29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 KASIM 1987 * • * • HABERLERİN DEVAMI CUMHVRİYET/15 LstanbllTda larak sınıflandınlabiürler. DemiryoJ, demzyolu ve karayolu işletmeleri ani lokomotifler, gemiler ve motorlu aşıtlar çizgi ve alan kaynak turunlen hareketli kirletici kaynaklardır. •lektrik santrallan, endüstri ve fabıkalar, katı atıkların yanması, yakıt uketimi (kömür. gaz ve petrolj haeketsiz nokta kaynak, konutların ve şyerlerinin ısıtılması (kömur, gaz, nazot vb) insinerasyon, açıkta yakna ise hareketsız alan kaynaklardır. fum bu kirletici kaynaklar hakkın'<» bilgi toplayıp değerlendirmek, ork ağırlık, hacim, alan birimlerı, ;aynak kategorileri ve coğrafi belıreyicilerin kullanılmasını belirlemek, letaylı bir hava kirliliği saptama de;erlendirme ve önleme çalışmasına mşlanabilmesi için gerekli ilk unsuriur. Istanbul'da hava kirliliğînı onleme conusunda ileriye yondik alınacak edbirler, başlangıçta çevre yoneticiiğj kavramları ıçınde ele aünmalıdır. lstanbul kentinin hava kirliliği ile lgili çalışmalar henüz ilk aşamadaiır. Kirlilik gözle gorünur hale gelniş, şikâyetler ve kamu baskısı başamıştır. Araştırma için en önemli etken olan parasal kaynak yaratılmaiığından diğer aşamalara geçilememektedir. Bunun için de ne zaman, ne, nerede ve nasıl sorulanna yani ne zaman izleme programı duşünülmeli, ne izlenmeli. nerede izlenmeli ve nasıl izlenmeli sorulanna cevap verilememektedir. Boğaziçi Universitesi Çevre Bilimleri Enstitusu, tstanbul şehir havasımn genel kalitesini incelemek ve uzun donemde kirlilik etmeni olabilecek kirletici konsantrasyonlan uzerine bir çalışma temeli sağlayabilmek için öncelikle parasal kaynak yaratılmasını, eşgudüm sağlanmasını, ön tarama niteliğinde ölçmelerin hemen başlatılmasını ve enstitumuzce hazırlanmış bulunan "tstanbul Hava Kirliliğini Gözleme ve İzleme Programı" birinci yıl önlemlerinin dikkate alınmasını öngörmektedir. Boğaziçi Universitesi Çevre BUimleri Enstitusu kendi imkânlan ile "tstanbul Rumelihisanıstu bolgesinde hava kirliliğinin degerlendirilrnesi" çalışmalarına 1986 yılı ocak ayında başlamış olup, halen devam etmektedir. Proje 1987 yılı başından itibaren Üniversite Araştırma Fonu tarafmdan desteklenmeye başlanmışhr. Bu projeden amaç, üniversite kampusumuzun yer aldığı Rumelihisar bölgesinde hava kalitesinin araştırılmaa ve insan sağlığı açısından değerlendirilmesidır. Aynca, kurulan izleme ıstasyonu, hemen kampusumuzun yanı başında inşa edilen Fatih Köprusu ve çevre yollanndan oluşacak trafik kökenli kirliliği sürekli izleyecektir. Büyuk mühendislik yapıtlannın.inşasından önce, inşası süresince ve inşasmdan sonra çevreyi nasıl etkilediği önemli bir araştırma konusunu oluşturmaktadır. Bu nedenle başlangıçta, kükürt dioksit, duman ve partikul madde ölçümleri ile ağır metallerin, özellikle kurşun, çinko, nikel ve kadmıyumun ölçulmesi planlanmıştır. Son bir buçuk yıldır elde edilen sonuçlar bölgede hava kalitesinin giderek kötuleştiğini, köprü yapımından oluşan havada partikul madde miktannın Dünya Sağlık Teşkılatı (WHO) değerleri uzerinde bulunduğunu göstermiştir. Köpru yapımında kullanılan mazot yakıtlı ağır iş vasıtalannm, bölgede kükurtdioksit (SOj) emisyonunu arttırdığı yaz aylanndaki fosil kaynak bulunmayan kukürt dioksit kirlenmesinden belli olmaktadır. Bölgede henüz duman kirliliği önemli boyutlarda değildir. Dünya Sağlık Teşkilatı partikul madde konsantrasyonu için gunluk ortalama sınır değerini 150230 mikrogram /m J , yıllık ortalama sınır değsrini ise 6090 mikrogram olarak belirlemiştir. Rumelihisar bölgesindeki haziran 1987 ekim 1987 ortalama sınır değeri takriben 300 mikrogram/m 1 sınırındadır. Bu sınır, Eylul 1987 ayı için 650 mikrogram/m ! 'e ulaşmıştır. Bu nedenle, Rumelihisar bolgesinde, Fatih Koprüsu inşasmdan dolayı oluşan ciddi boyutlarda bir toz kirlenmesi söz konusudur. Kukurtdioksit kirlenmesi ise kış ve yaz aylarına göre değişim göstermektedir. Sonuç olarak, ilgili makamların derhal önlem alması, vakit geçirmeden hava kalite ölçumlerine başlanması ve bu amaçla mali kaynak yaratılması gerekli görülmektedir. önlem alınmaması, kalitesiz fosil komürlerinin ısınma için yakılmaya devam edilmesi, sanayiı bacalannın filtrasyon sisteminın kontrol edilmemesi ve hatta bulunmaması, trafıkten kaynaklanan hava kirleticileri ile ilgili hıçbir önlem alınmaması, nufusu 6.5 milyona yakın ve bir zamanlar yeşil ve güzel havalı olan şehrimizde yakın bir gelecekte, akciğer hastalıklarından ölumlere yol açacaktır. İstanbul'daki üniversiteler, özellikle Boğaziçi Universitesi, Çevre Bilimleri Enstitusu mali kaynak yaratıldığı takdirde, İstanbul şehrinin hava kalitesini olçebilecek uzmanlara, insan gücüne ve teknolojiye sahiptir. Baştarafı 16. Sayfada) Kutlu ve Sargın muayene edildi ANKARA (Cumhuhyet BUTOMI) Gözaltında bulunan TKp Genel Sekreteri Nabi Yağcı'nın (Havdar Kutlu) kalp krizi geçirdiği yolundaki haberler, DGM Savcılığf nca yalanlandı. Savcılık yelkilileri, yurtiçınde ve dışında yankı uyandıran haberler uzerine "Yağcı'nın kalp rahatsızlığının olduğu şeklinde bize bilgiler ulaştı. Biz de bunu değerlendirerek kendilerini konlrolden geçirttik. Sapasagiam çıktr dediler. TBMM Başkanı Necmetlin Karaduman, Nihat Sargın ve Nabi Yağcı (Havdar Kutlu) ile Ankara'ya gelen parlamenterlerden bir grubu kabul ederek 1.5 saat görüştu. Başbakan Turgut Özal ise Sargın ve Yağcı'nın Türkiye'ye dönmelerinin "biraz maksalh" olduğunu belirıerek, "provokasyon için geliyoriar. Tiirkiye'nin Avrupa Ortak Pazan ile işini zorlaşlırmak için gelmişlerdir" dedi. TKP Genel Sekreteri Nabi Yağcının kalp spazmı geçirdiğine dair avukatlarınca yapılan açıklama uzerine Avrupalı parlamenterler dun akşam Başbakanlığın önune gelerek, Başbakan Turgut Özal ile görüşmek istediler. Ancak bu istekleri Başbakan tarafından kabul edilmedi. Başbakanlık binasının önunde toplanan 20'yi aşkın Avrupalı parlamenter bunun uzerine Başbakanlığın önünden ayrıldılar. Başkent kulislerinde, Yağcı'nın emniyetteki sorgusu sırasında geçirdiği bir kalp krizi sonucu olduğune kadar varan soylentilerin yayılmasına, yanlannda kardiyograf cihazları bulunan doktorlann emniyet mudurluğüne girerken gorulmeleri yol açtı. Cumhuriyet muhabirinin edindiği bilgilere gore olaylar şu şekilde gelişti: Gozaltına alındıklan gun doktor kontrolunden geçirilen Yağcı ve Sargın rahatsızlıklannı Adli Tıp Kurumu'ndan doktora ilettiler. Kutlu, kalbınin rahatsız olduğunu. Sargın da tansivonunun bulunduğunu soylevmce, doktor da bu bilgileri DGM Savcılığı'na bıldırdi. DGM Savcılığı da dun bir kalp bir de dahılıye uzmanını görevlendirerek, emnıyete Yağcı \e Sargın'ı kontrolden geçirmeleri için gonderdı. Yanlannda bulunan kadnyograf cihazlarıyla emniyet mudurluğune giren doktorlann. gazeteciler tarafından gorulmeleri. bir anda başkent kulislerine değışik >orumların ulaşmasına yol açtı. Bu yorumlar arasında, Yağcı'nın sorgu sırasında bir kalp krizi geçirdiği, daha sonra da olduğu şeklinde gelişlı. Bu soylentilerin, Turkıye'de bulunan Avrupalı parlamenterler, hukukçular ve Yağcı ve Sargın'ın Turk avukatlarına ulaşmasıyla birlikte ise ortalık tam anlamıyla karışıı. Avrupa'ya Yağcı'nın olduğu şeklinde haberler iletildiği kaydedildi. Bu haber. çeşitli Avrupa ulkelerinin buyukelçiliklerine de ulaştı ve bu elçiliklerden gorevliler gazete burolarını arayarak, haberlerin doğruluk derecesini öğrenıneye çalıştılar. Yağcı ve Sargın'ın auıkaıları da DGM'ye başvurarak. haberlerin doğruluk derecesıni oğrenmeye çalışlılar. A\ukatlar aynca, bu konuda bir dilekçeyi de sa\cılığa ilettiklerinı so>lediler. Ancak savcılık yetkililerince kendilerine ıletilmediğinı soyledikleri dilekçede, "Yağcı'nın kalp, Sargır : ın tansiyon rahatsızlığının bulunduğu. Yağcı'nın kalp krizi geçirdiğinin oğrenildiğı. sorgulamanın işkenceye dönuşmesi nedeniyle durumun havBtı tehlıke bo>utuna ulaştığı, bu nedenle de Yağcı ve Sargın'ın emnivetten çıkarılarak tam teşekkulu bir devlet hastanesine se. k edilmelen" ıstendi Savcılık yetkilileri, avukatların kendilerine bu durumu sozlu olarak ilettiklerini, kendilerine yapılan muayene sonucunda Yağcı \e Sargın'ın sağlıklı olduklarının saptandığını, herhangi bir tehlikenin bulunmadığını bildirdıklerinı soylediler. Bu arada edinılen bilgilere gore, doktor kontrolunun gundeme gelmesiyle birlikle Vağcı ve Sargın'ın sorgulaıımalarına ara verildı. Savcılık yetkilılen, Yağcı \e Sargın'ın sorguları sırasında dınlendırildiklerini de soylediler. Yetkıliler, gece sorgu yapılmasının soz konusu olmadığını bildirdilcr Öte yandan, avukatlann DGM Savcılığı'na muvekkillerinin doktor muayenesinden geçirilmeleriııe neden gerek duyulduğu şeklindekı başvurularına, savcılıkça " b u bi/im göre>imiz" yanılının venldiği de oğrenildi. Savcılık yetkilileri, emniyel sorgulamasını bir an once bitirmeye gayret gosterdiklerini de sozlerine ekledıler. Yağcı ve Sargın'ın sorgularında özellikle yurtdışında yaplıkları toplantılar ve bu toplantılarda orlaya koydukları göruşleri üzerinde durulduğu oğrenildi. Sorguda, Yağcı ve Sargın'ın Sovyetler Birliğı'ndeki loplantılarından sık sık sözedildiği kaydedildi. TBMM Başkanı Necmetlin Karaduman yabancı parlamenterlerle goruştukten sonra duzenlediğı basın toplantısında soru yağmuruna tululdu, Karaduman, anavasanın 14. maddesindeki hükmu anımsatarak, bu aşamada aşırı sol ve sağ parti faaliyetlerine izin verilmesi halinde demokratik duzenin zarar goreceğini savundu. Karaduman, Avrupalı parlamenterlerin, gözaltında bulunan Yağcı ile Sargın'ın serbest bırakılması için rıcada bulunduklarını ve Turkiye'de komunist parti kurulmasına izin verilmesini istediklerini bildirdi. Karaduman, Avrupalı parlamenterlere Turkiye'de yargı organlannın yasama ve icra organından bağımsız olarak karar verdiklerini hatırlattığını ve taleplerini Cumhuriyet Savcısı'na iletmeleri gerektığini bildirdiğıni anlattı Karaduman, devlet ve millet butunluğunu bozucu, cumhuriyetin r \ arlığını tehlikeye duşurucu, bir sosyal sınıfın diğer sosyal sınıflar uzerindeki egemenliğini kurmaya yönelik duşunceler ile din, dil, mezhep ayrımı yaratacak türde siyasi faaliyetlere izin verilmeyeceğıni de belirterek, "Bu çerçevede Türkive'de komunisl parti ve aşın dinci partiler ile faşist partilerin kurulması mumkün değildir" dedi. Karaduman, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bazı Avrupa ulkelerinin anayasalarında defnokratik duzenlerini koruyucu yonde önlemler alındığını da belırterek, Federal Alman Anayasası'nda Neonazi ve komunist parti kurulmasım onleyici hükum bulunduğunu kaydetti. Karaduman, halen Italyan ve Portekiz anayasalarının faşist parti kurulmasım yasakladıklarını da kaydetti. Daha sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Karaduman, bir soru uzerine, ileride koşulların elvermesi durumunda komunist partinin kurulmasına ızın verilebileceğini söyledi. Karaduman, "Sizce bu durumda Turkiye'nin AT'ye katılması için vakit gddi mi?" sorusunu ise, şöyle yanıtladı: "Bunlar tamamen birbirinden a\n konular. DemokratHi rejim için komunist parti kurulması şart değildir. Batılı ülkelerin tarihinden bu nedenle bahsettim. Batılı bazı ulkelerde zaman zaman komunist parti ve faşist parti kurulması yasaklanmıştır. A r a bu ulkelerde o tarihlerde demokrasi olup olmadığının tartısması hiç yapılmamışlır." Karaduman, bir başka gazetecınin, "Bugun Avrupa'da komunist partinin yasak olduğu bir ülke yok. Bu dikkate alınamaz mı?" sorusunu ise, şöyle yanıtladı: "Tiirkiye. kendi şartlannda demokratik hayat için en iyisini yapacaktır. Gelişmesini sürdürecek ve bu gelişmesini en ileri noktaya gölurecektir." Karaduman. "Komunist parti ile faşist partileri niçin a>nı kefeye koyuyorsunuz?" sorusunu yanıtlamaktan kacınırken, Yağcı ile Sargın'ın seçım öncssi gelmelerınin sertleşme nedeni olup olmadığı sorusuna ise, "Adli organlann tartışmasına girmemelivi/. Bunlan tartışırsak, yargı organlannın yetki sahasına girmiş oluruz" karşılığını verdi. Başbakan Turguı Özal dun Izmır1 den dondukten sonra saat 17 30'da Başbakanlık'ra du/enlediği basın loplanlısında ga/etecilerin Sargın ve Yağcı'nın sorgulanmalarıyla ilgili sorusu u/erıne şunları soyledı: "Gelmeleri maksallıdır. Maale>ef Avrupalı bazı çevrelere kanank Tiirkiye'nin AT ile işini zorlaşlırmak için gelmişlerdir. Ama biz buna aldıracak değiliz. Kanunlar ne ise o u\gulanır." Başbakanın gözünden rahatsız o! ması nedeniyle foto muhabirlenne fotoğraf çekerken flaş kullandırılmadı ve gorevliler salonda sigara icenleri uyardılar. TİP'in kurucusu ve ilk Genel Başkanı olan Mehmet Ali Aybar da, Yağcı ve Sargın'ın gozaltına alınmalarını kınayan bir açıklama yaparak şunları söyledi: "Devlet çarkını elinde tutan bey ve paşaİar takımı, Turkiye'nin özel durumu Komunist Partisi kurulmasına izin vermiyor, belki ileride dunım degisebilir, diyorlar. Ne imiş Türkiye'nin özel durumu? Sovyetler Birligi'nin sınır komşusu olması. Coğrafya değişmeyecegine göre, demek Komunist Partisi bep yasak olacak. Demokrasinin vazgeçilmez öğesi duşunceye sınır konamayacağıdır. Komunist Partisi'nin yasak olduğu ulkelerde demokrasi yoktur. Nilekim hiçbir Batı demokrasisiade Komunist Partisi yasak değildir." Ote yandan Yağcı ile Sargın'ın avukatlan da Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, Muğla'daki konuşmasında adaleti baskı altına almaya ve etkılemeye yonelik sozler söylediğini belirttiler. Savcılık, Kutlu'nun kalp krizi geçirdiği yolundaki iddiaîan yalanladı 'Gözalü' gündemde (Baştarafı 1. Sayfada) gozaltına alınnıaları konusunda komunist grupça hazırlanan acil karar tasansının görüşülmesini kararlaştırdı. Gorüşme, bu sabah yapılacak. Parlamento Başkanlık Divanı, onceki gunku toplantısında, soz konubu tasannın gundeme alınmasını reddetmiştı. Ancak komunist grup, iç tuzuk gereğınce bir önerge hazırlayarak, genel kurulun dun sabahki oturumuna sundu ve tasarının genel kurul kararıyla gundeme alınmasını istedi. Dun sabahki oturum açıhr açılmaz komunistlerin onerisı oya kondu ve yapılan elektronik oylama sonucu 3 çekimser ve 74 aleyhte oya karşı 112 oyla tasannın gundeme alınması kararlastınldı. Komünistlerın karar tasarısında Yağcı ve Sargın'ın derhal serbest bırakılması ve siyasi faaliyetlerini surdurmelerine izin verilmesi isteniyor ve AT dışişleri bakanlarının bu konuda Turk hukumeti nezdinde acıl giıi>imlerde bulunması talep ediliyor. Avrupa Parlamentosu Başkanlık Divanı'nın, Yağcı ve Sargın'ın gozaltına alınmalarına ilışkin Buyukelçı Özden Sanberk nezdinde gırişımde bulunması bekleniyor. Aynca, 29 kasım seçimlerini izlemek uzere Türkiye'ye gelecek Avrupalı parlamenterlerin aralarında Yağcı ve Sargın'ın da bulunduğu bir dizi siyasi tutukluyla görüşmeyi talep edecekleri belirtildi. "En Alttakiler" kitabının yazarı Gunter VValraff'ında aralarında bulunduğu bir dizı Alman aydını Yağcı ve Sargın'ın serbest bırakılmasını talep eden bir bildiri yayımladılar. Yağcı ve Sargın ile beraber gelen yabancı parlamenterlerle hukukçular dun TBMM Başkanı Karaduman'la goruştukten sonra bir basın açıklaması yaptılar. Yunanlı parlamemer Slratis Korakas ellerinden geleni yapmalanna karşın henuz somuı bir sonuç alamadıklarını belirtti Türkiye'ye gelen heyette bulunan Italyan parlamenter Luciana Castellina, önceki gün öğleden sonra özel bir görüsme yaptığı Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın, ıkı genel sekreterin gozlerinin bantlanması olayını doğruladığını söyledi. Arkadaşımız Sabetay Varol'un bıldırdiğıne gore Yağcı ve Sargın'la Ankara'ya gelen Fransız Komunist Parıısi Senatoru Charles l.edcrmann dun Pans'e dondu ve havaalanından Turkiye'nin Paris Buyukelçiliğı binasının onune gelerek burada yapılmakta olan gosteriye katıldı. 150 kadar kişinın hazır bulunduğu gosteride I.edermann iki yoneticinin bırakılması için Batı kamuovunun harekete geçirilmesi gerektiğinı söyledi. Aynı partinin Uluslararası Ilişkiler Sorumlusu Maksim Gremetz de Fransa Dışişleri Bakam'na soru onergesı verdiğıni, vanıttan tatmin olmadığını belirtti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean Bernard Ra>mond \anıtında "mevcut adli prosedurun göstereceği gelişmelere göre Fransız hukumeti sahip olduğu nıifuzu uygun goreceği en iyi biçimde kullanacaktır" dedi İsveç Dun lsveç'in başkenti Stockholm'de, çeşitii partilere bağlı milletvekilleri ile İsveç Hur Kiliseler Konseyi Başkanı'nın imzasını taşıyan bir protesto mektubu, öğle saatlerinde Turkiye Büyukelçiiiği'ne verildi. Olayı dun sabah İsveç Parlamentosu'nda gundem dışı olarak tartışan siyasi j«ırti sözculeri de, tepkilerini dile getirdiler. Stockholm'den Yavuz Baydar'ın bildirdiğine göre, Cumhunyet'e bir açıklama yapan İsveç Sosyal Demokrat tşçi Partisi Milletvekili Hans Göran Franck, parlamentoda hukumete yazılı soru yöneltebileceğini belirterek "İsveç hukümetinin bu gelişmeler ışığında göruş bildireceğini umuvorum. Bu gerçekleşmezse parlamentoya başvurabüiriz" dedi. Bu arada Yağcı ve Sargın konusu, önümüzdeki hafta parlamento gündemine alındı Sosyal Demokrat ve Komunist Partileri örgutlerinin bugün birer yazılı bildiri yayımlayarak olayı protesto etmeleri bekleniyor. Goodyear teknolojisi, yepyeni bir çelik kuşaklı radial sunuyor şimdi: Goodyear GPS! Uzun süreli araştırmalar ve bilgisayar çalışmalan sonucu yaratılmış ideal lastik... Özel deseniyle, her tür hava koşulunda, yol kavrayışı tam; frende ve virajda güvenli. Esnek, yumuşak sürüş kabiliyeti ile konforlu, dayanıklı ve ekonomik! Gerek şehir trafiğinde, gerekse uzun yollarda direksiyon rahatlığı mükemmel... Goodyear GPS: Güzel, keyiflt yolculuklan seven... evine güvenle kavuşmayı özleyen sürücüler için! ÜDVEAR GP YUVANIZA1 KAVU$MAN GUVENU YOUJ: Islak zeminde üstün tutunma. GOODYEAR YUVAMA UIAŞTIR (Baştarafı 16. Sayfada) ZEYTİNBURMJ: SO,239.4 ile 40.3 arası / Dumari58.4 ile 19.6 arası. KARTAL: SO,202.1 ile 61.2 arası / Dumari36.1 ile 10.9 Ekim 1987 ölçümleri AKSARAY: SO,213.2 ile 157.2 arası / Dumanİ37.2 ile 43.4 ŞİŞLİ: SO,372.9 ile 146.4 arası / Durnan127.4 ile 98.7 ZEYTİNBLRNU: SO2171.2 ile 155.3 arası / Dumân90.2 ile 35.3 arası. KARTAL: SO,156.5 ile 101 arası / Dumari87.8 iie 62.5 \ormal miktar nedir? Turkiye Hava Kalite Yonetmeliği'ne göre havada bulunması gereken en yüksek SO, ve duman miktarları şöyle: Kükürt Yaz dönemi: Nisaneylül arası. • SO, oranı150 mikrogram/m' 1 Duman75 mikrogram/m (24 saatin ortalaması) Kış dönemi: Ekimmart arası SO, oranı250 mikrogram/m 1 ! Duman200 mikrogram/m (24 saatin ortalaması). GOODFYEAR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear