22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 TELEVİZYON 2. KANAL / SÜPERVtZYON 0630 Açıkögretim (Yann) Birina smıf dersleri ts tdaresint Girif: "tfleımenin Doğal Yapısı", Cenel Matemotik "Bir Fonksiyonun Değisiminin lncelenmesı", Atatürk tlkeleri ve tnkılap Thrihi: "Kuvayi Mılliye Mısakı Milh". KÜLTÜRYAŞAM 9 ŞUBAT 1988 TRT'NEV İÇİNDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN Kosparov Cannes'da Kültür Servisi Fransa'nın Cannes şehrinde iki yıldır yapılmakta olan Uluslararası Oyunlar Festivali, bu yıl Dünya Satranç Şampiyonu Garri Kasparov'un da katümasıyla, dünyanm çeşitli yerlerinden gelen iki bin civarında oyuncuyu bir araya getirdi. Geçen hafta sonu başlayan festivalde briç, satranç, tavla, dama ve scrabble (kelime bulmacası) turnuvaları düzenleniyor. Garri Kasparov, festivai sırasında simültane satranç gösterilerinin yanı sıra, dünyanm en iyi 10 genç satranç oyuncusuyla da bilgisayar bağlantısı aracılığıyla karşılasmalar yapacak. 08.00 Günaydın Türkiye 10.00 Kapanış 15.00 Açıhş Haberler 15.15 Ögleden Sonra Muztk. Magazın, Aktualue ve Sanat bOlümkri. Aynca Unululmayan Kadtn "A Successora" adlı dızi fıım. Olunur ımı? Doğulur ımı? Konumuz Konufumuz, "Kamm, Gözyaşlanm ve Aşkım" adlı fılm. Yönelmentigmi Hussem Kamal'in yaplığı fîlmde Nour Ei Shertf, Salah Nazmi, Kamal Al rol alıyoriar. Filmin konusu şöyle: Nahit âşık olduğu doklorla evlenmek islemektedir. Fakat babasmm ddfiüğü mah sıkmtıyı gidertbümek için amcasınm oğluyla evlenmek zorundo kalır. 17.00 Haberler 17.15 Akşamın Getirdikleri Program her zaman olduğu gıbı yıne Baliıkpınar kuyündtn devom ediyor. Yeni Bir Hayat adlı oyun, (oyun arasında, Bal hasadı, Tavukçuluk, Yer ftslığı konulanyta Ugılifilmkr) Tanm Jakvimi, Çizgı Film, Bilmece, Sohbet ve Hukuk köfelen, TOrk Halk MOzifi var. 18.45 Rüzgfir Gülü Bir Kitap Okuyaitm kösesinde "Kttçük Kadınlar" adlı kitap, Doğaçlama bölümünde "Çağnsım", Magazın bölümünde "Cambaz ftpağan". Aynca "Duf/y Duck ve Arkadaşlan" adlı çizgı Jilm. « U T H E I I HEHK1 izzet uz'ün bu akşamM Supervizyonu'nda VVeatfıer Report'u (HavaOurumu) diniom ve iziemo OanaOı bulacaOız VVeatfıer Report toplulugu. "Pursuit of the Women With the Feathered Hat" adlı parçayı seslendirecek. 19.25 TV Dizisi: Emret Bakanım Cim Hacker, bakenlığmm kapalılması tehliktsiyle karjı karşıya kalır Ancak yarduncuanyla buiesıp bafbakana bir oyun oynar ve bakanltğını kurtanr. 20.00 Haberler ve Hava Dunımu 21.00 TV'de Sinema: Gölge Samuray (Aynntıl: btlgi yandaki sütunlarda) Ekranda Hava Dnrumu İzzet öz'ün hazırlayıp sunduğu programda, bu akşam, Pink Floyd, Weather Report ve Sting gibi ünlü topluluklar, Miles Davis ve Paul McCartney gibi müzisyenler ekrana gelecek. Süpervizyon'un "bizden" konuklan ise MFÖ, Hümeyra ve Nükhet Duru. Kiiltür Servisi tkinci Kanal'da İzzet Öz'un hazırlayıp sunduğu "Söpervizyon"un bu ayki programı, Pink Floyd'un son albümu "On the Turning Away"lc açılıyor. "Siip«rvizjoıı"da Pink Floyd'un parçasım Süag'in "Straight to My Heart" adlı parçası izliyor. Sting'in parçası eşliğınde Ali Üstündag ve Mehmel Mulafın hazırladıkları bir mültivizyon gösterisi sunuluyor. Bilge Mestçi'nin el dokumalan, tafta ve dantelle hazırlanan giysilerini. Abdullab Kasapcı'nın takılarını, Derya Koroğiu ve Cengiz Onursal'ın "Vadi" adlı bestesi esliğinde beş genç manken sunuyor. "Söpervizyoo"un Türk hafıf müziği konuklan ise MazbarFuatÖzkan üçlusü, Hümeyra ve Nükhet Durn. Bugün MFÖ'den "Niyet Neydi Akıbet Ne CMdu", Humeyra'dan "YdUr Sonra" ve "Şenir", Nükhet Duru'dan da "Yanhşlanm da GüzeT adlı parçalan dinleyeceğiz. Programın popcaz bölümünde ünlü VVeather Report toplulugu ekranlara ge'ecek. Grup, "Pursuit of the NVomen with the Feathercd Hat" adlı parçasım sunacak. VVeather Report'u, geçen ay WOM'daki konserleriyle tstanbullu müzikseverlerin karşısına çıkan tsveçli caz beşlisi Cabazz izleyecek. Cabazz beşlisi, "Fusionized Fish" adlı parçayı seslendirecek. Programın "en büyük" konuklan arasında Miles Davis'le Marcus Miller da yer alıyor. DaNİs ve Miller'ın "SiesU" albümünden "Conchiu Lament" adlı parçayı dinleme olanağı bulacağız. Devlet Opera ve Balesi sanatçılan, Aysun Aslan'ın koregrafısiyle "Sibirti Lamba'dan bir bölumde "Süpervizyon"a katüacaklar. İzzet öz, bu akşamki programda, ilginç bir "resim" tarzım da ekranlara getiriyor: Bilgisayar resmi. Kaptan Heymmola'mn "Hektropeatür" adını verdiği resimleri ekranlara geliyor. n "Söpenizyon un bugünkü programı, Paul McCartneyie kaparuyor. Bcatles'ın eski üyelerinden Paul McCartney, "Once Upon a Long Ago" adlı parçasım sunuyor. 00.05 Haber Dosyası Kapanış İKINCİ KANAL 18.58 Açüış Haberler 19.10 Merhaba Çocuklar: Çocuk Tiyatrosu (Saka Kuşu) Dünyanm oiufumu sırasında butün kuflar kendUerine bir renk seçerler, kendUermi boyarlar. Bir çift saka kuşu ise rtnksız kalır. Sonuçta boya kabıntn dibınde kalan renkler ıle boyanırlar. Rengârtnk olurlar. Saray muhafızı dişı sakayı yakalar ve Kral'a gOtitrar. Oiaylar gelifir. 19.35 Besteciler ve Yonımcular Şe/Michtt Tabanchnık yOnetimindeki tslanbul Devlet Senfonı Orkeslrası eşliğinde gitara Kosta Koısiolis, Emesto Cordero'nun 2. Oitar Konçertosu 'nu seslendiriyor. 20.00 Sazlarla Başbaşa Ahmet Cennetoğlu, Erol Sayan ve Faiırettin Çimenti, Hicaz makamındaki Hıcaz Saz Semai, Dilsad Olacak Diye, Şarkdardan Fal Jutlum, Ey Belü Nev'eda Oimaz mı adlı parçalan seslendirecekler. Tüm yaşamı boyunca, "Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur" ilkesini, çektiği sıkıntılara karşın, başarılarıyla kanıtlayan ve gazeteciden başka "insan" olduğunu da her zaman sergileyen ağabeyimiz Şinasi Nahıt Berker'in 32 yıl önce Ankara Radyosu'nun bir izlencesinde anlattığı anılar makaslanmış. "Hükümet radyosunda Ismet Paşa, sıkıyönetim, Ulus Gazetesi gibi sözler geçemez" gerekçesiyle... Günümüzde de değişen bir şey yok. Ismet Paşa'nın son ölum yıldonümünde hazırlanan TV izlencesinden de yıne Şinasi Nahit Berker'in anlattığı anılar çıkarıldı. TRT Televizyonu'nun 20. yıldonümunü kutlamak için yayımlanan (Başka sozcük uygun duşmediği için özür dileyerek yazıyorum) yılışık bir eğlence izlencesinde arabeskin de ötesınde bir noktaya varmış sunucular, televizyonumuzun "nereden nereye gekJtğini" vurguladılar. Acaba nereye gelinmışti yirmi yılda? Yirmi yılda getiner nokta, ışlerine gelmeyenlere makasın vurulduğu noktadan başka bir nokta değildi. Şinasi Nahit işlerine gelmeyecek, çıkaracaksın. Bir başkası işine gelmeyecek, ondan söz etmeyeceksin... Onemli olan kişilerın adları değil, tarihle ilgıli çarpıtmadır, tüm teknik olanaklan genışieyen THT'nin 32 yıl önceki çukura düşmesidır. 31 Ocak 1988 günü, saat 16.30'da TV 1 ve TV 2'de aynı anda yayımlanan yıldönümu izlencesinin nasıl döküldüğunü görünce, insanın içi sızlıyor. Varsa yoksa türkücüler, şarkıcılar... Ve kendilerine sorulan o özgünlükten yoksun zartzurtlar... Yok efendim, ne zaman televızyona çıkmışlar, ne yapmışiar filan... Yirmi yıkja ne sorulacağını, nasıl sorulacağını ögrenememişler, oğrenemeyecekler de. Sonra o çok zor ya da akıl isteyen sorularta karşılaşmış gibi durup derin düşüncelere dalarak gözleriyle ekranın dışındaki bir noktayı araştırdıktan sonra pırıl pırıl bir soz bulmuscasınayanıtı yapıştıranlara ne demeli? Hepsinin ninesini yemeli. Ya arada yapılan o karsılıklı şakalar? TV makasçısı hepsini yakalar. Tavandan sarkıtılan kimi "sanatçtanmız"da sunucunun yapmacık sorularına yüzlerini buruşturarak hiç dengi bulunmayan ve de anlaşdmayan yanıtlar vermekte ve yerti ve yabancı dîzilerdeki karvramanları ya "ağabey" ya da "teyze" diye benimsemekteler. Bir diğeri ise ingittere'de "leydilik" mi ne öğrenmiş, gelmiş, kapıyı açık bulduğu için studyoya girmiş, tuhaf bir şiveyte konuşarak, sonra da haddıni bilmeden türkü sarkı karışımı bir şeyı geveleyerek 20. yıldonümünü kutladığını sanıyor. Bir önceki akşam da, özel olarak ayarlanmış çekimlerde goz süzup büzüp aynı cevheri Emel Sayın ortaya koydu. Nedır bunlar? Bir anlamı mı var? Artık eğlence, müzik. hoşça vakit geçirmek diye şimdi bunlara mı deniyor? Arabesk desen, arabeskçilere haksızlıklık olur. Eğlendirmenın ne olduğunu bilmiyorlar desen, "ne bıliyortar kı?" diyenlere... Hem sonra yirmi yıl içinde TV yayınlanna hep bu gibi tuhaftıkları bulup buluşturanlar mı emek verdi? Sanatçılarını ve mesleklerini önemseyen kisiler hiç mi uğramadı televızyona? Uğramaz olur mu... Ama hepsine TRT'nin kapıları sımsıkı kapalı. . Geriye kalan tortuda günümüzdekiler toplanmış. Evet, biliyoruz: "Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur". Ya televizyoncu nasıl olunur? Günumüzdeki örnektefe bakılırsa, "ne televızyoncu doğulur ne televizyoncu olunur." Kontrabas resitali Kültür Servisi Melih Balçık bugün saat 18.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde bir kontrabas resitali verecek. Ankara Devlet Konservatuvan Yüksek Bötümü'nden mezun olan ve halen tstanbul Devlet Konservatuvan 'nda öğretim uyeliği yapan Melih Balçık 'a piyanoda Hülya Balçık eslik ediyor. tstanbul Filarmoni Derneği'nin düzenlediği konserin programında Sperger ve Hertl'in sonatktrı ve Botessini'nin bir yapıiı yer alıyor. Öğrenci orkestrasından Kültür Servisi Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan öğrenci Orkestrası bugün Bakırköy Belediyesi Adile Naşit Kültür Merkezi'nde Bakırköylü gençlere ücretsiz bir konser sunacak. Saat 17.00'deki konserde orkestrayı Çek şef • Roman Streperk yönetecek. Solist olarak Selim Aykal'ın (fagot) yer aldığı konserde Ahmet Adnan Saygun 'un "tnci'nin Kitabı" senfonik şiiri, Mozart'ın "Fagot Konçertosu" ve Schubert'in "3. Senfoni"si seslendirilecek. Konservatuvarm öğretim görevlilerinden Babür Tongur ise konserle ilgili kısa açıklamalar yapacak. 20.15 Süper Piramit Sunucu: Orhan Ayhan. Yansmaalar Bilal Baftaf • Fusün Baştas (BabaKız), Süleyman Yılmaz Aslıhan Yılmaz (BabaKız). (Sinema sorusunu Yilcel Çakmaklı, Muzik sorusunu Hütya Suer soracak). 20.45 Haftanın Dizisi: Celladın Türküsü (Son) Gaıy, iki cinaytı iflemis ve yine hapishaneye düşmüstür. Cezası ıdamdır. Gary suçlu olduğunu büip cezasını kabul elmiftır. Ne var ki, baa kumluslann öncutu$ünde basiatılan tartısmalar genisler ve ktamm mfav defalarva enelemr Istanbul a geliyor Küllür Servisi 19871988 sezonunu Ankara'da Ankara Sanat Tiyatrosu salonunda açan Bizim Tiyatro, 1821 şubat gunleri arasında İstanbul turnesinigerçekleştirecek. Etkınliğini 7 yıl Üsküdar Sunar Tiyatrosu'nda sıirdüren, daha sonra salonsuzluk dolayısıyla mevsimi Ankara'da açan Bizim Tiyatro, tstanbul'da " N t n m " ve "Yargı" adlı oyunları sahneleyecek. Nazım Hikmet'in şiirlerinden yola çıkarak Zafer Dipcr'in kurguladığı ve yönettiği "Nazım", 18 ve 19 subat gunleri saat 18.45'te, 20 şubat günü saat 14.30'da Beyoğlu Dünya Sineması'nda sergilenecek. Geçen dönem Zafer Diper'in oyunculuğuyla Avni DİUigıl Tiyatro ödulu'ne değer görülen "Yargı" adlı oyun ise 21 şubatta saat 14.30'da Beyoğlu Dünya Sineması'nda, aynı gün saat 18.30'da Bakırköy KültUr Merkezi'nde tstanbullu tiyatroseverlere sunulacak. Nâzun Hikmet'in şiirlerinden kaynaktanan ve tarihsel bir süreç içinde Ulusal Bağımsızuk Savaşımızdan geçerek öteki ulkelerin antiemperyalist savaşımlanm, faşizmin yıkımlarmı sahneye getiren "Nazıın" adlı oyunun yazınsal danışmanhğını Şükran Kurdakul üstlendı, sahne düzenlemesini Bora Karabolut gerçekleştirdi. "Nazun"4a başhca rolleri Nazma Şengül, Sema Tolegen, Feride Toptanoğlu, Zafer Diper, Hiisnıi Özçetin, Muzaffer Kara ve Yüksel Ancı paylaşıyor. Ote yandan, Zafer Diper yönetimindeki "Bizim Tiyatro", Franz Kafka'nın "Dava"smdan esinlenerek yeniden düzenlediği "Dunısraa" adlı oyunun provalannı sürdürüyor. Bizim Tiyatro, "Dunışma"yı mart ayının ilk haftasında sahneleyecek. 9 Eksiksiz bir sinema şöleni PORTRE / KUROSAVA 1. KANAL / TV'DE StNEMA 2130 Haberler 22.05 Süpervizyon (Aynnlıh bilgi yandaki sütunlarda) Trduy çatısma sırasında bir soyguncuyu vurup Oldünir. Gece tek basına kalamayacağını anlayıp eskı se\gılısı David'e gıder. Davıd'ın arkadası Adonis uyusturucu satıcıstdır. Trduy görev sorumlulujuyla sevgilisi arasında kalır. 23.00 Kanun Namına Sinemanın imparatoru Ressamlıktan film yönetmenliğine geçen Akira Kurosava ilk kez I948'de sonradan gözde oyuncusu fi olacak Toşiro Mi * fune'yi oynattığı "Sarhoş Melek"le ünlendi. Kurosavanın I95O"de çevirdiği "Rasomon", yönetmen kadar Japon sineması için de bir dönüm noktası oldu. Kurosava, 1951 tarihli basanlı Dostoyevski uyarlaması "Budala"nın ardından, bazı eleştirmenlerce sinema tarihinin en iyi filmlerinden sayılan "Yaşamak"ı çekti. Uzun bir süre Japon sinemasında yaşanan durgunluk yuzünden tasanlannı gerçekleştiremeyen ve intihar girişimine kadar varan bir bunalım dönemi geçiren "imparator", SovyetJapon ortak ^pımı "Dersu Üzala"yla doruğa yükseldi. 10 yılı bulan bir hazırlık çalışmasından sonra I984'te çevirdiği "RanKargaşa" ise Fransız yapımcılar tarafından desteklendi. Senaryo öncesinden kurgu aşamasına kadar her alandaki derin bilgisi ve deneyimiyle tam bir yaratıcı sinemacı olan Kurosava, yapıtlannda eskiyle yeniyi, Doğu ile Batı kültürlerinin öğelerini deriden derine birleştirerek sinema sanatının "imparatorluk tahtı"na oturdu. 23.45 HaberierKapanış İZLEYİCİ GOZUYLE **32. Gün" için teşekkürler "32. Gün"ün bu ayki bölümü her yönüyle başanlıydı. Ali Kırca'nut gerçek bir gazetecilik örneği vererek, işgal altındaki Filistinlilerin dramını etkili görüntülerle gözler OnUne getirmesi düşünebilen herkesi etkileyebilecek nitelikteydı FKÖ'nün lideri Yaser Arafat ve İsnul'in Dtşişleri Bakanı Şımon Peres ile yapılan söyleşiyer Ali Kırca'nın etküi sorulanyla iki tarafı bir araya getiren açıkoturum niteliğindeydi. TFT Kurumu böylesine yetenekli kişilerle "32. Gün"ü ekrana getirdiği için izleyici gözünde değer kazanmaktadır. Bu köfeden Saym Ali Kırca ve M. Ali Binmd'a seslenerek, te$ekkürlerimi iletmek istiyorum. HAJLAN ÖNEN Ankara Gölge Samuray (Kagemuşa) / Yönetmen: Akira Kurosava / Görüntü yönetmenleri: Kazuo Mîyagava ve Asayaçi Nakai / Müzik: Şiniçiro lkebe / Oyuncular: Tatsura Nakadai, Tsutomu Yamazaki, Keniçi Hagivara / 1980 yapımı / 179 dakika. Kültür Servisi Ortaçağ Japonyası'nda klanlar birbirleriyle kıyastya savaşmaktadır. Klan şeflerinden biri, bir süre ortahkta görünmemeyi kararlaştınr ve kendisine ikizi kadar benzeyen bir haydudu tahtına oturtur. Ancak bir sure sonra gerçek klan şefi ölecek ve haydut gerçekten onun yerini almak zorunda kalacaktır. Yalnızca Japon sinemasmın en önemli yönetmeni olmakla kalmayan, aynı zamanda günümüz dünya sinemasmın da en usta birkaç yönetmeninden biri sayılan Akira Kurosava'nın daha önce ülkemizde gösterilmemiş olan bu filmi, umarız TV ekranlanndan gerçek uzunluğunda, bir kazaya gelmeden izleme olanağı buluruz. Ekranlara "Gölge Samuray" adıyla gelecek olan "Kagemuşa", 1980 yıUnda Amenkalı yapımcı ve >'önetmen Francis Ford Coppoia ve Gcorge Lacas'ın sağladığı maddi olanaklarla gerçekleştirilmis ve aynı yıl Cannes Film Şenliği'nde Alün Palmiye ödülü'ne değer görülmüştü. "Gölge Samaray", tngiliz Film Akademisi'nin En İyi Yönetmen ve En İyi Kostüm Tasanmı ödüllerini de alırken, En İyi Yabancı Film ve En tyi Sanat Yönetimi dallaruıda da Oscar'a aday gösterilmisti. tpek Aksüğür'ün sergisi Kültür Servisi tpek Aksüğür Duben resimlerini bugunden başlayarak Maçka Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Sanatçının 4. kişisel sergisi 5 mart tahhine kadar görülebilir. Son kişisel sergisini 1985 yılmda Londra'da gerçekleştiren ve Türkiye'de karma sergilere de katılan Duben, New York'ta özel bir okulda 5 yıl süreyle resim öğrenimi gördü. Soyut dışa vurumcu bir anlayışla çalışmalarını sürdüren sanatçı bu sergisinde ise fıgürasyon üzerine yaptığı çalışmaların yer aldığım belirtiyor. RADYO T R T I OSM Açıhs, program ve lusa haberler. 05.05 Ezgi kervanı. OSJO Şarkılar ve oyun havalan. 06J0 KOye haberler. 0İ.10 Günaydın. 07J0 Haberler. 07.40 GOnün içinden. 0M0 Arfcas yann. 1040 Kısa haberler. 1045 Rekiamlar. 11.00 Kısa haberler. 1145 ReUamlar. 11.10 ögle üzeri. 1155 Reldamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler 13.15 Mürik. 13 JO Bölgesel yayın vereklamlar.l<40 Hukuk köşesi. 15.00 Kısa haberler. 1545 ÖJleden soııra. 1740 Kısa baberler. 1745 Köyümüz. köylümüz. 17J0 Boigesel yayın ve reklamlar. 1840 Çocuk bahçesı. 1«.1S Haftanın çocuk şarkısı. 1SJ0 Mahur fasb 1SJ0 Hafıf muzik ve reklamlar 19.00 Haberler. 19J0 Türkçe sözlü hafıf muzik. 2040 Şarkılar. 20.20 Küçük kooleı İAM Yeni sesler 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konulann içinden. 21.35 Turk halk müziği dinleyid isıekleri. 22.00 Çeşitli müzik. 22J0 Soüsılerden seçmeler. 2340 Haberier. 23.15 Oecenin içinden. 00J5 Günün haberlerinden Ozetler. 0140 Program ve kapanı». 01.0505.00 Gece yayını. T R T I I 0 7 4 0 Aphş ve program. 0742 Solistkrden seçmeler. 07 J 0 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havalan. 0*40 İki soüstten sarkılar. 0» J 0 Christıne Perfect soylüyor. 09.00 Turkuler. 09.15 Çocuk bahcesi. 09 J 0 Sabah konseri. 1040 Turk halk muziguıde a bırakanlar. 10J0 Şarküar. 1IL40 Türkçe sözlü hafıf muzik. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Hafıf mdzık. 12J0 Yurtun sesler kadınlar toplulugu. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif raüzik. 13J0 Caz duygusu. 1440 Yabancı dil dersi. 15.00 Erkekler toplulugu 15J0 Arkası yann. 15.50 Hafıf müzik. 16.05 Okul radyosu. 1740 Barok müzik. 17J0 Türkçe sozlü hafıf muzik. 1840 Yurttan sesler. 1SJ0 Din ve ahlak. 19.00 Haberler. 19J0SoLUtlerden birer şarkı2O40 Turkuler geçidi. 20J0 Yabana dil dersi. 21J0 Hafif müzik. 22.00 Beraber ve solo sarkılar. 22J0 Bir roman / bir yazardan hikâyeler. 2X45 Turkaler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafıf müzik. 2X5S DOnya radyolanndan müzik festivaUerinden. 00J5 Program ve kapanıs. T R T 1 1 1 07.00 Açüış ve program. 07.02 Sabah için muzik. M40 Sabah konseri. 09.00 Haberler. 09.15 MOzıklı dakikalar. 1040 Gunün konseri. 11.00 Rock dünyasından. 12.00 Haberler. 12.15 Öğle konseri. 13.45 Turk sanat müziği toplu programı. 14.15 Konser saaü. 15.45 iki solistten şarküar. 16.15 Çocuk korolan. 16.25 Haftanın çocuk sarkısı. 16J0 Caz sanatı 17.00 Haberler. 17.15 Solistlertopluluklar. 18.00 Muzik yelpazesi. 1940 Haberler. 19.15 Muzik ve yorumcular. 20.00 MOzik demeti. 21.00 Aksam konseri 2240 Haberler. 22.15 Gecenin getirdikleri. 23.00 Salı konseri. 24.00 Gece ve muzik. 0140 Program ve kapanıs. mnt ALT« HUân Mmfn Başrolunu Tatsura NakadaJ'nln usOendiOi "GUge Samuray", 1960 Cannes Film Senlifli'nde Attın Palmiye aimıştı. Ingiz Rlm Akademisi'nin En iyi Yonetim ve En İyi Kostüm Tasanmı ödüllerini de alan "Gukje Samuray", ikJ dakJa da Oscar'a aday gteterilmisti. "Gölge Samuraj", gösterime girdiginden bu yana hemen her yerde hayranlıkla seyredilmiş, üstüne sayısız yazı ve birçok kitap yazılmış bir sinema başyapıtı. Nerdeyse resim sanatının temellerine inen görkemli kompozisyonlar, özenli çerçevelemeler, benzersiz bir renk uyumu, olağanüstü kamera hareketleri ve çarpıcı bir kurgu, Kurosava'nın olanca ustalığını gözler önüne seriyor ve filme eksiksiz bir sinema şöleni niteliği kazandınyor. "Japon sinemasının imparatora" Kurosava'nın bu fılmı, yalnızca gorsel zenginliğiyle değil, temasının içerdigi psikolojik boyutlanyla da izlenmesi gereken bir yapıt. Kurosava'nın fümleri, sıradan bir serüven fîlmi gibi izlenecek fılmlerden değil. Ama sanınz, "Gölge Samuraj "ın gerektircliği dikkat ve çabayı göze alanlar, engın bir sinema tadıyla odüllenmij olacaklar. "Orta Kıtşaktan" Kültür Servisi "Orta Kuşaktan " adlı karma resim sergisi 16 şubatta Galeri Lebriz'de açtlacak. 5 mart gününe kadar görülebilecek sereide Erdal Alantar, Avni Arbaş, Turgut Atalay, Cihat Burak, Ali Avni Çelebi, Cevat Dereli, Abidin Dino, Mustafa Esirkuş, Leyla Gamsız, Neşet Günal, Nedim Günsür, Nuri lyem, Mehmet Pesen, Mustafa Pilevneli, Gürol Sözen ve Adnan Vannca'mn yapıtları yer alacak. Çivinin de estetiği var ADEM SAĞLAM ZLRİH Çivi rölyeflerini, "sevda çiçekleri" diye niteliyor Özant Könü. Sanatçı "sevda çiçekleri"ni Galeri Commercia'da sergiledi. Konü, yaşamını 1964'ten bu yana Zürih'te sürdürüyor. Bugüne dek, İsviçre'nin bazı kantcnlarında sergi açmış. Ardından adından söz edilir olmus sanat çevrelerinde. Könü, 1942 yılmda tstanbul'da doğmuş. Üç yılönce, Zürih'te bir atölyeye de kavuşmuş. "Çivilerin estetiği" diye yorumluyonım Könü'nün yapıtlannı. Kuşkusuz üne götüren en önemli etken de bu olsa gerek. Çünku yapıtlarda emek kokan alınteri var. Bazüannda, inceden ınceye haykırıyor Könü. Bazıları da, Kuzey Denizi'nin azgın dalgalanm anımsatıyor. Zaten aynı tarzda çalışma yapan Avrupa'da yok denecek kadar az. Sanatçının sergilenen yapıtlannm fîyatı 3 ile 22 bin lsviçre Frangı arasında değişiyor. Könü işe ilkin, demire şekil vermekle başlamış. Ardından, Avnıpa'ya tutku başlamış. Yülar önce geldiği lsviçre'de, çivilere merak salmış. Bu daldaki hobi çalışmalan, Könü'nün üç yıhnı almış. Şimdi çiviler, onda bir tutkuya dönüşmüş. ardından sergiler başlamış. Sanat ilişkileri de birden yoğunlaşmış. Adından, aynı çevrelerde söz ettirmeye başlamış. Ve Könü ünlenmiş. Artık Könü'nün cahşmasını sürdüreceği bir atölyesi de var. Yapıtlannın bazısım, üç beş ayda tamamladığı oluyormuş. Çağın yorumcusu rölyefleriyle Könü şimdi haşır neşir. Serg iönceki merakun daha da arttı. Atölyedeki çalışrnalannı gidip bir göreyim dedim. Könü'yle randevulaştım. tnsanı ferahlauyor atölyesinin içi. Çivilerle uğraşıyordu. Birden göz göde geldik. Biten sigarasını söndürdü. Gülümseyerek elimi sıktı. Her taraf ilginç yapıtlarla dolu. Şaşakaldım. Birden, salkımsöğütleri anımsadım ve gözüm duvarUrda asüı kaldı. Könü'de, çividen rölyef yaprr.a tutkusu çok eskilere dayamyor. Ta Sümerler'in çivi yazılanna dek. Yapıtlanndaki özgün yonımlar oradan kaynaklanıyor. Çiviler bazen sevgi, bazen hüzün oluyor. Bazen de güneyin sıcak kumsallanna hasret uçuran bir leylek. Kimi zaman banş türküleri söyleyen yaprak hışırtısı, coğu zaman da kumsallara vuran dalgayla gelen, san saçlı mavi gözlü deniz kızı. Aslında, Könü'nün çivileri bir estetiği simgeliyor. Könü, çivileri, sanatçı yapısıyla yorumluyor. Daha başka yerlerde de kullanılacağını da kanıtlıyor. Sanatçı, çivileri çekiçle çakmıyor. Önce fikri beyninde oluşturuyor. Sonra kâğıda geçiriyor. Könü, rölyefleri için genellikle tahtayı seçiyor. Tahtaya matkapla delikler açıyor. Daha sonra çivileri çeşitli form ve aralıkla bir bir yerleştiriyor. Çivilerden bazılanna da özel büklümler veriyor. Onları öyle bir ustalıkla yapıyor ki, ilk bakısta çivi olduğu hiç anlaşılmıyor. İnsanın gözleri kamasıyor. Yapıtlannın hepsinde, ritmik oyun zenginlıgi var. Işık altında bazen azgın bir seli, bazen de çoşkun dalgalarda uçan martıları anımsatıyor. SANAT KUIİSİ Kış konseri Özetie bir sanat yapttımn var edilmcsi amacıyla ortaya konan tüm emeklerin yoz bir kuitüre (hem Ğe yapımcı kurumun kendi eliyle) malzeme edilmesi karşısında duyduğum en hafıf tammladüşkınklığını dilegetirme hakkıma da, set çekitmiş oldu. (Bu sıkıntıyı başka yayın organlarında yazıya dökerek dile getirebilirdim sanınm. Ancak bu da bireysei bir hesaplaşma olarak degerlendirilebüirdi.) Yazınıza konu ettiğiniz talihsiz ve sorumsuz gırişıme karşı çıkan, fotoroman kültürüne malzeme edilraekten rahatsızlık duyan, ben ve benim gibi oyuncu sanatçı kesimınden çok kişi oldu. Ancak bu kişiler doğal olarak bir devlet kurumundan böylesi bir uygulama beklemediklerinden sözleşmelerine 'yaptığım film fotoromana dönüştürülmeyecektir' yollu bir madde konulmasmı uslanndan geçirmemişlerdi. Dolayısıyla boyie bir girişim karşısında yasal açıdan da karşı çıkma olanaklan bulunmuyordu. 'Ateşten Günler* TVde gösterime girdiğinde size aktardığım durum bir biçimde sayfalarımza yansıyabilirse sanatçı kesıminın de bu konudaki duyarhhğına soz fırsatı tanınmış olur. Kendi adıma bunu sizlerce uygun görülebttecek herhangi bir biçimde ortaya koymaktan sevineceğimı belirtmek istiyoruml' Kültür Servisi ÇiğdemDilek Yonat kemanpiyano ikilisi, 13 şubat cumartesi günü saat 15.00'te Emirgan Parkı Beyaz Köşk'te bir resital verecek. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Kış Konserleri kapsammda düzenlenen resitalde sanatçılar Haendel, Veracini, Mozart ve SaintSaens'ın yapıtlannı seslendirecekler. Fotoromanıstan Bir süre once, sinema yazanmız Aülla Dorsay'ın "TV dizilerinin kırpılıp fotoromaîı olması" üzerine bir yazısını yayımlamıştık. Soz konusu dialerden "Atesten Günler"in basoyunculanndan Ahmet Leventoğlu, bu yazıdan sonra Dorsay'a teşekkürlerini ileten bir mektup yoUadı. Mektubu okurlarırmz da okusun dedik: "Yazınız, oncelikle Ateşıen Günler'e reva görulen onun basoyuncusu olarak da beni son derece üzen yakışıksızlığa çok yerinde bir tanı koyduğundaD ve bunu benim düşünceterimi de hemen tam tanuna kapsayan biçimde dıle getirdiginden benim için önem taşıyordu. Konu üzerine basmda bugüne değin (benim rastladığım) baska bir elestirel yazının çtkmamış olması da sızin yazıruzın degenni bir kat antırmış oldu doğal ki. Yasadığım şöyle bir olumsuzluğa da deginirsem eleştirinizin kendi açımdan önem derecesini tam akıarmış oiacağım. Bir gazete diziyi foıoroman olarak yayına soktuğunda onun basoyunculanyta yaptığı grtrüşmeleri yayımlarken, konuya ilışkın ortaya koyduğum tüm olumsuz görüş ve degerlendırmeleri 'sansür' edip beni durumdan hoşnut bir 'fotoroman yıldızı" agzıyla konuşıurmakıan da çekince duymamıştj. (Aynı durumun Zuhal Olcay acısından da geçerli olduğunu biHyorum.) BULMACA ~ SOLDAN SAĞA: 1/ Afrika'nın en biiyük gölü. 2/ Havvs'ıun Batı dillerindeki adı... Asya'da yaşayan ve soyu tükenme tehlikesi gösteren memeli bir hayvan. 3/ Bir nota... Gelecek... Bir renk. 4/ Saplantı. 5/CemSultana Batıülann verdiği ad... Seher. 6/ Göreceli. 7/ Duman lekesi... Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil. 8/ Arpa, buğday ve benzerlerinin kalburdan geçirilmiş bölümü... Nikelin simgesi. 9/ Kaiabalıgın galeyana gelerek bir kişiyi döverek öldürmesi.. Eşkenar dörtgen. YUKARIDAN AŞAGIYA: V Sanat ve edebiyatta çirkinin ve bayagının da estetik bir değer olarak yer almasını savunan akım... Yabana. 2/ Tez... Asya'da bir ırmak. 3/ Seryumun simgesi... Uzgü... Hayvanlara vurulan damga. 4/ Fiyaka, caka... Bir tngiliz uzunluk ölçüsü. 5/ Tek kişi tarafından kullanılaı. bir yanş teknesi. 6/ Alnıaçık soyadlı tiyatro sanatçımızın önadı... Parola. 7/ Küçük mağara... Sinema ya da müzik yıldızı. %/ Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa... Ses yitimi. 9/ Boğanotundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli bir madde. Devlet konservatuvan öğrencileri Kültür Servisi Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan öğrencileri, bugün saat 17.00'de Bakırköy Adile Naşit Kültür Merkez'inde bir konser verecek. Ücretsiz olarak verilecek konseri Çek şef Roman Streperk yönetecek. Konserin solisti ise Selim Aykal. Enis Fosforoğlu Tiyatrosu Kültür Servisi Enis Fosforoğlu Tiyatrosu, Ray Cooney'in "Kahvaltıda Neredeydin?" adlı oyununu salı ve çarşamba gunleri Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde sahneliyor. Esin Eden'in Türkçeleştirdiği oyunu, Enis Fosforoğlu yönetiyor. Oyunda başlıca rolleri Suna Keskin, Enis Fosforoğlu ve Volkan Saraçoğlu canlandmyor. Z O M l T O d ATM.YESM0E 1964'ten bu yana çalışmalartnı Zürih kentinde sürdüren Ûzant Könü, uç yıl kadar önce bir atölyeye de kavuşmuş. Könü, rfjlyefleri için geneltiMe tahta mcm yetfyor. Tahtaya matkapla dehk açbktan sonra çiviteri değisft torm ve aralıklarla bir bir yertestıriyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear