Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HABERLER 17MART 1987 AET, başvurumıızu reddedemez Başbakan Ozal "Bizim için tek yol vardır, o da tam üyelik için müracaat etmektir. Topluluk başvurumuzu en çok oyalar" dedi. FRANKFURT (a.a.) Federal Almanya'nın yüksek tirajlı dergilerinden Der Spiegel'e bir derneç veren Başbakan Turgut özal, "Bizim için tek yoi vardır. Q da tam üyelik için müracaat etmektir. Topluluk, başvurumuzu reddedemez. En çok oyalar" dedi. Özal, Türkiye'nin AET'ye tam üye olmasının TürkYunan anjaşmazlığının giderilmesine de katkıda bulunacağına inandığını söyledi. Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topiuluğu'na tam üyelik için başvuruda bulunmaktan başka çaresinin olmadığını kaydeden Başbakan Özal, şunları söyiedi: "Başta Federal Almanya olmak üzere topluluk ülkeleri Türkiye'nin tam üyelik için başvuruda bulunmasını. en azından şimdilik istemiyorlar. Avrupalıİann neden korktuklannı anlamıyonım. Bilhassa Bonn bu vesile ile çok sayıda Türk işçisinin üikeye akın edeceğini ileri süriiyor. Fakat biz, Almanya'nın bizim başvurumuzu desteklemesi halinde, üyelik müzakereleri sırasında bu sorunu konuşabileceğimizi söyledik." Türkiye'nin AET'ye yeni giren ban ülkelerdekinden daha iyi bir sanayi altyapısına sahip bulunduğunu kaydeden Özal, şöyle devam etti: "Türk ekonomisi son 6, 7 yü içinde kendini toparladı. Hiç korkmaya gerek yok. Topluluğa girmemiz halinde, sanayimiz çökmez. Tam aksine gelişir. Tam üyelik özellikle demokrasimiz için yantriı olur. Türkiye'nin AET'ye girraesi ile vatandaşlanmıza insan haklan konusunda Avrupa Adalet Divanı'na başvurma hakkı tanıdık. Bugüne kadarki hükümetlerin hiçbiri bunu yapmadılar." özal'ın Der Spiegel'e demecv Evren, (Baştarafı 1. Sayfada) huzur içinde Türkiye'nin hızla kalkınacağı" yolundaki inancını dile getirdi. EvrenKoç görüşmesi 40 dakika kadar sürdü. Görüşmede Odalar Birliği Başkanı Ali Coşkun da bulundu. Koç, Evren'e bilgi verirken, "Türkiye'nin kalkınma imkânlan en bol ülkelerden biri olduğunu Hindistan'da daha iyi anladım" dedi. Koç, kalkınma için eğkime, nüfus planlamasına ve teknik kadrolara önem vpnjmesi gerektiğine işaret ederek, "tç huzur içerisinde olursak, çok kısa sürede kalkınacağımıza inanıyorum. Ama bunun şartı yine eğitim ve nüfus planlamasıdır" diye konuştu. Başbakan Vekili Kaya Erdem de, KOÇ,EVREN'LE Uluslararası Ticaret Odası'nca yılın işadamı seçilen Vehbi Koç, Cumhurbaşkam Vehbi Koç'u kabul ederken, Evren ve Başbakan Vekili Kaya Erdem ile görüştü. 40 dakika süren EvrenKoç görüşmesinde Sanayi "Koç'un başarısının gelecek neve Ticaret Bakanı Cahit Aral ile Odalar Birliği Başkanı Ali Coşkun da hazır bulundu. Koç, Cumhur sillere örnek olacağım" söyledi. başkanına "Türkiye'nin kalkınma imkânlan en bol ülkelerden biri olduğunu Hindistan'da daha iyi Koç'a Başbakanlık başarı plaketi verild' anladım" dedi. (Fotoğraf: a.a.) Süper StYASt YASAKLAR Başbakan Özal, bazı siyasilere konan siyaset yasağının kaldırılması konusunda da şunları söyledi: "Bu anavasayı halkın yüzde 92'sikabul etmistir.Değiştirmek için parlamentodan üçte iki, Cumhurbaşkam'nın itiraz etmesi halinde, dörtte üç çogunluğu sağlamamız gerekmektedir. Benim önerim ise şudur: Anayasa gelecekte salt çoğunluğun sağlanması halinde degiştirilebilsin. Fakat bu degişiklik halk oylamasına sunulsun. Teklifim kabul edilirse. yasaklarla ilgili olarak halka başvurur, şunu söylerim, "Anayasanın bu maddesini siz i<stediniz. Şimdi degiştirin." TÜRKYUNAN İLtŞKlLERİ TürkYunan ilişkilerine de değinen özal, Yunan hükümetinin sürekli olarak Türk düşmanhğını kışkırtmakta olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bir karış Yunan toprağında bile gözü olmadığını yineleyen Turgut Özal, "Yunanistan ile iyi ilişkiler içinde olmak ÖZAL YÜRÜYÜŞTE Başbakan özal günlük yürüyüş eksersiz ve işbirliği yapmak istiyoruz. lerini doktoru Cengiz Aslan nezaretinde sürdürüyor. özal Morriot Türkiye'nin AET'ye girmesi ile TürkYunan anlaşmazlığı daha otelinin beden eğitimi salonunda her gün 1,5 küometre yürüyor. kolay çözümienecektir" dedi. NERELERDE TRAFİK KİLİTLENDİ? "MaslakÎTÜKüttiphanesi Zincirlikuyu arası", buyola LeventEsentepeMecidiyeköy girişleri, ' 'Barbaros Bulvan 'ndan Balmumcu'ya kadar uzayan kesim", "TophaneKabataş arası", "Rıhtım Caddesi Sirkeci arası", * 'MecidiyeköyBarbaros Bulvan arası'', ' 'Şişli A bide i Hürriyet Caddesi", "E5Karayolu'nunMerterTopkapıarası", "Topkapı kavşağı", "Şehremini ve Pazartekkedönüşleri","SultanahmetGülhane arası". "Çevreyolunun Topkapı TüneliMecidiyeköy arası, "Boğaz sahil yoiunun SarıyerBeşiktaşarasındakitümkesimleri", "Gümüşsuyu Caddesi", "Elmadağ Caddesi", "SaraçhaneKasımpaşa çevreyolu çıkışı", "Göztepetstasyon Caddesi", "Kadıköy Rıhtım Caddesi", "Kadıköy Kayışdağı Caddesi", "Bağdat Caddesi SuadiyeKadıköy arası." TRAFİK NEDEN KİIİTLENDt 1 M M Istanbul Trafik Şube Müdürluğü yetkiiileri trafık sıkışıklığına şu etkenlerin neden olduğunu ileri sürdüler: • tlk ve orta dereceli okultar öğretime başladığı için trafığe büyük ölçüde yüklenme oldu. Servis araçları trafığe girdi. • Güneçin açmasıyla birlikte özel otomobil sahipleri trafığe çıktılar, • tstanbul'un trafıği herpazartesi günü diğer günlerden daha sıkışıktır. Bu sıktşıklık diğer etkenlerle birleşti. • Birçok cadde ve sokak hâlâ karın etkilerinden kurtulamadı. • Yollardaki buzlar ve kar suiarı, araçlann normal hızın altında gitmelerine neden oldu. Bu da trafıği sıkıştırdı. COZIEM UĞURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Vte nedir insan haklannın uluslararası ve bölgesel düzeydeki güvenceleri? Prof. Dr. Münci Kapani, bütün bu konuları "insan Haklannın Uluslararası Boyutlan" adlı son kitabında, hukuka şiirsellik katan o güzel Türkçesi ile anlatıyor. Sayın Kapani'nin kitabında yer alan önemli ve duyarlı konulardan biri de "olağanüstu hallerde insan haklan" konusudur. Prof. Kapani soruyor; Savaş, savaş tehlikesi, yaygın silahlı ayaklanma gibibunalım dönemlerinde, hak ve özgüriüklerin hepsi kısıtlanabilir veya askıya alınabilir mi, yoksa bunlann bir bölümü bu kuralın dışında mı katır? Kısıtlama ve askıya alma işleminin ölçüsü, kapsamı ve süresi nedir? Bunları belirteme yetkisi kime ait olacaktır? Prof. Kapani, bu sorular karşısında, "içinde bulunulan durumun ağıriığına bakılmaksızın mutiak olarak korunması" gereken haklardan söz ediyor ve olağanüstu dönemlerde sınırlamaların, "ger&ktiği ölçüde" ve "geçici" olması gerektiğini belirtiyor. Olağanüstü dönemlerde bu kurallara uyulup, uyulmadığını kim "takdir" edecektir? İlgili devlet mi? Yoksa uluslararası kuruluşlar mı? İlgili devlet, eğer, insan haklan ile ilgili çeşitli sözleşmelere imza atmışsa, bu durumda "son söz" o ilgili devletin değil, uluslararası denetim organlarınındır. Prof. Kapani, bu konuyu şöyle açıklıyor: Karşılaşılan t&hlike ne kadar büyük olursa olsun, insan haklanna saygı temeline dayanan demokratik bir toplumda, geçici de olsa sınırsız, sorumsuz, denetimsiz bir baskı rejiminin kurulması hiçbir zaman söz konusu olamaz.. "İnsan Haklannın Uluslararası Boyutlan" kitabında yer alan önemli konulardan biri de insan haklan ve laiklikJ\\T Prof. Kapani, "şeriat hükümleri"n\n çağdaş uygarlık anlayışı ve insan hakları ile bağdaşmadığım belirtiyor; akılcı ve hümanist bir temel üzerine oturtulan "Atatürk devrimlerinin" dinin devlet üzerindeki baskısına son verdiğini yazıyor. Ankara Hukuk Fakültesi'ndeki görevinden "YÖK düzeni ve öğretim uyesi kıyımına tepki göstererek" aynlan Prof. Kapani, özellikle son yıllarda iaiklik konusunda verilen ödünleri anlatırken, "Din öğretiminin devlet zoruyla okullara sokulmuş olmasının, istense de istenmese de gerici akımlara cüret aşılamış olduğunu" da yazıyor Kapani, bu konuda, Türkiye'nin de onaylamış bulunduğu "Avrupa insan Haklan Sözleşmesr'ntie "Devlet, eğitim ve öğrenim alanında yükteneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğrenimin kendi din ve feteefes/ inançlanna göre yapılmasını sağlama haklanna saygı gösterir" diye bir hüküm bulunduğunu da anımsatıyor. Ankara Hukuk Fakürtesi'nde yetiştirdiği binlerce öğrencisinden biri olmaktan onur duyduğum Prof. Kapani, kitabını şu inancı ile noktalıyor. Ataturk'ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Türkiye'si, bugün onun "ilke ve inkılaplanndan" çokça söz edilen, fakat pratik alanda onlann ozünden uzaklaşan bir ülke görünümündedir. Laiklik ilkesinde açılan gedik, bunun en belirgin ömeğini oluşturur. Laiklik ve insan haklan birbirlehnden aynlmayan kavramlardır. Çağdaş demokrasi de her şeyden önce, bu temel kavrama dayanır. Eğer gerçekten Ataturk'ün gösterdiği yolda, çağdaş uygarlık yolunda ilerlemek isüyorsak, onun temel değerlerini hiç sulandırmadan, yozlaşttrmadan, olduğu gibi benimsemek zorunda oldugumuzu aklımızdan çıkarmamalıyız. Prof. Kapani'nin bu sözleri, "Ataturk'ün heykellerinin dikilip, düşüncelerinin yok edilmek istendiği" şu son yıllarda, bir inanç rüzgârı gibi bizlere ulaşıyor ve "Atatürkçüyüm" diyen herkese de tek tek görevini anımsatıyor. Başbakanın ameliyat izi belli olmayacak ŞEBNEM ATİYAS HOLSTO.N Başbakan Turgut Özal Marriott Oteli'ndeki dairesine yerleştikten sonra yaşamı göreceli olarak normale döndu. Bu arada Başbakan'ın ameliyatının yara izinin mayo giydiği zaman çirkin bir biçimde gorünmesini onlemek için özel estetikli dikiş yöntemi uygulandığı ve birkaç ay sonra hiçbir iz kalmayacağı belirtildi. Bu arada Özal'ın yine uydu bağlantısıyla Türkiye ve Houston'da bulunan gazetecilerle yapacağı basın toplantısının hafta sonu için planlandığı öğrenildi. Dün Dr. Muhammed Attar, otelde başbakanı ziyaret ederek sağhk durumunu iyi buldu. Özal'ın ameliyattan sonra dikiş Lzlerinin de hemen hemen kaybolduğu kaydedildi. Özal'ın yarası, ameliyattan sonra özel estetikli dikiş yöntemiyle dikildi. Bu yöntemle, kullanılan özel iplik ve dikiş biçimiyle ameliyat izlerinin hemen hemen hiç görünmemesi sağlanıyor. Özal, günlük cimnastiğini de hiç aksatmıyor ve kültur fizik hareketlerini otelin özel cimnastik salonunda yapıyor. DönUş tarihini 22 ya da 25 mart olarak tasarlayan Özal, önümüzdekı hafta burada iş çevreleriyle göruşmelere başlayacak. Türkiye'ye döndükten sonra uzun sure yurtdışına seyahate çıkamayacağı büdirilen Özal, haziran ayında Meclis tatile girdikten ve 3 aylık nekahet dönemi sona erdikten sonra İtalya, Mısır ve Suriye'yi ziyaret edeceği bildiriliyor. Bu arada Özal'ın tele basın toplantısı ile ilgili olarak Başbakanlık Basın Danışmanı Can Pulak, toplantımn 19, 20 ya da 21 mart günü yapılacağını söyledi. •• Bir yıllık hapis yerine (Baştarafı 1. Sayfada) seltilmelidir. • Cumhuriyet savcılıklannca verilen sabıka ka>ıllarından (iyi hal kâğıdı) belirli bir miktar ücret alınmalıdır. • Tutuklu ve hükümlülerin el konulan para ve eşyalarının muhafaza edildiği adli emanetier işletilerek kâr elde edilebilmelidir. • Adalet Bakanlığı'nın bankalardaki paraiarından daha fazla faiz geliri elde edebilecek duzenlemeler >apılmalıdır. Pazarlık usulüyle yüksek faiz veren bankalara para yatırabilme olanağı sağlanmalıdır. • Mahkemelerde tek tip dosya kullanılması yoluna gidilmelidir. Kullanılacak tek tip dosya Adalet Bakanlığı'na ait matbaalarda mahkumlar çalıştırılarak bastınlıp, yeni gelir imkânlan yaratılmalıdır. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, duşündükleri yeni düzenlemeler sonucu 4050 milyar lira dolayında bir gelir elde edilebileceğini söyledi. Sungurlu, elde edılecek bu gelirlerle adalet personeline lojman ve yeni adliye sarayları yaptınlabileceğini, aynca yargıda çalışanlara prim sistemi uygulanabileceğini söyledi. Adalet Bakanlığı'na 1987 bütçesinde verilen ödenek tutarı 140.8 milyar lira dolayında bulunuyor. c ™ K,taPKu,ubu c C M M H U R j Y E T KİTAP KULÜBÜ'NDE ŞÖYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİ 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü nedeniyle (Baştarafı 1. Sayfada) regelen uçurumun bu kez işçi emeklilerı arasında uçurumlar yaratacak biçimde gelişeceğini ve geneliikle bu yasadan yararlanabilecek işçilerin şu anda 450 bin lira gibi yüksek maaş alabilen ve işveren karşısında savunmasız bulunmayan bazı üst kademe yoneticileri olacağım savunuyorlar. Super emekli maaşı ile ilgili tasan, çalışma yaşamı nın diğer sorunlu yasaları ile birlikte yann Turklş yoneticileri ile Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoglu arasındaki toplantıda ele ahnacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırlamakta olduğu ve ana hatian açıklanan tasarıda yer alan ilkelerin oluşturabileceği sorunlar, uzmanlarca şöyle sıralanıyor: 1 En yüksek işçi emeklisine 5 yıl sonra 1400 artı 5 binlik ek göstergeye gore odeneceği hesaplanan 295 bin lira super emekli maaşına enflasyon karşısında erimemesi için ne gibi bir çozum getiriliyor? Bugün uygulanan 66 katsayının zaman içindeki artışına gore mi 5 yıl içinde bu emekli maaşı artış gösterecek, yoksa 5 yıl sonra mı 295 bin lira uygulamaya konulacak ya da enflasyon katsayısına göre bir endeksleme mi getirilecek? 2 Şimdiye dek en üst seviyeden kiiileri ise, önümüzdeki 24 saat için prim ödemiş ve önümüzdeki bir iki (Baştarafı 1. Sayfada) me başlayan 1 milyon 200 bin dola de yurdumuzdaki tum bölgelerin ya yıl içinde emekliye aynlacak işçi, yeni yındaki ilk ve orta dereceli okul öğ ğışlı olacağım, yağışların Ege ve Ak sistemden ne ölçüde yararlanabiledeniz kıyılarında yağmur, öteki bol cek, yoksa 5 yıldan önce emekli olarencisi dün okullarına ulaşabilmek gelerde ise kar ve karla karışık yağ cak işçiler super prim ödeseler dahi için büyuk bir mucadele verdi. Ara yollarla bazı kenar semtler kar \e mur biçiminde olacağım açıkladılar. yüksek emekli aylığından yararlanaÖte yandan kötü hava koşulları mayacaklar mı? Eğer süper prim buzlardan henuz temizlenmiş olmayüzünden orta>a çıkan 40 saatlik ders ödeme suresine göre yararlanma söz dığından bir çok oğrenci okuluna açığının kapatılması için, Müli Eği konusu ise, örneğin 3 yıl sonra emekli ulaşamadı. tim Gençlil. ve Spor Bakanlığı'nca olan işçi bir yıl önce emekli olana gölstanbul'un kötü hava koşullarınçareler arandığı, Bakanlık kurulları re daha yüksek emekli aylığı mı aladan en çok etkilenen bolgesi olan Lenın önümüzdeki günlerde toplanarak cak? Bu durum eski ve yeni emeklivent ve Etiler, dün de ulaşım "egitimin yogunlaştmlınası" ya da ler ile şimdiden sonra emekli olacak sıkıntısımn en çok çekildiği bölgeler"ders yılı süresinin uzalılması" yol işçiler arasında süreye göre değişen di. Başta Etiler ve Levent olmak üzelarından birine karar vereceği oğre bir emekli aylığı uçurumu yaratmare Şişli ve Nişantaşı'ndakı okullarda nildi. Henüz bir karar verilmemesi yacak mı? da öğretim, genellikle "eksik ne karşın, Bakan Emiroğlu, a^. muögrenciyle" ve "gecikmeli" olarak 3 BugUnkü sistemde genellikle işhabirine, "kötü hava kosullantıın deyapılabildi. vam elmesi durumunda ikinci yan çilerin aldıklan ücretlerin tümüyle bordroya yansıtılmadığı biliniyor. tşZaman zaman, tümüyle duran trayılın uzayabilece£ini" sövledi. verenler, ucretleri genellikle asgari ücfik nedeniyle E5 Karayolu'nun MerTARIM SEKTÖRLNE DARBE retten göstererek eksik prim ödeme ter kesiminden başlayan araç Yurdun birçok bölgesini olumsuz yolunu seçiyorlar. Işçinin de sıiregekuyruğu da tüm çevreyolu boyunca yönde etkileyen kötü hava koşulları, len yoğun işsizlik karşısında işverenuzanarak, Kadıköy yakasında Altu12 marttan bu yana lçel ve çevresinsigorta nizade kavşağına dek ulaştı. de de "don" yüzünden sebze ve na den istemek primini eksiksiz ödemegibi bir talebi olamıyor. Trafık yetkiiileri çevreyolundaki renciye üreticisinin zor duruma düş sini sıkışıklığa Levent bölgesinin neden mesine yol açt:. Bolgenin yüksek ke İşçi, işveren karşısında güçsüz ve işoiduğunu ileri sürdüler. Verilen bilsimlerine yağan kar da meyve üreti sizlik korkusu ile sessiz kaldığı için gilere göre, Levent'deki ara sokakcilerini vurdu. Seracılarla narenciye normal ücretini bordro>'a geçirtemezların hemen tümunden kar ve buz ureticilerini hazırhksız yakalayan ken, bir de yüksek prim isteğini işyığınları temizlenemediği için buradon, portakal ve limon ağaçlannın verene nasıl kabul ettirebilecek? daki ara sokaklzra ve normal trafık da çiçeklerini döktü. 4 İşçi ve memur emekli maaşlan duzeninde kullanılan tali yollara Bir hafta önce yağan şiddetli yağ arasında büyuk bir uçurum var. Buaraçlar giremedi. Kar nedeniyle bomurla birlikte taşan Tahtaköpru Ba gun en yüksek derece ve kademe üzezulduğu yerde kalan araçlann çekilrajı'mn sel suları altında bıraktığı rinden emekli olmuş bir memur memesi de etkili oldu. Bu nedenle Amik Ovası'ndan sular yavaş yavaş emeklisi, yakacak yardımı ile birlikMaslak İTÜ Kütüphanesi önünden çekılmeye başlamasına karşın, su al te 247 bin 140 lira alırken, en yükbaşlayan ikinci bir araç kuyruğu da tında kalan bazı köylere henüz ula sek göstergeden emekli olan bir işçi, Mecidiyeköy'e kadar uzandı. Boğaz sosyal yardım zammı ile birlikte 88 şılamadı. Köprusü ve çevreyolu trafık yetkiliEyup'te kar temizleyen dozerin al bin 680 lira alabiliyor. Super emekli lerinin bildirdiklerine göre, kent içi maaşı devreye girdiği zaman ise, yitrafığin sıkışıklığı nedeniyle çevreyo tında kalan bir çocuk öldü. Mura ne en üst prime göre aylık alacak bir tpaşa Mahallesi Sofular Caddesi'nde lundan Etiler ve Levent'e sapmak isişçi emeklisi 295 bin liraya hak kadozerin çalışmasını izleyen altı çocuk teyen araçlar buralara sapamadı. Ali bir sure sonra oyuna daldılar, dozer zanacak. Böylece en üst seviyedeki işSami Yen Stadı önünde başlayan diçi ve memur ile süper sisteme giren ğer bir kuyruk da Barbaros Bulva operatörü Yusuf Güngör saat 13.30 ve giremeyen işçiler arasında emekli sıralannda manevra yaparken birden rı'na giremediği için çevreyolunun buz üzerinde kaydığını ve bu sırada aylığı konusunda uçurumlar gelişesıkışmasında önemli bir rol oynadı. oyun oynarken birden hareketlenen cek. Bu haksızlıklar çeşitli tartışmaTrafiğin en sıkışık noktalarından biri ları ve sorunlan da beraberinde geBeşiktaş Barbaros Bulvan'ndan Bal Diler Bilal'e (6) çarptığım söyledi. tirecek. Çesreden yetişenler tarafından hasmumcu'ya kadar uzanan kesim oldu. taneye kaldınlan Diler Bilal (6) kur5 Memurlar işe başladıkları zaman ilk yerleştikleri derece ve kadeMeteoroloji Genel Müdürluğü yet tanlamadı. meye göre emekli keseneği odemeye ba^lıyorlar. Yıllar içinde memurun derece ve kademesi ilerledikçe ödediği emekti keseneği de bu yeni derecelerine göre artıyor. Memur emekli olduğu zaman bulunduğu en yüksek derece ve kademe hangisi ise o kademede bir tek ay aylık almış olsa dahi bu en üstte bulunduğu kademeye göre emekli maaşına hak kazanıyor. îşçilerde bu sistem uygulanmıyor. Şimdiye dek uygulanan sisteme göre işçinin emekli olmadan önce geçen son 5 yıl içinde ödediği primlerin onalaması emekli ayhğında dikkate aluuyordu. Yeni sisteme göre ise, işçinin başlangıcından emekli olduğu gune kadar geçen surede ödediği primlerin genel onalaması alınarak emekli aylığı beürlenecek. Istanbul araç konvoyu İMZA TÖRENİ Halefoğlu ve Shultz imza töreninde. ABD üslerine 5 yıllık vîze (Baştarafı 1. Sayfada) Dün Washington'da Dışişleri Bakanlığı'nda kabul salonunda yapılan imza töreni 20 dakika kadar sürdu. Dışişleri Bakanı Halefoğlu sunuş konuşmasında "ABD yönetiminden bu anlaşmanın aksamakstzm uygulanmasını sağla>acak etkin tedbirleri almasuu beklijoruz" derken, Shultz da "Türkiye'nin askeri önemine dikkati çekti ve Türkiye ile ilişkilerinin geliştirilmesine buyük onem verdiklerini anlattı. İki bakan daha sonra Dışişleri Bakanlığı'nda iki saat süren yemekte gorüşmelerini surdurdüler. Basına kapalı olan yemek süresince iki ülke dışişleri bakanlannın TurkAmerikan ilişkileri ve bölgesel sorunlar üzerinde karşılıklı göruş ahşverişinde bulunduklan belirtildi a.a.'ya göre Halefoflu Shultz'a "ekonomik yardun konusundaki son fcüşmelerden dayulan hojnutsuzln|u" anlatü ve Türkiye'nin Ermeni tasansı konusundaki "hasauiyetini" Uetti. Shultz'un da Halefoğlu'na, yönetimin Enneni tasansırun Kongre'ye getirilmesine karşı olduğunu, tasan geçse bile Başkan Reagan tarafından veto edileceği konusunda garanti verdifti öğrenildi. Halefoğlu aynca, SEIA ile ilgili sert eleştirileri aktardı, Ege'deki son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Yunanistan'm tehlikeli yolda olduğuna dikkati çekerken, AET'ye yakın bir gelecekte başvurulacağını ifade etti. Shultz da "Biz Türkiye'nin Ban camiasındaki yerini almasından yanayız" dedi. Dışişleri Bakanı Halefoğlu, daha sonra ABD Savunma Bakan Vekili W illiam Taft ile de bir görüşme yaptı ve Türkiye'nin SEİA konusundaki beklentilerinin neler olduğunu izah etti. Halefoğlu bugun Senato Dışilişkiler Komisyonu uyesi Cumhuriyetçi Rkhard Lugar, Senato çoğunluk lideri Robert Byrd ile birer görüşme yapacak. KADIN YAZARLAR HAFTASI 18 Mart Çarşamba (yann): DUYGU ASENA Ozal, Bonn 19 Mart Perşembe: TOMRIS UYAR ALEV ALATLI (Baştarafı 1. Sayfada) henüz tam olarak kesinleşmemekle birlikte, Başbakan Özal'ın Türkiye'ye dönüşünde Londra ve Bonn'a uğraması olasılığı üzerinde duıuluyor. Özal, Londra'da Başbakan Margaret Thatcher, Bonn'da da Federal Alman Başbakanı Helmut Kohl ile görüşerek Türkiye'nin tam üyelik başvurusunu göruşecek. Başvuru tarihi konusunda kesin karar verilmemekle birlikte Ankara'daki siyasi çevrelerdeki hava, başvuru mektubunun önümüzdeki ay topluluğa iletileceği yolunda. Bu çerçevede Başbakan Özal'ın başvuru mektubunun verilmesinden kısa bir sure önce Londra ve Bonn'a uğrayarak bu iki merkezin desteğini almaya çalışacağı haber veriliyor. 20 Mart Cuma: LATIFE TEKIN S ZEYNEP ORAL 6 İşçi ve memurların emekli kesenekleri ve sigorta primlerinin aylıklarına oram arasında da dengesizlik bulunuyor. Memurların ayhklarının yuzde ll'i emeklilik için kesiliyor. Memura aylık veren kamu kuruluşu da yüzde 19 olarak kendine düşen primi öduyor. Böylece memur aylığmın toplam yuzde 30'u prim olarak kesilmiş oluyor. Îşçilerde ise primler daha yüksek. Şu andaki hesaplamalara göre sigonalılann aylıklanndan kesilen prim oram >1izde 14. İşveren de işçi ucretinin yüzde 20'si oranında sigorta primi yatınyor. Analık, hastalık gibi sigortklarla birlikte toplam sigorta primi oram yüzde 34 ile yüzde 39 arasında değişiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde emekli aylığı alabilmek ve kaza, hastalık, analık gibi sigortalardan >ararlanabilmek için işçiler ayhklannın üçte birinden fazlasını prim olarak sigorta sistemine ödemiyorlar. Aynca bu kadar yüksek oranda sigorta primi kesümesine karşın, SSK kestiği fonlan verimli biçimde kullanamadığı için ve alacaklannı tahsil edemediği için kaynak sıkıntısı içinde bulunuyor. Üsler anlaşması pazarlığının öyküsü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye ile ABD arasındaki 1980 tarihli Savunma ve Ekonomik Isbirliği Anlaşması'run 1990yılı sonuna kadar uzatılmasım Ongören "ek mektup"un dün imzalanmasıyla birlikte, U yıl süren üsler anlaşması pazarlığının son perdesi de Washington'da kapandı. Ozal hükümeti, üsler anlaşmasım müzakereye açarak ABD ile ilişkilerde duyduğu rahatsızlıklara çöZüm getirmek istemekte ve anlaşmayı Amerikan tarafından yeni ödünler alabilmek için bir "baskı unsuru" olarak kullanmayı tasarlamaktaydı. Müzakereler açıldığında Türk hükümeti, Washington'a beklentilerine karşılık vermek üzere, senato tarafından da onaylanacak ve yardım miktarları açtsmdan bağlayıcı taahhtitler içeren bir "tmtlasma" taslağı sundu. Ancak, Amerikan tarafı bu nitelikte bir "antlasma"nm senatodan geçmesinin zorluklanm gündeme getirerek, daha ilk asamada Türk tarafım bu Onerisinden vazgeçirdi. iVashington, Türk tarafının yaptığı bildirimden sonraki bir yıl içinde Ankara ile müzakere masasına oturmaktan kaçtndı ve müzakere taktiği olarak beklentilenn karşılanmasımn imkânsızlığı konusunda Türk tarafım ikna etmeye çalıştı. Bu arada pazarlık yöntemi, masa başmda müzakereler yerine, iki ülke Dışişleri Bakanı arasında ytiriitülen "mektup diplomasisi" ile sürdürüldu. 'Mektup diplomasisi'nin sonucunda Türk tarafı, 1980 anlaşmasımn aynen korunması, ABD'nin sağlayacağı yeni kolaylıklann ise bir "ek mektup" şeklinde düzenlenmesi yolundaki Amerikan önerisini benimsedi Böylelikle 1985 eylül ayında 1980 anlaşmasım değiştirmek ve mumkünseyeni bir "tmlaşma"yapmak üzerepazarlığı açan Türk tarafı, sonuçta şikâyetçi olduğu 1980 anlaşmasım aynen benimsemek durumunda kaldı. Pazarlığın en çetin dönemi bundan sonraki asamada ABD'nin te* mektup"la sağlayacağı kolaylıklar üzerinde seyretti Halefoğlu ile Shultz arasında bu mektubun içeriği konusunda sayısız mektup gidip geldi. Geçen eylül ayına gelindiğinde Türk hükümeti ABD'nin vermeyi taahhat ettiği ek Odünleri yetersiz görmekteydt Dışişleri Bakanı Halefoğlu yetersiz bir anlaşma yapmaktansa müzakereleri zamana bırakma eğilimine girdi ve eylül ayında ABD'ye yapacağı ziyareti son anda erteledt Halefoğlu bastna yaptığı acıklamalarda da ABD'nin Yunanistan'la üsler anlaşması pazarhğına oturacağı 1988 yılına kadar beklenmesi gereğini savunmaya başladı. Üsler anlaşması pazarlığı belirsuliğe girdiği bir sırada geçen kasım ayında Ankara'ya gelen ABD Savunma Bakan Yardımcısı Rkhard Perle Türk tarafını sınırlı bir ödünler paketi üzerinde ikna etti Bu anda, ABD Savunma Bakanlığı'nın Kongre'den geçirdiği ve NATO'nun güney kanat ülkelerine hibe yardımı yapılmasına ilişkin yasa da Türk tarafının lutumunu yumuşatmasında etkili oldu. Kasım ayında çerçevesi şekillenen uzlaşı, Perle'nin aralık ayında Ankara'ya yaptığı ikinci ziyarette bir "ek mektup" metni haline getirildi ve parafe edildi Artık iş yalmzca imzaya kalmıştu 21 Mart Cumartesi: MÜZEHHER VANÛ I fŞIL ÖZGENTÜRK İSTANBUL BİRİNCİ İFLAS MEMURLUĞU'NDAN İFLASIN AÇILDIĞINI BİLDİREN İLAN Dosya No: 1987/15 Istanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 152885/100357 sayısında kayıtlı ve Karakoy, Gutnruk Sok. Nişli Han, K/l, adresinde Farmet Rıfat Yurtoğlu \e Ortağı Koll. Şti. ile Hakkı Rıfat Yurtoğlu ve Cengiz Yurtoğlu'nun ıflaslarına ve iflasın 6.3.1987 günü saat 16.00'dan itibaren açılmasına Istanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesi tarafından aynı tarıh ve 1987/29 esas sayı ile karar verildiğı ve iflasın açıldığı İKK.nun 166. maddesi uyarınca ilan olunur. Basın: 2533 Ceyhun Atuf (Baştarafı 1. Sayfada) raahmedoğlu, Cahit Külebi, Emin Özdemir'den oluşan Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödulu Seçici Kurulu, önceki gün toplandı. Toplantıya, diğer seçici kurul uyelerinden Uğur Mumcu ve llhan Selçuk ozurleri nedeniyle katılamadılar. Ceyhun Atuf Kansu Şiır Odülu Seçici Kurulu, ödüle aday olan toplam 86 şiir yapıtını inceledi. Seçici kurulun oybirüği ile aldığı karar gereğince, Şükrü Erbaş'ın 1986 yılı içinde yayımlanan "Yolculuk" adh şiir kitabı ödüle deger görüldu. Erbaş, ödülunu bu gece duzenlenecek bir törenle alacak. saat: 16.0019.00 Cumhuriyet Kitap Kulubü Sergi Saionu Cağaloğlu, Türkocağı Cad. 3947 İSTANBUL 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1984/54 Vasi T. Osman Oğlu, Dindar'dan 20.4.1975 tarihinde doğma Mustafa Oktay Alan hastalığı sebebiyle hacir altına alınarak, kendisine babası Osman Alan 18.2.1987 tanhinde mahkememizce vasi tayin edilmışÜr îlan olunur. 26.2.1987 Basın: 2502