23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER gencin idamına engel olmak için rica eden bir yakınına: "Genci öldürtmek yazık, yaşlıyı öldürtmek .günah, öldürtmek için her zaman orta yaşb adamı nerede bulmalı?" diyecek kadar pervasız ve hissızdır. Padişahın bu muteber nişancısı (baş kâtip) on yıla yakm bir süre, onu avucunun içinde tutabilmiştir. Ama her muhteris ve İki yüriii ikbal meraklısı ve iktidar sahiplerinin etrafındaki opportünist ve sureti haktan göninenkr gibi, günün birinde, herkesin çoktan tanıdığı bu kişi, nihayet padişahça da anlaşdarak o zamanın adeti uyannca kellesini vermekle cezasını çekti. "Ne kendi eyledi rahat, ne halka verdi huzur / Yıkıkiı gitti cihandan dayansın ehl'i kubur" beyti onun ıçindir denilır. nmmış kişiler ve politikacıların çevresini alıp, içlerine girdiklerini kabul edersiniz. Nitekim poliOka, ekonomi, idare ve çok çeşitli kurum ve görev alanı içindeki Halet Efendileri gormuyor musunuz? Hırslarındaki artışla birlikte kibirierinin de arttığını farketmiyor musunuz? "Kimler?" diye sorup şaka etmeyiniz, bepiniz bal gibi bilirsiniz. Bu Halet Efendilerin göze girme ve durumlarını sürdürme yöntemleri çeşitlidir. "İsabel buyurdunuz, keramet sizdedir efendim?" demekte usta ve rahattırlar. Sürekli yüceltici ifadelerle his ve gururu sömürmekte pek de beceriklidirler. Bunları, hatta kendilerini aşağılama pahasına da olsa yapabilirler. Mevkilerini sürdurmek ve korumak için yapamayacaklan iş, hatta kural dışı karar ya da davranış yoktur. Tabii bu arada zaman zaman büyükküçük gaflan, temsil ettikleri yer, makam veya kurumu zor duruma sokan bilgisiz ya da abes davramşları da eksik olmaz. Bunlar ise bazen ikbal'lerinin sonu olur. Dıinya ve topluma geniş ve derin bir perspektif, yeterii bilgi birikimi ile ve saplantısız, ön yargısız olarak bakamayan mevki veya güç sahipleri kendilerini Halet Efendi'lerden kurtaramazlar. Ataturk'un en büyük ve cidden şaşırtıcı bir yönü de, geniş toplum ve dünya perspektifidir. Bazı kendini bilmeyenlerin ya da hasımlarının "lçki alemi" dedikleri Atatürk'ün sofrasının, aslında perspektifini genişletme ve otokritiğine (kendi kendini eleştirme) kapı aralamaya yönelik fikir ve tartışma ortamı olduğunu bildiren tanık çoktur. Yoksa 1919'lann Türkiye'sinden 19381940'lann Cumhuriyeti'ne varılabilir mi idi? Halet Efendi'lerin azalması ile paralel olarak çağdaşlaşmamız, gelişmemiz de hız kazanıp belirgınleşecektir. 1 Abmet RAStM: Osmanlı tmparatorlugu'nda Reform Çabalan içinde Balış Evreleri, Çagdaş Yayınlan. 2 Ord. Prof. Enver Ziya KARAL: Osmanlı tarihi dlt. IV. T. Tarih Kurumu Yavtalan. S: 181, 251. Yaşamımızdaki Halet Efendi'ler... Şöyle bir düşünürseniz, günümüzde de Halet Efendi benzerlerinin, çeşitli mevki sahiplerinin, tanınmış kişiler ve politikacıların çevresini alıp, içlerine girdiklerini kabul edersiniz. Nitekim politika, ekonomi, idare ve çok çeşitli kurum ve görev alanı içindeki Halet Efendileri görmüyor musunuz? Hırslarındaki artışla birlikte kibirlerinin de arttığını fark etmiyor musunuz? "Kimler?"diye sorup şaka etmeyiniz, hepiniz bilirsiniz. PENCERE Tezgâh?.. 30 EYLÜL 1987 Prof. Dr. KEMAL ÖNEN Istanbul Üniversitesi öğretim Üyesi Sultan lkinri Mahmut'un saltanat yıllan, askerlik, eğftimöğretim v.d. baa konularda ıslahat girişim ve uygulamalarımn devlet yaşamına kararlı şekilde girmeye başladığı bir dönem olarak kabul edilir. Gerçi ne ölçüde köklü, kapsamlı ve yüz yıllann yerleşıp kemikleşmiş düzeni ile uyumlu olduğu bir ciddi sorudur. Ancak hem devletin içine düştüğü aciz dunımu düzeltmeye ve hem de milletin perişanlığına çare aramaya yönelik olduğu kuşku götürmez. Yeniçeri ocağmın kaldırılmasını ve bunun önem ve değerini belinmek için kullanılmış bulunan "Vak'ayı Hayrıye" deyimi, bu dönemin adeta serabolüdür. Sultan Mahmut'un bütün bu iyi girişim ve hedefleri yanında, kindar ve despot olduğu bildirilir (1). Onun bu yönlerinin istismarcıları olan çevresi ve bunlar arasında özellikle Halet Efendi, unutulmaz. Bir süre Paris'te sefir (büyükelçi) olarak bulunan ve padişahı avucunun içine alan bu çok zeki zatm, hattâ Batı'dan yeniliğe, gelişmeye yönelik bazı öğe ve yöntemleri, devlete telkin ettiği de bildirilir (2). Bu zekâ, hizmet ve gayretini; muhteris, düzenbaz, devleti ve padişahı yanılgılara, gaddarhk ve kindarlık duygu ve uygulamalanna doğru yönlendirme ve mevki hırsı için her melaneti uygulamaya vasıta kılmasa idi ya! Hayır, Halet Efendi için ikbal düşkünlüğünün hududu yoktur. Bu maksatla harcamayacağı kişi, kestirmeyeceği ba$ olamaz. Bir yandan padişahın hariminde en makbul daruşmanı, öte yandan Yeniçeri ileri gelenlerinin, gerici ulema ve yobazların akıl hocası ve taktikçisidir. Her iki tarafı da idare etmekte ustadır. Ordu, vezirler, maliye, maarif, meşihat... kısacası her yerde ve işte Halet Efendi'nin çevirmediği fınldak yoktur. Daha şehzadeliğınde, yeniçeri haydutlanrun ortadan kaldınlmasını düşünen Sultan Mahmut, 1812'de düşuncesini Halet Efendi'ye açar. Fakat Halet Efendi, bu konudaki iki yüzlü politikası ile, işi yıllarca geciktirir. O, perde arkasından oynattığı oyunlan padişaha iletebilecek dürüst kişileri veya rakip olabılecek değerli insanlan bertaraf etmekte de ustadır. Yalnız kendıne uygun adamlarla çalışır. Yönetimin despotluğa gidişinde baş tahrikçi ve mimarlanndan biridir Halet Efendi. Benderli Alı Paşa gibi tok sözlü bir vezirin idamını tertipleyebilir güçtedir (kaynak: 1 numaralı dip notu). Kendisine muhalif sandığı bir Her dönemin sahtekârlan... Her dönemde ve ulkede reiskârda (başta) bulunanlann etrafında bu tür yanıltıcı dantşmanlar, sözde filim (!) sozde uzmanlar olagelmiştir. Bir ölçud? insanlararası ilişkilerde bu tür davranışlar kaçınılmaz olaylardandır. Saltanat döneminde de, Cumhuriyet'te de, tipleri ve yöntemleri değişik fakat hedefleri aynı, bu tür kişiler bulunmuştur. Düşüncelerin çekinilmeden ve de uygarca söylenebilecegi, diyaloga açık olmayan ortam ve düzenlerde, her kademedeki mevki, güç veya servet sahiplerinin etrafında, "Halet Efendi mıisveddeleri" boldur. Çıinkü bunlar söylenenleri onaylamayı iyi bilirler ve söyleyenler de bundan çok hoşlanırlar. Bazılannın zararları, kârları nispeten dar bir çe>rede ve sınırlı kalır. Fakat >uksek makam ve mevki sahiplerini kuşatan gerçek Halet Efendiler ise, memleket, millet ve muesseseleri, dognıdan, guzelden objektiflik ve çağdaşlıktan saptınna, en azından bunlan geciktirme ya da engellemede etkili olabilirler. Şöyle bir düşünürseniz, günümüzde de Halet Efendi benzeTİerinin, çeşitli mevki sahiplerinin, ta OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Halkın Sağduyusuna Güvenmek... 87 seçımı bir bakıma 'barajlar' çarpışrnası olacak. llkin yurt ölçüsündekı yüzde 10'luk barajı aşmak baş koşul! Ülkemizde 25 mılyon seçmen var. Oy vermek de zorunlu okjuğuna göre katılım yüksek düzeyde olacak. Halkoylamasında 23 mılyon 300 geçerli oy çıktı 1 Kasım 87 seçiminde de en az bu sayıda yurttaşın oyiannı kullanacağına kesin gözle bakılabilır. Demek, bir partı, yurt barajını aşabılmek için en az 2 milyon 300 bin oy elde edecektir. O zaman bir buçuk mılyon seçmenin güvenını kazanan bir partı bazı illerde tum oyları toplasa da bir tek milletvekılliğı bıle kazanamaz! Bu kadarla da kalmıyor; bir de bölge barajlan var! Önce yüzde on yurt ötçusünde baraj, sonra da seçim bölgesı barajı . Bu baraj yerıne göre değışıyor Bırkaç örnek vereyım. Örneğın İstanbul seçım bölgelerinde kı sekız bölge var baraj yüzde 20 ile yüzde 33 arasında değışiyor. Yani bir partı istanbuldan milletvekjli çıkarabilme hakkını elde etmek için en az 7080 bin oy almak zorunda.. Seçıme katılan partılerın kaçı bu denlı yüksek oranda oy alabilecektir'? ANAP, SHP ve DYP belki.. ötekıler daha yurt ölçüsündekı barajda yarışı terk edecekler. Böylece yüzde altı, sekiz, dokuz oranda oyları da havaya uçacak, güçlü partilere yarayacak En yüksek bölge barajları Antalya 2. bölgede, Adana 3. bölgede; Dıyarbakır 2. bölgede, Bıngöl, Bitlıs, Erzurum 2 Bölgede; Gümüşhane'de; Içel 2 bölgede, Bakırköy 8 Bölgede; Kırklareh'nde, Kırşehir'de Manısa 2 bölgede, Ordu 2. Bölgede; Samsun 2. Bölgede, Trazbon 2 Bölgede, Urfa 2. Bölgede, Zonguldak 2. Bölgede yüzde 33.3. Gerı kalan seçim bölgelerinde de oy oranı yüzde 20'den aşağıya duşmüyor!. Bu, engellı bir koşudur. Her adımda yere düşmek tehlıkesiyle karşı karşıya bulunulan bir yarış... Böyle bir engellı koşuya ancak kendıne güvenen gırebilır. Bu kendıne güven ise boş bir aldatmaca olmamalı, sağlam verilere dayanmalı... Islahatçı Demokrası Partısı, Mıllıyetçı Calışma Partısı, Refah Partısi gibi aşın sağcı eğilımdekı partılerın yüzde on barajı aşabilmek olanağı var mıdır? Hiç sanmıyorum. Haydi 2 buçuk mılyon oy alabıldıler dıyelım, ya bölge barajlarını. yüzde 20'leri, 3O'ları nasıl geçecekler! Ecevıt'ın DSP'si de aynı durumdadır Gunden güne eski etkinliğinı yitiren bir lıderdir artık Ecevit... Partisınin, ülkenın yan ilinde örgütu yok, ilçelerin yüzde seksenınde birkaç kişilık bir yönetım kurulu bile oluşturamamış Varsa yoksa Ecevıt'ın ünlü 'hitabet'cılıği . Güzel konuşmak bir erdemdır, polıtıkacı için yararlı bir nıtelıktir. Ama her zaman mı? Değıl1 1979da yapılan ara seçımde Bay Ecevit TV'de, radyoda sürekli konuştu, CHP'nın önemını, yararlı yanlannı halkımıza anlattı. Meydan meydan dolaştı... Konuştu, bağırdı, güven ıstedi, yetkı ıstedi, sonunda ne otdu? Beş ilde yapılan ara seçimde yenik düştü, oy oranı da 1977'deki yüzde 40'ın çok altına ındı, şimdi sosyaldemokratları çevresınde toplarsa yine yüzde 4050 oy elde edıleceğinı bildıriyor, ama 79 güzündeki yenilgisıni unutuyor... Ülke barajını üç parti aşabılır. İl barajlarının çoğunu da yıne üç partı geçebılecek .. Kimı yerde geçemeyecek, kımı yerde belkı hiçbırı baraj çızgısinı tutturamayacak. Garıp durumlarla karşılaşacağız Hıç bılinmez, ANAP'ın kendi çıkartarını düşünerek hazırladığı plan tersıne detepebılir. Nasıl kı, 1950'de CHP'nin çoğunluk sisteminde dırenıp DP'nin nıspı seçım sıstemını reddetmesı nasıl olumsuz bir sonuç verdiyse, 87'de de iktidar partısı böyle bir beklenmedik sonuçla karşılaşabılır. Türk seçmeni en beklenmedik anlarda en şaşırtıcı oylamaları yapmıştır. Kendıne en güvenlı politikacılan bir anda saf dışına ıtmıştir. 1957 seçimine pek benziyor 1987 erken seçimi!.. Bu erken seçimler, ara seçimler, çoğu kez ıktidardakı partı ıçın yararlı olmuyor. Ben 1987 erken seçımınden ilgınç bir sonuç bekliyorum. Ozal'ın, ANAP'ın umduğu çıkmayabılir Türk halkı bilinçli bir davranışla bütün hesapları altust edebılır. Halkın sağduyusuna güvenmek gerekır Bunca acı, yokluk, işkence. sıkıntı, iç karışıklık, dış yenılgıler halkta büyük birtepki yaratacaktır. Böyle bir tepki, 83'te kolaycacık iktidarı elde eden ANAP'ı yerle bir edebilır. Alıcı, çarşıya çıktı, gözüne kestırdiği malın fiyatını sordu. Sa tıcı: 100 akçe... dedi. Alıcı: 30 veririm. Satıcı: Böyle bir mala 30 akçe mi? Haydi senin güzel hatırın için 70 akçe olsun... Alıcı: 35... Üç aşağı beş yukarı, olurdu olmazdı, derken 40 akçede buluşup anlaştılar. Eh, burası şark pazarıdır, satıcı yukardan tutturacak kı alıcıyı etkilesin, alıcı malın değerini düşurecek ki kül yutmayacağını vurgulasın... Bızde kamuoyu yoklamaları neredeyse şark pazarlığına dönüşecek; önce pek yukandan ve aşağıdan başlatılan sayılar inanılmaz bir değışime uğruyorlar, sonuç uç aşağı beş yukarı belli olduğunda da "bilimsel açıklama"s\ zor olmuyor. • Son günlerde yapılan kamuoyu yoklamaları ANAP'ın yaklaşık yüzde 50 oranında oy patlamasıyla seçımleri kazanacağını vurguluyor. Bu yoklamalar ne ölçüde sağlıklıdır? Güdümlü müdür? Propaganda amacı mı taşıyor? Yoksa gerçeği mi yansıtıyor? Piyasada kimin elinin kimin cebinde olduğunu saptamanın güçlüğü soru işaretlerini boşlukta bırakıyor; ama şu sırada yayımlanan kamuoyu yoklamalarının etkili bir propaganda aracı ve yayını olduğu da tartışmasız bir gerçektır Bu yoklamalar "yansız" ve "bilimsel" bir yaklaşımın ürünü sayıldıkları ıçın parti propagandasından güçlüdüıier Duşünün bir kez ılk araştırmalarda ANAP yüzde 50, SHP yüzde 10, DSP yüzde 7, DYP yüzde 10... Herkes ayağını buna göre denk alsın... Peki, seçime ne kaldı? Dört hafta... Sonuç sandıktan başka türlü çıksa bile propaganda yapacağını yapmış olacaktır. • İlginç bir deney yaşanıyor Türkiye'de... Sağcı bir askerı müdahalenın uzantısı olan partı açıkça ilan edıyor: Türkiye'yı ucuz emek cennetine çevireceğim... Daha başka deyışle "kuylünün, işçinin, küçük memurun canına okuyacağım" diyor iktidar... Enflasyon yüzde 4050... işçının sendıkal hakları kısıtlı.. Paranın değeri kızgın güneste ıpe serılmiş ıslak çamaşırın suyu gıbı buharlaşıyor... Toplumda gelır dengesi alabıldığine bozuluyor; öyiesıne bozuluyor ki, ANAP iktidarını destekleyen en büyük holdıng babalan bile gidişten kaygılanıp ürküntü duyuyoriar: Gelir dengeleri çok bozuldu, öniem almak gerekiyor, patlamalar olabilir... Ne var ki "patlama" yoksullaşan halk kitlelerinde başka bıçımde oluşuyor, holdıng babalarının partisı (kamuoyu yoklamalanna göre) seçim sandığında patlama yapacak... Hayır, bu ışte bir iş var. Eğer ANAP seçım sandığında bir "patlama" yapacaksa ve kamuoyu yoklamaları "bilimsel" ise; 'gelır dağılımı" konusundakı araştırmalar "bilimsel" değil mi? Demek kı Türk halkı sosyal adaleti değil, adaletsızlıği istiyor. Işçımiz sendikal haklardan yana değildır. Demokrasi ise fasafısodur; ha olmuş, ha olmamış... 12 Eylül rejimı oturmuştur; 1961 Anayasası Türkiye için "lüks" idi, yirmi yıl sonra hukuk devletınde geriye doğru gidış olağandır... Öyle midır? * Süleyman Demırel'in dediği gıbı "1 Kasımda saç kesilir, öne dökülür, herkes saçının rengıni görür" ama, ış bu kadar basit değıl . ANAP saçını seçimden önce (kanunları kendıne gore değiştirerek) boyattı; oteyın rengıni de değıştırdi Türkiye üzerine Amerikan tezgâhında büyuk bir oyun oynanıyor. Bakalım halkın bılinci bu tezgâhı parçalayabilecek güce ulaşabilmiş mi? Baştan Başa UZAKDOĞU (24 GÜN) Hareket: 8 EkimS Kasım 895 000 TL + 1150 USD SıngapurBangkokPattaya TokyoOsakaKyotoSeulMamlaHongkong Turlarımız ALITALIA iledir Lüks oleller. transferler. açık büfe kahvaltı rehberlik hizmetleri dahil. MODIT VENDEMODA MİLANO HAZIR GİYİM FUARI Hareket: 1 Ekim (4 gün) 4 yıldızlı Leonardo Da Vinci Otelı 420.000 TL. + 350 USD Eylul ayındakı Uzakdoğu ve Amerıka turlarına gösterilen ilgiye teşekkür ederiz. Adım Adım AMERİKA (21 GÜN) New YorkOrlandoMiami San FranciscoLas VegasLos Angeies Lüks oteller. açık büfe veya Amerikan tipi kahvaltı Hareket tarihieri: 9 Ekim 24 Aralık 980.000 TL. + 950 USD istenitdiği takdirde Honolulu programa ilave edilir. Cüılr Alanya tatil köyü için rezervasyonlarımız devam etmektedir Cumhurıyet Cad No 259/1 Harbıye İstanbul aquarius 1Sf79 YILIICRA PL 467 TEOBIR UYAR1NCA SİGARA SAĞUĞA ZARARLIDIR Bayanlar, çocuk bakarak İngılızce öğrenmevi ancak AuPairlik yaparak gerçekleştırebılırsınız 158 53 42 lngıltere'de Ingılızce'yı ucuz ögrenme ımkânını şirketimız sağlar Derın Lımıted 158 53 42 Ingiltere'de A\Paırlık organızasyonu bızım ışımızdır Derın Limıted Şirketı istanbul 158 53 42 Yazılarınız duzeltmelen yapılarak daktılo edılır. Serap 345 15 69 1727 yaşlarında bayanlar lngıltere'de çocuğa bat karşılığında Ingilizce öğren. 158 53 42 İ.U.B.Y Y O şebekemı, otobus, vapur pasomu harç kredi kartımı kaybettım. Hukumsuzdur. GÜLBİN TOP Tel 133 07 62 141 30 77 141 00 56 130 08 95 (4 Hat) Antalya Tel 23624 MAJÖR ÖZGÜN MÜZİK YAPIM •TÖZCÜRLÜK t DEMOKRASİYİ ÇİZMEK... SELDA BACCAN •'' .'• BEYOGLÜ A T L A S SlMÎFjiASI 1 EKİ M' D E KIBRIS pondoTÜRLARI .. tOUfS PALM BEACH DOME SALAMIS BAY CELEBRITY MARE MONTE DENIZ KIZI DORANA ANADOL ^ * (DİLERSENİZ TAKSİTLE ÇOCUKLAR 147950133950147.950119.95011995012595010595095950BUYUKLER 174.950210950174 950199950175950165 950165 950129950 TOURISM & TRAVEL ) 3 EKIM ' 9 8 7 « 2 1 1 5 1 ' BHHMOBOBt BMBİSİM HBBKBIBH, MllANIN! Aynntılı bilgi Commodore Dergisi Ekim 1987 Amiga Özel Sayısı'nda. 27351220 savılı Emeklı Sandığı Aralık/1987 çekimı kaybettım Geçersızdir BEDRtDDtN YELDAN Kimhğimi kaybettım, hukumsuzdur. ALt AKTAŞ FIYATLARA: Uçakla gidişdbnüş. Havaalanı/Otel/Havaaianı transferleri. Tesıslerde 7 gece, 8 gün yarım pansiyon konaklama ve PANDA TOURS servisi dahildir. Havaalanı vergileri fıyatlara dahıl değildır. Adres Rumelı Cad Şafak Sk Mumtaz Han No 36 Kat 4 NIŞANTAŞI Tel 148 06 06 130 52 59
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear