25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 NÎSAN 1987 CUMHURİYET/13 Türkiye'ye Batı kültürü gerekmez• Ayduüar Ocağı, din alanında da siyasi özelliğini açıkça ortaya koyan çözümlemelere girmiş bulunmaİctadır. Aslında din, açıkça ifade edilmese de, milli kültüriin ana öğesi, özü kabul edilmektedir. Aydınlar Ocağı'nın çözümlemelcrinde, milliyetçüiğin ağır bastığı ve ırkçı şoven bir nitelik kazandığı söylenebilir. Ancak din ile ilgili çözümlemelere bakıldığında ortaya bir tutarsızlığın çıküğı, milli kültur anlayışında din öğesinin ağır bastığı görülttr. Aydınlar Ocağı'nın "Batı'dan yalnızteknik alalım " görüşü DPT'nin Milli Kültür Raporu'na da yazudı Amaç siyasi etkinlik Aydınlar Ocağı'nın akademik ya da bilimsel kaygılan bulunmamaktadır. öte yandan Aydınlar Ocağı bilgi birikimine katkıda bulunmak için oluşturulmuş bir örgüt de değildir. Aydınlar Ocağı'nın amacı, bunaümdaki Türkiye'nin sorunlanna çare bulmak, bunahmı çözmek ve bunun için "ideoloji üretmektir." Aydınlar Ocağı'nın asıl kaygısı, "bilimsel tutariüık değil, siyasi etkinliktir." Kendi savlanna göre, ortaya konan çöziım ve ideoloji, bilime dayanmaktadır. Oysa amaçlan bilim yapmak olmayıp Türkiye'nin belli bir yöne gitmesidir. Bu, sadece bilgi içeren görüşleri ortaya atmakla olmaz, siyasi etkinlik sağlamakla olur. Siyasi etkinlik sağlamanın yolları ise çok çeşitn'dir. BUgiye dayanarak siyasi etkinlik sağlanabilir; yani doğru görflşler ortaya atılır ve uygulayıcılann bu görüşleri benimsemesi söz konusu olabilir. Ya da bazı görüşlerin etkin hale gelmesi için "kritik nygulayıcüarm dikkatlerini çekmek, onlaria ortak noktalar yaratnuk yolu seçilebilir." Turkiye'de sol hareketler ya da Marksist sol örgütlenmeye başlayınca ona karşı mücadeleye giren ideoloji tslamlaşmış, bu mücadele içinde etkin örgütlenmeler belirlenmiştir. Ancak Marksist sola karşı Islamcj bir ideoloji ve örgütle çıkma, özellikle stratejik düzeyi yuk ( Türklslam Sentezi Aydınlar Ocağı'nın UEylüVe î ^ ideolojik armağanı BOZKURT GÜVENÇ, GENCA YŞA YLAN, İLHAN TEKELİ, ŞERAFETTİN TURAN Milli Kültür Raporu'nun dili Milli Kültür Raporu'nun kendine özgü bir dili ve görüşlerini temellendirme (kamtlama saptama) mantığı vardır. Bu mantık uzerinde daha önce durulduğu için, burada, tslam düşüncesindeki din = devlet = medeniyet özdeşliğinden kaynaklanan bazı anahtar sözcük ve deyimleri açıklamayı yararlı buluyoruz' Anahtar sözcükler, kavramlar Rapor dili Türktslam sentezi Millet Milli kültür Milliyet Milliyetçilik Türk milleti Laik (lik) llim Anlamı Dındevlet (birliği) Din cemaati (ümmet) tslam kültürü (ümran) tslamiyet tslamcılık % 99'u Müslüman Türkier Din düşmanlığı; humanizma Kuran'daki bilgiler, (vahiy) dir. Kaldı ki kültürüne ve bağımsızlığına sahip çıktığı sürece Türk milletinin özgürluk sorunu olmamıştır, olmayacaktır. Temel görüşleri yukarıda kısaca özetlenen Türklslam sentezi, aşağıda üç değişik açıdan irdelenmektedir. Değişmeyen (tarihsiz) bir dünyada, toplumsal varlığını yaşatan milli kültürü sadece korumak yeterli olabilirdi. Ancak sürekli değişen bir dünyada gelişen toplumlar/komşular arasında milli kültürü korumak yetmiyor, onu yenileyip geliştirmek için yaratıcıhk gerekiyor. Korurken geliştirmek, değiştirirken sürekliliği sağlamak koşulları kültür politikalannın temel sorunu oluyor. Milli olanla olmayanm sü.rejcli olarak uzlaştınlması, kısaca yaratıcılığa bağlı kalıyor. Değişme yoluyla gelişmeyi sağlayacak değerlere tutum ve davranışlara gerek duyuluyor. Bunun için araştıncılar, eleştirmenler dış dünyada olup bitenleri izleyen gözlemciler çalışıyor. Dünyanın gidişine ayak uyr durulmazsa toplum geri.kahyor. Çağına yetişmesi, çağ^nı yaşaması, çağdaş olması geciken toplum, bunalıma duşüyor. Ancak gelişmeyi amaçlar ve çağdaşhğı sağlarken, geçmişten kopmamak, geçmişten' geleceğe bir sureklilik köprusü kurmak, kültür boşluğuna düşmer mek de gerekiyor. Böyle bir kultür politikası, tarih bilinci, ulusal kim Suçln, Butt emperyaUzml: Aydınlar Mutabakatlar Tebliği'nde Aydınlar Ocağı üyesi bir işadamının imzası da var. Belgeye göre, "tslamın faiz ile ilgili katı tutumuna bir çözüm bulmak gerekiyor." Hem tslamı 'reform gerektirmeyen bir vahiy' olarak tammlamak hem de çağın gereklerine uygun çözümler aramak Aydınlar Ocağı'nın çelişkilerle dolu ideolojisinin örneklermden yalmzca biri sck olan asker çevrelerde kuşkular yaratmıştır. Yani askerler için, mücadele eden iki ideoloji de olumsuz bulunmuştur. Aydınlar Ocağı için ordu iktidarın özüdür. Bu nedenle ordunun iktidara el koyması ve Aydınlar Ocağı görüşü doğrultusunda kurumsal düzenlemeler yapılması, siyasal etkinlik sağlamanın en güvenli yolu olarak seçilmiş bulunmaktadır. Aydınlar Ocağı'na göre: "Türkier, Müslüman olduklan için milli kiınlikkrini koramuşlardır." Aydınlar Ocağı "dini, bir yandan topluma kimliğini kazandıran bir kurum olarak gönnekte, öte yandan Habi kökenti oldugu için Isiamiyette reform olamayacagını" savunmaktadır. Bu noktada tutarsızlık açık hale gelmektedir. Şöyle ki, "hem toplsm yaşamının din tarafından düzenlenecegi hem de Türkiye'nin laik bir devlet olarak kalacagı" tezi ileri surülmektedir. Tmize retorm, amm naıtl? Milli Ocağt'na göre, Türkiye, iç ve dış düşmanların külturel saldınsı altındadır. Batı emperyalizmi, milli kültürümüzü yıkmaya çalışmaktadır. g g Atatürk'ten sonra izlenen Batılılasma ™ politikasında milli kültüre sahip çıkılmadığı için, emperyalizm ve çarpık kentleşme, milli kültürü zayıflatmıştır. Milli kültür çözülünce, 12 Eylül 1980 bunalımına düşülmüştür. Milli kültür planı yapümalı ve devlet eliyle uygulanmalıdır. lik ve gelecek tasanmı üzerine kurulabilir. Gelişme ve sureklilik geçmişle gelecek arasındaki çelişkiler, çatışmalar ancak yaratıcılıkla önlenebilir. Bunun için külturel yaratıalığa açık ilkelere yer verilir: Demokrasi, çoğulculuk, hoşgörü ve laiklik gibi... Yeni fikir ve kültürlere, deney ve deneyimlere, karşı fikir ve kültürlere yer ve değer vermeyen toplumlar gelişemezler. Bu yüzden her kültür politikasmın üç temel ilkesi olmaüdır: Yaratıalık, süreklilik ve bütüncülük. Türk tslam sentezi, bu üç temelden daha çok ikincisi, yani sureklilik uzerinde kurulmuş gibidir. Oysa eksikliği duyulan, sureklilik değil, yaratıcıhk ve bütüncülüktür. Hatta belki yaratıcılık ve bütüncülük boyutlarına yeterince önem verihnediği için kultürel kimlik bunalımına düştüğümuz bile söylenebilir. Sağlıklı ve güçlü bütünler nasıl birbirinden farklı (heterojen) öğelere dayanıyorsa, yaratıcıhk boyutunda çoğulcu kültür çerçevelerine (odaklarına) gerek duyuluyor. Türklslam sentezi, bundan bin yıl önceleri, böyle çoğulcu bir çerçeve oluşturmuştu. Çoğulcu çerçeve yeni külturel deneyimlerle aşılacağma dondurulunca Osmanlı devleti sonunu hazırladı. Yaratıalığını surduremedi, butünlüğunu koruyamadı, yıkıldı. Kültürel ya DEMİREL m. KURULTA Y'DA 2628 Mayu 1978'de Aydınlar Ocağı III. Büyük MUliyttçUer Kunütayvu topladı. Başbakan Demlrel, III. Kurultay'm kapanış töreninde kürsüde konuşurken, Dinleyiciler arasında Celal Bayar, Alpaslan Türkeş ve Saadettin Bilgiç görülüyor. Demirel, 12 Eylülsonrası askeriyönetimle isbirliğinegiden Aydınlar Ocağı 'm demokrasiye karşı bir örgüt olmakla suçlayacakn... tır. Bu yüzden, Türklslam senteziyle ilgili inceleme ve değerlendirmelerimizi Milli Kültür Raporu uzerinde topluyoruz. Milli Kültür Raporu (DPT yayınr. 1983, 1920/300) Ana Komisyon Raporu, 13 adet alt komisyon raporu ile beş adet özel rapordan oluşuyor. Milli Kültür Raporu'nda millet, kültür, Türktslam ve sentezle ilgili, doğru, yan doğru, yarı doğruyan yanlış, hatta tümüyle geçersiz önermelere dayalı çok çeşitli görüşlere yer verilmektedir. Bütün bu önermelerin Aydınlar Ocağı görüşunden kaynaklandığı ve üîkeyî Türktslam sentezine doğru yönlendlrmek istediği anlaşılmaktadır. Bu amacın yanında Turklslam sentezinin kültür tarihi, Türk toplumu, milli Türk Devleti ve cumhuriyet devrimleri ve demokrasi ilkeleriyle çelişen, üstelik kendi öncüleriyle tutarsız görünen yanlan da bulunmaktadır. lışmaktadır. Atatürk'ten sonra izlenen Batılılasma polîtikasında milli kültüre sahip çıkılmadığı için, emperyalizm ve çarpık kentleşme milli kültürü zayıflatmışür. Milli kültür çözülünce 12 Eylül 1980 bunalımına düşülmüştür. Bunalımdan çıkmak için milli kültür planı yapılmalı, bu plan devlet eli ve gücüyle uygulanmalıdır. 2 Kültüriin özü: Milli kültür, bireyleri bağlayan, bütünleştiren bir öz ve toplumlan birbirinden ayıran tarihi fakat değişmeyen niteliklerden oluşur. Türk milliyetçiliği kultüre dayalı olduğu için, toplumumuzun kültürü milli olmalı; bu kültürbütün bireylere yeknesak biçimde verilip yaygınlaştınlmalıdır. Bu yapılmazsa milli birlik korunamaz. 3 Öz değerler ve tslam: Milli kültürümüzün iki orta direği, Orta Asya'dan getirdiğimiz "öz değerler" ve Islamiyettir. Türk seciye ve tabiatma en uygun din tslamdır. Türkier başka dinlerde yapamamışlar, deneyenler kimliklerini yitirmişlerdir. Ancak Türklslam sentezi konusunda karşıt görüşler vardır: Türk ögeler baskındır görüşü yanmda Islamiyet önce gelir, Türkler sonra, diyenler de vardır. Millileştirme dinle başlar, dinle tamamlanır. Anadolu önce Müslümanlaştınlmış, sonra Türkleştirilmiştir. 4 Gelişme / Batı'ya yetişrne: Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için Batının sadece teknik ve medeniyetini almak yeterlidir. Batı kültürü gerekmez. Batı kültürü medeniyet yönündeki yolculuğumuzu ancak sekteye uğratır. Milli kültür değişmez, özü aynı kalarak zenginleşir. Japon kalkmması da esasında böyle olmuştur. 5 Devlet eliyle onanm: Bozulmuş olan milli kültürü, milli kültür planı uyannca devlet eliyle onarmak ve devlet gücüyle korumak gerekir. Milli varhğın bekâsı için bu sarttır. Onanm ve korumada özgürlük ve insan hakları gibi demokratik sorunlar çıkmaz. Çünkü önemli ve öncelikli olan kişi birey değil, millet devlet gerçeği Çelişkili bir ideoloji Türklslam Sentezi gerilimli çelişkiler taşıyan bir ideolojidir. Bu nedenle de Islam öğesinin giderek ağırlık kazanacağı söylenebilir. tslam evrensel ve total bir öğretidir. Dünyayı "Dar ül İslam" ve "Dar ül Harp" olarak görür. Ulus, ulusal kültür ve ulusal egemenlik İslamın dışladığı kavramlardır. Ciddi bir reform olmadan bu gerilim çözülemez. Türklslam Sentezi, laiklik ve ulusalhk ögelerini içerecek biçimde gerçekleşirse reform yapdmış olacakür. örnek olarak son Milli Mutabakatlar Tebliği'nde Aydınlar Ocağı üyesi bir iş adamımn da imzası vardır. Belgeye göre, "tslamın faiz ile ilgili katı tutumuna bir çözüm bulmak" gerekmektedir. Başka bir deyişle tslamı çağdaşlaştırma girişimi yapılmıştır. Hem Islamı "reform gerektirmeyen ilahi bir vahiy" olarak tammlamak hem de çağın gereklerine uydurmayı düşünmek önemli bir çelişkidir. Bu çelişki, Aydınlar Ocağı'nda bölünmelere yol açabilir. Sonuç olarak, Aydınlar Ocağı görüşü'nün, uygulamaya ve planlamaya yönelik siyasi bir ideoloji olduğu söylenebilir. Hareket noktası olarak alınan milli kültür anlayışı çelişkilidir. Bu çelişki, kendi mantığı içerisinde ülkeyi dosdoğru tslamlaşmaya götürür. DPT, Türkiyc'yi nereye y Utiyr? DPTnin 1983 tarihi: milli kültür raporunda millet, kültür, Türktslam senteziyle ilgili yarı doğru, yarı yanlış, hatta tümüyle geçersiz önermelere dayalı çok çeşitli görüşlere yer verilmiştir. Bütün bu önermelerin Aydınlar Ocağı görüşunden kaynaklandığı ve ülkeyi Türklslam sentezine doğru yönlendirmek istediği anlaşümaktadır. ratıcıhk, farklı toplumsal çerçeveİerin etkileşimi sonunda gerçekleşiyor. Yaratıcıhk için kapanmak değil ticarette ve ekonomide olduğu gibi dünyaya açümak gerekir. Japon modeli denen olay koruma değil, kültürel yaratıcıhktır. Türklslam sentezinin yanılgıları büyük ölçüde Ocağın tarih felsefesinden kaynaklanıyor. Tarih ilmini değişmenin, kalkınmanın ve gelişmenin Umi olarak görme, 18. ve 19. yüzyıllann tarih anlayışını yansıtmaktadır. Tarih, topluma ait butün olaylarla ilgilenen, olgulan inceleyen bilimlerin bileşkesi ve bilincidir. Bu yüzden bir kez yapılan (yaşanan) tarih, her çağda yeniden yazılır ve yorumlanır. Türk tarihinin bölünmezliği, e\Tensel bir dünya tarihi çerçevesine oturtuhnalıdır. Zamanmekândan, olup bitenlerden soyutlanmış bir milli tarih, milli gerçeklerin görülmesini zorlaştınr. Milü övüncü sağlarken, güvenci sarsar. Böyle durumlarda da yapılan, yazüan ve okutulan tarihlerin bilincine varılamaz. Tarih sürekli olarak yeniden yapılmalı, yazıunah ve yorumlanmalı ki, kişiler geçmişle bugünün ilişkisini kursunlar, milli kindiklerini yenilesinler. Kimliklerini bilsinler Türkİslam sentezinin ideolojik çerçevesi Milli Kültür Raporu'nu kaleme alanlar Türktslam sentezinin ideolojik çerçevesini bizim burada yapacağuruz gibi bir sisteme bağlama gereğini duymamışlar. Sorunlar uzerinde düşünürken ideolojilerini dolaylı yoldan dile getirmişler; kimi yanlış ve yanılgılannı gizlemişlerdir! Bu konuda yapılacak ilk iş, raporun satırlan arasmdaki ve düe gctirilen fikirlerin arkasındaki dünya görüşünü ortaya koymaktır. Bu amaçla Türklslam sentezi olarak sunulan milli kültür çerçevesi, aşağıda beş temel önerme altında toplanarak değerlendirilmektedir. Milli Kültür Raporu'nda ifadesini bulan Türkİslam sentezi (dünya görüşü) beş temel tanı ve önermeden oluşmaktadır. 1 Bunalımın nedeni: Türkiye iç ve dış düşmanların külturel saldırısı altındadır. Batı emperyalizmi milli kültürumuzu yıkmaya ça Plan taslağından mutabakat talebine DPT'nin Milli Kültür Raporu, ne teşkilatı, ne de komisyon üyelerinin mensup bulunduklan kurumlan bâğlamaktadır. Ancak bu tür raporlann temel plan dokümanı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ocak mensuplannca Türk milletine yapılan "milli mutabakat", (1986) çağnsı Milli Kültür Raporu'na uygun ve paralel olarak hazırlanmış StRECEK : Teksas medeniyetinden olanlar Islamı kuUanıyor tslam felsefesi ve dünya görüşü konusunda ö'nde gelen bir uzman olan Profesör Hüseyin Hatemi, Cumhuriyet'in Türktslam sentezi görüşü ile ilgili sorulannı şöyle cevaplandırdı. Siz tslam düşüncesinin önde gelen temsilcilerinden biri sayılıyorsunuz. Türklslam sentezini kavramsal olarak degerlendirir misinizî HATEMİ Türklslam sentezi terimi her şeyden önce, derhal teorik bir yanlışhğı ve tutarsızhğı gösteriyor. Dünya görüşleri alanında tez ve antitezden sonra sentez doğar. Bunun için söz konusu görüşe göre İslam tezine karşı bir Türkçülük antitezi vardır. İslam Allah'ın tezi olduğuna göre Allah'ın dışında bir varhğın kotaracağı bir sentez ancak resmi ideoloji gereği olarak var olabilir. Türklük sosyolojik bir olgudur, yoksa tslam'ın antitezi değildir. Bütün insanlar Kuranı Kerim'in açık beyamna göre, ırk, dil, renk ve cins farkı olmaksızın eşittir. Bu özeUikleri gidermeye kalkışıp veya bunlardan yalnız Arap ırkı özelliklerine üstünlük tamyıp, hepiniz Araplaşacaksınız denseydi (Emevilerin dediği gibi) Emevilere karşı görüldüğü gibi bir Irantslam ve daha sonra ortaya çıkan Türklslam sentezi haklı görülebilirdi. Ama İslam için böyle bir sentez anlamlı ve gerekli değildir. Türktslam sentezi gorüşüne göre tarih milktlerin arasındaki yanş ve çatışmadır; millet denilen toplumsal birim de 'ezelden ebede* var olacaktır. Bu görüşü nasıl deferiendirryorsunuz? HATEMİ Kitaplannda Kuranı Kerim'de olduğu kadar açık ilkeler bulunmayan Hıristiyanlar bile, mesela uzun süre Alman Protestan Kilisesi Meclis Başkanhğı yapmış, bugünkü Alman Cumhurbaşkanı Von Weizsâcker, bu yıl yayımlanan ve konuşmalannı toplayan bir kitabında çok doğru olarak şunları söylüyor: 'Ben bir Almanım, fakat Alman olmak başlıbaşına ne bir liyakat ve üstünlük belirtisi ne de esef edilecek bir şey ya da dezavantajdır: Bu doğru bir görüştür ve Hitler olayından ders ahndığını gosterir. Şovenizmi sözüm ona dinle uzlaştırmaya kalkmak faşizmin artık çoktan iflas etmiş olması gereken bir oyunudur. Prof. Hüseyin Hatemi, Türkîslam sentezi' savunucularını şöyle değerlendiriyor: 1402'ük îslamcı bir profesör "Aşın sağa" olduğu gerekçesi ile 1402 sayılı yasa ile üniversiteden uzaklaştırılan tstanbul Hukuk Fakültesi profesörlerinden Hüseyin Parviz Hatemi, 1938yılında tstanbul'da doğmuştur. tlk, orta ve yükseköğrenimini tstanbul'da tamamlayan Hatemi, 1960yılında hukuk fakültesinden mezun olmuş ve aynı fakültede asistanlığa başlamıştır. Profesör Hatemi, 12 Eylül sonrası yaşamöyküsünü Cumhuriyet'e şöyle anlattu U 12 Eylül olduğunda ben daha hâlâ doçenttim ve askeri müdahaleden sonra 1402lik olacağımı düşünmesem bile artık profesör obnaktan ümidimi kesmistim. Bu nedenle de Alexander von Humbold Vakfı'ndan bir arastırma bursu alıp Federal Almanya'ya gitmiştim. Bu sırada profesörlüğe atandığımı öğrenince habere inanmanuştan ve eşim bana Resmi Gazetenin, Rektör Demiroğtu ve Bakan Sağlamfrıimzalarvu havi telgmflartnınfotokopüermiyoüamak zorunda kahnısn. Ben Münih'te buyüklerimin ömrüne aflyet dualan ederken, başka büyüklerim de boş durmamışn. Nitekim yurda döndükten kısa bir süre sonra, bir dersten çıkttğım sırada Saltuk Paşa'dan "hoş geldin" telgrafı yerine, artık ömür boyu üniversitedehademe bile olamayacağımı belirten "fermanı" almıştım. Sonra yine bir süre Abnanya'da arastırma yapaktan sonra Türkiye'ye döndüm ve hâlâ fetret dönemimi yaşıyorum." Bunun dışındaki ırklann ya da milletlerin savaşı nazariyesi, "orman kavgasma" tarihi ve sözde bilimsel küıf giydirmekten ibarettir. lslam'ın minare gibi dosdoğru tezini bir senteze katmak isteyenler, buna bir küıf arayacaklardır. Bu kılıf en biümsel şekli ile ilk önce Ziya Gökalp tarafından biçilmiştir. Daha sonra altı kaval, üstü şişhane olmaz diyen Batıcılar sözüm ona sentezden tslam ümmetini çıkarmışlardır. Büseyin Hatemi: Türklslam sentezinin ardında yatan gerçek formülü şöyle özetleyebiliriz: Teksas medeniyetindenim. Bununla çakışmadığı ölçüde Türk ırkçısıyım. önceki 2 ilke ile çakışmadığı ve Beyaz Saray'dan izin verildiği ölçüde petrolden . kazandığı dolann bize akması şartı ile İslam adalet ilkesi yerine çıkar ilkesini geçirmiş İslam ülkeleri ile isbirliğine hazınm. lara da dağıtılmış olan "made in USA" kaledeiskoplar içinde, zamana göre değişen, çeşitli alacalı bulacah, kırpmtı bahçesi ideolojiler görunebilir. Bu gorünüm bizi aldatmamalıdır. Her ideolojinin arkasında maddi ve nesnel çıkarlar sistemi olduğuna kuşku yok. Siz Türkiye'deki ideoloji karmaşasının altında ne tür çıkar ya da tercihler olduğunu düşünüyorsunuz? HATEMİ Bunun arkasındaki temel tekelci emperyalizmdir. Biz örneğin Attila tlban'ın sorduğu "Hangi Batı?" sorusunu sormaksızın ve hiç değilse Batının göstermelik ve bayramhk, kendisinin bile ancak bayramdan bayrama giydiği değerler düzenine sahip olmaksızın 1970*leri bulduk. 12 Mart'tan sonra mesela Cumhuriyet ekibi, sünnet edilmiş, İslam ümmeti unsuru çıkarümış Gökalp formülünde diretti. Buna karşılık bu formulden Batı medeniyeti unsurunu çıkartıp, yerine "Sadık bir Amerikan bagımhsıyım" veya "Tfesas medeniyetindenim" formülünü koyan lar oldu. 1945'lerden 1970'lere kadar, "tslam ümmetindenim" sözü daha bu formüle girmemişti, esasen şimdi bile Gökalp'in söylediği tarzda girmemiştir. Gökalp'in istediği, Kayzer "vVilhelm'e bağımlı ve her ne istenirse imzalayacak olan Dolmabahçe noteri bir Sultan Reşat (halife) ve ondan sonra gelen bir Süleymaniye noterini (Şeyhülislam) muhafaza ederek diğer İslam toplumlannı da bize bağlamaktı. Şimdi Kayser VVilhelm'in yerini Başkan Reagan almıştır, ayrıca formülun ikinci şekli ile uygulanması döneminde çok kesin laiklik tedbirleri ahndığmdan bazı ihtiyat tedbirleri de almak gerekmiştir. Bunarağmen,özellikle Iran devriminden sonra "Müslüman yazartarca" kâğıt uzerinde şu görüşün teorisi yapılmaktadır: "tslam laiktir." Nitekim bu görüş, tmamı Azam'dan nakledildiği iddia edilen ipe sapa gelmez bir aktarma ile 9 nisan tarihli Cumhuriyet gazetesinde işlenmektedir. Bu görüşün altında yatan gerçek ise,Türkiye'nin gerçek sünni bir toplum olması, yaniAmerika'yayakın İslamın temsilcisi ohnasıdır. Böylece Türkiye, Amerika'nm üstün hilafetini kabul eden bütün İslam topluluklanrun 2. dereceden halifesi ohnaya layık görülmektedir. Tabii bu 2. dereceden halifelik laik bir halifelik olacaktır. Esasen Protestan propagandacılarının iddia ettiği gibi, "Martin Luther, Kanuni'den arpalık alan ve gizli din taşıyan bir diyanet işleri görevlisiyili." Yani Sünni olan diğer Müslüman ülkeler, henüz laik olmasalar bile, Beyaz Saray'm rehberliğinde ve bizim de gayretlerimiz ile hidayete erişebilecekierdir. Fanatik, fundamentalist (bu sözcüğün Türkçesini bulmak kolay değil) Şiilere gelince, onlar Latin Amerika Katolikleri gibi kabul edÜmektedirler, hidayete erme umutlan yoktur. Ortaya attıgınız bu gorüşler çerçevesınde Türktslam sentezi göriişünün nihai değerlendirmesini nasıl yapıyorsunuz? Texas medeniyeti HATEMİ özetlersek, Türkİslam sentezinin arkasında yatan gerçek formülun şu olduğunu söyleyebiliriz: Texas medeniyetindenim. Bununla çakışmadığı ve icazet verildiği ölçüde Türk ırkçısıyım. Önceki 2 ilke ile çakışmadığı ve yine Beyaz Saray'dan izin verildiği ölçüde petrolden kazandığı dolann kısmen bize akması şartı ile diğer laik veya görünürde laik olmasa bile İslamın adalet ilkesi yerine çıkar ilkesini geçirmiş İslam ülkeleri ile isbirliğine hazınm. Görüldüğü gibi Türklslam sentezinin, İslam değerler düzeni ile hiç ilgisi yoktur ve bir siyasal düzenin yığınlar tarafından desteklenmesi için İslamın adı kullanılmaktadır. Hemen ekleyeyim ki Texas medeniyetinin dolayh ya da doğrudan etkileri yalnız sağ kesim ya da "milliyetçiler" arasında değil, kendini solcu sayanlar arasmda da odaklanmış bulunmaktadır. Maddi kriterler uygulanırsa, bu gerçek turnusol kâğıdında olduğu gibi açığa çıkacaktır. Adaletsiz savaşlar Insanhk tarihi boyunca savaşlar çoğunlukla başka topluluklan sömürmek için, yani adaletsizlik uğruna yapılan savaşlardır. bu savaşları çıkaranlar uydurduklan küıfa kendileri inansalar ve bunun başka renk ve dilden olanlara karşı bir savaş olduğunu gerçekten söyleyebilselerdi her şeyden önce kendileri aynı dili konuşan, aynı soydan olan içteki tebalarım ezmezlerdi, iç savaş diye bir kavram olmazdı. Osmanlı mesela aynı dili konuşan Iran Türkleri ile savaşmazdı, Celali isyanları ile uğraşmazdı; sadece Batı ülkeleri ile savaşırdı. Şu halde savaşlann saiki adaletsizhği tesistir. Ancak Hak Peygamberlerinin savaşlan, adaleti getirmek için olmuştur. Bir de savunma savaşları vardır ki, haksız bir saldırıya karşı savunma, her bireyin ve toplumun meşru hakkıdır. Oligarşinin çıkarlan Her ideoloji ya da dünya görüşü bir değerler düzenidir, hiçbir ideolojide bu temel değerler düzeni değişmez. Şu halde değişmezlik tslama atfedilen bir kusur olamaz. Ancak üçkâğıtçüık dünya görüşünde, bugünkü büimsel adı ile Amerikan pragmatizminde değişmez tek değer vardır: Hâkim baskı grubunun veya oligarşinin çıkarı. Oligarşinin içinde dengeler değiştikçe, bizim ideolog
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear