25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sabibı: Cumhunyet Matbaacıhk v« G&zetecılık Türk Anooım Şırkctı adına Nadir Nadi • Gcncl Yayın Müdüru Hasaa Crml. Müessesc Müdüru Emıat Lşaklıgıl, Va2i Ijlerı Müdünl Okay GoacoHC 0 Haber Merkezı Muduru Ymlçırj Bayrr, Sayfa Duzenı Yönrtmenı Alı Acar, 0 Temsılcıler ANKARA Yalçıa Dofau. İZMİR Hikvf Çetnluj*. ADANA Istanbul Habcrlerı Ertaa Akyıldn. Dış Habcrlcr Ergua Balcı. Ekonomı Ongjl Turfcın. Kultur O i d LSICT. Spor Dajiışmanı Abdulkadir Yucelmaa, Duzclıme Rrfik Durbaş, BılımEğıum Şahin Alpaj, tş Scndıka ^ukraa Kcmci. Yun Haberlerı Nrtdcı Dofaa, Ouı Yazılar ktrem Çalışkan. 0 koordınaıör Aamn Koralsaa. # Malı Ijter Erol Lrkot. • Muhascbc Balnı taaır 0 BuıçePlanlama Scvgı Ama 0 RtkUun Ay*t Toreı. Ek Yayınlar Hulya Akvol • Idarc Husrnn Gorer, Işletmc Ondrr ÇtUk. Bılgı Işlem Naıl tınl. 821ar. vr Voraa C umhurıvrt Matbaacılık vr Gızelccılık T A Ş Turk O u f Cjd 39/41 ( Î4>M l,ı PK 24«hıanbııl Tcl 512 05 0" 120 h»ll Tdcı 22246 F u (I) 526 « 0 72 0 Bumlar A n b m Zıya Cokajp Biv lnkılap S N o I 9 * Ttl 133 II «1»' Tckx 42344 F u 14) 133 II 41 428 0 I n i r H Zıva 81% 1352 S 2/3 Ttl 13 12 30 Ttlc» 52359 Fa» (511 13 12 30 0 «ılana fnanu C ad llv S N o I Kjı I Ttl 1I455O1I973I Telcı S2I55. Flx (71) 321 056 TAKVİM: 11 EKİM 1988 Irasak: 4.39 Güneş: 6.03 öğle: 11.56 İkindi: 13.04 Akşam: 17.38 Yatsı: 18.57 Karadeniz sahipsiz ıııi? Martı v e yunnslar Deniz altında bulunduğu öne Cniversiteler d e v r e dışı Karadeniz Üniver'sitesi'nden sürülen variller konusunda bugüne dek resmi bir açıklama bazı uzmanlar Çevre Genel Müdürlüğü'nün kendilerini yapılmadı. ölen martı ve yunuslarm zehirli varillerle ilgili devre dışı bıraktığını söylüyorlar. Prof. Ünlüata "olayın olup olmadığı da açıklık kazanmadı. politik boyutu olduğu için konuşmayacağını" söyledi. Habcr Merkea Karadeniz kıyılanna vuran zehirli varillerle ilgili olarak ciddi bir araştırma yapılmıyor. Çevre Genel Müdürluğü, ancak kıyıya vuran varillerin konınması için önlemler alırken, deniz dibinde hâlâ varil bulunup bulunmadığı ve varsa sayıları hakkında henüz resmi bir açıklama yapılrnadı. Sinop'un tnceburun mevklinde deniz dibinde çok sayıda varil göruldüğü şekJindeki iddiaiar uzerine Genelkurmay'ın burada yaptırdıgı araştırma sonrasında resmi bir açıklama yapılmamıştı. Karadeniz Bölgesi'nde 4 ağustostan itibaren kıyıya vuran variller yöre turizmine ağır bir darbe indirdi. Yörede halk balık yemeğe, balıkçılar balığa çıkmaya çekinirken variller hâlâ kıyıya vurmaya devam ediyor. Martı ve yunus ölümleriyfe zehirli variller arasında ilişki olup olmadığı da merak konusu. Bugüne kadar Rize"den ŞüYye kadar uzanan kıyı şeridjnde toplam 336 varil bulundu. Varillerin bulunduklan yerlere göre dagılımları şöyle: Rize 2, Trabzon 10, Giresun 5, Ordu 24, Samsun 167, Sinop 112, Karasu 9, Kandıra 6 ve Şile'de 1. Bu variller illeTde yetkililerce bir araya toplanarak beton zeminli depolara kaldırıldı. Bu sorunun yanıtını araştıran tzmir buromuzdan Asuman Abacıoglu'na, Karadeniz'de bilimsel çalışmalar yapan çeşitli universitelerden bilim adamlan, varil olayından sonra Çevre Genel Müdurlüğü'nce "variller konusunda" devre dışı bırakıldıklanru söylediler. Üniversiteler, Karadeniz'deki tehlikenin boyutlannın belirlenmesini, iddialara Çevre Genel Müdürlüğü'nun yanıt vermesini istediler. Karadeniz Universitesi'nden bazı araştırmacılar, varillerin her gün bir başka yerden çıktığmı, ancak üniversitenin bu konuda bir "aütımda bulunamadıgım" belirterek, şöyle konuştular: "Çevre Genel Müdüriüğü'DÜn bize berhangi bir başvurusu otmadı, sanki 'Sız karışmayın' der gibi bir tutum içindeler. Biz bu olayda etldsiz kaldık. Halk bıi) uk bir tedirginlik içinde, balık yemiyor, fiyatlar diiştü. Balıkçılarda bazı hastalıklann ortaya çıktıgı söyleniyor. Balıkçılar balıga çıkmaya korkuyoriar. Variller deniz dibinde yaüyor, yani karaya vurmaya devam edecekler. Su nrunleri uzmanlan, varilleri toplayıp biriktiyor, ama nerede olduklannı bilmiyonız. Bir turlıi yakından izlejemiyoruz, harekete geçemiyoruz." Bölgede daha önceden başlayan çalışmaları bulunan ODTÜ Erdemli Deniz Biümleri Enstitüsu'ııden Prof. Dr. Ümit Ünlüata, variller konusundaki araştırmaları yalnızca ÇesTe Genel Müdurlüğunün yürüttüğünu vurgulayarak, olayla ilgili fazla bilgi sahibi olmadıklannı söyledi. Deniz dibindeki varilleri araştırmak için tnceburun cKarında dahş yapılmasının "kendileri için surpriz oldugunu" da belirten Prof. Ünlüata, "olayın politik boyutlan olması nedeniyle konıışmak islemedigini" söyledi. Karadeniz Üniversitesi'nin Trabzon'daki Deniz Biümleri Yüksek Okulu Müdünl Prof. Dr. Salib Çelikkale, varillerle ilgili araştirma yapmadıklannı belirterek, basında, Karadeniz'deki bahkçılığı etkileyen iddialara, Çevre Genel Müdürlüğü'nün bir açıklama yaparak yanıt vermesi gerektiğini savundu. Olayın üzerine gidilmesi gerektiğini ve bu konuda da yeteri kadar araştırma yapılmadığım vurgulayan Prof. Çelikkale, "Tnm Karadeniz'i tefalikeli göstermek büyiik bir iddia. Balıkçılıgımm olumsuz yönde etkiliyor. Çevre Genel Mudiırlugu'nun araştırma sonuçlannı açıklayarak, basına bir cevap vermesi ve bu iddialara açıklık getirmesi gerekmektedir" dedi. Türkıye Çevre Soruniarı Vakfı Genel Sekreteri Engin Ural, Çevre Genel Müdürlüğü'nün variller konusunda bir araştırması var ise bunu sonuçlannı açıklamalarında yarar oldugunu belirtn. Zehirli variller kıyıya vurmaya devam ediyor, denizde ciddi araştırma yok Işadamı bulundu BRÜKSEL (Cumhuriyet) Tam bir hafta önce Brüksel'de meçhul kişiler tarafmdan fidye talebiyle kaçırılan Türk ışadamı Yavuz Deniz dün sabaha karşı Kuzey istasyonu civannda baygın olarak bulundu. Kaldınldığı hastanede aşın derecede uyuşturucu aldığı tespit edilerek midesi yıkanan Yavuz, "Beni kaçıranlan tanımıyorum. Bana içinde uyuşturucu olduğu anlaşılan bir sigara verdiler. Nasıl bayıldığımı ve o günden bugüne neler olup bittiğini doğru dürust hatırlamtyorum " dedi. Glouscester Dükü temel attı ANKARA (ANKA) Ingiliz Kraliçesi II. Elizabeth'in kuzeni Glouscester Dükü, Ingiliz danışmanlık firmalarının Türkiye'deki piyasasındaki payını arttırmak amacıyla Ankara'da yoğun temaslarda bulundu. Glouscester Dükü, Türkiye'de îngiliz danışmanlık firmalarının iş olanaklannı araştırmak için geldiklerini belirterek, "Türkiye'nin doğru kararları alması önemlidir. Biz bu konuda yardımcı olmayı umuyoruz" dedi. Glouscester Dükü, TürkIngiliz Derneği'nin yeni binasının temel atma törenine de katıldı. SSCB ile kalkan pazarhğı Ankara'daki TürkSovyet görüşmelerinde Karadeniz'de balık stoku, avlanma kotaları ve kirlilik konuları ele ahnacak. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Sovyetler Bırliği'nin 1984 yüında tek taraflı olarak Karadeniz'de 200 millik "munhasır ekonomik bölge" ilan etmesinden bu yana Ankara ile Moskova arasında süruncemede kalan "Karadeniz'de kalkan \c balık avcüıgı" konusu dün Ankara'da başlayan görüşmelerde ele alınıyor. Sovyetler Birliği ile mart ayında imzalanan "Hava Sahası ve Hava Trangi Kontrol Esaslan" (FIR) protokolünden sonra ıki ulke arasında Karadeniz'de kalan sorunlardan biri olan kalkan avı konusunun çöztunlenraesi için söz konusu görüşmelerde önemli adımların atılması bekleniyor. Sovyetler Birliği'nin görüşmelerden bir balıkçıhk anlaşmasımn çıkrnasım istediği bildirilirken, Türkiye ilk aşamada Karadeniz'deki balık stokJannın tespit edilmesıni istiyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, "Tiırk heyeti, bo çerçevede başta kalkan olmak uzere balık stoklannın tespiti ve stoklann gelişlirilmesi konulannın yanı sıra Karadeniz'de kalkan avcılığı sorununu da gnndeme getirecektir" dendi. Açıklamada, Sovyet heyetine Balıkçıhk Bakan Yardımcısı Zilanov'un başkanlık ettiği, Türk heyeti nin de Dışişleri, Tarım Orman ve Köyişler Bakanhklan ile Devlet Planlama Teşkilatı temsilcilerinden oluştuğu bıldirildi. Görüşmeler yann sona erecek. üzerinde durmak. Bunun da öncelikle kalkan stoklannın ele alınmasıjia başlayabileceği kanıstndayız. Karadeniz'deki balıkçıhk konusunu bir duzene koymak laztm. Çünkü Karadeniz'deki kirlenmeySovyet Dışişleri Bakanı I. Yar le de ilgili olarak, son vıllarda badımcısı Yuli Vorontsov'un nisan lık uretiminde azalma gorulıiyor." ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret Söz konusu yetkili, gelecek hafsırasında, FIR sorununun da çö ta yapılacak gdrüşmelerde Türkizümlenmiş olması göz önunde bu ye'nin büyük önem verdiği Karalundunılarak Karadeniz'de balık deniz'in kirlenmesi konusuna da çılık konusunun da çözüme ka değinileceğini belirtti. vuşturulması kararı ahnmıştı. Balık stoklannın tespitinin naTürkiye'nin yaklaşımını özetleyen bir Dışişleri Bakanlığı yetki sıl yapılacağına iüşkin bir soruya yanıt olarak da aynı yetkili, Türkilisi ise şunlaıı söyledi: "Bizim tutumılmuz, şu safhada ye'nin bu konuda Sovyetler Birbir anlaşmadan once Karadeniz1 liği ile işbirliği yapmak istediğini, deki balık stoklannın ne durum ancak teknik ayrıntılann görüşda oldugunu tespit etmek ve mev melerde ortaya çıkacağını cnt stoklann nasıl geliştirilecegi kaydetti. D d l R i n i l d U l l C l l l iu Hanı şu paltosunun önünü açan "sapık" espnsine gönderme var Ama cekeü fcra eden bayan, bakışlanndakı çılgınlığa rağmen yalnızca çılgın modanın podyumdakı bir uygulayıcısı Londra'da 88/89 baharyaz defilelen sürüp gıderken sergılenen bu gıysıde, 6O'lı yılların çızgılen görülüyor Yeşıl pırıltılı kumaştan yapılmış ceket ve etek bıraz "strech" havalı, vücudu dapdaracık sarıp butun haöan kavnyor Ancak göğusler bu darlığa dayanamamışa benayor. 89 baharı umut vaat ediyor. (Fotoğraf. AP) 'Ahitik' Haftası başladı Porno île yakalan aııa 2 milyon ceza TUNCAy ÖZKAN ANKARA Evinde, işyerinde veya yolda, çantasında porno kasetle yakalanan kişilere verilen en hafif para cezası iki milyon liradan başlıyor. Buna bir de bandrolsüz video kaseti bulundurmak suçu eklenince verilen para cezaları ikiye katlanıyor. 1988 yılının ilk 8 ayında Ankara'da polis ekiplerince gerçekleştirüen operasyonlar sırasında 44 porno video kaseti ele geçirildi. Kasetleri bulunduranlar toplam 88 milyon liraJık para cezası istemiyle adliyeye sevk edildiler. Polis yetkilileri aralıksız kontrollerine ve ağır para cezasına karsın, pomo video kasetlerinin izlenmesinde artış oldugunu dile getiriyorlar. Video kaset pazarlayan dükkânlarda porno kasetlerin 510 bin liraya kadar alıcısının bulunduğu ifade edildi. Polis yetkilileri ele geçırilen porno kasetlerin arasında Türk fılmi olanlann çok az oldugunu, genellikle Alman, Ingiliz, Amerikan ve Hollanda kaynaklı porno video kasetlerinin ilgi gördüğünü belirtiyorlar. Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi ekiplerince Yenimahalle'de bir videocuda yapılan aramalara biz de katıldık. Polis tarafmdan gerçekleştirilen arama sırasında çok sayıda bandrolsüz video kaseti bulundu, ancak porno video kaseti ele geçirilemedi. Aramalar devam ederken videocuya elinde bir kasetle gelen ve sonradan devlet memuru olduğu anlaşılan bir kişi polisi görüp kaçmak isterken yakalandı. E.Kînın elindeki kaset izlendiğinde içinde Alman yapıroı porno film olduğu anlaşıldı. E.K., porno kasetin kendisine aıt olmadığını, bir arkadaşından aldığını ve izlemek için videocuya getirdiğini söyledi. Videocu ise kendisinin porno kasetle bir ilişkisinin bulunmadığmı öne sürdü. Porno kaseti "öylesine" izlediğini söyleyen E.K. adeta günah çıkarır gibi "Ben bir gün başıraa bunun gelecegini bUiyordum" demekten de kendini alamadı. Polis tarafmdan daha sonra yapılan araştırmalar sonucu porno kasetin videocuya ait olduğu, bir başka devlet memurunun da kasetle ilgisinin bulunduğu ve kasetin videocuya çoğaltıiması amacıyla getirildiği ortaya çıktı. Olaya adı kanşan 2 devlet memuru hakkında porno kaset bulundurmak suçundan 2'şer milyon, videocuya ise porno kaset pazarlamak ve bandrolsüz kaset bulundurmak suçlarından 6 milyon lira para cezası kesildi. Polis yetkilileri sık olmamakla birlikte bazı durumlarda ihbar üzerine evlere de baskın düzenlediklerini ve buralarda da porno kaset bulundurduklarım saptadıkları kişilere en az 2 milyon lira para cezası keserek adliyeye sevk ettiklerini ifade ediyorlar. Muzır Yasası uyannca evde porno kaset bulundurulamıyor. Ankara'da polis tarafmdan 1980 sonrası ancak 1985 yılından itibaren porno kaset ele geçirilebilmiş. 1985 yılında yapılan aramalar sırasında 138, 1986yıhnda99, 1987 yılında 52, 1988'in ilk sekiz ayında 44 porno kaset bulunmuş. Emniyet yetkilileri, porno kasetlerle ilgili olarak çok ihbar aldıklannı belirtiyorlar. thbarlar arasında kahvehanelerde belirli saatlerden sonra porno video kaseti izlenmesi, evlerde porno kaset izleme toplantılarının duzenlenmesi de yer alıyor. Videocular porno kasetlerin ayn olarak pazarlandığını ve yaygın bir müşteriye sahip olduklannı belirtiyorlar. tlk zamanlar çeşitli "miki", "çizgj fllnT gibi adlar takılarak istenen kasetlerin artık doğrudan istendığinı dile getiren videocular, porno kasetlerin 510 bin lira arasında alıcı bulduğunu ifade edıyorlar. Bazı video kasetleri ise Türkçe seslendirilerek piyasaya sürülüyor. Videocular bir ara Italyan Radikal Parti Milletvekili Cicciolina'nın porno kasetinin Türkiye'ye getirildiğini ve getiren şahsın çok büyük para kazandığını belirtiyorlar. Istanbul Haber Servisi "Ahilik Haftası" kutlamaları lstanbul'da başladı. Ahilik Araştırma ve Kültür Vakfı tarafmdan haftanın açıltşı nedeniyle bir basın toplantısı duzenlendi. Vakıf Başkam Doğan Türkmen, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın aldığı karara göre her yıl ekim ayınm ikinci haftasmın Ahilik Haftası olarak kutlanacağını belirtti. Woerner bugün Ankara'da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Temmuz ayı başında NA TO Genel Sekreterliği'ni Lord Carrington 'dan devralan Federal Alman eski Savunma Bakanı Manfred Woerner, "tanışma" amacıyla müttefik ülkelerin başkentlerine yaptığı zıyaretler çerçevesinde bugun Türkiye'ye geliyor. Boğaziçfnde yapılaşmaya bakan tepkisi ANKARA (Curahuriyei Büroso) Bayındırlık ve tskân Bakanı Safa Giray, Boğaziçı öngörünüm bölgesinde rekreasyon alarunda villa inşaatı vapıldığı haben ile ilgili olarak, "Yasaya aykın yapılaşma varsa suç işlerler" dedi. Giray, Cumhuriyet'in konuya iiişkin sorusu üzerine Anayasa Mahkemesi'nin öngörünümdeki yapüaşmayı yasakladıgı tarihe kadar girişilen ruhsatlı yapılar için "yapacak bir şeyin olmadıgım" belirtti. Giray, 5 bin metre karede yüzde 6'lık bir inşaat izni olduğumı da anımsatarak, "Eger yapılaşma izne gore gerçekleşmiş ise, çevre daha guzellesir. Çünkü yuzde 6'lık inşaat izni çevrenin dnzenlenmesini de öngörür" dıye konuştu. Bayındırlık ve îskân Bakanı, bir başka soru üzerine Boğaziçi'ndeki betonlaşmanın karşısında olduklannı, ancak ömeğin daha önce Kanlıca taraflarındaki "duvar gibi yapdaşma" için yaptıklan araştırmada, buranın ruhsatlı çıktığını söyledi. Muğla evleıi korunmuyor Kentsel SİT'indeki Arnavut taşıyla kaplı yollara asfalt dökülüyor. Prof. Besim Çeçener, "Muğla evleri için hemen bir koruma planı yapılmah ve bir komisyon harekete geçmeli" diyor. CEM HAMULOĞLU Batı Anadolu mimarisinin en güzel örneklerinin toplu olarak sergilendiği "Muğla ^vleri" geleceğe aktarılabilecek mi? SİT olarak ilan edıleli 10 yılı geçmesine karşın "Muğla Kentsel SÎT'ındeki evlerin sayısının bıle tam olarak bilinmediği hatırlandığı zaman, bu soru pek çok kişiyi düşundurüyor. Muğla Evleri'ni 1970'lerin sonuna doğru, Anıtlar Kurulu adına SİT olarak ilan eden Prof. Besim Çeçener, "Muğla'da çok tahrip yok. Ama korumak için de hiçbir çaba yok" sozleriyle konuya dikkat çekerek, "Böyle giderse Mugla Evleri yok olabilir" diyor. Yüzyıllann damıttığı taş ile ahşabuı olağanüstu uyumu ve kireçle badanalanmış duvarlardan serin avlulara açılan ahşap kapılanyla dikkati çeken Muğla Evleri, dar yolların ıkı yanında tepelere doğru yayılıyor. Nar ağaçlarının suslediği 'Arnavut taşı' ile kaplı daracık yolları ise çok çekici. Ama bu gorünümun kaç yıl daha gezenleri buyuleyeceği şüpheli. Çunku şimdiden Muğla Kentsel SİT'indeki Arnavut kaldırımlan betonlanarak "çağa uydurulmuş" bile. Prof. Çeçeneı, "Koruma açısından Muğla Kentsel StTinde ciddi bir İmar Planı yok" diyerek şu değerlendırmeyi yapıyor: "1976 >ılında Anıtlar Kurulu'ndan iki arkadaş gelerek 1/5 olçeğinde bir harita çıkarttık ve burayı SİT ilan ettik. Boylece bölgeye ambargo koymuş olduk. Ama sonradan buradaki evlerin tek tek parsel numaralanyla tescil edilmesi gerekiyordu. Hangi evin eski, hangi evin yeni olduğu bile bir kurul tarafmdan saptaıımadı. Son gezimde çok güzel bir eve sahibi tarafmdan gelişigüzel ekler yapıldığını gordum. Bu beni çok ttzdu." Ama Prof. Çeçener'in asıl uzüntıisu, Muğia Kentsel SİT'indeki "Arnavut taşı"yla kaplı yolların "anlaşılmaz" bir biçimde "belonlaşmasından" kaynaklanıyor "Bir SİT alanının, evleri kadar hatta ondan da kıymetli unsuru Arnavut taşıyla kaplı yollandır" diyen Prof. Çeçener kaygılanru şöyle dile getiriyor: "Bir e> çeşitli nedenlerle yıkılabilir. Ama elde rolövesi, fotograflan varsa >eniden >apma olanağı da vardır. Oysa Arnavut kaldınmımn > ıllar boyunca ayak surtmesiyle olusan cilalı yüzüniı ne elle ne de makineyle elde edebilirsiniz. Bunlar yok edilirse, geriye dönmemecesine korunması gereken çok güzel bir unstır da yok olmuştur artık." Çeçener, "Hemen bir koruma planı >apılmalı ve bir komisyon harekete geçmeli. Belediye de tüm imkânlannı seferber etmeli" diyerek eski evlere son yıllarda uyanan ilgiyi şöyle özetliyor: " T ü r k i y e d e 196570'lerde kimse bu tur sivil mimari örneklerinin korunması gerektiğini aklına bile getirraezdi. Ama bu evlere ilgi du>mak, onlan korumak yalnızca bir nostaljinin urunu değil. Ben bu c> ler şchircilik açısından en doğru çozümu buldukJan için üzerlerinde inalla çalışıyornm." Kalbi delik çocuğa deftte Istanbul Haber Servisi "Cerrahpaşa Kardioloji Derneği" tarafmdan Bursa doğumlu 14 yaşmdaki kalbi delik Kadir Mutlu'nun tedavisi için dün bir defîle düzenlenerek, kermes açıldı. Sheraton Oteli'nde düzenlenen defıleye katılan 10 manken, 40 'a yakın deri elbise sundu. Bir gün boyu açık kalan kermeste ise terlikten havluya kadar her türlü giyim eşyası sergilenerek satışa sunuldu. Defile ve kermesin masraflarım Net Holding'in ustlendiğini belirten Dernek Başkam Gülsen özkOk, "Defile ve kermes sonucunda istediğimiz 6 milyon lira gelir sağlandı. Elektrik ve Elektronik Fuarı ISTANBUL (AA> Uluslararası Elektroteknik Komisyonu'nun (IEC) lstanbul'da devam eden 52. Genel Kurulu dolayısıyla TSE tarafmdan düzenlenen "Elektrik ve Elektronik ve Elektroteknik Fuan" dün açıldı. Fuarın açılışında konuşan TSE Başkam Yılmaz Anyörük, IEC toplantıiarında, uzay teknolojisının standardize edilmesi konusunda karar alındığını da bildirdi. Asil Nadir '\kptiklanmdan menınıın KÛREK KOREI TVZ Bütün gün öbek öbek pamuk yıöını gibi duran tuzlan kürekJe vagonlara atıyor tuz işçüeri. (Fotoğraf olmayanlar var' 4 bin lira yevmiye ile 12 saat kazma kürek sallıyorlar LEFKOŞA (Comhuriyet) Işadamı Asfl Nadir, dün Lefkoşa'da, "KKTC'de bozukgelirdagılımının düzeltilmesi yolundaki özlem ve çabalara pralikte yanıt verdikleri için, açlık ve sefakt edebiyatlannın kaynağından kurutulmasıııdannıenınunolmayançevrelerin açtıklannı ileri surdügü kampaaya" ile ilgili olarak, dün Lefkoşa' da bir basın toplantısı duzenledi. "Açlık ve sefalet edebiyatlan, buna baglı olarak ortaya atılan Rumlaria kardeşlik tıirküleriain kaynağından kurutulmasından memnun olmayan bazı çevreter, son bir aydır iyice büyuyen bir kampanya ile bunu ortaya koymuşlardır" diyen Nadir, "yaptıklannın tnm nlke, halk ve çalışan kesimio çıkarlanna olduğu inancını taşıdığından, soz konusu kampan> a ile kendilerine muhalefet etmeye ve saldırma> a çalışan kişi ve knnıiuşlann bile gerçekleri gorraelerini sagla>abileceklerine inaadıgım" dakaydetti. Zafer Aknar) Tuz çölündeki ekıııek kavgası ZAFER AKNAR parçaları. lzmir'de Yeşillerin kurtarmaya çahştığı Kuş Cenneti'nin bambaşka bir yüzu. 597 kilometrekarelik alan üzerindeki kristalleşmiş tuz taneleri küçuk vagonlara doluyor. Devasa tuz tepeleri, raylar hep insan gucunün eserleri. Beyaz zeminde ağırhğımızı hissettirmeden yurüyoruz. Yerde tek tük karpuz kabuklan, öbekler halinde bırakılmış yüzlerce giysi. önlerinden geçen vagonu doldurma uğraşı içinde olan işçiler çevreyle ilgilenme fırsatı bulamıyor. Siyah gözlüklü ustabaşı, yanımıza yaklaşıyor. Esmer teni çevreyle u>"umsuz işçilerle havadan, sudan başlayan sohbet tuza geliyor. "Tatsız, tnzsuz bir yaşam" diyor, esmer tenli Hıdır Usta; yüzündeki derin çizgiler geriliyor. Bütün yaşantılan "ruz"du, Hıdır Usta ve onun gibi çalışanlarnı. Bir ömür, pamuk yığınlannı andıran tuz tepeleri içinde geçmişti, geriye Hıdır Usta'nın deyişiyle, "ucu bucagı görünmeyen bir boşluk" kalmıştı. Ağır aksak doğmlan işçiler, bel ağrılannın acısıyla bir sure hiç hareket etmeden duruyorlar. Ağrılannı üstünden atanlar ise yavaş yavaş etrafımızı sarıyor. Hıdır Usta^ mn sesi artık duyulmuyor. "4 bin lira yevmiyeyle, 12 saat çalışmanıo dayanılmazlıgını" anlatan işçileri n soruniarı hep bir ağızdan devam ediyor. 2025 yaşlanndaki genç bir işçi, arka sıralardan öne gelerek, yüksek sesle bağınyor: "Biz mevsimlik isçiyiz, 450 arkadaşımız ağır iş koşullanna dayanamayarak işi bıraktı. 500 bin ton tuzu biz dökuyoruz. Buradan..." Tuz işçileri ağır çalışma koşullannın ve işsizliğin çelişkisini yaşıyor. Gün doğumundan batımına dek çalışıp bir kilo et parası kazanamamanın getirdiği umutsuzluk, işsiz kalma düşüncesine karışıyor. Yılda kaç ay çahşacaklarını da bilmiyor tuz işçileri; üretim yoğun olursa yedi ay, az olursa beş ay... Vagonların bir an önce dolması gerek. Bızimle konuşmaya zamanı yok tuz işçilerinin, zaten ustabaşı da kimin ne konuştuğunu dikkatle izliyor. İşçileri uçsuz bucaksız beyazlıklar içinde bırakıp tuzladan aynhyoruz. Meysimlik tuz işçileri ağır çalışma koşulları ve işsizliğin çelişkisini yaşıyorlar. Gün doğumundan batımına dek çalışıp bir kilo et parası kazanamamanın getirdiği umutsuzluk işsiz kalma korkusuna karışıyor. Üretim, iş yoğun olursa 7 ay sürüyor. tZMİR Düzenli bir biçimde aşağı yukarı hareket eden küreklerden tuz parçalan dökülüyor. Tuz işçileri yan yana dizilmiş, hiç konuşmadan, kurulmuş bir makine gibi sertleşmiş tuzu zeminden sökuyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan yoğun caJışma gün batımına kadar surüyor. Beyazlıklar içinde, Çamaltı Tuzlası ayn bir dünya; beyaz tepeler, kısa zaman dilimi içinde döşenen raylar ve rengârenk giysili işçiler, ayrıcalıklı dünyanın çok kuçük
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear