzediyorduk!' ADİAP, yerel seçimlerle ilgili yasaya muhtarhk seçimlerinin de yerel seçimle birleştirilmesi ifadesini koymayı unutunca 5 haziranda yapılacak muhtarhk seçimleri için takvim işlemeye başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Boşalan muhtarlıklar için seçim, 5 haziranda yapılacak. YSK, ara yerel seçimlerin ertelenmesine yol açan, Erken Seçim Yasası'nda, muhtarhk seçimlerine yer verilmemesi nedeniyle, seçim takvimini uygulamaya devam ediyor. Muhtarhk seçimlerinin de ara yerel seçimlerle birlikte ertelenmemesinin nedeninin, ANAP'ın, Erken Seçim Yasası'm hazırlarken, bu seçim i yasa kapsamına almayı unutmasıyla açıklanıyor. ANAP, yerel seçimlerin ertelenmesi ve ekim ayında yapılması için Erken Seçim Yasası'm çıkarmıştı. Haziran ayında yapılacak ara yerel seçimlerle birlikte, aynı gün yapılacak olan muhtarhk seçimlerinin de ertelenmesi gerekiyordu. Ancak yasanın, "Yerel mahalli seçimlere bir yıl kala, her he surette olursa olsun yerel seçim yapılamaz" biçimindeki maddeye, muhtarhk seçimlerinin de konulmaması nedeniyle, YSK buna ilişkin seçim takvimini uygulamaya devam ediyor. Bu durum, "tek çalışma ile iki seçim aradan çıkarılacekken aynı çaba yalnız muhtarhk seçimleri için sarf ediliyor" diye nitelendiriliyor. YSK'nın seçim takvimine göre, sandık seçmen listelerinin ve seçmen bilgi kâğıtlarının yazım ve çoğaltılmasına, 21 nisan perşembe günü başlanacak. Geçici olarak ilan edilen adaylara karşı ilce seçim kurullarına itirazlar en son 30 nisan cumartesi günü saat 17.00'ye değin yapılacak. İlçe seçim kurulları, bu itirazları 2 mayıs pazartesi günü akşamına kadar karara bağlayacak. İlçe seçim kurullanrun bu yöndeki kararlanna karşı ilgili ler, 4 mayıs çarşamba günü saat 17.00'ye kadar, il seçim kuruluna itiraz edebilecekler. İl seçim kurulları bu itirazlar için 6 mayıs cumartesi günü karar verecek. Sandık kurullarının oluşması çalışmaları 24 mayıs salı günü tamamlanacak. Seçmen bilgi kâğıtları, 27 mayıs cuma gününe kadar ilgililere dağıtılacak. Muhtarhk seçimleri, 5 haziran pazar günü yapılacak. Ergenekon: ANAP sandıkla gitmeli DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon, bütçe görüşmelerinde son konuşmaların TV'den naklen yayımlanmasını isteyerek, "Aman ha, TRT'yi ve hükümeti uyanyoruz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon, yarın yapılacak bütçe görüşmelerinin son konuşmalarının TV'den naklen yayımlanmasını istedi. Ergenekon, "Tekvizyondan naklen verilmeyecekmiş gibi bir hava var. Aman ha, yani TRT'yi ve hiikümeti uyarıyoruz" dedi. Ergenekon, dün yaptığı basm toplantısında, bütçe görüşmelerinin son gününün verilmemesi olasılığına karşı, "Başlangıçtaki konuşmalan niye verdi televizyon? Herkes kalkacak, kendi göriişlerini söyleyecek. Ondan sonra da bütçe maddelerine geçilecek. Maddeler üstiindc iktidar partisince abuk sabuk laflar söylenecek" diyerek, "Madern bu konuşmalardan korkacaklın, ilk konuşmalan niye verdin? Başlangıcı ve sonu bütçe görüşmelerinin bir bıitündür" dedi. Ergenekon, TRTnin bütçe görüşmelerini, herkesin yatıp uyuduğu saatten sonra vermesini, Avrupa'nın bazı televizyonlarında geceyansı çocuklann görmemesi için oynatılan pornografik filmlere benzeterek, "Meclis muzır neşriyat gibi, geceyansından sonra veriliyor" dedi. Ergenekon, Refah Partisi'nin Konya'da düzenlediği mitingde Iran Büyükelçisinin konuşmasını. "tster istemez birtakım ilışkiler veya rabılalan akla getiriyor. Bu nevi hareketler, bu hareketler rabıtaiann kurulmasına neden olur" dedi. Ergenekon, ANAP'ın "Muhalefet meydanlarda olraaz" sözüne de, " A N A P bizim yerimizde olmayı tercih ederdi. Kalabalık içine çıkamıyorlar. Hodri meydan deyip onlar da bir loplantı yapsıntar. Onlann işi bitti artık. O zaman gitsinler. Ama biz demokratik yollarla gitmelerini, sandıkla gitmelerini istiyoruz" diye konuştu. La Fontaine9!» kurbağası Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde DYP grubu adına konuşan Esat Kırathoğlu, Özal ekonomisini "La Fontaine'in kurbağasına" benzetince, ANAP'lılann şimşeklerini bir kez daha üzerine çekti. Daha önce ANAP milletvekillerini "boynuna can asılmış develere" benzeten Kıratlıoğlu'nun bu kez ANAP için kurbağa benzetmesini kullanması kendi partisinde de pek hoş karşılanmadı. Kırathoğlu, Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerindeki konuşmasını söyle tamamladı: "Özal ekonomisi La Fontaine'in kurbağa hikâyesine benziyor. Kurbağa şişiyor, şişiyor bir gün patlayacak." DYP'li Demir, kuliste Kıratlıoğlu'nun sözlerini şöyle değerlendiriyordu: "Hayvanat ve haşaratın Meclise girmesini doğru bulmuyonım, girecekse güzel hayvanat girsin, aslan, kaplan gibi." Yumuşama fotoğrafı Taşar ve Keçeciler önce Haydar özalp 'le, sonra da Güneş Taner 'le fotoğraf çektirip, "yumuşadıklarmı" belgelemeye çalıştılar. Taşar bu gelişmeye kanıl olarak "ben söylüyorsam doğrudur" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP'ın geçen hafta toplanan başkanlık divanında birbirlerine istifa etmeierini önerecek ölçüde sert eleştiriler yönelten ANAP'taki eğilimlerin temsilcileri, havavı yumuşatma çabasına girdiler. Başbakan Turgut Özal 1 ın uyarısından sonra ANAP'taki eğilimlerin liderleri, TBMM kulisinde bir araya gelerek, "mutluluk lablolan" çizdiler ve foto muhabirlerinin özellikle bu olayı görüntülemesini istediler. TBMM kulisinde ANAP'talci muhafazakârhareketçi ittifakının iki lideri Mustafa Taşar ile Mehmet Keçeciler bir araya geldi. Taşar, Keçeciler'i yanına çağınnca, Keçeciler, "Şöyle oturalım da ittifak olduğnmuz belli olsun" diyerek Taşar'ın davetini kabul etti. Keçeciler ve Taşar, kuliste yanyana otururlarken ANAP Grup Başkanvekili ve liberallerin temsilcisi Haydar Özalp'i görünce, yanlarına çağırdılar. Taşar, Özalp'i iki yanağından öperek, "Gel abi, gazeteciler resmimizi çeksinler" diyerek aralarına oturttu. Özalp, Keçeciler ve Taşar'ın arasında "şaşkın bir şekilde" gazetecilere poz verirken, ANAP'taki eğilimlerin temsilcileri arasında şu konuşmalar gerçekleşti: Mustafa Taşar (Haydar Özalp'e dönerek) Abi, Keçeciler'i seyerim demişsin. Haydar Özalp: (Gülümseyerek) Tabii severim. O da beni severim demiş. Mehmet Keçeciler: Elbette biz hepimiz ANAP çatısı alıındayız. Gazeteciler: (Mustafa Taşar'a yönelerek) Özalp, sizin için cocuk dememiş miydi? Mustafa Taşar (Gülerek) Ö benim babam. Her şeyi söyler. Zaten akşam beni alıp Seymeriler'e götürecek. Çocuk şenliklerini izleyeceğiz* Gazeteciler: Başkanlık divanında istifa noktasına gelmiştiniz. Mustafa Taşar: İstifa diye bir şey yok. Hep yalan yazıyorsunuz. Gazeteciler: Özalp sizin için sert suçlamalarda bulundu. Mustafa Taşar: (Özalp'e dönerek) Ondan öyle bir şey çıkmaz. Çıksa çıksa oyuncak çıkar. Gazeteciler: Ramazan nedeniyle ateşkes mi yaptınız? Haydar Özalp: (Güldü ve ayağa kalkarak Taşar ve Keçeciler'i yalnız bıraktı.) Mustafa Taşar: (Duyulmayacak bir sesle) İşte böyle. Araya girip girip gidecekler. Gazeteciler Yani yazılan haberlerin hepsi yalan mı? Mustafa Taşar: Ben bütün gazetelere gönderdim. Bundan böyle ismimin geçtiği haberlerin bana sorulmasını istiyorum. Telefonlanm ve çağrı cihazım gazetecilere açık. Hiç demeç vermediğim halde, adımın geçtiği haberler yazıhyor. Gazeteciler: Haydar Özalp ile konuşmalannız yalan mı? Mustafa Taşar: Haydar Özalp'e söylediklerim latifedir. Latife de sevdiklerine yapılır. Bu sırada Taşar ile Keçeciler, kulisten geçmekte olan liberallerin diğer temsilcisi Güneş Taner'i yanlarına çağırdılar ve Taner'i aralarına alarak gazetecilere poz verdiler. Taner, hem Keçeciler hem de Taşar'ın omuzuna elini atarak poz verdi. Daha sonra şu konuşmalar geçti: Mustafa Taşar: Güneş Taner temizlikçiden geliyor. Başkanlık divanında kan döküldü falan diye yazmış bir gazete... Taner üstünü başını temizletmek için temizleyiciye gitti. Mehmet Keçeciler Yanlış yazılıyorsa ben o gazetelere telefon edip düzeltiyorum. Gazeteciler (Güneş Taner'e yönelerek) Siz niye sessiz kalıyorsunuz? Güneş Taner: Dinliyorum, ne yapayım? Güzel konuşmalar oluyor. Gazeteciler: (Taşar'ı dönerek) Zorluyorsunuz, yapay poz veriyorsunuz. Muslafa Taşar: Ne yapsak yaranamıyoruz size. Şimdi burada Taner ile yumruklaşsak, haber olur. Gazeteciler Gazetelerde yazılanların hepsi aşağı yukan aynı. Gerçek dışı olduğunu nasil kanıtlarsımz? Mustafa Taşar: Kanıtı benim. Ben hep doğru söylerim. Mustafa Taşar ve Mehmet Keçeciler, Guneş Taner'te "yumuşama fotoğrafı'nda (Fotoğraf: Haydar Öztürk AA) Oruç başına vurdu ANAP'lı Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı, DYP'li Esat Kıratlıoğlu ile girdiği söz düellosunda ölçüyü kaçırdı. Pehlivanlı, gazetecılerin uyarısı üzerine derhal tutanakları istedi ve kendisinin bir hayli terbiye sınırları dışına çıktığını fark etti. Pehlivanlı, tutanakları okuyunca derhal genel kurulda görevli stenograflan ve tutanak müdürünü çağırarak hırsını onlardan aldı. Tutanaklara baa sataşmalanmn yanlış yansıdığım belirten Pehlivanlı, kendisini şöyle savundu: "Ben oruçlu olduğum için çok sinirliyim, bunu kabul ediyorum, ama Kıratlıoğlu'na "benim donum senin ağzında ne geziyor' diye sordum. Bu bir deyimdir. Siz bunu tutaoaklara yanlış yazmışsınız." Kfr TUTANAKTAN Sabunlamaya başladın... Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken DYP Niğde Milletvekili Esat Kıratlıoğlu'nun konuşması ANAP'lıların sert tepkilerine yol açtı. ANAP'hlar sık sık laf atarak Kıratlıoğlu'nun konuşmasını kestiler. Kıratlıoğlu'nun konuşmasına ANAP'lıların tepkisi tutanaklara şöyle yansıdı: Esat Kıratlıoğlu (DYP): Ortada fol yok yumurta yok iki başbakan gitmişler Davos'ta konuşmuşlar, el sıkışmışlar, bir de bakıyoruz ki, Davos'un düzenleyicisi bulunan Isviçreli bir profesör kanalıyla Sayın Başbakanımız Nobel adayı olarak gösteriliyor. Kadir Demir (ANAP): Acıttı mı, acıttı mı? Esat Kıratlıoğlu: Acıtırsa seni acıtır, hem de iyi acıtır. Ve Altından kalkamazsın acıttığı zaman. (DYP sıralanndan bravo sesleri, alkışlar). Nevzat Aksu (ANAP): Güzel güzel konuşurken sabunlamaya başladın. Esat Kırallıoğlu: Gerçekleri dile getirdiğimiz zaman bu şekilde tahammülsüz ve sinirli olmanın hiçbir âlemi yok. Siz kendinizi dev aynasında görüyorsunuz, ama yakında ne kadar perişan olacağınızın alametlerini göreceksiniz. Derleme bir partiden ancak bu kadar milletvekili olur. (DYP sıralanndan bravo sesleri alkışlar). Eyüp Aşık (ANAP): Sayın Başkan derleme sözünü geri alsın. Başkan: Sayın üyeler karşıdan konuşmacıya söz atarsanız, o da kürsüdeki özgürlüğünün vermiş olduğu imkânları size karşı kullanır. Esat Kıratlıoğlu: ...Sanki Bulgaristan'da 2 milyona yakın Türkün ıstırap içerisinde kıvrandığı ortada yokmuş gibi bir Aysel hadisesi ile yeri yerinden oynatıyoruz. Nevzat Aksu: Şu Aysel'i de bir bırakın. Esat Kıratlıoğlu: Yaa siz ele alacaksınız, biz bırakacağız. Yakanızı bırakmayacağız. Hiç merak etmeyin. Ayhan Uysal (ANAP): Aysel'i bırak da şu müeyyideleri bir açıkla. Esat Kıratlıoğlu: Müeyyideleri bilmiyorsunuz da Sayın Genel Başkanımız Suleyman Demirel'in ifade ettiği gibi niye hükümet oluyorsunuz? Ayhan Uysal: Boş konuşma, senin fikrini öğrenelim. Esat Kıratlıoğlu: Zaten yolu yöntemi bilmediğiniz, hep bize muhtaç durumda olduğunuz için memleketi bu hale getirdiniz. Ayhan Uysal: Genel başkanın da boş konuşuyor. Esal Kıratlıoğlu: Gerekirse icabına bakmak, siyasi münasebetleri göze alarak değerlendirmek lazım. Korkakhğın hiçbir manası yok. İsmai Üğdül (ANAP): Sayın Başkan burada külhanbeylik yapıyor. Alpaslan Pehlivanlı: Ben senin seviyeni bilirim. Ben senin milletvekilliğini, Enerji Bakanlığı'nı, Ne\şehir'ini de bilirim. Esat Kıratlıoğlu: Sen kimsin, seviye kim be? Alpaslan Pehlivanlı: Ben konuşursam sen hiç konuşamazsın. Esat Kıratlıoğlu: Ben Enerji Bakanı iken sen daha kısa donla geziyordun. Sen kimdin ki be? Alpaslan Phlivanlı: Benim donum senin ağzına geçiyor. Esat Kıratlıoğlu: Ben senin babanla beraberdim. Sen kimsin? Sen kısa donla gezen bir çocuktun. Alpaslan Pehlivanlı: Benim ayağım senin ağzına geçiyor. Başkan: Değerli arkadaşlar, konuşmacıya müdahale edilmemesi için uyarıda bulundum. Sayın Pehlivanlı siz Adalet Komisyonu başkanısınız sürekli öne geliyorsunuz, arkaya gidiyorsunuz, arkaya gidiyorsunuz, müdahale ediyorsunuz. Alpaslan Pehlivanlı: Sayın Başkan kendisi tahrik ediyor farkında değilsiniz. İsmail Üğdül: Bunu nasıl bakan yapmışlar anlamıyorum. Esat Kırallıoğlu: Sen benim nasıl bakan olduğumu söylüyorsun. Senin hükümetinde bulunan tüm bakanlann hepsine bedel bir adamım ben. Ne zannettin. (ANAP sıralanndan alkışlar) şunlarıtı hepsi, bizim memurumuzdu. Komisyonu bütçe için ara verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM KİT Komisyonu çalışmalanna, genel kurulda devam eden bütçe görüşmelerinin sonuna gelinmesi nedeniyle bir hafta ara verildi. 1988 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasansı üzerinde son üç güne girilirken, Maliye ve Gümrük Bakanlığı bütçesi üzerindeki son görüşmeler yapılıyor. Bu arada 35 üyenin görev aldığı TBMM KİT Komisyonu üyelerinin bütçenin son görüşmelerine katılabilmelerini sağlamak amacıyla 26 nisan salı gününe kadar çahşmalarına ara verdi. TBMM Genel Kurulu bütçe sonrasında tatil kararı ahrsa KİT Komisyonu da TBMM'nin yeniden açılacağı tarihten itibaren çalışmalannı sürdürecek. MALİYE BAKANLIĞI BÜTCESİ ÖzaPa Enver Paşa benzetmesi SPP'li Erol Güngör, hükümetin hayali ihracatın boyutlannı gizlemeye çalıştığını söyleyerek "Sayın Özal'ın akıbetinin Enver Paşa'ya benzemesini dilemeyiz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda Maliye ve Gümrük Bakanlığı bütçesi görüşülürken, muhalefet sözcüleri, ANAP iktidarının sosyal adaletten uzak politikalar izlediğini dile getirdiler. DYP Manişa Milletvekili Sümer Oral Hazine ile Maliye Bakanlığı bütçesini birbirinden ayırmanın mümkiin olmadığını ifade ederek, 1988 bütçesinin enflasyonun kaynağı olduğunu öne sürdü. Bütçenin en az 6 trilyon lira açık vereceğini savunan Oral, "Türk ekonomisi en savruk dönemini yaşıyor" dedi. Oral, vergi yapısının düzenlenmesini ve daha adil bir vergi sistemi getirilmesini istedi. ANAP Konya Milletvekili Kadir Dcmir de Tekel'in önemli yenilikleri gerçekleştirdiğini savundu. ANAP İzmir Milletvekili Okan Çağlar ise kamu personelinin ANAP iktidarı döneminde fiyat artışlarına ezdirilmediğini öne sürdü. Çağlar en düşük kamu personeli aylığının 74 bin lira olduğunu belirterek, vergi yasalarında yapılan değişiklikle gelirlerin arttığını söyledi. SHP İstanbul Milletvikili Kenan Sönmez de 12 Eylül sonrası bütün demokratik hakların askıya alındığını belirterek, "Halkımıza ıstırap ve yoksulluktan başka bir şey vermeyen bu model Başbakan Özal ve ANAP'lılarca ısrarla ve inatla devam ettirilmiştir" dedi. Bütçe açığırun 68 trilyon olacağını ve yıl sonunda enflasyonun yüzde 100'e ulaşacağını savunan Sönmez şöyle konuştu: "49 bin lira ücreti işçiye reva göreceksiniz. memura 86 bin lira maaş vereceksini/., insanlar iş bulamadığı için kendini yakıp, asacak, Başbakan televizyona çıkıp işsizliği önledik diyecek, insanlar açlıktan intihar edecekler, siz oralı bile olmayacaksınız." SHP'li Erol Güngör ise ANAP 1 ın alt geür gruplarından çok, yüksek gelir gruplarından daha az vergi aldığını savundu. Güngör, hükümetin hayali ihracatın boyutlannı gizlemeye çalıştığını da belirterek, Başbakan Özal'ı Enver Paşa'ya benzetti ve "Sayın Özal'ın akıbetinin Enver Paşa'ya benzemesini dilemeyiz" dedi. Güngör, "Muhalefele gol atmak amacıyla kanun yapan, Anayasayı çiğneyeceklerini beyan eden bir devlel adamının larihte bir lek benzeri vardır: Enver Paşa" şeklinde konuştu. Güngör, tülün tekelini kaldıran ANAP'ın şimdi de içki tekelini kaldırmayı düşündüğünü sözlerine ekledi. Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, eleştirileri yanıtlarken, "özeleşliri"de bulunarak, "Sempatik olmayan Maliye Bakanının sempatik olmayan konuşmasını dinleyeceksini/" dedi. Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, geçen yıl vergi hasılatının yüzde 67 arttığını ifade ederek, ücretliler üzerindeki vergi yükünün yüzde 22'ye düştüğünü söyledi. SHP İzmir Milletvekili Ahmel Ersin, kişisel görüşlerini açıklarken, "Birkaç gün önce bir Nakşibendi seyhi cuma hutbesinde Sayın Başbakanla aynı dili kullanarak, (pahalılık Allah'tandır) demiş. İşte bu Nakşibendi şcyhi soytansı da sizin eseriniz" deyince, ANAPlılar tepki gösterdiler. ANAP sıralanndan "serseri" diye laf alılırken, Ersin "Ben serseri değil, soyları dedim. Lzerinize ahyorsanız, sizin bilece^iniz iş" karşılığını ver' di. Maliye ve Gümrük liakanlığına alınması öngörülen 1.1 milvar liralık 55 aracın alımından vazgcçilirken, verilen bir önergeyle, tüm bakanlıkların alımından vazgeçtiği taşıtlarla değişen gelir bütçesinde siyasi partilere yapıiacak Hazine yardımı yeniden düzenlendi. Benimsenen önergeyle, siyasi partilere yapılacak Hazine yardımı nıiklar. değismezken, gider bütçesindeki değişikliğe paralel olarak eksiği tamamlamak üzere Maliye ve Gümrük Bakanlığı bütçesinden II milyon lira siyasi partilere yardım tutarına eklendi. Görüşmelerder. sonra Maliye ve Gümrük Bakanlığı bütçesi kabul edildi. Bugüıı Gelirler Genel Müdürlüğü bütçesinin görüşülmesinden sonra, yarın bütçenin tümü üzerinde son görüşmeler yapılacak ANAP, kolay emeklilikte kararh ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu, bütçe görüşmelerinin yarın tamamlanmasından sonra perşembe günü toplanarak Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından veto edilen ' m i l l e l v e k i l l e r i n e kolay emeklilik" olanağı sağlayan yasa tasarısını görüşecek. Genel Kurul, cumartesi günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel bir gündemle toplantı yapacak. ANKA'nın haberine göre ise ANAP Grup Başkanvekili Mükerrem Taşçıoğlu, perşembe günü Emekli Sandığı Yasası'na 6 ek ve 2 geçici madde eklenerek milletvekillerine kolay emekli olma olanağı yaratan tasan ile birlikte Harp Akademileri Yasası'nda değişiklik yapan tasarının da görüşüleceğini bildirdi. Taşçıoğlu, cumhurbaşkanınca iki kez veto edilen milletvekillerine kolay emeklilik sağlayan tasarıda değişiklik yapmadıklarını söyleyerek, "Bu kez hiç değişiklik yapmayalım ki kanun yüriirlüğe girsin" dedi. Bilindiği gibi anayasanın 89. maddesine göre TBMM, Cumhurbaşkam'nca geri gönderilen yasaları değiştirmeden kabul ederse yasa Cumhurbaşkanınca onaylanarakyürürlüğe giriyor. •A 1 BARIŞA ÖZLEM Prof. Dr. Hüsnü Göksel Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlutstanbul 1000 lira (KDV içinde)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear