25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 OCAK 1988 Bakanın ŞÜKRAN KETENCt Çakşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmrea Aykot yürurlükteki sendikal yasalann, bir dönemin şanlan içinde hazırlandıği için fazla tepki topladıklannı, gerçekte çok iyi amaçlan olduğunu, en azından güçlü sendikacılıği getirdiğıni söyledi. Aykut, yasalarda, özellikle Uluslararası Çahşma örgütü(ILO)'ne hükümet adına daha önce verilmiş taahhüt mektuplan çerçevesinde, Anayasa değışikliği gündeme gelmeden, yapüabilecek yasa değişikliklerini araştıracaklannı söyledi. Aykut, yasa değişikliklerinin, işçi ve işvercn taraflann görüşleri, uyguIflmVrlan çıkan, Bakarüik komisyonunun saptayacagi sorunlann bir bütünü olarak bdirleneceğine deginiyor. İşçi sendikalannın yttrürlükteki yasalann temel sendikal hakları yok ettiği, işverenlerin ise bu yasalann degismesi gerektiği yolundaki çelişkili görüşlerini nasıl birleştireceklerine ilişkin soruyu yanıtlarken ise özetle şöyle diyor: "fşci kesimi hakh haksa bir göre şey ister ve ber şey kendi istedigi gibi olsun, butun dengelcr onun lehine otnşsun ister. Is.veren kesiıni dc tsci kesiminin btedigi ber »eye çogauakla karsı koyar. Türkiye^ dc biz galiba ;• noktaya gdemedik. Bn M kcabn blrbiri«dea ayrüamaz. Btri otaadaa digeri ohnaz. O b*Me bnnlann pek çok ortak çık»r noktafaui vardır. Bu hoktalarda uzlaşmak zonımUdırlar. Binm gorevimiz bu•• sagtamakbr." lmren Aykut'la yasalara yönelik \asalar iyi amaçk Yasalann gerçekten çok iyi bir amacı olduğunu söyleyen lmren Aykut, "Bir dönemin şartlannı yansıttığı için yasalar o kadar fazla tepki çekti. 1987 yılı içinde 2.5 milyon işgünü grevlerde kaybedildi" dedi. "Uztasmayı nasi saglayacaksımz?"la başlayan soruyanıth dıyalog devamla şöyle gelişiyor.. Yasal düzenleme konusunda eminim ki Türklş her seyin kendi lehinde olmasım istemektedir. Diğer taraf da kuşkusuz "çok iyi, hiçbir değişikük olmasın" demektedir. Kim hangj oranda haklıdır? di b i i i aym duşüoceteri koruyor musunuz?" Bu yasalar bir dönemin şartlan içınde hanrlandı ve çıkanldı. O dönemin sartlanna rağmen bu yasalann gerçekten çok iyi bir amacı vardı. Bu da güçlü sendikacıhğı yaratmak. Bunda herkes hem fikirdir. Siz de biliyorsunuz, o dönemde zayıf sendikacılık, sendika enflasyonu vardı. San sendikalar işçi haklanru savunamazlar. "Ama DÜO başta otmak üzere lüm nhuiararas sesdikal korutaslar, güçlü sendikacüıgı getinne adına yasalarda yer alan düzenlemelerin temel sendikal bak ve özgiırlökleıi kısıtladtgı göruşündeler." Her toplumun sosyal özelliklerine göre bu yasalar şekilleniyor. 1963'ten beri yaşadığunız olaylar var. Bunlar gösteriyor ki güçlü sendikacüık oluşmamıştı. "Şimdi üye saym olarak evet, ancak sendikal anlamda daha giiçlö otdnklannı söyieyebilir misiniz?" Daha derli toplu daha güçlüler. Kaynaklar dağılmamış, toparlanmıştır. Maddi güçleri daha ıyıdir. "Onlar aksini duşunuyoriar." Bir dönemin şartlannı yansıttığı için, yasalar o kadar fazla tepkiyi çekti. Grev hakkı kuüanılamaz deniliyor. Geçen 1987 yüı içınde 2.5 milyon işgttnu grevlerde kaybedildi. "Ya \ş kazalannda kaybedUen iş «•nu?" O başka somn. O da çok önemli tabii. Ben grev hakkı kullanılmasın demiyonım. Ben sadece grev yapılamıyor iddialannın doğru olmadığına isaret etınek istedim. "tsçüer ve tiim sendikacılar seadikal yasalann temel sendikal haklan tanımadıgı ortak gonışündtter." Daha bir aylık bakanım. İşçi kesimi de işveren kesimi de bir haksızhk yapmayacağimı çok iyi bUirler. Dengeyi kaçırmadan, adaletsizliğe yol açmadan, çalışma hayatımn nasıl hassas dengeler üzerinde olduğunun bilincinde olarak küı kırk yaracağiz. "Yasa degişiklikleriııin gercekleşrnesi surecine ilişkin bir ön göriişü•üz otmalı?" En az 6 aylık bir zamana ihtiyaç var düşuncesındeyim. Konu, bakanlıkta bizim yasa değişikliğini hazırlamamızdan ibaret degil. Meclisin çalışma programı, koşullanıu, komisyonlan da duşünmek durumundayız. "Taraflar arasında dengenin önemini vurgnluyorsunnz. Yasalann oygulanması sonunda, uygolanan topla pazariık düzeni içinde, işçi ucret anıslan sörekli eaflasyon albnda kalıyor. tsçi dnrmadan yoksullaşıyor, çalısnu koşnllari agıriaşıyor. Denge neden bozolayor?" HABERLER CUMHURÎYET/7 DUYDUK/GORDUK YAJON PEKSEN Haksızhk yapmayacağımı bilirier* Hiçbir aksaklık yok, her şey iyi demek istemedim. Günün şartlan içinde yapıldığı için başından olumsuz tepki aldı. Bütün iyi niyetli hükümlere rağmen. "Sendikalar pek çok iyi niyetli hıikmnn, göç dengesini aleyhleriac bozdagu kanısındabr." Biz ıscı harekeum, sendikaları güçlendirelim derken, bunu engelleyen hükümler varsa, bunlan düzeltiriz. "Siz başından beri uygnlamaıun içiadesi^z. Geiişmeieri, sonınlan j ^ kından Müyonnanz. ÖnceUlüeriniz beffi olmah?" • • r Işçiyi ezdirmeden disiplini bozmadan Kesin olarak ifade eünek istiyorum biz ışçiyi işvereoe ezdirmeme, ama işyerinde disiplinin bozulmasına, iş veriminin düşmesıne de hiçbir surette izin verroeden gerekli degişikUkleri yapacagız. 'Yunıriökteki yasalann hazırianıştnda katkınız otduguou büiyoruz. Hatta bir semİDerde bu vasalan savundugunuza tanık olmuştuk. Şim 'tkinci yılda erozyon oluyor' Nedeni enflasyon. Enflasyonun zaten anlamı bu. Ücret kaybı oluycr. Amaç işçinin enflasyon altında ezilmesine müsaade etmemek. Sözleşmder geneilikle birinci yü enflasyonla başa baş gidiyor. tkinci yılda bir erozyon oluyor. Burada birtakım duygusal yaklaşımlarla, abartümış yaklaşımlarla bakmamak gerekiyor. "Bütan araşürma ve isutistikler, ifçiicinİNİyükbiryoksabşmayıgosteriyor. Sendikacılar düzenin işkmedigi kamsındalar." Aksaklık toplu pazarhk düzeninin işlememesi ile ilgili degil. Belirli tahminlere göre yapılan enflasyon, gerçekleşmeyebiliyor. Unutmayalım ki ışçı sendıkalan toplu pazarhkta razı oluyor ve sözleşmeyi kendileri bağıtlıyorlar. "Onlar sendikal haklan kısıUı oldugu için, özHlikle grrv hakkı kmtlamalan nedeni ile toplu pazariık güçlerinin olmadıgını söyliiyorlar." tstenirse her şey söylenebilir. "Dttzen isliyor mu sizce?" Biz ekonomik gelişmesini tamamlamış değüiz. Ekonomik geüşme için uğraşan bir toplumuz. Bu gelişmeyi, çok sırurlı kaynaklanmızla aşın derecede artan enflasyonu tutmaya çalışarak, demokratik sistem içinde yaşamak istiyoruz. Türkiye bir üçlü kıskaçın içindedir. Demokrasivi koruma, hızlı kalkınma, işsizlik. Bu üçgenin içinde boğuluyoruz. Sıkıntı buradan doğuyor. Demokratik sistemi yaşama felsefesi olarak kabul etmışiz. Bu sistem içinde sendikalar vardîr. Toplu pazariık, grevlokavt vardır. TürkIş'in yasalar için atağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na iletilen öneri paketinde, anayasadaki ve sendikal yasalardaki değişiklik istekleri ayrı ayrı sunuldu. IŞIK KANSU ANKARA Türklş, çahşma yasalannda değişiklik önerilerini dün Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na üetti. Türktş'in paketi yann toplanar^ık başkanlar kurulu toplantısı Oncesinde bakanlığa iletmesi dikkat çekti. Türktş'in paketinde, anayasadaki değişiklik istemleri ayn, sendikal yasalardaki istekleri ise ayn sunuldu. Türklş Genel Başkanı Şevket Yümaz, "Pakette, anayasa Dc digcr yasatardaki dcfMUİk isttklerlmiz ayn ayn ek alındı" dedi. Türktş Yönetim Kurulu'nda, konfederasyonun öneri paketinin Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ne zaman sunulacağı konusunda iki ayn eğüim belirdi. Genel Başkan Şevket Yılmaz ile Genel Sekreter Emin Knl, paketin yann yapılacak Başkanlar Kurulu öncesi bakanlıga venlmesinde ısrar ederken, Genel Egitim Seknneri Mutafa Bm(oghı ile gend teşkilatlandırma sekreteri Orhu Balaban paketin Başkanlar Kunılu'nda tartışıldıktan sonra sunulması gerektiği görüşünü savundular. Bu tartışmalar devam ederken, dün Utanbul'daki temaslannı erteleyerek Emin Kul ile beraber Ankara'ya dönen Şevket Yümaz, saat 16.00 sıralannda bakanlıga bir kurye üe paketi gönderdi. Turk Harblş Sendikaa Gend Başkanı Keaan Darakan, paketin Başkanlar Kurulu öncesi Çahşma Bakanhğı'na verümesinin, Türktş yönetiminin, teşkilau tümden gözden çıkardığı anlamına geldiğini söyledi. Turkiye Madentş Sendikası Genel Başkanı MnsUfa Orhan ile Ağaçts Sendikası Genel Başkanı Gâıal Erçakır da Türktş'in hazırladığı önerilenn, daha önce örgüt onayından gecmiş olduğunu bildirdiler. Erçakır, bu önerilerin değiştirilerek bakanlıga sunulduğu takdirde, sendikalann buna tavır alacaklanru kaydetti. Türklş'inNineri paketi, bakanlıga verilmeden önce genel eğilim, anayasa değişikliği istenmemesi yolundaydı. TürkIş'ten bir yönetici, anayasa değişikliği istenmeyeceğini, anayasada Türktş'in değiştirilmesini arzuladığı konulardan vazgecihnediği, ancak bu isteklerın 'şimdilik saklı tutoldagnnun belirtıleceğini ifade etti. Aynı yetkili, özellikle sendikalar ile toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt yasalannda, anayasadaki hükümlere bağlı olmayan maddelerin değıştirUmesini önereceklerini bildirdi. Aynı yetkili, anayasa değişikliği isteğinin sunulmamasına gerekçe olarak da şu nedeni gösterdi: "Gcçea yd ddacmin Bakam Makerrem Ta»çıogla'na, uuyasama flgii maddd ^ tirunesi yohında başvarada bnlnnmaştnk. Taaçıogla, kamnoynna 'Türktş, benden anayasa değişikliği istıyor' Mçinıimte afikbunater ympmiftL Ba kcz, anayasa degisftliti ittcklertıüı n k n kalnuk kosnluyla, dogTadu anayasayı DfBcadinneycn madddertadeji»tirflmedlçint«ıelilkelenmWbakanhta Octcccgiz.'' Türktş'in, anayasa hanrlıklan sırasujda önerge konusu olup, dikkate alınmamış bulunan anayasarun "sendflc* karma hakkı'", "sendikal laaliyet", "loplnsöılejme hakkı", "grev ve lokavt" başhkh 51, 52, 53 ve 54. maddeleri üzerinde değişiklik isteğini konıduğu, bakanlıga bir kez daha iletilmiş oldu. Türkîş'in öneri paketinde, anayasa değişikliğinden ayn olarak değerlendirilen yasalarda yapüması istenilen kimi değışiklikler şöyle sıralandı: tş Yasası: tşci cıkarmayı doğrudan işverenin inisiyatinne bırakan 13. maddede değişiklik yapılarak, işci çıkarmalarda yargı yoluna başvurulması ilkesi getirilmelidir. Sendikalar Yasaa: Anayasada hüküm altına alınmış olan, sendika yöneticiliği için 10 yıl bilfiil işçi olarak çalışma koşulu ararurken, sendika yöneticiliğindeki süreler de "fsçttik" süresinden sayılmalıdır. Toplu ts Sözkşmtsi, Grev ve Lokavt Y«s«a: sözleşme tespit ve yapma yetkisi konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıği'm sorumlu kılan maddeler değiştirilerek, yerine Yüksek Hakem Kurulu tarafından Ankara İş Mahkemesi Yargıçlan arasından seçüecek bir "vetkl tespit koruln" oluşturuunahdır. Başbakan Turgut uzal, eşinin doOum gunüne Taksim toplantsından çıktıktan sonra gekJİ (1). Semra Ûzal'ın doğum günu partısine gazeteciler alınmadı (2). Şartocı Muazzez Abacı da doöum günü kutlamasına katıldı, ama fazla kalmadı.. Programda olmadıgı için şarkı da söylemedi (3) 54 yaşgünü pastası fazla göstenşlı degıtdi Papatya desenleri ile suslu oluşu dikkat çekiyordu (4). (Fotojraflar: Nihat Halıcı Uyoar Gurkan) 6 Ejmıiyetli Bîr Doğum Günü raya bar demek için bin tanık isterdi.. Emniyet Müdurluğünde bile bu kadar polis bulunmazdı. Bu haliyle epey "emniyetli" bir yerdi. Emniyet işlerimiz de buradan yürütulüyordu. Bir görevünin amirine verdiği bilgiden, biraz önce Turk asıllı olduğu sarulan bir Bulgar vatandaşının Boğaziçi'nde gemiden aüayarak ülkemize iltica ettigini böylece öğrendim. Ne iyi değil mi? Film falan çevirerek masrafa girmeden bir ırkdaşımıza daha kavuşmuştuk. Bu sefer ucuza mal olmuştu bize.. Adamı kurutmak yetecekti.. Başbakan'ın gelişi ile birlikte ortalık biraz canlandı. Fakat Başbakan, ana muhalefet partisi lideri Erdal Inönü ile Taksim toplantısın8a önemli şeyler konuşmuş olmah ki, yüzü oldukça asıktı. Eşinin yamna oturdu ve sessiz sedasız programı dinlemeye başladı. 9 Başbakan'ın eşi 54. yaşına girerken, kendisini 24 yaşında hissettiğini söyledi. Emniyet Müdürlüğüne dönen Günay Restaurant'ta özel olarak sahneye çıkan Ibrahim Tatlıses, "Başbakan'a gıpta" etti. K BİTTt Ekşiler davası Askeri Yargıtay'da Başsavcı: \argılama sivil mahkemede yapdmalı TURAN YILMAZ endisinin hiç gereksinmesi yok, ama ben bu yazımda Başbakan'ın sayın eşi Sayın Semra özal'ı öveceğim. Hatta övmek zorundayım. Çünkü önceki gece, bir değil, iki değil, 10 değil, en az 20 kişi bunu yapmamı ısrarla önerdi bana.. Zamanım olsaydı da işi biraz daha kurcalaraydım, bu sayı yüzü de aşabilirdi, ama ben orada bıraküm.. örneğin şöyle şeyler söyleyeceğim Bayan özal için: "Hanımefendi çok çok iyi kaipUdir.. Aşın güzei konuşur.. Bir TV kamerası karşısuda büe 'tıkır tıkır, tıkır tıkır' laiuu söyieyebilir. Fevluüade bir insandır.. Kafası oiafuıüstü çalışır. Bir yemek yapar (boş zaman bulursa.. ne yazık ki yok..) pannaklanıuzı da birlikte yersiniz. Çok zevklidir. Son derece mütevazıdır. (Evine gitseniz çayınıa eliyle verir) vs. vs. vs.." Kim mi söylüyordu bunlan? Papatyalar.. Başka bir deyişle Turk Kadınım Güçlendirme Vakfı'nın üyeleri.. Nerede mi? Semra Hanım'ın 54. yaşgünü partisinde.. Günay Restaurant'ta.. Şişli'de.. Dayanamayıp kendilerine söz verdim. Bundan sonra yayımlanacak ilk yazımda Semra özal'ı övecektim. Dediğim gibi kendisinin buna hiç gereksinmesi yok, ama ne yapalım, söz verdik bir kere.. Sözümüzü böylece yerine getirdikten sonra gelelim doğum günü partisine.. Ufak tefek potlar Programda önce Ateş Boceği Ercan vardı. Aslında tbrahim Tathses'i sunmak için sahneye çıkmıştı, ama "bu havada beni de dlnlerter" diye duşunmüş olsa gerek, "bu ne sevgi ah, bu ne ıstırap"ı söyledi.. Bir ara Semra özal'a "Size 50 falan diyorlar, ama hiç göstermiyorsunuz" diye iltifat etti. Semra özal da "Yirmi dört" diye yanıt verdi.. Ercan kendine göre espriyi patlattı: "Herhalde gazeteler modaya uyarak zanüı yazıyorlar.." Başbakan'ın tam karşısmda biraz pot kırmıştı, ama "Şimdi bir tane daha kırar, dflzeHirim" düşüncesiyle yeni bir fıkraya girişti: "Adamın biri yemiş yemiş TER gibi olmuş.." Fıkra uzun... Buraya alamıyorum, ama böyle başhyor.. DeTken.. Evet, derken lbrahim Tathses sahneye geldi.. "Bu en büyük degerli izieyicUerine.." salt şarkı söylemekle kalmadı, epey de laf attı: "Maşalhüı.. El ele falan oofa.. Allah verdn.. Yani gıcık ohıyonım, hayatta iken böyle bir şeyi, yani güzelligi falan yakalayamadığım için.. Bunun sebebi güzellikte.. Maşallah bak gene tutuştular el ele.. Kem gözlere şiş.. Kem gözlere şiş diyorum.. Ben, vallahi inanınm VafaHan Ben huzursuz oldugum zaman 30 kişiye çatıyonım yani.. Neden? Nedeni var mı yahu.. Biz daha yakalayamadık yani bu giızeîligi.. Ne bileyim.. yani gıpU ediyonım derler ya yani.. VallabJ gıpta ediyonım.. Bu güzel, bu güçlü gecede, bu cızutıyı da kesemedigimiz için güçsüzüz yani.." Mikrofon biraz cızırtı yapıyordu anlaşılan.. Ama bu ortamda kimse fark etmiyordu. lbrahim Tathses Semra Hanım'a özel olarak "papatya gibisin, beyaz ve ince"yi söyledikten sonra her ikisine de birden "kafadan ithaf ettigi" "Allah Allah Bu Nasıl Sevgi" ile programım bitirdi.. Ben Başbakan ve eşinin birbirlerinin ağzına pasta tıkışlan sırasında oradan aynldım.. Bu doğum gününttn bir yaran da oldu: Papatyalar Semra özal'a armağan almak yerine "çiçek parası" adı altında topladıkları paralarla Universite çağına gelmiş 15 kız öğrenciye birer yılhk burs sağladılar. Bu annağana Başbakan da iki öğrencinin burs ücretini üzerine alarak katıldı.. Tatsız başladı İlk iki üç saat boyunca hemen hemen hiçbir şey olmadı. Kokteylden sonra masaJara oturulup yemekler yendi. Semra özal en öndeki masada.. Başbakan Etap Marmara Oteli'ndeki Taksim toplantısında olduğu için kendisine Çalışma Bakanımız lmren Aykut, kızı Zeynep ve damadı Asım Ekren eşlik ediyor. Yüzü bana dönük olan Asım, orkestramn bateristinden pek hoşnut değil galiba. Yüz ifadesinden, bıraksalar adamı bateri diye çalacagı belli.. Bunu yapmamasının nedeni artık bateri "çalmayı" bırakmış olması olabilir. Ama demek ki içindeki "çaima" duygusu daha ölmemiş. Şimdilik ticaret yaparak kendisini tatmin ediyor.. Coşkun Sabah ve Leman Sam'ın gösterileri sırasında ev sahibi papatyalar, masalara geliyor. Hepsi yaşamlanndan son derece hoşnut.. Yürüyen kuyumcu dükkânı görünümünde bir hanımla uzun uzun sohbet ediyonız. Anlatıyor: "Efendim, eskiden on ikide kalkıyordu hatunlar.. Hizmetçiye, aşçıya talimat, makyaj, berber, şu bu.. derken akşam oluveriyordu. Gece bir de kokteyle katıldınu mı güB bomboş geçip gidiyordu. " Ya şimdi? Şimdi çok farkhydı. Yine on ikide kalkılıyor, ama berber, makyaj demeden sokağa fırlanıyordu. Bağış toplamaya gidiliyordu. Peki bu zenginlilde (Biraz ayıp ederek elimle hanımın üzerindeki mücevher sergisini gösteriyorum) bağış toplamaya ne gerek vardı? Biraz cepten verilse olmuyor muydu? "Ama o aman valuf olmuyordu. Vakıfta ille bağış toplanıcaktı." ANKARA Millı Savunma Bakanlığı inşaatlannda müteahhit firma Ekşiler AŞ'ye 1.5 milyar lira fazla odendiği gerekçesiyle açılan dava, Askeri Yargıtay'a geldi. Askeri Yargıtay Başsavcılığı, Ekşiler Şirketi'nin yöneticileri ile bazı asker samklann yargüandığı davada işlenen suçun "evrakta sabtekirük" olduğunu belirterek, bu nedenle yargılamaran askeri değil, sivil bir mahkemede yapüması gerektiğine hükmetti. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nce karara bağlanan ve kamuoyunda "Ekşiler davası" olarak bilınen Hazine'nin 1.5 milyar lira zarara uğratılmasıyla ilgiîi dava, Askeri Yargıtay BaşsavcıhğYnca incelendi. Başsavcüık tebliğnamesinde, görev ve suç vasfı yönünden bozma istedi. Başsavcılık, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin "memuriyet görevini kötfiye knOanma ve bn suça azmetürmek" gerekçesine dayandırdığı gerekçeli kararını dava konusu suç ile ilgili bulmadı. Dava konusu suçu, "evrakta sahtekariık ve buna iştirak" olarak niteleyen başsavabk, bu suçun ise asken yargının görev alanı içine girmediğıni belirtti. Davanın sivü yargının konusu içinde olduğunu kaydeden başsavcüık, verilen mahkumiyet kararlarının bu nedenle bozulmasım istedi. Başsavcılığın, suçun tanımını yaparken de, evrakta sahtecilik suçunu Ekşiler Şirketi'nin işlediğini, asker samklann da bu suça iştirak ettiklerini öne sürdüğü öjıenildi. önümüzdeki günlerde Askeri Yargıtay'ın ilgili dairesinde ele alınacak olan dava, başsavcüığın görüşü doğrultusunda sonuçlandırılırsa, 42 sanıklı dava dosyası sivil yargıya iletilecek. Bu durumda, ordudan ihraçlan istenen Tüğgeneral Gülener, Albay Kadir Batıoğlu, emekli Binbaşı Fazil Ustündağ, üsteğmenler Mnammer Abcacı, Fatih Ayrancı ile terhisli asteğmenler Erol Sancaktepe, Murat Kaçmaz, tbnıhim Fe>zi Karadeniz ile Nurcan Çatalpmar ıçın, bu cezanın ortadan kalkma olasıhğımn doğabileceği de belirtüiyor. Genelkurmay Askeri Mahkemesi, asker saruklardan bazüarı için 6 ay ile 1 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalan vermişti. Şirket yöneticüerinden Ali Ekşi ve Nihat Ekşi bulunamadıkları için haklannda bir karar verilemezken, Mustafa Ekşi ile Mükremiu Mahmut Yazıaogla için ise beraat karan verilmışti. Ehliyetimi kaybettim, Hükümsüzdür. Satılmayan ekmeğe hücum 1 I AdanaTmn Kocavezir mahallesindeki bitpazannda her afeam, bir de 'satlmayan tkmek pazan' kuruluyor. Esnaf dukkânlannı kapatma hazırlığı yaparken. akşam saattennde meydanın bir köşesinde Kocavear, Mirzaçetebi, Hurnyet, Yenibey ve Dağltojjlu mahallelerinden çok sayıda dar gelirlı yurttaş toplanıyor Fırıncılar, satamadıkiar, ekneKlen buraya getirerek tanesıni 125 lira yerine 50 liradan satıyor Bir ftrın arabasındân ekmek alamayanlar. bir dığennın gelmesinı beklıyor Bu bekJeyış, bazen akşamın gec saatlenne kadar suruyor Fınncı Aii Okumuş, "SatbOtmız ekmekler bugünün ekmeğidir. Satılmayanlan buraya getmyoruz Hem vatandaş ucuza almış oluyor hem de biz satamadığımız ekmekten daha az zarar etmtş oluyoruz" dedi. (Fotoğraf: Metimet Aka) Cantürk davasutda sörevsizlik Kararı DtYARBAKIR (AA) Uyuştunıcu madde kaçakçüıgi iddiasryla idam talebiyle 4 yıldan beri sıkıyönetim askeri mahkemelerinde yargüanan Bebçet Caatörk ve arkadaşlanyla ilgili davada görevsizlik karan verildi. 7. Kolordu Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmaya tutuklu saruklardan Behçet Canturk, Nizam Cantürk, Mehmethan Özer, Mehmet Gözen, Rna Zıngıl, Tekin Kaymaz. Abmer Ankboga, Sebhattin Delklerc, Abdökcbbar Dognı, Korkmaz GöMagı, Şeyhmos Boznk ve tzzettin Zıngd katıldı. Tahliye istemlerinden sonra duruşmaya bir süre ara veren mahkeme heyeti, daha sonra davada oybirliğiyle görevsizlik karan verildigini açıkladı. Dava dosyasının Diyarbakır 1. Ağir Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, daha önce tahliye edilen Nizametün Bayramoğlu, Mehmet Yüdız ve Azet Cantürk'ün de duruşmalardan vareste tutulmasını hukme bağladı. liıtay sisteme eleştiri ÖSYIfî Başkanı Altan Giinalp, "Sınava bu yıl liseyi bitireceklerden çok geçen yılların mezunları ya da üniversiteliler giriyor. Yatay geçiş sistemine esneklik getirilmelidir" dedi. ÜLKER GÖKTÜRK Üniversiteye girmek için başvuran adaylann sayısı bu yürekordüzeye ulaştı. Yaklaşık 700 bin öğrenci yüksek öğrenim görebümek için ÖSYM'ye başvuruda bulundu. ÖSYM Başkanı Prof. Altan Gnnalp, başvuran adaylann 693 bin 168 olduğunu, bunun 240 bininin bu yıl lise ya da meslek liselerinin son sımf öğrencilerinden oluştuğunu belirterek "Daha önctki yıllar("a bbflcen ya da şananı yeniden denemek isteyen adayiar universite giriş sınavianna başvuran aday sayısını suni olarak kabartmaktadır. Ünivtnitcicrdeki yatay geçiş sistemi iyi işlemcdigiiHkn. ogrenciler istedikleri bölüme gecemediği için yeniden sınava girmektedir. Bnna esnek bir mekanizma getirmek gerekir" dedi. Günalp, "Bir yer olsun da, neresi olarsa olsun diye üniversiteye girenlerin sayısı çok" diye konuştu. Günalp daha sonra şunlan söyledi: "Ban adayiar svf sınava girmek için, laf olsun diye başvuruda bulunuyoriar. Bazılan da birkaç yıl sonra yerierinden memnun olmuyorlar, tnrakıp çıkıyoriar. Hatta bir yüksek ögretîm kurumuna girmeye hak kazandıgı haide kaydolmaya zahmet etmeyen gençler var. Bu binu egitim sisleminden biraz da gençkrm yeterince işi dddiye almamasından kaynaklamyor. Tabii bu geneMe gençlerin suçudur diyemeyiz. Çiinkü gcBçler yeterince egitilmiyortar, egitflmedilderi için de bep yanlıs yerierde bulunuyorlar." Giriş sınavına başvuran adayiar arasında yüksek öğretim kunırrüanndaki öğrencüerin yüksekliğine (147 bin 656) dikkat çeken Günalp, "Üniversitelerdeki yatay geçiş sistemi iyi işlemiyor. Ögrencilerin yatay geçiş yapabilnteleri için iyi bir not tattonnalan koşnlu aranıyor. Ustdik ogrenciler ancak kendi bölümlerine uygun bölümler arasında geçiş yapabiliyortar. Örnegin dişçiiikte okayan bir ogrencl, biyok>ji bölömünc geçemiyor. Buna esnek bir mekanizma getirmek gerekir" diye konuştu. Altan Günalp'in verdiği bilgiye göre, bu yü üniversiteye gırmek için başvuranlann ancak 242 binı son sınıf öğnencileri. Geriye kalan 450 bin aday ise geçmiş yülarda liselerden, meslek liselerinden mezun olanlardan oluşuyor. Bu adaylann 200 bini yüksek öğretim kurumlarından kaydı silinenlerden, 23 bini yüksek öğretimden mezunlardan, 84 bin 400'ü de halen yüksek öğretimde okuyanlardan meydana geliyor. 147 bin üniversiteli yeniden ÖSYS'ye başvurdu Emniyet li bar Bir ara kalktım, bara oturdum. Ne ki, bu Eski banka müdürünü görevden aldırdığını kabul etti ANAP Şanlıurfa Milletvekili öncel, Ziraat Bankası'nm usulsüz kredi dağıtımında siyasi baskı yapmadığını söyledi. FARUK BİLDİRİCİ ANKARA Ziraat Bankası Akçakale şubesinden 1 milyar 300 milyon lira dolayında usulsüz kredi dağıtılması olayına adı karışan ANAP Şanlıurfa Milletvekili Bulent Öncel, "siyasi baskı" yapmadığını öne surdü. Tutuklu müdür Cemal Solmaz'uı bu göreve getirilmesi için çaba harcamadığını iddia eden Öncel, eski müdur Deniş Kurt'un görevden alınması için girişimlerde bulunduğunu kabul etti. Takip memuru iken "birdenbire" Akçakale Şubesi Müdürluğu'ne getirilen Cemal Solmaz'm döneminde 1 milyar 300 milyon liralık usulsüz kredi dagıtıldığı mufettış raporlanyla MiUetvekiIiiîin itîrafı belirlenmişti. Şube Müdürü Cemal Solmaz, Muhasebeci Mustafa Toksöz, Şef Hıiseyin Baltacı ve Veznedar Hüseyin Karaca tutuklanarak Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlanmışlardı. Sanıklar ifadelerinde olayın kredi alanlar arasında akrabalan bulunan milletvekili Bülent Öncel'in "siyasi baskısı" sonucu meydana geldiğini öne surmüşlerdi. Milletvekili öncel, Müdür Solmaz'ın "suçlu olmadıgını" asıl suçlunun eski müdur Kun olduğunu öne sürdü. Kurt'un görevden alınması için çeşitli girişimlerde bulunduğunu kabul eden öncel, Takip Memuru Solmaz'ın mudür olarak atanması konusunda, "Solmaz'ın müdar ol Neden yargılanıyorlardı? Behçet Cantüık ve arkadaşlan, uyuştunıcu madde kaçakçılığı ve Turk parasının değerini duşurmekten idam cezası istemiyle yargılanıyorlar. BÜLENT DOMER masında etkili olmadım. Ama teşldlat olarak bana tavsiyelerde bulunmnş olabilirier. Eski banka muduru Derviş Kurt olayını deşerseniz, daha çok ş o bulursunuz. Bence bu mudür Solmaz'ın bir kabahati yok. Solmaz zamanında gonderilen plasman 350 milyon lira. Halbuki dağıtılan miktar 1 milyan geçiyor. Bu mudurden once olanlar bu zavallı adamı enterese etmez." dedi. Yakınlannın usulsüz kredi alması konusunda, "Şanlıurfa'nın en köklu ve en geniş aüesine mensubum. Soyadımı taşıyan kişilerin bu olaya kanşması beni ilzam etmez" diyen Öncel, bir evınin dahi olmadıgını, kirada oturduğunu söyledi. Tutuklu müdur Cemal Solmaz'ın avukatı Halil Akyuz ise Solmaz'ın göreve getirUmesinde milletvekili öncel'in etkili olduğunu tekrarlayarak, "Ö»ceJ ve Sotaıaz gayet samimiyditer" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear