23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16ŞUBAT 1988 DIŞ HABERLER CUMHURlYET/3 Franscfda ırkçıhk yayıhyor AMSTERDAM (AA) Fransa'da göçmenlere karşı şiddet ve ırkçılığın giderek yaygınlaştığı bildirildi. Merkezi Hollanda 'nın Amsterdam kentinde bulunan ve dünyada ırkçıhkla ılgili gelişmeleri izleyen Anne Frank Vakfı, aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi ile partinin lideri JeanMarie Le Pen 'in, ülkede yabancılara karşı nefreti körüklediğini, diğer partilerin de bunu engellemek için fazla çaba göstermediklerini vurguladı. Waldheim direniyor Avusturya Cumhurbaşkam televizyonda yaptığı konuşmada "Bir cumhurbaşkam varsayımiara dayanan iftiralara ve önyargılı kararlara teslim olmamahdır" dedi. Dış Haberier Servisi Avusturya Cumhurbaşkam Kurt Vtaldheim kendisıne yönellilen suçlamaların iftira olduğunu belinerek, istifa etmeyeceğini söyledi. Avusturya halkına TV'dep hitap eden Waldheim raporun gerçeklere değil varsayımiara dayandığını öne surdü ve istifa etmesi yolundaki ıstekJerin ulkesıni tehlikeye attığuu belirttı. Waldheım "Bir cumhurbaşkanı, varsayımlanı dayanan iftiralara ve önyargıls kararlara tesJim olmamalıdır" dedi. Beş dakikahk "dramatik" konuşmasında altı defa "Sevgili A> ustarvaJılar" şekünde hitap eden Waldheim, kendisine ve dolayısıyla makamına yapılan acımasız saldınların, devletın saygınlığını zedeledığiaı ve böyle bir durumun bir daha yinelenmemesi gerektıgini kaydetti. Raporda kendisıne yöneltilen suçlamalar konusunda Avusturya Cumhurbaşkanı, "O zamanlar sadece 20 yaşında bir gençtim. Savaş benim için acı bir öğrenme sureci oldu *e bu yiizden bu konuda çok konuşmadım, ancak amacım, birtakım suçlanmı gizlemek degildir" dedi Avusturya Başbakanı Franz Vranitzky'nin pazar günu televizyonda yaptığı konuşmadan sonra Cumhurbaşkam Kurt NValdheim'ın durumunun daha güçleştiği bildiriliyor. Pazar gunu Avusturya Televizyonu'nca duzenlenen bir saatlık söyleşide Vranitzky, Waldheim'ı sert biçımde eleştırerek, "Sadece savaş suçlanna kanşmamak cumhurbaşkam olmaya yetmez" demiş ve \Valdheim tartışmasınm zamanırun yuzde altmışını aldığını soyleyerek, "Bu durumda görevimi yerine getirmem çok zorlaşıyor istifa etmem gund«me gelebilir" demişti Avusturya Cumhurbaşkam istifa etmeyeceğini söyledi DUN^ADA BUGUN AİİSİRMEN Neresinden Baksan Pazar sabahı için erkence sayılan bir saatte çaldı kapıyı; şaşkınlıkla yataktan fırlayan karım, üzerine bir sabahlık geçirdi ve hiç de âdeti olmadığı haide seslendi: Kim o? Açın! Açın! Benim, zakkumcu. Kapınm önünde elınde küçük bir saksının içinde kaktüsü ile Prof. Dr. Onkolog Uğur Derman duruyordu. İki gece önce televizyonun 20 dakikayı aşkın sürede "fecaatın içinden" bicemiyle sunulan "bir Türk doktoru kansere karşı ilaç buldu" haberi karşısında şaşkınlık, öfke ve gülmece duyguları birbirine karışmış biçimde konuşuyordu. İşin bilimsel yönünü daha önce telefonda anlatmıştı. Dün bizim profesör arkadaşlardan biri sordu, dedi. "Ben delirip bir açıklama yapsam acaba onu da yayımlarlar mı diye." Neden yayımlamasınlar ki, dedim. Böylesine ciddiyetten uzak bir haberin TV'de yer almasmı kabullenemiyor, şaşkınlık ve alayla karışık patlatıyordu kahkahayı. Ben de şaşkın şaşkın onun şaşkınlığını izliyordum. "Uğurcuğum, dedim, olaya neden bu denli şaşırdin ki çağ atlamamız, fecaatın içinden programları, Kuruluş dizisi, sözde bilimkurgu Kavonozdaki Adam dizisi. teksesli müziğin çoksesli müzikten daha üstün olduğurru, Batılıların teksesli müziğimizin melodi zenginliğini kıskandıkları için onu küçümsediklerini ileri süren psikiyatri uzmanının sözlerine kadar her sey aynı düşünce doğrultusunda. Şu televizyonda yıllar yılı neleri dinledik ve gördük, şaşmadın da buna neden şaşıyorsun?" Sorumu sorarken uyandım! Uğur Derman'ı tedirgin eden yalnızca kendi bilimsel alanındaki gaf değil, olayın dramatik yapısıydı. "Kurtar bizi (ünlem)." Kapıya dayanacak hastaların dayanılmaz görüntüsü ve her gün içinde yaşadığı kanser olayın ın dramatik boyutlarıydı belki de haberi daha da katlanılmaz kılan. Geçmişe doğru yönelirken, "Çağ atladık masalının çıkarılması gibi, doğru olmayan ve gün be gün cebimizde eriyen üç kuruşumuzun yalanlığını haykırdığı enflasyon oranı ile ilgili açıklamalar ya da dünyanın yönetimimize hayranlığı öyküleri ile benzerleri gerçekte kanser olayındaki çaptıtmanın keskin, bir anda çarpıveren dramatik etkisini yapmıyordu. Doktor dostumun bilim adamlığından gelen titizliği ile bir ömür boyu yaşadığı acının boyutlarının eklendiği tepkisini anlıyordum. Ama onun Sağlık Bakam Bülent Akarcalı'ya yüklenmesindeki acımasızlığa doğrusu yine de katılamadım. Sigaraya son kampanyasıyla, toplumu için gerçekten yararlı bir girişimi başlatmış olan Sayın Akarcalı her şeyden önce, ilk günkü umut dolu konuşmasını değiştirmiş, bilimin ve araşttrma sürecinin gereklerinin yapıfacağını söylemişti. Kaldı ki, geldığı şansız bakanlıkta, şu anda hangisi şanslı ki Akarcalı'nın umutsuz kanserli hastalar gibi gereğinde söylenceye bel baâlamaktan başka ne umarı vardı ki? Oyle ya Türkiye sağlık bakımından çoktan içler acısı durumdaydı. Vs bu yıl bütçeden sağlığa ayrılan pay 1987'deki yüzde 2.5'e karşılık, artık yüzde Ml idi. Bu rakamın korkunçluğunu anlamak için 1985 yıhnda çeşitli ülkelerde devlet ya da daha geniş bir deyimle kamu gelirlerinden kişi başına düşen sağlık harcamalarının dolar olarak dökümüne bir göz atmak bile yeterli. Tabloya kısaca bir bakalım: Peru: 10.1 Brezilya: 995 Yunanistan: 64.3 İngiltere: 384 F.AImanya: 596.7 ABD: 373.4 ve TÜRKİYE: 3.4 dolar. Bu acı tabloyu izlerken bazı gerçeklere de dikkat etmek yararlı olur. Sağlık hizmetinin yerine getirilişi ülkeden ülkeye degişiyor. Bazı ülkelerde tüm sağlık hizmetleri sosyalize edilmişken, bazılarında ise hizmetin ve araştırmalarm büyük bir bölümünü Özel kesim ile vakıflara dayalı özel kuruluşlar üstleniyor. (Örneğin ABD'deki o ülke için düşük sayılacak 373 dolar rakamı buradan kaynaklanıyor.) Öte yandan, bilindiği gibi, 1985 yılı Margaret Thatcher'in, İngiltere'de kamu harcamaları ve sağlık hizmetlerine ayrılan payı kıstığı için yoğun eleştirilere uğradığı bir zaman dilimi içinde yer almaktadır. Bir de Türkiye'de kamu harcamalanna ve sağlığa ayrılan payın süreklı düştüğü son 10 yılın aynı zamanda kamu gelirlerinin GSMH içindeki payının da sürekli azaldığını anımsamakta yarar var. Bu karanlık tabloya tıp eğitiminin sürekli düşen niteliğini de ekleyince ortaya korkunç bir gorüntü çıkıyor. Evet, olay şaşırtıcı değil, ama neresinden bakılırsa bakılsın üzücü. Olayın bir garip yanı da Türkiye'de milli eğitim ve sağlığa ayrılan pay ile kişilerin sağlıklı beslenme olanakları sürekli azalırken milli savunmaya ayrılan fonların sürekli artması. Gerçekten savunulacak olanları böylesine bir hale düşürdükten sonra, neyin savunmasına ayırıyoruz ki bunca parayı. DlS BASIN fl Avusturya ne yapıyor? Avusturyjf Cumhurbaşkam Kurt VValdbeim hakkmdaki suçlama ve ıddıalan Viyana hükümetini konuyu araştıraCak uluslararası bir komisyon kurmaya yönelttı. Komisyonda bir Amerikalı, bir Israilli dört de Avnıpalı askeri tarih uzmanı yer aldı. Komisyonun raporuna göre, Waldheım, kışisel olarak savaş suçu işlediğine ilişkin kamt olmamasına rağmen, görevli bulunduğu Alman ordu biriminin işlediği korkunç suçlan biliyordu. Buna karşın gorevinı sürdurerek bu birımin faaliyetlerine kolaylık sağladı. Böylesi bir rapor Avusturya dışındaki herhangi bir demokratik ulkede Waldheirn'ın cumhurbaşkanlığı statüsu ile bağdaşmayacak bir pozisyonda olduğu genel kanısını yaratırdı. Çunkü kendısi korkunç bir duruma düşmuş sıradan biri degildir. Savaşta VV'aldheim'ın durumunda oiup yapılanlara karşı çıkanlar olduğu, ustelik bu karşı çıkan kişiler cezalandırılmadığı halde, kendisi hiçbir tavır almamıştır. Şimdi de "Karşı çıkmadım, çıinkü yaşamak istiyordam" şeklınde açıklamalar getirmektedir. Waldheim askeri geçmişi hakkında yalan söylemiş ve gerçekleri gizlemiştir. Waldheim, onun yöntemlerini bilenleri şaşırtmamış ve böyle bir rapordan mutluluk duyduğunu söyleyebilmiştir. Çunkü kendisi için kişisel olarak savaş suçu işlememiş olmak yeterlidir. İstifa eiiip etmeyecegi sorulduğunda ise "Görevim, butıin bilgi ve tecrübemi ulusumun hizmetiııe sunmaklır" şeklinde yanıl verrniştir. Bu açıklarnadan da anlaşılacağı gibi Waldheim'ın ahlak anlayışı ile görev anlayışı birbirine uygundur. Yine de Avusturya'nın yabancı dostlarımn aklını yıllardır kurcalayan yanıtlanması daha güç bir soru vardır. Tnsanlar şimdiye dek, Waldheim hakkında yargıda bulunuyorlardı. Ama Avusturya halkı hakkında bir yargıda bulunmuyorlardı. Çunkü bu haksızlık olurdu. Ama gerçek şu ki Waldheim'ı bu yere getiren ve bugun hâlâ o noktada tutan Avusturya halkıdır. Waldheim'ın hâlâ kendisine nasıl olup da partizanlar ve destekçiler bulabıldiğı ve cumhurbaşkanlığı görevinde kalabildiği, acı fakat sorulması zorunlu bir sorudur. Son rapor bu karanlık çelişkiyi daha da keskinleştirmiştir. (12 şubat) gun benim görevde kalmamı istedigine ikna oldum" Waldheim hakkında siyasal tartışmalar sürerken, aleyhte gösterilerin de yoğunlaştığı dikkati çekiyor. Pazar akşamı başkent Viyana'da 5 bin kişinin katıldığı gösteride, göstericiler Waldheim'in istifasını istediler. AP, gösteriye aydınlann, sanatçıların, tiyatro ve sinema oyuncuiannın katıldığını bildirdi. Nikaragua'nm BM temsilcisi öldü (AA) Nikaragua'mn Birleşmiş Milletler Teşkilatı nezdindeki temsilcisi Büyükelçı Nora Astorga'nın öldiiğü bildirildi. Nikaragua hükümetini New York'ta temsil eden "Agendas Intemational" adlı halkla ilişkiler şirketi tarafından verilen haberde, 39 yaşında Olen bayan Astorga'nın kansere yenik düştüğü belirtildi Astorga, 1978 yıhnda Sandinista devrimi döneminde, General Reynaldo Perez Vega'nın tuzağa duşürülerek öldürülmesi olayı ile meşhur olmuştu. Geoffrey Howe Moskovcfda MOSKOVA (AA) Üç günluk resmi bir ziyaret için Âfoskova 'da bulunan Ingiltere Dışisleri Bakam Sir Geoffrey Howe, "Batı, Sovyetler'in seyyar nükleer füzeler, konvansiyonel ve kimyasal silahlardaki üstünlüğüne razı olmayacaktır" dedi. Sovyet başkentine önceki gece gelen Howe, dün Şevardnadze tarafından onuruna verilen Oğle yemeğinde bir konuşma yaptı. Sir Geoffrey Howe, Batının, seyyar füzeler, konvansiyonel ve kimyasal silahlar alanlannda Sovyet lideri Mihail Gorbacov'un "yeni düsüncesi"nin bir kanıtı olarak, indirim yapılmasını görmek istedi&ini söyledi. Howe, ABD ile SSCB arasında imzalanan INF ı Antlasmasından sonra Batı Avrupahlarm guvenlik kaygısı içinde olduıclannı kaydetti. Kurt VVaMheim geçen hafta Vıyana Operası'nda oyun seyrederken dışanda gösterıciler "İstifa et" diye Dafiırıyoriardı. Vranitzky ayrıca VValdheım'ın "gerçekleri ciddiva almadıgnu" da söylemıştı. AP'yegöre, Viyana'da deneyımli politikacılar 2. Dünya Savaşf ndan sonra Avusturya Cumhuriyeti'nin tarihinde bir başbakanın ilk kez cumhurbaşkamnı bu denii sert biçimde eleştirdiğini belirtiyorlar. Başbakan Vranitzky'nin Waldheim'a karşı açıkça cephe almasının yanı sıra, koaüsyondaki Sosyahst Parti'nin Sekreteri Heinrich KHkr de ilk kez partinin çoğunluğunun Waldheım'in istifa etmesini istediğini açıkladı. Siyasal gözlemciler, Vranitzky'nin konuşmasına, Waldheim'ın önde gelen destekleyicilerinden Dışisleri Bakanı Alois Mock'un bir tepkı göstermediğine dikkati çekiyorlar. Koalisyondaki muhafazakâr Halk Partisi'nden olan Alois Mock, şimdiye dek VValdheim'ı savunanların başını çekmekteydi. Waldheim ise akşamlan çıkan Kurier gazetesine pazar günu verdiği demeçte istifa etmeye nıyeti olmadığını yıneleyerek, Başbakan Vranitzky ile "Vapıcı ilişkileri surdurmek istediğini" soyledı. Waldheım şoyle devam etti: "Vapılan tum nabız >oklamalanndan sonra, sessiz çogunlu Paraguay'da seçim komedisi Muhalefetin iki adayımn fîgüran rolü oynadığı seçimde 34 yıldır baskan olan General Stroessner oyların yüzde 89'unu alarak bir beş yıl için daha koltuğunu korudu. ; Dış Haberier Serrisi Latin Amerika ulkelerinden Paraguay'da önceki gun yapılan seçimler sonunda 1954'ten beri iküdarda olan General Alfredo Stroessner oylann vuzde 89'unu kazanarak bir beş yıl için daha koltuğunu korudu. AP'nın habenne göre, devlet başkanının yanı sıra 72 üyeli Temsilciler Meclisi ve 36 üyeli Senato için de vapılan seçimlere 'ktıdardaki Colorado Partisi ile muhalefettekı Radikal UberaJ Parti ve Liberal Parti katıldılar. Muhalefetin başkan adaylanndan Radikal Liberal Parti'nınkı oylann yüzde 7'sıni, Liberal Parti'ninki de yüzde 3'unü alabildi. 18 ile 60 yaş arasındaki seçmenlerin zorunlu olarak oy kullandıkları seçimde yaklaşık 1.5 milyon seçmenin üçte birine yakın bir bölumunun sandtk başına gitmediği ya da boş oy kullandığı bağımsız çevrelerce bildirildi. Hükumet kaynakları ise geçersiz oy kullananlarm oranımn yuzde 7 olduğunu üeri sıirduler. Hakiki Radikal Liberal Parti, Hıristivan Demokrat Parti ve Colorado Halk Hareketi gibi yasadışı muhalefet partileri ulkede gerçek anlamda demokratik seçimler yapılmadığı için haJkı seçimlerı boy'.ot etmeye ya da boş oy kullanmaya çağırrmşlardı. PORTRE / ALFREDO STROESSNER Koltuğuna yapışmış diktatör Paraguay deyince yıllardır akla hemen tek ad gelıyor: General AlfredJ Stroessner. Çunkü 1954 'Tüında bir darbeyle ikıidan e!e |eçirdı|inden beri alkeyi "babasırun çıftliği" gibi yönetiyor. Yalnız bunu "yasal görunuşe" büyuk özen göstererek gerçekleştinyor. Öyle ki ülkede her beş yıida bir başkanlık ve parlamento seçimleri yapıhyor. Çok partili bir düzen, temsilciler meclisi ve senatosuyla bir parlamento var. Stroessner yasallığa o derece özen gösteren biri kı, 1954'te darbeyle iktidarı aldığında devirdiği cunıhurbaskanının kalan görev süresini dolduruyor ve sonra da 1958'de gay« "tfemokratik" bir biçimde kendini başkan seçtsriyor. Paraguay Anayasası'na göre, başkan ancak iki dönem görev yapabilıyor. Dolayısıyla Stroessner'in de bir daha aday olmaması gerekü, ama o ilk görev süresine. bir başkasının süresi içinde, "yarı yolda" baştadığını belırterek " O sayıîmaz, bir hakkım daha var" diyor. 196?'ye geldiğinde bir kurucu mecüs seçtiriyor. O meclis saati başa alıyor. Dolayısıyla Stroessner iki beş yıllık görev hakkına yeniden sahip oluyor. On yüm bitmesine az kala Stroessner bir kurucu mechs daha seçtiriyor. O Kırurı Türkleri gösteri yapU MOSKOVA (AA) Yurtlanna dönme hakkı tanınmasını isteyen 3.500 Kınm Türkü, önceki gün özbekistan'ın Bikabad kentinde bir gösteri yaptı. Başkent Taşkent yakınlanndaki Bikabad'da uç saat süren gösteriye katılan Kınm Turkierinden BayramAn Filimonova, AFP'ye yaptığı açıklamada, kendilerine Kınm'da özerk bir cumhuriyet kurmalan için izin vermeyen Sovyet yetkililerinin tutumlannı kınadıklanru belirtti. Filimonova, guvenlik gtlçlerinin kordonu altında gerçekleşen gösterinin sukunet içinde yapıldığını ve herhangi bir olay meydana geunediğuıi kaydetti. Kırım Türkleri, anayurtlanna dönebılmek için sürdurdukleri mücadele çerçevesinde, geçen yaz, bir ay boyunca, Moskova'da gösteriler yapmıslardı. Öte yandan kesin tarihi henüz açıklanmayan, ancak bu hafta içinde yapılacak olan Sovyetler Birligi Komünist Partisi Merkez Komitesi toplantısının en önemli konularım, Politbüro'ya atanacak yeni üyeler ve ulkedeki eğitim sisteminde yapılması duşunülen köklu değişikliklerin oluşturacağı bildiriliyor. Politbüro'ya atanacak yeni üyeler konusu göruşülurken, bundan önceki merkez komitesi toplantısında reformların yavaş gittiğini söyleyen Boris Yeltsin'in durumu açıklık kazanacak. Yeltsin, ekim ayındakı toplantıdan bir sure sonra Moskova parti lıderliğinden alınmış ve daha az etkin olan bir göreve getirilmişti. Finlandiyu Koivisto'yu yine seçti HELSİNKt (AA) Finlandiya'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, 64 yaşmdaki Mauno Koivisto 6 yıl için yeniden cumhurbaşkam seçildi. 1 şubatta halkın doğrudan katılması ile yapılan ilk turda, Koivisto oyların yüzde 47,9'unu almıştı. Anayasa uyarınca, ilk turda sandık başına giden seçmenler tarafından ayrı bir oylama ile belirtenen 301 kişilik "Seçmenler Kurulu"nun dün yaptığı ikinci tur seçimde, muhafazakâr üyelerin bilyük oranda sağladığı destek ile Koivisto ikinci kez cumhurbaşkanhğına getirildi. Tarafsız sıvasal gözlemciler, Paraguay'da her beş yılda bir yapılan başkanlık ve parlamento seçimlerinin taıtı anlamıyla bir komedi olduğunu belirtiyorlar. Le Monde muhabirinin Paraguay'ın başkenti Asuncıon'dan bildirdiğıne göre, bu seferki seçimlerde de üç aday başkanhk için "yanşü". Ancak bunlardan sadece bırinin, General Alfredo Stroessner'in varlığı göze çarpıyordu. Normal butun seçim kampanyalannda tanık olunan mitingler, afişler, seçim gezilen, bildiri dağıf.mı gibi etkinlikler, yalnızca iktidardaki Colorado Partisi için geçerliydi. Muhalefetteki iki partinin ise v arlığıyla yokluğu pek fark edilmiyordu. O kadar kı, muhalefetin başkan adaylarının adını bile seçmenlerin büyuk çoğunluğunun bilmediğı anlaşılıyordu. Parlamento duzeyınde ise sonuç ne olursa olsun Colorado Partisi sandalyelerın uçte ikısini, muhalefettekı iki parti de uçte binni alıyor. meclis de anayasanm başkanlık seçımıne ilişkin maddesmde küçük bir değişiklik yapıyor: "Baskan bir kez daha seçılebüir" ifadesini "Baskan yine seçilebilir" şekline sokuyor. O tarihıen beri de her beş yüın sonunda başkan yeniden adaylığını koyuyor ve tamemen fîgiıran görevi gftren muhalefet adaylanyla "yarışarak" biçimsel demokratik kurallar içinde koltuğunu koruyor. Ancak bu koltuğun biraz sarsıldığı göze çarpıyor. Çünku beş yıl önce oylann yüzde 90.4'ünü almıştı. Bu kez ise oy oranı >1izde 89'a dOştu! ACIKAYBIMIZ Merhum Burhan ve Hidayet Pekkip'in oğullan, lskender, Ahmet, Mehmet ve Ali Pekkip'in babaları, Karin ve Ginette'nin kayınpederi, Maxsime, Deniz, Lale'nin dedeleri, Meral ve Kral'ın amcaları HASANRAUF PEKKİP 5 Şubat 1988 günü Paris'te vefat etmiştir. Cenazesi 12 Şubat 1988 günu Heidelberg mezarlığına oğulları ve yakınları tarafından kaldırılmıştır. Tanrıdan rahmet dileriz. AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı 176 sayfa.Ücretsiz. Türkiye'nin gerçek anlamda tek evrensel ansiklopedisi AnaBritannica, bu hafta yayımlanan 68. fasikülle birlikte ücretsiz, yeni bir ek vermeye başhyor: "AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı". Bölgeler düzeyinde genel ekonomik, siyasal değerlendirmelerin ve tek tek ülkelerle, tüm dünya ülkelerine ibşkin en yeni bilgilerin yer aldığı yaklaşık 176 sayfalık bu ek tamamlandığında, aynca cütlenerek "AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı"m oluşturacak. Bu hafta yayımlanan ilk bölümde "Dünya Olayjan" ve "Türkiye "87" en yetkin kalemlerce değerlendiriliyor. Bunu, dünyadaki tüm siyasal partilerin eğilimleri, ülkelerine göre oy oranlan ve parlamentodaki konumlanyla incelendiği "Siyasal Partiler" bölümü izleyecek... AnaBritannica okurlan, "AnaBritannica 1988 Dünya Almanağı" eki ile, dünyanın en iyi ansikJopedisinin yanı sıra. Türkiye'de başka hiçbir kaynakta bulunmayan bilgileri içeren bir esere de sahip olacaklar. Î9 8 OĞULLARI Mizah Paneli "MİZAH KONSEYİ KURULMALI MI?" Yöneten: MERT ALİ BAŞARIR Katılanlar: AZİZ NESİN YALÇIN PEKŞEN ZEKİ ALASYA MÜJDAT GEZEN İSMAİL GÜLGEÇ Tarih: 17 Şubat 1988 Çarşamba (yann) Saat: 18.00 20.30 Yer: Moda Sineması Kültür Merkezi, Kadıköy AnaBritannica ANABRITANNICA SATIŞ M E R K E Z İ Büyükdere Çad. 84/A TMT Han GayrettepeİSTANBUL Dünyanın 1 numaralı ansiklopedisi SAHİBİNDEN SATILIK İŞYERİ Bayrampaşa'da Abdi îpekçi Cad. üzerinde giriş katta 122 m1 işyeri. Tel: 5236506 5757492 17.0019.00 arası Acele, ekonomik sıkıntıdan dolayı böbreğimin birini satıyorum. 19.00'dan sonra Tel.: 561 05 84 Bekâr üniversite asistanı kiralık ev anyor Tel.: 526 08 79 Yazılarınız daktilo edilir. 166 06 10 İNGİLTERE'DE AnaBritannica okurlan, eksik fasikül, cilt kapağı sağlamak gibi talepleri için AnaBritannica Sauş Merkezi'ne başvurabilirler. , İNGÎLİZCE WESSEX ACADEMY Haftahk 87 pound Tel. 332 33 32 İST. (24 saat) Tel: (1)176 1 1 5 8 1762768
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear