Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 HAZİRAN 1987 * * * * CVMHURİYET/13 Faslı bakan gitti İSTANBUL (a.a.) Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy'un konuğu olarak Türkiye'ye yaptığı resmi ziyareti tamamlayan Fas Posta ve Telekomünikasyon Bakanı Muhamroed Laenser, dün uçakla ülkesine döndü. Konuk bakan Laenser, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorusunu cevaplandırırken, Türkiye'deki temaslanndan çok memnun kaldığını ve bu ziyaretin, iki ülke arasmda haberleşme alanında işbirliğini geliştireceğine inandığını söyledi. Bursa Hâkimiyet el değiştirdi BURSA (a.a.) Bursa'da günlük yayınlanan ve vebofset grubunun yönetiminde olan "Bursa Hâkimiyet" gazetesini, Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Sönmez satın aldı. 1974 yüında Hâkimiyet Gazetesinin el değiştirmesiyle günlük yayın hayatına başlayan ve Bursa'da yayımlanan ilk ofset gazete özelliğini taşıyan "Bursa Hâkimiyet" gazetesinin yönetimini, Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Celal Sönmez devralacak. LONDRA (a.a.> İlk ve orta dereceli okuliarda yapjtan smaviarda, Londra'daokuyan göcmen cocuklan arassnda eo başarısızlarının Türk çocukları olduğu anlaşıldı. Londra Eğitiın Mudurlüğu'nce yapılan açıklamada. Hintii ve Pakistaniı oğrenciler en başarılı öğrenciler seçilirken. Türk öğrenciler, yazıh ve sözlü smaviarda en kötıi puanlan aldılar. Hintti ve Pakistajıb öğrenciier arasmdaki başan oranı yuzde 26.4 olarak belirlendi. En zayıf ve kötü puan alan yabancı ögrenrilerin sıralamasmda, Karayip Adalan'ndan gelen göcmen çocukların başarı oranı vuzde 4.6, BangJadeşliJerin yuzde 4.2 ve Turk öğrencilerinin ise yüzde 2.6 olduğu göruldu Yunanlı ve Rum rocuklar ise yüzde 11.5 doiayında başarı sağladılar. Londra'da Türkler başarısız ANKARA (a.a.) Dünyanın çeşitli ülkelerindeki Asur dili ya da başka bir deyişle çivi yazılı tablet uzmanları, Istanbul'da buluşacak. Kuruluş adı "Pencontre Assyriologique Inlernalionale" olan Uluslararası Assiriyoloji Kongreleri'nin 34'üncusü. 610 temmuz günleri İstanbul'da yapılacak. Kongreyi, Kültür ve Turizm Bakanı Mesui Yılmaz açacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce organize edilen kongreye, 26 ülkeden eski Önasya diileri ve kültürleri konusunda uluslararası üne sahip 400 dolayında bilim adamı katılacak. 5 gün surecek kongrede. 128 bildiri sunuiacak ve tartışılacak. Asurca uzmanları Bakpostacı koşuyor... IZMIR (CumhuriyetfcgeBürosn) "Bak posUcı geliyor sdara veriyor" şarkısı ile değil de "AUah Allmh deyip geçtl Genç Osman, vty vay" sarkısı ile başlayan, Türkiye Posta Dağıtıcılan Yürüyüş Yanşması finali, oldukça renkli geçtı. Sabahın erken saatlerinde Atatürk Stadı'nın dışındaki parkurda ilk hazırhklanna başlayan posta dağıtıcılan, oldukça heyecanlı görünüyordu. Postacılann heyecanlanna, heyecan katan bir diğer unsar ise, hoparlOrden çalınan **• h ı » M t tiiririUeri" idi. Antrenörler, dağıtıcüara "taktik" veriyor, nefeslerini ve enerjüerini vanşmanın sonuna kadar iyi kullanmalan gerektiğini söylüyorlardı. 1 dakikalık saygı duruşu ve Istiklal Marsı'nın okunmasımn ardından, yanşmacılar, bir araya toplandı. Baş hakem doktor Hikmet Kandegdi, yanşmada uyulması gereken kurallan, anlaunaya çalışıyor, her bölge yanşmacılan iddialı konuşuyordu. Geçen yılın bırincisi AbdaDah Yatar, yine birinci olacağuu belirtiyor ve şöyle diyordu: "Her zaman oldnfa gibl bu yiriiyüşe de iyi hazıriandım. 2 aylık bir yhjm» programı yaptım." Ve yarış başlıyor. Diskalifiye edile edile 28 yarışmacıdan parkurda sadece 9 kişi kaJıyor. Son tura 37 sırt nuroaralı Gaziantep bölgesinden, Celal Bombaa giriyordu ve yanşmayı kanter içinde bitiriyordu. Arkasından 27 numarayla, Bayram Kılıç, üçüncO olarak da 17 numaralı Mostafa Kaya, yanşmayı tamamlıyordu. 2 milyarhk sahte dolar operasyonu tstanbul Haber Servisi Piyasaya sahte dolar sürmeye çalışan dört kişilik bir çete, yaklaşık 2 milyarhk sahte Amerikan Doları ile yakalandı. Istanbul Mali Şube ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyonda Hilmi Yavuz, Haşmet Karakaş, Aziz Ekici ve Mustafa Yüce*den oluşan dört kişilik çete, 2 milyon 35 bin 400 sahte Amerikan Dolan ile yakalandı. Uzun süre Almanya'da çahştığı ve çetenin elebaşısı olduğu belirtilen Hilmi Yavuz ile ilişki kuran mali şube dedektifleriyle yarı fiyatına 2 milyon Amerikan Doları almak için anlaştılar. Alıcı kıhğındaki görevliye 500 bin sahte doları ertesi gün teslim ederken yakalanan Hilmi Yavuz, yapılan sorgulaması sonucu şebekenin öteki üç elemanının da adını verdi. POSTACILAR YAR1ŞTI Türkiye Posta Dağıtıctlan Yürüyüş Yanştnası 'mnfînali dün fzmir 'de yapıldı. 28 posta dağıtıcıstnın kattldığıfinalde, 9 kişi yanşmayı bitirebildi. tlginç görüntulerin izlendiği yürüyüş yarışmasmda, postacılar birbirieriyU kıyasıya yarıstüar. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) HABERLERİN DEVAMI Fılm (Bastarafi 1. Sayfada) ki kuruluşunda görevli olan, Içişleri Bakanlığı, Milli Egitim Gençlik ve Spor BakanJığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği temsilcileri yeni düzenleraede de yerlerini korudular. Kurulun bir sanatçı temsilcisinin Kültür ve Turizm Bakanı tarafından seçilmesi bir yapımcı ve bir ithalatçı üye yerine ise, Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği ile Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği temsilcilerinin katılmaları hükmü getirildi. öndenetim yapmakla görevli ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Içişleri Bakanlığı temsilcilerinden oluşan 3'er kişilik alt komisyonlann yapısı ise köklü bir değişikliğe uğradı. Buna göre, bu komisyonlar. iki üyesi Kültür ve Turizm Bakanı'nın seçeceği biri başkan iki bakanlık görevlisi ve bir meslek birliği temsilcilerinden oluşacak. "Sinema, video, mttzik eserlerinin denetlenmesi hakkındn »onetmelik ", "Sinema filmi. video, plak. ses kaseti işletmecilerioe belediyelerce verOecek işletmeci nıhsatı hakkmda yoDetmelik", "Sinema, video ve müzik eserieri >apnncılan ile film çekmek iste>eo yabancılar ve yabancılaria yapılacak ortak yapımlar hakkında yönetmelik"in bazı maddelerinde değişiklik ve bazı maddelerine eklemeler yapan üç yönetmelik Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. cümesi koşulu da, 'yabancı muzik eserieri için varsa tercümesini veya güftenin her türlü sorumluluğunu yüklendiğini belirten imzalı belgeyi eklemeleri şarttır' biçiminde değişikliğe uğradı. Aynca müzik eserlerinin denetiminde, yapımcının sorumluluğu kabul etmesi halinde denetim yapılmaması, bu eserlerin şikâyet olması halinde denetlenmesi de hükme bağlandı. Rogers'tan (Bastarafi 1. Sayfada) biçimde yorumladı ve yine üstü kapalı bir biçimde Batı ulkelerinin Ankara'nın fazla üstune varmaması gerektiğini söyledi. "Türkiye'niB NATO'dan aynlması. ittifak için çok vahim bir dunım doğurur" şeklinde konuşan Bernard Rogers, kendi adını taşıyan ve Yunanistan'ın yeniden ittifakın askeri kanadına dönmesine zemin hazırlayan "Rogers Planı"nın tam olarak uygulanabilmesi için yeni Başkomutan Galvin'in de çalışmaları sürdüreceğini bildirdi. NATO Müttefik Kuvvetleri Başkomutanlığı'm dün John Galvin'e devreden ve bu devir teslim töreni nedeniyle de ittifak karargâhı Shape'de bir basın toplantısı düzenleyen General Rogers, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, Türkiye'nin NATO anlaşmasını gözden geçirmesi gerektiği yolundaki sözierini yorumlamasını isteyen bir soruya şu karşılığı verdi: "Ben, Cumhurbaşkanı Evren'in sozlerioe bir yorum getirmek istemiyonım. Bazı uye ülkeler. kendilerine 'ittifakın vicdaru' gfatını layık gorüyoriar ve Turkiye'yi eleştiriyoriar. Bu iilkede 12 Eylül doneminden önce huküm süren bunalım nasıl unutulabüir? Türk SUanlı Kuvvetleri, anayasanın konıyuculngunu yapnuştır. 'İttifakın vicdau' üyeler, Türkiye'deki olumlu gelişmeleri gözönüne almak ve eleşlirilerini bu dogrultuda yapmak zorundadırlar. Aksi takdirde 'adil yargıçlar' olamazlar. Türkiye, 1923 yılından beri seçimini yapmıştır ve Batı dünyasının sadık bir uyesidir. Soz konusu ulkeler Ankara'ya karşı bu eleştirilerini sürdürür ve bu başkent de daba degişik bir doğrulluda siyaset (espjt ederse, Türkiye'nin Doğu dunyasına kaymasının ne kadar zaman alacağı sonısunu sormak isterim. Herhangi bir ülkenin NATO'dan aynlması kotü bir şeydir. Türkiye gibi önemli bir ulkenin aynlması ise, son derece vahim bir gelişme teşkil eder." Öte yandan, General Rogers, Yunanistan'ın yenidea NATO'nun askeri kanadına dönmesine imkân hazırlayan, ancak Papandreu hükümeti verilmiş olan sözleri reddettiği için bütün vecibeleri uygulamaya konulamayan "Rogers Planı" konusunda General John Galvin'e nasıl bir "miras" bıraktığı sonısuna ise şu sözlerle karşıhk verdi: "Sorun 'uykuda'. Burün görev sürern boyunca, hatta geçen haftaya kadar bu konuyla da ugraştım. Planın dört maddelik olan bütününü bilen şu anda üç kisi var. Yani Kenan Evren, ben ve şu anda emekli olan ve nınzakerelerde hazır bulunmuş olan Amerikalı bir deniz albayı. Sorun, taraflardan birinin maddelerden birini değişik yorumbımasından kaynaklanıyor. Yerime gececek olan General Galvin. bu konuyla ilgilenecek ve o da verilmiş olan söz dogrultusunda planı savunacak. Bu, hem Türkiye'nin, hem Vunarüstan'ın hem de ittifakın butününe yararlı bir plandır." Körfez KonseyVnden 'Askerden şüphe söz konusu (Bastarafi 1. Sayfada) leri Içişleri Bakanlığı'na baglı birimlerin emrinde olacaktır" dedi. Yıldırun Akbulut, gazetecüerin Pınarcık olayıyla ilgili sorulannı yanıtlarken, "olaya askerlerin leröristlerin üzerine gitmeye korktugu yolunda şüpheler oldugu" anımsatılınca, "Bana göre bu husus gundeme bile gelmemeli" dedi. Akbuiuı, "Böyle bir şüphe varsa bile dogru degildir. Dogru olmayan bir şeyi tekrar gündemde tutmak giderek o şüpbeyi yerleştirir" biçiminde konuştu. Guneydoğu olaylanndaki en önemli zorluğun bölgenin yapısınan ve "eşkıyanın o yörenin insanı gibi hareket edebilme kabiliyelinden" geldiğini söyleyen Akbulut, yine de bu zorluklann mazeret olmadığım ifade etti. Sıkıyönetimin 19 temmuz tarihinden itibaren kalkması konusunda tereddütleri olmadığım belirten Akbulut, sıkıyönetimin kalkmasından sonra emir yetkisinin Içişleri Bakanlığı'na ve bağlı birimlere gececeğinı söyledi. Akbulut, sözierini şöyle sürdürdü: "Tabii valilerin tl ldaresi Kanunn'na göre gerektiğinde askeri kuvvetleri kullanma yetkisi vardır. O halde netice itibanyla bölgede yine asker, jandarma ve polis faaliyetlerini sürdürecek. Ancak. idart tamnda değişiklik olacak. Olayda sonımluluk Içişleri Bakanı >e hükümetindi. Bunu kabul ediyonım. Ama, yetkili makam artık sıkıyönetim komutanlığı degil. tçişleri Bakaniığı olacak. Bu hadiseler olunca, tçişleri Bakanı istifa etsin diyorsunuz. Ama ben istifa etmeyi hiç duşunmedim. Çünkü emniyel guçleri feragatle, cesaretle çalışmaktadırlar." Pınarcık olayında en yakın askeri birliğin köye 45 km. uzakta olduğunu söyleyen Akbulut, "Yanm saat, 1015 dakika içerisinde olay yerioe intikal ettiklerini biliyonım" biçiminde konuştu. Akbulut, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Hasan Cdal Güzel'in açıklamasının tersine aynlıkçı militanlann Pınarcık'tan sonra yakındaki başka bir köye de giderek muhtarın telsizini aldıklannı doğruladı. Akbulut, "Eylemi gerçeklestirdikten sonra gidecekleri yol üzerindeki bir köye ugrayıp muhtann telsizini almalan bana garip gdmiyor. Bu olabilir" dedi. Yıldırım Akbulut, yörede "Kürtler" bulunup bulunmadığı yolundaki bir soruyu yamtlarken, şunları söyledi: ' "İnanmıyonım. O yöredeki insanlar Kürtçe de, Türkçe de, Arapça da kouuşuyorlar. Kürtçe konuşan insanlar için biz mutlaka degişik duşünüyorlar bak onu bile söylemek istenüyorum öyieyse degişiktirier diyemeyiz. Bu açıdan düşunelim dersek, bunun altında ne yatıyor? Bunlar Türk değil mi? Çogu iddia da bu insanlann esasında Turk boylanndan geldigini söylüyor. Hangi gerçeğe dayanarak bu insanlara farklıdırlar diyecegiz? Sonra bu insanlar hangi faaliyetleriyle bu harekete destek oldular diyebiliyoruz? Bunu Ermeni mesdesiyle denkleştireum. Şündi Türkiye'de azınlık pozisyonunda olan Ermeni var mı? Bizim elçilerimizi olduren militanlann faaliyetleriyle, cinayetleriyle Türkiye'de bir Ermeni meselesi ortaya çıkanldı. Bu olayda da bir benzeriik yok mu? tnsanlık dışı militanlar, g*zü dönmüş adamlar katliamlaria bunu gundeme getiriyorlar. Bunun kökü, gundeme gelişi bir cinayele katliama dayanıyorsa, bunun tarihi gerçeklerle alakası yoktur demek Türkiye ye çağrı ANKARA (a.a.) Körfez lşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Abdullah Bişaıa, Körfez'deki gerilimin azaltılması ve lranIrak savaşının sona erdirihnesi için Türkiye'den yardınf istediklerini söyledi. Bişara, aa. muhabirinin sorulannı cevaplandırırken, Başbakan Turgut Oad'dan Körfez bölgesindeki gerilimin azaltılmasına yardımcı olmasını istediğini acıkladı. Ankara'da bir günlük temaslarda bulunan Bişara, Başbakan Turgut Özal'la yaptığı goruşme hakkında şunları söyledi: "Başbakan Ozala. Körfez'deki dunımu, özeUikle petrol taşımacılıgı konusunu, banşın saglanması için KIK'in tutumunu anlattım. Biz, bölgede banşın korunması için çok çaba harcıyonız. Özal'dan, bu konuda bizi desteklemesini, bizimle biriikte çalısmasını isledim. Bu istegimizi albnı çizerek belirtlim. Özal'dan bizi Güvenlik Konseyi'nde desleklemesi ricasında bulundujn. Körfez sonınu ve İranIrak savaşı konulannda Türkiye'nin yardımına ihliyacımız var." Bişara. "lstekleriniz karşısında Özal'ın cevabı ne oldu" şeklindeki soruyu şoyle cevaplandırdı: "Görnşmemizde, Özal'ın Ortadoğu'da özellikle tranIrak savaşı konusunda üstlendigi, taşıdıgı rolden çok etkilcndim. Özal'ın bu konulardaki ikna yeleneklerine inanıyoruz. Ozal, bizim goruşlerimizi, gelecekte olabilecek endiselerimizi dinledi >e yakın ilgi gösterdi. Özal'dan bu endişeierimizi ilgili laraflara aktarmasını istedim. Olaylara yaklasımı çok olumlu. Ben, bu konularda Türkiye'nin yapabileceğinin en iyisini yapacağına inanıyorum. Türkiye'ye Özal ile gonışmek için çok yakındatekrargelecegim." tir." Akbulut, Genelkurmay Başkanlığımn yüruttüğü soruşturmaya ilişkin sorulan yanıtlamadı. Siikan: Koardinasyon kunılsun Öte yandaneski îçişleri Bakanlanndan Dr. Faruk Sükan da terörizmle mücadele konusunda, devlet istihbarat ve güvenlik kuruluşlan arasında sağlam işbirliğine dayalı bir çalışma duzeni eksikliği olduğunu belirterek, bunun önlenmesi için bir "haber alma koordinasyon kurulu" kurulmasım önerdi. Faruk Sükan dün yaptığı yazılı açıklamada, son olarak meydana gelen MardinPınarcık katliamından sonra hükümetin geniş kapsamu araştırmalar yapmaK zorunda olduğunu ve devlet sım sayılmayacak nitelikte olanlan kamuoyuna açıklaması gerektiğine işaret etti. Sükan, açıklamasında ayrıca başta TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin genel başkan ve yetkilileri olmak üzere anayasal tüm kurum ve kuruluşlann temsilcilerinin de katılacaklan bir "devlet briruıgi" duzenlenmesini de önerdi. Eski Bakanlardan Sükan, Avrupa Parlamentosu'nda Ermeni iddialanna ilişkin alınan son karar için de "aktif savunma stratejisi" esaslannı içeren tekliflerin, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara iletilmesini de istedi, İşletme ruhsatlan "Sinema fılmi, \ideo, plak, ses kaseti işletmecilerine belediyelerce verilecek işletme ruhsatı hakkında yönetmelik "te yapılan değişiklikte ise, belediye sınırları dışında bulunan işletmecilerin, ruhsatlannı yörenin en büyük mulki amirir.den almalan şeklinde bir düzenleme yapıldı. Buna göre, yönetmeliğin ismi de değiştirilerek, 'belediyelerce' ifadesi çıkarıldı. Aynı yönetmelikle geçici bir madde eklenerek, belediye sınırlan dışında kalan işletmecilere, yörenin en büyük mülki amirinden ruhsatlannı almalan için üç ay süre tanındı. Yapımcı belgeleri ve yabancı yapımlar "Sinema, video ve müzik eserieri yapımctlan ile fılm çekmek isteyen yabancılar ve yabancılarla yapılacak ortak yapımlar hakkındaki yönetmelikte de değişiklik oldu. Buna göre, film, video, plak ses kaseti ve benzeri eserieri üreten veya ithal eden gerçek ve tüzel kişiler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin almak için, Ticaret Odası'ndan veya üyesi olduğu meslek kuruluşundan alacağı belge ile başvuruda bulunabilecekler. Yönetmelikte değişmeden önce, yapımcılann eserlerinin kopyasını, bantlarını afiş ve dokümanlannı ve kasetlerinin ömeklerini Kültür ve Turizm Bakanlığı'na vermeleri zorunluluğunu öngörüyordu. Ancak yapılan değişiklikle, yapımcılar çalışmalarımn dokümanlannı Bakanlığa vermekle beraber, üreteceği veya ithal edeceği eserler için eserin adını, yapımın gerçeklestinleceği yerleri, yerli ve yabancı sanatçı veya teknik eleman kullanıp kullanmayacağını bildirmekle de yükümlü olacak. tthalata konu eserlerin ise, hangi ulkeden alınacağı, eser sayısı ve önceden biliniyorsa, eserlerin adları bakanlığa yazılı olarak bildirilecek. Türkiye'de film çekimi yapmak isteyen yabancı yapımcılar ile ortak yapım isteğinde bulunan yerli veya yabancı yapımcılar bakanlıktan izin belgesi alacaklar. Ancak, daha önceki yönetmelikte istenilen, çalışmalarda kullamlmak üzere yapımcılann getirecekleri malzemelerin listesi, yeni yönetmelikte istenmiyor. Türkiye, ArapIran (Bastarafi 1. Sayfada) ifade ediyor mu? Tam değil. Gerçi Cumhurbaşkanı Evren'in Arap liderleri arasında en çok Krai Hüseyin ile Birleşik Arap Emirlikleri Emiri Şeyh Zayed'e özel birsempati beslediği biliniyor, ama Türk Cumhurbaşkanı ile Birinci Dünya Savaşf nda Türk kuvvetlerini "arkadan vuran" Arap ayaklanmasının lideri Şerif Hüseyin'ın oğlunun (Kral Abdullah) tonınu olan Ürdün Kralı arasmdaki kişisel dostluk, uluslararası ve bölge sorunlanna Türkiye ile Ürdün'ün biraz farklı baktığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Yaklaşım farkhlığı kendisini, Ürdün'ün en çok önem verdiği iki noktada gösteriyor: 1. Körfez Savaşı; 2. Ortadoğu'da barış için toplanması düşünülen Uluslararası Konferans'ta FKÖ'nün konumu. Bir Arap diplomat dün bize Esenboğa Havaalanı şeref salonunda Kral Hüseyin'in ziyareti için Urdün başvurusunun Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tnal Batu'nun 20 mayıs gunü yaptığı açıklamanın hemen ardından gelmesinin anlamlı olduğunu söyledi. tnal Batu, söz konusu basın toplantısında, "Ortadoğu konusunda FKÖ'nün yer almadığı bir uluslararası konferansın duzenlenmesini kabul edemeyiz" demişti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Türkiye'nin uluslararası konferans konusuna ilişkin tutumunu dile getirirken, Ortadoğu sorununa doğrudan taraf otan ülkelerın tümünün uluslararası konferans toplanması konusunda görilş birliğinde olmalan durumunda, Türkiye'nin de bunu destekleyeceğini belinmişti. Cumhurbaşkanı Evren, Kral Hüse>in onunına verdiği yemekte yaptığı konuşmada aynı yaklasımı biraz daha esnek sözcüklerle ifade etti: "Türkiye, bölgede adil ve kalıcı bir banşın ancak Filistinlilerin meşru haklannın tanınması ve Israil'in Kudüs dahil, 1967'den beri işgal ettiği Arap topraklanndan çekilmesi suretiyle kurulabileceğine inanmakta ve böylt bir banşın tesisi yolundaki tüm banşçı çabalan başından beri desteklemektedir. Nitekim, bu çerçevede Türkiye tüm ilgili laraflann arzu etmeleri ve bölgede adil ve kalıcı bir banşın tesisine katkıda bulunacağı kanaatımn basd olması halinde, Ortadoğu konusunda toplanacak bir Uluslararası Banş Konferansı'nı memnunlukla karşüayacaktır." Böylece, FKÖ'nün konumu "lim ilgili taraflann" sözcüklerinin içine gizleniyor. Dikkat çekici olan, Kral Hüseyin'in yemekte yaptığı cevabi konuşmasında bu üsluptan farklı bir tonu benimsemesidir. Kral, "Biraz önce söylediginiz, herhangi bir çözüm önerisinin uluslararası meşruiyet, Filistin halkının meşru haklannın tanınması ve Kudüs dahil, tsrail'in 1967'de işgal ettiği bütün Arap topraklanndan çekilmesi sözleri, bizim için çok deger taşımaktadır. Bir başka takdir konusu da, Uluslararası Banş Konferansı karan yoluyla bu çözüme ulaşılması hususuna gösterdiğiniz destektir. " Kral Hüseyin'in formülasyonunda "tüm ilgili taraflann" ve "arzu etmeleri halinde" gibi önemli nuansların bulunmaması Türkiye ile Ürdün arasmdaki pozisyon farkım açıklığa kavuşturuyor. Kral Hüseyin'in ziyaretinin ikinci ve bü>iik ihtimalle en çarpıcı yanı Körfez Savaşı'na aittir. Kral Hüseyin'in Türkiye'den, tran üzerine "tazyikte" bulunmasını isteyeceği aşağı yukarı anlaşılıyor. Kral'ın ziyareti, lran Başbakanı Musavi'den bir buçuk hafta sonrasına denk geldi. Kral Hüseyin'in Ankara'ya ayak basmasından bir gün önce Körfez lşbirliği Konseyi (GCC) Genel Sekreteri Kuveytli Bişara Abdullah Bişara, "Türkiye'nin İran'a baskı yapmaa için" temaslar yürütüyordu. Bişara, şeretine verilen öğle yemeğinde lran resmi haber ajansı tRNA muhabirinin de salonda bulunduğu anlaşıhnca gazeteciler dışarı çıkarılmıştı. Kral Hüseyin'in Türkiye'den İran'a "tazyikte" bulunmasını isteyeceği, Evren'in Kral onuruna verdiği akşam yemeğindeki karşılıklı konuşmalann Körfez Savaşı bölümlerinin kıyaslanmasında da açıkça beliriyor. Işte Evren'in ağzından Türk tutumu: ".. Her iki kardeş ülkeye hiçbir yarar sağlamayan bu savaşın biran önce sona ermesi, kalıcı ve şerefli bir banşın kurulması samimi temennimizdir. Türkiye'nin banşa giden yolda taraflara her türlü yardıma hazır olduğunu, bu vesile ile, bir kere daba ifade etmeliyim." Ve işte Kral'ın sözleri: ".. Irak, iki tarafın da meşnı haklannı garantiye alan butun girişimlere cevap vermiştir. lran'ın Tann'nın kanunlannı dikkate alması ve Islam Ümmeti'nin iki ülkeyi de zayıf düşüren, bölgeyi dış tehlikelere açık bırakan ve her iki ülkenin de kaynaklannı israf eden bu trajik savaşa son verilmesi konusundaki kararlannı kabul ettirme hususunda Türk hükümetinin ısrar edecegini umanz." Sonuç olarak, Kral Hüseyin'in ziyareti "Türkiye, İran'a baskı yap" turiinden son gunlerde sıklaşan Arap ziyaretler halkasının sonuncusu olarak gözüküyor. Bu ziyaretin bir de FKÖ'yü ilgilendiren cephesi var. Dolayısıyla, FKÖ ve Iran'ın bu ziyareti dikkatle izlediği kuşkusuzdur. Kral'ın, kendisini karşılayan Arap diplomatları arasında en uzun diyaloğu FKÖ temsilcisi Abu Firas'a ayırması, dun Esenboğa'daki ilginç görüntüler arasmdaydı. Ziyaretin gerçek sonucusomut bir sonuç çıkacağı kuşkulu olmakla biriikte taraflann bugün yapacağı göriişmelerden sonra benaklaşacaktır. Denetimde yeni diizenlemeler "Sinema, video ve müzik eserlerinin denetlenmesi hakkında yönetmeüğin bazı maddelennde değişiklik • yapılma'nna ilişkin yönetmelik", öndenetim alt komisyonu ve denetim kurullannın yapısının değiştirilmesinın yanı sıra, çalışma esaslan konusunda da bazı değişiklikler ve eklemeler yapıldı. Buna göre, daha önceki yönetmelikte belirtildiği şekilde, komisyonlann üçte iki çoğunlukla karar vermesi yerine oybirliği ilkesi getirildi. Denetim kurullan için ise 'mevcudun üçte iki çoğunluğuyla karar aiınması' kararlaştınldı. Ayrıca, komisyonlar üye tam sayısıyla, kurullar ise üye tam sayısımn üçte ikisiyle toplanabilecekler. Yönetmeliğin daha önceki şeklinde yer alan, 'eserlerin kayıt ve tescili yapılıp bakanlık tarafından işletme belgesi verilmesini' düzenleyen madde de tümuyle değiştı. Maddenin eski biçıminde, 'Kayıt ve tescıli yapılarak, işletme belgesi verilebilmesi için' ifadesi, 'Eserlerin alt komisyonlarca incelenebilmesi için' şeklinde değişlı. Aynı maddede yer alan, bakanlığa öndenetim için verilecek yabana eserlerin Türkçe ter Atina'ya (Bastarafi 1. Sayjada) kelerinin hükumetlerine de Türk büyükelçileri tarafından yapıldığını söyledi. Atina'daki diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, "oldukça sert" bir dille yapılan söz konusu girişim, Yunan hükumet yetküileri tarafından "ciddiyetle ahznanDün sabah Yunan Dışişleri ve Savunma Konseyi'nin (KYSEA) toplandığı açıklandı. Oysa KYSEA'nın bu gibi toplantdan daha önceden duyurulurdu. KYSEA'nm toplanüsı ile ilgili yapılan açıklamada, "Ülkeyi yakıodan iigilendiren konulann gözden geçirilecegi" beünildi. Ancak diplomatik gözlemciler, KYSEA'nın, büyük bir olasılıkla "ABD ilişkilerlni" ügilendirebileceğinden söz ederken, Büyükelçi Akıman'ın "Ermeniler" konusunda Yunan hükümetine ilettiği Türk hükümetinin "oldukça sert" girişiraiyle de bağlantıh olabileceği üzerinde duruyorlar. öte yandan, Yunanistan'da yaşayan Ermenilerin derneği, dün bir açıkiama yaparak, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Başbakan Turgut Özal'ın, "Enneni soykınmı" konusundaki Avrupa Parlamentosu'nun karannı eleştirmelerini kınadüar. Yunanistan'da yaşayan Enneniler, "Enneni soykınmının tüm dünya tarafından Inımnnna" ve "Türk İŞgaM albndaki Ermeni topraklannıo Ermenilere geri verilmesi" yolundaki mOcadelelerini sürdüreceklerini belirttiler. Kral Hüseyin (Bastarafi 1. Sayfada) ray Nazırı Mervar El Kasun t% lik ediyorlar. Kral Hüseyin hava alanında 21 pare top atışıyla karşılandı, askeri jetler havalaanı üzerinden alçak uçuş yaptılar. Cumhurbaşkanı Evren ve Kral Hüseyin milli marşları dinledikten sonra şeref kıtasını denetlediler. Kral Hüseyin şeref kıtasını "Merhaba asker" diyerek selamladı. Havaalanındaki karşılamada, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Nurettin Ersin, Başbakan Turgut Özal ve Semra Ozal ile diğer bakanlar ve eşleri hazır bulundular. Konuk Kral ve beraberindeki heyeti karşılayan kordiplomatik mensupları arasında FKÖ Temsilcisi Ebn Firaz dikkati çekti. Kral Hüseyin ve Kraliçe Nur, bavaalanının dinlenme salonunda bir süre Cumhurbaskanı Kenan Evren ve Şenay Giirvit ile sohbet ettiler. Konuk Kral dün saat 16.40'ta Anıtkabir'i ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu, özel defteri irnzaladı. Kral Hüseyin daha sonra Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile bir araya geldi. Başbakan Turgut Özal da Kral Hüseyin'i ziyaret ederek bir süre görüştü. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, konuk kral onuruna dün bir akşam yemeği verdi. TürkÜrdün resmi görüşmeleri bugün saat 10.00'da başlayacak. Kral Hüseyin öğle yemeğini Başbakan Ttargut Özal'la >iyecek. Bugün Istanbul'a geçecek olan Kral Hüseyin, pazartesi günü Türkiye'den ayrılacak. Kral Hüseyin ve Kraliçe Nur ile biriikte Prens Hamza ve Prenses Raia da ülkemize geldiler. 7 yaşmdaki Prens Hamza ile 3 yaşındaki Prenses Raia, Kral Hüseyin'in dördüncü eşi olan Kraliçe Nur'dan cocuklan. Hüseyin, Türkiye'ye 4. ziyaretini Kasım 1982'de gerçekleştirmişti. Türk cumhurbaşkanlan da üç kez Ürdün'ü ziyaret ettiler. Kaplunıbağalara yeni (Bastarafi 1. Sayfada) önergesi ile ilgili olarak yapılan tartışmaya, projeyi finanse eden Federal Alman DEG şirketinden de bir temsilci katıldı. DEG temsilcisi projeyi üstlenmeden önce çevresel etkileri açısından gerekli koşullan incelediklerini belirtti. Temsilci, olaylar geliştikten scnra Federal Alman Ekonomik Kalkmma Bakanuğı'nın projeyle ilgili tüm koşullann araştınlmadığım fark etüğini ve bunun üzerine Dalyan'a iki uzman yoüadığını anlattı. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Yeşiller milletvekili Jocben Brauer "Olay henüz bir karara baglanmadı. Ancak federal hukiımet şimdilik projeji desteklemekten vazgecmeyecegini belirtti. Buna gerekçe olarak da otel projesinin çevreye zarar vermeden jüriitiüebüecegine inandığını acıkladı" dedi. Avrupa Herpetoloji (sürüngen bilimi) Derneği Başkanı Prof. Keith Corbett'a yolladığı 22 mayıs tarihli bir mektupta, tüm projelerinde çevre konımayn son derece önemli ve ciddi bir sorun olarak ele aldıklannı beliıtiyor. Şirketin yöneticisi Horsl Schroder imzasıyla yazılan mektupta aynca, Türk hükümeti tarafından kurulan ve içinde iki bilim adamının da bulunduğu bir komisyonun bulgulanna göre, otel inşaatırun kesinlikle kumsalın yukansında kaldığı beliniliyor ve "Yine bu rapora göre bu knmsal, yapısı nedeniyle kaplumbağalann yumurtlamasına elverişli degildir" deniyor. Ne var ki yörede bir buçuk yılı aşkın süredir araştırma yapan ODTÜden Doç. Dr. Erdal Özban'ın gözlemleri, bu iddialan doğrulamıyor. Özhan "B12 gecen ytl burada pek çok kaplumbaganın yuva >apıp yumurtladığını saptadık. Bu yıl da, 10 mayısıan bugüne kadar 50 kaplumbaganın Dalyan kumsalına çıkıp yuva yaptıgını gozledik" dedi. Istanbul'daki Doğal Hayalı Koruma Demegi de olayla ilgili olarak şu bilgileri verdi: "2527 nisan tarihleri arasında yapılan Çoresel Etki Değerlendirme raporu yazılırken komisyondaki hiçbir uzmanın görüşu alınmadı. Demek ki raporu Çevre Genel Müdüriı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yazmış. Uzmanlann gonışu alınmadan raporun yazümış olması çok üziicıi. Dünyada boyle yanlış raporlara dayanılarak uygulanmıs projel£r var. Bunlarda genellikle yanlış raporu dogrulamak için çevre yok edilebiliyor. Bu durumda da yöredeki kaplumbagalann yok edilmesini bekle>ebiliriz." Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden Nergis Yazgan ise bugünlerde Dalyan kumsalında eli sopalı işçilerin dolaştığına değindi ve "Amaclannın. kumsalı ve kaplumbağalan denetlemek olduğunu söyleyen bu eli sopah kişiler, bilerek veya bilmeyerek oraüa, şu anda kaplumbagalara zant verebilirier" şeklinde konuştu. Rıza Erdal (Bastarafi Spor'da) lünerek birinin normal bir laboratuvara digerinın de bilimsel ve guvenilir bir yerde muhafaza edilir. Şimdi ilginç bir şeyi öğreniyoruz ki bu tahlil de ikinci bir kutu kesinlikle alınmanıış. Dunım böyle olunca çocugun eiinden savunma hakkı alınnuş olur. İstelik bu şişeler çocugun öoünde mühürlenroemiş." Milli atlet Rıza Erdal'ın Turgay Renklikun kendisi ile konuşmasmda, "Ben kesinlikle böyle bir şey yap, madım. Burada usulsüzlük var. Bu yasadışı işleri ispat edecegim. Ilgilileri de mahkemeye >erecegim. İdrar olayında tamamen yasadışı bir işlem yapılmıştır. Hatta ve hatta yasadışı ek olarak evrak sahtekârlıgı bile yapılmıştır" dediğini söyledi. Rıza Erdal'ın doping raporunun resmi bir şekilde kendi ellerine ulaşmasmdan sonra Turgay Renklikurt, birçok açıklama yapacaklarını da sözlerine ekledi. Mavi Haliç Uluslararası Yarı Maratonu'nun direktörü Osman Atakan Tekin ise doping konusunun kendisiyle bir ilgisi olmadığım, olayın tamamen Eyüp Belediye Başkanlığı'nı ilgilendirdttğini söyleyerek şöyle konuştu: "Bu konuda bir usulsüzlügün olacagını zannetmiyonım. Çünku belediyenin zabıta ekipleri bu idrarlan alıp hemen belediyenin buzdolabına koydular. Ve idrann İngütere'ye gö(üruleceği zaman havaalanına yine zabıta tarafından getirildi. Eyüp Uçak'ın yardımcısı Kemal Kemaloğlu'na teslim edildi. Orada ben de vardım." Anabolik Steroids grubuna ait Metenolon ilacının içeriği: Bu tip ilaçlar bilinçsizce kullanıldığı zaman kısırlık yapabilir. Su ve tuz tutulması yapar. ödemlere yol açar, karaciğeri zorlar. Bu ilacı sağlıklı bir sporcunun kullanması çok tehlıkelidir. Alman uzmanlar Dalyan'da Bu arada Dalyan'da Iztuzu Körfezi'nde inşa edilecek otelin çevreye zarar verip venneyeceği konusunu araştırmak üzere Federal Alman Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tarafından Türkiye'ye yollanan iki uzman, yöredeki araştınnalannı sürdürüyorlar. Dünya Doğal Hayau Koruma Vakfı (WWF) tarafından da onaylanan bağımsız uzmanlar Prof. Kinzeibach ve Dr. Schemel, Dalyan'daki incelemelerini tamamladıktan sonra önümüzdeki hafta içinde görüşlerini Kuitur ve Turizm Bakanı Mesut Yümaz'a Uetecekler. Projeyi finanse eden DEG şirketi, Alman Ekonomik Kalkınma BakanlığYnın şirketin isteği üzerine uzmanları yolladığını acıkladı. Kinzeibach ve Scbemel incelemelerinin sonucunu Mesut Yılmaz'ın yanı sıra DEGye ve kendilerini yoüayan bakanlığa iletecekler. Alman hükümeti de bu incelemenin sonucuna dayanarak projeyi destekleyip desteklemeyeceğine karar vereçek. ÖYS 98Tde Dalyan kumsalında eli sopau işçiler DEG şirketi, konuyla ilgili olarak