23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 1987 Filipinler DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 10 bin çijiçi sarayu yürüdü Bahriyelüerin, toprak reformu isteyen çiftçilere ateş açması üzerine 12 kişi öldü, 94 kişi yaralandı. MANlLA (AP) FilipinEer'in başkenli Manila'da dün hükumetin derhal toprak reformu yapmasmı isteyen binlerce çiftçi Başkanhk Sarayına yürudü. Protestoculann güvenlik kordonunu aşmaya çalışmaii üzerine bahriyelilcr tarafından üzerterine ateş açıldığı, 12 kişinin öldüğu,94 kişinin vaıalandığı bildiriliyor. Saravı koru>an bahriyeliler, sayıları 10 binin üzerinde olduğu sanılan çifteileri dağıtmak için goz yaşartıcı bomba da kullandılar. Gosterinin "Filipin Çiflçileri Hareketi" adlı orgut tarafından düzenlendiği açıklandı. Malacanang Saravı'na yiırüyen çiftçilerin, kendilerini durdurmak isteyen ve plasıik cop kullanan askerlere taş atarak karşılık verdiğı, askerlerin bunun üzerine ateş açtıkları kaydediliyor. Filipinier Devlet Başkanı Cora/un Aquino'nun geçen yıl iktidara gclişinden bu yana askerlerle halk arasında ilk kez böyle bir olay meydana geliyor. ABD üslerinde terör alarmı Lübnan ve Paris'te rehinelerin salınmaları için teröristlerle pazarlıklar sürerken, ABD üsleri en üst düzeyde alarma geçirildi. ABD Savunma Bakanı, askeri harekâtın ierorizmi destekleyen ülkelere bu desteğin maliyetini kaldıramayacakları kadar ağırlaşîıracağını söyledi. Dış Haberler Servisi Uluslararası terorizm sorunu son gelişmelerle bırlikte yeniden on plana çıkıyor. ABD savunma Bakanlığı terönst saldırılara karşı ulke içinde ve dışında lüm askeri üslerinde en ust duzeyde aJarm ilan etti. Savunma Bakanı Caspar VVeinberger de uluslararası terorizmle mucadelede askeri harekalın da bir alternatif olarak göz onunde tutulması gerektiğını söyledi. Federal Almanya'da bir havalanında üzerinde çok miktarda patlayıcıyla bir Lubnanlı Şii militanın yakalanması \e misilleme olarak Lübnan'da Alman uyruklu iki kişinin teröristlerce kaçınlması, olaylan birden hızlandırdı. Federal Alman hukümeti, terorizmle mücadele ile uzlaşma seçenekleri arasında sıkışırken secimlere bırkaç gun kala olay bir hukümet bunalımına dönuşme eğilımi kazandı. Bu arada Lübnan'da Şii militanların elinde rehin buıunan Batılılarm serbest bırakılmalan için Ingilız din adaraı Terry Waite'ın Beyrut'ta İslami Citaad Örgutu yetkilileri ile; Paris'te de Fransız hukümetinın Iranın özel temsilcisi ile pazarlığı surü>or. 13 ocakta Federal Almanya'da yakalanan Lübnanh Şii militan Muhammed Ali Hamadi'yi F Almanya, ABD ve teröristler paylaşamıyor. Hamadi'nin 1985 yılında bir TWA uçağmın yolculanyla birlikte Beyrut'a kaçınlması eylemınde rol aldığını iddia eden Amerikan yetkilileri, adı geçen teroristin yargılanmak üzere ABD'ye gönderilmesini istiyorlar. Teröristler ise buna engel olmak üzere Lübnan'da son bir hafta içinde iki F. Almanı kaçırarak bunların canına karşıhk Hamadi'nin serbest bırakılmasını talep ediyorlar. Bu arada teröristlerce yayımlanan bildirilerde F.Almanya'mn çeşitli kentlerinde sabotajlar duzenleneceği, bu ülkedeki ABD askeri uslerınde gorevli Amerikalüann ölduruleceği tehdıtleri ifade ediliyor. Kendi kamuoyunun yanı sıra teröristler ve ABD'den gden baskılar arasında kalan Helmut Kohl hukumetinin sorunu en uygun bir biçimde çözmek konusunda izlenecek yontemlerde anlaşmazlığa duştüğu bildıriliyor. Hukümetteki ağır basan eğılimin, bir çok Arap ulkesiyle Bonnun arasının iyi olmasından yararlanarak soruna diplomatik bir çozum aramak olduğu belirtiliyor. F.Almanya'da yakalanan Şii terorıst ile ilgili tehditlerden öturu tum Amerikan asken üslerinde buyuk guvenlik onlemleri alınır ve en ust duzeyde alarm ilan edilirken ABD Savunma Bakanı Caspar VVeinberger, VVashington'da terorizm konusunda bir konferans verdi. AP ajansının haberine göre, "Time" dergisi tarafından duzenlenen konferansta, NVeinberger, terorizmi destekleyen ülkelere karşı uygulanacak siyasi ve ekonomik yaptırımların gerektiğinde askeri mudahaleyle de tamamlanmasını, ancak bu yolla etkili olunabileceğini söyledi. Yalnızca misillemenin terorizmı durdurmaya yetmeyeceğini belirten VVemberger, askeri harekâtın, teronzmi destekleyen ülkelere, bu desteğin maliyetini kaldıramayacakları kadar ağırlaştıracağını belirtti. ABD Savunma Bakanı, terorizmi destekleyen veva koruyan ülkeler olarak SSCB, Bulgaristan, Doğu Almanya ile Suriye, Libya ve İran'ı saydı. Lübnan'da teröristlerin elindekı rehineler için pazarlıklar da suruyor. tslami Cihad yetkilileriyle yapılan temaslardan henuz bir haber sızmaz FAlmanya, ABD ile Şii teröristler arasında kaldı DUNYADA BUGUN ALI SIRMEN Garip ortamlar garip varlıklara da yol açarlar. işte ANAP da, garip boyutlarda başkaldırmış olan irtica da, garip bir müdahale döneminin, 12 eylülün ürünleridirler. ANAP, boşluktan nefret eden doğa fizik kuralının politik sahneye yansıması gibi, bir boşluğu doldurmak üzere alelacele, derme çatma oluşturulmuş bir kuruluş. Bu kuruluşun bir partiden çok bir güçler koalısyonu olduğunu artık herkes biliyor. ANAP içindeki güçleri bir arada tutan ise, Özal'ın ilginç, özgün ve zaman zaman pariak olan görüntüsü ve kişiliği. Dogrusu, kendi görüşü doğrultusunda Ozal'ın bu kuruluş ile gerçekleştirdiklerine bakınca, insan şaşmıyor da değil. Ülkemizde uzun süredir kendine elverişli bir ortam arayan iç ve dış bazı çevrelerce pompalanan irticanın da garip 12 Eylül dönemınde başkaldırdığı, büyük bir ivme kazandığı herkesçe bilinen bir gerçek. Bir yanda tüm laik muhalefet; sendikalar, dernekler, siyasal partiler kapatılıp, gazeteler sansür altında inletilerek susturulunca, gittikçe artan ekonomik güçlükler karşısında büyük yoksul kesimlerin önünde tek yol kalıyordu: Dinsel muhalefete yönelmek. Bu eğilimin yanı sıra, laikliğe karşı akımlar iktidarı ele geçirenlerce desteklenmeye koyulunca bugüne vardık. Bir noktayı açıkça belirtmek gerek: Türkiye'de geniş topluluklar hâlâ laiklikten yanadırlar. Ancak dinsel muhalefet onlara, kötü olarak gördükleri gidişe karşı kendi inançları ile direnme yolu olarak görünmektedir Ne var ki, bazı iç ve dış çevreler, bu muhalefetten yararlanıp dinin toplum içindeki rolünü artırmaya, şeriat ortamını geri getırmeye çalışmakta, bu amaca yonelik sinsi planları devletin bağrında sahneye koymaya uğraşmaktadırlar. Vehbi Dinçerler ile örneğin bir Mehmet Keçeciler, bu girişimlerin öncüleri arasında sayılacak kişilerdir Sanıyoruz burada, birçok kez açıklıkla tanımlanmış olan irtica sözcüğünden amacımızın şeriat düzenini geri getirmek ve dinsel kuralları toplumsal yaşama egemen kılmak olduğunu yinelemeye gerek yoktur. Dinçerler ve Keçeciler, ANAP'ın dinci kanadının önde gelen kişileri. ANAP'ın şeriatçı kanadı, ne amacını gizliyor ne de boyun eğmeye yatkın görünüyor. Nitekim salı gunü, Meclis araştırmasının ANAP'ın oylanyla geri çevrilmesinde onların büyük ağırlığı oldu. Yoksa ANAP'ın liberal denen kanadı doğrusu Meclis araştırmasına pek de karşı degıldi Ama bir yandan Süleyman Demirel'in çıkışları, öbür yandan emanet oyları geri isteyen Erbakan'ın gösterileri yüzünden oldukça tedirginleşen ve %8 dolayında olduğu söylenen ki bizce son propagandalarla bıraz daha artmıştır bir tabanın oyunu yitirmek istemeyen Özal, şeriatçı tehlikeyi görmezlikten gelmekte ve şeriatçı kanada teslim olmuş görünmektedir. Üstelik, liberalleri de parti disiplini adına baskı altında tutarak... Bu arada bir noktayı daha belirtmek gerek. ANAP'ın şeriatçı ve bir yandan İran, bir yandan da, Suudi Arabistan sermayesi ile ıçli dışlı olan kanadının amaçlarına, daha çok Amerikan düşüncesi ve politikası yanlısı liberal kanat da istemeden de olsa yardım etmekte ve ekonomik politikasının felsefesi ve günlük uygulamasıyla, gittikçe içinde yaşadığı topluma yabancılaşan kitlelerin, dinsel muhalefet saflarını sıklaştırmasına neden olmaktadır. Ancak bu istenmeden sağlanan güçlü işbirtiğine karşın, önümüzdeki gunlerde bir yandan birbirlerine dayanan, bir yandan birbırleriyle çatışan liberal grup ile şeriatçı kanat arasındaki çelişkinin yoğunlaşması beklenebilir. Durum, tıpkı bir yandan birbirine dayanan, bir yandan da birbiriyle çatışan İran ile ABD arasındaki ilişkilerdekı çelişkiyi andırmakta. Sürekli olarak Türkiye'nin içişlerine kanşan, halkı silahh kalkışmaya çağıran Tahran karşısında aklın hiç bir zaman kabul edemeyeceği bir yumuşaklık içinde olan Sayın özal'ın, bu yumuşaklığın da ötesıne geçerek, Türkiye'de rejimin temeline kendi yönetimi ayakta kaldığı sürece can düşmanı olması kaçınılmaz olan ve bunu ilk güçlendiği anda önüne geçilmez bir hesaplaşmaya, hiç değilse silahh destek vererek bazı güçleri kışkırtmaya dönüştürmeye hazır olan iran'ın, ABD ile arasını bulmaya çalışması ise son derecede ilginçtir. Gerçekten Sayın Özal'ın Dışişleri'ni de devre dışı bırakarak ABD ile İran arasında bir arabulucu rolü oynamaya heveslenmesi, böyle bir role soyunmak için çırpınması, yalnız dış politik nedenlerden kaynaklanan bir olay değil. Belki de Sayın Özal bu girişimiyle sorunları da dışardan içeriye doğru çözmek amacmda. Başbakan partisi içindeki çatlamayı, iki ana grubun düşünce babalannı Türkiye üzerinden arabuluculuk ederek, anlaştırıp onarmayı düşünüyor gibi görünmektedir. Böyle bir girişimın, Özal'a bir de kişısel prestij kazandıracağı düşünülürse, Turgut Bey'in 1988 seçimlerine nasıl bir avantajla gideceğı kendiliğinden anlaşılır. Ancak Turgut Bey'e büyük bir avantaj sağlayacağı söylenebilecek olan böyle bir girişımin, uzun erimde cumhuriyet yönetimine ve ülkemizin, ulusumuzun varlığının temeline, nelere mal olacağı sorusu da herkes tarafından, çok geç olmadan uzun uzun düşünülmelidir. Aynı soruyu ANAP içinde ve hukümet bağrında ortaya atabilip, Turgut Bey'i de ciddi ciddi düşünmeye zorlayacak güçte kişiler yok görünüyor. Öyle görünüyor ki, bu alanda da, bizim laiklik ve irtica konusunda içtenliğine gerçekten ınandığımız kimilerince "laikyenge" diye adlandırılan hanımefendiye önemli görevler düşüyor. Hanımefendi bu görevleri hakkıyla yerine getiremediği takdirde, kayınbirader ile öbür bir kısım "efradı aile" tarafından yakında denetim altına alınabilir ve bir de bakarsınız ki, tüm çabalarma karşın, gelecekte gönülsüz de olsa türbanlılar safında kendini bulabilir. Bizden uyarması. DÜZELTME: Önceki günkü yazıda yanlışlıkla "Meclis soruşturması" olarak çıkmış olan deyim "Meclis araştırması" olacaktır. Düzeltir özür dilerim. A.S. ken Iran ile Fransa arasında ayrı konudaki pazarlıkların belli başlı noktalari açıklık kazandı. Bir haftadır Paris'te bulunan Iran hükumeti temsilcisi Ali Rhani, ulkesinin, Lübnan'daki Fransız rehinelerin salıverilmesinde arabuluculuk yapabilmesi için uç koşulun yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. İlk koşul olarak, Fransa'daki İrar.lı rejim karşıtlanm ve bunlara yapılan yardımı gündeme getiren Rhanı, ıkinci koşul olarak, Devrik İran Şahı Rıza Pehlevi tarafından Fransız uranyum işleme tesisi "EurodiP'e verilen 1 milyar dolar tutanndaki kredi ile faizlerinin geri odenmesini ıstedi. Iran hukumet yetkilisi Rhani uçuncü olarak da, Fransa'nın Körfez savaşında "tarafsız bir tavır takınmasını" istedi. Fransa, Irak'a sılah satan ulkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ali Rhani, Paris'te bulunduğu surede, Başbakan Jacques Chirac ve Dışişleri Bakanı JeanBernard Raımond ile vaptığı goruşmeleri "olumlu" olarak niteledi İrticaANAPİran Işkenceolayı G.Kore'yikanştırdı Bir üniversite öğrencisinin sorgulama sırasında işkenceden ölmesi ülkede siyasi bunalım yarattı. SEUL (AP) Güney Kore'de 21 yaşındaki bir üniversite öğrencisinin sorgulama sırasında işkenceden ölümü ülkede yeni bir siyasi bunalım yarattı. İçişleri Bakanı ve Emniyet Mudürü'nün görevden alınmasına yol açan olay nedeniyle hukümete sert eleştiriler yöneltiliyor. Güney Kore'de Devlet Başkanı Çun Doo Van yönetimi, önceki gün polisin yetkilerini kötüye kullandığını kabul ederken, muhalefet partileri ve öğrenci dernekleri işkence olayının kolay kolay unutulamayacağını belirttiler. Güney Koreli rejim aleyhtarları ve insan haklan örgütleri daha önce de ülkedeki siyasi tutuklulara işkence yapıldığını iddia ediyor, hukümet ise bu suçlamayı reddediyordu. Yonetim, suçlamalan "komünist kışkırtması" olarak niteliyordu. Gözlemciler, iç kanşıklıklardan dolayı sürekli komşusu komünist Kuzey Kore'yi suçlayan Güney Kore yönetiminin bu ülke için askeri tehdit oluşturduğunu belirtiyorlar. Görevlerinden alınan tçişleri Bakanı Kim Çong Hoh ve Emniyet Müduru Kang, işkence olayından "ahlaki ve siyasi" açılardan sorumlu olduklarını itiraf ettiler. Güney Koreli muhaliflerden Kim Young Sam ve Kim Dae Jung, olayla ilgili olarak parlamentoda ozel bir oturum yapılmasını istediler. Ülkedeki 47 insan hakları ve dini kuruluşların temsilcileri de hukümeti kınayan bir bildiri yayımladılar. Başkent SeuPdeki universitelerde öğrenciler işkence olayını protesto amacıvla gösteriler duzenlediler. Güney Kore'de gelecek yılın başlannda genel seçimler gerçekleşecek. Devlet Başkanı Çun Doo Van, bu seçimlerle Ikinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez bir hükumetin barışçıl yollardan iktidara geleceğini savunuyor. Ancak Guney Kore'nin seçim yasası, bugunkü hükumetin yeniden işbaşına gelmesini garantiye alıyor. Seçim yasası, öğrenciler ve muhalefet liderleri tarafından sık sık protesto ediliyor. CIA Başkanı Casey kanser JJ/'ashington (aa.) YV Amerikan Merkezi Haber Alma Örgutu CIA'nın Başkanı William Casey'in sağlık durumunun "kaygı verici" olduğu ilerı sürüldu. Amerikan ABC televizyonu, 1 aydır hasıanede bulunan Casey'de, doktorlann şimdi de prostat kanseri bulduklarını bildirdi. ABC, prostattaki kanserin kemiklere yayıldığım ve Casey'in yaşamımn tehlikede olduğunu öne sürdü. Resmı açıklamalara göre ise 18 aralıkta beyin ameliyatı olan Casey'in durumu "istikrarlı seyrediyor." Ancak Amerikan basınında son gunlerde çıkan bazı haberlerde de Casey'in konuşma güçluğü çektiği ve kısmi felç olduğu ileri sürülmüştü. îrangate: Shultz ifade verdi ¥17ashington (a.a.) W Dışişleri Bakanı George Shultz, CIA'ın Lübnan'daki Amerikalı rehinelerin serbest bırakılması karşılığında Iran'a silah satışı konusundaki girişimlere, olayların açığa çıkmasından sonra da devam ettiğini açıkladı. Temsilciler Meclisi Dış îlişkiler Komitesi'nde ifade veren Shultz, bunu öğrendiği zaman çok kızdığını ve Başkan Reagan 'dan yetkı alarak, bu girisimi sona erdirdiğini açıkladı. Kongre yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Shultz, Londra'da iki ülke yetkililerinin aralık ayında yapttkları toplantıya franlıların rehinesilah takası konusunda yeni oneriler getirmeleri sonucu, bu konudaki girişimlerin devam ettiğinden haberder olduğunu açıkladı. HALKTAN PROTESTO Bir öğrencinin sorgulamada ölümü, öğrencilerin ve tutuklu yak. . gösterileri ile protesto ediliyor. Çeşitli insan haklan örgütlehnin ve dini kurumlann yetkilileri de hukümeti olayla ilgili olarak bildirilerle kımyor. Muhalefet, Devleı Başkanı Çun Doo Van yönetimine sert eleştiriler yoneltiyor. (Fotoğraf: REUTER) DYO "Boya Yılı" çerçevesinde duzenlenen Basın toplantısında intihar WWarhsburg (a.a.} 11. ABD Hazine Bakanlığı yetkilisi Budd Dwyer, dün duzenlediği basın toplantısının sonunda, gazetecilehn önünde kendini öldürdü. Dwyer, kendisine yöneltilen rüşvet suçlamalan konusunda bir açıklamada bulunmak üzere duzenlediği basın toplantısının sonunda çantasından bir zarf çıkartıp, çevresindekilere "uzak dunın, yaralanabilirsiniz" ikazını yaparak, zarftan çıkardığı tabancayı ağzma sokup ateşledi. Dwyer, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak öldu. "Güzd Ev" ve"Güzel Vitrin" Yanşmalan Sonüclandı. Renk ve bovanın. çevre ve ınsandakı olumlu etkılerının altını çızmek amacıvla. halkımızda. yaşanılan çevrenın guzelleştırılmesı duşuncesınin yaratılması hedeflenerek. Turkıve çapında gerçekleşunlen Guzel Vıtrın" ve "Guzel Ev" yanşmalarını kazananlar bellı oldu Mımar Sinan Unıversitesi Ogretım Uvesı Prof. Muhlis Turkmen. Goruntu Yonetmenı Ganı Turanlı, Dekorator Metın Denız ve Sınema Sanatçısı Hülva Avşar'dan oluşan lurının değerlendırmelerıne gore. Yunanistan "Güzel Vitrin Yarışması"nda; | 'lığı Istanbul ' L'skudar'dan Şahlnkaya lığı Duzcc dcn Özturk Ttearet, 'lugu Istanbul ' Kadıkov'dcn Doğruyol Ttearet, Ticaret, 2. O Ifeni genel grevler başlayacak STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da Ulusal Ekonomi Bakanlığf nın, dar gelirliler için vermeye karar verdiği yuzde 4 oranındaki zamlar, işçi sendikaları ve muhalefet partileri tarafından şiddetle eleştirildi. Yunanistan'ın ekonomik kriz surecinden eıkabilmesi için hükumetin 1985 yılında aldığı bir dizi sert ekonomik onlemin 1987 yılı içinde de surduruleceğinin açıklanmasından sonra işçi ve memur sendikaları, ülke çapında 22 saat süreli bir genel grev ilan etmişti. Bu grevden sonra Ekonomi Bakanı Kostas Simitis, dar gelirlilere öngorulen yuzde 4 oranındaki zammı şubat ayından itibaren butunuyle, asgari ucretten daha fazla maaş alanlara da yüzde 4 oranındaki zammın yıl sonuna kadar "aşamalı" olarak verileceğini açıkladı. Simitis'in bu açıklamalarından sonra Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GESEE) ve Memur Sendikaları (ADEDY), KDV uygulamasıyla 31 ocak tarihine kadar dondurulan fiyatların 1 şubatta serbest bırakılmasından sonra da hayat pahalılığının doruğa çıkacağı, 15 şubat tarihine kadar ulke çapında yeni genel grevlere başlayacaklarını duyurdular. Çin Bilimler Akademisi Başkanı görevden alındı PEKIN (a.a.) Çin Bilimler Akademisi Başkanı Lu Jiaksi ile Başkan Yardımcısı Van Dongşen, Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesinin dun vaptığı bır toplantıda eorevlerinden alındılar. Yeni Çin Haber Ajansı, yaklaşık 30 bin bilim adamının gore\r yaptığı yuzden fazla enstitunün bağlı olduğu kuruluşun başkanhğına Zu Guangzao'nun, yardımcılığına da Teng Teng'in atandığını duvurdu. Görevinden alınan Lu Jiaksinin, hükumetin faaliyetlerine musaade ettiği Çin Köylu ve İşçi Demokratik Partisi adlı siyasi partinin lideri olduğu belirtildi. Değişikliklerin nedenine ilişkin açıklama yapılnıadı. ancak bu gelişimin de ülkede Batılı akımlara karşı açılan kampanyanın bir parçası olduğu belirtilivor. 1 Man^ıvonu. Istanbul / Avcılar'dan. Kosi İnş. Tic. ce San. Ltd. Şti. 2 Mansıvonu. Konva dan. Sayar Ticaret 2 Mansıvonu. Istanbul / Pendık'ten.Ö/nefc Salburiye kazandılar ABD'nin ilk Bl uçağı görevde D apid City (a.a.) M\ Amerikan stratejik bombardıman uçağı Bl 'in ilk örneğinin, Amerikan Hava Kuvvetlerine önceki gun teslim edildiği bildiriidi. İlk Bl'in Güney Dakota eyaletindeki Ellsworth üssündeki havaalanına inişi sırasında duzenlenen torende konuşan General John Chain Jr. "Bl uçağı, var olan en mükemmel bombardıman uçağı. Bu uçak Amerikan Silahh Kuvvetleri'nin konvansiyonel ve nükleer ateş gücünün dünyanın her yerine ulaşmasını sağlayacak" dedı. evı layık goruldu Butun yanşmacılara. gosterdıklerı denn tlgıden dolayı teşekkur ederız Kazanan yanşmacılara ödülien. 26 28 Ocak 198' tarıhlerı arasında. adreslenne gıdılerek teslim edılecektır. 1. 2. 3. 'Güzel Ev Yarışması"nda ise; 'lige lstanbul'dan Nasuhl Bafın lıge tstanbul'dan Vural Subuler'm luge tstanbul'dan Aydm Acar'm Tacikistan'da nüfus artışını önleme hampanyası MOSKOVA (a.a.) Sovyetler Birliği hukümeti. nufusun arttırılması için uzun suredir yıırutulen kampanvayı Tacikistan Cumhuriyeti için tersine çevirerek, nufus artışının sınırlandırılması amacıvla önlemler alacağını açıkladı. başına gelirin düş mesine neden olduğunu da belirtti. Tacikistan'ın nufusunun çoğunluğunun Müslüman olması nedeniyle boyle bir çareye başvurulduğu yolunda çıkarılacak spekulasyonları önlemeyi anıaçladığı sanılan bır uslupla verilen haberde. Tacikıstan"ın nufusunun 192U'den beri dört kat artarak 5 milvonaçıknğı belirtiliyor. Haberde ıı/manların doğum kontrol yoııtemlerınin halka Oğretilıııesi halinde, nüfus artış hızında gerekli azalmamn sağlanabileceği belirtildi. r "0. btr Vasar Holdıng ı;(ırâk/£*r So\yet resmi haber ajan,ı TASS, Tacıkısian Cumhuriveti'nde nufus artış hızının. ekonominin yeni işgueu yaıatma kapasitesini aştığmı bildirdi. TASS. bu cumhuriyette çalışan nufusa katılamavacak derecedeki genç nufusun hızla artmasının, kı,ı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear