Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/4 TELEVtZYON 07.00 Açıbş Günaydın Türkiye Programda mttzik, magazın, aktaaliu ve drama bölttmkn yer ahyor. Ajmca çızgi ve dizi film yaymlamyor. KÜLTÜRYAŞAM 19 KASIM 1987 09.00 Kapanış 15.00 Açıhş Öğleden Sonra Prognmda, Konumuz Konuğumuz fHukukJ,Türk Halk ve Türk Sanat MOzıgi, çagiJUm (Sebastum), Cıngöz ve Cimdmt ve Yurt KOşelerinden bOUtmleri yer alıyor. Yaşar Kenıal yazdı, Tayfun besteledi Yaşar Kemal'in aynı adlı romanından Tayfun'un uyarladığı "Ağn Dağı Efsanesi" müzikli sahne gösterisi yann ve cumartesi günü Beyoğlu Emek Sineması'nda sahnelenecek. Gösteriye Lennart Aberg, Hans Hartmann, Okay Temiz, Süleyman Erguner gibi ünlü müzisyenler de katılıyor. TARIK ÖCAL Çalışmalanru 1982'den bu yana Almanya'da sürdüren besteci ve piyanist Tayfun, Yaşar Kemal'in aynı adlı romanından gerçekleştirdiği "Ağrı Dağı Efsanesi" adlı müzikli sahne gösterisiyle Türkiye'de. "Agn Dagı Efsanesi", yann ve cumartesi günü saat 2O.3O"da Beyoğlu Emek Sineması'nda sahnelenecek. Gösteriye Tayfun'un yanı sıra lsveçli saksofoncu Lennart Aberg, İsviçreli kontrbasçı Hans Hartmann, neyzen Süleyman Erguner, davul ve vurmalılarda Okay Temiz, bağlamada Nevzat Akpınar, sazıyla Kenan Dunıl ve oyuncu Hürdem Giirel de katılacak. Gösteri öncesinde Tayfun'la konuştuk. Müzik yaşanun Türkiye'de basladı. Sonra ABD ve Almanya. Türk olmak, vıırtdışında sana ne gibi kolayuklar ve zorluklar getirdi? "Ağrı Dağı Efsanesi" romandan müzikli sahne gösterisine uyarlandı 17.00 Habcrter 17.15 Baradan Başla Dizinin bu bötümünde, hava basıncuun ve havanm gücünü anlatmak basit deneyler yapüıyor. amaayla 17.40 Unutulan Hikâye 3 Joe daymm sağlığı gün geçtıkçe kotuye gitmektedir. Lokantayt l*nny çekip çevirmeye (alısmaktadır. Bu arada Anthony, kuzeni Patricianm terkettiği kocası Tbm Harris üe tanısma firsatı buhır. 18.05 Bulmaca Oenei kültOr ve bılgı yanftnası programma yanşmacı olarak tbmhim Genç, Eivan Vural ve Ender Şenoyar katılıyortar. 18.30 Walt Disney'in Harika Dunyası 19.20 tnanç Dünyası Kuraııı Kerim Fatır Suresi 1526. Ayetleri Demirhan Ünlü okuyor. Türkçe açıklamasından sonra Diyanet tşlcri Baskanhğı Din Hizmetleri Daim Baskanı Abc urahman Kahyaoğlu "TEVEKKÜV Uzerıne bir konusma yapıyor. Program TOrk Tasamuf Musıkısıyle son buluyor. 20.00 Haberier ve Hava Durtımu 21.00 Gönül Dostlan Yıldız ile Kenan Oğrenalerin araya girip, bulusturmaları sonucunda bansıriar. Okulun dOzenledığı Uludağ gezısme madurün isteftyle Yıldız başkanlık edecektir. Emine yoksulluklanndan dolayı aüesını aşağılamakuıdır Yıldız bu konuda öğutler verir. Çok güzel başlayan Uludağ gezısı, bır eğlence sımsında Orhan'ın, Emine hakkmda Oğrendiklerini herkesoı içinde açıklamasıyla tatstzlaşır. Bır anda dünyası yıkılan Emine, mtıhara kalkısır. Yıldız'm çabasıyla güçlukle kurtanlır. tstanbul'a dönüste YMız'ı çok hos bir silrpriz beklemektedir. "AfiM DA6l EFSANESt"NİII KADROSU "Ağn Oağı Efsanesi" Istanbul'da uluslararası bır kadroyla sahnelenecek. (Soklan sağa) Süleyman Erguner, Tayfun, Okay Temiz, Hürdem Gürel, Hans Hartmann ve Lennart Aberg, Yaşar Kemal'in romanından yola çıkılarak gerçektestirilen "Ağn Dağı Efsanesi" ni istanbullulara sunacakJar. TAYFUN 1982'de Almanya'ya eittim. 1,5 milyon Türk vardı. Ister istemez bir Türk müzisyeni olarak üzerinizde bunun baskısını hissediyorsunuz. Belli bir seviyede müzik yapmak istiyorsanız, bu baskı size bazı zorluklar getiriyor. 196070 arası Almanya'ya yerleşmiş bazı sanatçıların, orada "Türk Sanatı" diye kabul ettirdikleri bir olgudan kaynaklanıyor bu baskı. Orada Türk tiyatrosu diye, artık burada ilkokullarda bile oynanmayan, mesela Cahit Atay'ın "Karalann Memetleri" ovununu biliyorlar veya Türk rnüziği diye de dokuzuncu sınıf bir bar bağlamacısının çaldığı türküleri dinliyorlar. Ne AST'tan ne Genco Erkal'dan ne Meral Taygun'dan AJmanlann haberi var. Adamlar Türk sanatını ükellikler içinde yaşamaya çalışan, egzotik bir olay olarak görüyorlar. Şimdi, bağlama deyince, bu enstrümaru küçümsediğim zannedilmesin. Ama, Almanların Arif Sag, Yavuz Top, Talip Özkan gibi saz ustalarının varlığından haberleri bile yok. Ben 1982'de böyle bir ortama geldim. Almanlann gözünde Türkler, bu oyunlan izleyip bu müzikleri dinleyen ve kurban bayramlarında banyoda koyun kesen insanlardı. Ama buradan Almanya'ya birçok turne yapıldı. Kendi dallannda söz sahibi birçok sanatçımız gitti oralara TAYFUN Geldiler gelmesine de Türk gettosunun içinde sıkışıp kaldılar. Dolayısıyla bu benim karşılaştığım en büyük zorluk oldu. Mesela benim piyanistliğimi, piyano çalmanın kriterleriyle değil, piyano çalabilen bir Türkün kriterleriyle değerlendiriyorlardı. Benim bütün çabam bu kriterleri değiştirmek üzerine oldu. Oysa bir yığın Türk sanatçısı, orada, Alman kritiklerinin kendilerine aayan gözlerle bakmalanru bir güzel suüstimal edip kendilerine bazı yerler edinmişlerdi. 21.55 Belgesel: Otuzlann Dünyası (Ayrmtılı bılgı yandakı sütunlarda) 2235 Unutulmayanlar: Kaptan Blood (Ayrmtılı bılgı yandaki sütunlarda) 00.15 Haber Dosyası Kapanış ÎKİNCİ KANAL 18.58 Açüış Haberier 19.10 Merhaba Çocuklar 19 3 5 Gençlerie Birlikte Gençlert dönttk dıs kaynakh müzık programmda, sanalçılar şu parçalan sakndinyortar. Chff Rıchar± Some People Pet Shop Boys Whaı Have I Done VtewFnm The Hilk On The Comer Keep Your Eyes on Me Vesta WUliams: Once Büten Tmıce Shy The Kane Gany: Moıoncmm ve Weı Wet Wec Swrel Ltllle Mystery. 20.10 Sohbet Konuk olarak Cevad Mahmut Altar'ın kalıldığı programda, Atatürk'ün kültür ve sanat konulannda belırlediğı temel ilkelere değmılıyor. 20.40 Haftanın Dizisi: Charles ve Diana'nın Aşkı Prens Charles ıle Leydi Diana'mn arkadaslıklan giderek ilerler ve bu ılerleyen arkadasiık sevgtye dönüşür, evlilikle noktatanır. Kaptan Blood'ın serüvenleri K a p t a n BUmd (Captain Blood) / Yönetmen: Michael Curtiz / Oyuncular: Errol Flynn, Olivia de Havilland, Basil Rathbone, Lionel Atwill, Guy Kibbee, Ross Alacander, Henry Stephenson / 1935 yapımı / 119 dakika. Ama bir "Kazablanka" bile tek başma, Michael Curtiz'in sinema tarihine girmesine yetecekti. Bugün ekranlara gelecek olan "Kaptan Blood"da başrolleri Errol Flynn ve Olivia de Havilland paylaşıyorlar. tki oyuncu, Curtiz yönetiminde toplam üç filmde bir araya geldi. Flynn ve De Havilland, "Kaptan Blood" dışında Curtiz'in yönettiği "Hafif Siivari Alayının Hücumu" ve "Vatan Kurtaran Aslan" adlı filmlerde de birlikte oynadılar. tngiliz kökenli bir ailenin çocuğu olarak Avustralya'da doğan, daha sonra ABD'ye yerleşen Errol Flynn, yirmi yü boyunca beyazperdede efsanevi serüven kahramanlannı canlandırmakla kalmadı, özel hayatında da gençliğindekine benzer fırtınah dönemler yaşadı. Bu arada iki özyaşamöyküsü kitabı, bir de öyku kitabı yazan Flynn, yaşadı 1. KANAL / UMJTULMAYANLAR 2130 Haberier 22.12 Hafta Arası Programda mesieğımı sevıyorum, dış kaynakh müzik, Hitchcock, moaa beigeselt, ruponaj, bir yasnkta 40 yıl ve bebekier yarısması yer alıyor. Kültür Servisi Peter Blood (Errol Flynn) bir doktordur. Bir 23.45 Haberier Kapanış gün bir hastaya çağnlır. Ancak yaralının evine baskın yapan kraliyet askerleri, asilere yardım IZLEYICI GOZUYLE ettiği gerekçesiyle Dr. Blood'u da tutuklarlar. Mahkum edilen Tebrikler... Dr. Blood, Batı Hint Adalanna sürülür. Blood ve arkadaşları Satı gecesi televızyon izlerken neredeyse gözlerimiz yaşaracaktı. Doğrusu burada esarete karşı mücadelelehiç beklemiyorduk TRT'den böyle bir incelik. Ne mi oldu? Anlatayım: 1. Kanalda TV'de Sinema'da "Melvin ve Hov/ard" adlıfilm rini sürdüreceklerdir. yayımlanıyordu. Ama film sttmaya tutulmuşcasma titriyor, zaman zaman bu titreme bir nöbet halini alıyordu. Bırkaç dakika sonra Michael Curtiz, HoUywood'u eknmdan "Saytn seyirciler ekranlannızdaki oynama filmin orjinaünden Hollyvvood yapan yönetmenlerkaynaklanmaktadır. Lütfen cihazınızla oynamaym" uyan yazısı geçti. den biri. Macar sanatçı, Aman Tannm bu ne incelik, bu ne dOşüncelilik, bu ne saygı! Lütfen 1910'lardan başlayarak ülkesinyanlıs anlamayın, yermiyor aksine tebnklerimizi, teşekkürlerimizi de birkaç film çevirdi. 1919'da sunuyoruz. Bu tür hassasiyetlerin, saygımn devam etmesi en büyük Almanya'ya, oradan Fransa'ya dileğimiz. geçti, çeşitli filmler yönetti. HASAN YURDAKAN tnanbul 1926'da ABD'ye yerleşen Curtiz, Hollywood'da yüzü aşkın fılme imzasını attı. Bunlar arasında kuşkusuz, "sözleşmeli yönetmen" olmanın getirdiği T R T I 0S.00 Açıb}, program ve kıja haberler 05.0S Ezgi kervanı. OSJ0 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler 06.10 GUnaydın. 07 J 0 Haberler 07.40 GUnün "angarja filmler" de vardı. İLK "SDUT R0Ü>NDE Errol Flynn (sağda), "Kaptan Blood" adlı ftlmle beyazperdede ilk "star" rolüne çıkmıştj. Henry Stephenson'ın (solda) da oynadığı filmde Rynn'e Olivia de Havilland (ortada) eşlik ediyor. ğı hızh hayat sonunda 1959'da 50 yaşındayken öldü. Tokyo'da doğan tngiliz kökenli oyuncu Olivia de Havilland, Joan Fontaine'in kız kardeşiydi. Sanatçı bir aileden gelen iki kardeş, genç yaşta Hollywood'da şanslannı denediler. Olivia, sinemaya daha önce girdi ve güldürülerde, çokluk Errol Flynn'e eşlik ettiği kostümlü filmlerde oynadı. 1940'larda oyunculuk yeteneğini iyiden iyiye kanıtlayan De Havilland, iki kez Oscar alırken tam beş kez de Oscar'a aday gösterildi. RADYO içinden. 09.40 Arkası yann 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler 11.05 Okul radyosu 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar 12.10 Ogle üzen. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan 13.00 Haberler. 13.15 Müzik 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Türküler. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Ögleden sonra. 16.00 Kısa haberler. M.0S Okul radyosu. 17.00 Kısa haberler 17.05 Köyümılz köylümüz. 17.25 Saz eserlerı 17.30 Dın ve ahlak. 18.00 Çocuk bahçesı. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 1820 Bfllgesel yayın. 18^5 Reklamlar. 19.00 Haberier ve olaylann içinden 20.00 Gençlik koroları. 20.15 Şarkılar 20J0 Yurtun sesler. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Saı eserlerı 21.15 Türk ve tslam dttnyasından. 21J0 Türk halk mUzığı kadınlar topluluğu. 22.00 KUçttk konser 22J0 Beraber ve solo şarkılar 23.00 Haberler 23.15 Gecenın içinden. ML55 Gttnun haberlerinden Ozetler 01.00 Program ve kapanış. 01.0545.00 Gece yayını. 1. KANAL / BELGESEL SANAT KULİSİ IspaııyaVla savaş ve öltim Belgesel dizinin bugün izleyeceğimiz altıncı bölümünün adı "Yeni Bir Roma Imparatorluğu ve tspanya'da ölüm". Yapımalar, 20. yüzyılın en çalkanülı dönemi sayılabilecek 1930'lan ekranlara getirebilmek için 3 yıl boyunca 24 ülkenin film arşivlerini taradılar. Kültür Servisi "Otuzlann Dünyası" adlı belgeselin bugün izleyeceğimiz altıncı bölümünde "Yeni Bir Roma tmparatorlugu ve tspanya'da Ölüm" başlığı altında Italya'nın yaşadığı ekonomik bunalım koşullarında Musşolini'nin faşist devleti kuruşu, İtalya'nın Habeşistan'ı işgali, Ispanya'da yeni cumhuriyetin boy atışı, birkaç özgürlük yılından sonra General Franco'nun ayaklanarak tspanya'da faşistlerin başına geçişi ve tç Savaş'ın dehşeti arasında tspanya Cumhuriyeti'nin yok oluşu ekranlara gelecek. Dieter Franck'ın yazdığı ve yapımcüığını üstlendiği "Otuzlann DUnyası" adlı belgesel dizinin tarih danışmanlığını Prof. J. A. S. Grenville yaptı. Yirminci yüzynlın en çalkantılı on yıllanndan birini oluşturan 1930'ları ekranlara getirebilmek için belgeseli hazırlayanlar, üç yü boyunca yirmi dört ülkenin film arşivlerini taradılar. Dizide tarih, gerçekten yaşandığı gibi gözler önüne serilmeye çalışıldı. 1930'lu yıllann çalkantılı günlerinde gerek demokratik ülkelerdeki, gerek ortaya yeni çıkan zorba yöneticilerin yönetimindeki toplumlardaki gündelik hayat belgelerle anlatıldı. Toplam on üç bölümden oluşan "Otuzlann Dünyası" adlı dizide daha önce ABD'deki ekonomik bunalım dönemini, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'yı, Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ni, imparatorluğun gerileme döneminde tngiltere ve komşularmı, Almanya'da faşizmin yüksehşini konu alan bölümleri izlemiştik. Gelecek haftalarda ise, Japonya'nın Asya'daki genişleme emellerini, devrim öncesi dönemde Çin'deki kansıklıklan ve Uzun Yürüyüş'ü, Afrika ve Hindistan'daki gelişmeleri izleme olanağı bu lacağız. ! KADINLAR DAYAĞA KARŞI DAYANJŞMAY T R T I I n.W Açıbs ve program. 07.02 Solisüerden seçnveler. 07 J 0 Haberler. «7.40 TDrküler ve oyun havalan. 08.00 tki solistten şarkılar 0830 Sabah konsen 09.00 TOrküler. 09.15 Çocuk bahçesi. 09JO Mina söylüyor 10.00 Musıki dünyamızdan seçmeler. MU» Türküler 10.40 Tttrkiyeden çızgıler. 11.00 Beraber ve solo şarkılar. 11J0 Çeşitli muzik. 1İ00 Turküler geçıdı. 12J0 TSM toplu programı 13.00 Haberler 13.15 Hafıf müzik 13J0 Caz müzığı. 14.00 Amaıör topluluklar 14J0 Yabancı dıl dersi 15.15 Bır AlbOm. 16.00 Şarkılar. 16J0 Arkası yann. 16.40 Türküler Geçidi. 17.00 TSM Kadınlar topluluğu. 17J0 Çeşitli müak. 18OOTürküler. 18.15 Muhayyer fash. 18.45 Hafif Müzik. 19.0» Haberler ve olaylann içinden 20.00 Şarkılar. 20.15 TUrkçe sozltt hafif müzik. 20.30 Yabancı dıl dersi. 21.15 Türküler. 21.30 Hafıf müzik. 21.45 Şarkılar. 22.15 Hafıf müzik. 22J0 Bu roman/Bır yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 HaHf mttzik 2355 Perşembe konsen. 2355 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açıbş ve program. 07.02 Hafif müzik. 07 J 0 Sabah konsen. 08.00 Sabah için mOzik. 09.00 Haberler. 09.15 Müzıkiı dakikalar. 10.00 Müzık müzik mUzik. 11.00 Ogleye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 Günün konserı. 13.00 tkı solistten şarkılar. 13.30 Turküler geçidi. 14.00 Konser saatı 15J5 Solistler geçidi. 15.55 Ikı solistten türküler. 16.25 Haftanın çocuk şarkısı. 16J0 Caz dünyası 17.00 Haberler 17.15 Geçmışten günümüze. 18.00 Plak albümlerınden 19.00 Haberler. 19.15 Ayın bestecisi. 20.00 Hafıf müzık. 20J0 Bır konser. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin getirdıkleri. 23.00 Opera sanatı. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Erkeklerfeministlerin standında Geçenlerde sona eren TÜYAP Kitap Fuan'nm en ilginç standlarından biri de, feministlerin standıydı. "Kadınlar, Dayağa Karşı Dayanışrnaya" başlığı altında bir kampanya başlatan feministlerin standının önü, çoğu zaman kalabalıktı. Birçok ziyaretçinin stantta açılan ankete katıidığı görüldü. Ama asıl ilgi çeken yan, Sergi açılışlarına çiçek göndermek, her ne kadar "çiçek gönderilmemesi rica olunur" notu davetiyelerde belirtilmişse de adet hâlini almıştır. Atatürk Kültür Merkezi'nde 7 kasımda açılan "Güncel Boyutlarıyla Resim Sanatımız" adlı sergiye de öteki sergilerde olduğu gibi bol miktarda çiçek gönderilmişti. Sergi açıhndan birkaç gün sonra toplanması gereken çelenkler, sepetler kimse tarafından kaldırılmamış, çiçekler ilk gün konulduklan yerde boyunlan bükük duruyorlardı. Sergiyi gezenler de zorunlu olarak, asansör ile salon arasındaki koridoru burunlarını elleriyle güvence altına alarak Kültür Servisi Burhan Arpad'a 193686 yılları Işin sanatsal yönünün dı arasında yaptığı çeviri yazı ve şında bir de siyasi sömürii söz kîtaplar ile telif yazı ve kitaplan nedeniyle son 10 yıl konusu galiba... TAYFUN Elbette. Ucuz bir içindeki üçüncü "nişan"ı somurü. Beş paralık bir adam, Avusturya veriyor. Bugün saat Türkiyeli bir sanatçı olarak kon U.OO'de Avusturya Kültür sere çıkıyor. Adamı burada ne Ofîsi'nde düzenlenecek arayan var, ne soran. Türkiye'de törende Arpad'a "Birinci kaç yü zındanlarda çürüdüğünü, Derece Bilim ve Sanat Nişanı" daha kaç yü hapis istemiyle aran Avusturya Büyükelçisi dığını şarküanndan önce anons tarafından sunulacak. Arpad ediyor. Artık ne çalarsa çalsın, daha önce 1975'te zavallı Almanlar da çektiklerine Bulgaristan'dan "Kril Kültür hürmeten alkış kıyamet dinliyor Nişanı", 1985'te de Federal lar. Ondan sonra çıkanlar da işi Almanya'dan "Birinci Derece açık arttırmaya vuruyorlar. ö n Liyakat Nişanı" almıştı. çeki otuzsa, sonraki otuz beş yıl Gazetemiz yazarlarmdan olan istemiyle aranıyor. Elli, altmış Burhan Arpad 1963'te de yükseliyor mahpusluk. Baskı al Türk Dil Kurumu tarafından tındaki sanatçılann mücadelesi. ödüllendirilmişti. ne büyük saygım var. Ancak bunu hem de yalan söyleyerek meta haline getirmeye son derece karşıyım. Kültür Servisi ABD'nin Peki bütün bunlara rag önde gelen çeviri dergilerinden men, sen, kendi çizgini kabul et "Translation", yeni sayısını tirdigini söyleyebilir misin? çağdaş Türk edebiyatma TAYFUN Ben, Türklerin ayırdı. özel sayının "konuk yaptığı sanatın evrensel kriterle editörlüğünü" Talat Sait re göre değerlendirilmesinin kav Halman üstlendi. gasını veriyorum. Ama ben tek "Translation "da yer alan başıma ne yapabilirim ki? Gerek yazarlarımız arasında Yaşar Alman, gerek Türk, etrafımda Kemal, Aziz Nesin, Fazıl ki herkesle bu konuda birleşmek Husnü Dağlarca, Melih istiyorum. Ben, kendi yaptığım Cevdet Anday, Oktay Rifat, işlerden memnunum. Bir kere Necati Cumalı, Cahit Külebi, Türk gettosunun dışına sesimi llhan Berk, Kemal Özer, duyurabildim. Zaten benim din Ataol Behramoğlu, Adalet leyicilerimin yuzde 90*011 Alman Ağaoğlu, Orhan Duru, Metin lar oluşturuyor. İçinde yaşadığım Altıok, Ece Ayhan, Cemal toplumdan soyutlanmamak, on Süreva, Nazh Fray, Tomris larla bir alışveriş içinde olmak, Uyar, Attila tlhan, özdemir bir sanatçı olarak benim için çok tnce, Sezai Karakoç, Ülkü sağlıklı bir şey. Tamer ve Bülent Ecevit de yer "Agn Dagı Efsanesi" pla alıyor. Özel sayının önsözünü ğında, beş kişflik gnıbun ikisi Al Talat Saıt Halman, kadın man. Yaptıgın işin uluslararası yazarlarla ilgili bir yorumu da boyutunu ink&r etmiyorum. An Güneli Gün yazdı. Çevirileri cak hem duygusal hem de müzi ise Nermin Menemencioğhı, kal yönüyle "Türk" ağırlıklı bir Thilda Kemal, Joseph çalışma. Gnıpta iki Almanın ol Jacobson, Nilüfer Mizanoğlu ması bazı zorluklar çıkarmadı Reddy, Murat NemetNejat, Ahmet Ö. Evin ve Talat mı? TAYFUN Çıkarmaz olur S. Halman yaptılar. mu? Arabesk bir kapitalizmin yetiştirmesi kişiler olarak, hakiki kapitalist bir ülkenin iki insanıyla, profesyonel bir çahşmaya giriyorsunuz. Biz, randevulanmı Kültür Servisi Türkiye'nin za geç geliyoruz, gelirken nota en eski eğitim kuruluşlarından lanmızı otelde unutuyoruz, kon biri olan ve 1888 yılından beri ser öncesi içmeye gidiyoruz. Öte pek çok bilim adamı, sanatçı yandan, Almanlar son derece da yetiştiren ttalyan lisesi kik ve ciddiler. Biz ne kadar Ba mezunlarının kurduğu tıh olmaya, onlar ne kadar Do"ttalyan Liseliler Derneği" ğulu olmaya çalışsalar, kökenleokulun 100. kuruluş yılı rimizdeki yapıyı değiştiremiyokutlamalarım başlattı. Dernek nız. üyeleri ilk etkinlik olarak Son derece haklısın. Ancak ülkemizi ziyaret eden ben müzikal plandaki zorlukla Floransa 'daki ünlü .J t j n sormuştum. "Academia di belle arte di ! TAYFUN Müzikal planda Fıranze"mn rektör yardımcısı ' ortak bir şeyler uretebiliyoruz. Prof. Giordano Cappelli'nin tki taraf da birbirinden bir şey katılımıyla "1. Uluslararası ler öğrenmek iyi niyetiyle bir ara tstanbul Çağdaş Sanat ya gelince, ortaya çok güzel şey Sergileri"ni gezdi. Kuruluş ler çıkıyor. Ama karşılıklı olarak, yıldönümü etkinlikleri kültür, "Sen Dogulu olacaksın", "Sen sanat ve sosyal alanlarda 1988 Batüı olacaksın" zorlamasına mayısma kadar sürecek. girmemek şartıyla. Guzel bir şeyler üretebümek için kimsenin birbirine dönüşmesine gerek yok. Herkes birbirini anlamaya çalışınca, müzikal planda hiçbir so Kültür Servisi tstanbul Diş run kalmıyor. Hekimleri Odası'nm Türk Diş Hangi planda kalır ki! Sa Hekimliği Haftası nedeniyle ğol Tayfun. îeşekkürler ve oaşa düzenlediği "1. Diş Hekimleri nlar. Sanat Çalışmaları Sergisi" 2130 kasım tarihteri arasında Anadolu Bankası Tünel Sanat Galerisi'nde izlenebilir. Sergide Suzan Aşıcı, Aydın Ayas, Emine Ceylan, Nevzat Çakır, Suzan Dikmen, Yusuf Doğar, llhan tşler, Seyfı tşman, Cenap Kıykıoğlu, Neş'em Güreralp Kantarcı, Yılmaz Turgut Kamaoğtu, Yılmaz Manisalı, Yener Oruç, Gülören Ozay, TUncay özverim, Selim Pamuk, Süha Sertabiboğlu, Ahad Bostamzadeh Shabestery, Abdurrahman Tokgöz, Işmsı Kırlı TUran, Solmaz Işık Türkmen ve Ayşe Meral Barlas'm yapıtları yer alıyor. Burhan Arpad'a Avusturyd'c nısan "Yaşaynn Türk Yazarlan" ttalyan lisesi 100. yılında is Hekimleri sergisi BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Federal AJmanya ve Avusturya'da hükümet başkanına verilen ad. 2/ Korkak... Güney Amerika'daki dağ sırası. 3/ Bir gösterme sıfatı... Pokerde aynı cins iki kâğıda verilen ad... Jap>onya'da kullarulrruş eski bir hacim ölçüsü birimi. 4/ Bir hayvan... Sermaye kuruluşlarında ortaklann ödenmemiş sermayeyi tamamlamaya ça|rılması. 5/ Kuran'da bir sure... Mesafe. 6/ Canlılarla, içinde bulundukları raaddi ortamı birleştiren işlevsel bütün. 7/ Palamut balığının irisi... Baston. 8/ Afrika'da yaşayan derisi çizgili hayvan. 9/ Maddenin en küçük parçası... Bir mal ya da paranın, emek verilmeden sağladığı gelir. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Bir cins hamur tatlısı. 2/ Düşman... Bir calgıyı doğru ses vermesi için ayarlama. 3/ Hollanda'mn plaka işareti... Atlas Okyanusu'nda, Portekiz'e ait takımada. 4/ Kuşkuculuk. 5/ Dâhi... Yunan mitolojisinde zaferi simgeieyen kız. 6/ Eski Mısır'da bir tann... Bromun simgesi. 7/ Şaşma belirten bir ünlem... Eski çağlarda Fethiye ile Kaş arasında uzanan kumsaıa ve burada kurulmuş önemlı bir Likya kentine verilen ad. 8/ tlginç. 9/ Tırnak yöresinde oluşan ağrılı şiş. feministlerin standına en az kadınlar kadar erkeklerin ilgi göstermesiydi. O kadar ki, zaman zaman standın önune biriken erkekler, icerisinin görülememesine yol açıyordu. Bunu gören bazı fuar ziyaretçileri, "Acaba bunlar standın önüne mahsus birikip feministlerin propagandasını engellemeye mi çahşıyorlar?" demekten alamadılar kendilerini. Senaryo yurışması Kültür Servisi Türk Edebiyatı Vakfı ve Sanyer Kültür ve lurizm Vakfı "Necip Fazıl Senaryo Yarısması" düzenledi. Toplam 3.5 milyon liralık para armağanı dağıtılacak '' yarışmayla ilgili şartname Sultanahmet Divanyolu caddesi No. 14'deki Türk Edebiyatı Vakfı'ndan alınabilir. ' Serginin kokusunu bozuyor Hadi Çaman ıtrosu Tiyal Kültür Servisi Hadi Çaman Yeditepe Oyuncuları "Dikkat Kahvenizde Sonsuz Var" adlı oyunu Dormen Tiyatrosu'nun ardından Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde sergilemeye başladı. Françoise Dorin'in yazdığı, Gencay Gürün'ün Türkçeye çevirdiği oyunu Hadi Çaman sahneye koydu. Hadi Çaman, Füsun Erbulak, Lale Belkıs, D. Ali Sarıoğlu, Fethi Eylenoğlu ve Ayşegül tşsever'in rol aldıkları oyun cuma, cumartesi ve pazar günleri sergileniyor. öteki günler de, çevre illere turneler düzenleniyor. Topluluk, mevsim boyunca "örümcek Kadının Öpucüğü" ile çocuk oyunu "Kırmızı Başlıkh Meryem", "Fırıldak" ve "Cam Kmkları"nı sahnelemeyi tasarlıyor. [ fiEMÇ YAŞU BİR ARADA "Otuzların Dünyası" belgeselinde bugün İspanya iç savaşına ilişkjn bazı belgesel filmlen de izleme olanağı bulacağız Franco'nun faşist kuvvetlerine karşı çarpışan Cumhuriyetçi hükumet kuvvetleri arasında Kpmünistier de oldukça önemli bir yer tutuyordu. KomünistJerin saflarında Ispanya'nın ve dünyanın dört bir yanından genciyle yaşlısıyla birçok devrimci yer alıyordu. geçiyorlardı. Çünkü aralannda Zeki Faik tzer, Balkan Naci lslimyeli, Burhan Doğançay'ın da bulunduğu birçok tanınmış ressamımızın yapıtlarmın yer aldığı sergi salonunu ne yazık ki çürümuş çiçek kokusu kaplamıştı.