13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET / 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Konuşmanın başında, "Japonya'dakı muzık dunvasını, bu ulkeye gıden Mukerrem Berk ıle konuştuk" açıklaması verılıyor Bu yazımda okur lanma değerlı muzıkçımız Sayın Mukerrem Berk'ın gerçekten ılgınç ızlenımlerınden bırkaçını sunmak ıstıyorum Ama once şunu beiırteyım kı, "kendımız kalarak" dıye duşunenlerın, korunmasını tıtızlıkle ıstedıklerı bır gelenek de "gelenekse! mu zık"tır, hatta bu yuzden ona "Turk muzığı" adını takmışlardır, "Turk" sozcuğune sığınarak yaşasın dıye Sayın Mukerrem Berk'ın Japonya volculuğundan edındığı ızlenımlerın onemı bu bakımdan daha da artıvor Ikıde bır bıze Japonya'yı ornek gostermeye kalkan tutucularımızın bu ızlenımle^ karşısındakı tepkılennı merak ederdım "Japonlar klasık muzıklegeleneksel muzık arasındakı dengeyı nasıl sağlıyorlar?" sorusunu şovle yanıtlıyor "Bır goruşmemızde televızyon ve radyolarında geleneksel ve evrensel muzığın yayınlanma oranını sordum Kırk yıldan berı geleneksel muzık yuzde uc, evrensel muzık ıse yuzde doksan yedı oranında vayımlanıyormuş Son derece mu azzam konser salonları ve orkestralan var Konser salonlarının sayısmı ıse yazık kı tam olarak tespıt edemedım Bır ıfadeye gore on dort, bır ıfadeye gore on beş konser salonları varrruş. Konser salonlarının kapasıtesı de 4 000 ıle 10.000 kışı arasında Bazı konserlen dınledım Japon solıstlerı son derece yeteneklı, orkestraJarı harıka, koroları onlardan da harıka" Sayın Mukerrem Berk, verdığı yanıta şunları eklemekten kendını alamamış, "Bır noktava çok uzuldum, bızden altmış sene sonra e%rensel muzık çalışmalanna baslamalarına rağmen Avrupa duzeyme gelmışler Geleneklennı kaybetmemışler, ancak bu muzığın oranı yuzde uç olarak tespıt edılmış. Evrensel muzık alanında ınsanların neye ıhtıyacı olduğu gayet sıstematık bır şekılde belırlenmış Bır dığer ızlenımımı soylemek ısterım, otobus duraklarına hoparlorler koymuşlar, buradan evrensel muzık yayımlanıyor Kışıler otobus beklerken Mozart, Beethoven, Haydn hatta Mahler, Bruckner'ın eserlerını dınlıyorlar" Bu yolculukta, Sayın Mukerrem Berk'ın yanında ılahıyat fakultesi profesorlerınden Sayın Agâh Oktay Çubukçu da var O da kendı alanı bakımından araştırıcı sorular sormuş Gene Sayın Berk, "Toplumda gelenekselın yerını belırlemede olçutlerı nedır 9 " sorusunu şoyle yanıtlıyor "Japonlar bu konuda tutucu değıller Arkadaşım Agâh Çubukvu dınle ılgılı radyo ve televızyon yayını yapılıp yapılmadığını sordu Yanıt çok ılgı çekıcı 'Bız tamamen laık bır mılletız Bızım dını yayınlarımız radyo ve televızyona yansımaz En buyuk ınancımız da vatanımıza bağlılık, çalışkanlık ve bıraz daha ılerı gıtmemız ıçın neyın gereklı ol duğunu keşfetmektır' Bu çok muthiş bır goruş Tutucu değıller, medenı ve evrensel dunya neyı ızIıyorsa onun ardından gıtmeyı ılke edınmışler" Anlaşılıyor kı, bızım yanıldığımız en onemlı yer, evrensel muzıkle geleneksel muzığı çatışır durumda tutmanuzdır Uygarhğı evrensel, kulturu ulusal saymaktan bır an once vazge<rnelıyız Sayın Mukerrem Berk, kendısıne sorulan, "Japonya'nın kultur modelınden neler Turkıye'ye uyarlanabılır? Incelemelerınızden sonra vardığınız sonuç nedır 7 " sorusuna ıse şu ılgınç yanıtı verıyor "Onların sıstemlerı bambaşka Muzığı bu hale getırebılmek ıçın ne gereklı ıse yapmışlar Bız hâlâ buna karar veremedık Bugunku kargaşalık 'Turk musıkısv mı, yoksa Batı muzığı mı 7 ' Ben Batı muzığı dıye bır şey tanımıyorum Batı muzığını evrensel muzık olarak goruyorum Bır Beethoven'ı Alman olarak kabul etmıyorum, aynı zamanda benım malım Bızım ulkemızde de goruş bu yolda olursa, evrenselleştırme surecını daha lyı gerçekleştırebılırız" Gelenekoîlîk ve Tutuculuk Ust üne ık MELİH CEVDET ANDAY Turkıye'de çağa ayak uydurma, venıleştne duşun ve eylemlen ortaya çıktığından berı hep şu koşullu karşıkoma ıle yuz yuze gelmıştır ' Ama ken dımız kalarak" Bunu sovlemek kolavdır, ama u v gulamak olanaksızdır Ya değışecek, çağa a\ak u>duracak, gelışerek yaşamınızı surdııreceksınız, ya da tarıhın sayısızcasına verdığı orneklerde olduğu gıbı, gomuleceksınız Tarıhten çıkanlacak başlıca ders bence budur, tarıhın mezarlığıdır Nıçın bunca toplumon adı sanı unutuldu 9 Değışmemekten, değışememekten Çunku >aşam \e sureklılık değışımın çocuğudur Duran çurur Ama bunun ayırdına vanlmamış, ya da çok geç ve guç \arılmıştır • "Herleme" kavramı oldukça >enıdır, Ronesans'la başlar Elbette rahat kaçırıcı bır buluştur bu Olduğum gıbı kalsam ve her şe> olduğu gıbı surup gıtse, hıçbır şe> değişmeden Ozellıkle tuzakurulann tarıh boyunca ozlemı bu olmuştur hep Ama yaşamın dıyalekuğı yon venr olavların gıdışıne ve değışımı zorunlu kılar Bız en az Tanzımat'tan bu yana tanığız buna Bır >anda "ıslahat" sozu, obur yanda, "Ama kendımız kalarak" karşıkoması Buradakı "kendımız kalarak" sozunden nevın amaçlandığını bır turlu anlamamışımdır Hem değışeceğız, hem değışmeyeceğız gıbı bır şey Butun değışmelerden uzak tutulan, uzak tutulmak ıstenen bu "kendımız" ne bıçım bır şeydır9 Zı>a Gokalp bu soruya, "hars" üe "medenı>et"ı bırbırınden ayırarak yanıt bulmaya kalktı, olmadı Bugun "kultur" ıle "uygarlık"ı bırbırınden ayırmak olanaksızdır Sozgelışı, muzık, kultur mudur, uygarlık mıdır 9 Ikısıdır de, çunku bunların ıkısı bırdır Oyleyse, surdurelım mantığımızı, bugun "kendımız kalarak" duşuncesınde olanlanmızın "Turk muzığı" adını taktıklan "alaturka musıkı" mı kulturdur, yoksa evrensel muzık mı 7 Dahası var, kendımız kalarak değışeceğımıze gore demektır kı, evrensel muzığı dınleyeceğız, ama "alaturka"yı bırakmayacağız, bunlardan bırı uygarlığımız olacak, ötekı geleneğımız Çıkamıyorum ışın ıçınden Çocukluğumdan bılırım, cumhunyetın başlannda. evlerde yenı doşeme dayamaya geçıldığınde, bır "şark odası" modası çıkmıştı ortaya, ver mınderien, sınıler, nargılelerle suslü, muze gıbı bır oda' Unutuldu gıttı Çunku kımseler gırmezdı o odaya Her kes etnografya duşkunu olacak değıl >a' Ama "kendımız kaiarak" sozu ıleozetlenen ınanışa kendılerını kaptırmış olanlar, savlarına dışardan bır ornek bulmuşlardır, Japonya'>ı gosterırler bıze ıkıde bır, "Japonya geleneklerını bırakma dan ılerledı" derler, boylece herkesı kandıracaklannı sanırlar Oysa valandır bu söz Ilerlemek, geleneklerden kurtulmak demektır Hem ne varsa tutalım, hem de ılerleyelım, olmaz, buna gelenekçılık değıl, tutueuluk denır Kaç yıl oldu, bır Japon bılgınının, bır Ingılız gazetecısı ıle konuşmasını okumuştum bır >abancı dergıde, bu konuda kendısıne yoneltılen soru>u şoyle yanıtlıyordu adam: "Bugun bır Japonun >aşamı, bır lngılızın yaşamı gıbıdır, arada hıç ayrım >oktur" Sonra da şu şaka>ı eklıyordu "Yalnız kımı Japon, pazar gunlerı evınde kımono gıyme>ı sever" Emeklı Turkçe öğretmenı okurumuz Sayın Omer Edıboğlu, bana yolladığı mektuba şoyle başlıyor "Otuz yıl ortaokullarda, lıselerde Turkçeedebıyat oğretmenlığı yaptım Bu kısa sayılmayacak meslek yaşamımda, aklı fikrı sağda olan pek vok meslektaşla ılencılıkgerıcılık tartışmaları yaptım Ne zaman başları sıkılsa, Japonya'nın 'geleneklerıne sıkı sıkıya bağlı olduğu ıçın kalkındığı' savı ıle karşılaştım Bır suru kavram kargaşası ıcınde olduklarını gordum Gelenekten ne anladıkiarını da bır turlu anlayamadım" Sayın Edıboğlu, mektubuna Gosterı dergısınde çıkan bır konuşmanın fotokopısını de eklemış, ben de saklamıştım o konuşmayı evde, severek okumuştum da ondan, ama bu konuya yenıden değınmek fırsatını bana verdığı ıçın sayın okunıma teşekkur edıyorum PENCERE 25 MART 1988 Bir yanıt Gonul ^ksel adlı okurum, gonderdığı mektupta, "Bır arkadaşımın evınde Tarıh ve Toplum dergısını karıştırırken 'Sabır' adlı bırının manzumesıne rastladım Oylesıne gunumuze uygun bır şıır kı bu kışı hakkında bılse bılse sevgılı Melıh Cevdet Anday bılır dedım de sıze yazıyorum Bu şaır hakkında bıze kısaca bılgı venr mısınız? Bırçok ansıklopedıde adına rastlamadım" Sayın okurum bu ozanı "Sabır" dıye değıl de "Sabır" dıye arasaydı kolayca bulacaktı Sabır Mırza Alı Ekber, Azerbaycan'ın en unlu ozanlanndan bırıdır 1913 yılında oldu Ozellıkle "Molla Nasrettın" adlı mızah gazetesındekı yazılan ve şurlerı ıle tanınmıştır "Hophopname" adlı bır şıır kıtabı vardır Benım hıç aklımdan çıkmayan bır şıırınden ıkı dızeyı yazayım buraya Çölde mugaylan gorurem korhmırem Kande Muselman gorurem korhırem ARADA BIR KEMAL ONUR Eski M Eğ. Bakanlığı Müşavir, Müfettiş CHRYSLER ÜROLOG Doç. Dr. 21. Yüzyılın İnsanını Yetiştirmek Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanı Hasan Celal Guzel'ın 13 Ocak 1988 tarıhh "Cumhurıyet' e verdığı demeç yenı hükumetın mıllı eğıtım polıtıkasında ızleyeceğı yolu ve yontemı ana çızgılerıyle gözler önune sermıştır Sayın bakan, "hedeflerının 21 yüzyılın neslını yetiştirmek" olduğunu eskı Bakan Vehbı Dınçerler'ın "Kıtap Yazma Seferberfığı" gırışımını yararlı bulduklarını ılerı surmekte "gelecekte mıllı, manevı ahlakı değerlerıne bağlı, vatanını, mılletını seven, aynı olçüde dınamık bılgılı, modern bılım ve teknolojıyle teçhız edılmış, hur duşunceye musamahaya açık, otorıter zıhnıyette olmayan" ınsan yetıştırmeyı amaçladıklannı dile getırmektedır Nedenlerıne gırmeden once şunu belırtmek gerekır kı, bu örgutlenme yapısı ıçınde, sürdürulen eğıtım anlayışıyla, her goreve gelen bakanın bıraz değıştırerek MıFlı Eğıtım Temel Yasası ıçerığındekı soz kalıplarını alıp yıneledıklen, eğıtım amacını ve felsefesını gerçekleştırmek boş bır hayaldır Mıllı eğıtıme yön vermesı gereken Talım ve Terbıye Kurulu'nun yapısı ve uygulamaya dönük kararlarıyla eskı Bakan Vfehbı Dınçerler'ın başlattığı yenı bakanın da "hayırlı bularak'" devamında kararlı olduğunu soyledığı Kıtap Yazma Seferberlığı reklamlanyla her geçen gun gıttıkçe amaçlı bıçımde yozlaştırılan oğretmen yetıştırme polıtıkasıyla, eğıtım orgütunde kılıt noktalarına getırılmeye buyuk ozen gosterılen dın bılgısı ağırlıklı eğıtım ve yönetım kadrolarıyla, Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın, 21 yüzyılın insanını değıl, ama gıttıkçe Ataturk ılke ve devrımlenne karşı, yabancılaşmış, laıklıkten uzaklaşan, çağdaş ve özgür duşunceye kapalı çağdaş topluma uyumsuz ınsanlar yetıştıreceğını soylemek kehanet değıldır Şu anda, eğıtımın bellı kılıt noktalarına, okul mudurluklennın çoğuna dın bılgısı branşından oğretmenlerın seçılıp getınlmesı bır rastlantı sayılamaz Cumhurıyetımızın kuruluşundan çok partılı sıyasal yaşamın başlatıldığı yıllara dek Atatürk ılke ve devrımlerıne ınanmış, çağdaş gorüşlu ve dınamık ınsan yetıştırmeyı amaçlayan eğıtım polıtıkasmın, çok partılı sıyasal yaşama geçılmesınden sonra, ınsan yetıştırme duzenımn ödün verme yarışı ıçınde yozlaştırıldığı bır gerçektır Büyuk Ataturk'un oğretmenlere karşı bır söylevınde dıle getırdığı, 'Cumhurıyet sızden fıkn hür, ırfanı hur vıcdanı hür nesıller ıster" özdeyışı ıle özetledığı eğıtım felsefesınden gıderek uzaklaşılmıştır ve bılınçlı olarak uzaklaşılmaya devam edılmektedır On beş gunlük dınlenme ara vermesınden yararlanarak yuzlerce öğrencısını Suudı Arabıstan'a 'umre zıyaretıne' goturen yonetıcı ve oğretmen kadrolarıyla, lıse ve unıversıtelerınde her geçen gün artan sıkma başlı kız oğrencılenyle Anayasa'ya konulup okutulması zorunlu hale getırılen dın derslenyle, hangt düşunce ıle yoğurulduklarını ne ışlendığını kımsenın bılmedığı, tamamen kontrol dışı sayısı her geçen gun artan medrese benzerı yatılı Kuran kurslarıyla, cumhurıyet rejımının özlemını duyduğu ınsan tıpını yetıştırecek olan "Oğretım Bırlığı Yasası 'na gore uygulama yerıne ıkı ayn dunya göruşunde medrese ıçerıklı, çağdaş duşunce ve ozgurluğe sırtını dönmuş, şerıat duzenımn özlemını dıle getıren ınsanlarıyla, laıklığın dınsızlık olduğunu ışleyen ve yerı geldıkçe halkın en ıçten dınsel duygularını somuren ve Ataturk donemınde yasa ıle yasakla nan tarıkatlara bağlı olduğunu açıkça duyuran polıtıkacılarıyla gıderek Atatürk ün kurduğu çağdaş ve laık cumhunyetın temelı, teh lıkelı ve urnut kırıcı yönde sarsılmaktadır Okullarımızda uygulanan oğretım yontemı ve eğıtım anlayışıyla, okutulmakta olan ders kıtaplanyla, eğıtımı planlayıp yonlendıren ust duzey yonetıcı kadrolarıyla bır söredır uygulanagelen ve gıttıkçe yozlaştırılan oğretmen yetıştırme polıtıkasıyla, sayın bakanın tanımladığı çağdaş, dınamık modern bılım ve teknolojıyı özumsemış, her goruş ve duşunceye hoşgöru ıle bekabılen lyı ınsan ve lyı vatandaş tıpını yetiştirmek boş bır lyımserlıktır Turk eğıtım duzenımn, koklerı derınlere ınen, karmaşık ve çok yonlu sorunları ve sancıları vardır Uyumlu Turk toplumunun hazırlanması eğıtılen gençlerın çağdaş ve ozgur duşuncelı yetıştırılmelerıne Fransız duşünuru Voltaıre'ın dedığı gıbı, 'Duşuncenıze katılmıyorum fakat bu düşuncemzı açıklama ozgurlüğunuzu sonuna kadar savunacağım" dıyebılecek kadar hoşgörüJu olmalarına bağlıdır Sayın Başbakan'ın deyışıyle' çağ atlamanın' ılk koşulu, ekonomık gelışme ve gostergelerın yukseltılmesı, toplumda adaletlı bır gelır dağılımı sağlanabılmesı yanında çağdaş eğıtım duzenıyle çağdaş ınsan tıpını yetıştırmekten geçer Okullarda uygulanage len eğıtım ve oğretım yontemlerını değıştırmedıkçe, eğıtımde çağdaş dısıplın anlayışını benımseyıp uygulamadıkça, bunları bılınçlı ve ınançlı bır şekılde gerçekleştırebılecek oğretmenlığı ıçtenlıkle kendısıne mesıek seçen yeteneklı eğıtıcılerı yetıştırmedıkçe ça ğına sırtı donuk pısırık, suskun, ozgur duşunceye kapalı ınsan yetıştırmeye yönelık ders kıtaplarını değıştırmedıkçe, eğıtım felsefesınde günluk polıtık etkı ve çıkarlardan uzak bılımsel ve pedagojık anlayışla köklu değışıklıkler yapmadıkça, sayın bakanın tanımladığı ınsan tıpını yetiştirmek olası değıldır Sayın Vfehbı Dınçerler'ın gorevı sırasında buyuk reklamlarla başlatılan "Kıtap Yazma Seferberlığı' kampanyası tam bır başansızlıkla sona ermış, tekmk oğretım alanında bazı kıtaplar dışında yuz lerce ınsanın emeğı ve bakanılğın parasal kaynaklan boşa gıtmıştır Ders kıtabı yazma ışı, uzun surelı, çok dıkkatlı tekmk bır uğraşı gerektırır Eğıtım bakanının hoşlanabıleceğı dılı kullanıp ıktıdarın polıtıkasmın genel amaçları doğrultusunda, zorak. bır araya toplanmış kışılerın çabalarıyla, daha once yazılmış ders kıtaplarını tarayarak derleme ve ısmarlama ders kıtabı yazılamaz Bazı okullara gostermelık gonderılen bırkaç bılgısayarla, ne okullar çağdaş teknolojıyle donatılmış, ne de modern bılımsel duzeye ulaşılmış olur Anadolu'nun Doğu ve Guneydoğu bolgelerınde okulların en zorunlu araç ve gereç gereksınmesı bıle karşılanamamışken ılk ve orta oğretımde kurumlar ve oğretmenler kaderlerıyle başbaşa kalmışlık duygusundan kurtarılamamışken, Ankarada Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın sıcak ve konforlu makam odalarından demeçler vererek çağdaşlık edebıyatı yapmak, eğıtımde modern teknolqının uygulanmasından söz etmek ulke gerçeklerını bılmemektır K A M Y O N İMALATCILARI A.S NECDET ARAS Taksım, Lamartın Cad Sarpel Apt No: 30 Kat: 2'de açtığı muayenehanesınde hastalarını kabule başlamıştır Tel: 153 82 83 TEKNİK ELEMANLAR ARIYOR Mühendislik Dairesi için: • Ingılızce b'en MAKİNE MÜHENDİS VEYA YÜKSEK MÜHENDİSLERİ Satınalma Dairesi için: • Pıyasa araştırması ve kaynak gelıştırme alanlarında çalıştırılacak • Şofor ehlıyetı sahıbı VEFATLAR İÇİN Yurtıçı, yurtdışı cenaze nakledılır, cenaze ılaçlama, malzeme, tabut, bütun ışlemler, hassasıyetle, süratle yapılır tşletmede ayrıca 18 ambulans mevcuttur Cenaze ılanlarında hızmet bedelı alınmaz MAKİNE VEYA METALURJİ MÜHENDİS VEYA YÜKSEK MÜHENDİSİ (Işletme yonetımı ve bılgı ışlem konusunda oğrenım gormuş olmak tercıh sebebıdır) İmalat Dairesi için: 30 yaşını aşmamış MAKİNE MÜHENDİS VEYA YÜKSEK MÜHENDİSİ (Ingılızce bılmek imalat konusunda tecrubelı olmak tercıh sebebıdır) • Ingılızce bılen • 30 yaşını aşmamış İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06140 68 86 DOĞUM YERİ TASHİHİ Şışlı 2 Aslıye Hukuk Mahkemesımn 1987'747 esas, 1988/108 karar sayılı, 26 2 1988 tarıhh ılamı ıle Hatıce Pınar ŞENOĞUZ ve Vedat Nefer ŞENOĞUZ 'un nüfus kayıtlarında SEYİTGAZI olarak yazılı d o | u m verlerı, BRUKSEL/ BELÇİKA olarak duzeltılmıştır İlan olunur Halice Pınar ŞENOCUZ ve Vedat Nefer ŞENOĞUZ'a velajelen Ibrahım Cıban ŞENOGUZ "Dünya Şıın Antolpiısı " "Devrımı Yapan Ûç Adam " "Bılım Kurgu Klasıklerı " "Dunya Klasıklerı ' Gorkı, Gıde, Daudet, Turgenyev, Marx, Yakup Kadn, Terfık Fıkret, Çehw, Malaparte Cumhurıyet Kıtap Kulubu (CKK), "llkbahar Kıtap Şolenı"nöe genış ve zengın bır sofra duzenlemış Kıtap şolenınden çok, bır kultur şolenı bu CKK bır kultur eylemıne donuşuyor, yurt duzeyme yayılmasıyla, okurun ayağına gıtmesıyle, her eve bır kıtaplık kurulması yolundakı kolaylıklarıyla, yazar ve okur arasında doğrudan kopru kurmasıyla ve kıtapseverlerı bır kulupte orgutleyerek Gelecek yıllarda CKK'nın onemı ulkemızın kultur yaşamında daha çarpıcı bıçımde ortaya çıkacak . * Nurullah Ataç'ın "Söz Arasında" adlı kıtabını okurken bırkaç satırın altını çızdım, yazar dıyor kı "Latın yazısının alınmasına sevınmıştım Doğrusunu ıstersenız, şımdıkı gıbı duşunmüyordum o gunlerde Arap yazısının bırakılıp Latın yazısının alınmasını ben de satt daha kolaydır dıye ıstıyordum Latın yazısını alışımızın denn nedenlennı, devnmın doğal bır sonucu olduğunu goremıyordum Sonradan anladım ışın ıçyuzunu, anlayınca da daha çok sevındım Kaç kez söyledım yıne de soyleyeyım Bızde yazı devrımı, dıl devnmı olmamıştır, devrım yazısını aramış bulmuş, devrım dılını aramış bulmuştur" Yazı ve dıl devrımı hem kolay, hem güç olmuştur 1931'de Turkıye "ondalıklı olçü sıstemı"ne, daha başka deyışle, okkadan kıloya, arşından metreye geçtı, evrensel dızgeyı benımsedı Eğer sanayıleşmış bır toplum olsaydık, bu geçış çok guçleşırdı 1928 sonunda yenı yazıya geçmek de hem guç, hem kolay gerçekleşmıştır Kolaylık nerededır? O yıl Turkıye kutuphanelerınde eskı yazıyla basılmış ancak 25 bın dolayında kıtap vardı, nufusun yuzde doksanından çogu okuma yazmabılmıyordu, halk Osmanlıcadan uzakta yaşıyor, kendı dılını konuşuyordu Bu koşullar yazı ve dıl devnmının hem kaçınılmazlığını, hem de kolaylığını vurgulamaktadır 1929'un başında yenı yazıyla Turkçede ulusal ve evrensel kıtaplık oluşturmanın takvımı başladı Ilk atılım başında gazetelerle yapıldı, ama kıtap yoktu Çunku kıtap okuru yaratmak gerekıyordu Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın 1940 lardakı atılımı o donemın koşullarına gore başdondurucudur Dünya Klasıklerı'n\ Turkçeye kazandırma seferberlığı başlatıldı Ikıncı Dunya Savaşı ndan sonra gerıcı ve tutucu dalga bu atılımı durdurmuştur, ama kulturde bır koşe donulmuştur Ikıncı atılım 27 Mayıs Devrımı'nın ardından 1960'larda patladı Yeryuzunde yaygın solWas(Wer Turkçeleştırıldı Dunya kulturunde var olan, ama Turkçede eksık kıtapların olağanustu bır hızla yayımlanması toplumsal bılıncın aydınlanmasına buyuk olçude hızmet etmıştır Ancak her ıkı atılım arasındakı boşluk ve kesıntı, evrensel kulturu kavramada bır kopukluk ve kuşaklar arasında bır ıletışımsızlık doğurmuştur Uygarlığı kavramak ve çağımızı anlamak ıçın ınsanlığın yaşadığı donemlerın butunsellığını gozden kaçırmamak gerekır * Kıtap, yaşam demektır Kıtabı raflarda duran, evı susleyen, sahıbıne bılgıç bır hava veren ya da arama ve taramalarda kışının ocağını sonduren bır araç gıbı duşunmekten kurtulamadıkça, toplumumuz çağdaşlaşma yolunda yaya kalacaktır Turkıye bu kısırlıktan sıyrılmak evrensel ve ulusal kıtaplığını yaratmak zorundadır CKK ışte bu bılıncın halk katmanlarında yoğunlaşmasını çağdaş ve uygar Turkıye ıçın vazgeçılmez koşul sayan bır anlayışla "llkbahar Kıtap Şötenf'nı açıyor, hangı yaşta hangt başta olursa olsun, herkes buyursun llkbahar Kitap Şöleni Değerli arkadaşım ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ • Sac şekıllendırme, kesme ve delme kalıpları çızımınde 5 yıl deneyımlı • Endustn Meslek Lısesı Teknık Resım Bolumu mezunu ŞEFİK ERSÖZ'ü genç yaşta yitirdik. Acımız büyüktür. Ailesine yakınlarına tum dostlara başsağlığı dilerim. KALIPAPARAT KONSTRÜKTÖR RESSAMI • Endustn Meslek Lısesı Kalıp Bolumu mezunu veya bu konuda 5 yıl deneyımlı KALIPÇILAR Satınalma Dairesi için: • En az Endustrı Mesle* Lısesı duzeyınde teknık ogrenım gormuş • Şofor ehhyetlı ORHAN MUŞTU VEEAT ve TEŞEKKUR Bırıcık oglumuz, çok değerlı varlığımız TEKNİK SATINALMA ELEMANI (Parça takıp ve temın ışlermde gorevlendırılecek elemanın C sınıfı ehlıyetı olması ve Ingılızce bılmesı tercıh sebebıdır) Tum adayların askerlığını yapmış olmalan şarttır Isteklılenn şahsen ÇayıronGebze'dekl fabrikamızın Personel Daimsine veya arzu ettıklerı pozısyonu belırtır 'otogra*h bır mektupla Persone/ Dairesi, P.K. 53 Kadıköyİstanbul adresıne başvurmaları rıca olunur Başvurular kesınlıkle gızlı tutulacaktır KIRALIK EV Beylerbeyı'nde şahane manzaralı, bahçelı, konforlu ev Tel.: 131 52 08 Ingılıere de Ingılızce 1016 vaşmdakı çocuklara 7 BARAT 1 14744881 148435" Cambrıdge'de Ingtlızce STUDIO SCHOLL BARAT 1 1474488 1 1484^5'' AYDEV MERİÇ'i (19851988) \akalandığı hastalıktan kunaramavarak ka>beltık Bızlen >alnız bırakmavan, acımızı pa)laşan. dost, akraba ve arkadaşlarımıza teşekkur edenz Fargo I Oodge I De S T OO RASTAŞ REFORM AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN SJLII no 10239^ 48600 Şırketımızın 14 Mart 1988 tanhınde vapılan olağan genel kurul top lantısında 1 000 000 000 (VBırmılvar) TL lık şırket sermavesınm, 200 000 000 (Vıkıvuzmılvon) TL'sı venıden değerleme fonundan, 800 000 000 (Y Sekız>uzmılvon) TL'sı nakden olmak uzere loplam I 000000000 (Y Bırmılvar) TL amınlarak 2 000000 000 {> Ikı mıljar) TL'sına >,ıkartılmasına karar verılmıştır Naktı artış nedenıyle TTK'nun 394 ve muıeakıp maddelerı gere ğınce, pa> sahıplenmızın mevcul pavlan oranında artan nakdı ser maveve ışlırak haklan bulunmaktadır Bu haklarını kullanmak ısle ven sa\ın pa\ sahıplerımızın, ışnrak laahhutnamelennı ımza ve te%dı etmek uzere ılam muteakıp 28 Nısan 1988 akşamına kadar Oto Sa navı Sıtesı, Yunus EmreCad No ^ ^ 4 Le\ent Istanbul'dakı şırkeı merkezıne başvurmaları rıca olunur Bu sure ıçınde kullanılmavan ruçhan hakları genel kurul karanna ıstınaden vonetım kurulu, ıste dığıne kulUndırma hakkını kuilanacakıır ALİ KEMAL MERİÇARTVİN ÇAĞRI ENGELLENMEK İSTENEN Bır ne\rozgunu utırdığımız" >ığıt veonurlu ınsan, >urtseverde%rımcı FİLİSTİN HALKIYLA DAY4NIŞMA MİTİNGİ ILE ILGILI BASIN TOPLANTISI YER. BJLSAKTAKSIM 26 MART CUMARTESI SAAT 12 00 HÜSEYİN AYDEV'ı utınşımızın 3. \ılında sa>gı \e se\gıyle anıvoruz AİLESİ TERTİP KOMİTESİ ve destekleven dergiler: * \hnten * Çağdaş \ol • Emek Dunvası • Gençlık Dunvası • Gun * Guneşe Çagn * Topluımal Kurtuluş • Venı Aşama • Venı Çozum • Venı Oncu • Zemın ACIKAYBEVflZ Oğretmen 1 Etkılıdır Herpeslvell ınfluenzaA2 polıolve II coxsadoeB1 Hepatıt 8 ve AIDS (HTL Vlll) gıbı vıruslen ayrıca baktenlen, patoıenık mantarları spor'lan öMurur 2 Ekonomtktır Normal suya stenlızasyon ıçın 1/16 ölçüsünde dezenfekte ıçın 1/32 ölçüsunde katılır Akbve edıllnce 30 gun, edılmedıkçe 3 yıldan uzun ömurlüdür 3 Batırma yapılamayan aleüer veya süaılemeyen yerler ıçın kullanıma hazır spray ttpı vardır SANMALAŞ 145 82 23 15107 81 144 34 16 Telex 25249 SalpTr Velı Atemdar Han 428 Karaköy Istanbul Hastabanelere ve Dlşçilere! Soğuk sterilizasyon solüsyonu SPORICIDIN ELEKTRİK MÜHENDİSLERİNE ÇAĞRI 26.3.1988 TARIH, SAAT 14.0017.00 ARASI ODA LOKALİNDE DÜZENLENECEK KOKTEYLE KATILMANIZI RİCA EDERİZ. OSIVIAN ALÇİÇEK'İ kavbetmenm uzumusu ıçındevız kederlı aılesıne ve tum mestektaşlarına başsağlığı dıler, acısını pavlaşırız MIMAR KEMAL İLKOKULU \ONETICI \ E OGRETMENLERİ TMMOB ELEKTRİK MÜH. ODASI İST. ŞUBE YÖN. KUR. VEFAT Leman Kavukçu'nun eşı, Goksel kavukçu'nun babası, Burçak, Fıkret ve Kaan'ın dedelerı, THK, Turkkuşu emeklı pılot öğretmenlerınden KIRALIK DAIRE \iako\ dı BcMnt.ı kısımda mobıKalı ıclefoıılu kııalık daırc al Saal 1821 arasında 163 73 80 ve 169 95 97 Değerlı arkadaşımız M t T t OVAR'ın babasının vefatını uzuntuyle oğrenmış bulunuyoruz Merhuma rahmet, kederlı aılesıne başsağlığı dılerız BAŞSAGUGI KADRİ KAVUKÇU vefat etmıştır Cenazesı 25 Mart 1988 Cuma gunu oğle namazından sonra Narhdere Camıı'nden kaldırıla^ak ve Narlıdere Mezarlığı'na defnedıletektır SERDAR AKDEMİR MUHARREM DEMİRCİ AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear