13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU Meteorotoji Genel Müdüriüğü'nden atran bilgiye göre. yurdun doğu kesimleri ile kuzeybatı tesimleri parçalı çok bukıtkj, Doğu ve Güneydoğu Anadolu k Ukjelerinin doğuaı yağmuı; yer yer sa v ğ^yafek.tfğeryerlerazbulutkjge çecek. HAft SKAKLIĞI: Önemi bir değişildk olmayacak. RÜZGÂR: Kuzey ve doğu yMerden haftf, a n ara orü kuvvette, yurdun doğu tesimleri de kuvvetice esacsk. Oenztanle y * t e ve poyrazdan 24 saatte 416 deniz mili, zaman aman 56 kuvvetiıde, saatte 2127 deliz n * ruzla esecek. DENİZ: Doğu Ka ve sağanak yağışlı geçecek, rüzgâr kuzey ve doğu yönlerden orrrtnbpaçakbuMlu.dîöerden&efaz ta kuvvette, zaman zaman kuvvetlice esecek. Göl mutedil dalgalı bukrtkı geçacak. Deniz mutedil dalgalı oiup görüş uzaklıjı 5 km dolayında olacak. okıp ooruş uzaklığı 10 km dolayında olacak Van golünde hava çok buluöu k*t HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 26° 1C Diyartatar Y 20° 12° Edime B 18° 12° Erancan Y 20° 10° Eramjm Y 12° 3°Eskiş«hir 8 18° S°GaziantBp Y 23°16°Gimsun B 22° 16° Gumişhane B 18° 10° HakBri Y 22° 10° Isparta B 21° 10° istantMl 8 19° 8»ianir A 16° 7°Kars Y 16° 6°Kasbmonu 8 16° 4°Kays«(i 20° 9°KjrWare« 19°13°Konva 18° 10° Kütafcya 21° 11° Mabtya 18° 12° Mmsa 17° 7»K.Manış M° 7°Mersin 11° 4°Muğla 18° 6°Muş 22° 12° Nijde 19°13°Odu 16° 8° « a 11° PSamsun 17°10"Sirt M°12°S»ıop 25°13°Snas 11° 4°TeMr<taO 16° 6"Trata>n 15° 8°Tünc«i 18° 7°Uşak 15° 8°van 18° 6°ltasal 20° 10° Zonguldak B Y Y B Y 8 B Y B Y B Y 6 Y Y B Y Y B 22° 9° 16° 10° 25° 16° 25° 14° 18° 8° 16° 7° 19° 13° 20°1f 17° 11° 17° 11° T7°W» 14° 8° 19° 11° 20° 13° 18° 10° 13° 7° 17» 5° 14° 9° 16° 9° 26 EKİM 1987 DUNYA'OA BUGUN AmstErtam Aımun Atna Bagdat Bareelona Basel Bdgrat Beıfn Bom Bnjksel Budapestt Cenevre Ooyir Ckkfc Dutayi FranMurt Gıme Hdsnki KaKre Kopentıag KMn Leftosa Y B B B B B Y Y Y Y Y Y A B A Y B Y 8 Y Y Y 11° 29° Y B Y Y 8 8 Y B Y B Y A B B Y Y B Inus Y Vaışoa Y \fenedk Vıyana Y VVastangDnB Zürih Y Lsıngrad Londra Mldrid Mılano Motıtreal Moskma Muntı Hffn ¥on( OSM Paris Prao Rryad Roma Sofya Şara W Aviv 4° 15° 23° 22° 2° 11° Bolu Bursa Çanattale Çonım Deraz* I I ı I f ** A. »«B buMu K kart S a * Y yaomu* 31° 20° 14° 19° 10° 10° 11° 12° 15° 28° 29° 28° 14° 24° 10° 26° 13° 10° 23° 25° 5° MEHMED KEMAL POLİTÎKA VE ÖTESİ Gecekondu Dramı 13° 12° 27° 22° 15° 22° 23° 25° 10° 14° 7° 8° io° 6° 14° Ecevit ve "Çevre.. (Baparafi 1. Sayfada) vit'e ilişkin değerlendirmelerine, liderin ifctidara yürüdüğü bir dönemde pek fazla kulak verilmemiştir; bazı haklı uyanlar etkili olamamıştır. Ancak liderin politikada iniş grafıği çizmeye başlamasıyta birlikte özellikle 1978 ve 1979'daki Başbakanlığı sırasında bir yandan "çevre değişimi" hızlanırken, öte yandan eleştiriler de yaygınlaşmaya ve etkili olmaya başlamıştır. 12 Eylül sonrası, CHP'yi ve kadroiarını reddederek Oran'a çekilmesi de bir şeyi değiştirmemiştir. "Yeni çevre" arayışlarına yönelmiş, her seferinde bulduğunu sanmış, ama gittikçe sıktaşan biçimde düş kınklıklarına uğramıştır. "Çevre"den aynlanlar da aynı duygularla bir süre sarsılmışlardır. Söylediklerine ve yazdıklanna bakarak, geçmişindeki pırıltılardan haklı olarak etkilenerek "çevre"ye büyük umutlarla girenler, bir süre sonra, büyük düş kınklıklanna uğrayarak "çevre"den çıkmışlardır. "Çevre"ye kabul edilirken kendisini "doğal lider" ilan edenler, "çevro"Ğen ayrılırken, "Bu adamla olmaz" diyebilmişlerdir. O, kabuğuna kapandıkça, "çevre değişimF' hızlanmış, çevresindekiler değiştikçe, o, kendini dahaçokyalnızlaştırmıştır. Son zamanlarda ise değişim, izlenmesi neredeyse olanaksız bir hıza ulaşmıştır. Bu konuda en son iki çarptcı örnek, Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ile Dr. Seyfettin Gürseldir. Her ikisi de iktisatçı olan Akat ve Gürsel, titiz ve ciddi çalışmalardan sonra Ecevit'in ve DSP hareketinin yanında yer almışlardır. Asaf Savaş, üç dört yıl önce Türkiye'de sosyal demokrat hareketin "doğal lideri"n\n Ecevit'ten başkasının olamayacağı kanısına varmıştır. Seyfettin Gürsel ise, SHP ve DSP'nin programlannı karşılaştırmış, Ecevit, İnönü ve Gürkan'la konuşmalar yapmış ve Şahin AJpay'la birlikte bir de kitap yazdıktan sonradır ki, geçen ytl Ecevit'te karar kılmıştır. Her ikisi de DSP programının oluşmasına birer ideolog gibi katkıda bulunmuşlardır. Gürsel, Ecevit'i yurtdışındaki bazı toplantılarda temsil etmiş, Istanbul İl Başkanlığı'na getirilmiştir. DSP'nin 1987 bütçe eleştirisini basının karşısında yapan ise Asaf Savaş olmuştur. Seyfettin Gürsel de son olarak, DSP seçim bildirgesinin ekonomik bölümü için Ecevit'e noöar vermiştir. Sonunda her ikisi de, "çevre"den koptular, SHP'ye yöneldiler... Ama tabii, Ecevit de onların "halktan kopuk hocalar" olduklarını, geçen cumartesi günü BakırkoyZuhuratbaba mitinginde ilan ediverdi; zira "Eceviften kopmak", ona göre, "halktan kopmak"\a eşanlamlıydı. Neden? Çünkü tek "kriter" kendisiydi. öylesine "benmerkezci"yöi ki, kendinden başka kimseye güvenemiyordu. Her seferinde yeni yeni 'Çevre'ier oluşturmaya çalışıyor, ama başarılı olamıyordu. Zira o kadar "öend"ydi ki, bir parti için yaşamsal olan bir "takım çalışmas/"nı bir türlü yaratamıyordu. Bu da bir süre sonra hem kendisini hem karşısındakileri hayal kırıklığına uğratıyordu. Yanında kalabilenlerden bazıları ise, belki de vefa dahil değişik duyguların etkisiyle '1pevre"den ayrılamıyoriardı. Görüntüsü, üslubu, inandırtcılığı, bütün bu koşullardan, bu psikolojik ortamdan, kendisi fark etmese de, olumsuz yönde etkileniyordu. İnsanlar, bir zamanlar büyük umutlar bağladıktarı "Kamoğlan"\ dintemek için yine meydanlara gelebilirler. Ama yalnızlığa doğru çekilen bir yaşam çizgisini değiştirebilir mi bu kalabalıklar? Sanmıyoruz. ANAP politika okulu açacak FARUK BtLDİRİCİ ANKARA ANAP kunnaylan, bazı mitinglerde hükümet icraatlarının dev ekran araabğıyla halka anlatılması yönteminin gerçekleştirilmesine çahşıyorlar. Yöntemin gerçekleşmesi halinde, Başbakan Turgut Ozai miting sırasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden söz edince, vatandaşlar köprüyü ekrandan görecekler. ANAP Propaganda ve Sosyal Faaliyetler Başkanı Fahrettin Kurt, seçim kampanyası ile ilgili haarlıklann sürdüriiİdüğünü belirtti. Kurt, "48 metrekare ekran iizerinde, yaptığımız icraatlan miting alanlarında halka göstereceğiz" dedi. Kurt, dev ekran yönteminin Fransa Başbakanı Jacques Chirac'ın seçim kampanyasından örnek alındığını kaydederek, yöntemi şöyle anlattı: "Bu konudaki fîkir henüz tam oluşmadı. Ekran sistemini bazı özel mitinglerde kullanmayı düşünüyonız. Önemli bazı mitinglerde show yapacagız. Mesela Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü gösterecegiz. Dev ekran bir treylerin iizerine monte edüecek. Ancak henüz ham fikir halinde. Yurtdışından getirtilmesi söz konusu ama, daha kesinleşmedi. Başbakan bundan sonra mitinglerde mikrofonsuz konuşacak. Yeni alınan Mercedes otobiisün iizerine 500raetreuzaktan kumandalı mikrofon tesisatı yaptırdık. Başbakan halka daha rahat hitap edebilecek." ANAP'm modem bir parti olduğunu ve yeni yöntemler kullanacağını belirten Kurt, "Türkiye'de biz modem bir parti olmasak, öburlerinden farklı olmasak, vatandaş neden bize rey versin?" dedi. Kurt, ANAP'ın yapacağı öbür yenilikleri de anlatırken, önümüzdeki dönem "politika okulu" açılacağım ve "parti teşkilatında en az üç yıl çalışmayanın milletvekili olamayacagını" söyledi. ANAP Seçim Işleri Başkanı tbrahim Özdemir de, partisinin bundan sonraki seçimler için kullanacağı önseçim yöntemini şöyle açıkladı: "Bundan sonra partide calışmayan, parti kademelerinden geçmeyen, uzun süre partide denenmeyen kimselerin listelere girme şansı olmayacak. Başbakanın 'Bana çalışmalarımda lazımdır' diyecegi istisnai durumdaki birkaç kişi dışındaki tüm adaylar, parti teşkilatından gelecek. Aday adaylannın partideki kıdemlerine ve başanlanna bakılarak, sıralama yapılacak. Belki de tüzüğumüze, partide bir süre çalışmamış olanların aday olamayacaklan hükmünü koyacağız." ANAP'ta milletvekili aday listelerinin düzenlenmesi sırasında "parti içi demokrasi kurallannın işledigini" belirten Özdemir, "Biz bir önseçim havasında teşkilattan gelen arkadaşlanmızı 110 saat boyunca dinledik. Onların sesine kulak verdik." dedi. Kıbns'a NE NEDİR? 73 sanık 18 yıllık ceza süresini doldıırdu ANKARA (ANKA) 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı Ankara 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 18 Ekim 1982 tarihinde başiayan DevYol davasında idam istemiyle yargılanan 73 sanığın tutukluluk durumu hâlâ devam ediyor. 12 Eylül öncesinde yapılan operasyonlarda yakalanan sanıklar tutukluluk durumlannın yaklaşık 7. yılını geride bırakırken, tnfaz Yasası'na göre halihazırda 18 yıllık bir hapis cezasının kar. şılığını yatmış bulunuyorlar. Hukukçular, uzun yıllara varan tutukluluğun, "Bir tedbir olmaktruı çüup, cezsya dönüştügünü" belirterek, "Bu dunımun mahkemenin karannı açıklamasıyla birlikte onanlmaz sonuçlar doiurabilmesi" ihtimaline dikkati çekiyorlar. (Boştarafi 1. Sayfada) amacının, bir soruna çözüm aranırken, "ısrarh, kararlı ve sürekli mUzakerelerin" yaranna dikkati çekmek olduğunu belirttikten sonra, "Kıbns Cumhuriyeti ve Kıbns Türkleri adına Sayın Denktaş'ın katılacağı bu tür bir zirvenin somut neticelerine inanıyorum" dedi. Denvinski, "Son yıllarda Kıbns sorununu çözme amacına yöneiik birçok iyi niyetli girişim oldu. Bunlann bir bölümünde olumlu gelişmeler saglandı, ama hiçbirisinden somut sonuç alınamadı. Halbuki eğer Camp David'deki gibi oturup konuşurlarsa farklı gelişmeler saglanır" diye konuştu. Derwinski, önerisini "çözüme kadar ısrarlı müzakere" cümlesini kullanarak açtı. Öte yandan, Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorularını yanıtlayan bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, bu fikrin Rum tarafına "fazla cazip gelmedigini" kaydettikten sonra, "Her iki taraf için kabul edilebilir çözümlerden yana olmak dognıkusundaki görüşlerimizde degişiklik yok. Birieşmiş Milletkr Genel Sekreteri'nin bu konudaki çabalannı desteklemeye devam ediyoruz" dedi. Camp David anlaşması Diplomaside "Camp David" terimi, tsrail Başbakanı Begin ile Mısır Devlet Başkanı Sedat'ın, ABD'nin inisiyatifinde Camp David'de bir araya gelerek iki ülke arasındaki sorunlan konuştuğu doruk toplantısına atfen kullanılıyor ve "kamuoyu baskısından uzak, derin, devanüı ve ısrarlı görüşmeler" şeklinde anlaşılıyor.Camp David anlaşmalan, VVashington'da, 1978 eylülünde dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter. öldürülen Mısır'Devlet Başkanı Enver Sedat ve Israil Başbakanı Menahem Begin arasında imzalandı. tki çerçeve anlaşmasından oluşan Camp David anlaşmalanmn biri Mısırlsrail banşı, diğeri de topyekun Ortadoğu banşı ile UgiliydL RedCephesi.Mısır'ınArap davasına ihanet ettiğini, bu şekilde Ortadoğu'da Amerikancı bir barışın kabul ettirümek istendiğini, bölgedeki ABD etkisinin iyice artacağını açıkladı. Guncelliği hiçbir zaman bitmeyecek bir konu var Gecekondu! Gecekondu sosyal gündemden hiçbir zaman çıkmayacaktır. Kırsal bolgeterden yorganlannı sırtlayıp, çoiuk çocuMannı yanlanna katarak gelenler kentterin varoşlannda gecekondular yapacaklar, «yaaetciler bunları yıkacaklar. Her seçim öncesinde bir gecekondu furyası başlayacak, seçim sonrasında gene yıkmaya çalısacaklar. Bu bitip tükenmeyen bir serüvendir. Nedir gecekondu? Kentterin varoslanna stginan kacak bannaklari.. Çerden çöpten yapılmış bir gozlük, iki gözlük olanından tutun da, betonarme olanına değin hepsi vardır. "Gene seçimler geliyor e/teşmezter" "Başladm mı hem&n?" "Naparsın tam sırası..." Konutbirtik dergisinde okuduğumuza göre Mimariar Odası Başkanı Yücel Günsel gecekondu olgusunu Ikinci Dünya Sayası'ndan sonra yapılan Marshall yardımlanna dayandınyor. Bildiğiniz gibi, savastan sonra Amerika, Avrupa ülkelerine savaş sonrası artıklannı gondererek yardıma başladı. Avrupa savasa girmiş, her yer yıkılmış, ne verirsen kabul durumuna gelmisti. Marshall yardımlan sonucu kapeJı ekonomi açık ekonomiye donuşüyor, kurulan yeni işyerlerine yeni isci gerekiyor. Işçiler için bannak zorunluluğu konmadığı için, her yeni çalışma yerinin yanında gecekondular beliriyor. Nerde gecekondu varsa orada bir işyeri var, nerede bir işyeri varsa orada gecekondu var. Gecekondu tek başına gelmiyor, yanında her türlü pisliğini de getiriyor. Bugün Haliç'in böylesi kirlenmesi nedendir? Haliç'e kurulan isyerleri gecekondulannı da beraber getirmişlerdir. Bugün belediyeler Haliç'i temizlemek için çırpınsın dursun. Bunca yılın kiri, pası birkaç yılda temizlenmez ki! Fabrikalar kurulunca işgücü açığı ortaya çıkmıştır. Bu açık nastl kapatılacaktır? Kırsal bokjeterden tsçiler getirtiterek . İnsanlar savaş sonrası gecekondulara özenle çagnlmıştır. Kentin varoşlannda bedava arsalar verilecek, burada evler yapılacaktır, Kırsal bölgedeki insanlar özendirilmiştir. "Koşun, geürf denmiştir. Tapular vaat edilmistir. Demokrasinin türemesi ile oytar için de bir depo cHuşmuştur Oylan almak isteyen gecekonduyu özendirmiş. tapularla süstemiştir. Bugün dahi gecekondu bolgelerindeki insanlar tapiıyla kandınlmıyor mu? Veminli burolar nasıl ortaya çıktı? Yemınli burolar eliyle insanlar nasıl kandınldı? Bütün sıkıntılarma karşılık gelenler gene memnundur Çünkü koyde bulamadıklan birçok şeyi burada bulmuşlardır. Genel çeşmeden de alınsa su vardır. Kaçak da olsa elektrik yanıyordur. Şurdan, burdan devşirilse bile gecekondu ısıtılıyor. Yazsa, açık hava sineması vardır Kıssa, videolu evlere doluşuluyor. Çocuklar için okul bulunuyor, genç kızlar için hizmetçilik kolaydır. Okumayan çocuklara birer iş bulunuyor. Para arttınlabiliyor. Kîmisi için bir minibüs ayariamak zor değildir. Her gecekonduyu konduran, her seçim yılında bir imar arfı betdiyor. Siyasetçiler bunu gelenek haline getiriyorlar Devlet kırsal kesinv den gelen bu insanlara bir yer göstermediği için yerlerini, hemşerilik geleneğine dayanarak kendHeri buluyortar. Bunun sömürücüleri de vardır. Belli bölgeleri kaçak olarak kendilerine göre parsellemişler, yeni gelenlere acırnadan satıyorlar. Sanki devlet de bu satıcılan özendirmiştir. işin içine bir avanta rejimi girdiğinden yetkilisi de, yetkisizi de avantasını almaktadır. Şu kadar şuna, bu kadar buna, şuncağızı sorumluya avanta dağıtılıyor. Avanta rejimim usulüne göre ayariavanlar için son zamanlarda dramatik sahneler ortaya çıkmıştır. Klmi bölgelerde kıyasıya yıkımlara girişilmiştir. Yıkım var, ama bunun yapımı nasıl olmuştur. Yaparken ilkin kimse kanşmamıştır. Fakat yıkarken bu kez basın ortaya çıkmıştır. "Yazıfr değH ml bu insanlara..." Yazık elbette! Ancak yaparken kimse bir gün bu 'yezık'm başlanna geleceginı bunlara soylememiştir. Acımasız yıkım başladığında gözyaşları ortaya çıkmıştır. Belediyelerin yıkım araçlan, gecekondu halkı ile karşı karşıya getirilmiştir. Bu dram istanbul'da Sanyer'in Ferahevleri'nde, Reşit Paşa, örnektepe, istinye, Dereiçi, Batta Limanı, Armutlu, Pendik semtlerinde; Izmir'in Buca, Kuruçeşme, Gediz mahalleleritv de; Ankara'nın Dikmen, Mürsel, Uluç, Mamak mahallelerinde oynanmıştır. Daha da oynanacaktır. ikisi de oyuncağını seviyor. Dış borç büytiyor (Boştarafı 1. Sayfada) gelirleri de, 1 milyar 321 milyon dolardan, 1 milyar 502 milyon dolara yükseldi. Geçen yıl 29 milyon doları bedelli askerlik dövizi olmak üzere 94 milyon dolar olan karşılıksız transferler toplamı, bu yıl 32 milyon doları bedelli askerlik dövizi olmak üzere 248 milyon dolara çıktı. Kredi ve sermaye hareketleri yoluyla sağlanan döviz geliri toplamı ise, 1986 yılı ocaktemmuz döneminde 3 milyar 54 milyon dolar iken, bu yıl yüzde 15.1'lik azalma ile 2 milyar 593 milyon dolar düzeyinde kaldı. Bu kalemdeki azalma, esas olarak kısa vadeli borç kullammının düşmesinden kaynaklandı. Geçen yıl 1 milyar 411 milyon dolar düzeyinde gerçekleşen kısa vadeli net kredi tutan, bu yıl 1 milyar 131 milyon dolarlık kullanıma karşın, ödemeler nedeniyle 564 milyon dolarda kaldı. Yedi aylık dönemde 1 milyar 349 milyon dolar program ve proje kredisi kullaruldığı, ayrıca tahvil ihraçları yoluyla 231 milyon dolar, cofınansman yöntemiyle, 100 milyon dolar ve Dresdner Bank aracıhğıyla açılan döviz tevdiat hesapları kanalıyla da 250 milyon dolarlık o n a ve uzun vadeli borçlanma gerçekleştirildiği saptandı. Bu yılm ilk 7 ayında ithalatın (CİF) tutan yuzde 11.8'lik büyüme ile 6 milyar 406 milyon dolardan 7 milyar 164 milyon dolara, turistik amaçlı döviz giderleri 200 milyon dolardan 226 milyon dolara, diğer mal ve hizmet giderleri de 709 milyon dolardan 772 müyon dolara çıktı. Borç ödemelerine yönelik döviz giderlerindeki artışın ise, daha yüksek düzeyde olduğu belirlendi. Borç ödemelerine yönelik döviz giderleri, geçen yıla göre yüzde 25.7 artarak, 2 milyar 519 milyon dolardan 3 milyar 166 milyon dolara yükseldi. Ocaktemmuz döneminde, 1 milyar 270 milyon dolar faiz, 1 milyar 622 milyon dolar ona ve uzun vadeli ana para taksidi ödendiği, IMF'e de 274 milyon dolar geri ödeme yapıldığı belirlendi. Resmi kayıtlara girmeyen döviz hareketleri sonucu da, yurtdışına geçen yıl, 269 milyon dolar transfer edilmişken, bu yıl söz konusu rakam 151 milyon dolara düştü. Merkez Bankası yetkilileri, yılın ilk 7 ayında 3 milyar 166 milyon dolara ulaşan dış borç ödemeleri toplamının bu yıl sonuna kadar 5.8 milyar dolara yükseleceğini, bu rakamın 1988 yılında ise 66.5 milyar dolara çıkacağım bildirdiler. ELEMANARAMA ozn. MODERN EĞİTİM FEN ' DERSHANES^ ÖSS ve ÖYS 'DEN BEKLEMELI ÖĞRENCİLERİNE DUYURU SPOT girrakH» s Sekreter BROŞÜR İSTEYIN I Kursiarımtz Brıtısti Councıl taratmdan onanmıstır BTA AreısFeıco uy Iran Başbakan (Baştarafı 1. Sayfada) edilecek. Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Niizhet Kandemir ile görüşecek. Tahran'ı 79 ekim tarihleri arasında ziyaret eden Dışişleri Bakanı Müsteşarı Niizhet Kandemir'in Başbakan Özal'dan îran Başbakanı Mir Hüseyin Musavi'ye bir yazılı mesaj ilettiğini anımsatan gözlemciler, Muayyeri'nin İran Başbakanı'run cevabi mektubunu getirmesini bekliyorlar. Muayyeri'nin Ankara'daki görüşmeleri sırasında, Körfez'de tran ve ABD arasında yaşanan son gerginliğin ön planda olacağı tahmin ediliyor. Türkiye'nin, bunalımın büyümemesi için ilgili tarafların gerekli olanı yapmasını isteyeceği ve bu arada kendisine düşebilecek bir görev varsa bunu üstlenmeye hazır olduğunu bildirmesi bekleniyor. AIi Reza Muayyeri son olarak tran Başbakanı Mir HUseyin Musavi'nin özel temsilcisi sıfatıyla 24 ağustos tarihinde Ankara'ya gelmiş ve tran Başbakanı'ndan Başbakan Turgut Özal'a bir yazılı mesaj iletmişti. öte yandan, Devlet Bakanı Kazım Oksay başkanlığmda bir heyet tran Petrol Bakanı Gulam Rıza Agazade'in davetlisi olarak bugün İran'a gidiyor. Kazım Oksay ve beraberindeki heyetin Tahran'da, petrol alımı ve doğal gaz ithalatıyla ilgili görüşmelerde bulunacağı belirtildi. AA'nın bildirdiğine göre, görüşmelerde tran'a petrol ürünleri ve madeni yağ ihracatı üzerinde de durulacak. Birleşik Arap Emirlikleri Genelkurmay 2. Başkanı Tuğgeneral Abdullah Ali Kabi, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemil Çuha'nın resmi konuğu olarak dün Türkiye'ye geldi. Tuğgeneral Ali Al Kabi ve beraberindeki heyet, dün saat 15.30'da Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Çuha'yı makamında ziyaret ederek bir süre görüştüler. Büro yönetiraini üstlenebilecek, deneyimli, daktilo ve dosyalama bilgisine sahip adaylann tdefonlu randevu almalan rica olunur. Spot Reklam Hizmetleri A.Ş. Eski Osmanlı Sok. 9 Mecidiyeköy/istanbul İNGİÜZÜSANOKULLARI DANIŞMAMERKEZİ (Modem Eğitim Fen) DERSHANESİ SERENCEBEY YOKUŞ1 NO.4 BEŞİKTAŞtSTANBL'L TEL: 160 72 00 160 72 01 1SO 72 02 160 72 03 tur§em Tel. 166 66 91 172 54 62 CumhuriyetCad. 173/1B Elmadag 80230 istanbul Hilton Oteli Karşısı Tel: (1)148 39 77148 79 431329684 Tlx: 27498 TUSMTR Fax: (1)132 97 29 M\\\ MALİ VE EKONOMİK DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ. SANLAR A.Ş. ELEMAN ARIYOR Türkiye genelinde pazarlamasını yaptığımız BİSANPEUGEOT mamullerinin satış kadrosunda çalışacak, ileride yönetici olarak yetiştirilmek üzere yeni mezun elemanlar aranmaktadır. CUMHURİYET GAZETESt "MUHASEBE SERVtSÎ"NDE görevlendirilmek üzere; Konu ile ilgili yüksekokul mezunu, Askerliğini yapmış, 30 yaşıtu aşmamış, eleman ahnacaktır. Danışmanlığını yapmakta olduğumuz bir şirket için yüksek okul mezunu, bilgisayarlı muhasebede deneyimli MUHASEBE MÜDÜRÜ Ticaret Lisesi mezunu anonim şirket muhasebesinde tecrübeli. MUHASEBE ELEMANLARI aranmaktadır. Müracaatlar gizli tutulacaktır. Randevu alınarak, şahsen başvurulması rica olunur. Haa Mansur Sok. Verda A p i 59/24, Nlşantay Tel: 130 46 3637 Isteklilerin Cumhuriyet Gazetesi Personel Servisi'ne şahsen müracaatları rica olunur. Reklamcılığın bir sanat değil zanaat olduğunu bilen, konusunda yüksek öğrenimli, en az iki yıl deneyimli, bir kampanyanın tüm grafik sorumluhığunu üstlenebilecek. Larousse'un yayuncm Safa Kihçhoğlu öldü İstanbul Hsber Servisi "Yeni Sabah" ve "Meydan Laronsse"un yayımcısı Safa Kılıçlıoglu dün öldü. Kılıçlıoğlu (76) yaşındaydı. Cenazesi çarşamba günü Gazeleciler Cemiyeti önünde düzenlenecek törenden sonra Şişli camisine götürülecek. Kılıçlıoğlu, burada kıhnacak öğle namazından sonra Edirnekapı Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Kıhçhoğlu, 1911'de İstanbul'da doğdu. Liseyi bitirdikten sonra bir süre ticaret yaptı. 1948 yılında "Yeni Sabah" gazetesinin imtiyaz ve tesislerini alarak gazeteciliğe başlayan Kılıçhoğlu, yeni teknolojilerle donatUgı "Yeni Sabah"ı en çok satılan gazeteler arasına soktu. 1956'da haftalık "Pazar" dergisini çıkardı. Basında toplusözleşme düzeninin başIamasıyla 1964'te "Yeni Sabah"ı kapatan Kılıçlıoğlu, Cağaloğlu'ndaici gazete binasımn bir bölümünü işhanı yaptı. Kılıçlıoğlu gazetecilikten son ra yayımcılığa başladı. Haftalık "Meydan" dergisiyle birlikte ünlü "Meydan Larousse" ansiklopedisini çıkardı. Ansiklopedinin yanı sıra, "tkinci Dünya Savaşı" adlı ansiklopediyi de yayımladı. Safa Kılıçlıoğlu, " G ü n doğar sabah olur, herkes Yeni Sabahokur" sloganıyla anılan gazetesinin imtiyaz hakkını 23 yıldan beri satmamıştı. Adaylann: • Ekonomi alanında ytlksek öğrenim yapmış olması, • Askerlik görevini bitiraıiş olması, • Oto ehliyetli olması ve seyahat etmeye engeli olmaması gerekmektedir. llgilenenlerin SANLAR A.Ş. Ankara Caddesi No: 120 Dedehan Kat: 6 SirkecitsUnbnl adresinc miiracaatlan rica olunur. yardımcı gıafıker anyoruz. Lütfen aşağıdaki telefondan ön görüşme için randevu alınız. «BOAM HZMETLERIAS Seher Yüdm Sokağı No. 6 Etikıİstaı*ul Tel: 1 « 55 29163 74 54 Hasta ve Hekimlerin Dikkatine BİOSAN Böbrek Taşı Kırma (Litotripsi) Merkezi ve RÖNTGEN, SONOGRAFI ve TIBBİ TAHLİLLER LABORATUAPLARI'nın telefon numaraları 1329469, 1406527 olarak değişmiştir. Lütfen not ediniz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear