25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1MART 1988+ HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 IRAN Boru lıattı anlaşması sağlanamadı özal, Humeyni'den sonra yönetimin başına geçecek olan Muntazari ile Kum kentinde görüştü. Başbakan özal, Muntazari tarafından kabul edilen ilk yabancı konuk oldu. kabul edilmesi, Tahran diplomatik çevrelerinde "Uginç bir olay" olarak yorumlandı. Bu yorjmun nedeni olarak da Muntazari'nin "bugüne dek hiçbir yabancı konugu kabul elmedigi, Özal'ın, kabul edilen Uk yabana konuk olduğu" gösterildi. Bununla birlikte daha önceden belirlenen Meclis Başkanı Rafsancani ile belirlenen randevu, "başkanın cephede olmaa" gerekçesiyle iptal edildi. özal, gece Iran Başbakam Musavi'nin onuruna verdiği akşam yemeğine katıldı. Özal, bugün son resmi ziyaretini Cumhurbaşkanı Hamaney'e yapacak. Görüşmelerini tamamlayan Özal ve beraberindeki heyet, bu sabah îstanbul'a dönuyor. tstanbul'da uçak değiştirdikten sonra özal'ın NATO toplantısına katılmak üzere Briiksel'e uçması planlanıyor. Ingiliz solu kan kaybediyor (Baştarafı 14. Sayfada) dan, seçmene şirin gözükmek için artık partinin bazı temel tutum ve yönelimlerini değiştirmek gerektiği inancında. Bunu sağlamak için rakibi Başbakan Thatcher'ın yol ve yöntemlerine başvurmaktan da kaçınmayacağını söylüyor. Elbet sol kanat bırakırsa... Sol kanatta, Kinnock dendi mi tüyleri diken diken olan büyük bir kitle var. Partinin parlamento grubundaki 45 milletvekili, Kinnock'ın liderliğini beğenmediği gibi, sol teorisyenlerden Tony Benn'i genel başkanlığa aday göstermeye hazırlanıyor. Tony Benn, Kinnock'ın "sosyalizmin temel Ukelerinden saptığı" görüşunde. "Muhafazaâriann karşjsında sosyalist ilkeleri savundugumuz için adeta özür diler durumda) ız. Parti bir kimlik bunalımı geciriyor" diyor. Partiyi sosyalizm yolunda sol kesimde yine kendi gibi düşünenlerin yönetebileceğini söylüyor. Kinnock, karma ekonomiden yana, sol kesim devletleştirmeye ve kamu işletmesine daha önem veriyor. Kinnock, aynen Thatcher gibi bazı koşullarda bazı işletmelerin özelleiririlebileceğini söylüyor. Sol kesim için bu olacak şey değil. Kinnock, nükleer silahlara bir süre daha gerek duyulacağını söylerken, sol kesim derhal ve tek yanlı silahsızlanmada ısrarlı. Kinnock, Ortak Pazar'dan yana, sol kanat üyeliğin aleyhinde. Kinnock, parti kurultayında her üyenin tek bir oyu olmasını istiyor. Böylece "Mok" halinde icabında birkaç yüz bin işçi adına oy veren sendikalann baskı gücünü azaltmayı hedefliyor. Sol kesim bunun da aleyhinde. Tony Benn, partinin bu haliyle bir kararsızlık ve zayıflığı yansıttığı gorüşunde. Partiyi artık siyasetin değil, halkla ilişkiler ve reklam ajanslarının yönlendirdiğini, her kamuoyu yoklamasına göre siyaset ayarlaması yapıldığını söylüyor. Seçmene yakın görünmek için nabza göre şerbet verildiğini. hatta ilerde, sosyal demokratlarla bir koalisyona gitmek amacıyla planlar bile yapıldığını iddia ediyor. Safların bu şekilde yerlerini almalarıyla parti içinde, Kinnock'ın deyimiyle, bir "iç savaş nazırlıgı" mı yapılıyor? Bu belki de Kinnock ve ılımlılann ele geçirebileceği mukemmel bir reklam fırsatı olacak. İşçi Partisi'nin en uyumsuz, düzene en çok karşı çıkan kesimini kamuoyu önunde belki de yerle bir etme olanağı doğacak Kinnock, "Solu yenen Kinnock, ülkeyi de yönetir" demeye mi getirecek? Solun henüz açıklanmamış adayı Tony Benn, parti yönetimine 1981'de de adaydı. Genel başkan yardımcılığı için ortanın sağındaki Dennis Heale>' ile çekişti ve yüzde l'den az bir farkla kaybetti. Benn'in, oylarına güvendiği, aralannda Kinnock'ın da yer aldığı sol kanattan bazı milletvekilleri çekimser kalmıştı. Oysa ortanın sağında Healey için oy verenlerin bir kısmı daha sonra ayrılarak Sosyal Demokratik Parti'yi kurdular. Böylece Benn, genel başkan yardımcıhğına kasıtlı olarak seçilmediği kanısına vardı. Aradan geçen süre içinde Kinnock da bir miktar sağa kaydı. Pariinin g»çcn hazirandaki yenilgisinden bu >. na Benn, yönetimi surekli eleştiriyor. Kinnock'u, son yıllarda kamuoyunu çok meşgul eden bazı gıevleri, "işçi sınıfı ruhuna uygun biçimde" desteklememekle suçluyor. Önce maden işçilerinin grevi, ardından Times gazetesi çalışanlannın grevi ve son olarak hemşirelerin grevlerine sahip çıkmadığını söylüyor. Aynca Kinnock'ın, bazı belediye meclisleri de partinin sol kanadından üyelerin davranış ve tutumlarını eleştirmesıne karşı çıkıyor. Benn bununla, partinin gayri resmi bir parçası sayılan "MKteııt" (Militan) grubunu kasdediyor. Yerel seçimlerde Liverpool belediyesini kazanan "Militant" üyeleri, belediye yatırımlarını, hükümetin öngördüğü diızeyin çok üstüne çıkartarak belediyenin iflasına yol açmışlardı. Partinin 1985'deki kurultayında ise parüden ihraç edilmişlerdi. Sol kesim bunu hîç unutmadı. Benn de konuyu yine işliyor. Hazirandaki seçim yenilgisi ardından Kinnock, Thatcher ile başa çıkabılmek için İşçi Partisi'nin yapısal bir değişiklikten geçmesi gerektiğini soyledi. "Kimileri kendini eleştirmekten kaçınır, kimileri tartışmaya >anaşmaz bunu ayıp sayar, kimileri kendinden başkasını dinlemez. Biz öyle defüiz" diyerek "İşçi Partisi Kulak Veriyor" kampanyası başlattı. Bundan amaç, halkın partiden istek ve beklentilerini adım adım saptamak ve gerekli kimlik değişikliğini gerçekleştirmekti. Ancak Kinnock şimdilik, fıkirlerine yöneltilen eleştirilere kulak vermek zorunda. Üstelik bizzat üyesi olduğu Ulaştırma lşçileri Sendikası'nda son yapılan seçimde, yakın çalışma arkadaşları yerine Militan grubu tarafından desteklenen sendikacılar yönetime getirıldi. İşçi Partisi kurultaylannda blok halinde oy kullanan sendikalann en büyuğü olan Ulaştırma lşçileri Sendikası böyiece Kinnockın yeni siyaset arayışlarına set çekecek. ! milyon 250 bin işçiyi temsil eden sendikanın yüzde 20'lik blok oyu var çünkü. Kinnock, "sosyalizm ilkd«ri''nden fazla fedakârlık etmedcn, seçmeı,e Muhafazakâr Parti'nin "kapitalist ilkeleri" ile nasıl yaklaşacak? lngiltere İşçi Partisi, seçim kazanmak için Muhafazakâr Parti'ye benzemek zorunda mı? Yoksa sosyalizm ilkeleri, Batı Avrupa'da hâlâ seçim kazandırabilir mi? İşçi Partisi, I979'dan beri iktidarda olan Thatcher'a alternatif mi?.. Bu soruların cevaplan, ancak parti iderliği sorunu çözuldükten sonra gundeme gelecek.. TAHRAN (Cumhuriyel) tran'la petrol boru hattı konusunda "ödeme biçimi ve fıyatla" ılgili olarak bir anlaşroa sağlanamazken, karşılıklı ticaret hacrainin yeniden yükseltilerek 1 milyar 800 milyon dolar dolayında gerçekleştirilmesi öngörüldü. Siyasi olarak ise, Humeyni'nin yerine seçilen ve Humeyni'den sonra görevi devralacak olan Muntazari, Başbakan Tureut Özal'ı Kum kentinde kabul etti. Özal, Muntazari tarafından kabul edilen i!k yabancı konuk oldu. Türklran resmi görüşmeleri, dün sabah Tahran'da yapıldı. Siyasal ve ekonomik sorunlann ele akndığı göriişmelerde, Iran'dan Akdeniz Dörtyol'a uzanacak petrol boru hattıyla ilgüi olarak iki başbakan da herhangi bir çözüm sağlayamadı. Iran, petrol boru hattının 1 milyar dolarınm Turkiye tarafından finanse edilmesini isterken, Türkiye bunun, ancak petrol karşıhğında ödenebileceği tezinden geri dönmedi. Gerek resmi heyetler, gerekse iki başbakan arasında uzun uzun tartışılan bu konu bir çözüme kavuşturulamadı. Ancak bir ara çözüm olarak petrol boru hattının uluslararası bir şirket tarafından fızibUitesinin yapılması öngörüldü. Boru hattının yapılabilirliğine ilişkin uluslararası şirket tarafından hazırlanacak rapordan sonra konunun maliyet yönü iki ülke arasında yeniden ele alınacak. Ne var ki bugünkü aşamada konu bir çözüme kavuşmadı. Buna karşılık iki ülke arasındaki ekonomik gelişmeler, beklenenin ötesinde gerçekleşti. Son iki yıl içinde düşmüş olan ticaret hacminin yeniden yükseltilmesi öngörüldü. Bu sabah Devlet Bakanı Yosuf Özal ile Iran'ın ilgılı bakanı arasında imzalatacak ticaret protokolüne göre, bir yıl içinde toplam 1 milyar 800 milyon dolarlık karşılıklı ticaret yapılması öngörüldü. Türkiye, 1988 yılında Iran'dan 900 milyon dolarlık petrol satın alacak, bunun karşılığında da tran'a 900 milyon dolarlık mal satacak. Görüşmelerin siyasal noktası beklenildiği gibi, IranIrak savaşı konusunda yoğunlasn. Başbakan Özal, savaşın "Mr an önce bitmesi gerektiğiDİ" yeniden vurgularken, Iran Başbakanı Musavi, "Adalet yerine gelmedikçe banş ofanaz" karşılığını verdi. lranlılara göre adaletin yerine gelmesi için "önce saldırgauın ilanı ve cezalandınlması", sonra da "savaş maliMtinin tran'a ödenmesi" gerekiyor. Dolayısıyla taraflar, savaş konusunda kendi tezlerini bir kez daha vurgulamaktan öteye gitmediler. Resmi görüşmelerden sonra Tahran gezisinin "önemli siyasal gelişmesi" olarak nitelenen MuntazarfÖzal görtlşmesigerçekle?ti. Tahran'a gelmeden önce Başbakan özal, tran yetkililerine "Huraeyni ya da Muntazari Ue göriişme istegini" iletti. tran yetkilileri, Muntazari ile bir göriişme sağladılar. Tahran'dan helikopterle Muntazari'nin bulunduğu Kum kentine uçan özal, Humeyni'den sonra yönetimin başına geçecek olan Muntazari tarafından kabul edildi. Özal'ın Muntazari tarafından KABUL EDİLEN İLK YAMNCI KONUK Humeyni'nin siyasi halefi Muntazari. Ûzalı Kum kentinde kabul etti Göruşmede, Iran Başbakam Musavi de bulunuu. (Fotoğraf: AA) Hava saldırısı heyecan yarattı Irak savaş uçaklarının Tahran'a düzenlediği hava saldırısı kentte paniğe yol açtı. Dış Haberler Servisi İran'la Irak arasında uzun bir aradan sonra başlayan "kender savaşı" yeniden kızıştı. Irak savaş uçaklarının dün Tahran'a duzenledikleri saldın, kentte büyük paniğe yol açarken Tahran üzerindeki hava çatışması ve bombaların yakına duşmesi lran'ı resmen ziyaret etmekte olan Türk heyetinde heyecan yarattı. Irak saldırısının başladığı saatlerde Başbakan Turgut Özal Sadabad Sarayı'nda bulunuyordu. Başbakanla birlikte Tahran'a gelen işadamları ve gazeteciler ise Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal ile tstiklal Oteli'nin lobisindeydiler. Bomba seslerinin duyulması üzerine otelde bulunanlar telaş ve şaşkınlık içinde camlardan uzak durmaya çalıştılar. Yusuf özal hava saldırısının meydana geldiği sırada üst katta, gazeteciler ise giriş katındaydılar. Kentte kırmıa alarm verilmesi üzerine görevliler herkesi sığınaklara indirdi. Gazetemizin Ankara temsilcisi Yalçın Doğan da bu hava saldırısı sırasında oteldeydi. Doğan olayı anlatırken Irak savaş uçaklanna uçaksavarlarla ates edildiğini, buna bomba ile karşılık verildiğini daha sonra kenti ateş huzmesinin kapladıgını bildirdi. Bu arada Türk işadamlarının îran Sanayi Bakanı Nebavi ile yaptığı toplantı da olay üzeune iptal edildi. Bu toplantıya kaulan işad* <*vj jse oteldeki sığınaklara indirildiler. Saldın sırasında kent merkezinde bulunduğu bildirilen Türk heyetınden bir bankacı 300 metre yakmlarına bomba duştüğünü, halkın telaş ve panik içinde kaçıştığını, kendilerini otomobillerin çamurluklarına yaklaşarak korumaya çalıştıklannı anlattı. AA ekibi de Irak savaş uçaklarınca atılan bombalardan bazılarının otelin yaklaşık 300 metre yakmlarına düştüğunu haber verdi. Turk büyükelçiliğine bir şey olmadığı bildirildi. Iran, önceki gün irak'ın Basra kentini bombalarken Irak da buna misilleme olarak dün Tahran'a 5 hava saldırısı düzenledi. Salduıların biri yerel saatle 15.55, diğeri ise 18.00'de meydana geldi. Irak'ın bu saldırısına Iran uçaksavarlan şiddetle karşılık verdi. Tahran semalannda meydana gelen hava catışması sırasında kentte 47 dakikalık kjrmızı bir alarm verildi. Tahran radyosu kentte paniğe yol açan çatışma sırasında halkı sakin olmaya ve sığınaklara girmeye çağırdı. Radyo ayrıca sık sık "Allahı hatırlayınız" anonsları yaptı. Irak'ın saldınsında bir hastane ile birçok bina isabet alırken kent merkezine de füze düştü. Hava çatışmasında 16 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı bildirildi. Saldından sonra Tahran'da yaşam yeniden normale döndü. Bu durumda iki ulke arasındaki kentler savaşının kızışması kaçınılmazgözüküyor. Nitekim son 24 saat içinde Ivak savaş uçakları Iran'ın üç kentini, Iran ise Basra kentini bombaladı. Irak, füze saldınlanna devam edileceğini duyurdu. Askeri açıklamada "fuze saldınianna Tahran'ı yıkıncaya kadar aralıklarla devam edecegiz, Tahran'ı İranlı yönelicilerin başına yıkacagız" denildi. Açıklamada saldırının füzelerle yapıldığı belirtilirken savaş uçaklarının akınlarından söz edilmedi. Bu arada İran Dışişleri Bakanı Velayeti Irak'ın saldınsından önce BM Genel Sekreteri Perez de Coellar'a başvurarak Irak'ın sivil yerleşim merkezlerine saldırısının durdurulmasını istedi. Bombalar, Türk heyetinin kaldığı otelin yakınına düştü Papandreu'dan 3 konu (Baştarafı 14. Sayfada) Papandreu'ya, Özal'a sunması içinbir dizi belgeler verdi. Dosya halinde verilen bu belgelerde "söz konusu kayıplann Türkiye'dc >a da Kuze> Kıbns'ta halen yasadıklannı" kanıtlayan ifadeler, mektuplar ve görgü tanıklarının gözlemleri yer alıyor. Bu arada Başbakan Özal'ın Atina Belediye Başkanı Miltiades Evert'e, "Turk hukumelinin bu kayıplar konusunu araştırması için BM'nin komitesini harekete geçirecegini" söylemesi üzerine, Papandreu, bu konuyu, özal ile telefonda göruştüğünü, ancak söz konusu BM komitesinin TUrkiye içinde araştırma yapmaya hakkı olup olmadığına, kesinlikle bir şey söyleyemeyeceğine dikkati çekti. Papandreu, merkez komitesinde yaptığı konuşmasından sonra verdiği demeçte, "64 Kararnamesi'nin iptalinden sonra, Yunan vatandaşlannın İstanbul'daki gayri menkullerinin serbest bırakılmasını öngoren islemlerin (geriye dönük) olacagını gösteriyor" dedi. YuuaDİstan Başbakanı, ayrıca Türk savaş uçaklarının Ege Bölgesi üzerinde tatbikat yaparken, Yunan hava sahasını ihlal ettiği yolundaki iddialannı da gündeme getirecek. Davos görüşmelerinden sonra hiçbir ihlal olayı olmadığı halde, geçen hafta başında Turk uçaklarının Yunan hava sahasını 7 kez arka arkaya ihlal ettiği yolundaki haberlere karşı "bir şey diyemeyeccginr soyleyen Papandreu, bu konuyu da Özal'a açacağmı belirtmekle yetindi. Bu arada Ba;bakan Papandreu, Davos'tan sonra TürkYunan ilişkilerinde y'epyeni bir döneme girildiği yolundaki açıklamalanm yineledi. Papandreu'nun aynca, yakın çevresine, "Türk ve Yunan Başbakanlannın savaşma>a niyeUcri yok" dediği ve "baıı çe>reler" olarak adlandırdığı "merkezlerin" oyur.una gelinmemesinden sık sık söz ettiği belirtiliyor. Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu, dün sabah Kıbns müdahalesi sırasında adlan kayıplara karışan ve sayılan 1619'a ulaşan Rum ve Yunan askerlerinin ailelerini temsil eden heyetle görüştü. Papandreu, bu görüşmeden sonra şunlan söyledi: "Kayiplar konnsu, bulünüyle insani bir olaydır. Bu konunun aynnüsıvla aydınlanması gerekir. Ka>ıp ailelerin bana göstermis oldugu >ollan, Saym Özal'a 3 raartta, Briikselde sunacağım. Sayın Özal'a bu konuyla ilgili 'belirli ve allernatifli' oneriler getireceğim. Bu konunun butünuylf insani olnuuından dolayı eli•nizden gelen her lürlü gayreti gösterecefiz. Umanm, Sayın Özal da aynı anlayışı göstersin." Papandreu aynca, bu gibi kay.p olaylarının diğer ülkelerde de olduğuna dikkati çektikten sonra Amerikalıların, Vietnam savaşmdan sonra, "kimin nerede gömülu oldugunu ogrenmek için" nedenli gayreller gosterdiklerini örnek verdi. TAHRAN'dan YALÇIN DOĞAN (Baştaraft I. Sayfada) iran rejiminde "devrim muhafızlan" çok acımasız. Devrim muhatızları rejimin bir anlarnda "silahlı belkemiği". İran dilinde onlara "Pastar" adı veriliyor. İşte dün onların bakanı Refikdost, Türk gazetecilerini kabul ediyor. "Devrim Muhafızları Bakanı" Refikdost, Şah zamanında 4 yıl hapiste kalıyor. Humeyni İran'a döndüğü gün Refikdost, Humeyni'yi arabasına alıyor ve Tahran sokaklannda bir anlamda onun şoförlüğünü yapıyor. Gorünüşu sevimli. Ama kuralları çok acımasız. Devrim muhafızları arasında hiyerarşi, İslam'a bağlılık ve liyakata göre düzenleniyor. İslam devrimini ayakta tutmak amacıyla zaman zaman ev basan, zaman zaman ülkenın çeşitli yerlerinde aramalar yapan, zaman zaman ülkenin çeşitli yörelerinde denetlemelerde bulunan devrim muhafızları. "İslam ideolojisınin vurucu güçlerini" oluşturuyor. Devrimi ayakta tutabilmek de bu nedenle acımasız kurallara bağlanryor. Devrim muhafızlan ülkedeki "gerçek ıktidan" oluşturuyor. Elbette hepsinin üzerinde "Başkomutan Humeyni" yer alıyor. Sadece rejimin oturmast için uygulanan kurallarla bitmiyor acımasızlık... Aynı zamanda insanın gördüğü manzaralar da acımasız tabloyu daha da derinteştiriyor. Örneğin kalmakta otduğumuz otelde çok sayıda, savaştan dönen iranlı genç var Yaşları 17 ile 24 arasında değişen bü gençlerin istisnasız hepsı ya tekenekli sandalyede ya da ıkı koltuğunda bastonla dolaşıyor Gün boyunca hep tekerleklı sandalyeler üstünde otel içinde, bir o yana, bir bu yana gıdip geliyor. Savaşın acımasızlığı bu genç insanların vucuttanndan yansıyor. Barışa böytesine direnmesine rağmen Tahran'da "savaşın yaşarv makta olduğu" her yönüyle belli oluyor. Örneğin gece tüm kentte karartma yapılıyor. Çünkü bir kaç gün önce Tahran'ın içinde Irak. yapılmakta olan bir barajı havaya uçuruyor. Kentin bu bölümünde yangın çıkıyor. 450 kişinin yaşamı son buluyor. Karartmanın ötesinde önemli ölçüde enerji sıkıntısı var. Gecenin değişik saatlerinde kentin çeşitli yörelerinde elektrik kısıntısı uygulanıyor. Belki bu nedenle Devlet Bakanı Yusuf Özal, "İran bürokrasisinden yakınan" Türk işadamlarına sabır öneriyor. İşadamları iran'la yaptıkları ticarette karşılaştıkları güçlükleri anlatırken, zaman zaman zarara uğradıklarını söylerken, Yusuf Özal işadamlarına dönüyor ve "Savaş yapıyorlar, iran'a yardım edin" karşılığını veriyor. İran gezisinin en ilginç yanını, Türkıye'nin iç politikası oluşturuyor. Daha doğrusu Erdal İnönü'nün istifası. Heyette sürekli olarak bu ıstifa tartışılıyor. Örneğin dün Büyükelçi Volkan Vural'ın verdiği ögle yemeğinde Başbakan'ın masasına dört beş gazeteci ile dört beş ışadamı oturuyor. Rahmi Koç, Halit Narin, Şarık Tara, Asım Kocabıyık ile Hazine ve Dtş Ticaret Müsteşarı Yavuz Canevi, Mehmet Barlas, Güneri Cıvaoğlu, Ertugrul Akbay, Mehmet Ali Kışlalı ile birlikte Devlet Bakanı Yusuf Özal ve büyükelçi Volkan Vural ile Başbakan'ın masasında yemek yiyoruz. Bizler Özal'a çeşitli sorular yöneltiyoruz. Sorulardan birideErdal inönü'nün istifasına ilişkin. Özal soruyu şöyle karşılıyor: "Ben geçenlerde inönu'ye söyledim. Bütçede her yıl karştmıza SHP'den bir başkası çıkıyor. Genel başkan olarak önce Necdet Calp çıktı karşımıza. Sonra Aydın Gürkançıktı. Geçen sene Erdal İnönü y*...3l başkan olarak bütçeyi elestirdı. $imdi de bir başkası..." Ancak bu sözler söylendiğinde Erdal İnönü, henüz istifasını geri almamıştı. Bizim de bugün Özal'ı görme şansımız bir daha yok. Belki bu sabah uçakla İstanbul'a dönerken. Tahran koyu bir karanlık içinde acımasız kurallanyla uzakta kalıyor. MEHTAP EŞİYOK İLE CEM DALMAZ NİŞANLANDILAR, MUTLULUKLAR DİLERİZ CUMHURİYET ÇALIŞANLARI Monu [PA2ARHARIC) ^ 5T¥*İV o 1985 CANNES RLM ŞENÜĞİ EN IYI KADIN OYUNCU ÖOÜLÜ ' KULÜ B U KILISELER BIRLICI ODULU 1986 EN IYI YABANCI RLM OSCAR1 IVI\#aaa#a^KUlTUR M RKÜLTUREVTNDE E EI CACALOĞLU ISTANBUL REKLAM K Z CHICACO, TORONTO. KARTACA FİLM ŞENUKLERINDE "BUYUK ÖDÜL TEL 520 75 30 SEANSLAR 12 0014 1516 ÎO1845 " ^ LA HISTORIA OFFICIAL • LUIS PUENZO v e M O D A SİNEMASI 'NDA ŞUBAT AYI BOYUNCA, PERŞ CUMA 21.30 PAZAR 1S 30 CUMT 11 00 SEANSLARINDA RLM CÖSTERILMEYECEKTIR A* *l *^ SİNEMA9GÖSTERİ siNEMAsı TİYATRO • GÖSTERİ DORMEN * TİYATFIOSU ~*"^ ••> ' ' ' PAPAZ K AÇ T I 2 nata oflBOflgo BfYOGLU KUCUK SAHNE PERA 1469738 143 64 17 141 43 27 i RESMİ TARI1 (MORMA ALEANDRO HECTOR ALTERIO S o n HAFTA Bılelltı TaKsmi ve Suadıye PHILUP KING HALDUt'i DORMEN UAKKORAUA Da .ı satılmaklad» FERHANGİ MÜNİR ÖZKULEROL GÜNAYDIN Ferhan Şensoy'un ŞEYLER İSTANBULUSATIYORUM Ferhan Şensoy 60NUL ULKU GAZANFER ÖZCAN TİYATROSU ORTAOYUNCULAR TEL 337 01 28 SEANSLAR. 11.00/13.15/15.30/18.30/21.50 AcıKMGuldurL 50. OYUN 200. OYUN Baykal Kenl. Fethan Şensoy. Rasım Özlekın Sah 21» 30 Çaf$amba 15* • 2 1 * PtesıPersCuma 2 1 * CumartesıPazar 15 18^ SINEMAMN TADI BAŞKADIR UETFİLM 12.00U.15i 6.3016.4521.00 OSMANBEY GAZİ SİNEMA» ALİ POYRA206LU TİYATROSU 147 96 65 GURUR. ŞEREF. DIS1PLIN. HEPSI YALANDI ORADA BIRTEK SEY VARDI! YANIMDAKİ ISYATAK YA2an. MANOLIS CORRES Çevıren TOMRİS UYAR Yönelen ALİ TOYRAZOGLU ÇarşPerşCuma 2 1 . " C.tesi 15 »21 » Pazar 15.M18.» Sıraselvdtr Taksim 144 4 6 7 5 İLJ ^tmm RTlKEirrOYUIICüURJ î="LEVENT KIRCA TİYATROSU"n Tel 146 35 89 i M a r t ^ S S o e n tıbarer YARIN CUMARTESI GÜNER Î S . SOMER'in Perşembe 21 Pazar. 19 ZEKI ALASVA M O D A :ULTUA M£RKEZH*DE DEVCHJŞU KA&AJU ^•rgjfi 21 00 °azar 15 00 '9 00 0LMAZ BENÜ HOLLY HUNTER (1988 Berlın Film Festivali En lyi Kadın uncu ödülü) Cuma 18 M ındınmlı 21 K normal CumartesıPazar 15 "> 18 °° Onk Ajanstan alınmıştır | IHEMASI &şe Hergur 12 00de aç'lır Tel 146 80 9' S"5t GENE VVILDER JUDITH IVEN ŞEHiR I S T A N BU L B E L E D I YESI TİYATROLARI FATİH REŞAT NUfli 5265ÎM RECEP BILGINER NEVRA SEREZIİ HARBİYE M. ERTUGRUL 1407720 MEHN AKP1NAR TİYATRO GUNU 6 Mart 1988 13.00 Açılış Imza ve Söyleşı "Brecht ve Ti>atro" :TERMINATOR: • 11.00 13.30160018.30 21.15 IODAK FİLM SUNARI ı KADININ ADI YOK DUYGU ASENA BİR ATIF YILMAZ FILMİ Şişli SHE 147 69 47 1iM.13no.15i5.17x.19e.21* Beyojlu SİNEPOP 143 70 71 • 12«14'5.16»18«21« Bakırkty RENK 572 18 63 Çemberlita; ŞAFAK 522 25 13 «ksaray KRISTAL 521 57 66 Kadıköy StİHEYr* 336 06 82 AtJla Dorsoy Gözüpek bir yokiaşım, yurekti bir film. M İ L L İ Y E T Bevaz perdede trkçıhğa bir şamar. KENCE mtehkli bir film. ALEKSANOR G a M A N BİZ AŞA6IDA İMZASI 0LANUR Turkçesı Belgı PAKSOY Ytnetenler 0 YEFREMOV A.KALYAGİN (2345 Mart) E Reşı:REY'C Reşıt REY KISKANÇ Yöneten Penhan TEDU (23456 Mart) CLAUDE MAGNİER Türkçesı Asude ZEYBEKOGLU (Salı gunlerı 20 30 da ÜSKÜOAR MUSAHİPZADE CEUL 333 03 971 Hemnci BOlL let152 25 26 Salı.Careamba Perjtmbe Cuma 21 3O'Ja Cumartesı » O O 21 3O Ftaır 1 5 0 0 18 3Oda DONE DÖME BEYOGLU NDA FITAS SINEMAS1NDA T C KUITUH •» TUmZH BAKANIK T Kartal Sanat Işliği Tiyatrosu NOKTA Çofc ffşnç ve GÖLGE ADAM Bufibn adalet ve cesaret gibi değerlerm zafendir BC?H YENİ TUAl FİLM l A l 11.0013 0015.0017.1519 302145 LÜKÜS HAYAT istanbulı~srq. K'jl 'JR vfOKEZ'NDE vebalesi devlet Orkestra Sefı SELMAN AOA SIRRI < w a 1 C^rce Sahneye Koyan Orkestra Şefı SELMAN ADA SUMERAY ARIMAN Sahneye Koyan ONDER GOKSEVEN 4 Mart. 1830. da Cengız Tanç İ N S A N I N Y Ü K S E L İ Ş I bale 1 perö« Kceografı ve Sanneyç Kovan OVTUN TüBFANDA Ü'fcesira Şefı EL5A3 BAG'ROV A 9:odı PRENS İGOR ıPoloveç Danslam bale ' ae'öe Koreogra'ı M fOKINE Dt:zenleme Nıkc'ay BERIOZOV Sahneye Uyguiayan OVTUN TURFANDA Orkestra Şefı ELŞAD BAGIROV J Stbelıus BEBEK bale 1 peıde Koreografı ve BU ZAMLAR BANA KARŞI (Tersine Kabare) Yıimaz Onay KABTTAL BELEDİYE SİNEMASI ŞAHİKATEKAND SEVDAAKTOLGA ARİFAgKAYA MEHMETAKAN HALE SOYGAZİ AYTAÇ ARMAN TARIK TARCAN SELEN ŞENBAY VARLIK FİLM SUNAR Çetin Altarfın Yoneten Haldun 00RMEN (Salt günleri:20 30'da) KATHARİNA BLUM'UN M Eriugmi CEP TlYATROSU'nda r Çİ6NENEN 0NURU ugene 0 NEİLL GUNDEN GECEYE Turkces ıc Voneter Yj; 5 l ERTEH Turkçesi. Gencay GÜRÜN (23456 Mart) Yöneten Hakan ALTINER Oyun Gütılerı Çarsamba '5 0020 30 ıPlesı.20 30 Pefşembe 20 30 Cuma 20 30 PerşembeCuma 15 00 de) .Ctes 15 00 20 30; Pazar 15 0018 30 . PİTORESK PERA ÇİNGENE AŞKI G Donzettı RİTA ooera i1 perde SUSANNANIN G Oonızettı RİTA ooera perde opere 3 perde Orkestra Şefı ORHAN TANRIKULU Safıneye Koyan ERTUGRUL İLGIN 2 Man. 20 OO'de HerolcıLanchbery Sovk^tve katılanlar Vejsel ATAYMAN Zeliha BERKSOY Ahmet CEMAL Halıt ERGOR Ulug NUTKU Yılmaz ONAY Asmalı Mescifte AYAK İZUERİ TheBigBet(Komşu) SYLVIA KRISTEL Çemberlrta» IPEK 522 25 13 Kadıköy OCAK 336 37 71 BİRAVUÇ GÖKYÜZÜ Yön.: Ümit ELÇİ Aytaç ARMANZuhal OLCAYŞahika TEKAND Uvent MELODİ Bakırköy SİNEMA 74 / 572 04 44 11» 13« 15» 17™ 19™ • 21» ' Beyoğlu OÜNYA (149 93 611 10. 00 12 00 141S 16» w * 2 1 " 5 Kidıkoy KADIKÖY (337 74 00) 11* 13« 15« • 17» 19' 21« Pangaltı İNCİ (140 45 95| 11» 13» 15™ 1 7 " 1 9 " 21°° HER AKŞAM ÖZGÜN MÖZİK GÖKSUN^IM/GRUP DINLENCE Öğlen Servıslen % 20 [ndınmlıdır IS.o^iS 3 0 aras ÇAY5A»Tİ Bu Hafta DIFC STRAITS Haftaa Asmalı Mesot S<*. No 13 Tunel Tet 145 11 09 RESTAURANTPUB CABARET baıe 3 oerde Koreo9rafı FREOERICK ASHTOK Sahneye Uygulayanlar SUNA ŞENE. Sahneye Koyan OYTUN TURFANOA OENIZ OLSAY Orkestra Şefı ELŞAD BAGIBOV Orkestra Şefı ELŞAD BAGIROV ç H 5Mart15Mda 10 Mar! 20 00 de 3 Mart. 2000 de mı*^ f JÜS t Bretıer BAEMEN MIZIKACILARI 2 perde Sahneye Koyan AYTAÇ MANIZADE 51219 Mart 1 1 00 Bıletler tems den ıkı hafta önce AKM gışele'mde Ererkoy Be>ren .e Suadıye Vak«Drarna mağazalaında saiısa çıkmaktadır Gışe tel 1515600 7 hatl 254 ŞIMARIK KIZ KAVRAM Lrjr.ka>a Çarşısı No 86 K.A.KTAL Tel: Î 5 3 Î 7 7 8 P|K YAKINDA BİR ŞAHİN KAYGUN Miijde AR 3İŞİİKEMT 147 77 62 Beyoğlu FİTAŞ fiimi AFİFE JALE Suadiye SUADİYE 356 67 49 HaJ.i3ai.i515.173Oi930.2i 30 Nükhet Ruacan v Ca2 Orkestrası Pazartesi hariç her gün Korukent Rekreasyon Tesisleri Tel: 175 12 2627, 166 44 93 S 11 MART CUMA 19.°° 12 MART C.TESİ 16.» DÜNYA SİNEMASI Beyoğlu 149 93 61 Bıletler satışa sunulmuştur. "SINEMA"dO SEYREDtLİR 86 VOKAL GURUBU EŞLİĞİNDE YENİ TÜRKÜ DERYA KÖROĞLU SELÎM ATAKANMURAT BUKET FUAT OBUROĞLUCENGİZ ONURALTUĞRUL BAYRAK 19 MART C.tesi Saat14 » ve 16.» ATLAS SİNEMASI Beyoğlu143 75 76 Bıletler ayrıca Şışlı KENT Çemberlıtaş ŞAFAK Kadıköy REKS Sınemalarında da Salılmaktadır. SADIK GÜRBÜZ RESİTALİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear