Catalog

5 MART 1988 DSP bildirisi HABERLER CUMHURİYET/9 Ecevît, genel başkan adayı olmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, Biilent Ecevit'in yerüden genel başkan adayı olmayacagıru ve yann yapüacak olan DSP bilyıik kongresinde genel başkanhğa yeniden aday olmayışının nedenlerini anlatacağını açıkladı. DSP MKYK dün Genel Başkan Bülent Ecevit'in başkanlığında toplanarak, büyük kongre hazırüklarını gözden geçirdı. DSP Genel Başkanı Ecevit, MKYK'da büyük kongrede yapacağı konuşması hakkında da bilgi verdi. DSP MKYK'nın Bülent Ecevit'in büyük kongrede yapacağı konuşma ile ilgili verdiği bilgi, ana başlıklar halinde şöyle: "Bulenl Ecevil geoel başkanlıga yeniden aday otmayışıiHn nedenierini açıklayacaktır. Gerek kendisinin gerek ilk genel başkan Rahşan Ecevit'in Demokratik Sol Parti'ye vefaareketebundan böyle birer iiye ve yurttaş olarak yapacaklan katkryı anlatacaktır. Tiım sosyal demokratlart, saglıklı bir yapıda birleşerek halk iktidan yolunu açmalan çağnsında buItınacaktır. Hayat pahalılıgını ve gelir dtgılınundaki adaletsizligi bunalım yaratıcı olçulere »ardıran, yatınmlan lusarak gelişme yolunu tıkayan. demokrasinin ve hukuk devletinin tenel kunımlannı ve kurallannı yozbştınp tahrip eden politikacılardan ve uygulamalardan kurtulma konusundaki gönışlerini kamuoyuna su•acaktır.'' DSP MKYK'nın dün yaptığı yazılı açıklamada, tüzükte daha önceden öngörulen "DSP MKYK en az 15 ktşiden oluşacaktır" şeklindeki ifadeye esneklik kazandırmak için, "en az" ibaresinin kaldınldığı ve sayının 15 olaıak kesinleştirildiği de bildirildi. Zamlar soyguna dönüştü Yüksekfaizpolitikası nedeniyle Meclis arastırması önergesi verildi. SHP Grup Başkan Vekili Hikmet Çetin, yüzde 120faiz oramyla ancak devleti hayali ihracatla soymak isteyenlerin kredi alabileceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP İzmir Milletvekili Birgen Keleş ve arkadaşlan tarafından yuksek faiz politikası ve bunun ekonomik mali ve toplumsal etkileri konusunda hazırlanan Meclis araştırması önergesi Meclis Başkanlığı'na verildi. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin duzenlediği basın toplantısında, söz konusu Meclis arastırması önergesi hakkında bilgi verirken, yüzde 120 faiz oramyla ancak, silrekli zam yapanlann, devleti hayali ihracatla ve başka yollarla soymak isteyenlerin kredi alabileceğini söyledi. Halkın surekli zamlarla soyulduğunu, zamların soyguna dönüştuğunü anlatan Çetin, "Memıır tşci, emekli. esntf ve köylü süregelen ve dinmeyen zam sağanafı karşısında şaşkındır. perişandır, çaresizdir. Bir günluk asgari ucrelle bir paket sigaranın alınabüdigi bir ulkede banştan. sosyal adalellen, gelişmeden, kalkınmadan söz edileraez" dedi. Çetin, iktidann geçinemeyen halkın sesine kulak vermesini beklediklerini de belirterek, tum bunlann, ANAP iktidarının yanlış ve batakçı ekonomik politikalarının bedelini kimlere ödettiğini açıkça gösterdiğini söyledi. Hükümetin, yıllardır uyguladığı tutarsız çelişkili yflksek faiz politikasıyla ekonomiyi tam bir çıkmaza sürüklediğini, 4 şubat kararlanndan sonra da kredi faizi oranının yiızde 120'lere çıktığım ifade eden Çetin, şöyle konuştu: "Bu faiz oranıyla yatınm yapılamaz, sanayi kurnlamaz, ulke kalkınamaz. Bu faiz oramyla geriye ödemeyi duşunmeyen. alacağı kredileri batıracak olan kişiler kredi alabilir. Devleti hayali ihracatla >e başka yollarla soymak isteyenler, surekli zam yapaıtiar kredi alabilir. Ama ulkeye ve ekonomiye gerçek katkı yapmayı düşünen ve kredisini geri ödemeyi amaçlayan hiçbir sanayici ve işadamı kredi alamaz, çünkü alırsa 6deyemez." Hikmet Çetin, bir soru üzerine 1988 bütçesinin ciddiyetsiz ve bunalıtnı kabullenen bir bütçe olduğunu söyledi. Hikmet Çetin yatınmlann kısılmasırun Turkiye'ye ilerde sorun getireceğini bu iktidar doneminde toplumsal bunalımın tohumlannın atıldığım ifade etti. Çetin, iktidann bunalım daha çok yaygınlaşmadan erken yerel seçime gitmek istediğini kaydederek, "1989 yılı ha/iranı 1988 ekiminden daha ağır daha bunalımb daha karanlık olacaktır. Bu nedenle iktidar, bunalım daha çok yaygınlaşmadan bir an önce erken yerel seçime gitmek istiyor" dedi. SHP, ANAP'ın ülkeyi ekonomik çıkmaza sürüklediğini bildirdi DUYDUK/GORDUK YALONPEKSEN DYP: Bu iktidar tatlı su iktidarı DYP Gepel Sekreteri Ergenekon, duzenlediği basın toplantısında, partisinin zamlara yönelik tepkisini dile getirdi. Zamların TRT'de "Birkaç hukumel yanlısı profesörie degil, mubalefel partileri sözculeri ve iktidar yetkililerince tartışılmasını" isteyen Ergenekon şoyle dedi: "Zamlar Turkiye'de vahşet haline geldi, iktidar ise zamlann niye yaptldıgını, ne zaman duracağını anlatmaktan aciz. 5 yıllık bir hukumel, halâ mucize vc olaganüstu önlemler peşinde 4 senedir ne yaptmız? Niye zamlan ve enflasyonu durduramadınız? Şimdi 4 seneyi gömelim m? Biz TRT'de zamlann tartışılmasını istiyonız. Bunlan yuzierine vurahm. tktidar kalkıp kendisini savunamıyor. Bütun zeminlerden kaçıyor. Bunlann yaptığı lallı su iktidan. Bunlan biraz derin sulara çekmek lazun." Fatma Gtrik, özel yasamında makyaı yapmıyor. Luks otomobiller yerine bir minıbüsle dolaşıyor. . En buyuk zevkı Sultanahmet köttecisınde karm doyurmak. (Fotoğraflar Erdoflan l'^seoğlu) Beyazperdede 31 yılı geride bırakan Fatma Girik, fıgüranîıktan başrole giden yolu anlattı: Mecliste sosyalizııı t artışması Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt özal'ın önceki günkü konuşması sırasında SHP'yi sosyalist bir parti olarak nitelemesi tartışmalara yol açtı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bütçe görüşmeleri sırasında Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal'm SHP'yi sosyalist bir parti olarak nitelemesi tartışmalara yol açtı. SHP'li milletvekilleri de özal'a, "SHP sosyalist oluvorsa, iktidar parlisi de faşast mi oluyor?" sorusunu yöneltıiler. 1988 mali yıh bütçesinin TBMM Butçe Komisyonu'nda göruşülmesine dun de devam edildı. 1988 Başbakanhk bütçesi ile 1986 kesin hesapları ANAP'lı komisyon uyelerinin oylan ile kabul edildi. Devlet Bakanları Kazım Oksay ve Yusuf Bozkurt Özal, muhalefete mensup milletvekllerinin Başbakanlık ve bağlı kuruluşlan butçesi konusundaki sorulanru yanıtladılar. Kâzım Oksay bir soruyu yannlarken "Bizi takdir edenler sadece Arap ulkeleri degil, tütn gdişmekte olan ülkelerdir" dedi. KİT'lerin ozellestirilmesini savunan Oksay, özelleştirmenin bir amacının da bu kuruluşlar üzerindeki siyasi baskıları azaltmak olduğunu söyledi. Oksay, "Prenslere yoneltilen eleştirileri nasıl karşıhyorsunuz v« hükümetin bu prensleri yurtdışına kaçacaklar mı?" sorusuna, "Bu kişiler yurtdışjDda bugun Turkiye'de kaldıklanna gore çok daha fazla para alabiliıier. Bu insanların Turkiye'ye dönmeleri vatanseverliktir" yanıtını verdi. Oksay, sözü edilen yöneticilerin yurtdışına kaçacaklarından söz edilmesini de eleştirerek "Bu gibi insanlann ayaklannı kaydırmak yapılabilecek en kötü iştir" dedi. Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt özal da önceki günku konuşması sırasında, "Şu anda karsımızda geçmisin devamı olan bir sosyalist parti ile sag parti bulunuyor" sözleri nedeni ile yoneltilen, "SHP sosyalisl oluyorsa, iktidar partisi faşişt mi oluyor?" sorusunu yanıtladı. SHP'nin sosyalist bir parti olduğu yolundaki sözlerir.i, "Ben sosyalist kelimesini beynelmilel anlamda kullandım. SHP sosyalisi enternasyonale üyedir" diye açıklayan özal, bu rütelemesinde çekinecek bir yön bulunmadığını savundu. Bozkurt Özal, "Niye aundtmz ki, ben size komunist demedim. Siz bize niye faşist drjorsunuz" diye konuştu. ANAP'ın milliyetçi muhafazakâr ve sosyal adaletçi bir kitle partisi olduğunu kaydeden Bozkurt özal, konuşmasında daha sonra hükümetin fiyaüara mudahak etmemesini ve imalat sanayii yatınmlarının teşvik edilmesi politikasını anlattı. SHP Kocaeli Milletvekili Onnr Kumbaracıbaşı, komisyondaki konuşmasmda, "Prensleri tabii soracagız. Belli kunıluşlann başındaki kişilerin belli bir saygınlıgı olması lazım" dedi. Yurtdışından gelen kişilerin önemli görevlere getirilmesine karşın 1402 sa>ılı Sıkıyönetim Yasası'yla yargılanmadan binlerce öğretim üyesinin işine son verildiğini anımsatan Kumbaracıbaşı, "Milletvekillerinin yüzüne telefon kıpatan prensler var. fktidar partisi milletvekiDerine bile yanm dakikalarını ayırmıyorlar" dedi. DYP'li Tevfık Ertüzun, radyodaki parlamentp saatinin televizyonda da yayımlanmasını ve televizyonda açık oturumlar düzenlenmesini istedi. SHP'li Abdulkadir Ateş, "Özal moddi diye bir model yoktur" diyerek uygulanmakta olan ekonomik modelin İMF gibi uluslararası bazı kuruluşlar tarafından empoze edilen bir model olduğunu kaydetti. DYP'li komisyon üyesi Y«ş«r Topçu konuşmasında, TV'de yayımlanan "Kuruluş" dizisinde kullanılan atlann satın alınıp alınmadığını, alındıysa çekim tamamlandıktan sonra ne yapıldığını sordu. Ancak, Topçu'nun sorusu yanıtsız kaldı. AN\P Ankara Milletvekili Oaural Şeref Bozkurt, geri kalmış yörelerin ilçeler bazında saptanmasım savunarak, sözlerini, "Hangi parti gelirse gelsin iktidar savurganlık illetine yakalanmış gibidir. Turkiye'de devlet çarkı savurgandır " şeklinde sürdürdü. Yusuf özal, eleştirileri yanıtlarken, TV'de politikasyonun fazla ileri gittiğini savunarak, "TV ekranlannda politikacılar fazla göninuyoriar. Aslında vatandaş politikacıdan ziyade futbol maçlarını gormek istiyor. Vatandaş kafasını dinlemek istiyor. Bizi m tartışmalarıraızı görmek isteıniyor" diye konuştu. Bunun uzerine muhalefet milletvekilleri, "V»tandaş 'tcraatın tçinden'i de görmek istemiyor" ve "Televizyonda tartışma yok monolog var" biçiminde bağırdılar. özal, sözlerini surdurürken, "Sanki faizleri biz beliriiyormuşuz kanaatindesiniz" deyince, salondan kahkahalar yukseldi. Özal, vadesiz mevduat faiz oranlarını da "Yüzde on azdır bana gore, yüzde 36 bile sınır olarak yanlçtır" biçiminde eleştirdi. "Elbelte her yiiidin bir eksik urafı olur" diyen Özal, enflasyon konusunda başarısız olduklarını kabul etti. Uygulanan sistemin halkın çıkarına oiduğunu ve enflasyon sürdükçe zamlann da süreceğini öne süren Yusuf Özal, "Enflasyonun nedeni zamlar degildir" dedi. Göruşmelerden sonra DPT'nin 1988 yıh butçesi kabul edildi. BüTCE GÖRÜSMELERİ "Gel, başrol oyna demedîler. Merkez liıliliği içinson durak: Yozgat SEYFt ÇELİKKAYA YOZGAT Yozgat, 1960 ihtilali sonrasında bu ilde görev yapan valiler için "merkez valibgi " haline geldi. 1960 sonrasında Yozgat'u görev yapan 12 validen 9'u "merkez*" alındılar. 1960 ihtilali sırasında Yozgat'ta görev yapan vali Kemal Paşaogtu, ihtılalle birlikte merkeze alınarak yerine Adü Aktan atandı. Aktan da aynı akıbete uğradı ve bir sttre sonra merkeze çagrıldı. Daha sonra atanan Lami Gözen, 1. özal hukümetinin Adalet Bakanı Necat Eldem, Vabit Ruşlu Heper. Naim Ural, Kurtuluş Şişmaotürk, Alaattin Hiısnü Öskiper'den sonra en son çıkan valiler kararnamesınde de Yozgat valisi Mubiltin KeskİB, merkez valileri arasında yer aldı. CHPMSP koalisyon hükümeti doneminde merkeze alınan eski Yozgat valüerinden Necat EMem, kararname Resmi Gazete'de yayımlanır yayımlanmaz istifa ederek Burdur'a yerleşmişti. Daha sonraki yıllarda politikaya aulan Eldem, 1983'te ANAP'lan tnilletvekili seçildi ve 1. özal hükümeti doneminde Adalet Bakanı olarak görev yaptı. Eldera'in dışında Yozgat'tan merkeze alınan valiler, bu görevleri sırasında ara kararnamelerle kısa sürelerle başka illerde valilik görevi yaptılar. Yozgat'ta 1960 sonrası görev yapan 12 validen sadece Femıh Güven Nevşehir'e, C. Orhan MirkeUm Afyon'a ve Hakkı Borataş Kars'a vali olarak atandılar. 1950'li, 60'h, 70'li ve sonunda 80'li yılların ünlü film oyunculan arasında Fatma Girik hep vardır. Çok küçuk yaşlarda Yeşilçam'a "balıklama" dalan binlerce genç kızın arasında, su üstune çıkmayı ve hep orada kalmayı basarmış üç beş kişiden biri. Sanat yaşamının 31. yılında Fatma Girik'le dereden tepeden konuştuk. Kadınca güzelliğine karşın beyazperdenin "Erkek Fatma"sı olarak tanınan Girik, aşağıda okuyacağınız konuşmayla kendisine yakıştınlan "erkek" sıfatını haksız çıkarmadı. Feminist h:,nunlanmız bana yine kızacaklar, ama Turkçemızde böyle kullanıldığı için ben de kuüanmak zonındayımerkekçe konuştu... Sayın Fatma Girik... Sinemaya 1314 yaşında başladığınızı bir yerde okumuşlum. Neredeyse çocnk denecek bir yaş. Tipik bir artist olma merakhsı genç kızın öykusu gibi... Ne olnrsa olsun meşhur olmak istiyordunuz galiba? Hayır. öyle biri olsam daha başka davranırdım. Sanatçı olmak istiyordum da, ben aslında dansöz olmak istiyordum. Dansöz derken oriyantal değil de... O zaman müzikal filmler meşhurdu. Öyle dans etmek istiyordum. O yaştt piyasaya girmek koiay degil. Nder geldi bafimza? Zaten, "Aman ne güzel... Gd kardeşim, sen başrol oyna" demediler. 57.5 liraya figüran olarak geldım. Bir seneye yakın Tıgüranlık sürdü. Annem istemiyor ve beni göndermiyordu. öğretmen olmamı istiyordu. En sonunda dedim ki, "Anne, bak ögretmen olursam aç kalacağız..." man Seden'e götürdüler. Feridun Karakaya o zaman makyaj çantası taşıyor filmlerde. Beni boyadı, pudraladı. Guzelleşeyim de, beni beğensin diye. Neyse film seünde bir panonun arkasında konuşuyorlar bunlar. tşte "Osman Bey güzel kız, kabiliyetli..." falan diyorlar. Osman Seden, " S et, böyle b....n kanlarla bir şey olmaz." Aynen böyle söyledi. Siz de duyuyorsunuz? Duymamama imkân var mı? Tam panonun arkasındayım. lyi monüiniz bozulup bırakmamısanız. Anneniz de istemiyor ustelik... O niye islemiyordu? Başınıza bir şey gelir diye mi? Hayır. Kendisi okumamış, öğretmen olmamı isterdi. Kendisi hiç okuma yazma bilmiyor. Bir gazete alıyorum sabahleyin. "Eyvah" diye bağırıyorum. "Ne olmuş ne olmuş?" diyor. "Anne, Konya'da iki gemi çarpışmış. Sis yüzünden. Şu kadar insan ölmüş" diyorum. Annem başlıyor ağlamaya. Konya'da deniz var mı yok mu onu bile bilmez. Tam manasıyla anne... Yemek yapsın, yedirsi.ı, giydirsin... Yaşamdan beklenen Sonra memnun oldu mu? Aslında uzun süre hiç memnun olmadı. Ne zaman ki, ben televizyonda öğretmen dizisinde oynadım, o zaman çok memnun oldu. Sizin egitiminiz neydi Fatma Hanım? Pek okumadınız herhalde. llkokul mezunuyum. Orta mektebe İstanbul Kız Lisesi'nde yazıldım ve ilk sene sınıfta kaldım. Pcki efendim 57'den 88'e.. K»ç sene? 31 senedir bu işin içindesiniz. Sonuçta hayatınızdan memnun musunuz? Memnunum. Başka bir hayat tanımıyorum ki... Birinin hayatıyla mukayese etmem lazım memnun olmamam için. Müthiş bir drgtşiklige ugramış yaşamınız. Tek odalı evden şöhrete, paraya, lükse kavuştunuz. Star yaşamına kavuştunuz. Yok canım hiç olamadun öyle... Muüuluğu hep küçük şeylerde aradım ben. Benim için pahalı bir yerde yemek değil mutluluk. Şu köfteciye de gitsek oradaki şey bana mutluluk veriyor. Her şeyden fazla... (Fatma Girik'le daha sonra Sultanahmet köftecisine gittik ve ne kadar mutlu olduğunu kendî gözlerimle gördüm. Ben de çok mutlu oldum. Çünkü bir hanımla yediğim en ucuz yemekti). "B/>ı lirayı koyduk ailece ortaya... Orhan Kemal'in Devlet Kuşu romanında vardır ya... Böyle bakıyoruz paraya..." Sonra naal başardınız başrollere çıkmayı? Ben figiıranlığa başladım. Sonra yeni kurulan bir film şirketi hiç filmde oynamamış bir kız anyormuş. Geldiler, beni buldular ve o günkü parayla bin lira verdiler. Başrol için mi? Evet, başrol için. Ve bin lira korkunç buyük bir para. Parayı koyduk ailece ortaya. Orhan Kemal'in "Devlet Kuşu" romanında vardır ya... Böyle paraya bakıyoruz. Çok f akirsiniz. Çoook... Bir odada yatıyor, kalkıyor, yıkar.ıyorduk... BütUn aile. Peki Fatma Hamra, nasıl oldu bu kadar çabnk... Güzelliginizle mi dikkaü çektiniz? Evet, herhalde... Güzeldim. Sonra beni güzellik müsabakalanna da sokmak istediler mesela, ben girmedim. Böyle değildik eskiden yani Yalçın Bey... Kadınla erkek gibi duruldu Namaz kılanların küçük mescıde sıjmamaları nedeniyle cemaatn bir bölumu korıdorlarda v« kap; önlermde namaz kılmak zorunöa kaldı. ANAP Kars milletvekili Kenan Güneş ile ANAP Gaziantep milletvekili Hasan Tanrıöver'ın de aralarında yer atdığı bir grup, Meclısın 1 numaralı döner kapısının hemen önünde yer bulabild> Kapı önunde namaz kılanlar nedeni ile cuma namazı suresince Meclisin 1 numaralı ginş kapısı ile bu kapıya doğru açılan kondorlar kullamlamadı Namaz sırasında bir güvenlık görevlısmin gazetecilerın fotojraf çekmesını önlemek amacıyla merdiven başında nöbe! tutması dıkkatı çektı Hutbe sırasında ıçkını ve kumarın günah olduğu anlatıldı (Fotoğraf Rıza Ezer) Meclis mescıdinöe nama2 dün cuma naMeclis mescîdinde namaz,maa kılan Meclis oörevtilenTBMM'öekı mescıt tarafından dolve partamenterier 1 KULİSİ îstanbul il kongresi bugün İstanbul Haber Servisi AN AP îstanbul ikinci olağan kongresi bugun saat 10.00'daBaşbakanTurgut Özal'ın katılımıyla Hilton Oteli sergi salonunda yapılacak. 600 delege ile 50 doğal delegenin oy kullanacağı seçimlerde il başkanı Eymen Topbaş tek liste ile aday olacak. Başbakan Özal'ın açış konuşmasından sonra Divan Başkanlığı'na kongreyekatılan bakanlardan birinin getirilmesi bekleniyor. ANAP İstanbul tl Sekreteri Cengiz Zengin, kongrenin tam birdemokratik kural içinde yapılması arzusunda olduklarını belirtti. Zengin, il başkanlığı için şunları söy ledi: "Kongre delegasyonu kimi layık göriır, kime nöbeti leslim ederlerse saymemnuniyet verici bir olaydır. Şu ana kadar Say ın Eymen Topbaş il başkanlığına aday gozukmektedir. Ssıyın Topbaş'a liste konusunda yetki ve serbestiyet verilmiştir. İstanbul millelvekilleri ve ilçe başkanlanyla yaptığı veya yapacağı istişareier sonucunda listeâni duzenleyecektir." Bu arada Korkut Özal'ın oğlu Mehmet Murat Özal'ın daTopbaş'ın başkanlığında kendisinin de bulunduğu bir alternatif liste hazırladığı belirtiliyor, ancak partililer genç özal'a şans tanımıyorlar. Murat özal AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Eymen Bey il başkanlığı için bence tek adaydır, ancak listede genç arkadaşlara yer istiyoruz" dedi. Baykalcılar ağır basıyor BaykalcıGürkancı grubun çekişmesinde Baykal gnıbunun daDENtZLt SHP'nin Denizha güçlü olduğunu anlatan bir li'deki kongrelerinde yönetim partili, altını çizerek şu değerlenmücadelesi Baykalcılar ile Gür dirmeyi yaptı: kancılar arasında geçecek. Se"Sadece merkez ilçedeki 400 çimler sonunda belirlenen 1660 delegenin 500 kadarı Baykal tadelegenin büyük bölümünün raftan. tlçelerdeki dunım ise heBaykala olduğu ifade edilirken, niiz açıklıga kavuşmadı, ama Gürkan taraftarlannın da seçim büyük çoğunlugunun Baykal'ı lere iddialı hazırlandıkları kay destekledikleri belirtiliyor. Bu dediliyor. durumda birleşik cepheyi oluşturan Gürkancılar, sadece BayKulislere göre şu anda yönekal grubunu zoria>abilir. Kurultimi ellerinde bulunduran Baytay delegelerinde ise güç dengekal taraftarlan, nisan ayında sinin Baykal gmbuna agtrlık vebaşlayacak kongıelerde gücünü receği kaçınılmazdır." korumaya çalışacak. Birleşim cephe olarak nitelendirilen ve çeşitli eğilimlerdeki kişilerden oluşan Gürkan taraftarlan ise yönetimi ele geçirmek için uğraş verecek. Yapılan değerlendirmelere göre Halkçı Parti kökenli eski milletvekili HaKl tbrahim Şahin, bunun için il başkanlığına KONYA (AA» Doğru adaylığını koyacak. Birlikte haYol Partisi Konya Ü Teşkilareket ettiği CHP'nin eski il baştı, ilçe kongrelerinin tarihlekanı Seiahattin Özdemir ise merrini belirledi. kez ilçe başkanlığına talip. Bu Yeni kurulan Selçuklu ilçe grubun, tnşaat Mühendisleri kongresi bugün, Karatay ilOdası Şube Başkanı N. Salih çe kongresi 12 mart, Meram Basmacı'yı belediye başkanlığıilçe kongresi de 13 mart tana aday göstereceği ifade edilirihlerinde yapılacak. yor. Diğer ilçelerin kongre taBaykalcılar cephesinde yer rihleri ise şöyle; alanlar ise milletvekili Adnan Cihanbeyli ve Kulu 13 Keskin'in çevresinde kenetlenmart, Karaman ve Çumra 14 miş durumunda. Bu grubun da mart, Ilgın ve Doğanhisar 16 yerel seçimlerin ekimde yapılmamart, Sarayönü vc Kadınha.sı halinde il başkanlığına sürpriz nı 18 mart, Beyşetur 17 mart, bir aday getireceği ve şimdi il Akşehir 20 mart, Yunak, başkanı Ali Marim'i belediye Bozkır ve Hadım 21 mart, başkanlığına aday göstereceği, Ereğli ve Karapınar 22 mart, seçimlerin ertelenmesi halinde de Enmenek 25 mart ve SeydişeMarim'in il başkanlığında kalhir 27 mart. masını sağlayacağı söyleniyor. ÖMER YURTSEVEN Eymen Topbaş Tek aday gıyla karsılanz. Şu anda kesin bir şey yoktur. Ama herkes ANAP U teşkilaüna girme arzusu ve heyecanı içerisindedir. Bu da bizim için son derect Oysa sinema artisti deyince... Yok öyle tırnaklar. Saçlar yapılı. Pedikür, manikür yok. Bakın urnaklarıma! Fatma Hanım sizin jenerasyondan benim bildigim bir Tiırkan Şoray, bir Hülya Koçyigit, bir de siz çok unlu oldunuz. Bu kişilerin sioema yaşamı hala suriıyor. Neydi sizlcri on plana çıkaran? Hiç düşiiadünüz mü? Neye benziyor biliyor musunuz? Bir kadınla bir erkek gibi... Kadınla erkek flört ederler. Eleletutuştuklan vakit yürekleri hoplaı. Bunun gibi biı şey sanatçıyla halk arasındaki. Bizden çok daha güzel sanatçılar geldi ama gittiler. tşte neydi o tıalde? Mutlaka bir nedeni vardır. Belki seyircinin kafasındaki bir tipe cuk oturdunuz siz. Tipinizle. yaşantınızla. davranışlannızla... Ör Aman efendim yine güzdsiniz. Fakat yaşınız negin siz bep açık sözlu, mert, biraz kavggcı tipleri çok küçük... Nasu hemen keşfetüler diye merak edicanlandınrdımz. yorıım. Ben hep fakir ama eli belinde, kafası hiç bü Yaşım küçük fakat iriyim. Aslında çok da kokülmeyen insanı oynadım. lay olmadı yani. Ben figüranhk yaparken beni bir lşle o tip midir acaba seyirciyi size baglayan? iki yere göturdüler. Mesela Atıf Yılmaz'a götürdüBelki o d« öyle olmak istiyor ama olamıyor. Bunu ler. O beni begenmedi. Sonra başka bir filmde Ossizde buluyor. Hiç düşünmemiştim. Olabilir. Ben bir de şuna bağlıyorum. Ben çok köy filminde oynadım. Köylü kadım oynadım. Ben bir köylü kadımnı oynayacağım zaman giderim o köye, bir GELİŞİ M YAYINLARI A.Ş.DEN kadın bulurum, onun üzerinde ne varsa çıkartırım; alır sırtıma Şirketimizin pay sahipleri Genel Kurul giindeminde gösgeçiririm. tç çamaşanna kadar... terilen işleri görüşüp karara bağlamak üzere Olağan Ge O bile etkiliyor mu? nel Kurul olarak, 22 Mart 1988 Salı günü Saat 14.30'da İs Çok... lçinizde kendi külotanbul, Levent (Apa Ofset Matbaası Arkası) adresinde topdunuz varsa, köylü kadım belki lanacaktır. yine oynarsınız ama benim gibi Pay sahiplerinın, toplantıda kendilerini vekaleten temsil oynayamazsınız. Mesela bazı yakın planlar vardır. Sadece üst taettireceklerin Şirket Merkezinden alacaklan vekaletname rafıraz görünur. \ağmurda ıslanörneklerinı doldurup Şirket Merkezine göndermeleri; topmışsınız. Veya dereye düşmüşsülantıya tştirak edecek pay sahiplerinin pay senetlerinı topnüz, sırılsıklamsınız. Filmde de lantı günü, yanında getirmeleri veya daha önce ibraz edesadece üst tarafınız görünecek. rek kart almaları; 1987 yılı Yönetim Kurulu ve Murakıp RaNe olur, çıkar şalvannı, altına porları ile bilânço, kâr ve zarar hesaplarının, şirket detterblucinini giy. Hiç olmazsa belden lerinin Şirket Merkezinde pay sahiplerinin emrine hazır buaşağın rahat etsin. Hayır... Altında blucin, ayağında çizmen varlunduğu; sa o köylü kadım gibi hissedemiBilgileri rıca olunur. yorsun. Tabii bunlar benim için geçerli. Başkaları için bilemem. YÖNETİM KURULU BURDUR (Cumhuriyet) Karamanlı Belediye Başkanı Durali Baykan hakkında seçim yasakları sırasında propaganda yapmak suçundan dava açıldı. Durali Baykan'm Karamanh Belediyesi'nce çıkanlan Haftalık Belediye Bülteni'nin 16.11.1987 tarihli sayısında seçim yasaklanna muhalefet ettiği gerekçesiyle, Tefenni SHP örgütünün suç duyurusuyla, 298 sayılı yasayı muhalefetten açılan dava, Tefenni Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. 18 şubat günü yapılan duruşmada, Karamanlı Belediye Başkanı Durali Baykan'ı, DYP İlçe Başkanı avukat Kadir Arslan savundu. Tefenni SHP ilçe örgütünün müdahil olarak bulunduğu davada, AP kökenli ANAP'lı Başkan Durali Baykan'ı, ANAP İlçe Başkanı avukat Ebrar Arslan değil de DYP İlçe Başkanının savunması ilgi ile karşılandı. ANAP'hyı DYP'li savundu 6 milletvekili Demir'e karşı MEHMETFARAÇ ŞANLrtRf A Genel merkezce mart ayı ortalannda yapılması kararlaşurüan ANAP kongresi için adaylar çaiışmalannı sürdürürken, 6 milletvekili ve taraftarlannın, milletvekili Mustafa Demir'i yipratmak için yoğun çaba harcadıfı öne sürüldü Mustafa Derair'e karşı grup oSuşıuran 6 milietvekilinin öndertiğini yapan Bülcst ÖmreJ ile Osman Dogan'ın talimatım uyguiayan yandaşlan Şanlıurfa'da boş durmuyor. ANAP Merkez İlçe Başkanı ve 6 milietvekilinin yandaşı durumunda olan Seydi EyubogJu'nun bir yerel gazeteye verdiği demeçte miiletvekili Musıafa Demir'i yolsuzluk yapmakla suçiaması, Demir taraftariarını kızdırdı. Eyüboğlu'nun bir banka jubesinde bulunan ANAP'a ait 8 milyon liranm Mustafa Demir'in amcası AbdülmuttaJip Demir tarafından çeküerek gelişi güzel harcandıgını öne sürerek, bu paralann nereye harcandıgım sormasınj eieştıren Demir yanlılan, suçlamaları yarutiarken. "Seçimler öncesi gead merkezce gönderilen 8 milyon lira basksda dsnıyordu. O gaalenie U yöoetimi fesbediktigi için parayı ÇOUKA kte*e yoktu. Be yüzden merilez Bçe yoaetiminoe görevti Abdalnuttanp Demir, parmyı çekerek parti adına kullaBdı" dediler. Eyübojlu'nun Ankara'daki 6 milietvekilinin talimatlan doğrultusunda hareket ettiği bildirilirken, milletvekili Mustafa Demir yanlılan da şu günkrde karşı mucadele başlaıtüar. ANAP içinde buyük bir yıpratma politikasuun ortaya pkmasındari sonra bazı kişiler, kongrenin bu onamda yapıJamayacağını öne sürdüler. Konya'da ilçe kongreleri başhyor GÜNDEM: 1 Açıltş ve Başkanlık Divanı seçimı, 2 Divana tutanakları imza yetkisi verilmesi, 3 Yönetim Kurulu ve Denetçi raporlarının okunması ve görüşülmesi, 4 Bilanço, Kâr ve Zarar hesaplarının görüşülmesi, 5 Yönetim Kurulu'ndan ıstıfa nedeniyle boşalan üyeliklere, istifa eden Yönetim Kurulu Üyelerının bu Genel Kurul'ca onaylanması, 6 Şirket hisselerinin yarısından fazlasına sahip olan Ercan ARIKLI'nın sahıp bulunduğu hısselerin yarısını (sadece oy hakkı yaşamı boyunca kendisinde kalmak üzere tüm hakları ve gelirleri ile karşılıksız olarak) Gelişim Yayınları A.Ş. ve Süreli Yayınlar A.Ş. çalışanlarına Şirketin 15. kuruluş yılı olan 1989 Ekim ayını izleyen yılbaşında devretmek için gerekli Ana Sözleşme değışıkliklerının yapılmasını ıstediği anlaşılmakla konunun Genel Kurul'da görüşülmesi ve ortaya çıkacak görüşlerin yeni Yönetim Kurulu'na iletilmesi, 7 Şirketin halen 1 Milyar Lira olan sermayesinın artırılması konusunda görüşülmesi ile ortaya çıkacak gorüşlerin yeni seçilecek Yönetim Kurulu'na iletilmesi, 8 Yönetim Kurulu ve Denetçinin ibrası, 9 Yönetim Kurulu ve Denetçi seçimi 10 Dilekler ve kapanış. Diğer sanatçılaria aranız nasıldır efendim? Birbirinizi sever misiniz? Yoksa kıskamr mısımz? Mesela Turkân Şoray... Yıllardır ayru afatnda çalışıyorsunuz. Nedir aramzdaki ilişkini sekü? Karşılaştığımız vakit, daha evvel nerede bıraktıysak dostluğumuzu oradan devam ederiz. "Aaa canım, şekerim..." Birbirinize gider, gelir misiniz? Arar mısınız birbirinizi? Hayır, hiç olmadı. Sanatçı dostluğu Bunu ben de fırk ediyorum. Sadece kadın sanatçılar arasında değil, erkekler arasında da dostluk yok. Oysa aynı sahada çalışıyorsunuz, sık sık karşdaşıyorsunuz, fakat arkadaş değilsiniz. Neden böyle, rekabet mi? Hiç bilmiyorum, olmuyor. Biz birbirimızın rolunü oynamıyorduk ki öyle bir rekabet olsun. O kadar sık karşılaşmıyoruz belkı. Eğer isleseniz açarsınız lelefonu. işle "bana gel..." veya "ben sana gelmek isıiyorum..." 'Arkası 13. Sayfada