02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
YIS 1987 ATİLLA DORSAY KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISMAIL GIU.EC. SONRA O BVı &ATIP İKi V RSNCURtU 4UPI SİNEMA HAYVANLAR ıtmen: Başar ıncu / Eser: Pınar / Senaryo: Başar ıncu / Görüntü: nç Şenkay / ik: Atillâ emiroğlu / ncular: Müjde Ar, ;ın Dümer, İsmet Gtiler ökten, Can ukısa, Gül Vergon, riye Atav, Haldun üvenç, Gülsen ıcer, Gökhan Mete, \e Zobu / Uzman ncilik yapımı nek, Gazi; [artesiden sonra )da, Bakırköy 74, istal, Sur, vb.) ınar Kür'ün "Asıltcak luı" romaıu ne denli yoğun iginç bir malzeme içeriyorj ! . . . Anlatüan öykünün "çok ııthT'luğu gerçekten şaşırtı. Bir tutku hikâyesi bu öncee. Delikanlı Yaiçın'ın, ana jasının kâhya olarak calışüğı ııun "besteme"si köy kızı îleğe olan ölümcül tutkusu... • cinayct fUmi: Yalçın, Melek runa, onun sapık ve iktidarsız cası Hüsrev'i öldürerek elini na bulamaktan çekinmeyecek... Geriye dönüşler, anılar, jmsamalarla Hüsrev'in gecmiü canlandıran bir gecmişe döIş, bir nostalji fîlmi: Hüsrev, c karısı, giizel Fransız kua Jotte'i de bu yahya getinnjş, ıunla antika eşya ve gramofonı çalan "J'Attendrai" şarkısı ,liginde zarif biçimde dansctliş, yine aynı yalıda, onun bir lriü erişemedigi bedenini genç, üçlü erkeklere peşkeş çekmek; de duraksamamış değil midir? tacafc Kadın / erçek burjuva sineması'nın Ikemizdekî ilk örneklerînden ar Sabuncu'nun PınarKüfden uyarladığı "AsılacakKadın" 4 KÎM KtME DUM DUMA BEHIÇ AK ZENGtN VE ÖZGÜN BİR ÖYKÜ Başar Sabuncu Vıun "Asılacak Kaduı% zengin ve özgün bir öyküyt dayanıyor ve sinemamıza yeni, cüretli temalar getiriyor. Müjde Ar ve îsmet Ay, son derece bafanb oyunlanyla filme önemli katküarda bulunuyorlar. dığı bir senaryoda kendisine empoze edileni yapmakla yetinir. Onu ve bu garip dramın gerçek yüzünü anlamak çabasındaki kadın yargıç ise, erkek meslektaşlan tarafından küçümsenmekten ve "Kadından yargıç olraaz, olursa böyle olur" suçlamasına uğramaktan kurtulamayacaktır... Özgün bir hikâye "Asılacak Kadın", konu sıkıntısı çeken sinemartuz için zengin, yeni, özgün bir hikâye, çeşitli yönlerde gelişen ve insanı değişik etki alanları içine alan bir film... Başar Sabuncu, öncelikle senaryo aşamasında işi oldukça iyi çözumlemış, kimi yerleri es geçip kimikrine daha bir ağırlık vererek, yapısı sağlam, bir bulmaca gibi her şeyin yerli yerine oturup birbirini bütunlediği bir senaryo oluşturmuş... Ah, senaryolarm (hele son dönemin en iddialı filrnlerinde) öylesine döküldüğü bir ortamda, bu insanı nasıl sevindiriyor bilemezsiniz!... Anlatım yönunden ise, Sabuncu, genelde kısa planlardan oluşan, olayları ve kişileri derin biçimde irdelemeyi değil, en vurucu öğeleri, gelişmeleri vurgulamayı gözeten bir anlatım seçmiş... Ancak yer yer çok özenli, usta işi mizansenler de hazırlanmış... Kimi zaman, sabit bir katnerarun önünde kişileri bir geometri düzeniyle hareket ettirerek: Başlarda karakoldaki bölümlerde olduğu gibi... Kimi zaman ise kamerasını yumuşak hareketlerle kişilere doğru ve kişilerin arasında kaydırarak... Sabuncu'nun sineması, sonuç olarak bize hikâyeyi çok iyi gözetiyor, çok iyi görselleştiriyor gibi geldi... Ve fılm, bizde kimi Avrupalı ustaların sinemasmın tadına benzer bir tat bıraktı... "Soylulugun çöküşü" ile Visconti, "Burjuvazinin gizli günahlan" ile Bunuel (özelhkle "Tristana" ve "Gıinduz Güzeli"), cinselliğin sapkınlığı ve ölümcullüğü ile Pasolini, "Asılacak Kadın"dan hiç de uzak değil... Ustelik yerli, bizden bir yapıta dayanarak yapılmış bir filmde bu evrensel referanslar, bir yönetmen için ancak iltifat sayılabilir... Evet, "Asılacak Kadın", birkaç konu, tema, mekân çerçevesinde sıkışıp kalmış gözüken sinemamıza yeni, özgün, cüretli temalar getiren, insan kişiliğini, bilinç altını, cinselliğini, toplumsal bir çerçeve içinde özgun biçimde ele alan, belki gerçek bir "burjuva sineması"run ülkemizdeki ilk örneklerinden... Müjde Ar ve İsmet Aj'ın oyunlan bir harika.. özellikle tsmet'uı rolunü böyle oynayabilecek başka bir aktörün sinemamızda kolay bulunaçağım sanrruyorum. Başta Güler Ökten ve Can Koluiusa, tüm ikincil roller de çok iyi oynanmış. Yalçın Dümer'i ise sinemamız için yeni bir umut olarak görüyorum... Evet, ağzınızda buruk bir limon (hatta zehir) tadı kalmasma aldırmayanlardansaruz, "Asılacak Kadın"ı görün derim... lıda kocasının ve geçmiş gunlerin hayaliyle yaşayıp gıtmiş olan büyükanne, oğlu Husrev' in sapıklıklannı, soyluluğun "dekadans"a dönüşmesinin kaçınılmazlığını bilen her gerçek soylu gibi sineye çekerken, "emaneten" getirilip bırakılan yeni yetme bcsleme Melek kıza da, tüm ailesinin kuşaklar boyu davrandığı gibi davranmaktan geri kalmayacaknr: Saçlannı kestirip, giysilerini yaktınp, ıçınde para ve değerli eşya saklanan dolaplan açtınrken ona arkasıru döndürerek!... Ve çökmekte olan eski yalı, yine çökmekte (yoksa çoktan çökmuş mü?) olan bir sırufın, bir yaşam biçiminin, yeni gelen başka bir sımfın gencecik, "cahil", temiz bir delikanhsı tarafından şiddet yöntemiyle yok edilmesinin korkunç, kanh ve trajik öy»mıflar çelişkisi küsüne mekân olacaktır... OlayBir uygarhklar, toplumsal sı lann odak noktası olan, çevresindeki aşk, ölüm ve istek danııflar çelişkisi gozlemi: Boğazn karşı kıyısındaki, bir zaman sından hiçbir şey anlamayan, ar kuşkusuz bakımh, görkemli, yazgısının kendisini getirip eli ıma şimdi biraz kendi haline, kolu bağlı teslim ettiği noktada yazgısına terk edilmiş yalı, yok tam anlamıyla acınacak bir tesolan, göçup giden uygarlığımı limiyet içındeki Melek, erkeklezan simgesi değil midir? O ya rin yazrp yöneüp başrolieri oyna PtKNİK PtYALE MADRA HIZLI GAZETECİ ma&T ŞEN UZUK SVKE YİU4PCÛ TA$!PlM &V PUY6VYV N£ ZAMAfj VAimZUK PVYSAM, O ÎKi 4AW ÖZBLHKLE AVŞtti w akşam üstö, le dönbşb, iskelasiudekf kabbüUğın SBiPAy 0UJUN PUN/AY1 . GÖZBLİNB NE CâZİ3£ ? Her yaştan gençler için Türk 182' Poütik ve teknolojik bir masal Türh 182 (Turk 182) / Yönetmen: Bob Clark / Oyuncular: Timothy Hutton, Kim Cattrall, Robert Urich, Robert Culp, Darrin McGaven, Peter Boyle, Paul Sorvino / FOX fılmi (Kent, îpek vb.) \ Amerikan sinemasında "di«ene başkaldın" motifınin ne denli sık kullanıldığına şaşmamak elde değil... Sam Peckinpah'ın "Son Kovboy>ar"mdan (bunlara, örneğin "Konvoy"un kamyon şoförleri de eklenebilir), Hawks, Leroy veya Ford'un kimi klasiklerinden başlayarak tüm bir "polisiye fılm" toplamına, Spielberg'in "Sugariand Espress" veya Pollack'ın "Electric Horseman" gibi modern klasık"isyan" teması uzerine uzun Dir araştırma yapmak ilginç olabilir. Ve bu araştırma sonucu bu motifin populerliğini çozumlemeye çahşmak: Tüm "özgür toplum" görünümü alunda, tcaba bu toplumun bireylerini surekli tedirgin eden bir şeyler mi var? Tersine, bu duzen, kendisine karşı her turlu başkaldın uyküsüne "tahammül" gösterecek kadar guçlü mü? Yoksa tüm bu başkaldın edebiyatı, klasik, güçlu ve meyi reddedince, delikanlı seçilme telasında olan başkana karşı tam bir seferberlik başlatıyor. Onu, karıştığı kırli bir işten dolayı surekli rezil ediyor ve fılm, gücu nedeniyle "Türk" admı alan gençle tam bir duzen koruyucular ordusunun savaşımına gelip dayanıyor.... "Türk 182", tam bir çağdaş, politik ve teknolojik masal... Bu genç adamvn ne o gösterüen işleri yapması mumkun gozüküyor ne de hikâyenin yer yer duyurulan tüm dramatik öğeleri teğet geçip hep iyimserlikle gelişmesi ve sonuçlanmasının inanılır yanı var... Ama ne gam!.. Bu çağdaş fantezi, ozeüikle gorkemlı yığınsal bölümlerde öylesine us Ç İ Z G İ L İ K k^İUİL M4SAR.4U Gazetelerde okumuş olmalısınız... Sinema Gunleri yöneticilerinin basına yaptıklan açıklama, sinemamız için önemli bir dönemin gelip çattığını haberliyor. Cannes Şenliği'nde bu yıl 2 Türk fılminin, "Dilan" ve "Yer Demir, Gök Bakır"ın gosterilmesinin yanı sıra fılmlerimiz, özellikle Sinema Gunleri'ne katılıp son donemin hemen tüm filmlerini izleyen yabancı konuklann (yazarlar, şenlik yöneticileri) ilgisinin de yardımıyla, önumuzdeki aylarda yapılacak olan hemen tum önemli şenükleTe çağnlmış bulunuyor. Aynca haziran sonunda yapılacak Verona Şenliği ve aralık başında yapılacak olan Nantes şenliği de, sinemamıza aynlmış ve 2025 filmden oluşan birer toplu gösteri yapmak amacındadır. îtalya'daki Verona, 1980 yıllanmn filmlerini ve Atıf Yılmaz'a aynlan bir gosteriyi, Fransa'daki Nantes ise, geçmişÇAĞDAŞ BİR FANTEZİ Çağdaş bir fantezi niteliğindeki uTürk 182", öylesine ustahkla çekilmisten günumuze bir "retrospeküf" ki, hem Amerikan sinemasmın olanaklannm keyfîne varmak hem de Amerikan toplumuna tutulanve bir Meün Erksan fılmleri topaynayı ilpyle izjemek mümkün. Filmde bafrolleri Timothy Hutton ve Kim CattraU paylaşıyor. lu gosterisi sunacaktır. Hemen tümuyle kişisel ilişkisırtı yere gelmez "bireysel tahkla çekilmis ki hem Amerilerinden (bunlara önumuzdeki haftalarda görecegimiz "Tank" davranış" ve "kahraman birey" kan sinemasmın anlatım olanak lerle yıllar süren temaslar, yazışadlı fılm de eklenebilir), Chap motiflerinden mi kaynaklanıyor? larının keyfine varmak hem de malar, dostluklarla gelinmiştir "Türk 182", bir yangında, go her seyin dev boyutlarda yaşan bu noktaya.. Ama bu noktada lin, Jerry Lewis, Mel Brooks veya Woody Allen'in kimi güldu revi olmadığı (izinli olduğu) hal dığı bu topluma tutulan bu ay artık devletin de işin içine girmerülerine, tum bir Amenkan fil de işe kanşarak bir çocuğu kur nayı (biraz deforme edici de ol si, bu fırsatın Turk sanatını ve gimi geleneği, duzene, sisteme, ku tarmaya çalışırken duşen ve ağır sa) ilgiyle ızlemek mümkun... derek Turkiye'yi tanıtımı için rallara, yasalara karşı direnen, gi yaralanan ağabeyine kent yone Üstelik, bizimki gibi olayların önemini anlayıp değerlendirmederek başkaldıran "asi birey" ticilerinin ilgi ve yardımını sağ hep biraz dışında ve kıyısında ya si gereklidir. Bu noktada, devlemotifıni, bireysel isyanların öy lamaya çalışan, ancak yasaların şayan bir televizyonculuğun ege tin maddi, manevi katkısı ve desküsünu, giderek destanım anla katı, rırhsuz yorumuna çarparak men olduğu bir ulkede, filmde teği olmadan daha iieri gidilemez, daha iyisi yapılamaz. Bu tır... Destanım diyorum, çunku bu isteği reddedilen 20 yaşmdaki gösterilen biçimiyle bir yayımcıbu anlatılar, çokluk öykü kahp genç bir New Yorklunun seruve hk anlayışı, sanınm dersler alma katkı, yıllardır ozlenen bu destek gerçekleşecek mi? Bekleyecek ve vüceltilir, soylu nini anlatıyor. Kentin, surekli yı gerektıriyor. "Tnrk 182", önemli bir film göreceğiz. Bu arada, bu yonde Artık top devlette AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN TARİHTE BUGÜN MMTAZ ARIKA* 1 Mayıs MEZEMORTA (MEZZOMORTO) %9S'TB BUGUH, MEZBMOIZr* HUSCV/M PAŞA, KAPmUt D€tZYA OLPU. 1?. YÜZ.YIUN EU ÜMUl OEMtZCtLERıNPEM &IRİ SAYILAAJ UÜSeYIM PAÇA,C£ZAYreDe POSMUŞTV G6NÇUĞINOE, isPAtiYOL'LAGLA YAP<LAN BlfZ ÇAS.PIÇMAPA AĞlR YARALAUDIĞMDA ÖLÜUĞÜ SANILMIŞ, YA ŞAOIĞI 4A/Af/UAJC4 KSA/ÜSMS irALYANCA "M£Z2 MOR7O SÛYÜK SİYLE,QSMAUU fCAPTAUlDEISYÂLIĞIM PEGtN YUKSELMtŞTİ.ZAFEf2.LEfZie GEÇEN YCMeTlClUĞl StRASIMDA ,DOHAUMAOA ZePOtSMÇAUŞM/ILARl YAPMtÇ, taıeetcu SEM/IS/SJM VERIVE YELKENU KALYOUIAR/N SEÇMeSl IÇIM MUCAOELEeJM'/ŞTİ. ÜNLİl "OOhSAMMA KAHUNHAMESl"N> De O HAZt£LAM/ÇT7. • 50 YIL ÖNCE Cumhuriyel Bahar Bayramı Bugun Bahar Bayramıdır. l Maymn Bahar Bayramı olarak tanmması geçen sene bır kanunla kabul edümişti. / Mayıs 1937 tayyarelik filo ile bazı tayyarelerimizin uçuşlarmı tetkik buyurduktan sonra köşklerıne avdeı buyurmuştur, Hava meydanmda Nafıa Vekili Alı Çetinkaya ve Jiğer alakalılar da bvlunrr 1937198', olduğu buyuk alakanm yeni bir tezahürudur. O, esasen havaalığm seneierce evvel havacılığm büyuk k\y 'mi takdir etmis ve g*~' olduğu direktif d inkisaf er*c" r Atatiirkün liünkii tetkikleri Ankara 30 (Telefonla) Cumhur Reisi Ataturk bu sabah saat sekizde Ankara hnvn mevdanını
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear