Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/8 HABERLER 30 HAZİRAN 1987 50 yılda 415 idam infazı 198084 yılları arasında 28 idam cezası infaz edildi. Halen askeri mahkemelerde yargılanan sanıklardan 3 bin 64O'ı sol, 438'i sağ görüşlü. 871 samk Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da faaliyet gösteren terörist örgütlere üye oldukları savıyla yargıç önüne çıkıyor. Askeri mahkemelerde her 4 sanıktan biri için idam ya da ömür boyu hapis isteniyor Yarah gemicimiz getirildi tstanbul Haber Servisi Basra Körfezi'nde Harg Adası açıklannda 24 haziran çarşamba gıinü Irak savaş uçaklarınm saldırısı sonucu ısabet alan Turk gemısinde ağır yaralanan gemi tayfalarmdan Gundüz Aksak, tran Havayolları'na ait bir uçakla tstanbul'a getirildi. Yüzü ve vücudunda derın yanıklar bulunan Gundüz Aksak, Hızır Acil Servis'e ait ambulansla Ataıürk Havalimanı'ndan alınarak, tstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götüruldü. Geminin geri kalan mürettebaıı ise, oğleden sonra başka bir uçakla tstanbul'a gelditer. TURAN YILMAZ ANKARA Sıkıyönetim askeri mahkemelerinde yargılanan her 4 sanıktan biri için idam ya da ömürboyu hapis cezası isteniyor. Askeri mahkemelerde yargılanan 5 bin 179 sanıktan 1294'ü hakkında idam ya da ömürboyu hapis cezasıistenirken, bu sanıklardan 1025'inin halen askeri cezaevlerinde tutuklu olduğu bildirildi. Öte yandan, son 50 yıllık dönemde Türkiye'de yargıç önüne çıkan sanıklardan 415'i idam edildi. Bu idamiann 28'i 198084 yıilan arasındaki dönemde meydana geldi. Genelkurmay BaşkanlığYndan Cumhuriyet'e yapılan açıklamaya göre, 15 Nisan 1987 tarihi itibanyla sıkıyönetim askeri mahkemelerinde çeşitli id dialarla yargıç önüne çıkan sanık sayısı 5 bin 179. Bu sanıkların 3 bin 640'ının sol görüşlü, 438'inin sağ görüşlü, 871'inin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da /aaliyet gösteren terörist örgütlere üye oldukları belirtilirken, 230'unun ise bunların dışında kalan diğer suçlardan yargılandıkları bildirildi. Bu sanıklardan 1294'ünün haklarında idam ve ömürboyu hapis cezası istendiği bildirilirken, yine bu sanıklardan 1025'inin halen askeri cezaevlerinde tutuklu olarak bulunduğu kaydedildi. İdamların çoğu siyasi suçtan Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Türkiye'de son 50 yıl içinde yargıç önüne çıkan sanıklardan 415'inin haklarında verilen idam cezalannın infaz edildiğini bildirdi. Sungurlu, 1937'den günümüze Dil Derneği mahkemeyv başuurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Valiliği'nce "kurulması yasak derneklerden" sayılarak etkinliği durdurulan Dil Derneği yöneticileri, kararm iptali için Bölge tdare Mahkemesi'ne başvurdu. Dil Derneği başkanlığı adına avukat Atilla Göktürk tarafmdan Ankara 3. Bölge fdare Mahkemesi'ne yapılan başvuruda, Dil Derneği'nin kurulması yasak derneklerden olmadığı savunularak, Dil Derneği'nin Atatürk'ün buyruğu doğrultusunda "üulerine düşen bir görev" olarak kurulduğu, Atatürk'ün baslattığı dil devrimini sürdürmeyi amaçladtğı belirtîldi. Başvuruda ayrıca, alınan kararm "Türktslam sentezi görüşu" doğrultusunda alındtğı da kaydedilerek, işlemin durdurulması, kararm iptali istendi ve bunun demokrasi açısından yararlı olacağma işaret edildi. kadar geçen süreyi kapsayan bu idamların önemli bir bölümünün de siyasi suçlulan kapsadığmı açıkladı. Bakan Sungurlu, haklanndaki ölum cezaları "idam" yoluyla infaz edilen bu sanıklann suçlarına ilişkin bilgi verirken, "Günümüze kadar ülkemizde hükmedilen ölüm cezalan, taammüden adam öldürme, birden çok adam öldürme, kan gütme saikiyle adam öldürme, teşekkul halinde yurtdışına uyuştunıcu madde kaçırma. anayasanın tamamını veya bir kısmını tebdil veya ilgaya teşebbus etmek gibi suçlardan kaynaklandıgı Bakanlığımdaki kayıtlardan anlaşılmtşür" dedi. Bu idamların 28'i, 12 Eylül 1980 ile 6 Aralık 1984 tarihleri arasında sıkıyönetim askeri mahkemelerince verilen cezalann infaz edilmesiyle gerçekleşti. Haklanndaki idam cezalan infaz edilen bu 28 sanığın adları ve infaz tarihleri şöyle: "Mustafa Pehlivanlı (8 Ekim 1980), Necdet Adalı (8 Ekim 1980), Serdar Soyergin (26 Ekim 1980), Erdal Eren (13 Aralık 1980), Cevdet Karakaş (2 Haziran 1981), Veyse! Giiney (10 Haziran 1981), Ahmet Şener (25 Haziran 1981), Kadir Tandogan (25 Haziran 1981), Mustafa Özenç (20 Ağustos 1981), Ismet Şahin (20 Ağustos 1981), Seyit Konuk (13 Mart 1982), tbrahim Ethem Coşkun (13 Mart 1982), Necati Vardar (13 Mart 1982), Fikret Ankan (27 Mart 1982), Cengiz Baktemur (1 Mayıs 1982), Ali Bülent Ozkan (13 Ağustos 1982), Ali Aktaş (Ağtaş) (23 Oçak 1983), Ramazan Yukangöz (29 Ocak 1983), Ömer Yazgan (29 Ocak 1983), Erdogan Yazgan (29 Ocak 1983), Mehmet Kambur (29 Ocak 1983), Levon Ekmekjiyan (29 Ocak 1983), Ahmet Kerse (30 Ocak 1983), Fatih Laçingil (24 Şubat 1983), Selçuk Duracık (5 Haziran 1983), Halil Esendag (5 Haziran 1983), tlyas Has (7 Ekim 1984), Hıdır Aslan (25 Ekim 1984):' öte yandan, haklannda verilen ölüm cezalanna ilişkin dosyalar TBMM Adalet Komisyonu'nda bekleyenlerin sayısmın 139 olduğu bildirildi. Toplam 91 dava dosyasıyla ilgili olarak komisyonda beklenen sanıkların 78'inin sol, ll'inin sağ görüşlü olduğu belirtilirken, 46 sanığın adi suçlardan bu cezaya çarptırıldığı, 4'ünün ise Filistin uyruklu olduğu öğrenildi. Sungurlu: Anayasa hükmü değişecek lüargıçve savcılann yaş haddi emekliliği önlenecek ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, yargıç ve cumhuriyet savcılannın yaş haddinden emekli olmaları zorunluluğunun kaldınlacağını söyledi. Sungurlu, 65 yaşını dolduran yargıç ve savcıların emekliliklerini öngören anayasa hükmurtün değiştirileceğini bildirdi. Ankara Adliyesi'nde görevü yargıçlar Cavit Karal, Tahir Kanık, MehmeC Sarar, Faik Yazıcıoğlu ile Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Müfit Giingör'ün yaş haddinden emekliye ayrılmaları nedeniyle dün bir tören düzenlendi. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda duzenlenen torene Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Orhatı Onar, Yargıtay Başkanı Ahmel Coş»r, Askeri Yargıtay Başkanı Hâkim Tuğgeneral Naci Turanay, Askeri Yüksek Idare Mahkenysi Başkanı Deniz Hâkim Kıdemli Albay Turgut Akan, Ankara Valisi Cahil Ba>ar, Adalet Bakanhğı Müsteşan Arif Yuksd. Içışlen Bakanhğı Müsteşan Galip Demirel, Turkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren ile diğer ilgililer katıldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Altan Saysd, törende yapuğı konuşmada, "Agaçlar ayakta olur. Ama bizler, ktmi kez kürsüde, kimi kez keşifte ve kimi kez de hiç beklemediğimiz bir anda ve yerde bir >ıldız ka>ması gibi anımzdan kayboluveririz. Ağaçlar misali dimdik. ayakta. vakur >e olümsıiz. Saglıklannı vilirmek pahasına da olsa gece gundüz demeden çalışıp. her türlu zor koşullara dahi gönül boşluğu ile bakarak, mıitevan yaşanulannı cesur ve adii kararlanyla suslemcsini bilen bu faziletli meslektaşlanmı, yaşantılannın en vtrimli yıllannı adalet hizmetlerine adamıs olmalanndan dolayı saygıyla selamlıyorum. Yolunuz aydınlık. bahtınız açık olsun" biçiminde konuştu. Meclisin Alman mühendisi 30 yıl sonra TBMM'de anı tazeledi 'Rahat uyusunlar diye loş yapUk 9 Saidi NursVci imama soruşturma ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Dergâh Camii imamı Sabri Yazan hakkmda, bir süre önce Şanlıurfa'da duzenlenen Saidi Nursi'yi anma toplantısmda konuşma yaptığı gerekçesi ile soruşturma açıldı. Geçen ramazan ayında Şanlıurfa'da bir araya gelen binlerce Nurcu, Dergâh Camii'nde duzenlenen Saidi Nursi'yi anma toplantısına katılmışlardı. Mevlit okunmasmdan sonra başlarmda yeşil takkeler bulunan müritlere yönelik bir konuşma yapan cami imamı Sabri Yazar, "Saidi Nursi kitaplarının Batıklı Gö'l yakınında satışa çıkarıldığını ve bu kitaplann okunduğu zaman büyük yararlar sağlayacağını" anlatmıştı. Adana CezaevVnde gardiynn terörü ADANA (Cumhuriyet Guney tlleri Bürosu) Adana Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde yasalara aykırı ve insanlık dışı uygulamaların sürdüğü, yetkililerin açıklamalarmm aksine, tutukluların hâlâ "sulu ve rutubetli hücrelere" konulduğu öne surüldü. Hasan Acan adlı tutuklunun da gardiyanlar tarafmdan dövüldüğü, sol yanağındaki darp izinin 23 haziranda yapılan duruşmada tutanaklara geçtıği, gardiyanlar hakkmda savcılığa yapılan suç duyurusundan sonra açılan soruşturmanın da sürdurüldüğu bildirildi. \fprsin IP Diuırbakır'dn açlık grevleri MFRStN/DtYARBAKIR (Cumhuriyet) Mersm E tipt ve Diyarbakır Askerı Cezae\ lcrinde bir wre önce başlayan açlık grevleri devaın edıyor. Açlık grevi dun Mersin'de 5, Diyarbakır'da ise 6. gününıi doldurdıt. Mersin E tipi cezaevinde 30 siyasi tutuklu ve hukümlünun baslattığı açlık grevindeıı öncekı tun 5 kişi vazgeçti, dün ise 7 kişi katıklı. Erzincan firarileri Kapıköy'de •• •• 1 ~t *» "1 1 TRABZON (C Z O N (Cumhuriyet) W) Devrimci Yol davası nedeniyle tutuklu bulundukları Erzincan Askeri Cezaevi'nden bir süre önce kaçan militanların, Trabzonun Maçka ilçesine bağlı Kapıköy yöresinde görüldüğü bildirildi. Fikret Karataş adlı köylunün görerek güvenlik kuvvetlerine ihbar ettiği kişilerin, cezaevi Fırari sanıkları Neiat Övet, Adnan Keskin, Şakir Ipek ve Fehmi Uzel olduğu iddia ediliyor. Tek görgü tanığı Fikret Karataş, konuyla ilgili olarak, köye 4 kilometre uzakhkta içme suyu kanalı açarken, ağaçlar arasında birisinin kendisine seslendiğini, dönüp baktığında silahh 4 kişiyi gördüğünü belirterek şunları söyledi: "3'ünün yaşları 2025 kadardı. Bana seslenen ise daha yaşlı görünüyordu. Siyah meşin ceketli ve pantolonları ise asker giysisi rengindeydi. Ellerinde otomatik silahlar, boyunlarında da asılı mermiler vardı. Yaşiı olanı benden bir sigara istedi, paketi uzattım, birer adet aldılar. Heyecanımdan olacak, paketi geri istedim. Bana sert biçimde gitmemi söylediier. Ayrıca Maçkada DevYol'dan aranan birini sordu, tanımadığımı sJyledim. Bana olay yerinden gitmemi isteyince ben de hemen köye geldim. Yaşlı oianı beninüe Tttrkçe konuşurken, arkadaşları ile Kiirtçe konuşuyordu." Güneydoğu Anadolu'da sıkışan teröristlerin gruplar halinde başka bölgelere dağılmaya başladığı sanılıyor. tŞÇtLtĞE BAKIN tŞÇtLtĞE Meclisin genel kurul salonunun maun ağacı işçiliği, Alman mühendis Braun 'u heyecanlandırıyor. Amcaoğluna dönerek, ' "işçileğe bakın işçiliğe'' diyor. Ama Meclis yetkililerinin itirav var masife. "Bu renk ışığı bozuyor. Aydınlatma için Hollanda'dan uzman getirttik, Törende daha sonra emekliye ayrılan yargıç ve savcı yardımcılarma 'Bu salonda çok kavga çıkar mı?"diye sordu. Biz de 'Eh çıkar' deyince, 'Doğrudur, bu renk insanlan onur plaketleri verildi. huzursuz eder, sinirlendirir' dedi." (Fotoğraf: CUMHURÎYET) I . ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP kulisinin "bonbon mozaikli" sütunlannı mühendislik vicdanına hâlâ sığdıramamıştı. Çekoslovakya'dan getirtilen kapı tokmaklannı özenle okşarken, "lnanıyor musunuz, bu siitunlar için mermer taşıyacak kamyonlara lastik bulamamıştık" diye dert yanıyordu TBMM'nin inşaatmda 30 yıl önce şantiye şefliği yapan Alman mühendis Georg Braun. Bir zamanlar her şey başkaymış. Şimdilerde Ahmetler'in, Hasanlar'ın birkaç gün daha fazla çalışabilmek için canlarını dişlerine taktıklan Almanya'da mühendisler para kazanmak için şanslarını yurtdışında denerlermiş. Nürnberg Üniversitesi mezunu 29 yaşındaki inşaat mühendisi Georg Braun da "Almanyıdaki iş olanaklan daralınca" kalkıp Turkiye'ye gelmiş ve TBMM inşaatını üstlenen Rollinger firmasında çalışmaya başlamış. 1952 yılından 1958 yılına kadar Türkiye'de kalmış Braun. ^ JJV Maliye görevlisi: Konunun üzerine gitmemizi J 975 yılında yapılan bir denetlemede Kooperatifler Yasası'na uygun çalışmadığı belirlenen Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi'ne ilişkin soruşturmayı, dönemin Defterdan Burhan Özfatura'nın önlediği iddia edildi. MUSTAFA BALBAY Izmir Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi hakkında İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin ve Ticaret Bakanlığı'nın baslattığı soruşturma sürerken, söz konusu kooperatifın 1975 yılında yapılan bir denetlemede "Kooperatifler Yasası'na uygun çalışmadığı, vergi memurlarınca saptanıp zabıt tutulduğu, ancak zamanın defterdan Burhan Özfatura'nın bu konuda soruşturma yaptırmadığı" ögrenildi. Kooperatifin Istanbul'daki çiftliğine vergi borcu ödenmediği gerekçesiyle el konuldu. Bugüne kadar defalarca denetimden geçtiklerini, ancak gelen müfettişlerin hiçbirinin yasaya aykırı bir yön bulamadığını belirten Akevler Kooperatifi yöne:icileri aleyhlerindeki ihbarları kooperatif içinde kendilerine çınar sağlayamayanlann yaptığını Dne sürüyorlar ve "20 yıl önce kurulduğumuzda ne isek şimdi de oyuz. Amaçlanmızda değişen bir şe> olmadı. Biz yasalar çerçevesinde ne yapılabilir, onu ıspatlamaya çalışıyoruz" diye konuşuyorlar. istemedi "Oğlum büyüsün de mühendis olsun" "Nasıldı o yıllar?" diye soruyonız. 65 yıl dünyayı seyretmiş gözlerinde, gençliğine bir özlem uyanıyor gibi geliyor bize. "Ytşamımın en güzel altı yüıydı, inanın" diyor. Braun'un yanıtı yürekten.. Yoksa neden amcaoğlunu, kardeşini, diğer birkaç akrabasını alıp 30 yıl önce emek verdiği Meclisi gezmek için Turkiye'ye gelsin ki? Orta boylu, gemici yürüyüşlü, yere sağlam basan bir mühendis Georg Braun. "Tipi" doğrusu bu ya, analarımızın babalarımızın "Oglum büyüsün de mühendis olsun" hülyalanna pek uymuyor. Daha çok bir ustabaşını andınyor. Braun'u şantiye şefliği günlerinden tanıyan, Meclisi gezdirirken mihmandarlık eden Türk dostu Türkân Aytuna da aynı fikirde: "Bizim Türk mühendislerini pek anlamazdı. Bana kaç defa, 'Sizin muhendisleriniz işe kravatlı geliyor. Nasıl olur? Mühendis dediğin işçiyle beraber bir çatıya çıkar, bir bodruma iner' derdi." TBMM idari yetkilileri ile Meclisi gezerken, ANAP grup toplantı odasına geliyoruz. Braun'un gözü kürsünün üzerindeki "anlı ambleme" takılıyor. "Biz burayı sinema sajonu olarak düşünmüştük" diyor, şimdi "Toplantı salonu mu olmuş?" Akbmıza bu salona şimdilerde de yeterince "gösteri" yapıldığım söylemek geliyor. Ama dilimizi tutuyoruz. Genel kurul salonuna girmeden, Meclisin eski bir memuru dayanamayarak soruyor Braun'a, "Türkiye gibi güneşli bir ülkede neden Meclisi bu kadar loş ısıkb yapUnız?" Braun yanıtlarken gülüyor: "Kimseye söylemeyin ama, rahat uyusunlar diye." Turistlerin katil zanhsı yakalandı tstanbul Haber Servisi Gümuşhane'nin Bayburt ilçesi Günbuldu köyünde bir süre önce öldürülen Avusturya uyruklu iki turistin katili yakalandı. İpsala kapısından giriş yapan Matıhias Jeachimes ile Elisabeth Masah, Bayburt'a bağlı Günbuldu ilçesi yakmlarmda öldürülmüş olarak bulunmuşlardı. Cesetleri, B AE 4660 plakalı bir otomobilde bulunan turistlerin katil zanlısı olarak Mustafa Ay adlı kişi gözaltına alındı. Ay, ilk ifadesinde, "Çok sarhoştum, ne yaptığımı bilmiyordum" dedi. Akevler'e Ozfatura himayesi Rapor var Maliye ve Gümrük Bakanlığı tzmir Defterdarlığı Vergi Kontrol Memurluğu'nun 18.7.1975 tarihindeki 117/197562 sayılı, 12097069 dosya numaralı kararı şöyle: "Söz konusu S.S. Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi 1 nin ana sözleşmesi ve bu sözleşmenin 3. maddesinin tetkikinden de anlaşılacagı gibi, bu kooperaüfe üye olan, aynı gayedeki kişileri bir araya getirip onların (3. maddede belirtilen sınai, zirai, yapı, mesken ve maden leşebbüsleri) faaliyetini desteklemek gayesine yönelik bulunmaktadır. Dosyada sözu edilen Akevler Yapı Kooperatifinin S.S. Akevler Kredi ve Yardımlaşma Koopera(ifi'nin teşkilatlanmış bir kolu olup üyelerini sosyal bir meskene kavuşturmak gayesine yönelik olarak faaliyet gösterdiği intibaı yaraımakta ise de raporumuza ilişik 17.6.1971 tarihli özel mukavelenin dokuzuncu maddesinin tetkikinde 'Sırası gelen ortak daireyi almayabilir. Sırava kimse talip olmazsa dışanya satılır ve para ortaklığa aktarüır...' denilmektedir. Bu bizde ticari gaye ile faaliyet gösterebilecegi kanaatini doğurntaktadır. Keyfiyet takdirlerinize arz olunur." Kenan Acıkgöz ve Necati Dogruöz isimli vergi memurlanmn bu kararının sonuç bölümünde de "Söz konusu kooperatifın ana sözleşmesiyle tespit edilen gayeden saptığı, faaliyetini ticari gaye ile devam ettirebilecegi" belir:iliyor. Bu rapordan sonra normal olarak defterdann konunun araştmlmasını istemesi ve soruşturma açılması gerekiyor. Ne var ki isminin açıklanmasını isi<emeyen bir maliye görevlisi, " O zamanın defterdan İzmir Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfalura, bu konunun üzerine gitmemizi istemedi" dedi. BilecikBayırköy seçimi iptal edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu, 7 Haziran Pazar gunü yapılan Bilecik'e bağlı Bayırköy'de yapılan belediye seçimini iptal etti. 3 gün önce öldürüldüğü anlaşıldı tstanbul Haber Servisi Şehremini, Hekimoğlu Paşa Caddesi Mucit Sokak 11 numaralı evde, Halil Kılıç (31) adlı bir kişi, 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş olarak bulandu. Olay Kılıç'ın tatilden dönen oğlu Mete'nin (16) eve gelmesiyle ortaya çıktı. Seyyar kebapçılık yapan Halil Kılıç'ın üç gün önce öldürüldüğü anlaşıldı. Evli ve iki çocuk babası Halil Kılıç'ın bir içki alemi sonrasmda çıkan tartışmada öldürülmüş olabileceği ve soruşturmanın bu yönde sürdurüldüğu belirtildi. IZMIR'den HİKMET ÇETINKAYA Akyuzıh Dershaneleri tZMlR A kyazıtı Vakfı, daha önce adını sık stk duyurmuş. Özellikle yoksul kırsal kesım çocuklarının toplamp getırildiii bir kuruluş. Turkiye nin dört bir yanmda Akyazılı Dershaneleri var. Bu dershanelerde sınava haztrlanan çocuk lann hangi amaçlarla yetişıirHdikleri, korpe beyinlerimn nasıl yıkandığı biliniyor. fzrr.ir DGM'de başlayan ilgınç dava, Akyazılı Derskanesı 'nin amaçlanm apaçık sergilıyor. İzmir Malıepe Askeri 1. isesı 'ne sahte sağlık belgestyle öğrenci kaydı yapnran saniklardan Sihat Özdemir, tbrahim Belge'nin duruşma tutanak tartna bakttğımızda ne yapmak ıstedikierı anlaşılıyor. DGM'dekı duruşmada Maltepe Askeri Lisesi'nder. 23 tanık dinlenmeye başlandı. Tanıklar ifadelennde Akyazılı Vak/ı 'nm kurduğu dershanelerde neler olup bittiğinı anlaınorlar. Anlatılanlar gerçekıen tüyler ürpertkı vdi: tşle tanıklardan Mustafa Gönulai'ın DGM tutanaklarına geçen ifadesı: ' 'Ben orta üçü biürdikten sonra tzmir Maltepe Askeri Lisesi'ne girebilmek için kurs almam gerektiğini duydum ve Akyazılı Dershanesi'ne gittim. Orada benim kaydımı Ali Zeybek adlı din öğretmeniyaptt. Ben burayatıvela 2 bin Uraucret Ödedim. Bu kursta 20 gün kadar kaldtm. Bilahare kursu ikmal ettikten sonra Maltepe Askeri Lisesi'negirebibnem için sağlık kurulundan geçerek rapor almam gerekiyordu. Ali Zeybek. beni Şifa Polikliniği 'ne gönderdi. Orada gerçek bir muayene yapıldı. Ancak bel kemiğimde bir anza vardi. Bu arızanın nedeni ile Maltepe Askeri Lisesi'ne girmem mümkun olmayacağından AH Zeybek benim yerime hmini bilmediğim başka bir çocuğu muayeneye sevk etti. Benim belgelerim üzerindekifotoğraftan o şattıs ile değiştirdi. Bu şekilde muayeneye sevk etti ve o şahıs, bel yönunden sağlam çıktı, ben de Maltepe Askeri Lisesi'ne kaydoldum." Tanıklardan 1972 doğumlu Sedat Akgül, bakın ne dıyor: "Nihat Özdemir, ben ortaokul son sımfıayken okula gelip askeri lise için sınav yaptt. Başarılı olanlar Akyazılı DershanesVnde ücretsiz kursgöreceklerdi. Bunun üzerine Akyazıh Dershanesi'ne gitmtye başladtm. Dershane bizi tstanbul ve Bergama 'ya geziye götürdu. Okulu bitirdtm ve Maltepe Askeri Lisesi'negirmek için sağlık muayenesine girmem gerekiyordu. Ben göz muayenesi için Ahmet \temus'agittim. Yanımda annem de vardı. Gozume bir damla akıttı, goremez oldum. Ertesi gün resmi muayeneye girmemi söyledi. Yüz bin Ura ücret ödedim. Doktor bana, 'Senı asker yapacağım, yarın arka kapıdan sır, resmı muayene yapayım' dedi. Arka kapıdan girdim. muayene oldum. " 1971 doğumlu lanık Taner Dündar: "Rapor almak için Ankara'dan tzmir'e geldik. Hatay'da ilahiyat fakültesin'm iıst taraflartnda bir eve yerleştik. Burada bir ay kaldık. Bu arada başka evlere gidip geliyorduk. Belimden rahatstz olduğum için benim yerime \ecdet liurmak adlı kişi askeri hastanede muayene oldu. Bu kolayhğı tbrahim Belge yapn. Aynca tbrahim Belge, evde bulunduğu sırada, Saidi •Sursi'nin, Risalei Sur adlı kitabım okuyarak blze açıklamalarda bulunuyordu. S:zıntı dergisi ve bazı kitaplan okuyordu. Bu düzenin iyi olmadığım. Fetuüah Hoca 'nin sayesinde ;leride bu duzenin değişerek yerine şeriat düzeninin g'leceğini söyltiyordu. Bu arada yanımda Murat Bulut, Secdet Durmaz. Murat Altn ve Polat Çiçek bulunuvordu.' Önder Kara 1971 doğumlu, ifadesı scnle: "Ben Şereflikofhisar'damm. Askeri liseye girmek uzere Ankara 'da Sehitlik 'te bulunan bir evde kurs görmeye başladtm. Beni buraya Hasan adındaki bir şahıs getirdl. Lcret ödemiyordum. Orada yatıp kalkıyordum ve o yerde kurs göriiyordum. Bu yerde tbrahim Belge'yi, orada bulunan herkes en iyi düzenin şeriat düzeni olduğunu, bu düzenin iyi olmadığım, şeriat düzeninin gebnesini istiyorlardı. Ben bu evde tahminen bir ay kadar kaldım. Ondan sonra tbrahim Belge, beni tzmir'e getirdi. tzmir'e muayene için gelmiştim. Hatay'da ilahiyat fakütiesinin orada Deniz Apartmam 'nda kaldım. İlk gelisimde iki hafta kaldım. O sırada henüz okula çağrı kaydtm gelmediği için tekrar memleketim Koçhisar'a döndüm. Çağrı kâğıdımm gelmesi üzerine tekrar tzmir'e aynı eve geldim ve dört gün kaldım. Bu süreler zarfında sanık tbrahim Belge, bana Saidi Nursi'nin, Risalei Nur kitabım okuyor ve açıklama yapıyordu, namaz kıldırtyordu. Ayrıca en iyi düzenin şeriat düzeni olduğunu, hırsızlık yapanın kolunun kesilmesi gerektiğini açıkiayarak, şeriat duzeninlh gelmesini istiyordu. Olayda bilgim bundan ibaret.'' 1987 Turkiyesi 'nden genel görüntuler bu yardtklarımız. •. Üstelık DGM lutanaklanndan Tütün işçileri kadro istiyor SAMSUN (a.a.) Samsun Tekel Yaprak Tütün tşletmeleri'nde çalışan 3377 geçici işçi, kadroya ahnmalarını istediler. Durumlarını Başbakanlığa bildirdiklerini söyleyen işçiler, ANAP milletvekilleri tlyas Aktaş ve Süleyman Yağcıoğlu 'dan da yardım istediler. (Fotoğraf: a.a.) 4 kişi denizde boğuldu tstanbul Haber Servisi Hava sıcaklığının yükselmesiyle birlikte, serinlemek için denize girip de boğulanlann sayısmda artış olduğu gözlendi. özellikle hafta sonlarında ailesi veya arkadaşlanyla birlikte yüzme amaayla denize giden bir çok kişi, iyi yüzme bilmedikleri ve dikkatsiz davrandıklan için yaşamlarını yitirebiliyorlar. Bunun sonucu olarak önceki gün İstanbul'un çeşitli semtlerinde 2'si çocuk 4 kişi boğularak can verdi. Kınalıada Manastıraltı yakınlannda serinlemek için denize giren Metin Karaçengel (17), yüzme bilmediği için boğularak öldü. Emirgân Kınalıkavak Yolu sahilinde denize giren ve akıntıya kapılan Ercan Yıldız (6) adlı küçük çocuk, büyüklerinin kurtarma çabalanna karşın boğularak can verdi. Şile Ağlayankaya. Plajı'nda ise arkadaşlarıyla birlikte denize giren Latif Tekin (23) ve Berkan Arsan (7), iyi yüzme bilmedikleri için aniden çıkan dalgalar arasında kayboldular. Tekin ve Arşan'ın cesetleri bir süre sonra yakınları ve balıkçılar tarafmdan bulundu. RP tl Başkanı: "Hasbelkader aralarındayınT Akevler Kooperatifi'nin Yönetim Kurulu üyesi olan Refah Partisi îzmir İl Başkanı İsmail Gürsoy, "Ben hasbelkader aralanndayım. İki yıl önce yönetim kuruluna davet ettiler, kabul ettik. Burada İslami düzen, laikliğe aykırı davranış gibi şeyler aramayın. Tiirk parasının değeri çok hızlı düşüyor. Bugün herkes nasıl eline beş kuruş geçince mark alryorsa, bu arkadaşlar da demir, çimento üzeruıden değer saptamışlar, böylece ortaklarını koruyorlar" dedi. Gürsoy, Süleyman Karagülle'nin yıllardır yönetimde bulunduğu, bazı kişilerin yakınmasının bu yüzden olabileceğini söyledi. Öte yandan Akevler Kooperatifi'nin işletmeleri arasında bulunan İstanbul Büyükçekmece yakınlarındaki Türkoba köyünde kurulu Akbesi çiftliğine Bakırköy Vergi Dairesi'nin vergi borçları nedeniyle el koyduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye gore, Akevler'in yöneticileri bu çiftliği satmak istedi, ne var ki vergi borçlarının ödenmemiş olması buna engel oldu. Bu ışıklandırma sinirleri bozuyor Genel kurul salonunun maun ağacı işçiliği, Braun'u heyecanlandırıyor. Amcaoğluna dönerek, "İşçiliğe bakın işçiliğe" diyor, "Hepsi masif". Ama burada da Meclis yetkililerinin itirazı var. "Bu renk tşıgı boğuyor. 100 kilovat harcıyonız bu salonu aydınlatmak için" diye söze karışıyor. (100 kw. 50 adet elektrik sobasının yaktığı enerjiye eşit). Bir Meclis memuru ve sözlerini sürdürüyor: "Aydınlatma için Hollandadan bir uzman getirttik. 'Bu salonda çok kavga çıkar mı?' diye sordu. 'Eh çıkar' dedik. 'Doğrudur bu renk insanlan huzursuz eder, sinirlendirir' dedi." Fakat Alman mühendis, genel kurul salonuna ilişkin daha fazla eleştiri dinlemek istemiyor. Ağır ağır SHP kulisinden geçiyoruz. Braun, mermer sütunlan kucaklamak ister gibi. "tşte kamyon lastiği olsaydı. diğer hol de böyle olacaktı" diyor. Emiroğlu'ndan Ayaz'a takdirname tstanbul Haber Servisi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, tstanbul'da çırakların eğitim çahşmalarında gösterdiği başanlardan ötürii Vali Nevzat Ayaz'a bir takdirname verdi. Metin Emiroğlu nüfusu hızla artan tstanbul "un eğitim sorunlarımn Milli Eğitim halk isbirliği ile çözülebileceğmi, Vali Ayaz'ın eğitim harcamaları için halktan 7.5 milyar liralık bağış topladığmı belirtti. Emiroğlu çıkan çıraklık kanununun uygulaması sonucunda teknik liselerdeki 9 bin olan öğrenci sayısmın bu yıl artarak 17 bine ulaştığını söyledi. Nevzat Ayaz da aldığı bu takdirnamenin yaşamının en onurlu belgesi olduğunu belirterek, "Ülkemizin en önemli sorunlarmdan biri olan eğitim sorununa katkıda bulunmuşsam, bu, ülkemin gerçeklerinden kaynaklanmıştır" dedi. Uçak teknisyenleri huzursuz tstanbul Haber Servisi THY uçak teknisyenleri ücret politikasından şikâyetçiler. Uzmanlıkları ve yüklendikleri sorumluluğa oranla kendilerine verilen ücretlerin düşüklüğünden yakınan Uçak Teknisyenleri Derneği (UTED) Başkanı Sefa tnan, "THY, bizi yetiştirmek için yıllarım ve en azından 30 milyon lirasını veriyor. Ama uyguladıkları düsük ücret politikası nedeniyle çok değerli ve lisanslı elemanlar özel hava yollarını tercih ediyor" dedi. THY Genel Müdürü Yılmaz Oral ise, uçak teknisyenlerine mevcut yasa ve talimatlarda yer alan koşullara gore azamı ücreti verdiklerini soyledi.