02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecilık Tı'rk Anonım Şirkctı adına Nadir Nadi • Genel Yayin Müdurü. Hasan Ceaul. MUessese Müddrıl: Emine UşakJıgil. Vazı Işlerı Müdüru Okay Gooensin, # Habcı Merkezi Müdürü Yalçin Baycr, Sayfa DıUenı Yöneımenı Ali Acar, 9 Temstlcıler: ANKARA Yalçın Dofan. İZMİR: Hikmel Çrtinkaya, ADANA: Ctlal Başlangıç. tsıanbul Haberlen: Erkan Akyıklu, Dış Haberler Ergun Bakı, Ekonomı Osman Ulaga), Kültür Cdal t'ster, Spor Danışmanı Abdulkadir YK«lman. Düzeltme Refik Durbaş, BılımEgmm ŞahİR Alpay, IşS«ndıka Ştkraa Kctearf, Yurt Haberlerı: NecdH Do|an, Dızı Yazılar. Kmm Çalışkan, Bursa Lcvtnı Geacelli, # Koordınator: Ahmel Konılsan. # Malı Işler Erol Erkul, 0 Reklam Ayş* Tonıa, Ek Yaşınlar Hvlya Akyol • tdare Hustyia G«rer, Ijlclme: Osdcr Çeiik, Bılgılşlcm. Nail tnal. Basan ve Yayan Cumhunyel Matbaacılık ve Gazeleolık T \ Ş. Tttrk Ocagı Cad 39/41 34334 !st PK 246lslanbul Tel 512 05 05 (20 hal) Telex 2Î246 Fax (1) 526 60 72 # Burolar Ankara: Zıyj Gokalp Blv lakılap S No 19/4. Tel 133 II 4147, Telex 42344 Fax• (4)133 82 64 % lımlr: H Zıya Blv 1352 S 2/3. Tel 13 12 30, Tele* 52359 F « . (51) 13 12 30 • Adana: InOni) Cıd 1I9S No 1 Kal l.Td'II4S5O1I973I. Tel«: 62155. F u . (71)328056 TAKVIM 2\ MART 1988 Imsak: 4.34 Guneş. 5.59 Oğle 12.16 tk\ndı 15.41 \;r 14 43 Denîz otobüsünü kim üreteeek? Y e r l i üretim: Deniz oîobüsleri ile ulaşım giderek îstanbullulann ulaşım alışkanlıkları arasına girerken, yerli üretimin kimin tarafından, nerede, nasıl yapılacağı konusundaki kararın ağustos 1988'e kadar verilmesi gerekiyor. FÜSUN ÖZBtLGEN "Geçenlerde Bakırkoy'den ilk kez deniz otobusune bindim ve Bostancı'ya 2025 dakikada geldim. Çok hızlı gidiyor, oldukça luks, bin liraya ne laksi ne dolmuş beni bu kadar kısa surede Bakırkoy'den BoslancTya getirebilirdi. Doğrusu laşıt araçlannda çagdaş insanlartn nasıl seyahat elliklerini gorunce şaşırdım. tki gun sonra belediye otobusune bindim. Bir yer buldum, olurdum. Yanımda a>akta insanlar iki sıra halinde aralanmıstı. Ayakta daracak ve çifl sıra yapılmayan yerter için yine ayaklaki yolcular birbirlerini uyanyorlardı. İlerleyip sıralar\ ikileyelim beyler' diye. Bir an bu insanlara deniz olobüslerini anlatıp kendi kendimizi niye bu kadar eziyete koyuyoruz. olobus doldu, taşmak üzere, daha halen ikileyelim diye ne bagımorsunuz, biz insan gibi seyahal elmeyi bilemez miyiz şeklinde müdahale elmeyi düşundıim. Bizim insanlanmız ne kadar kahır çekmişler ki artık kahır içinde yaşarnayı yaşamlannın bir parcası haline gelirmişler..." Istanbul BeledıyesVnin 4 ay içinde vermesi gereken karar yeni bir rekabete kapı açıyor Ankara Çayî'na arıtmd tesisi ANKARA (AA) Ankara'nın lağım ve pis sulanmn aktığı Ankara Çayı uzerine arıtma tesisi yapılacak. Tesisin bugunkü fiyaîlarla 500 milyar liraya mal olacağı bildirildi. ASKl yetkilileri, başkenün tüm pis sulanmn şehir içinden akan Çubuk, Balgat, încesu, Hatip ve Dikmen çaylarına boşaldığı, bunların da birleşerek Ankara Çayı olarak Ankara'mn batısına doğru uzandığını bildirdiler. Yetkililer, Ankara Çayı'nm Temelli Köyü'nden sonra Sakarya Nehri'ne karıştığmı ve bu nehirde bulunan canhlara ve çevreye zarar verdiğini belirttiler. Firma saptanacak: Sözleşmeye göre İstanbul Anakent Belediyesi, 1988 ağustosuna kadar yerli üretimi yapacak firmayı belirlerse, Norveç şirketi deniz otobüsü teknolojisini 5.2 milyon Norveç Kronu karşılığmda satacak. Süre geçerse: Eğer bu tarihe kadar bir karar verilemezse Norveç şirketi eski fiyatı geçersiz sayacak ve yeni fiyat belirleyecek. Bu rakam çok yüksek olursa teknoloji transferi tehlikeye girecek. Bu sozler deniz otobüsü ile İstanbul içinde kısa bir yolculuk yapmış bir genç harumın gözlemleri. Deniz otobusleri lstanbul'da hizmete gireli beri bir yandan iskeleleri yapılıp yeni hatlar açılıyor, bir yandan da tartışmalan sürüyor. Tartışmalar genellikle bu gemilerin geleceği uzerine, yani 10 adet ısmarlanarak Norveç'te inşa edilen deniz oıobüslerinin İstanbul'daki denemeleri olumlu sonuç verdiğine göre yeni gemilerin alımı veya inşası nasıl olacak? Bilindiği gibi deniz otobüslerinin Turkiye'ye gelişinden önce de bu gemilerin Türki ye'de yapılabileceğı ve dışanya döviz ödenmesinin hatalı olduğu, gemilerin çok pahalıya patladığı gibi konular tartışılmıştı. O zaman biz de gemilerin tstanbul'un trafik sorununa önemli bir çözüm getirmeyeceğını belırterek bunun hesaplannı yapmıştık. Gerçekten de şımdilik gelen 6 adet deniz otobüsü İstanbul'un trafik sorununu deniz taşımacıhğı ile çözümleyeceğini ilan eden Dalan'ı, şimdilik haklı çıkartmıyor. Ancak şu anda 6 tanesi çahsmakta olan ve inşa edilerek geleceklerie bırlikte 10 deniz olo büsüne tamamlanacak teknelerin bundan sonra tartışma alanı Türkiye'de yapımı konusu. Bilindiği gibi geçenlerde şöyle havadan ortaya bir söz atıldı. "Yeni deniz olobıisleri ısmarlanacak" denildi. Daha sonra Belediye Başkanı Bedrettin Dalan. yeni deniz otobüslerinin satın alınmayacağım, ancak "Türkiye'de inşa edilmesinin duşüniıldugünü" soyledi. Biz de bu konuda daha önce yapılmış sözleşmenin kapağını açıp, karıştırdık ve gerçekten bu otobüslenn Turkiye'de imal edilmesinin koşullarının hazır olduğunu görduk. İstanbul Buyukşehır Belediyesi ile Norveç'ın Fijeflstrand fırması arasında yapılan 14 Mayıs 1986 tarıhli '•gemLyapıın sozleşmesi"ni bulduk ve karıştırdık. Belediye, Fijellstrand firmasına 10 gemi ısmarlayıp karşılığında 80 milyon 250 bin Alman Markı satış fiyatına libor faizi üzennden imza atüktan sonra sozlesmeye şoyle bir madde de koymuştu: "14 Mayıs 1986 tarihli gemi yapım sözleşmesi ek no: S. Teknoloji transferi: tstanbul Buyukşehır Belediyesi'ne on adel catamaran tipi gemi DENİZ OTOBÜSÜ İÇİN NE DEDİLER? Dalan: Türkiye'de ihale açacağız Erric \everdal (Fjellstrand AŞ Genel Müdürü): Şartlar rnüsait olursa gemilerimizi Türkiye'de inşa edeceğiz. Türk işgücünü kullanarak temin edeceğimiz tasarrufla ihracaî da yapacağızAli Zafer Taciroğlu (Fjellstrand temsilcisiAlba Denizcilik): istanbul fun daha çok gemiye ihüyacı var. Yabancı ortağı ikna edebilirsek bu tekneleri Türkiye'de yapacağız. Bedrettin Dalan (İstanbul Anakent Belediye Başkanı): Deniz otobuslenni bundan sonra dışardan satın almayacağu. Yerli imalat için ihale açacağız. Türkiye'de imal edilecek 10 tane deniz otobüsunu sipariş edeceğiz. Teknolojı var. Hem Denizcilik İşletmelerı'nın Gemi İnşaat Sanayıi'nde hem de Türkiye'de imalat yapmaya hazırlanan Norveç firmas;nda teknolojı var. Noneçliler de bir firma kuruvor. muş Türkiye'de. Biz ihale açarız, verilen teklife göre karar verır, sipariş ederiz. Denizcilik tşletmesi'nin bu otobüsler ımal edilirken, Norveç'e gıdip teknolojiyi öğrenen elernanlan var. Yeterli bilgi birikimleri oluşmuş. Norveç firması ise zaten teknolojiye sahip. Bu nedenle ayrıca teknoloji için para da vermem. Verdikleri fıyat teklifine göre sipariş verinz. DENİZ OTOBÜSÜ Ulaşımdakı rolu artarken Türkıye'de uretımı gundeme gelıyor Deniz trafığınde pahalı ama hızlı bir tercıhı sımgelıyor DENİZ OTOBÜSÜNÜN TÜRKİYE^DE YAPIMININ MALİYETİ NE OLUR? Teknede 2 milyar f ark Dalan • Satın almak yok istıhdam sorununa katkısı olacak hem de bu teknolojinin geliştırilerek dıssatımına imkân sağlayacaktır. Etnc Neverdal (Fjellslrand AŞ Genel Mudürii): Gemi inşa sanayıınde dunya çapında bir kriz yaşamyor. Fakat bu bizi etkilenıiyor. Tam kapasite ile üretim yapabiliyoruz, hatta sıra bile bekleyen ulkeler var. Bunu bugune kadar araştırma ve geliştirmeye yaptığımız yatırımlara borçluyuz. Gerçekten gemilerimiz büyük şehirlerde, kalabalık kuçuk liman ve kıyılan olan verlerde emnıyetle, suratle \e dalga çıkarmadan, kimseyi rahatsız etmeden çalışabiliyorlar. Yolcu başına yakıt ve bakım masraflarımız da bizim gemilerde rakiplerimize kıyasla çok ekonomik. Herkes bıze Turkiye'de tekne inşa edip etmeyeceğimizd soruyor. Türkiye bizim için onemli bir realitedir. Şartlar musait olursa gemilerimizi Turkiye'de inşa Deniz otobusleri dışardan satın alınmayıp Türkiye'de üretilirse tekne başına 2 milyar lira daha ucuza mal edilebilecek. Gemilerin 3.5 yılda kendini ödeyebileceği belirtiliyor. Alman Vlarkı'nı 800 liradan hesaplarsak, bugunku fıvatlarla bir deniz otobusunün satış fiyatı 6 rm'Kar 600 mılvon lira tuıuyor. Peki, bu deniz otobusu Turkiye'de inşa edilirse malıyetı ne olur? Konunun uzmanlarına göre en az yuzde 30 daha ucuza mal olur. yani 1 milşar 980 milyon lıra daha az para ödenir. Tekne başına 2 milyar lira fark. Deniz otobüslerinin şu anda taşıdığı yolcu sa>ısı gunde 18 bin olarak hesaplanıyor. Bilet fiyaıları ıse bin lira. Boylece 6 gemınin bir gunluk hasıtalı 18 milyon lira. Gemilenn bir mıl başına yaktıkları yakn masrafı 5 bin lira. 7 milhk Bostancı hattında yaktıklarıyakıtın bedeli 35 bin lıra. Ya ni 450 yolcuyu bin liradan 450 bin liraya taşırken 35 bin liralık yakıt tükeıiyor. Tek masrafı bu değıl kuşkusuz. Gemi personeli, şehınçı otobüs bedeli. ıskele masrafları Otobüslenn satış fiyatı ile amorıısmanın yuksek karşıhgı duşunulmedıkçe işletmeden doğan kâr oldukça yuksek. Bu gemiler ne kadar zamanda kendini oder sorusuna \erılen yanıt da şöyle: "Bu verimlilikıe giderse 3.5 yılda kendini oder." Başlangıçta gemilerin işletme sorunları \e kârtılık durumundan pek emin olmayan, bu nedenle de işletme şirketine girmekte kuşkuları bulunan yapımcı firmamn Turkıye temsılcısı Ali Zafer Taciroğlu ile konuşmamızda ışletmenin dışında kalmış olmaktan pişmanhk duyduğunu goruyoruz Teknelerin akşam 20.00'den sonra ve sabahın ılk saatlerinde kullanılabılecegı hatları anlatıyor \e bu yöntemle daha da kârlı bir biçımde çalıştınlabileceğinı hesaplıyor tzmit Körfezı'ne gece \e sabah erken saaı hatları öneriyor. Bandırma Mudanya haüanndan söz edıyor. Bu arada başka belediyelerın de deniz otobüslerıne ilgı duymaları, deniz hatlannda değişık olasılıkları da akla gelıriyor. tstanbul'dan Zonguldak'a veya Ege'de Yunan adaları ile Turkıye arasında dolanacak deniz otobusleri uzerine projeler gelıştırılıyor Tum bu projelerin gerçeklik kazanması. teknolojmın Turkiye'ye aktanlmasına bağlı. Bunun ıçın de ağustos avına kadar bir sure kalmıs durumda. Eski Gemi Muhendisleri Odası Başkanı Taşkın Çılli'ye gemılen Turkiye'de yapabilecek kaç firma olduğunu soruyoruz. Şu bilgilerı veriyor: "Proje >e know ho» alınsa ve iki uç de teknik Heman gelse. gemiler borada yapılabilir. Özel sektorde 25 kadar tercane var ki bunlann 67 lanesi deniz otobuslerini imal edebilir. Gemi inşa sana>ii, tstanbul Belediyesi ile birlikte Norveç'te eleman yelistirdi. Bu gemilerin imali aşamasında, surekli olarak orada uçer kişilik ekıpler bulunduruldu. Şimdiye dek 12 kişi yetiştirildi. Turkiye'de aluminyum kaynak yapılıyor. Aynca deniz suyuna dayanıklı ozel aluminyum şu anda dışardan geli>or. ama Seydişehir'de de yapılabilir. tşçilik çok duser ve tekneler yuzde 30 ucuza mai olur." teslimi munasebeliyle, Fijellstrand AŞ iş bu gemilere ilişkin teknolojinin Turkiye'ye saülmasına istekli bulunmaktadır. Turkiye'de leknolojiyi devralacak tarafı aba belirieyecektir. 1 Teslimin kapsamı: Teknoloji Iransferi aşagıdaki hu • suslan içerecektir: İstanbul Büyukşehir Belediyesi'ne teslim edilmiş 38.8 m.'lik katamaranlann imalal planlan. Spesifikasyonlar. Teknik hesaptamalar. 38.8 m. katamaranların Turkiye dabilindeki muşteriler için üretimine ilişkin hak. 2 Fiyatlar. Yukanda 1. maddede bdirtilen teslimlere ilişkin fiyat. 5.200.000 Norveç Kronu olup, lisans anlaşmastnın inualanmaa ile birlikte nakden ödenecektir. 3 Özel koşullar. Her iki tarafça kabul edüecek esaslar çercevesinde teknolojinin transferine ilişkin, lisans alan ile Fjellstrand arasında imzalannnş ayn bir sozleşme. tş bu sozleşme, en gec ağustos 1988 larihine kadar imzalanmadıgı takdirde. Fjellstrand AŞ. yukanda 2. maddede belirtilen fnatı yeniden dnzenleme hakkına sahip olacaktır. Bu halde alıcı veya alıcının belirledigi taraf, teknoloji satın almaktan vazgecme hakkına sahip olacaktır. Turkiye'de de uretilmiş gemiler, Fjellstrand AŞ tarafından verilecek bir urelim ismine baiz olacak ve bu isim altında sablacakür." Evet, sözlesmenm getirdiği koşullar bunlar. Yani İstanbul Belediyesi bir firma belirleyecek ve bu firma Fjellstrand'dan catamaran tipi teknelerin, "yapım teknolojisini alacak sozteşmeyi" imzalayarak Türkıye versiyonunu üretebilecek. Bu teknolojinin satın alınması için 5 milyon 200 bin Norveç Kronu ödenecek. Ancak eğer bu yılın "ağustos ayına kadar" bu firma belırlenıp teknoloji transferi ile ilgili sözleşmeyi imzalamazsa Fjellstrand istediğj fiyatı Ueri sürebilecek. Yani öyle bir fiyat verebilecek ki bu gemilenn teknolojisini transfer etme olanağı kalmayabilecek. Peki bu durumda yapılması gerekli olan ne? tstanbul'da belki de Izmir'de ve Marmara'da rahatlıkla kullarulabileceği anlaşılan deniz otobüslerinı çoğaltmak istiyorsak, teknoloji transferi hakkını elimizden kaçırmamak. Ağustos 1988'e kadar karar vermek. Aksi halde tanesi 8 milyon mark gibi yüksek bir bedel ile satın alma yöntenüni sürdürmek söz konusu. Doğrusu Norveçli finnanın da işine gelen bir durum. Çünkü o zaman kendi ulkesinde kendi işçisini de doyuracak şekilde kendi verdiği fiyat ile mal uretip satacak. Türkiye, bu teknolojiyi ithal ederse gemiler Türkiye'de uretilecek, Türk işçisi ış bulmuş olacak, gemiler daha ucuza mal edilecek, yeni teknolojı gelmiş olacak ve belki de şimdiye dek bu tur alüminyum üretmemiş olmakla birlikte, geminin özel alajimlı aluminyumu bile Seydişehir tesislerinde üretilerek yerli katkı oranı yukseltilebilecek. y» Turizmde AIDS eğitimi ÎZMİR (AA) Turizm sezonunun açılmasına az bir süre kala, turistik bölgelerde AIDS taraması yapılması ve bu bölgelerdeki kişilerin eğıtilmesi önerildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Melahat Okuyan, AIDS hastalığının Turkiye'ye, öteki ülkelerden geldiğıni belirtti. Bu bakımdan, dışandan gelen risk gruplarımn tespit edilerek, bunların Türklerie ilişkiye geçmelerini önlemek gerektiğini anlatan Prof. Okuyan, şunları söyledi: "Turistik bölgelerde çalısanlan ve yabancılarla ilişki kuranlan, örnekleme yoluyla testten geçirmeliyiz. Ayrıca bu kesime hastalık hakkında bilgi vererek, bilinçlendirmeliyiz." OrmancıUk Günü ANKARA (AA) Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ekrem Tanyel, "21 Mart Dünya Ormancılık Günü"nün, Türkiye'de amacına uygun olarak değerlendirilemediğini bildirdi. Tanyel, Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, günün göstermelik toplantılarla geçiştirildiğini öne sürerek, "Oysa bugün dolayısıyla ülkemizin hızla ormansızlaşarak çölleşmekte olduğu gerçeği, kamuoyunun gündemine getirilebilırdi" dedi. Tanyel, Türkiye'deki ormanların tekniğine uygun olmayan çalışmalarla hızla azalmakta ve verimsizleşmekte olduğunu belirterek, buna karşılık özellikle kentsel yerleşmelerde ormancılık çalışmalarının öneminin giderek arttığını söyledi. Tacırofllu Türkıye de uretım Ali Zafer Taciroğlu (Fjellstrand Turkiye Mümessili Alba Denizcilik Yoneüm Kunılu Başkanı): Gemilerimiz artık kendilerini tstanbul halkına ispat eımişlerdir. Bu modern ve konforlu hizmeti yaygınlaştırabilmemiz için tstanbul'un daha çok gemiye ihtiyacı vardır. Eğer yabancı ortağımızı ikna edebilirsek bu tekneleri Turkiye'de yapabiliriz. Taşkın Çilli (Eski Gemi Mtthendisleri Odası Başkanı): Sayın Dalan 'ın deniz otobuslerinin Türkiye'de yapılacağına ilişkin demeci, Ulkemiz gemi inşa camiası tarafından olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir. Deniz otobuslerini artık Türkiye'de yapurma karannı yerinde bir karar olarak goruyoruz ve teşekkürle karşılıyoruz. Türk gemi inşa teknolojisi her türlu gemiyi yapabilecek yeterliktedir. Türk tersaneleri ve gemi muhendısleri bu tekneleri Türkiye'de yapmaya şımdiden hazır durumdadır. Sayın Dalan'ın bu karan hem döviz tasarrufu sağlayacak hem Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, "Yazıyorlar, çizîyorlar, bitince teşekkür ediyorlar"dedi. KEMAL KÜÇÜK tstanbul 2. tdare Mahkemesi'nce verilen "yapımını durdurma" kararına karşın yapımı suratle tamamlanan Arnavutköy'deki "yasadışı" kazıklı yol, mahkeme karan sürerken dun Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından bando eşliğinde törenle hizmete açıldı. Başkan Dalan açılışta yaptığı konuşmada, "Birtakım spekulasyonlar vapddı. tdare mahkemesinin yunıtmeyi durdurma karan olduğu yaaldı çizildi. Ama bu karar şekil yönündendi. Bugun bu eksiklikler tamamlandı. Konıma kurulundan onay alındı, Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu'na onay için gonderildi, yasal prosedür rayına otnrtulmustur" diye konuştu ve KİSKA firmasına yolun yapımını suratle tamamladığı için teşekkür etti. Kazıklı yol bandoyla açıld tdare Mahkemesi kararlarına aldırmayan Dalan "deniz üstünde yürüdü Ozürlülere iş okulu ANKARA (AA) Eğitilebilir zihinsel özürlü çocuklar için düzenlenen iş okullarımn 7'ncisi, yann Ankara'da Aydınlıkevler semtinde açılıyor. Tüm donanımı Ankara Lioness Kulüpleri'nce gerçekleştirilen iş okulunda 1618 yaş grubundaki 160 eğitilebilir zihinsel özürlü çocuk eğitim görecek. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı 'nca 30 milyon lira harcanılarak onarılan eski bir binada hizmete girecek iş okulunun tefrişi ve atölyeler için Ankara Lioness Kulüpleri'nce 41 milyon lira harcandı. Neverdal Hedef ihracat edeceğiz. Tabii bu bize de bir avantaj getirecektir. Türk işgücunu kullanarak temin edebileceğimiz tasarrufları fıyatımıza yansıtarak, yalnız Turkiye'ye daha fazla gemi satmakla kalmayacağız, ihracat piyasalarında da etkinliğimizi arrtırabileceğiz. BANDOYLA YÜRÛYÛŞ Oalan Arnavutkoy dekı kazıklı yolu ıtfaıye bandosunun eşlığınde yurüyerek açtı (Fotoğraf AA) Bu arada Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu'ndan şu ana kadar herhangi bir onay alınıp tstanbul 2. tdare Mahketnesi'ne sunulmadığı ve yürütmeyi durdurma karannın kaldınlmadığı oğrenildı. Anakent Belediyesi tarafından 2960 sayılı Boğaziçi Yasası'na göre Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu'ndan onay alınmadan ve koruma kurulu kararı olmadan yapımına başlanan Kuruçeşme Parkı ile Arnavutkoy burnu arasındaki 1200 metrelik kazıklı yol hakkıda bu yılın ocak ayı başında idare mahkemesince "yapımı durdurma kararı" verilmişti. Bu karara karşın kazıklı yolun geri kalan kısmında çalışmalar surdurülmüştu. Başkan Dalan, "Bu karan 60 gün içinde uygulama hakkımız »ar" derken, karan veren 2. İdare Mahkemesi Başkanı özgür Ardahan, "Karar teblig edilince hemen durdurulması gerekir, 60 gun diye bir hak yok" demişti. Dün saat 11.00'deitfaiye bandosu ve kalabalık daveth topluluğu önun de açüan kazıklı yolda bando eşliğinde yuruyen Başkan Dalan, 2 milyar 360 milyon liraya ihale edilen kazıklı yolun 4 milyar 60 milyon liraya tamamlandığmı bildirdi. Dalan, "teknolojinin zorlanarak yolun tamamlandığını" belırtti. Dalan, bu arada, idare mahkemesınde dava açan yalı sahiplerinden biri olan Nedret Kalaycıoğlu ile yalısının önünde fotoğraf çektırdı ve "Gonıyorsunuz, anbşbk. Bir iürazınu var mı şundi" diye sordu. Kalaycıoğlu da, yalmın önüne, belediye ile anlaşarak KİSKA firmasınca aluminyum doğramadan camekân yapıldığım ve toz topraktan kurtulduklarım belırterek teşekkür etti. Dalan, sonuna geldiğinde önünü kesen yurttaşlarla konuşurken de "Önce yaap çiziyorlar. bitince teşekkür ediyorlar. Biraz once dava açan bir kadın, basın önünde, 'Yemege buynın, bir kahvemizi için' diye ricada bulunuyor" diye konuştu. Dalan, yoldan geçen ılk aracın sahibi Mustafa Gnl'e bir buket çiçek verdi. Balkonlardan kendisini alkışlayanlara el sallayan Başkan Dalan, arabasına binerken, gazetecilere "tyi şov oldu de£il mi" diye sordu. ATTden önce, felç ve tetanoz ANKARA (AA) Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEFJ Avrupa Topluluğu 'na tam üyelik başvurusunda bulunan Türkiye'nin, 1990 yılına kadar polio (çocuk felci) ve tetanoz gibi hastahkları yok etmesi gerektiği görüşünH savunuyor. UN1CEF Türkiye temsilcisi Sarojini Abraham, Türkiye Rotary Kulupleri'nin duzenledîği seminerdeki konuşmasında, "Avrupa Topluluğu'na girme aşamasındaki Türkiye'nin, gerek polio (çocuk felci), gerekse tetanozun 1990 'a kadar eradikasyonunu (silinmesini yok edilmesini) sağlaması gerekir" dedi. 2. kıışak dernekleşme yolunda NtHAT HALICI Türkıye'de bugüne kadar kurulan 54 bine yakın derneğe, bir yenisi daha "sessiz sedasu" eklendı. Yaklaşık 8 ay önce "Yurtdışından Donen İşci Çocuklan Kultur ve Yardımlasma Demegi" adı altında kurulan dernek, kultur alanında sayıları yarım milyonu bulan "kesın donuşçulerin" sorunlarını dile getirecek. Dernek ilk genel kurul toplanı.sını 23 Ocak 1987'de, yine "sessiz sedasız" bir biv<mde gerçekleştirdı. 20 martta bir "tanıtma şenliği" duzenleyerek üye yazımına başlayacaklannı açıklayan ve kurucuları arasında yazar Giılten Dayıoglu'nun da bulunduğu derneğın başkanı Canan Kahraman ile Almanya'dakı yabancı duşmanhğından Turkiye'ye kesin dönuş yapmış ikinci kuşağın Turk toplumuna uyum sorunlarına kadar uzanan bir söyleşi yaptık. Halen İstanbul TürkAlman Kultur Enstitusu'ndeki görevını surdurmekte olan Kahraman, 15 yıla yakın bir süre Almanya'da yaşadıktan sonra 1975'ıe "kesin dönuş" yapmış Almanya'dan Turkiye'ye döndukten sonra karşılaştığı sorunların kendisini bu sorunlarla karşılaşan dığer kişilerle birlikte böyle bir derneği kurmaya zorladığını söyleyen Canan Kahraman'a yönelttiğimız sorular ve yanıtları şöyle: tlk olarak bize. dernefin doguşunu kısaca anlatır mısınız? KAHRAMAN Yedi yaşmda ailemle birlikte gittiğim Batı Almanya'dan 15 yıl sonra, 1975'te kendi isteğimle Turkiye'ye kesın dönuş yaptım. Bu karan verirken. iki ulke arasında kalmanın doğurduğu belirsizliklere son vermek, geleceği kendf ulkemde hazırlamaktı amacım. Turk toplumuna uyum sağlayabılmem 12 yıl kadar sürdü. Bu intibak suresince edindiğim olumlu olumsuz deneyimler bellı bir bırikim oluşturmuştu bende. 1981 yılında görevli olciuğum Goethe Enstitüsü tarafından geri dönüşun doğurduğu sorunları dıle getiren bir sempozyum duzenlenmişti. Sayıları kabank bir "kesin dönuşçuler" kitlesi, büyük bir coşkuyla katılmışıı. Sanırım ilk defa o zaman benzer sorunların herkes tarafından yaşandığını, eğitımini tamamlamamış olan gençlerde sorunların daha buyuk boyutlarda olduğunu kavradım. O günden sonra sorunlara bir yaklaşım olabilecek çözümler aramaktaydım. Geçen yılın şubat ayında bu düşuncelenn sonunda bir dernek kurma fikrinı oluşturduk. Dernetin amaçlan nelerdir? KAHRAMAN Yurtiçinde ve yurtdışında Türk ananesinı, dil ve külturunu tanıtıp gelıştırmek. Alman kulturünun ve dilinın tanıtılması Bu amaçlar doğrullusunda film gösterıleri, sergi, konser, seminer gibi çeşitli Turk ve Alman kultur faaliyetlenne yer vereceğiz. Ayrıca Turk ve Alman edebiyat eserlerinden oluşan bir kitaplık kurmak istiyoruzYuniçi gezıler olduğu kadar, ikinci kuşak ıçın büyuduklerı ulkeyi tekrar ziyaret etmek amacıyla yurt dışı gezıleri tertipleyeceğiz. tdebı ve kültürel sahada bilgilerin arttınlması ve geliştirilmesi için Turkçe ve Almanca yayınlar hazırlayacağız. Kimilerinin dedigi gibi ikinci kuşak sizce de "yitirilmiş kuşak" mı? KAHRAMAN Göç olgusu bilindiği gıbı ekonomik nedenlerle başladı Başta gelen amac, para kazanıp dönmekli Ancak ıkvnci kuşağın bakış açısı değişti Hayattan beklentileri, anne ve babalarının amaçlarından çok daha farklı. Bu nedenle sanırım duş kırıklıklan da daha buyuk Yurtdışında çeşıtlı çehşkiler yaşadılar Yurda döndukten sonra da refah ve bolluk içinde yaşamış msanlar olarak bakıldı onlara; "Almancı" damgası vuruldu. Durum böyleyken kendilerini bulmalannı nasıl bekleyebilıriz? Bu nedenle yardıma ıhtiyacı olan. ellerınden tu tulması gereken onlar, yitirilmiş bir kuşak olmamalıdır Yapılması gereken "yapüabflecek" şeyler ne sizce? KAHRAMAN En başıa sahip çıkmamız gerekir bu kuşağa. Hem yurtdışında yaşayanlara hem de dönuşunü yapmış olanlara. Federal Alman Meclisi'ne sunulan bir yasa lasarısında 1018 yaşlan arasında bu ulkede yaşamış lusilere, anayurtlanna dondukleri halde oturma izni tanınması isteniyordu. Tasannın yasalaştıgını duşunelim, neler olabilir sizce? KAHRAMAN Yıllardır yurtdışında yaşayan işçilerimiz çeşitli acılar çekmiş, trajediler yaşamış, aileler parçalanmış. Bütun bunlar karşısında terazmin öbür ucuna koyabileceğimiz tek manevı kazancımız, "tyi yelişmiş, iki kultüru de lanıyan, iki dili konuşabilen enerji dolu gençlerimiz" olabilir. Kendi ulkesinde yabanalık çektığı ıçın tekrar yurtdışına dönecek olan bu insanlanmızı acaba tekrar kazanabilecek miyiz? Gençlerimiz kendi ulkelerini bir alternatif olarak göremeyecekleri için acaba yurtdışında kendi hakları uğruna ne kadar mücadele edebılecekler? lşte o zaman gerçekten "yitirilmiş" bir kuşak olacak bu gençler. Turizm çiftçiliği ANTALYA (AA) Turizmciler, son yıllarda başgösteren kaliteli yiyecek sıkıntılarına çözüm bulmak amacıyla çiftçiliğe başlıyorlar. Bölgedeki birçok büyük tesis, tanm alanlanndan yer satın alarak ya da kiralayarak tanm ve hayvancılığın birlikte yapılabildiği entegre tesislere yöneliyorlar. Tesislerin bu yolla et, süt, yumurta, sebze ve meyve ihtiyaçlarını tek merkezden ve daha ucuza sağlayacakları bildiriliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear