Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Bir kaban, bir mont, kalın erkek stili bir ceket mantonun yerini tutuyor rahathkla. Değişen hava şartlanndan çok, değişen moda kuralları etken bu düşüncede. Moda öylesine özgür ki, manto olsa da olur olmasa da... Kışı "ille de mantolu" geçirmek isteyenler için, mantonun türlüsü var. Upuzun mantolar ya da dizkapağım birazcık geçenlerin yanında çılgın mı çılgınları da var. Boyları mini mini. Bir ceketten daha kısa. NECLÂ SEYHUN Eskiden daha bir ciddiye alınırdı kışlar. Öyle yazla beraber karışıp gitmediği. sınırları daha kesin belli olduğu için miydi neydi, daha bir önemsenirdi. Kış üzeri giyimde en büyük sorun manto olurdu elbet. Kış gardrobunun en önemli parçasıydı mamolar. Kışla beraber mantolar da kaybetti önemini. Kış üzerleri artık öyle önemli bir manto sorunu yok. tsteyen gene eski kurallan izliyor, mantoya değer veriyor ama, vermeyen verenden daha çok. "Nasıl olsa olur" deniyor. Ve nasıl olsa da oluyor gerçekten. Değişen hava şartlanndan çok, değişen moda kurallan etken bu düşüncede. Blucin giyilen bir kış düşünün. Bu denli özgür bir bakış açısında manto olsa da olur, olmasa da... Bir kaban, bir mont, kalın erkek stili bir ceket, mantonun ye Sahibi: Cumhıırijct Maıbaacıbk ve Gazetecilik Turk Anonim Şırkeu adına NMÜr N»di 0 Genel Yayın MUdürü: Hısan OnMİ, Müessese Muduru: Emint LşaklıgU. Yan Hleri Mudüril: Ok«y Goncnsta. 0 Haber Merkezı Muduru: Yıiçın Bıytf. Sayfa Düzeni Yönetmenı: AB Aor. • Temsılcıler: ANKARA: Yilçın DoJ.n. IZMİR: Hiluncl ÇtDnkM, ADANA Cdd Bışluıgrç. kıanbul Haberleri. Eriıan Akyıldu. Dış Haberler: Ergun Balcı. Ekonomı: Osman Llıgi), Külıür: Cdal l sler, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yüctinuuı, DtUeltme Rrfik Durbaş, BilimEJitım: Şatain Alprı IşSendika: Şukraa Ktftnci, Yun Haberleri: Necdtt D o j u , Dızı Yazılar Ktrem Çakşkfn, Erzunım: Mttnncl Gultekin, Bursa: Lcvenl GeovtUi, # Koordinatör: AhnMI Korolsan, 0 Maiı Işlet Erol Eriıuı. 9 Reklam Ayş* TonınEk Yavınla: Hulv» Akyol • tdare: Hıueyin Gurcr, Işletme: Öndcr ÇcUk. Bilgılslem. Nul tnai. Basan ,e Yayan. tnmhuriyn Matbaacüık v*GiMMcüjk TA.Ş. Tu/k O a * C*d 3S41 Ca|ak>| '•13M Ul PK 246lsuuıbul, Td: 512 05 05 (20 tm). Tclc< 22246 Fut (1) 526 60 72 Burolar Amkmn: Zjya GökaJp Blv lnkıtap S No: 19/4, Td. 133 11 4147, Teta »1344 Fu; 133 82 M • Innlr. H Zıya Blv. 1352 S. 2/3. Td: 13 12 30, Telcx, 52359 F»x: (51) 13 12 30 Admn* Inonu Cad 119 S No: I Kal 1. Tel: 1455019731. Tcta: 62155 Fu: (711) 28 ( TAKVİM 20 EYLÜL 1987 tmsak: 5.16 Güneş: 6.42 ögle: 13.02 îkindi: 16.29 Akşam: 19.13 Yatsı: 20.34 Kış, mantosuz da geçer Mantolar var, akıllı uslu. Boylar dizkapağım birazcık geçiyor. Mantolar var, çılgın mı çılgın... Boyları mini mini.. Bir ceketten daha kısa. Neye yaradığı kırk saat tartışılsa, gene da açıklığa kavuşturulamaz türden. Ama modada böyle konuları kim tartışır?.. Yararlılık, modanın en son sorunu. Nasıl ki boylar gönüllere göreyse, beller de öyle... "Bel"in de türlüsü... Kalın kemerlerle sıkılarak belirtilenleri, Redingot gibi penslerle oturanı, prenses stili göğsün altından başlayanları. boru gibi yukardan aşağı düpedüz inenleri ya da dalgalı bolluklarla beli gözden iyice uzak kılanları... Dralar, kadifeler, flâmeller, kareliler, prens de galler. çizgililer 8788 kışının beğenilen manto kumaşlarından. Kocaman yakalar, kocaman manşetler çekiyor dikkati. Yakası ve kol kapakları kapitone dikişlerle süslü. bağlama kemerli robdöşambr mantolar da kışa bir "ev havası" katıyor. Önümüzdeki kış doludizgin pelerinlerle geliyor gene. Hem giymesi kolay hem de havalı. Ama hiçbinnı tutmayabilir gözünüz. Kışı, eski alışkanlıkların dışında şoyle bir ceket, bir mont, bir kabanla geçiştirmeyi daha genç, daha bir "havalı" buluyor olabilirsiniz. Neden olmasın?.. O zaman puf puf montlar deneyin. O zaman çok yüksek yakalı balıkçılar giyin, o zaman deri saçaklı ekose şallara sarının, o zaman yakamzı. kol kapaklarınızı kürklerle süsle\in. Sahici ya da yalancı... Çok daha iyisi yalancı. Hem daha insancıl hem daha ucuz hem de "daha" bir moda!.. Ya montların. ceketlerin, kabanların altına?.. Ya pantolon ya maksi etek... ya da mini. Maksat "havavı" bulmakta!.. Heruld Tribune 100 yaşında Kültür Servisi Dünyanın en çok okunan gazetelerinden Internationaı Herald Tribune 100. yılını kutluyor. 4 Ekim I887'de James Gordon Bennett Jr tarafından kurulan gazete, bu tarihten beri Paris 'te basüıyor. 1974'ten bu yana aynı zamanda Roma, La Haye, Londra ve Singapur'da faks ve uydu bağlantıları aracılığıyla her gün yayımlanıyor. Herald Tribune, 100.yılını kutlamat amacıyla 16 eylül çarşamba günü 160 sayfalık renkli bir ek yayımladı. Kuruluş günü olan 4 ekimde ise Paris'te Versay Sarayı'nda bir akşam yemeği verilecek. Batı Almanya'da eski arabaların katılacağı bir ralli, Londra'da ise fîl sırtında yapılacak bir polo müsabakası gerçek leştirilecek. 62 BİS OKUL Bu ders yılında yaklaşık 62 bin ilk ve orta dereceliokuida öğrenim görülecek. (Fotoğraf.ERDOĞAN KÖSEOĞLU) 12 milyon 750 bin öğrenci yarın 'okullu' oluyor Yeni ders yıh sorunlarla başlıyor Büyük kentkrdekı resmi okullarda sınıflann 7080'i bile aşabileceği belirtiliyor. Orta dereceli okullarda tngilizce, Türkçe ve beden eğitimi derslerinde öğretmen eksikliği var. Bazı kitapiar piyasada bulunmuyor. Kitapçılar lise üç fızik kitabı ile biyoloji kitabmın hiç gelmediğini, depoların örtünde uzun kuyruklar olduğunu söylüyorlar. Veliler de birçok kitabı bulamamaktan yakınıyorlar. dereceli okullarda 19871988 öğretim yıh yarın başlıyor. Yeni ders yılında, yaklaşık 62 bin okuida 12 milyon 750 bin öğrenci eğitim görecek ve bu kurumlarda 372 bin öğretmen görev yapacak. Haber Merkezi İlk ve orta A1DS tedavisincU yeni adım ANKARA (ANK.4) Amerika'dan başlayarak Avrupa'ya ve Uzakdoğu'ya sıçrayan, yüzyılın hastalığı olarak nitelendirilen AIDS'in tedavisi konusunda yapılan bir çalışma, tip çevrelerinde ilgiyle karşılandı. tnsan akyuvarlanndan üretilen ve transfer jaktörü (TF) denilen madde yardımıyla, AIDS hastalanmn vücut dirençteh geçici olarak artırıldı. Amerikan Medi?ai Assocation Dergisi'nde yayımlanan bir makaleye göre, söz konusu TF maddesi 9 hastaya uygulandı. Bu hastalardan 6'sında bir süre sonra düzelme görüldü. Ancak, ilacm etkisinin geçıcı olduğuna yer verilen yazıda, bu hastaların bağışıklık düzeylerinin 56'ına haftalardan sonra düşme gösterdiği kaydedildi. LANVtN'in bej üzerine siyah ekose bir mini mantosu. Aynı kumas COURREGES'in mor renkli tan bir tayyör takımın üstüne giyiliyor. "prenses" stili bir mantosu. rini tutuyor rahathkla. Içine kocaman, ama kocaman balıkçı yakalı kalın yün kazaklar giyiliyor. boyuna birkaç kez dolanıp uçlan öne arkaya atılan upuzun yün eşarplar sarılıyor, başa gözlere kadar inen yünden, kürkten bereler giyiliyor. Kimse de "Kışın ortalık yerinde böyle de giyinilir mi?.." demiyor. Yok, manto zorunlu değil! Ama siz daha bir tutucu olabilirsiniz. "îlle de manto..." diyebilirsiniz. Kışı "ille de mantolu" geçirmek isteyen için, gene de mantonun türlüsü var bu kış. Nedir bu "tiirlüler?" Alabildiğine bir seçenek olanağı bir kere... Rahatlık ve özgürlük boydan başlıyor en önce... Upuzun mantolar var. Bol ya da redingot stili ya da boru gibi dümdüz. Etekleri topukları dövüyor. Silalı başındaki kadınlar İsrail'de kadınlann da erkekler gibi 20 ay askerlık yükümlülükleh var. !\:A TO orduları içinde yüzde 9.5 ile ABD en yüksek oranda kadın asker bulunduran ülke. Libya ise yüzde onunu kadınlann oluşturduğu orduya sahip. Dış Haberier Servisi Artık dünyanın birçok yerinde "kadınerkek eşitliği"nden söz açıldığında, iki cinsin birbirine eşit olduğu tartışmasız olarak kabul edilse de, örneğin "askerlik" gibi konularda bu tartışmalar yeniden hararetlenebiliyor. "Stern" dergisinde yer alan bir habere göre. son günlerde Federal Almanya'da bir "Hür Demokral Parti" (FDP) millet vekilinin ortaya attığı öneri, yaklaşık on yıl önce başlayan "kadmlar askere aJınsın mı?" tartışmalannı yeniden gündeme getirdi. FDP milletvekili, F.Alman ordusunun kadınlara da açılması gerektiğini ileri sürerek. bu hakkın temel anayasal haklar arasında bulunduğunu savunuyor. Ancak, F.Alman anayasası, kadınlann "silah altına" alınmalarına izin vermiyor. Söz konusu tartışma ilk olarak bundan yaklaşık 10 yıl önce feministler tarafından başlatılmıştı. Erkeklerin elinde kalan son kaleyi de "ele geçirmek" amacıyla feministler, kadınlann da askerlik yapması gerektiğini ileri sürmüşlerdi. Ancak bu kez kendi içinde ikiye ayrılan feministlerden bir başka grup, sırf eşitlik uğruna askerlik yükümlüğüne göz yumulama>acağını ileri sürmüştü. Ancak kadınların askere alınması yeni bir girişim değil. Örneğin Almanya'da ilk olarak son Alman Kayzeri II. VVilhelm, ardından da Adolf Hitler kadın ordulan kurmak için çeşitli planlar hazırlatmışlardı. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet Kızıl Ordusu'nda 700 bin kadın asker görev alarak Nazilere karşı savaşmıştı. Günümüzde birçok ülkede kadınlann askerlik yapması zaten olağan sayılıyor. Örneğin İsrail'de kadınlann da erkekler gibi 20 ay askerlik yapma yükümlülükleri var. Bunun dışında, NATO ve Varşova Paktı ordularmda, Çin, Mısır. Libya ve Güney Afrika'da kadınlar askerlik yapıyorlar. Kuzey Atlantik Paktı (NATO) ordulannın 12'sinde gönüllü bayan askerler görev yapıyor. NATO orduları içinde yüzde 9.5 ile Amerika Birleşik Devletleri en yüksek oranda kadın asker bulunduran ülke. Orduda kadın asker oranlamasında yüzde 0,003 ile Türkiye en son sırada bulunuyor. NATO ordularındaki kadın askerler, genellikle ikmal, yönetim ve sağlık birimlerinde görev alıyorlar. ABD, İnpiltere, Belçika, Fransa, Norveç ve Hol Yeni ders yılı sorunlarla başlarken, Anadolu liselerinde yaklaşık 40 bin öğrenci, fen liselerinde bin yüz öğrenci, imam hatip liselerinde ise II bin 573 öğrenci eğitimöğretim görecek. İmam hatip liselerinin sayısı 376 iken, 104 Anadolu lisesi, 6 fen lisesi, 342 endüstri meslek lisesi bulunuyor. Bu yıl ortaokullarda haftahk ders saati 31'i geçmeyecek. Öğrenciler resim, müzik, ihtisaslaşmış spor ve bilgisayar derslerini seçmeli ders olarak alabilecekler. Liselerde haftahk ders saatleri 32'ye indirilirken, Edebiyat kolunun adı, sosyal bilimler ve edebiyat olarak değiştirildi. Bu kolda fen dersleri seçmeli olarak okutulacak. Liselerin son sınıfları, bu yıl matematik bölümünün eklenmesiyle üçe aynlacak. Öte yandan özel okullar bu yıl kontenjanlannı dolduramazken, resmi okullarda sınıf mevcutlarının çok yüksek olacağı belirtiliyor. Özellikle, büyük şehirlerdeki okullarda sınıflann kalabalık olacağına dikkat çeken yetkililer, bu sayının 7080'i bile aşabileceğini söylediler. İstanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü Şener Birsöz'den alınan bilgiye göre, İstanbul'da bir milyonu aşkın öğrenci ilkokullara, iki yüz bini aşkın öğrenci ortaokullara, 104 bin öğrenci de liseiere devam edecek. İstanbul'da yeni öğretim yılında 9 ilkokul, 12 ortaokul, 4 lise, 1 kız meslek lisesi, 2 anaokulu ile 2 ilköğretim okulu ilk kez hizmete girecek. Yeni açılan okullarda toplam 440 derslik bulunuyor. İlkokullarda öğretmen açığı bulunmadığını söyleyen Birsöz, orta dereceli okullarda İngilizce, Türkçe ve beden eğitimi derslerinde öğretmen eksikliği bulunduğunu bildirdi. Veliler ise yeni öğretim yılına sıkıntılı giriyorlar. Bir yandan okul harcamaları, diğer yandan kayıtlar sırasında bağış adıyla alınan paralar, velilerin ekonomik gücünü sarsıyor. Sınıf mevcutlarının fazlalığı yüzünden çocuklarının başarısız olduğunu öne süren veliler, başarısız çocuklar için yeni bir hak tanınması yolunda umutlannı yitirmiş değiller. Bu yıl ders dağıtım çizelgelerinin yeniden belirlendiğine dikkat çeken veliler, liselerde başarısız öğrencilerin geçen yıl okudukları kolu değiştirerek, kaldıkları derslerden muaf tutulmalarını istiyorlar. "Bizim idari yönetmeliğimiz son derece açık" diyen Ortaöğretim Genel Nİuduru Abdulkadir Türkmen ise, bu isteklerin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söyledi. Türkmen şöyle dedi: "Ogrenci okulun açıldığı ilk bir ay içinde kolunu seçebilir ya da değiştirebilir. Öğretim yılı içinde ya da bütunleme sınavları sonrasında kol değiştirmek murakur. değiidir." İlk ve orta dereceli okullar açılırken, birçok kitap piyasada bulunmadığı için öğrencilerin yeni yıla, "kitapsız" başlayacakları bildirildi. Kitapçılar lise üç fizik kitabı ile biyoloji kitabının hiç gelmediğini, diğer kitapiar için de depoların önünde uzun kuyruklar oluşturduklarını söylediler. Okullar açılmadan çocuklarının kitaplarını tamamlamak için öğrenci velileri de kitapçı kitapçı dolaşıyor. Veliler birçok kitabı bulamamaktan ve kitap fiyatlarının yüksek oluşundan yakınıyorlar. Abdi İpekçi'nin ynşamı füm oluyvr Kültür Servisi 1 Şubat I978'de kaybettığimiz gazeteci A bdi İpekçi 'nin yaşamı "Abdi İpekçi ya da Konsensus'' adıyia beyaz perdeye aktanlıyor. Senaryosunu Sebahattin Çetin, Yurdaer Erşan ve Muammer Özer'in yazdığı fılmin senaryo danışmanhğını Hasan Fehmi Cünes ve Uğur Mumcu yaptı. Filmi Sinan Çetin yönetecek. Görüntü yönetmenliğini Isveç 'te yasayan yönetmen Muammer Özer yapacak. Abdi İpekçi'yi İngiltere'de yaşayan Haluk Bilginer'in canlandıracağı "Abdi İpekçi ya da Konsensus "da çeşitli sinema ve tiyatro sanatçılannın yanı sıra bazı gazeteci ve politikacılar da yer alacak. Türktsveç ortak yapımı olarak gerçekleştirilecek ve TürkYunan dostluğuna adanacak fümin göstehmi Ankara ve Aıina'dan aynı anda yapılacak ve her iki ülkenin başbakanlan davet edilecek. Filmin çekimlerine 10 ekimde başlamyor. PARFÜM VE KlŞtUK Anais Anais gibi yumuşak parfüm kullanan kadmlar bir masal prensesi gibidirler. Kendilerini erkeğin köiesi gibi gören, isteklerine itirazstz ve severek boyun eğen kadmlar. daha çok Fidji. Opium gibi parfumleri tercih ederler. Reklamcılar, erkekleri avucunun içine alan kadınlan cadı olarak nitelendiriyor ve bu tiplerin Poison gibi parfumleri seçtiklerini söylüyorlar. Erkeklerin düşlerindeki üç kadın Haber Merkezi Ekrandaki kadına şöyle bir bakın. Acaba nasıl bir kadın. Melek mi, odalık mı, yoksa cadı mı? Bambaşka bir tip de olamaz mı? Olabilir, ama reklamcıların son yıllarda ürünlerini daha çok bu üç tip kadın üstünde yoğunlaştırdıkları gözleniyor. Çünkü uzun araştırmalann ortaya koyduğu gerçeğe göre günümüzün erkekleri hâlâ bilinçahiannda bu üç tür kadının düşüyle yaşıyorlar. Bu gerçeği büvük bir zevkle yakalayan reklamcılar da, ekrana çıkardıkları güzellere bu tiplerden birinin havasını veriyorlar. Fransız bayan reklamcı Evelyn Soum, "Le Nouvel Observateur" dergisine yaptığı açıklamalarda, özellikle parfümcülerin bu üç tür kadına göre parfüm seçmekte ve sunmakta iyice ustalaştığını söylüyor. Şimdi gelelim reklamlardaki kadın tiplerine: 1. Melek: Masum görünüşlü, uçuk renkli düşsel kadın tipi. Pastel renklerle ortaya çıkar. Bir masal prensesi gibidir. Ezeli nişanlıdır, çünkü evlenirse romantizm kaybolur. "Anais Anais" gibi yumuşak parfümler kullanır. Anais Nin'in kitaplarını okumasa da kadının dünyanın odak noktası olduğuna ve erkeklerin onun etrafında ışığa koşan pervaneler gibi toplanacağınainanmıştır. Romantik ve dinlendirici bir müzik eşliğinde görünür. 2. Odalık: Erkeklerin ikinci büyük düşü. Bu tür reklamlarda kadına anahtar deliğinden bakılıyormuş izlenimi uyandınlır. Üstelikher erkek, evin arka tarafında %ar olan düşsel bir haremin cazibesine kendini kaptırabilir. Orada bir kadın vardır, erkeğin kölesidir, isteklere itirazsız, hatta severek boyun eğer. Bu kadın tipi daha çok •'Fidji". "Opium" gibi parfümler kullanır. Cinsel çağnşımı yüksektir. 3. Cadı: Bu oldukça yeni bir tip. Biraz kadın özgürlüğü hareketinin ve feminist akımın ürünü. Vahşi bakışları ve dağınık saçlarıyla değişik bir çekiciliği simgeler " P o i s o n " gibi parfumleri kullanır. Erkeğin hoşuna gitmekten çok erkekleri avcunun içine almaya meraklıdır. Günümüz kadınının gerçeğini yalnızca bu 3 tiple açıklamak tabii ki mümkün değil. Ancak toplumdaki kadın simgesinin oldukça yavaş değiştiği de bir gerçek. Kadınlann toplum içindeki yeri değiştikçe, ortaya yeni yeni tiplerin çıkması, bu tiplerin yaşamdan düşlere, düşlerden ekrana ve oradan da yaşama sıçraması herhalde kaçınılmaz olacak. DLRLMl A R1SDAS HOŞSUTLAR Kadın askerler, durumlanndan hoşnutlar. Çelik miğfer. gaı maskesi, tüfek ile çamurlarda sürünmek. manevralara katılmak onları rahatsız etmiyor. landa'da ise, bayan askerler tünı silah donanımı ile çalışabiliyorlar. İtalya, İspanya, Portekiz ve Lüksemburg'da ise kadınlar orduya alınmıyor. Doğu Bloku ülkelerinde, kadınlann askerlik yükümlülüğü yok. Ancak Sovyetler Birliği. Demokratik Almanya, Macaristan ve Polonya'da kadınlar gonüllü olarak orduya girebiliyorlar. Sovyet ordusunda genelde sağlık, haberleşme ve telekomunikasyon birimlerinde görev lendirilen kadın askerler, Demokratik Alman ordusunda, silahla da eğitim görüyorlar. Libya ise Arap devletleri arasında vüzde onunu kadınların oluşturduğu bir orduya sahip tek ülke. Kaddafi'nin savaş güçleri arasında 6000 bayan asker görev yapıyor. Ayrıca Tripoli'de kadın subaylar yetiştiren bir de askeri akademi bulunuyor. Çeşitli ülkelerin ordularmda bulunan kadın askerler ise durumlanndan hoşnutlar. Çelik miğfer, gaz maskesi, tüfek \e bazen tam teçhizat ile çamurlarda sürünmek, manevralara katılmak. bazen bir hafta boyunca yıkanamamak onları pek rahatsız etmiyor. Pentagon'un hazırladığı bir raporda, kadınların adale yapısının, erkeklerinkinden yüzde 45 oranında daha zayıf olduğu belirtiliyor. Buna karşın, Amerikan ordusunda görev yapan bayan askerler, erkek askerlenn yaptıkları bütün işlerin üstesinden rahathkla geldiklerini belirtiyorlar. Bunların arasında nakliye uçağı kullanmak, tank onarmak, kışla nöbeti tutmak. kamyon kullanmak var. 23 yaşmdaki bir Amerikah bayan teğmen, komutasında 54 erkek askerin bulunduğunu belirterek, "Sivil yaşamda kola\ kolay elde edeme>eceğim bir konumum var. Orduda kendimi buldum. Şu anda kimsenin inanamayacağı işlerin iistesinden gelebiliyorum" diyor Otel sahiplerinden turizm şirketlerine 'depozit' baskısı İ/MİR (Cumhuriyet Ege Biırosu) Önümüzdeki turizm sezonu için rezervasyon bağlantıları sürerken, otelciler ile turizm acenteleri arasında yeni bir gelenek yaygınlaşıyor. Turistik yatak kapasitesinin sınırlı olmasından yararlanan otel sahipleri, acentelerden önümüzdeki yıl için 10 ile 30 milyon lira arasında "depozit" istiyorlar. Acenteler, depozit istenmesini "kötü bir gelenek" olarak nitelendirirlerken, otelciler. her iki tarafın böylece kendisini "garantiye aldığını" savunuyorlar. Çeşme, Kuşadası, Bodrum. jstanbul, Göreme gibi yatak sayısının sınırlı olduğu yörelerde, otelciler iki yıldır seyahat acentelerinden bir sonraki sezon için depozit istiyorlar. Bu uygulamayı eleştirerek, "Türkiye'yi satılamaz hale getirecekler. Türkiye'nin modası geçecek" diyen TransTur Seyahat Acentesi sahibi ve İzmiı ficaret Odası Turizm Meslek Komitesi Başkanı Kazım Keser şunlan söylüyor: "Bazı yörelerde yatak azlığı nedeniyle yatırımların artmasıyla, otelciler depozit istemekten vazgeçtiler. Ama Çeşme, Kuşadası. İslanbul. Bodrum, Göreme"de önümüzdeki sezon için yatak isterken, otelciler depozit koşulunu öne sürüyorlar. Örneğin, haftada 20 yatak istedim. bana 10 milyon lira şimdiden depozit vereceksin diyor. Nisan ayında ilk müşterim geldiğinde çıkarttığı faturanın yüzde 10'unu şimdiden verdiğim depoatten kesiyor. kalanını da o zamanın mark kuruyla hemen nakit istiyor. Böylece depoziti 10 ayda sıfıra indiriyor." Sözunü ettiği yörelerde, hiçbir otelcinin parayı peşin almadan yatak vermediğini belirten Keser. "Otel sahibi. acentelerden topladığı bu paraları faize verse, daha çok para kazanır. Bu uygulamu.M önlemek için yatak kapasitcsini arttırmak lazım" dedi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve seyahat acentesi sahibi Karel Dutiln de depozit uygulamasının ikili bir anlaşmaya bağlı olduğunu vurgulayarak. "Benim şahsen olelciye yalırdığım para bir garanti değil. bir ön ödemedir. Ben bunu yatağı garanti etmek için değil, ön ödeme olarak görüyonım. Çünkü gelecek seneye kadar ne olur Allah bilir" diye konuştu. Otelcinin yatak kapasitesinin azlığını bir fırsat olarak kullandığını savunan Duıiln, "Yatak kapasitesi artlıktan sonra bu kötü gelenek ortadan kaikacaktır" diyerek sözlerini şöyle sürdurdü. "Bu parayı şu anda istemek çok erken. Takriben şubat, mart ayında islenmesi daha doğru, çünkü rezervasyonlar o zaman belirginleşiyor." Üikeyv göre kanser tiirü ANKARA (ANKA) Yüzyılın amansız hastalığı kanserin türleri ülkelere özgü yaygınlıklar gösteriyor. Nedeni bilinmemekle birlikte, bu ülkelerde sıklıkla çıkan kanser türlerine yönelik araştırmaların sonuçlanması halmde, kanserin tedavisi konusunda önemli adımlann atılabileceği haber veriliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün verilerine göre, Japonya'da daha çok mide kanserine rastlamrken, tsveç 'te prostat, Hindistan'da ağız boşluğu (yanak, dudak, damak, yutak, diş eii), Birleşik Amerika ve Finlandıya'da ise meme kanserlerine rastlanıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Türkiyede ise özeltıkle deri kanserleri daha sık görülüyor.