23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 HABERLER U HAZİRAN 1987 "Dalan Yasası"na uzmanlann tepkisi: dokunun korunması önemlidir. Bu dokular kentin ortasında, ücari açıdan değefli bölgelerdedir. Bugün eski eserler iizerinde 3 etki grubu vardtr. Karar \ eren 16 kisilik yüksek kurul, belediyeler ve taşınmaz sahipleri bir üçgendir. Bu üçgen, sağlıklı bir üçgen olursa kararlar doğru alınır. Ama son zamanlarda bu "şevtan üçgeni"ne Kültür varhğı kalmayacak olmadığı kültür alanına sokulması sakıncalı. Kültür işlerinde, bilim adamları ve uzmanlann ağırlığı kalkınca, birer emir kulu olan bürokratlara karar ağırlığının verilmesi ayrı bir olumsuz yol açıyor. Günlük gereksinme ve çıkarlara yönelik verilecek uzun vadeli, ustün çıkarların feda edilmesinden korkarım. Prof. Dr. Ferudun Akozan varlığı diye bir şey yakında kalmayacak. Cengiz Bektaş Bu konudaki bilgim gazete haberleri ile kısıtlı, yerel yönetirnlerin güçlenmeleri, kendileri ile ilgili konularda kendilerinin " k a r a r üretmeleri" demokrasi adına karşı konulamayacak bir gelişme. Ancak "eski eser" konusunda, "kültür \orumu" cok Giılersev: Kultur işlerinde bilim adamları ve uzmanlann ağırlığı kalkınca. birer emir kuiu olan bürokratlara karar verdirilmesi sakıncalıdır. MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLARI Yanlış Hesap... "Korsanlann Balık Avı" şovu Tstanbul Haber Servisi 124 firmamn katıldığı X "Balıkçılık ve Su Ürünleri 87" fuannda en büyük ilgiyi, aralarında iki Isveçli mankenin de bulunduğu şov gördii. "Korsanlann Balık Avı" adlı şov, stantları henüz tamamlanmamış olan fuarda bir nebze de olsa "eksikleri" gidermeye çalıştı. Fuarda özellikle sonar ve radar sistemleri çoğunluktaydı. Fuarda ilgi çeken bir başka olay da akvaryumda yüzen yavru kbpekbalıklarıydı. Ani hareketleriyle ziyaretçilerin tuylerini ürpertrneyi başanyorlardı. İslanbul Haber Servisi Kültür veTabiat Varlıklarını Koruma Yasası'nı değiştirmeye yönelik tasarı TBMM'de görüşülmeyi beklerken, konuyla ilgili bilim adamları ve uzmanlar, yeni tasarıyla ilgili kuşku ve eleştirilerini şöyle dile getirdiler: Prof. Dr. Halet Çambel Tarihsel değeri olan eserlerimiz zaten o kadar az kaldı ki. Bir de bunları yok edecek bu tür tasarılar hazırlarsak hiç kalmazlar. Filibede'ydim, bütun Türk yapılarını aslına sadık kalarak restore etmişler. Osmanlılardan kalan köşk ve başka yapılar ayAkoum nen duruyor. Bu yapılara zarar ver memek için yapıların bulunduğu tepenin altından tünel açarak yol geçirmişler. Bulgarlar Turk yapılarına karşı bu tutumu gösterirken, biz kendi eserlerimize düşman mıyız da böyle yasa tasanlan düzenliyoruz? Dilerim gerçekleşmez. Prof. Dr. Göniil Tankut Yeni yasa tasansının bit yıldır üzerinde çalışıldığını bildiğimiz halde içeriği bize de yeni açıklandı. Bugün Türkiye'de tek yapı koruması sonınun bir ucudur. Asıl SİT alanları önemlidir. Tarihi ve arkeolojik ya da doğal Aydınlar Ocağı'na suç duyurusu / stanbul (a.a.) Aydınlar Ocağı yöneticileri hakkında "siyaset yaptıklan ve ihtilalci kurtuluş yolu aradıkları" iddiasıyla suç duyurusunda bulunan eski senatörlerden avukat Mehmet Feyyat'ın, tstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadesi alındı. Ifadesine, kendisinden bilgi ahnmak için başvurulduğunu süyteyen Mehmet Feyyat, gazetecilere yaptığı açıklamada, Aydınlar Ocağı'nm Dernekler Yasası'na aykırı olarak açıkça suç işlediğini öne sürdü. Derneğe bu zamana kadar, Dernekler Yasası'na aykınlıktan hiçoir davanın açılmadığını kaydeden Mehmet Feyyat, "Yasadışı dernekler ve anarşistlerden ayrı bir yöntemle, tepeden inmecilik suretiyle demokrasimizi, dolayısıyla cumhuriyetimizi yozlaştırmaya yöneldiklerini tahmin ettiğim için suç duyurusunda bulundum" şektinde konuştu. 1983'teki yasa yüriirlüğe girerken bize sormamtşlardı Şimdi de sormadılar. Korkarım kültür varlığı kalmayacak. Pr»f. Hala Çambti Tarihsel değeri olan eserlerimiz zaten o kadar az kaldı ki... Eserleriniize düşman mıyız da böyle yasa tasanlan duzenliyoruz? Pr«f. Çmfcel: Çelik Gulersoy dondü. Bu durumda kurul kararları zor alınmaktadır. Bu anaforda birçok tarihi eser yok olmaktadır. Yapılacak değişikliğin bu sorunu çözeceği şüphelidir. Çelik Gülersoy Bildiğim kadanyla bütün dünyada tarihi eserler ve sanat konuları, kültür. bakanlıklarının işidir. Türkiye'deki yüz yıllık gelenek de böyle... Bunun dışına çıkılması olumsuz gelişme. Bir ma'cera. Biraz teknik kuruluş olan belediyelerin teklifteki hali bile onadayken kadrolarının hiç yeterli Ben uzun yıllar değişik yasalar varken de yüksek kurul üyeliği yaptım. 1983 yılında yürürlüğe giren ve halen uygulanmakta olan 2863 sayılı yasa hazırlanırken de bizden sakladılar ve büyük bir gizlilik içinde yasayı çıkardılar. Ama geçen üç yıl içinde bize sormadan hazırladıklan yasanın uygulaması düğümlendi. Yürümedi. Şimdi de yeni yasa tasansını hazırlarken bizden sakladılar. Böyle olunca, bu yasa yine yürümez ve korkarım bu arada, Türkiye'de kültür ve tabiat tnci Baba'nın savunması A nkara (a.a.) "tnci Baba" diye bilinen Mehmet Nabi x \ tnciler, bazt gazetelerde son zamanlarda çıkan haberler üzerine kendini savundu. A nkara Ceza ve Tutukevi'nde yargılanacağı günü bekleyen Mehmet Nabi tnciler, "tnci Baba tutuklu, Mehmet Nabi tnciler serbest" dedi. Bir senaryo sonucu cezaevinde bulunduğunu ileri süren tnciler, dün getirildiği adliyede "Muğla Belediyesi'ne 104 dozer sattığım ileri sürülüyor. Bunu yazanlara sormak lazım, Muğla Belediyesi'nin bütçesi ne kadar? 104 dozer 500'er milyondan 52 milyar lira eder. Bu belediyenin bu kadar dozeri var mıymış? Bunlar Atilla Aytek'in tertibi. Dundar Kıhç'm davalannı izlememem için gazeteciyle bana haber göndermisti. Bir suçum yok boşuna yatıyorum" dedi. önemli. Kültür yorumuna gore, neyin eski eser olduğu bile değişebilir. Örneğin Anadolu'da, "Bin yıllık kültür larihimiz" diyebilen kısır bir görüşle, eski eserleri saptamaya kalkışmak, gerçek bir yıkım sonucuna varabilir. Bu nedenle kültür değerleriyle ilgili kararların, politik kurumlardan çok, kültür ağıriıklı kurumlara bırakılması zorunludur. Belediye başkanına ve bakanlık temsilcilerine kalacak kararlardan önemli kuşkulanm, korkularım var. Hazine arazisi ile takas Istanbul Haber S e r n s Kültür \t Tabiat Varlıklan Yasası'nda degişiklik yapmayi öngören yasa tasansı tartışmalara yol açarken, Türkiye'de eski eserleri koruma alarunda bir türlü ycrine oturarnayan 75 yıllık yasal çerçeveye yeni bir deneme daha ekleniyor. îlk kez 1911 tarihinde "Asarı Atika .Nizamnamesi" ile koruma düşüncesi. yasal çerçeve içine alındıktan sonra, 1951 yıhnda kabul edilen "Gayri Menkul Eski Eserler ve Amtları Koruma Vasası" ile de ilk kez eski eserlerin tescîl karaii, bağımsız bir otoritenin, yani "Yiiksek KuruT'un yetkisine veriliyordu. Bu yasanın yetersizliği göz önüne alınarak 1973 yıhnda çıkarılan "Eski Eserleri Koruma Yasası" ile yasa kapsamı daha da genişietiîdi ve son olarak 1983 yıhnda "bu konudakl tüm mevzuat kargsşasım ortadan kaldıracağı" savıyla 2863 sayıh yasa çıkanldı. Ancak üç yülık uygulama sonunda özellikle belediyelerden ve mülk sahiplerinden gelen baskılar sonucu "bunun da yetersiz oldugu" öne sOrOlerek, yeni yasa değişikliği tasaroı hazirlandı. Bir kere daha belediye ve vatandaşlann dertlerini sona erdireceg^ savıyla ortaya konan ve bugünlerde TBMM'de görüşülmesi beklenen yeni yasa tasansı, yüıürlükteki 2863 sayıh yasanın, 16 maddesini değiştirirken, 8 maddesini de yürürlükten kaJdınyor. Yeni tasannuı getirdiği yenilikler şöyle sıralanıyor: • Tesdl, tescilden düşürme. StT alanı Uan etme ve koruma amaçb plajı yaptırma, tatbikat planı yapurmaonaylama yetkisj, Yüksek KuruPdan alınaiak yerel kurullara veriliyor. Yerel kuruüar 7 kişiden olusacak ve sadece iki akademisyen iiye bulunacak. Bu kurullarda ilk kez bir bekdiye yetkilisi yer alacak. • Yüksek Kurul, yeni şekli ile tümüne yakın bOrokıatlardan oluşabüecek. Şimdiki Yüksek Kurul'da 8 burokrat, 9 seçürrüş akademisyen uye bu TASARI NE GETÎRİYOR? TBMM'nin harcamaları için araştırma istemi nkara (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'nin özellikle milletvekili lojmanlan, kapalı garaj inşaatı ve yiiksek fıyatla büro malzemesi alımı gibi konulardaki harcamalar için Meclis araşürması istendi. DYP Yozgat Milletvekili Selahattin Taflıoğlu ve arkadaşlarmca hazırlanan araştırma önergesınde TBMM'deki gereksiz harcamalarla devletin 40 milyar liraya yakın parasınm heba edildiği bildirilerek, "Bunu yapan Meclis Başkanı da olsa ihmalinden dolayı görevinden istifa etmelidir" denildi. Deniz Kuvvetleri Vakfı'nın tepkisi F alova (Cumhuriyet) Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nm dün Yalova'da başlayan genel kurulunda altnan bir kararla, Silahlı Kuvvetler vakıflannın birleştirilmesiyle ilgili yasa tasansına karşı tavır belirlendi. Vakıf Genel Kurul Başkanı Sakıp Sabancı imzasıyla başta Cumhurbaşkam Kenan Evren otmak üzere ust düzey devlet gurevlilerine gönderilen bir telgrafta, vakıfların birleştirilmesiyle ilgili yasa tasarısmın anayasaya ve Türk vakıf hukukuna aykırı olduğu ve vakıf kurma hürriyetini engeller nitelikte bulunduğu kaydedilerek, tasarının yeniden incelenmesi ve yasalaşmaması istendi. Kokainden öldü Tstanbul Haber Servisi Federal Almanya'dan izinli gelen  bir genç, aldığı aşın miktardaki kokainin kurbanı oldu. tznini geçirmek üzere Ozel otomobiliyle Federal Almanya'dan tstanbul'a gelen Feridun Akbaba (31) Onceki gün Ataköy'deki evinde ölü olarak bulundu. Arkadaşlan iarafmdan Bakırköy Devlet Hastanesi'ne getirilen Akbaba'nm aşın dozda kokain aldığı ve bu nedenle öldüğü belirlendi. öte yandan, cesedi hastaneye getiren 3 kişi sorgulama amacıyla gözaltma alındı. lunurken, yeni Yüksek Kurul'da, 8 burokrat ve akademisyen olması şart olmayan 6 yerel kurul başkanı bulunacak. Yüksek Kurul sadece yılda 2 kez toplanarak ilke kararları alabilecek. • Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklanntn korunması, onanlması ve kültürel arr.açla değerlendirilmesi amacıyla, bakanhgın görüşü alınmak üzere belediyeler tarafmdan kamulaştınlabüecek. • Kültür ve turizm amaçh olup vergi muafiyeti tanınmış vakıflara, genel, özel ve katma bütçeli idarelere ait taşınmaz kültür ve tabiat varlıklannın tahsisi sağlanacak. Bu vakıflara söz konusu eserlerin onanüp kullanılma hakkı verilecek. Tunzrn amaçh kullarulabilecek yapılar ise bu amaç için onanhp kullarulabilecek. Bu vakıflar, bu eserleri üçüncü şahıslarla birlikte işletebilect j j gibi, gelir getirici olarak da kuilanabiiecek. • SÎT alanı içinde kalması nedeni ile kesin yapılaşma yasağı bulunan parsel sahiplerinin mağdur olmamalan için malikin başvurusu üzerine parseli, başka bir Hazine arazisi ile takas edilebilecek. • Koruma amaçh planlarda kültürel amaçlara aynlan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıldannın kamulaşttnlma yetkisi bakanlıkça belediyelere verilcek. • Son 6 Osmanh padişahına ait sikkelerle, aynı çağdaki sikkelerin herhangi bir tescile tabi olmadan ahmı, satımı serbest olacak. • Ecnografik nitelikteki kültür varükJannm yurüçinde alımı,. satımı ve devri serbest hale ge. tirilccek. Bunları biriktirenlerin defter tutma yükümlüiügU kaldınlacak. Ancak bu eserler yurtdışına çıkarılmak istendiğinde, bakanlığa bagh müzeleTce ve gümrük kapılannda bulundurulacak ihtisas elemanlarmca incelenerek, yurtdışına çıkmaları sakıncalı olanlara izin verümeyerek sahiplerine iade edüecek. Bayan ÖzaVla görüşrne engeti Bir grup.kadın gözaltında tutuldu Ordu 'da sosyal konutlardan çıkartılan aileleri temsilen bir grup kadm, Bayan Özal'la görüşmek isteyince polis engel oldu. AHMET GÜRPINAR ORDL Bucak Mahallesi'ndeki sosyal konutlardan sokağa atılan aileleri temsilen bir grup kadın, Semra Özal ile görüştürülmeyerek güvenlik guçlerince gözaltına alındılar. Kadınlar, dün sabah açılışı yapılacak olan Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı Ordu Şubesi binası önünde toplandılar. Polis, toplanan kadınlara engel oldu. Kadınlar, sokakta yattıklarını, dertlerini Başbak'an Özal'ın eşi Semra Özal'a bildirmek istediklerini belirttiler, ancak polis görüşme izni vermedi. Kadınlann vakıf açılış töreninde olay çıkartması ihtimali üzerine bir grup kadın gözaltma alındı. Alınan bilgiye göre kadmlar, Özal'ın Ordu'dan ayrılacağı saate kadar gözaltında tutuldular. Bu arada Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı Ordu Şubesi de törenle açıldı. Semra Özal, daha sonra 30 çiftin nikâh törenine katılarak tanıklık yaptı. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ VAKFI 1987 ÖDÜLLÜ BİLİMSEL YARIŞMASI ("Kültür Sürekliliği İçinde Milli Sarayların Onemi") I. T.B.M.M. Vaklı iarafmdan, "Kultur Suteklılığı İçinde Milli Saraylann Onemı" konusunda odullu bilimsel yarısma açılmıştır. 2. Yarısmamn amacı. Milli Saraylarımınn mımurlık, sanat ve sanat tarihi ağıriıklı araştınlması ve b6>lece kultimmıuzun bugune de ışık~ (uıacak belgelerinin. yem bakış açılurının onaya çıkmasının sağlanmasıdır. 3. Yarışma T.C". uyruklu kişilere açık olup, grup halinde de kaıılınabilir 4. Varijnıaya katılan kı^ı \e gruplar eserltrıni 1987 aralık ayı per$embe gunö (31.12.1987) saaı 17.00'ye kadar leslim edeceklerdir Seçici Kurul: a) Danıştna tyeleri: Mehmet ÇLLEBİ (T.B.M.M. Genel Sekreteri, T.B.M.M. Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı) Orhan EVCİMEN (T.B.M.M. Vakfı Müdürü) lhsan YÜCEL (M.S.D.BMığı KültürBilimTanıtım Merkezi Yöneticisi) b) AsU Üyder Prof. Dr, Bozkurt GÜVENÇ (Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümu Öğretim Üyesi) Prof. Mustafa CEZAR (Mimar Sinan Üniversitesi FenEdebiyat Fakultesi Sanat Tarıhi ve Arkeoloji Ana Bilim Dah Başkanı) Prof. Dr. Metin SÖZEN (İslanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı, T.B.M.M. KüttürSanat Danısmanı) Ekrem GÜRENLt (Peyzajisı, Yuksek Zıraaı Mühendisi) Dr Filiz ÇAĞMAN (Kultur ve Turıznı Bakanlığı Topkapı Sarayı Müzesi Uzmanı) c Yedek Üye: Dr. Ugur TANYELl (tstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı) 5. Yanşma ödülleri: Birinci 3.000.000, TL. tkinci 2.000.000. TL. Üçüncü 1.000.000, TL. (ödüllere layık eser bulunmadığı takdirde mansiyonlar verilebilecektir.) 6. Detaylı yarışmaya katılma şartnameleri, daha fazla bilgi alınabilecek ve eser teslım edilebilecek adresler: İslanbul: Milli Saraylar Daire Başkanlığı Kültür BilimTanıtım Merkezi, Dolmabahçe Sarayı Istanbul (Tel: 161 11 52 161 02 25) Ankara: T.B.M.M. Vakıf Müdürlüfcü. T.B.M.M. Ankara (Tel: 118 60 39) Paranıza sunabilece^imiz çok seçenekli. verimli ve güvenli imkanlan biliyor musunuz? Bugün. Yapı Kredi Menkul Degerler Merkezine uğrayın veya telefon edin... uvenın, anışm, <azanın. Maıııak Belediye Başkaıırna soruştiırnıa ANKARA (ANKA) Mamak Belediye Başkanı Mehmet Akgün hakkında üç büyük ihalede usulsüzlük yaptığı, belediyeyi zarara ugrattığı, rüşvet aldığı ve şahıs arazisi üzerine oto park yaptırdığı gerekçesiyle Içişleri Bakanlığı ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nca "çifte" soruşturma açıldı. ANKA'nm edindigi bilgiye göre, ANAP'h Başkan Mehmet Akgün hakkındaki soruşturma Mamak Belediyesi Meclis üyeleri ve SHP Mamak Ilçe Başkanı Binali Keles'in başvurusu üzerine açıldı. Binali Keleş ve meclis üyelerince hazırlanan ve 19 maddeden oluşan 100 sayfalık "yolsuztuk dosyası" önce Cumhuriyet Savcılığı'na, daha sonra da tçişleri .Bakarüığı Mahalli İdareler Genel Müdurlüğü'ne verildi. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılığı Akgün hakkında soruşturma açarken, Içişleri Bakanlığı da iddiaların yerinde incelenmesi için iki mufettiş görevlendirdi. Mamak Belediye Başkanı Mehmet Akgün, hakkında açılan soruşturmaları doğruladı, "yolsuzluk dosyasında" yer alan iddiaların ise asılsız olduğunu savundu. İçişleri Bakanlığı ile Cumhuriyet Savcılığı'na verilen Mehmet Akgün hakkındaki yolsuzluk dosyasımn ilk bölümu belediyece yapılan üç büyük ihaledeki usulsüzlük ve yolsuzluklara aynldı. Dosyada yer alan iddiada belediyenin nisan ayında ihale edilen pik kapaklarını teslim almadan ihaleyi kazanan firmaya 8 nisan tarihli A.766768 numaralı çekle 40 milyon lira ödediği ileri sürülüyor. 1,5 milyar lira bedelli kofektör ve asfall ısı, ayrıca 500 milyon lira bedelli konkasör ihalelerinde Devlet İhale Yasası'na uyulmadığı, bu yüzden belediyenin zarara sokulduğu, ihaleyi onaylamayan 4 müdürün görevlerinden uzaklaştırıldığı iddia ediliyor. Söz konusu ihalelerle ilgili 48 adet belge ile görevinden uzaklaştırılan mudürlerin ifadeleri, dosyada yer alıyor. ANKA muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Mamak Belediye Başkanı Mehmet Akgün, hakkında soruşturma açıldığını doğruladı. Ancak yolsuzlukla ilgili söz konusu dosyada yer alan iddiaların asılsız olduğunu savundu. Akgün, yclsuzluk iddialarının solcuların kendisine yönelik bir tertibi olduğunu ileri sürdü ve "Hiç kimseye verilemeyetek hesabıra yoklur. lşte tçişleri Bakanlığı mufettişleri inceleme yapı>orlar. inceleme sonunda ise bu tür asılsız iddialann bir tertip oldugu ortaya cıkacaktır" diye konuştu. Vö/ıya Kemal çok kimseye olduğu gibi, Ataç'a da gazel yazmış. Ancak o gazel ortada yok! Ataç, birçok yazısında Yahya Kemal'i övdüğü gibi, yeri geldiğinde eleştirmiştir de. Ataç, Yahya Kemal'in "Çubuklu Gazelı ne çengeli takar. Gazel, bestelenmiş, Münır Nurettin okumuştur "AhestB çek kür&kleri mebtâb uyanmasın/Bır â/emı rıeyâle cJa/an âb uyanmasın..." diye başlar. Ataç, ömerAsım Aksoy'lann odasında şöyle der: Yahya Kemal, Boğazda mehtap manzumesinde bayağılaşmıştır. "Kassap uyanmasın, Kınnap uyanmasın, Pencap uyanmasın..." midifti beyıtieri sırala, olsun nttsin! Ataç, Yahya Kema'iealay ertikten sonra, odasına çıkar. ömer Asım Aksoy. az sonra. şakataşlama yotlu bir gazel yazıp Ataç'a armağan eder. "Yaşayan dil"\e yazılan bu gazelin açıklamalarını da gazelin sonunda verdi Ömer Asım Bey. Gazel şöyle: "Bir kez o çifte şulei rm'ftrap uyanmasın/Mümkun mü bahri aşuta girdap uyanmasın. Çün bahş kıidı vaslı bize şuhı işvebazAJşşak içinde fitne vü dolap uyanmasın. Devreylesin bu şepketı sanide hep şarap/Lakin hazer ki kepçei hoşap uyanmasın (1) Bintül'ıneple fervei vuslatta hemserim/Dahletmesin firaşıma unnap uyanmasın (2) Tiz etmesin sadayı hazınin hezar kitn/Âb uzre h&p içindeki murgab uyanmasın (3) Rengı sarab/ andıran isyanı Çin bes (4) /Kamboç, Siyam, Koşinşin ü Pencap uyanmasın Meftunluğum Nedimi Cedid'in Usanına (5) /Ricat saytp Ataç gibi her şâb uyanmasın (6) 'Sürçi lisan'oV 'yaşayan dil'de her sözüm (7) /Göz yumsun ehli 'dil' buna, küffap uyanmasın (8) Hembezmi kuzii sanemi ayş ü işretiz/Lutfeylesin bu dem bize kassap uyanmasın (8) Bir ukdedir düğümlük uçkur için Kemal/Havfim budur ki gayz ile kınnap uyanmasın (9) Asım ulaştı kırka yetsr kırdığın ceviz/Resk eyleyip bu haline sincap uyanmasın (10)" Kimı dizelenn açıklamaları da şöyle: (1) Bu gece hep sakinin elindeki şarap donsün, sakın hoşaf kepçesi kımıldamasın (2) Üzüm kızıyla kavuşma örtüsu altında bir yastığa baş koydum. Yatağıma bir başka meyve girmesin. (3) Bülbül, yanık sesini çok yükseltmesin ki, su üstünde uyuyan ördekler uyanmasın. (4) Kızıl renkli Çin ayaklanması yeter. Kamboç, Siyam, Koşinşin ile Pencap buna katılmasın. (5) Nedimi Cedid, ömer Asım Aksoy'un Yahya Kemal'e taktığı ad. (6) "Şâb" genç demek. (7) O günlerde dil devrimine karşı yazı yazan ve 'yaşayan dü" tezini savunan bir politikacı yanlış bir tamlama olan "sürçi lisan" sözünü kutlanmıştı. (8) Kuzu gibi bir sevgiliyle eğlenip içiyoruz. Kuzunun kanına girecek bir kasap ortaya çıkmasın. (9) O sırada Sarıyer'de güzel bir tcızı kmnapla boğmuşlardı. (10) "Reşk eylemek" kıskanmak demek. * * • Bugün, 12 Eylül'den sonra kapatılan Türk Dil Kurumu'nun başında Prol Hasan Eren var. Hasan Eren'ın de 27 Mayıs'ta "kuyrukacısı" var. 27 Mayıs 1960 öncesinde Hasan Eren, DTCF'de doçentti. Prof. Emln Bilgiç ile Doç. Hasan Eren, o sırada "Vatan Cephesi"ne girerler. Ya»sıada Mahkemesi'nde, sanık olacakken tanık olarak itade verirter. Kerv dilerini Vatan Cephesi'ne alan Sümerbank eski Genel Mudürü Mehmet Akın't suçlarlar. Ûzetle ıfadelennde şöyle derler: 8ız bir fikir dergisi çtkarmak için sanık Mehmet Akın'a yardım istemeye gittik. O, "DP'ye kayıtlı olup olmadığımızı" sordu. "Değiliz" dedik. "Kaydolunl" diye teklifte bulundu. "Düşünelim, fakat partiye girersek, bu husus gizli kalsın!" diye şart koştuk Birsüre sonra, DP'ye katıldığımıza daır bir yazı yazıp gönderdik. Fakat bu yazının baslığı sanık Adnan Menderes'e yazılmış gibi değiştiriterek rızamız hilafına radyoda okundu! Sümerbank'ın eski Genel Müdürü, DP Ankara il Başkanı Mehmet Akın ise, savunmasında Hasan Eren ile Emin BUgiç"m kendiliklerinden başvurduklannı, DP'ye girdikierinı açıklar, radyoda okunan söz konusu bildirıyi btrakıp gittıklerıni söyler O dönemi yakından bilenlerin soylediklerine göre, Emin Bilgiç ile Hasan Eren, o zaman Mehmet Akın'dan o zamanki parayla yüz bin liraya yakın bir para alırlar. Yantışsa, kendileri yaştyorlar, açıklasınlar! Hasan Eren'in de, Emin Bilgiç'in de pek şansları olmasa gerek. Girişimleri kursaklarında kaiır. Çok geçmeden 27 Mayıs devrimi olur. Hasan Eren, ayrıca disiplin kovuşturması geçırır. O sıralarda çıkan 147*ler listesıne alınır İşsiz kalmıştır. O zamanki 147'ler, şimdiki 1402'likler gibidir. Hasan Eren, nereye başvursa eli boş doner. Polis Enstitüsü'nde bir öğretmenliğe girme olanağı bulur. Sivil yonetime geçilip de, 147'ler eski gorevterine dönünce, kurulann arasında o da görevine dönerl Türk Dil Kurumu'nda çok hızlıdır. "Devrim" sözcuğü, Turkçe sözlüğe, onun başkanlığındaki kurulca konur. Sonraki gelişmeleri evren, yani "kainat" biliyor. Tercüman'ın "Vfesayan DH" kervanına katılır. 12 Eylül'den sonra, Türk Dil Kurumu kapatılınca, yeni kurumun başına o getinlir! Hasan Eren, yann, öbürgün 12 Eyiüteüleri de suçlayıp, tanık olarak ifade verirse, hiç şaşmam! Atatürk, Dil ve Tarih Kurumlarını "arpalık" olsun, "devrimlerime karşı olanlar burada çöplensin" diye kurmadı. 12 Eylül'den sonra, eski Türk Dil Kurumu'nun tüm hesapiarı didik didik edildi, tek usulsüzlük bulunamadı. Şimdikilerin duruailarım henüz bilmiyoruz Atatürk'ün kalrtından kimler, nasıl yararianıyor? Yeni bir Dil Derneği kuruldu. Kurulur kurulmaz, İçişleri Bakanlığı çalışmalannı durdurdu. Gerekçesi de, dernek suç işleyebilirmiş! Dil Derneği ne suçu işleyebilir? Dil devrimini yaşatmaktan başka... Bocalayan bakanlık, ne yapacağını şaşırır. Durumu şimdikilere sorar, "Bir demek kuruyoriar, ne yapalım?" diye. "Aman, derler, anayasaya göre kurulmuş, bizim başında olduğumuz Türk Dil Kurumu var ya, başkası kuruiamaz!" Ne demişti Atatürk? "Ülkesini, yüksek istıklalini korumasını büen Türk milleti, dilini de yabancı dıller boyunduruğundan kurtarmalıdır." Türkçe içinde, tek yabancı sözcuk kalmayıncaya dek çalışmak, Türkçeyi sevenlere düsen başlıca görevdir. Bu amaçla kurulan Dil Derneği, er geç amacma ulaşacak. Ömer Asım Aksoy'un ikinci yazısı da önceki gün Cumhuriyet'te çıktı. Şöyle bitıyordu Aksoy'un yazısı: "Sort sözumuz şu: Yani Dil Kurumu, bu düzeni ile dilimizin 'öz güzelliğiui1 ortaya çıkaracak ve onu zenginleştirip yükseltecek bir etkinhk gösterememektedir. Yanlış bir duzenleme yapıimıştır. Yanlış hesap Bağdat'tan döner. 23 Nisan bayramı, kaldınlmasındaki yanılgı kabul edilip nasıl geri geOrffmisse, Atatürk'ün ince duşuncelerle devlet dairesı olarak kurmayı doğru bulmayıp demek olarak kurduğu Dil Kurumu da daha çok zaman yitirilmeden eski kimliğine dönüştürutmelidir?' ÇALtŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI Y1LMAZ ŞİPAL YAPI KREDİ MENKUL DEGERLER MERKEZİ 'Seçilmiş De3erter*sunar! Humelı Cad No 85/2 Osmantey istanbd TB 133 00 90/14123 55/146 90 01 Ankara vatmm uznanı Subuoy Enan Tel 131 96 16 Mete Tatan Tel 133 89 18 İnrtr Vatınm •Jzmanı Fent Da^ıtı Teı 14 50 00/25 47 79 Yurtdışı borçlanmasına ilişkin SORU: "Kesin Dönüş Yaparak" başlıUı yszmızda, borçlanma olanağı açıklanmaktadır. Yurtdışında geçen calışma sü* resi Ue askerlige ilişkin sürenin borçlanılması ve primlerinin yatırdmasında, yasal dayanaklann tarafımca büinmesi, benim için >«rarlı olacâkür. Söz konusu kurallann yer aldığı yasa, yönetmelik, teblig ve kararnamelerin tarih ve rnadde numaralarını bildirmenizi beklemekteyim. A.A.E. ISTANBUL AXAKBANYOTOZU T8r salgısına karşı Dinlendirici AXAKKREMİ Kaşıntı ve pişiklere TUBA • Hisse Senedi, • Hazine Bonosu, • Devlet Tahvili Ahmsatım ışlemlerı ile portfoy yonetımı ve danışmanlıgı konuiannda uzmanlık. guvenlı ve kârlı hı^met Nışantaşı Valı Konağı Cad Ana Apt No30 2 Istanbul Tel 130 77 545556 Ankara Tel 168 40 15 168 35 16 TUBA YANIT: 1) Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlannın Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun. Kanun No: 3201. Yayın günü ve yayın organı: 22 Mayıs 1985, Resmi Gazete. 2) Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlannın Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında 3201 Sayıh Kanun Uygulama Yönetmeliği Yayın organı ve tarihi: 19 Eylül 1985 gttnlü Resmi Gazete. 3) Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü, Genelge No: 3439, ÖZETt: Yurtdışı Hizmet Borçlanmalan Hakkında. Tarih: 18.10.1985. 4) Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'mn 7.5.1985 tarih, 1985/2060 Esas ve 1985/2899 Karan: ÖZETt: Sosyal Güvenlik Sözlesmesi yapılmış yabana ülketerde çalışan sigortalılar ile hak sahipleri askerlik borçlanmasından yararlanabildiği gibi, Sosyal Güvenlik Sözlesmesi yapılrnamış olan ülkelerde çalışan işçiler ve hak sahiplerine de askerlik borçlanması hakkı tanınmalıdır. Kaynak: Yasa Hukuk Dergisi, Ağustos 1985, sayfa: 1141. NAsmmısı Nasır söken bant TUBA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear