29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 NİSAN 1987 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/ll ABD'ye tisler uyarısı (Baştarafi 1. Sayfada) GOzel, lconuşmasında Türk Amerikan ilişküerinde son günlerde ortaya çıkan olumsuz gelişmelere dikkat çektikten sonra, "ABD, SEİA Ue Türkiye'ye karşı yuklendigi vecibeleri yerine getirmediği muddetçe Türkiye'nin de taahhütlerini bu•a göre gözden gecirmesinin zanıretiain hasu olacağı tabüdir" şeklinde konuştu. "Tiirkiye'ye yapılao yardımlann ymbana unsuriann tesiriyle kısıntıya ngraması ve bir takım mesnetsiz oranJara ve şartlara tabi kılınması, SEİA'nm lafzına ve ruhuna aylondır" diyen Güzel, yönetimden Kongre nezdinde ağırlığını koyması beklentisini de dile getirdi. Hükümet Sözcüsü Güzel, açıklamalarına devamla, "TürkAmerikan münasebetlerinin karşılıkh dostluğa ve işbirli|lne yakışır sekilde gelişmesi için Törkiye hiçbir gayreti esirgeraemistir. ABD de bazı elnik azınlık gruplan vasıta edilerek Türkiye aleyhine oynanmak istenen oyunlara miisaade etmemelidir. Dostluğun icabı budur. Mıittefık olmanın icabı budur" dedi. YUNANİSTAN'A ÇATTI Güzel, konuşmasının önemli bir bölümünü ABD'deki etnik gruplann, Rum ve Enneni lobilerinin faaliyetlerine ayırdı. Güzel'in konuşmasının bu bölümünde Yunanistan'a açık bir dille çatması dikkat çekıi. Yunanistan ve Kıbnsh Rumlann geçmişte Kongre 'esiriyle ABD'yi Türkiye'ye baskı yaparak Kıbns'ta ödün verdirmeye çalıştıklarını anlatan Güzel, "Türk milleti şu veya bu ulkenin veya o ülkedeki gruplann baskısyla en küçiık bir Uviz vennez, vermemiştir ve venneyecektir. tşte Kıbns'a bakııuz. Ambargonun uygulandıgı 1975 ydında ne idi, bugün ne durumdadır. Bu yanlış politika Rumlara ve Yunanistan'a hiçbir şey kazandınnamıstır, kazandırması da mümkün değildir" dedi. "Şimdi aynı oyunu sahneye koymaya bir kere daba teşebbüs ediyorlar" diyerek Yunanistan ve Kıbns Rum yönetimini icasteden Güzel, "Hemen söyleyeyim, neticesi gecmiş lecrübelerden farklı olraayacaktır. Bu gibi yollara başvurarak Kıbns meseiesinin çözümune katkıda bulunmak kabil degildir. Olsa olsa bu çözümii daba da güçJestiririer" dedi. ERMENİLERİN ARKASINDA YUNANİSTAN VAR Güzel, ayrıca Enneni azınlığın Türkiye aleyhindeki faaliyetlerinin Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesinden sonra ortaya çıktığını ve hız kazandığııîı da hatırlatarak, "Türkiye aleyhindeki bütün etnik gruplan teşkilatlandırmak ve yönlendirmek Yonanistan'ın ve Rumlann uzun vad> li mücadele polilikalannın halkatanndan biridir. Ne yazık ki. Amerika'daki bazı etnik grup mensuplan kendi sırtlanndan oynanan oyunlann farkına varmanuşiardır" diye ekledi. Güzel, konuşmasının son bölümünde de ABD Kongresi'ne sunulan Ermeni soykınm tasarısı üzerinde durdu ve "Türk milletinin larihine soykınm lekesi sümek isteyenler haksızdır, insafsızdır, samimiyetsizdir" dedi. Güzel, "Amerika'daki Rumlar da Ermeniler de bazı siyasi oyunlara alet edilmektedirler. Türkiye'ye karşı hasmane emeiler besleyenlerin oyununa gdmektedirler. Amerikan yönetiminin bu hakikatleri en üst seviyede ve en açık şekilde Kongre nezdinde ifade etmesini bekliyonız" dedi. OLAYLAR DSP'li Mustafa Kani Biirke ve 10 arkadaşımn Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi tartışmaların büyümesi üzerine yanda kaldı, Cuneyt Canver'den sonra kürsüye gelen ANAP sözcüsü Kamran İnan'ın SHP'yi "Sovyetler'e karşı olmamakla" itham etmesi ve "Sovyetierin Kars ve Ardahan'ı istemesinden bahsetmiyorsun, çünku doktrininize uymuyor" demesi tartışmanın baslamasına neden oldu; bunun üzerine SHP'liler kendilerine sataşıldığı gerekçesiyle söz istediler; söz verilmeyince Bilgin'i uzun süre protesto ettiler. Bilgin, SHP'li başkanvekillerinden gruplanna hâkim olmalarını isterken, Canver'in "Sen Meclisin başkanı degilsin, ANAP'ın başkanısın" dediği duyuldu. Bu sırada sıra kapaklarına sürekli vurulduğundan kürsüye gelen DSP Grup sözcüsü Kani Biirke uzun süre konuşamadı. Bilgin daha sonra Canver'in sözlerini kendisine hakaret saydı ve kınama cezası vereceğini belirterek, savunmasuıı aldı. Kürsüye gelen Canver, ANAP sozcüsünün yaptığı konuşmayı saptırdığını ve kendilerinı itham ettiğini belirtti. "Bizi deneyimsizlikle suçluyorlar. Bir zamanlar Anadolu'yu yabancilara peşkeş çekenler böyle deneyimli insanlardı; ANAP'lılann en iyi yaplıklan Iransfer, sayın milletvekilidir" dedi. Daha sonra ANAP'lılann oylanyla Canver'e kınama cezası verildi. SHP'liler oylama sırasında sayım yapılmadığını ve başkanın anayasayı çiğnediğini savundular, sıra kapaklarına vurarak, "baskan istifa" biçiminde tempo tuttular. lki kez oturuma ara vermek zorunda kalan Bilgin, sürenin dolmasına lOdakika kala birleşimi kapattı. Bu arada DYP'li Batumlu'nun, "Burada komünisl yok" diye bağırdığı izlendi. (Baştarafi 1. Sayfada) Daha önce Inönü'ye hakaret ettiği gerekçesiyle görevden aJınması istenen Diyarbakır Merkez İlçe Yönetimi'nin durumu nedeniyle, tnönü ile karşı karşıya gelen Atalay'ın durumu MKYK'run bugünkü toplantısında görüşülecek. Edinilen bilgiye göre, Turgut Atalay, Siirt bölge toplantısında çeşitli ekonomik sorunlara değindikten sonra, bazı yerlerde nüfus memurlannın bazı isimleri nüfusa kaydetmemek yolundaki tavırlarını eleştirdi. Atalay, Doğu ve Güneydağu'da Kürt insanların bulunduğunu bildi rerek, "Burada Kürt insanian var ve Kürtçe konuşuluyor. Bunlann isimlerini serbestçe koymalan niye engelleniyor. Biz bir siyasi partiyiz. Çeşitli göriışlerimiz, tüziiğumüz, programımız var. Bunlar İngilizceye, Fransucaya çevriliyor da Kürtçeye niye çevrümiyor. Bunlan Kürtçeye çevirip size göndermeliyiz" diye konuştu. Atalay'ın bu konuşması salonda bulunan bir bölum dinleyiciler tarafından alkışlanırken, SHP Genel Başkanı lnönü'nün tepkisine neden oldu. tnönü'nün konuşmadan sonra yakın çevresine Atalay'ın sözlerinin bir suç olup olmadığını sorduğu öğrenildi. lnönü ve SHP yöneticileri konuşmarun yapıldığı cumartesi akşamı da anayasa ve Siyasi Partiler Yasası açısından Atalay'ın konuşmasını incelediler. tnceleme sonunda Atalay'ın konuşrnasında Siyasi Partüer Yasası'nın 81 ve 82. maddeleri açısından suç unsuru bulunduğu belirlendi. lnönü'nün MKYK'nin bugünkü toplantısında Atalay'ın disiplin kuruluna sevkini isteme yolundaki tavnnın SHP içinde belli olması, dün partide yoğun kulislere yolaçtı. Genel merkezde MKYK üyelerinin kendi aralarında Atalay'ın durumucu tartıştıklan belirlendi. SHP'de 7'si ölü 8 bölücü § terörist ele geçirîldi Haber Merkezi Bingöl'ün Kiği ve Tunceli'nin Hozat ilçesinde güvenlik kuvvetleri ile silahlı çatışmaya giren teröristlerden (biri kadın) 7'si ölü biri de yaralı olarak ele geçirildi. Hozat ilçesi yakınında meydana gelen olayda bir vatandaş da yaşamını yitirdi. Bingöl Valisi Güner Orbay'ın verdiği bilgiye göre, bir grup bölücü çete mensubunun Yedisu bucağına bağlı Gelinpertek köyünde saklandıkları öğrenildi. Bunun üzerine düzenlenen operasyonda güvenlik kuvvetlerinin teslim ol çağnsına çete mensuplarının ateşle karşılık vermeleri üzerine çatışma çıktı, olayda beş bölücü çete mensubu ölü olarak ele geçirildi. Teröristlere ait 2 G3 otomatik tüfek, tahrip kalıplan, 2 el bombası, bir kasatura ile çok sayıda örgütsel döküman bulundu. TUNCELt Tunceü'nin Hozat ilçesindeki olay ise önceki gün meydana geldi. Vali Cengiz Bulut'un verdiği bilgiye göre, güvenlik kuvvetlerinin değerlendirmelere bağlı olarak başlayan planlı operasyonlan sonucunda Tunceli üe Hozat ilçesi Akören köyü civannda arama faaliyetine geçildi. Uçar birliklerce de desteklenen bu harekât sırasında TKPML Partizan örgütüne mensup olduklan bildirilen bir grupla temas sağlandı. Arazinin çok dağlık, sarp ve kayalık olması nedeniyle bir ara kesilen bu temas Kurukaymak köyü Maksuppak Kalesi Gülbahceleri mevkiinde yeniden kuruldu. Bu sırada çıkan silahlı çatışmada Fecire Yüdınm, Kazım Ekki ölü, Mehmet Aslan adlı terörist de yaralı olarak ele geçti. Bu arada teröristlerin açtığı ateş sonucu bir vatandaş da yaşamını yitirdi. TKPML Partizan örgutünün Tunceli Bölgesi Teknik Birim Sorumlusu olduğu belirtilen Kazım Ekici'nin adam öldürmek, silahlı darp, .iandarma ile silahlı müsademeye girme gibi çeşitli eylemlere katıldığı bildirildi. Fecire Yıldınm ve Mehmet Aslan da örgütsel faaliyette bulunmak suçlarından aranıyordu. MÜSTEHCENLİKTEH YARGILAMA "Bimeyen Aşk"romamnın yaıarı Pınar Kür ve yaymcısı Erdal Öz, dün tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandılar. 'Bümeyen Aşk yargılandı tstanbul Haber Servisi "Bitmeyen Aşk" romanının yazarı Pınar Kür ve yayımcısı Erdal Öz'un yargılanmalarına başlandı. Sorgusu yapılan Pınar Kür, bilirkişi raporunu lcabul etmediğini belirterek, "bu raponı veren Muzır Kuoılu'nda, okudugunu anlamayan kimseler var" dedi. Duruşmayı ABD Kültür Ataşesi Bnıce Mcgowan ile fılm yönetmeni Başar Sabuncu, tiyatro oyuncusu Deniz Tiirkali ve şair Müştak Erenus da izledi. îstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün başlayan davanın iddianamesinde "Bitmeyen Aşk" romanında müstehcen anlatımlara yer verildiği, bu anlatımlann halkın ar ve haya duygularını incitici, cinsel arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte olduğu öne sürüldü. KUçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun, romanın "müstehcen" olduğuna dair raporuna dayanılarak açılan davada Pınar Kür ve Erdal Öz'ün TCK'nm 426 ve 119. maddeleri gereğince 3'er milyon lira para cezasına çarptınlmaları isteniyor. Kimlik tespitinden sonra sorgusu yapılan Pınar Kür, romanın bir aşk romanı olduğunu, aşka duygusal acıdan değil bilimsel açıdan 9 Açlık grevine destek (Baştarafi 1. Sayfada) le: Yavuz Erkoçak (Ankara Tabip Odası Onur Kurulu üyesi), Hüsnü Çuhadar (diş hekimi), Uğur Cebsun (TTB Merkez Konsey Genel Sekreteri), Mustafa Beyköylü (ziraatçı), İbrabim Yetkin (ziraatçı), Behçet Aysan (yazar), İlhan Alkan (Bilim Sanat Dergisi sahibi), Mahmut Tali Öngören (Yazar Televizyon eski Müdürü), Temd Ateş (CHP Ordu eski MiUetvekili), Ali Bozkurt (TÖBDER eski Genel Başkanı), Mustafa Okan (Yarın Dergisi Yazı İşleri Müdürü), Şeref Vural (SHP Ankara îl Yönetim Kurulu üyesi), Nezahat Gündogmuş (avukat), Erşen Şansal (avukat), Akın Birdal (İnsan Haklan Derneği Genel Sekreteri), Berna L'lker (doktor). Öte yandan, yasa önerisini protesto amacıyla geçen hafta yapılan eylemlerde gözahına alınan ve haklarında Ankara DGM Savcılığı'nca tutuklanma isteminde bulunulan 86 öğrencinin dosyalan bugün sorgu yargıçhğında ele alınacak. Bugün yargı önüne çıkacak ögrencilerin yanı sıra, dün de gözaltında bulunan öğrencilerden 7'si DGM Savcılığı'nca serbest bırakıldı. Protesto eylemine katıldığı için gözahına alınan Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Cengiz Yavuz'un, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusu sırasında apandisitinin patladığı öğrenildi. Polisler tarafından Ankara Numune Hastanesi'ne kaldınlarak ametiyat edilen Yavuz'un sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Yavuz'un apandisitinin tazyikli su nedeniyle patladığı öne sürüldü. 15 nisan çarşamba günü Sıhhiye'de gerçekleştirilen yürüyüş sırasında gözaltına alınan Cengiz Yavuz'un apandisitinin patlaması nedeniyle ameliyala alındığı, Numune Hastanesi Başhekimi Dr. Yakup Ansan tarafından dadoğrulandı. Dr. Ansan, Yavuz'un dün polisler tarafından getirildiğini belirterek, hemen ameliyata alındığını ve durumunun iyi olduğunu söyledi. ISTANBLL DGM'DE Dernekler Yasası'na ve Toplantı, Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykırı davranmak savıyia 6 öğrencinin yargüanmasma Istanbul DGM'de devam edildi. Sanıklardan Turan Demir'in bir dilekçe okuyarak "demokrat ögrenciler olarak sorunlanna sahip cuunak islediklerini" belinmesi üzerine Duruşma Yargıa Deniz Kıdemli Albay Altan Akiilke, "Demokmtik haklannıza sahip çıkmak istiyorsauız, yasal yollarla mücadele edin" dedi. Tutuksuz yargılanan 6 sanıktan 5'inin katıldığı dünkü otururnda 8 Ocak 1987 tarihinde tstanbul Üniversitesi'ne "Baskılara ve işkenceye son" yazılı siyah çelenk konulması eylemiyle ilgili emniyet görevlileri tarafından tutulan tutanakta ve teşhis tutanağında imzalan bulunan 1. Şube'de görevli polisler dinlendi. Tanık olarak dinlenen 5 polis tutanaklardaki imzalann kendilerine ait olduğunu, ancak olaydan çok zaman geçtiği için sanıkları tanıyamayacaklarını bildirdiler. Bu arada ANfKA'run haberine göre, Emniyet Genel Müdürlüğü, öğrenci derneklerinin yoğun olduğu illerdeki siyasi şube müdurlüklerine bir mesaj göndererek, "ögrenci derneklerinin te dernek üyelerinin yakın takibe alınmasım" istedi. Kayseri muhabirimiz M. Oguz Altay'ın bildirdiğine göre, Kayseri Erciyes Üniversitesi'ne bağlı yaklaşık 80 öğrenci dün üniversite yemekhanesinde verilen öğle yemeğini yemeyerek "yemek boykotu"na gittiler. Sıvas'tan Haydar Aldıkaçtı'nın haberine göre, Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi'nde açlık grevi yaptıktan sonra kentte izinsîz gösteri ve yürüyüş yaptıklan gerekçesiyle pazar günü tutuklanan 5 üniversite öğrencisinin, sorgu mahkemesinin tutuklama karanna itirazları ve tahliye istemleri, nöbetçi asliye ceza mahkemesi tarafından reddedildi. Tutuklu bulunan Necdet Öcalan. Necdet Dogan. Gultekin Atmaca, Yusuf Yalçın ve Kemal Çetin adlı öğrencilere ait dosyanın cumhuriyet savcılığı tarafından Kayseri DGM'ye gönderildiği bildirildi. Barlas'la ihale konusıuııı görüştüm (Baştarafi 1. Sayfada) konusunda dün bir açıklama yapan Anakem Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, habere konu olan genel yayın yönetmeninin Mehmet Barlas, ihale ile ilgili gazete sahibinin de Güneş Gazetesi ve TekArt firmasının sahibı müteahhit Mehmet Ali Yümaz olduğunu açıkladı. Dalan, Mehmet Barlas'ın tSKt ile ilgili bir ihale konusunda kendisiyle görüşmüş olduğunu doğrularken, herhangi bir baskımn olmadığını ve bu ihaleyı kazanamayan TekArt'm, daha sonra 7 milyarhk belediye arşiv binası ihalesini kazandığını söyledi. Istanbul Anakent Belediye Başkanı, Tuzla Aydınlı köyünde yapılacak tstanbul Mezbahası'nın temel atma töreninden sonra basına yaptığı açıklamasında aynca, Mehmet Barlas'ın kendisiyle "Mehmet Ali Yılmaz'ın bir temsilcisi olarak degil. bağımsız bir gazeteci olarak görüştiiğünö" bildirdi. Güneş gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Barlas, Dalan'ın sözleri üzerine, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Birkac gündür bazı gazctelerin hayali bir senaryoyu kendisine ve gazetesine yöneltip asılsız iddialan habercilik diye sunmalannı •züntüyle karşıladığmı" bildirdi. Barlas, "Asbnda gazeteciliğin bu derece seviyesiz hale gelmesinden dtürü mutsuduk duyduğunu" belirtti. Barlas, söz konusu ihale konusunda Dalan'la göruştüğünu, belediye yetkililerinin iddialan kendi belgeleriyle çüriittüklerini söyledi. Istanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan söz konusu ihale konusunda şöyle konuştu: "Bundan 2 ay kadar önce Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Barlas bana geldi. Müteahhit firmanın adamı olarak degil, benim bir arkadaşım ve bir basın mensubu olarak İSKİ'deki bir büyük ihalede haksızlık vapıldığı konusunda izlenimler edindigüti, bunun dogrulugunu ve ne olduğunu öğrenmek istediğini bana söyledi. Ben de kendisine teşekkur eltim ve o ihale ile ilgili tüm dosyalan onüne serdim. Mehmet Barlas, tatmin olduğunu söyledi ve teşekür ederek gitti. Ben de kendisinin samimi kanaatinin bn olduğunu hissettim. Kendisi, gazete palronu ile yaptığı anlaşmada, tam miisUkil kaldığını da belirtti. Mehmet Barlas'ın gazetesinin sahibi olan Mehmet Ali Ydmaz'ın TekArt fırmas», 3 yıldan bu yana tstanbul Anakent Belediyesi'nin tum ihaklerine katılır. En az 1520 defa girmiştir. l.S ay öncesine kadar da hiçbir ihaleyi 2886 sayılı ihale yasasının kurallanna göre ortalatnayı tulturamadığı içjn kazanamadı. Barias'la yaptığım göriısmeden 20 gün sonra bu arkadaşlar tekrar bir ihaleye kaüldüar. Aynı ihaleye 33 firma da katılmıştı. 33 firma arasında ortalamayı tutluran TekArt firması 7 milyariık ihaleyi kazanmış. Puanlan veren de belediye kompütürteridir. 94 puan vermişler. 97 puan alan fırmalar da var. Ancak yasaya göre, puanı en iyi tutturan TekArt'a ihale verilmiş. Hesaplamayı da kompütür yapıyor. Belediye memurlannın, belediye başkanının hesaplara müdahale etmesi imkânsızdır. 2886 sayılı yasa kurallanna uygun harekel etmek koşuluyla, hiçbir kuruluş babasının oğluna bile hangi baskı altında olnrsa olsun iş veremez." Dalan, TekArt firmasının Belediye Sarayı'mn hemen arkasına yapılacak olan arşiv binasımn ihalesini kazandığını kaydederek, aynı gazetede, ihaleyi aldıktan kısa bir süre sonra kar mücadelesi sırasında insaf hudutlarını zorlayan ağır eleştiriler de yeraldığını öne sürdü. "6 milyonluk bir şehrin belediye başkanı olarak, hükümelin çıkardıgı kararname ile Mercedes araba aldık. 50 bin nufuslu illerin valileri de Mercedes'e biniyorlar. Işin gereği ve emniyeti icabı kullanmak zorunda kalıyonız. İstenmiyorsa ona da binmeyiz. Şahsıma en ağır eleştirileri de yine Güneş Gazetesi yapmıştır. Bunun anlaraını çözmüş degilim. Demek ki müteahhit ile gazete yöneticileri arasında aşın bir bağ olmadığı ortaya çıkıyor. Her ne kadar yakın arkadaşım da olsa, Mehmel Barlas'ın gazetesinde insaf ölçüleri içinde hareket edilmesini istivorum. Patronuyla iş yapılıyor diye kendisini komplekse kaptırmasına gerck yoktur. Hiçbir şekilde Bedrettin Dalan ve belediye başkanı olarak şu veya bu basın yayın organınm baskısıyla kanunlan saptıracak kadar korkak yürekli degilim. Kanunlar önünde herkes eşittir. Usulüne uygun şekilde ihalelere girilir. Baskı yaparak neticeye varacak insan anasından doğmadı." Güneş gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Barlas, Dalan'ın açıklaması üzerine şunları söyledi: "Birkaç gündür bazı gazetelerin haynli bir senaryoyu bana ve gazeteme yöneltip asıisu iddialan habercilik diye sunmalannı üzuntüyle karşıladım. Aslında gazeteciliğin bu derece seviyesiz hale gelmesinden ötürii mutsuzluk duyuyorum. Yalnız ortaya çıkan bir gerçek var Belediye Başkanı Dalan da bunu farketmiş, Güneş gazetesi, tstanbul halkının kente dönük hizmetlerden hoşnutsuzluk duyduğunu her halukârda işleyecektir. Gazetenin sorumluluğu okuyuculanna karşıdır. Gazetenin sahibinin şirketlerinin ihalelere girmesi, bu ihalelerden bazılannı kazanması ya da kazanmaması gazetecilik mesleğinin dtşındaki işlerdir. Bildigim kadanyla Istanbul Belediyesi. yılda 1 trilyonu aşkın ihaleyi gerek anakent, gerek ilçe belediyeleri aracdığıyla veriyor. Bu ihaleler içinde kimlerin payı ne kadardır, tam olarak saptamaya çalısıyorum." Barlas, Dalan'la 1982 yümdan beri sık sık göruştüğünu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milüyet gazetesindeyken de Dalan'ı üç günde bir gonırdutn. Bildigim kadanyla MUIiyet gazetesinin de belediye ile çeşitli nıhsat ve inşaat işleri vardı. Milliyet'teyken de Güneş'teyken de Dalan'dan çahşoğım gazeteierin işlerinin çozülmesi için yardım istemedim. Dalan'ı bundan sonra da göreceğim. Yine ihaleler konusunda kendi sorunlan konusunda ve dostluğumuz konusunda yine zaman zaman herhalde sıkıştıracağım. Eğer, Sabah gazetesi kim kimle görüşebilir, kim kimle neyi konuşabflir diye bir gündem yapacak ise, bunu ancak kendi sahiplerinin çevreleriyle olan Utşkileri konusunda yapabilir. Dalan'ın da söz konusu ettiği İSKİ'nin bir ihalesi meselesine gelince: bu konuda sayısını hatıriadığjm miktarda şirket ve bunlann yanında gazetenin sahibi Yılmaz'a ait olan TekArt da ihaleye katılmış. thalenin kimin tarafından alındığını bilmiyorum. Ancak, ihale ertesinde Turkiye'de pek çok konuda olduğu gibi bu ihale için de bana iddialaria doln üç ayn dosya gelirildi. Bu dosyalardan birinde Dünya Bankası uzmanı bir İngiliz'in de ihalenin usulsüz olduğunu iddia eden raponı vardı. Dalan'a gittim, bu tür bir iddia var, eğer dogru ise ben bunu haber yapanm dedim. Bunun üzerine Dalan. İSKİ Genel Müdürü Atom Damalı'yı cagırdı. söz konusu dosyalardaki ve beürttiğim belgedeki iddialan kendi belgeleriyle çürüttüler. Bunun üzerine kendilerine teşekkur ettim ve bana dosyalan veren kişilere, ki bunlann arasında Mehmel Ali Yılmaz da vardı, haksızlık etmemelerini. belediyenin bu ihalede kurallara uygun davrandıgını saptadıgımı soyledim. Bundan sonra da bana bu konuda bilgi gelmedi. Bugün (dun) Dalan basın toplantısında açıklanuş, şimdi gördum. Dalan, basın toplantısında bu ihaleyi kazanan firmanın da adını söylemiş, hangi firma olduğunu bilmiyonım ama hayırlı olsun..." yaklaşma iddiasını taşıdığını belirterek şunları söyledi: "Bu lcitap 534 sayfadır. Muzır Kurul bunun yalnızca 11 degişik sayfasındaki cümlderi müstehcen bulmuştur. Dünyanın hiçbir yerinde 500 sayfahk bir kitabın 11 sayfasının müstehcen olduğu gerekçesiyle toplatıldığı görülmemiştir. Toplaülsa herhalde gülerlerili. Biz ise gülünecek halimize ağlamak dummundayız. Muzır Kurulu'nda okuduğunu anlamayan kimseler bulunuyor." Yayımcı Erdal Öz de sorgusunda, resmi bilirkişi olarak rapor veren kurulun kitaptaki dağınık cümleleri bir araya getirerek kitaba müstehcenlik görünümü vermeye çahştığını, söz konusu kurulda bir tek yazar ve sanatçının bulunmadığmı söyledi. Sanıkların avukatı Tayfun Akçay ise çağdaş toplumlarda müstehcenlik diye bir suçun olmadığını belirterek "efer müstehcenlik başka bir suçun oluşmasında etken oluyorsa o zaman suç olur'' dedi. Pınar Kiir'ün yeni bilirkişi istemini reddeden mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasuun beklenmesi için yargılamayı 9 Haziran 1987 saat 11.00'e erteledi. Cumhuriyet E ÇOCUK İBÜ CUMHURİYET KI1APKUU1BU KARDEŞÇOCUK'87 1626 Nisan BUGÜN 22NÎSANÇARŞAMBA:ML/ZAFFER/ZG(} . Arafat güç topladı (Baştarafi 1. Sayfada) Yardımcısı Yiğit Gülöksiiz, DYP'den Melih Esenbel ve DSP'den Haluk Özdalga'dan oluşan Türk heyetinin en yaşlı mensubu DYP milletvekili Melih Esenbel de söz aldı. Filisün Ulusal Meclis toplantısı, Filistin örgütleri arasında Meclis toplantısı başlamadan önce ulaşılan birlik nedeniyle çekişmesiz ve sakin bir havada geçiyor. Toplantı bu nedenle bir çekişme ve mücadele alanı olmaktan çok, bir tören sahnesini andırıyor. Meclis çalışmalanndan önce FKÖ ve ElFetih lideri Yaser Arafat ile rnuhalif fraksiyonlar arasında çekişme konulannı oluşturması beklenen iki ana konudan Ürdün ile olanı, FKÖ Yürütme Kunılu'nun bildirisinde ortaya konan tavırla açıklığa kavuştu. FKÖ Mısır ilişkileri konusunun ise Yaser Arafat'a manevra zeminini kısmayacak bir ölçüde çözüme bağlanacağı umuluyor. Nitekim FKÖ Yürütme Kurulu'nun Ürdün FKÖ anlaşmasının geçersizliğini ilan eden bildirisindeki esnek ve yumuşak üslup da Arafat'm Arap dünyasındaki ve tabii uluslararası camiadaki bütün kanallan açık tutma niyetinin bir belirtisi olarak görüldü. FKÖ lideri bu tutumunu FKÖ Yürütme Kurulu bildirisine gecirterek, diğer fraksiyonlar üzerindeki etkisini de kanıtlamış oldu. Bu arada, Arafat'm Meclis toplantısımn açılışında yaptığı konuşmada ne Surıye, ne Ürdün tek bir Arap ülkesini suçlamaması ve Mısır'm adını bile Camp David ile bağlantüı olarak anmaması, FKÖ liderinin politikasındaki esneklik zeminini koruma kararlılığını kanıtladı. Öte yandan, Arafat'm Sovyet çizgisine ve bu çizginin Filistin hareketi içindeki Habbaş, Havatme gibilerine teslim olduğu, bunlara ve Moskova'ya laviz verdiği yonımlanm da doğnılayacak herhangi bir belirti ortada görünmüyor. Cezayir'deki bazı gözlemciler, şu anda Arafat'm manevra sahasını değiştirdiği ve Sovyetler'in göruşüyle bu değişikliğin kesiştiğine işaret ediyoriar. Bu anlamda bir "taviz" ya da "teslim olma"dan çok, bir "çıkar kesişmesi" söz konusu. FKÖ Yurütme Kurulu üyesi Muhammed Milhem bize yaptığı açıklamada, Arafat'm çok uzun süre Amman anlaşmasmı feshetmesi için Sovyet taleplerine göğüs gerdiğine, ancak arüaşmanın 14 aydır Ürdün'un atmış olduğu adımdan ötürü zaten işlemez durumda bulunduğuna ve dolayısıyla Yaser Arafat'm şimdi anlasmayı ortadan kaldırmasının altı özellikle çizilecek bir siyasi gelişme savılmaması gerektiğine değindi. Filistin Meclisi'nin Cezayir toplanusında sürekli vurgulanan en Önemli gelişme olarak Filistin Ulusal Birliği'nin yeniden sağlanması zikrediliyor. Filistin ve Arap dünyasını zaafa uğratan bu engelin aşılmasıyla ortak bir Arap tutumuna yönelinmesinin imkânlan zorlanacak. Arafat'ın bütün kulvarları açık tutma isteği bu stratejiye bağlamyor. Cezayir'deki göstergeler, FKÖ lideri Yaser Arafat'm bir kez daha güç toplayarak, gerek muhaliflen gerekse Sovyetler Birliği nezdinde tartışmalı olan meşruiyetini bir kez daha tescil ettirerek, Ortadoğu siyasi sahnesine çıkmakta olduğunu ifade ediyor. Filistin Ulusal Mecüsi, söz konusu bu "ulusal birlik" ortamında, Siyasi Daire Başkanı (Dışişleri Bakanı) Faruk Kaddumi'nin dün gece okumaya başladığı 60 sayfamn üzerindeki siyasi raporu tartışarak, çalışmalannı tamamlayacak ve kararlar alacak. KitaPKu.übü FUAR VE BAHAR ŞENLİĞİ'NDE.. KhAPLARI HAFTASI İMZA GÜNLERİ 14.0018.00 YARIN 23 NİSAN PERŞEMBE: AZİZ NESİN 24 NİSAN CUMA: Doç.Dr. HALUK YAVUZER 25 NİSANCUMARTESİ: ENGİN ÖZATALAY İntertıolDOLMABAHÇE (Küçük Çiftlik Parkı Yant) NOT: Taksim AKM önunden arac temtn edilmiştir. KURULUS 1974 ÜRGÜP GÖREME TAM PANS. 79.000.ve 72.000 25 2 6 . Nisan TAM PANS. 23 26.Nısan,HACIBEKTA5 IHLARA vb. turları dahil Her gün: 10.0020.00 arası GENÇLER,GELÎN CUMHURÎYET KİTAP KULÜBÜ'NE FUAR SÜRESİNCE °/o 50 İNDİRİMLE ÜYE OLUN! ABANTSAPANCA 31.000 Otel inşaatı durdurulsıın (Baştarafi 1. Sayfada) nel Müdürü Muzaffer Evirgenı makamına çağırarak, kaplumbağalarla ilgili bilgi aldı. Merkezi tstanbul'da bulunan derneğin başkanı Nergis Yazgan, Başbakan Targut Özal'a bir mektup yazarak, doğal hayatın korunması için Türkiye'nin Bern Anlaşması'na taraf olduğunu belirtti ve "Avnıpa Toplulugu için başvurduğumuz şu sırada, taraf olduğumuz Bem Anlaşması'na aykın hareket etmemiz. inanıyoruz ki, çok vahim neticeler doğuracak ve aynca ülkemizin eşsiz dogal özelliklerioe büyük bir darbe vuracaktır" dedi. Avrupa Konseyi, Dünya Doğayı Koruma Vakfı, Uluslararası Doğal Kaynakları Koruma Birliği ve Avrupa Herpetoloji Cemiyeti'nin kaplumbağalann üreme bölgesindeki yatırımla yakından Ugilendiğini söyleyen Nergis Yazgan, Özal'a gönderdiği mektupta, "tnanınız ki, bu konudan dolayı dünyanın dikkati üzerunize çekilmiş durumdadır" ifadesini kullanBaşbakan Turgut özal'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Vahil Halefoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz, Tarım, Orrnan ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan, Başbakanhk Başdanışmanı Adnan Kahveci ve Başbakanlık Çevre Genel Müdürü Mnzaffer Evirgene de gönderilen mektupta, yörede yapüması kararlaştınlan çevre etki değerlendirmesinin sonuçlarınm beklenmesi istenirken, yatırnncı şirket Kavala'nın, temeli aülan otel inşaatına devam etmesinin, "taraflann inandıncüıgına gölge düşüriir nitelikte" olduğu belirtildi. Özal'a gönderilen mektupta şöyle denildi: "Carelta caretta ve chelonia mydas türii su kaplurabağalannın nesillerinin tükenmesini önleyecek ilk adım olarak, yumurtlama mevsimi olan mayıs ayında. her türlü insaat ve insan faaliyetlerinin durdurulması acilen gerekmektedir. Söz konusu inşaatın acilen durdurulması ve Köyceğiz Gölü ve Dalyan yöresinin sayısız güzellikleri ve özelliklerinden dolayı alanın derhal tabiatı koruma alanı ve bilahare milli park ilan edilmesi için yüksek müsaade ve emirlerinizi en derin saygılanmızla rica ederiz." 1727 yaşlarında bayanlar. İngiltere'de çocuğa bak, karşılığında İngilizce öğren. 1585342 Mimar ve iç mimar, yönetici, sekreter aranıyor. Ak Dekorasyon San. 3531017 VEFAT VE BAŞSAĞUĞI flectp Pası Cad.No 16 Taksim Teil5O272215O348O Nüfus cüzdanımı ve askerlik tezkere kâğıdımı kaybettim. Geçersizdir. HA YDAR DUMAN Y.U.M.Y.O. Bilgisayar Programcıhğı 198687 dönemi almış olduğum kimlik kartırru yitirdim. Hükümsüzdür. BtNALl DUMAN Tel Örme ve Çit Sanayiinde sekreterlik yapabilecek bayan eleman aranıyor. 353 49 38 353 47 41 Üniversite öğrencilerine zamanlarına göre iş olanağı. Samanyolu Sk. No: 7 Kat: 1 Osmanbey Senior and Junior Account Executives 3 + years and min. 2 years respectively in a recognized advertising agency, excellent command of English language. Experience in fınancial adv'g/markets is a plus. Write in professional confıdence to Haluk Mesci, Bilezikçi Sok. 25, Pangaltıtstanbul Üyemiz Kimya Yüksek Mühendisi BÜLENT UYGUNER'i yitirdik. Aziz naaşı 22 Nisan 1987 Çarşamba günü ikindi namazını müteakip Şişli Camii'nden kaldınlacaktır. Değerli üyemize rahmet, ailesi ve tüm meslektaşlanmıza başsağhğı ve sabır dileriz. KİMYA MÜHENDİSLERİ O D A S I t S T A N B U L ŞUBESİ BAŞSAĞUĞI Van Gürpmar eşrafından HAMTT DONAT'ı kaybettik. Kendisine Tanrıdan rahmet, ailesi ve yakınlanna başsağhğı dileriz. Av. S Ü L E Y M A N GÜNAY Av. M E H M E T ERGEN İLAN Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.2.1987 tarih ve 1987/8 Esas ve 1987/24 karar sayılı kararı ile Kabak olan soyadımı Bayramoğlu olarak tashih ettirdim, ilan olunur. Kasım Bayramoğlu. Basın: 17923 MARKOM REKLAM HİZMETLERİA3. İLAN 1981 Model 23 bin kilometrede bir adet temiz vaziyette Bedford kamyon satılıktır. Almak isteyenlerin 567 11 67 (9 hat) nolu telefona müracaatları
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear