25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 MART 1988 HABERLER CUMHURİYET/7 ANAP, yedi ilde kongrelerini tamamladı, Erzurum'da kavga çıktı Hareketçilîberal çekişmesi } T ANKAR^dan YALÇIN DOGAN Afyon kongresinde konuşan Keçeciler, İAntalya, Bursa, Erzurum, Uşak, Rize, Afyon ve "Vatandaşa zor da gelse kemerleri sıkarak İAydın kongreleri tamamlandı. Erzurum kongresinde çlarımızı günü gününe ödeyecegiz'' dedi. ^Ukavga çıktı, bazı delegeler "Açız,susuzuz ama rta'nın Atabey ilçesinin DYP'H Belediye •ANAP'ın neferiyiz"diye bağırdılar. Bursa kongresinde Başkanı Bal, Özal'ın elini öperek ANAP'a girdi. ise bir delege kürsüden Saidi Nursi'yi övdü.' Haber Merkoi ANAP'ın Antalya, Bursa, Erzurum, Uşak, Rize, Afyon ve Aydın il kongreleri dün yapıHı. "Harekctçi" grubun ağırlık koyrnak istediği Erzururn kongresinde kavga çıktı. Bazı delegeler, "Açız, susuzoz, ama ANAP'ın neferiyiz'' diye bağırdılar. Afyon'da konuşan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, "Vataodaşa zor da gelse, kemerleri sıkarak borçlannuzı gıinu gününe ödeyecegiz" dedi. Buısa kongresinde bir delege kürsüden Saidi Nursi'yi övdü, bir aday da yönetime geldiklerinde delegeleri cernaat haline getireceklerini söyledi. 11 kongrelerinde genellikle iki liste çarpıştı. tçışlerı Bakanı Mustafa Kalemlinin divan başkanlığı yaptığı Antalya il kongresine, Basbakan özal'ın yanı sıra devlet bakanları kâzun Oksay ve Cemil ÇSçek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, Ulaştınna Bakanı Ekrem Pakdemirli de katıldı. Kongrede, Isparta'run Atabey ilçesinin DYP'h Belediye Başkanı AH Bal'ın ANAP'a gectiği büdirildi. Basbakan özal, elini öpen Bal'uı partiye giriş bildirgesini imzaladı. Kongrede oylamaya geçilmeden önce, "Demokratik Gnıp" olarak seçime katılacaklannı açıklayan Mtnmet Rıza Ünlü ve arkadaşları çekıldiklerini açıkladılar. "Süleymancı" olduğu öne sürulen Ertan Taşdemir ile ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve partinin önde gelen liberallerinden Cengiz Tuncer'ın desteklediği Hasan Caner'in listeleri yarıştı. Erzurum kongresi olayb başladı ve kavga çıktı. Devlet Bakanı Nihat KiUpçı'ıun divan başkanlığıru yürüttüğü kongrede, "Hareketci" grubun adayı Necati Bölükbaşı ile liberal 1 grubun adayı İsnail Hakkı YUdınm ın listeleri çekişti. Yıldınm'ı desteklemek için adaylıklannı Uan eden thsan Öztürk, Cihat Gnngör, thsan Özdetnir, Buriıan Tufan. Nizamettin Sdçuk ve Mustafa Palandöken önceki gece adaylıktan çeküdiler. Bir başka aday adayı Bahaltin Kaya da çekildiğini bildirerek Bölükbası'nın yanında yer almıştı. Mustafa Palandöken'in, divandan söz alarak listeden çekildiğini bildirmesi alkışlara neden olurken, Palandöken gnıbuna mensup 60 delege listede kendilerine az yer verildiği gerekçesiyle salonu terk etti. Mustafa Palandöken'in oğlu Ahmet Palandöken, bir ara Yıldınm'ın yakasından tutarak kendisine vurmak istedi. Palandöken'in oğullan, damadı ve kardeşleri, "Bu listeye oy venneyiz. Biz şerefli listeye oy veririz" diyerek Yıldırım grubunda etkili olan bazı delegeleri dövmek istediler. Ağır küfürlerin duyulduğu salonda, çıkan kavga Mustafa Palandöken ve milletvekili Rıza Şimşek'in araya girmesiyle durduruldu. Kongrede konuşan delegeler genellikle hayat pahalıuğından yakındılar. Bazı delegeler, "Acız, susosoz, ama ANAP'ın neferiyiz" diyerek ANAP'a bağlı olduklanru, ancak özal'ın ekonomik politikasnın yanlış olduğunu vurgulamaya çalıştılar. Bu arada, Doğu bölgesindeki fabrikalann "parasu fabrikatöriere" satüması eleştirildi. Ziraat Bankası kredilerinin açılmasını ve faizlerin duşürülmesi istendi. Necati Bölükbaşı'nın listesi 257 oy alarak seçimleri kazandı. Bursa kongresinin divan başkanlığıru Maliye ve Gümrilk Bakanı Ahmel Kurtcebe Alptemoçin yaptı. İki adayın çekiştiği kongrede konuşan Ismail Hakkı Özgüneş adlı delege, "Hicref'i anlatn ve bir ara "AUtörk din adamlan ile çok iyi geçinmiştir. Hatta Saidi Nursi hazretlerine basarüanndan ötürii, tstiklal Madalyası verilmistir" dedi. Divan Başkanı Alptemoçin'in uvanlarıru dinlemeyerek dini bilgiler verdiği konuşmasını ısrarla sürdurdü. Ancak daha sonra salondan gelen tepkiler üzerine kürsüden indirildi. ANAP'lılar, bu konuşmarun ANAP'ı bağlamadığını ve kendisinin disiplin kuruluna sevk edileceğini söylediler. "HarekeJci" kanadın adayı olarak bilinen avukat Murat Toker, il yönetimini ağır bir dılle suçladı ve "BU göreve geldiğimizde parti delegelerini cemaat haline getirmek için çalışacagız" dedi. Diğer aday Ziya Hısımcıl ise bir birlik ve beraberlik anlayışı içinde göreve devam edeceklerini soyledi. Delegelerden Erol Hicdurmaz da yönetimin kentteki imar yağmalarına seyirci kaldığım, belediyedeki yasadışı uygulamalarla mücadele etmediğini soyledi. Ziya Hısımcıl 414 oy alarak il başkanı seçildi. Diğer aday Murat Toker 106 oy toplayabildi. Afyon il kongresinde konuşan Genel Başkas Yardımcısı Mebmet Keçeciler, "ANAP Turkiye'nin ekonomisine, dıs meselelerine sahiptir" dedi. Muhalefetle bazı basın organlannın, iktidarda olduklan döuemi "irticanın ayyuka çıkügı bir döDtm" olarak tamtmak ıstediğini öne surerek, "Biz ilme, medeniyete, teknolojiye âşık bir partiyiz. Bizi hiç kimse irticanın ka>nagı gibi gösteremez. ANAP inançlanmızın teminatıdır. ANAP Auturk ilkeleri dofrultusunda bu memleketi ileriye, daha Ueriye gonirmek isteyenierin partisidir" diye konuştu. 11 kongresinde, Ender Yurter'ın adaylıktan çekilmesi üzerine kongrede Orhan Koldaş ile Ali Toran'ın listeleri çekişti. Salonda zaman zaman görülen sert tartışmalar, Keçecilerin müdahaiesiyle önlendi. Seçimleri Orhan Koldas'ın listesi kazandı. Rize il kongresine Dışışlen Bakanı Mesut Yılmaz ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bttlent Akarcalı da katıldı. Yılmaz, bundan önceki seçimde açıkça destekleyip "olursa da budurv olmazsa da budur" dedigl eski il başkanı tsmet Sevimli'nin yanında aldığı tavrı değiştirerek, "Sandıktan çıkan kabulümdür" tavnru ortaya koydu. Seçimier sonunda Ayhan Hacı Fazlıoğlu'nun listesi 343 oy alırken, tsmet Sevimli ancak 186 oy toplayabildi. Denetime Darbenin Her Türlüsü ANKARA ANAP hükürneti denetimi ve denetim elemanlannı hiç sevmiyor. Hele bu denetim elemanlannın gözde burokratların ve bazı bakanların usolsüz işlemleriyle ilgili olarak rapor hazırlamaları hiç affedilmiyor. Oenetim kurullannın eski cazibesi azaltılıyor. Denetim elemanlarının çalışma koşulları zorlaştırılırken, diğer yandan da ücret düzenlemeleriyle eskiden kamuda en yüksek maaşı alan denetim kesimi şimdi en düşük maaşı alma durumuyla karşı karşıya bırakılıyor. Örneğın, yetkilı makamlar sürekli olarak banka sistemınin sağlıklı gelişimi ve bankaların yakın takibı gereği üzerinde duruyorlar. Ancak, diğer yandan da kamu bankalarının Yüksek Denetleme Kurulu'nca (YDK) denetlenmesinin önune geçılmeye çalışılıyor. Geçen yıl çıkarılan değışen maaş alırken, yeminli murakıpların maaşları 370400 bi.i lıra arasında değışıyor. Çok daha çarpıcı bir örnek de, bugün Yeminli Murakıplar Kurulu Başkanı (ki, 30 yıllık devlet memuru ve 78 senedir binnci derecenın d6rdüncü kademesinde bulunuyor.) ayda net 460 bin lira maaş alıyor. Başkanın özel kalem müdürü ise sözleşmeli statüde çalışıyor. 4. derecedeki özel kalem müdürünün maaşı ise 525 bin lira. Kurul başkanıyla statü olarak eşit duzeyde sayılan bir Hazine genel müdürünün maaşı ise 950 bin lira. Hazine'de kızak görevde tutulan müsteşahık müşavirlerinin maaşlannın bile 875 bin lira düzeyinde olduğu gözönüne alınırsa hükümetin murakıplara ve denetçilere yaklaşımı daha da çarp*cı olarak ortaya çıkıyor. Hazine'de sıradan bir uzmanın aylık sözleşme ücreti 650 bin lira, işe yeni başlayan uzman yardımcısının sözleşme ücreti de 485 lira, yeminli murakıpların kurul başkanının maaşı ise 460 bin lira. Başmurakıpın maaşı 430, murakıp yardımcısının maaşı da 370 bin lira. Şımdi bu kadar düşük ücretlerle çalıştırılan murakıp ve murakıp yardımcılarına milyarlık usulsüz kredilerin ve yolsuzlukları.ı soruşturulması görevi veriliyor Işin bir başka yönü, yeminli murakıplar bankalarla ilgili olarak hükümete zaman zaman raporlar sunuyorlar. Belirtediklen usulsüzlüklerı bildiriyorlar Durumu bozuk olan bankaları bildirıyoriar, alınması gereken önlemlen yazılı olarak sunuyorlar. Ancak hükümet bu raporları da pek fazla ciddiye atmıyor. Bunlardan en son iki örnek, Töbank ve Anadolu Bankası operasyonlan. Yeminli murakıplar, Töbank'ın eski patronu Kemal Mımaroğlu'nun sorurrv lu tutulabilmesi ıçın Bankalar Kanunu'nun işletilerek şahsi itlas yolunun açık tutulmasını önermişlerdi. Hükümet ise bir kurtarma operasyonuyla hem Töbank'ı hem de Mimaroğlu'nu kurtarmış oldu. Son olarak da Anadolu Bankası operasyonunda yeminli murakıpların uyan ve önerileri dikkate alınmadı. Murakıplar birkaç yıldan beri Anadolu Bankası problemimn çözüme kavuşturulması için bankanın tasfiyesını önenyorlardı. Emlak Kredi ile birteştirmeye de, durumu iyi olan bu bankanın da zor durumda bırakılmaması için karşı çıkıyorlardı Ancak, hükümet bu konuda da murakıpların, hatta Merkez Bankası'nın ve DPT'nın önerilerine kulak kapayarak genç Prens Semiler'in isteğı doğrultusunda operasyonu gerçekleştırdi Sağlam durumdakı Emlak Kredı Bankası'nın kaynakları Anadolu Bankası' nı iftastan kurtarmak için bırleştırme adı altında Anadolu Bankası'na devredildi. Denetim elemanlarına hem rnali baskı hem siyasal baskı. . ANAP denetimi hiç sevmiyor. Düzenlemeyi de buna göre yapıyor ı 3346 sayılı yaTBMM'deki denetimi sa İle kamu banKİT komisyonunun yetkisi dışına çıkarılırkalarının ken, Yüksek DenetleTBMM'dekl deneme Kurulu elemanlantimi KİT komlsyonın bankalardaki denenunun yetkisi dışıtimi de kısıtlanmaya çalışılıyor Hatta, YDK na çıkarılırken, diğer kamu bankalarıYüksek Denetlenı denetlediği halde Zime Kurulu eleraat Bankası'nın denemanlarının bankatımıne ızın verılmıyor. lardaki denetimi Geçmış yıllarda yasal bir zorunluluk olmamade kısıtlanmaya sına karşm fonlan bile çalışılıyor. Hatta YDK'ya denetlettıren YDK diğer kamu hükümet, Ziraat Banbankalarını denetkası'nın 1986 yılı hesap ve işlemlerinin deledlği halde hükünetımine izin vermiyor. met Ziraat Bankaİkınci örnek bankası'nın denetlmine lar yeminli murakıplar izin vermiyor. kurulu. Yıllardır eleman açığından yakınan bu kurula yeni eleman gelmemesi için hükümet adeta elinden geleni yapıyor. Hazine ve Dış Tıcaret Müsteşartığı'nda genelde sözleşmeli personel uygulaması getirerek yüksek ücret polıtıkası uygulayan hükümet, bankalar yeminli murakıplarını bu uygulamanın dışında tutuyor. Hazıne'nin en önemlt birimlerinden bin olan Yeminli Murakıplar Kurulu elemanları düz memur maaşıyla çalışmak durumunda bırakılıyor. Bu durumda açılan yeminli murakıp sınavlarına nitelikli eleman gelmiyor Gelenler de bir süre çalışıp en kısa sürede başka alanlara atlamaya çalışıyor Çünkü Hazine'de sözleşmeli olarak çalışan personel aylık 65 bin l'ra ile bir milyon lira arasında Erzurum ANAP ıl kongresinOe tartışma çıktı Oaha ötvce aday olan Mustafa Palandöken aday Ismati Hakkı Yıldınm'ın lıstesı ile bırlestı Ancak listenın açıklanmasmdan sonra kendisine haksızttk yaptldığını söyieyerek Yıldınm'm fistesınden istifa ettı. (Fotoflraf AA) Nereye gidiyoruz, delirdik mi? R P Genel Başkanı, ANAP iktidarı döneminde 70 bin insanın takibata uğradığını belirterek, "Hiçbir devirde insanlara böyle baskı yapılmamıştır" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Refah Partisi Genel Başkanı NecraeltİD Erbakan, ANAP iktidarı döneminde 70 bin insanın takibata uğradığını belirterek "Hiçbir devirde insanlara boyle baskı yapılmamıştır" dedi. Erbakan, ANAP'ın baskıları arttırmak için kanunlara daha ağır hOkümler getirmeye hazırlandığını da öne surdü. Refah Partisi îzmir il örgütunce önceki gece düzenlenen gecede konuşan Necmettin Erbakan, konuşmasının büyuk bölümünü ANAP ıktıdanru eleştirmeye ayırdı. Erbakan, raanevi tahribat, milletin fakirleştirilmesi, Ortak Pazar tahribatı ana başkklannda topladığı konuşmasında şunlan soyledi: "ANAP iktidan, insanlann haklaruu pervasızca çigniyor. Türkiye'deki uygulamada. insanlar hiçbir zaman Batı lilkelerindeki haklara sahip olmadı. Türk Ceza Yasası'ndaki 141, 142 ve 163. maddeler kaldınlmaudır. Bugünkü iktidann S6 yıllık donemiDde 70 bin tane insan takibata ugnunıştır. Hiçbir devirde yapılmayan ve gorülmeyen bu baskı anayasaya, insan haklanna, hatta laikiige aykındır. Üstelik ANAP baskıyı arttırm»k için kanunlara daha agır hükiimler getirmenin hazıriığı içindedir." Türkiye'de ağır sanayi hamlesinin durduruldugunu, savunma sanayii ile ilgili adımların yozlaştırıldıgını, döviz sıkıntısı içine düşüldüğunü, dış borçlarda hızlı bir artış meydana geldiğini savunan Necmettin Erbakan, "Dış politikanuz Amerika'nın, borç aldıgı insanlann güdümünde şahsiyetsiz bir çizgi iizerinde yiiriimektedir" diye konuştu. Ortak Pazar'ı yokuş aşağı giden otobose benzeten Erbakan, Davos buluşmasının temelinde dünva sivonizmi yattığını belirttiği konuşmasını şöyle sürdurdü: Nere gidiyoruz? Delirdik mi? Bir yandan ber s«ne Yunanı denize dökttik diye 9 Eyliıl'de merasimler yapıyoruz, bir yandan da Ortak Pazar'a girdik diye o Yunana teslim etmeye kalkıyoruz. Biz dHi miytz? Ortak Parar'ın temelleri Roma Antlaşması ile Papa'nın dizleri dibine atıidı." ERBAKAN ANAP'ı SERTELESTtRDİ: Kasaroğlu basın toplantısındaTEVin vakıflar vaktr olmaözetUğı gusterdığını söyledt (Fotoğraf: Alı Tevfık Berber) TEV'den 30 bin öğrenciye burs Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Doğan Kasaroğlu, 20 yıl içinde 30 bin öğrenciye burs verHdiğini ve eğitim hizmetlerine 30 milyar iiralık katkı sağlandığını soyledi. tstanbul Haber Servisi Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Dopm Kasaroghı, vakfın, 20 yıl içinde 30 bin öğrenciye burs verdiğini belirterek bugüne kadar eğitim hizmetlerine yaklaşık 30 milyar lirahk katkı sağlandığını bildirdi. Kasaroğlu, dün düzenlediği basın toplantısında, 3 Mayıs 1988 tarihinde 21. yaşına girecek olan Türk Eğitim Vakfı'nın çahşraala n hakkında bügi verdi. Vakfm bugüne kadar yurtiçinde 29 bin 700, yurtdışında ise 258 öğrenciye burs verdiğini anlatan Kasaroğlu, "Maddi destege muhtaç, kabiliyctli gençlerin >etişmesine vardımcı obnak, eğitimleri arasında gerekU Ugiyi gostermek, top>ekun egitime vardımcı hizmeller >apabilmek üzere kunılan Türk Eğitim Vakfı, bngune kadar 30 bin gencin ogrenimini tamamlamalanna vardımcı olnunın mutlulugunu taşıyan bir vakıftır" dedi. TEVin bağışcılarımn adına burslar duzenleyerek "vakıflar vakfı" olma özelliği gösterdiğini belinen Kasaroğlu, yönetim kurulu başkanları işadamı Vehbi Koç'un, "Ha>al Hikâvem" ve "Hatıralanm, Gonişlerim, Ögütlerim" adlı kitaplarırun gelirlerini vakfa bağışladığını sözlerine ekledi. Doğan Kasaroğlu, ayrıca, vakfın bugüne kadar eğitim hizmetlerine yaklaşık 30 milyar İiralık katkı sağladığını sövledi. Genel merkez önündeki açlık grevi sona erdi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP'de görevlerine son verildiği için genel merkez önünde 4 gündur eylem yapan Nursal Yavnz ve Savaş Ocak, dun açlık grevlerini sona erdirdiler. Yavuz ve Ocak, suçladıkları SHP Genel Sekreteri Fikri Saglar hakkında maddi ve manevi tazminat davaları açaçaklarını belirtirken, Sağlar, her iki çalışanın parti disiplin kuruluna verileceklerini ve haklarında basın yoluyla iftıralarda bulundukları savıyla dava açabileceklerini soyledi. Eylemlerinin partiye değil, doğrudan genel sekretere yönelik olduğunu belirten Nursal Yavuz ve Savaş Ocak, dün düzenledikleri basın toplantısında, sorunlanru dile getirdiler. Ocak, görev yeri olan lzmir'deki işini bırakarak, Sağlar'ın önerisi üzerine Ankara'ya geldiğini ve çalışmaya başladığım belirterek, işine son verilmesinin sorumluluğunun Sağlar'a ait olduğunu savundu. Ocak, eyleminin kesinlikle paniye yönelik olmadığıru belirterek, Sağlar'la mücadelesini açacağı davalar ile yargıda ve parti kurultaymda sürdüreceğini bildirdi. Ocak, bundan sonra oturma e\lemi yapacağım, Inönü ile gonıştükten sonra bu eylemine de son verebileceğini belirtti. Nursal Yavuz da parti içindeki çeşitli harekeüerle ilgilerinin bulunrnadığını belirterek, Sağlar'ı konuyu SHP'de karşılıklı dava tehtlidi saptırmakla suçladı. Yavuz, parti meclisi ve yetkili kurullarda hakkını arayacağını da kaydetti. Dünya Kadınlar Gunü olan 8 martta bir bayan çalışanın işıne son veren genel sekreter Sağlar'ı protesto için üzerinde "Fikri Sağlar" yazılı siyah bir çelengi genel merkezin önune bırakan Nursal Yavuz, "Hareketimiz partjmize karşı degil. bu nedenle eylemimize son veriyoruz" dedi. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, iki çrJışanın e>leminin parti içindeki bir grubun angajmanı ve kışkırtması sonucu geliştiğini öne sürerek, "SHP yeniçeri ocağı degil, Lsteven her istedigini yapamaz" dedi. Sağlar, Yavuz ve Ocak'ın erken genel seçim öncesinde partide gönüllü olarak çalışmak için başvurduklarını bildirerek, daha sonra kadro yetersizliği nedeniyle genel başkanlık tarafından işlerine son verildiğini soyledi. Parti tüzük ve progıamına ^ aykın bir biçimde calışanlara, tüzük * teki disiplin hükümlerinin uygulanacağını, bu nedenle Yavuz ve Ocak'ın parti disiplin kuruluna verileceklerini kaydedcn Sağlar, bu iki kişi hakkında basın yoluyla iftıralarda bulundukları savıyla dava açaçaklarını da kaydetti. Sağlar, dun pani genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında bu konudaki soruları yanıtlarken, eylemde hedef olarak kendisinin seçildiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Partimizin bir gnıbu tarafından ayagına bir laş çarpsa hedef benim. Partivi büyiıtmek islemevenlerin hedefi beniıtı. Ama sağlıklı partililer bunu biliyorlar. B«nim görevim, bu gnıplan biilıinleştirmek ve parti)! biiyüttnek için çaba gostermektir. Bugun olmazsa. >~ann bunu elbirligi ile sa|lavacagız." Bir bankada hesap açtırmak ... O bankaya borç vermektir. Gerçekten de, bankaya para yatırdığınızda, o bankaya borç vermiş olursunuz. Yalnız, borç deyince... İlke olarak, önünüze gelen herkese borç verir misiniz? Hele hele... Vereceğiniz borca karşılık sağlayacağınız gelir, alacağınız faiz, bir rekabet yanşına konu olursa, ne düşünürsünüz... nasıl karar verirsiniz? Gelin Vakıflar Bankası'na. 278 şubemizden herhangi birine. Tasarruflarınıza, yani vereceğiniz borca karşılık, akılcıfiaizibizden alın. Güven içinde. Huzur içinde. Unutmayın. En yüksek faiz, ödenebüen faizdir. VEEAT Merhum Mustafa ve merhume Hatice'nin kızı, merhum thsan, merhume Ayşe, Nuriye ve Şahver'in kızkardeşleri, merhum Hüseyin San'nın eşi, emekli general Haydar San, emekli Ziraat Bankası müfettişi Ali Rıza Sarı, Dr. Hasan Hulki Sarı, Gamak Personel Müdürü Mehmet Sarı ve Muazzez Söylemez'in sevgili anneleri, Nermin, Şükriye, Tülin, Sevinç San'nın ve Mehmet Söylemez'in sevgili kayınvalideleri, Hatice ve Mustafa Koyun, Mualla Balcı, Muhterem Göral'ın halalan, Firdevs Can'm, Mustafa Ersever'in teyzeleri, Armağan, Doğan, Okan, Okay, Hüseyin, Selçuk, Murat, Emrah, Gamze ve Okşan San'nın sevgili babaanneleri, Ufuk ve Şafak Söylemez'in anneanneleri, Ipek ve tlkem'in ninesi, "Geçmişe önem geleceğe güven" ŞEFİKASARI 13 Mart 1988 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 14 Mart 1988 pazartesi günü Feriköy Camii'nde kılınacak ikindi namazını muteakıp Feriköy Mezarlığı'na defnedilecektir. Tanrı rahmet eylesin TURKIYE VAKIFLAR BANKASI AİIESt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear