29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 TEMMUZ 1987 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/S SEVEMA ATtLLA DORSAY HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ Dünya sinemasını az sayıda iyi filmle îzleyebildik Geçen mevsimin panoraması içinde ilk dikkati çeken, Amerikan sinemasının kesin egemenliği dışında da kimi filmlerin sımrlanmızdan içeri girebilmesi oldu. Ama yıla damgasmı vuran, yine de Amerikan filmleriydi. Kuşkusuz, kalite açısından değil, sayı açısından. Dev Amerikan sineması az sayıda iyi filmle temsil edildl Geçen yıl içinde gösterilen filmierin dişe dokunur olanlannın sayısı 5060'ı geçmiyor. 50 milyonluk bir ulkenin sinema hayatı için kuşkusuz çok duşük bir sayı... Buna, gendlikle Anadoiu kent ve kasabalannda gösterilmek üzere ithal edilen ve kimi zaman bizim hiç rastlamadığımız son derece kalitesiz Hong Kong veya ltalyan kökenli ucuz filmler dahil değil. Ama buna karşüık, bu tür filmlerin gösterildiği Anadolu sinemalarında da, bizim burada sözünü edeceğimiz eli yüzü düzgün filmlere rastlanmıyor bileî.. Yani tam bir kültür erozyonu veya trajedisidir yaşanan!.. Ama bu ayrı bir konu, ayrı bir öykü... Geçen mevsimin yabancıfilmlerine bir bakış KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK ŞİtRLt VE HÜZÜNLÜ ANLAT1M Sovyet sinemacı Andrey Konçalovsklnin ABD'de gerçeklestirdiği "Marta'nın Âştklan" adh ftlm, özgün, has bir sinema adamırun varlığvu duyurdu Türkiye'de. Basrollerinl Nasstasja Kinski ve John Savage'm paytastığı "Maria'nın Âştklan", son derece kişisel, şürli ve hüzünlü anlattmıyla mevsimin en önemli filmlerinden biriydu çok Alman sermayesi vardı), "Giiliin Adı" da bu arada anımsanabüir. "Giiliin Adı", çeşitli nedenlerden yılın en çok ilgi gören filmi oldu, kaliteli filmlerin iş başansı konusundaki olumsuz imajı silmeyi başardı. "Buhranlı YıllarA Matter of Tim e " . . . Ancak fılmin gösterimi sınırlı kaldı (biz de goremedik).. Sidney Pollack, "Benim AfrikamOut of Africa" ile Karen Blixen'den oldukça klasik ve ağır bir uyarlama yapmıştı. Rahatça izlenen, düzeyli, ama biraz " h a n t a l " bir filmle... (Blixenin daha bir tadına varmak isteyenlere, "Ölürasuz Öykii" adlı hikâyeler toplamını oğutlerim)... Bir diğer usta, Robert Alıman, mevsim sonunda gösterilen "Aşk DelisiFool for Lo*e" ıle, hem yazar Sam Shepard'ın özgün dünyasını yansıtmada hem de tiyatro ve sinema estetikleri arasında benzersız bir kopru kurmada çok başarıUydı... Francis Ford Coppola da 2 fiimiyie karşımıza çıktı. 2 gençlik filmi: "SokaktakilerOuısiders" ve "Siyam BalıgıRumble Fish " . . . 1950'lerin gençlik mitoslarından ve sinemasal estetiğinden otöukça yararlanmakia birlikte, ünlü yönetmenin özellikle 2. filmde çok özgün bir kıvama ulaşabildiği kanısındayım... FırtınaRomancing the Stone" ve "Geleceğe DonüşBack to the Future"la boy gösterdı... Özellikle 2. filmin yeterince izlenip değerlendırilmediği (hatta farkına bile vanlmadığı) soylenebilir... Korku ve fantastik ustası Tobe Hooper, mevsimin bu alanlarda belki en ilginç fiimiyie görundü: "Yasam SavaşıLife Force".. Eskilerden 2 isim ise, erotik denemelerle karşımıza geldiler... Sansurden tanınmaz halde çıkan 2 film: Bir zamanların umut veren fantastik sinemacısı Curtis Harrington, Sylvia Kristel'li "Mala H a r i " , bir zamanların yakışıklı oyuncusu John Derek ise, karısı Bo Derek'in anatomisini sergilediği "Bolero" ile... PİKNİK PİYALE MADRA BAZEM, Bir avuç İngiliz yapımı Amerikan filmlerinden yapım açısından ayırt edilmeleri zor olmakla birlikte, sonuç olarak Ingilizlikleri ağır basan bir avuç film de, yılın en ilginç sürprizleri arasında yer aldı. John Glen'in gosterişli " A h t a p o t " u James Bond filmlerinin sondan 2 öncesiydi ve bu filmlerin seyircisine beklediğini rahatça veriyordu... Michael VVinner'in "Maskeli KadınThe Wicked Lady"si buyük oyuncu Faye Dunaway için oldukça talihsiz bir serüvendi... Alan Parker'in T h e WaliDuvar"ı kor kor parmağım gözüne bir biçimciliğin ağırlaştırdığı, ama kuşkusuz gerek Parker, gerek Pink Floyd hayranlan için kaçırılmayacak bir şölendi... Brian Forbes, "Çıplak YiızThe Naked Face"le, baş oyuncusu Roger Moore'un yüzü kadar yorgun bir gerilim kurdelası ver DEBİM BİR BOPkU Birkay Sovyet filmi Geçen yılın panoraması içinde ilk dikkati çeken, Amerikan sinemasının kesin egemenliği dışında da kimi filmlerin sınırlarımızdan içeri girebilmiş olması.. Az sayıda, ama ilginç filmler... örneğin, Alman sinemasını tek başına temsil etmek onuru, elbette konusu dolayısıyla getirtilen Giinter VValraff'ın belgesel kitabından uyarlanmış " E n Alttakiier"... Oeğişik bir tür sinemanın, 2 toplumu, Almanları ve Türkleri aynı düzeyde ilgilendiren acı gerçekleri dolaysız olarak saptamayı deneyen bir "tespit" sinemasının seyri zor, ama ilgi çekici örneği... Sovyetler, uzun zamandır ilk kez kimi filmleriyle seyircimizin karşısına çıktı. Gerçi çok sınırlı bir gösterim içinde.. Yine de, görebilenler için Nikolay Gubenko'nun "Yaralı Kuş", Emil Lotvanu'nun Çehov uyarlaması "Bir Av Kazası" ve Vladimir Menşov'un (1980 Oscar odüJlü) "Moskova Gözyaşlanna Inanmıyor" filmlerini izlemek, az kazanç değildi. Ayrıca daha önce ülkemizde gösterilmiş olan kimi ilginç Sovyet filmlerinin yeni kopyalan da seyirciye sunuldu... "Göçmen'Merin filmleri Amerikan sinemasındaki göçmenler, çoğu zaman olduğu gibi yine daha ilginç filmler imzalamışlardı.. Alman yönetmeni Wolfgans Petersen, Hollywood'ta yönettiği 2. film olan "DıişmanımEneım Mine"la, bilimkurgu türunde yılın az sayıdaki filmlerinin en ilginçlerinden biriyle perdelere geldi... Sovyet sinemacısı Andre> Konçalovski ise, Amerika'da yaptığı 2 filmle karşımıza çıkarak bize ozgün, has sinemacı kişiliğini duyurdu: "Maria'nın ÂşıklarıMaria's Lovers", gerek curetli konusu, gerek son derece kişisel, şiirli ve hüzunlu anlatımıyla mevsimin en önemli filmlerinden biriydi... "Tek Kişilik DüetDuetforOne" ise aynı şiirselliği, aynı Slav hüznünü taşıyan yine duzeyli bir film olarak gözuktu bize... Ve daha gençler... ilk filmi olan "EfsaneLegend"ı ancak bu yıl izleyebileceğimiz Tony Scott, 2. filmi olup Amerika gişe hasılatlarını altüst eden filmi "Top Gun"la özellikle genç seyirciye seslenen seyri hoş, ama kof bir film ortaya koymuştu... ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI Değişik adlar Adı biJinen diğer Amerikan Atiüa Donsayh göre geçen mevsimin en iyi yabancı Jümieri Maria'un Âşıklan (A. Konçalovski) Gülün Adı (J. J. Annaud) Moaa Lisa (N. Jordan) Aşk Delisi (R. AJtman) Siyam Balıgı (F. F. Coppola) Beoim Afrikam (S. Pollack) Görev (R. Joftt) Yarah Kuş (N. Gubenko) Tek Kişiliit Döet (A. Konçalovski) Moskova Gözyaşlanna tnanmıyor (V. Menşov) di.. Roland Joffe'nin "GörevMission"u, 1986 Cannes Şenliği'nin AJtın Palmiye'sini alan bu film, mevsim sonunun en guzel sürprizi oldu ve içeriği kadar zengin gorsel düzeyiyle de tartışıldı. Aynı şenlikten gelen bir diğer odullu film, Neil Jordan'ın "Mona Lisa"sı da, çok değişik, ozgur bir anlatımın egemen olduğu ilginç bir "gece seriiveni", cüretli bir psikolojik gerilim filmiydi... Ayrıca bir iki İsrail filmi de, bu değişik ülkeler tablosunu tamamlıyordu: "Aşk Bebeği", "Giiçlii Şahit", vb. yonetmenleri arasında, ">eni sag" kuşağın başmı çeken ve bunu, aşırı anti Sovyet, "milli ve h a m a s i " bir filmle, "Kızıl ŞafakRed Dawn"la kanıtlayan John Milius, bir "bireysel isyan" öyküsünu klasik bir sinemayla anlatarak " T a n k " filmini ortaya koyan Marvin Chomsky, Muhteşem tkiliStreets of Fire'Ma bir gençlik çeteleri öykusu anlatan Waller Hill de vardı... Ulu Grossbard, tam tersine, çok klasik bir "aşk filmi" yapmayı yeğlemişti, "Geç Kalan SevgiFalling in Love''la... Bir zamanların çocuk oyuncusu Mark Lesler, Arnold Schwarzenegger'li " K o m a n d o " ve bir Slephen King uyarlaması gerilim filmi olan "TepkiFireslarter'Ma karşımıza çıktı... Birkaç gençlik fiimiyie işe başlamış olan Kanadalı Bob Clark, "Tıirk 182" fiimiyie yine becerikli biçimde kotanlmış bir "düzene isyan" öyküsü anlattı... SpielbergMn yetiştirmelerinden Robert Zemeckis, "Amazon'da AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN Fransız Sineması Fransız sineması, ne yazık ki çok az sayıda filmle temsil edildi. Valerie Kaprisky'nın hatırına getirilen 2 film, Philippe de Broca'nın "Çingenenin AşkıLa Gitane" ve Christopher Frank'ın "Plaj AşıklanL'Annee des Meduses" filmleri pek onemlı yapıtlar değildi... Alain Ddon ve Jean Paul Belmondo'nun hatırlarına getirilen Jose Pinbeiro'nun "Katiliere Af V okParole de Flic" ve Henri V erneuil'un "Zafcr BenimdirLes Morfalous" filmleri, bu 2 yıldızın da seyirciden artık aynı ilgiyi görmediklerini kanıtladı... Yonetmeni de, oyuncusu da "müteveffa" olmuş, yıllanmış bir film, Jean Grault'nun Loais de Funes'li "Süper Jandarma ve MelekJeri"nin yanı sıra, listelerde olup da gosterüemeyen kimi ilginç Fransız filmleri, mevsim boyunca beklendi durdu... Bu arada mevsimin ilgi gören filmlerinden biri olan ve yönetmeni JeanJacques Annaud dolayısıyla Fransız sayabileceğimiz bir film (aslında filmde en Daha yeniler Douglas Day Stewart'ın'Aşk Hırsızı' , Duncan Gibbins'in "Ateş ve Ateş Fire with Fire", Peter Markle'ın "Genç KanYoungblood", Joel Silber'in "Breakdance", Sam Raimi'nin "Suç Dalgası Cremewave" gibi filmleri, gencecik yönetmenler tarafından yönetilmiş ve yine genç bir seyirciye seslenen filmlerdi... Hepsi değilse de bazıları bizim seyircimizden gerekli ilgiyi gordu... Bu arada " 1 3 . Gün Friday the 13." adlı sevimsiz cinayet filmleri dizisinin son 2 filmi, 5. ve 6. bölümleri de art arda gosterildi: "Lanetli G ü n " ve "Sapık" adlarıyla... "Şehirli Kız City Girl" adlı filmin başhca ozelliği ise, kadın olan yılın yönetmeni (Martha Coolidge) tek filmi olmasıydı. TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAIS DEN/Z BfS/KLET/.. 1835're BusaM, seoeses PINKEGT APU BıK. F&AUSIZ MUHEKlDISl, YAPTlât PENıZ CALAlS KlYtLA/Z/NOA DENEÛI. NAunçue"Aoıut VE/ZDI 61 ARAÇÇSAĞDA}, ÜÇ T/>NE ıÇı SOŞ METAL TE/ce/at^K YE GİDAU OUlŞV\AfOAYPI PSDAL Ç SuPA tLEKUYEBılMESİ r'ÇİAJ L£IZ t/A££>/. ptNK£G.r SAATTE 12 K/LCMEmE V/V M2 "Baba" Amerikalılar Ama yıla damgasmı vuran, yine de Amerikan filmleri oldu. Sayı açısından kuşkusuz, kalite açısından değil. Gerçekten de, dev Amerikan sineması az sayıda iyi filmle temsil edildi. Adı duyulmuş yönetmenler azdı.. Artık yaşamayan Vineente Minelli, 10 yıllık bir fiimiyie mevsim başında karşımıza çıktı: YAPAgiLi KA 8/R. FRAUSIZ, JULBS mAl*J DE PeĞtŞıK Sıe. MOPEL DEHıZ g(StkX£Tl YAPtfffnÇSOCDA') . 50 YIL ÖNCE Atuliirkle Roost>cell artısımla leali edvn mektublar Cumhurivet Kıymeıii şahsiyeıinizin, evınizde ve plajda kuçuk kızınızlu oynarken çekilmiş olan resinüennı seyretmekle bılhassa bahtiyar oldıı/n. Bu sızın ve benim birgun birbırimize ınulaki olmak fırsatını bulacağımız umidinı, bende bir kat daha takviye etti. Nadir olan ısürahat zamanlannda, bana gondermek lutfunda bulunduğunuz Türk posta pulları kolleksiyonunu seyretmekıeyıın. Bunlar uzerinde resmedilmiş olan manzaraları, birgun kendi gozlerımle görmeyi ümid ediyorum. Samimı saygılar ve halisane temennılerimle. Vefakarınız Franklin D. Roosevelt Ekselans Franklin D. Roosevelı Amerika Birleşik Devletleri Başkanı VAŞİNGTON Azizim Bay Cumhur Başkanı, Ahiren Turkiyede Bay Julıan Bryan tarafından alınmış olan filmi seyretmekıen duyduğumuz ınemnuniyeü biidıren 6 nisan 1937 tarihli lutufkar mektubunuzu hakiki bir sevmçle aldım. Mektubunuzda, ahvali şerait musadeeder etmez, birbırimize birgun ınulaki olacağımız ümidını de ızhar buyuruyorsun uz. Samimi duygularınızdan ve modern Turkiyede elde edilen terakki hakkındaki takdirkar telakkinizden dolayı size fevkalade müteşekkir olduğuma inanmamzı rica ederim, Bay Cumhur Başkanı. Bu fırsattan istifade ederek Amerika Birleşik Devletieri hakkında hayranlığımı tekrar bildirmek isterim. Bilhassa ki bizim ıki memleketimiz, umumi suhl ve insanlığın saadetini isıihdaf eden aynı ideali gütmektedirler. Size bir an evvel ınulaki olmo\ benim de samimi arzum olduğundan harikulade işler yapınış olan sevimlı ve kuvvetli şahsiyetinizi Turkiyede selanılıyacağım gıine sabırsızlıkla intızar 19371987 ediyorum. Samimi saygtlar ve halisane temennilerimle. Vefakarınız K. ATATÜRK Vıiın en iyileri Bu dokümden sonra, yılın bize gore en iyi 10 filmini şöyle sıralayabiliriz: 1 Maria'nın Âşıklan (A. Konçalovski) 2 Gulün Adı (J.J. Annaud), 3 Mona Lisa (Neil Jordan), 4 Aşk Delisi (Robert Alıman), 5 Siyam Bağlığı (F. Ford Coppola), 6 Benim Afrikam (Sidney Pollack), 7 Görev (Roland Joffe), 8 Yaralı Kuş (Nikolay Gubenko), 9 Tek Kişilik Düet (A. Konçalovski), 10Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor (V. Menşov). NOT: Sinema yazarlan olarak yaptığımız toplantıda, mevsimin uzaması nedeniyle, bu yıl (ve her yıl) 10 haziran tarihine kadar gösterime çıkan filmleri dikkate alma kararına varmış ve uygulamıştık. Onun için benim IıV temde de "Başka Tanrı'nın Çocuklan" yer almıyor. Bu film ve yaz ayları boyunca gösterilme olasılığı bulunan diğer birinci vizyon filmler önumüzdeki mevsimin dökumune girecek. MEVStM SONU SÜRPRİZİ Roland Jofftnin 1986 Cannes Film Şenliği'nde Altın Palmiye alan "Görev" adh yapıtı, mevsim sonunun en güzel sürprizi oldu. Jeremy Irons'tn da basroUerden birini üstlendiği fllm, içeriği kadar zengin görsel düzeyiyle tartışıldu Ankaru 9 (an.) Ahiren Turkiyede bir Amerikah tarafından alman filmi seyretmiş olan Amerika Bırleşik Devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt, Cumhur Başkanımız Atatürke pek samimt bir mektub yazarak memleketimiz hakkında hislerıni bildırmiştı. Atatürk Roosevelt'e aynı samımi ifade ile teşekkür etnüştir. Bu ikı mektubu aynen aşağıya yazıyornzEkselans Kaınâl Atatürk, Turkive Cıımhurıveti Başkanı ASKARA Azizim Bay Cumhur Başkanı, Ahiren Turkiyede Bay Julıan Bryan tarafından alınmış olan filmi birkaç akşam evvet, Beyaz Evde seyrettım. î^ıspelen kısu bir zamanda meydana getirdiğıntz pek çok şayanı hayret hususalı görunce hisseııığinı şevk ve heyecanı size arzeımek ısledim. Yeni Halkeri binası Yeni yapılacak Halkevi binasının Çarşıkapıda yapılması düşunülmekte idı. Fakat istimlak işi üzerınde anlaşılamamış olduğundan bundan vazgeçilrniştir. Bınanın gene Cağaloğlundaki eski yerınde yapılması için tetkikat yapılmaktadır: JV* N >Â * ABDULVAHJT [ A Sâl&ta Aö'eren SOAJÇI 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear