23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 CUMHURİYET/6 Öğünç ve Özer SHP'ye döndü " A nkara, (Cumhuriyet Bürosu) Daha önce SHP'den j \ istifa eden Istanbul Bağımsız Milletvekilleri Feridun Şakir öğünç ve Ker.ıal özer dün yeniden SHP'ye girdiler. Bir süredir SHP'ye dönme konusunu değerlendirdiklerini bildiren öğünç ve özer'in partiye giriş bildirgelehnı genel başkan yardımcısı ve tçel Mületvekili Fikri Sağlar imzaladı. TBMM'de yapılan törende öğünç ve Özer, yeniden SHP çatısı altında bir arada olmaktan mutluluk duyduklarını söylediler. öğüç ve özer'in katılmasıyla SHP'nin TBMM'deki üye sayısı 84'e yükseldi, bağımsız milletvekillerinin sayısı ise 24 'e düştü. Bülent Ecevit, Inönü'ye mektupla ilgili iddiaları yanıtladu Inönü ile çekişmem yok' KEMAL KÜÇÜK YAVUZ ŞİMŞEK DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit ve Bülent Ecevit, Istanbul'daki ikinci seçim turunu dun akşam Bayrampaşa ve Karagümruk'teki kahve konuşmalanyla başlattılar. Bülent Ecevit, kahve konuşmalarında, yeni partiler kurulurken demokratik sol hareketi kimlerin örgütleyip canlandırabileceği konusunda herhangi bir ad önererek, tercihte ve telkinde bulunmadığını savundu ve kendi sosyal demokrasi anlayışından kaynaklanan tavnnın Erdal Inönü, daha siyasete atılmadan önce açıklığa kavuştuğunu söyledi. Ecevit, "Bunu çok iyi bilen veya bilmesi gereken bazı gözlemcilerin ve politikacılann şimdi benim bu davranışımı eski arkadaşım Erdal tnöniı ile bir çekişme ve rekabet gibi göstermeleri bir kandırmacıdır. Benim kişilerle alıp veremediğim yoktur" dedi. İlk turdaki gibi mitinge dönüşen toplantılarda bu kez daha kalabalık kitlelere seslenen Ecevit, konuşması sırasında bir yurttaşın Erdal tnönü'yü kastederek "Babasının ismini kullanmasın" şeklindeki sözlerini "O kullanmıyor, çevresinde kullanmak isteyenler var" diye yanıtladı. Dün saat 17.30'da, DSP Istanbul 6. seçim bölgesi milletvekili adayı sanayici Murteza ÇeUkel'in 3. Levent'teki evine gelen Ecevitler bir sure çay içip gazetecilerle sohbet ettiler. Saat 18.00'de çevre yolundan Bayrampaşa'ya git BÜLENT ECEVtTTEIN SEÇMELER Arıkan'ın seçim tahmini L A nkara (cmka) Vatandaş Partisi Genel Başkanı Vural x~m. Ankan, ara seçimlerde SHP'nin 7 mületvekili çıkaracağını One sürerek "ANAP en güvendiği Istanbul'dan bile milletvekili çıkaramayacak" dedi Ara seçimde partilerin çıkarabUecekleri milletvekilleri sayısının ne olabileceği yohuıdaki bir soruyu yanıtlayan VAP Genel Başkanı Ankan, seçim tahminini şÇyie açıkladv "Bu ara seçimde SHP 7, ANAP ise 3 milletvekili çıkaracak. DYP'nin 1 milletvekili çıkanp çıkaramayacağı da bana göre şüphelidir. ANAP, en güvendiği îstanbul'da seçimi kaybedecektir. Bunu hep beraber göreceğiz. Eğer ANAP bu seçimde çok milletvekili çıkanrsa, 1987 yılında mutlaka erken genel seçim yapacaktır. Eğer yaptığım seçim tahminleri gerçekleşirse erken seçime yanaşmayacaktır." edildiğinde, "sus" denilince susan, "dur" denilince duran, yukandan izin çıkınca da yeniden meydanlara dökülüp konuşmaya, yazmaya ve siyaset yapmaya başlayan kimseler sağlam ve kalıcı bir demokrasinin öncülüğünü yapamazlar. demokrasinin emir ve komuta zinciri içinde, bir durup bir yürüyen askeri kıta durumundan kurtulabilmesi için siyasete soyunanların belirli riskleri göze alabilmeleri, gereğinde tatlı canlannı biraz zora sokmaları beklenir. Sus deyimee susaalar: Rejime müdahale Zora gelmeyenler: Türkiye'de demokrat bir parti tabandan kurulur ve kapısını daha soldakilere sımsıkı kapatır. Solcuyum diyen herkesi, ne tür bir solcu olduğuna bakmadan aralarına alanlarla yollarımız ayrıldı. mek için önce Aksaray'a uğrayarak burada kendilerini bekleyen 3040 otomobillik bir konvoyla buluşan Ecevitler, konvoyun onünde doğruca Bayrampaşa'ya gittiler. Bayrampaşa'da bir tur attıktan sonra konuşmanın yapılacağı kahvehaneye gelen Ecevitler burada "Halkçı Ecevit, Ecevit yalnız degilsin" sloganları arasında coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandılar. Kahvehanenin 500 metre uzağında arabasından güçlükle inen Ecevitler, taraftarlarının sevgi gösterileri arasında görevlilerin büyük gayreti ile yoğun kalabalık arasında konuşmanın yapılacağı kahvehaneye vardılar. Rahşan Ecevit'in çok kısa konuşmasından sonra söz alan DSP'nin Istanbul Milletvekili adayı Murteza Çetikel, "ÖzaJ ber yanm rnetrelik tumseğe çıkıp 'bizim aJternatifimiz yoktur' diyor. Bizim programımızı okusun, alternatif orda var" dedi. Ardından, Bülent Ecevit söz aldı. Ecevit konuşmasının bir saatlik bölümünü Istanbul'daki ilk turda da dile getirdiği konulara ayırdı. 12 EylUl sonrasında anayasa ve yasalarla işçi haklarına getirilen kısıtlamalan somut örneklerle anlatan Ecevit, yine fonlar üzerinde durdu. Fonlann her türlü Her solcnya kapı açıLnaz: Gerçek sosyal '^. ww avayolu ile seyahat eden ilk hacı kafılesi, önceki gece " t i Istanbul'a geldi. Hac farizesini tamamlayan 420 hacı, THY'ye ait iki "Airbus" uçakla yurda döndüler. Gelen hacılar Atatürk Havalimam'nda sağlık kontrolünden 'geçirildi, beraberlerinde getirdikleri "zemzem" sulan '• 'klorlandı, açık gelen hurmalar ise yakıldı. Hacılan taşıyan uçaklar, saat 23.00 ve 04.00'te havalimanına indiler. '"Uçaklann inmesi ile karşılamaya gelen çok sayıda vatandaş, hacılarmı görebilmek için izdiham yarattı. özel bir salona , yılınan hacılar, burada, tek tek sağlık görevlilerince kontrolden geçirildiler. sulan klorlandı "' A nkara, fubaj Askerlik sorunu olanlar üniversite • 'JTM. stnavını kazanmış olsalar bile kayıt yaptıramayacaklar. Asker alma dairesi yetkililerinden edinilen bilgiye göre • ^üniversite sınavlannı kazanarak tahsile devam etme hakkını • elde edenler askerlikle ilgili sorunlan varsa bu haklanm kaybedecekler. Yetkililer, "üniversiteyi kazanınm fdüsüncesiyle zamanı geldiği halde askerlik yoklamasım yaptırmayan gençler" olduğunu hatırlatarak, "Bu kişiler liseyi bitirdikten 2 yıl sonra yoklamalarını yaptırmadıklanndan yoklama kaçağı islemi görecekler. Üniversite sınavlannı kazansalar dahi bunlann askere •talmması gerektiğinden kayıt yaptırmalarına ve uğrenim igörmelerine izin verilmeyecektir" dediler. Askerlik sorunu olanlar ' üniversiteye giremeyecek denetimden yoksun olarak kullamldığına dikkat çekti. Karagümrük'teki konuşmasında ise aynı konuda Özal'a hitaben "Bu para, senin baskı yapıp holdinglerden topladığın para değil. Bu para halkın parası. Sen fakir halktan topladığın parayı daha da fakirleştirdiğin halka hangi ölçiitlerle dağıttığını açıklamaya macbursun. Bunu bugün açıklamazsan, yarın açıklamaya mecbur edilirsin" dedi. Ecevit, konuşmasının son bölümünde, demokrasi mücadelesinin yürekliük gerektirdiğini beIirterek, şunlan söyledi: "Oysa benim bu tavn ortaya koymamın belirli bir nedeni vardı. Demokrasi, dunyanın hiçbir yerinde, kendiliğinden gelen ye konınan bir yaşam biçlmi değildir. Demokrasi ve özgürlük, bir yandan sürekii sorumluluğu, bir yandan da yürekliliği gerektirir. Nasıl, bir subay, "Ben iıniforma giyip nJşanlar takınayım, ama savaş çıktığında kurşunlara hedef olmayayım" deme hakkına sahip degilse; özellikle Tiirkiye gibi demokrasinin heniiz kökkşmediği bir ülkede politikacılar da, "Siyasete girip şukseleyim, ama terlemiyeyim; demokrasi rafa kaldınldığında başımı derde sokmayayıırT deme hakkına sabip olamazlar. Çetin donemlerde sorumluluk ve yüreklilik sınavı veremeyenler, demokrasinin de, sosyal demokrasinin de, sivil toplumun da gerçekleşmesine ve korunmasına katkıda bulunamazlar. Rejime müdahale edildiğinde "sus" denilince susan, "dur" denilince duran, yukandan izin çıkınca da yeniden meydanlara dökülüp konuşmaya, yazmaya ve siyaset yapmaya başlayan kimseler, Tiirkiye gibi, egemen guçlerden çoğunun, hatta bazen yabancı güçlerin, demokrasiyi ikide bir çelmeledikleri bir ülkede, sağlam ve kalıcı bir demokrasinin öncüluğünu yapamazlar. Kendi insanlık haklarına bile sahip çıkamayanlar, halkın haklanm, isçinin, koylünun haklanm hiç koruyamazlar. UCUZ KAHRAMANLAR Böyleleri ancak, özgürlüğün nispeten ucuzladıgı donemlerde, demokrasinin ucuz kahramanlan olarak boy gösterirler. Türkiye'de demokrasinin artık "emir ve komuta" zinciri içinde, bir durup bir yürüven askeri kıta durumundan kurtulabilmesi için, siyasete soyunanların, belirli riskleri göze alabilmeleri, gereğinde tatlı canlannı biraz olsun zora sokabilmeleri beklenir. Böyle duşunduğum içindir ki ben, bu sınavı veremeyen politikacılara veya politika hevesluerine ve halktan değil de yonetimin doruğundaki beş kişiden yetki alarak kurulmaya razı olan partilere, manevi destek sağlama sorumluluğunu ustlenemezdim." Ecevit, gerçek bir sosyal demokrat partinin çatıdan değil tabandan kurulması gerektiğine inandığmı, böyle bir partinin kapısını daha soldakilere sımsıkı kapatması gerektiğine inandığını belirterek, "Solcuyum diyen herkesi ne tür bir solcu olduğuna bakmaksızın aralanna alanlarla da yollanmız aynldı" dedi. Politikada hiçbir kişisel hesabı olmadığını savunan Ecevit, eşi Rahşan Ecevit'in de gerçek bir sağlıkh demokratik sol parti kurulması için gecesini gündüzüne katarak çabştığını belirtti. Ecevit, şoyle devam etti: "Bir partinin 'sosyal demokratiıgım yalnızca programı belirlemez. Üç beş kişi kafa kafaya verip birkaç günde, ideal bir sosyal demokrat program hanriayabilirier. Fakat eğer parti, o programı uygulamaya geçirebilecek, uygubuna aşamasında karşılaşacağı engellemeleri aşabilecek yapıda ve işleyişte degilse, program kâğıt üzerinde kalır; rejime yeni bir müdahale olduğunda da, o partinin programı çope atılır veya 12 Eylul döneminde göruldügü gibi, kâğıt fabrikasında hamur yapılır. Önemli olan, partinin bir sosyal demokrat veya demokratik sol programı, tutarlı, kararlı ve etkili biçimde uygulayabilecek yapıda ve işleyişte olmasıdır. O yapıda ve işleyişte olmadığını gorduğüm bir partiye destek olmamı. kimse benden beklememelidir!.. ÎNÖNÜ VE StRMEN Arkadaşvmz AU Srmen, Erdal tnönü ile bu'i söyieşi yaptL EsJdflzik profesöru, yeni poOdkaa inötuVnün bu konudak Erdal İnönü ile "savaş ve barış" ü < z tnönü: Iki süf sınırında, artı ALt StRMEN Bir lider, fizikçi oldu mu, hem de atom ftnkçisi, onun politik yaşamının başlamasmdan da önce, nükleer silahlar, silahsızlanma konusunda bir aydın olarak, onun da ötesinde, sorumlu bir bilun adamı olarak bazı sorumluluklan vardır ve eğer bu sorumluluklan yerine getirmişse, hiç kuşku yok, konu ile ilgili olarak bazı göruşler geliştirmiştir. tnsanlığa nükleer bombayı armagan eden flzikçiler olmuştu çünkü. tşte bu yüzdendir ki, tttm antinükleer girişimlerin, banş cabalanrun temelinde de hep flzikçiler bulunmuştur. Siyasete aulmadan önce uzun yıllar teorik fizik ve atom fıziği dallannda çalışmış, ısim yapmış bir bilim adamı Erdal İnönü. Acaba Erdal İnönü de, banş konusunda kafa yormuş, göruşler gcliştirmiş bir kişi mi? Soruyu kendisine yönelttiğunizde yanıtı şu oluyor: tNÖNÜ Ben aslında silahsızlanma ve banş sorununa çok önemli bir konu diye bakıyorum. Bu alanda son bir iki yıl içinde geliştirdigim oldukca değişik bir fikrim var. Bu konuşmamızm tam seçim kampanyasına girerken yapılmış olmasımn yanlış anlaşümamasını isterim. Bunun secimk falan ilgisi yok. Anlatacağun görüş bütün dünyayı ilgilendiren bir konu, bizzat banşla ve süahsızlanmayla ilgili oldugu için bunu size anlatmaktan zevk duyanm. Uzun vadede sonuç verecek olan bu görttşe varmamda fizikçi olarak uzun yıllar geçirmiş olmamın da katkısı var muhakkak ki. insanlannı hem de bütı yok edecek tahrip guc olduğuna göre, böyle I lan İkinci Dünya Sav& ğil. Küba bunalımı, çc olayı hep bu olayı gö1 Hakhsınız u m k bir nökleer savtş, a n tNÖNÜ Burada hassa bdirtmeye cahşa vamlı olarak artıyor. 1 rak dinamitin keşfî ve lann ortaya cıkmasıyta kilde arttı. öte yandan bu silah yani dünya sınırlı bir ı arttıkça dunyanın büy yor. Dünya eski dılnya silahlann tahrip gücü.1 gücü çok aştı. Bunun kazasında gördükı Dc sında dünya artık küç da bu sınırhuğı. Irwin yine Ağrı'da (a.a.) Nuh'un gemisini aramak amacıyla bir süre önce Türkiye'ye gelen ABD'li astronot Invin ve 7 kişilik ekibl bugun Kars Valisi Hakkı Borataş'ı makamında ziyaret ederek, Ağrı Dağı'na çıkış için izin istediler. lrwin, lçişleri Bakanlığı'ndan dağın Doğubeyaztt kesiminden çıkış izni aldıklarını ancak Aralık ilçesi tarafından çıkmak istediklerini bildirerek kendilerine yardımcı olunmasmı istedi. Vali Hakkı Borataş ise ekibin, ancak kendilerine gösterilen noktalardan dağa tırmanabileceğini belirtti. Kars'tan Erzurum'a dönen Invin ve ekibinin muhtemelen bugün Ağn'ya geçerek izin verilen kesimden tırmanısa başlayacağı kaydediliyor. 240 milyonun soruşturması n itlis, (Cumhuriyet) Bitlis'te önceki gün 240 milyon MJ lira tutannda memur maaşlannın kaybolması ile ilgili olarak Van Ziraat Bankası veznedarı Metin Sözen'in gözaltına alındığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre olayla ilgili soruşturmayı yürütmek üzere Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü 'nce görevlendirilen 4 müfettiş önceki gece yansı özel bir uçakla Van'a oradan da Bitlis'e geldiler. Müfettişlerin olayla ilgili soruşturmaya başladıklan ve halen başka gözaltma alınan kişi olmadığı belirlendi. Bitlis'te önceki gün memurlara dağıtılmak üzere Van'dan Bitlis Ziraat Bankası'na getirilerek üç anahtarlı kasaya konulan 500 milyon lira tutanndaki paranın, 240 milyon liralık bölümünün kayıp olduğu anlaşümış ve bu nedenle de maaşları almaya gelen mutemetlere ödeme yapılamamıştı. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit ile eşi Bülent Ecevit, dün akşam Îstanbul'da DSP'nin Fatih seçim bölgesinde düzenlediği kahvehane toplanularına katıldılar. Rahşan Ecevit'in kısa konuşmasının ardından DSP tstanbul Milletvekili adayı Murteza Çelikel konusmasını sürdürürken, konusma metnini koyacak sandalye isteyen Bülent Ecevit, yoğun kalabalık arasında sandalyeyi masaya yerleştirmekte güçlük çektL (Fotoğraflar: KADİR CAN) Ecevit'in İstanbul mitinglerinden notlar InöniVye selam, SHP'ye veryansın FÜSUN ÖZBİLGEN Ecevit 'ın tstanbul Bayrampaşa ve Karagümrük'te dün akşam yaptığı loplantıiar kahve toplantılan değil, mahalle mıtinglenydı. Hem de meraktan toplanmıs kısilerlesıradan bırer miting değil, "Ecevit, seniseviyoruz" diye koşa koşa gelmiş, coşkulu, meraklı, çaresiz, dinlemeye oğrenmeye yatkın, halktan kışüenn oluşturduğu canlı bir kalabalıkla, binlerce kişı ile kelimenın tam an lamı ile miting. Kalabalığı, cofkuyu, ilgiyi guren Ecevit konuştukça açıldı, açıldıkça coştu. Ecevit konuştu derken yanlış anlaşümasın, DSP'nin Genel Başkanı Rahşan Ecevit'ten bahsetmiyoruz. O zaten hıç konuşmadı, sadece toplantıyı açan üç cümle edip sonra eşinin yamnda bulundu ve dinleyictlerin tepkisını izlemekle yelındı. Bülent Ecevit yürekten konuşuyordu, bir Oğretmen gibi anlatıyordu, olaylan yorumluyordu ve kendısinı dınletmesinı çok iyi biliyordu. Bülent Ecevit önce ANAP iktidanna çatarak başladığı konusmalanm sonunda SHP'ye çatarak noktalıyordu. Ecevit'in konusmasını dınlemek gerçekten bir zevk ve eğitim. Bir zevk çünku temiz bir Türkçe ile derdini bu kadar güzel anlatan, kalabalığı aklıyla ve kalbiyle yakalamasım bilen bir kişinin toplum ile diyalog kurmasının keyfıni yasıyor insan.b Aynı zamanda herpolitıkacıya tavsiye edilebilecek bir eğitim. Bir polıtikacı olaylan ve gelışmelerı nasıl yorumlayıp kitlelere nasıl anlatır ve bu arada nasıl polemık yapabilir, zaman zaman haksız ve yanlış şeyler de söylese nasıl inandıncı olabüır, ikna edicı oiabilir bunun az rastlanır bir OrneğL "Sosyal demokrasi halktan ve haktan yana olmaktır, hiçbir anayasa, babayasa beni halktan ve haktan yana olmaktan alıkoyamaz" dıyor alkışlanıyor. Fakir Fukara Fonu 'nu açıklıyor. Bufonda devlet butçesinin on beşte birinin toplandığını anlatıyor. Sonra sözu bu fonun dağıtımına getınyor: "Nasıl dağıtacak bu fonu? Dağıtsm, çünkü Özalsayesinde fakir fukara o kadar çoğaldt ki... Kimlere dağuacaksmız diye soruyorlar, açıklamam sonra gururlan incinir diyor ÖıaL Emekti memunın gidip bankadan emekti çekini alırken gururu incinmiyor, çünkü bu onun hakku Bufondan para alacak kişinin gururu niçin incinsin? Bu para baskı yapıp kendi partin için holdinglerden topladığın para değil Saytn Ozal, bu para halkın parasuHem ben ne bilecefim bu paranın fakir kifilere dağıtıldığını. Fakir fukaraya dağıtıyorum dediğin bu para ile 10 A ,\A P'h yakuuna birer Jaguar araba almadığını kim büebüir? Demokrasi açıklık rtjimidir..." Sonra sözü getiriyor demokrasiye ve ara rejime. önce soruyor sonra yanıtlıyor. Halk ilgı ile soluğunu kesmiş dınliyor o soyledıkçe ya kafasım sallayarak tasdık ediyor ya da alkışlıyor: "1980'de demokrasiye ara verildL Eğer sadece teröre son vermek için demokrasiye ara verildiyse neden isçi hakları da kaldırıldı. tşçi hakları ile terorun ne ilgisi var? Bu, nezie olup da gelen hastaya mide ilaa vermektir. Terorü bahane edip isçinin boğazına sanUyorsunuz..." Sonra geçıyor enflasyona. Anlatıyor: "1975'te biz iktidara geldiğimizde petrol rıyatian butün dünyada yüzde 300 arnyordu. Enflasyon bütün dünyada artıyordu. 197S79'da petrol fiyatlan arttığı için enflasyon vanU. Ama simdi bütün dünyada petrol fiyatlan uçte bir ucuzjadı, dünya ülkelerinde enflasyon stfıra indi, Türkiye'de yüzde 40'larda dolasıyor. Neden? Çünkü bu iste bir oyun var. Enflasyon durdurulacağı yerde kamçılanıyor." Keban, Oymapınar, köpru satışının bir yutturmaca olduğunu anlatıyor.Hazine bonolan Ue kârdan hisse veren bu senetler arasında bir ayrım olmadığmı ancak böylece elektriğe, köpru geçış bedellerine zam yapılmasını isteyen bir baskı grubu oluşturulmaya çalışıldığını bir "zam lobisi" yaratılmak ıstendiğinı anlatıyor. Halk dinliyor. özaldan dinlediği sözlerin veyagazetelerde okuduğu habenerin "Ecevit Içe yorumunu " Oğrenıyor. Sözu sonunda SHP'ye getiriyor. O getırmese de halkın ıçınde Ecevit'in ayrı parti olmasım, solun bölünmesıni ıstemeyen kesımler var. Yürekten istemiyorlar. Bunu da Ecevit çok iyi biliyor. Biliyor ama çok kızıyor. Onlara cevap veriyor. Cevap verirken "Değerli arkadaşım Erdal tnönü" diye Inönü'yu Ozenle bir yana ayırdıktan sonra geri kalanlara, yani diğer SHP'lilere veryansın ediyor "KlTTert özel teşebbüse ve yabancı sermayeye satan yasayı ANAP iktidan bir sahur vakti Meclisten geçlrirken ana muhalefet partisi mışıl mışıl uyuyordu. Ana muhalefet uyursa, uyuyan muhalefeti oyuna getirirler. Özal'ın uyuyan muhalefeti oyuna getirmeye hakkı vardır, ama miüeti oyuna getirmeye hakkı yoktur. Bu millet kendisini oyuna getiren iktidan da uyuyan ana muhalefeti de cezalandırmasını bilecektir." Ecevit, bu sözleri söylerken "birlesin" diye bağıran dmleyicilerîne de öfkeyle bağınyor. "lşte birieşmişsiniz ya, o birleşme iste burada. Sen birlesin diye bağıran 5 kisisin ama birleşmis binlerce kişi burada. Onlar biliyor nerede birlesUeceğinL." Bu sözler üzerine kalabalık "birlesin" diye bağıranlara tepki göstermeye başlıyor. Ecevit onlan şöyle susturuyor: "Bırakın arkadaslar, dinlemelerini istiyorum. Bunlann kafalan zfhirlenmis, o kafalan temizleyeceğim. Birlesmemizi istiyorlarsa onlan uyandırsutlar, önce onlar çatılanndaki çatlaklan kapatsınlar. Hiziplere bölunmus, fraksiyonlara açık bir parti ile sonuna kadar birlesmeyeceğim." Sonra miting dağılıyor, ara sokaklardan caddelere kadar Ecevıtlerin arabasının peşinden koşan kalabalıklar bağınyor, tezahürat yapıyor: "Halkçı Ecevit, Ecevit yalnız degilsin." Yakaladıklan zaman üzerine hücum edip yanaklarından beş kere on kere öpüyorlar. Arabada gazeteye dönerken bir yabancı gözuyle Turkıye'dekı seçimleri izleyen gazetecı Petra Leiner'e soruyorum: "Nasıl buldun kalabalığtn tepkisini?" "Çılgın " diye yanıtlıyor. Sonra Ecevit 'ın söylediklen ile gerçeklen ve halka yaptığı konuşmalanndaki dinledıklerını anlatmağa başlıyor ve sonunda şu hukme varıyor: "Evet, Ecevit söylerken çok inandıncıydı ama uzerindı düsünmefe baslayuıca acaba ne kadar haklıydı?" silahlann sınırlandırılması, hatta ortadan kaldınlması yararlı, ama yetersiz ve paradoksal, çünkü savaş yine de ortadan kalkmıyor. Oysa biz savaşın ortadan kalkmasını istiyoruz. O zaman yine bir yol aramak gerek. Bugün banş ve nükleer süahlar konusunda genel yaklaşım, nükleer silahlann dondurulması ve kaldınlması yolunda süper güçler arasında görüşmelerin yapılmasını özendirme yolunda. İki süper gücün önderleri, bir araya geliyorlar, son bir araya geldiklerinde olumlu bir hava yaratular. Tekrar bir araya gelecekler ve bu doğrultuda görttşmeler devam edecek. Çeşitli ülkelerde de örneğin lngiltere'de, nükleer silahsızlanma diye uzun zamandır uğraşan gruplar var. İsçi Partisi nükleer silahlann dondurulması ve bırakılması konusunda karar almış sanıyorum. Yeni yol arayışı: Nükleer Ama bugun hilâ ş n soDunda bir yeıc ' tNÖNt) Bugün b belki yinni yıl sonra ö; süper güç bîrbirlerijde savaş sonunda d ü s y ^ sonucunda kimse k ni değiştirmek gerekır narak anlaşmazhklan mak zamanı gelmiştir Yalnız, ba anda bffinen Stntejik S n u Id, bn Re«ga«'uı iddia karşı tarafu saldımmı bnm •ttUecr saktandaı başka bir deyijk ABD dan k«rjı tarafa Bükle saglayacak. İNÖNÜ Yıldö. Sa mu değişüremez. Çün doğrusu Stratejik Savı girişimden alınan hede bir kalkan kurmak ve lahlannın ulaşmasını ı Limon'cular hakkında dava / stanbul Haber Servisi Başbakan özal'ın şikâyetı üzerine mizah dergisi "Limon"un Yazı tşleri Müdürü Murat Kürüs ile çizerleri Şükrü Gülcan, Birol Vural ve Gani Gtircan hakkında TCK'nin 482/4 ve 273. maddeleri gereğince dava açıldı. Istanbul Basın Savcılığı'nca açılan t.dava 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Aynı kalkarit Şimdi burada iki ihı mayacaktır. O zaman c da kalkan başanh olur kalkanı öbür taraf da SSCB'de de olacak. O zaman da yine yt Çünkü bir taraf öbür t kullanarak ait edemeyç madığı bir noktaya va nı ajTU etküüikte gOşt tNÖNÜ Tabii, ta Kalkuıı biri öace reket oUnatua sahip İNÖNÜ Bu zajnf Kısa... Kısa. • Yeni adli tatil 8 eylül pazartesı gunü başlayacak. Yeni adli yılın başlaması dolayısıyla Yargıtay'da bir tören düzenlenecek. • Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Dışişleri Bakanı Vahit alefoğlu'nu kabul etti. Görüşmede Halefoğlu, Evren'e Iran'a pığı resmi ziyaret hakkında bilgi verdi. Van'ın Muradiye ilçesinden îran'a geçmek isteyen Huseyin Aydın, Nevzat Çetin ve Mehmet Zeylan adli kişiler, ilçede şüphe üzerine yakalandılar. Bu kişilerin Kadiri tarikatına mensup olduklan bildirildi. • TBMM Danışma Kurulu, Meclis çalışmalarının 924 eylül tarihleri arasında tatile girmesıni kararlaştırdı. • Kapatılan AP'nin Aydın senatöru Metin Taş, tedavi edildiği lzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde dün sabaha karşı öldü. Taş, safra kesesinden rahatsızdı. • Haklannda verilen ölüm. cezaları kesinleşen Mehmet •t/alçınkaya, Mustafa Sankaya, Uğur Sümer, Avni Yılmaz. Osman Zeybek, Süleyman Oktay, Oktay Alat, Mehmet Soyadlar, Orhan Sağcan, Ahmet Acartür ve Mustafa Uysal'a ait idam dosyalan TBMM'ye sunuldu. Pişmanlık Yasası'ndan yararlandığı için ölüm cezası 30 yıla inen PKK'lı Kemal Peksöz'ün dosyası da Meclisten çekildi. Mecliste halen 108 idam dosyası bulunuyor. • Antalya eski valisi ve belediye başkanı emeklı Tümgeneral ••Nuri Teoman dün A nkara'da öldü. Teoman için bugün lçişleri Bakanlığı önünde bir tören yapılacak. Nuri Teoman'm • cenazesi perşembe günü Levent Camii'nde kılmacak öğle \.namazmdan sonra, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. ;ı* Hizmettş Sendikası Istanbul Kapıcı ve Kaloriferciler ^iŞubesi, Etiler'deki "Narin Sitesi"nde grev kararı aldı. vJstanbul Şube Başkanı Muzaffer Ünlü, Narin Sitesi'ndeki beş • r.\blokta, alınan grev kararının, 5 eylul cuma gününden ndtibaren uygulanacağını söyledi. Muzaffer Unlu, sendika olarak beş üyeye yüzde 40 ücret artışı istediklerini ve işverenin yuzde 20'den fazla ücret artışını kabul etmedığini .kaydetti 3 • SHP Adalar llçe Başkanı Abidin Aksu'nun 18 yaşındaki :,<oğlu Aslan Aksu, Burgazada'da bir bakkal dukkânından icsigara çalarken yakalanınca, dün çıkarıldığı mahkemece ı tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Yetkililer 18 yaşındaki Aksu'nun "Maceracı ve vurdumduymaz" bir kişiliğe sahip olduğunu behrttıler. Silahsızlanma görüşmelerinin paradoksu Tek taraflı olarak?» tNÖNÜ Evet tek taraflı olarak. Benim düşündüğum ise çok daha başka bir çözüm. Evet bu yaklaşımlar banş için yapılıyor şüphesiz. Nükleer bir savaşın insanlık için feiaket geüreceği göz önünde bulundurulunca, nükleer silahlardan kunulmaya çalışılıyor. Ama burada bir paradoks var. Aslında bu yaklasım sonuç verse, yani nükleer silahlan yavaş yavaş azaltsalar dahi süper güçler, hatta tümüyle ortadan kaldırsalar bile o zaman da ellerinde bulunan klasik silahlarla savaşı göze alabilecekler. Bu savaş şimdiki kadar korkunç olmasa bile, savaşı çıkaracak nedenler ortadan kalkmış olmayacağına göre, yine olacak. Demek ki, silahsızlanma gayreti bizi sonunda yine savaşa götürecektir... Işte paradoks burada. Oysa bizim çabalanmızın amacı bu degU Biz yalnız nükleer silahlann ortadan kalkmasının degil, savaşın bütünüyle ortadan kalkmasım istiyoruz. Yani aslında savaş olmasm, banş olsun istiyoruz. Ama öngördüğümüz, önerdiguniz yol çok dikkat, uzun pazarhklar, büyük cabalar istiyor ve sonunda da yine vanlan nokta savaşılan bir aşama. O zaman ne yaptığımızın pek farkında değüiz gibi gorünüyor. Bu noktaya vanrken, bir de şu olaya bakmak gerek. Acaba bir gün süper güçler arasında yani ABD Ue Sovyetler Birliği arasında müttefıkleriyle beraber veya yalnız bir nükleer savaş cıkabilir mi? Bir defa herhangi bir nükleer savaş cıkabilir mi? Ayrıca taktik nükleer silahlann kullanıldığı bir savaş cıkabilir mi, çıkarsa da iş o noktada kalabilir mi? SHP'nin Yıhhnm Mahallesi çıkarması İstanbul Haber Servisi SHP'liler bu akşam Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi'ndeki Necati Yiğit'in kıraathanesinde konuşacaklar. Ecevitler, 20 ağustos günü bu kahvehanenin karşısındaki Dostlar Kıraathanesi'nde coşkulu bir "gece mitingi "ne dönüşen toplantıda konuşmuşlardı. SHP'nin bu akşam saat 19.30'daki kahvehane toplantısında 6. Bolge adayı Hikraet Çetin ile Ahmet İsvan, Metin Tuzün, Ahmet Yıldız, Cemal Seyman ve Ali Dinçer'in konuşacakları bildirildi. Ecevitler de bu akşam Zeytinburnu'ndaki Dostlar Kıraathanesi'nde saat 18.00'de, Şehremini Çınaraltı Kıraathanesi'nde de saat 21.00'de konuşacaklf" Tahrip gü« silahlann tahn Ama dünyanm kaldı. Bu dutu yapılamayacağ Bugün belki fu diyenler var, a yirmi yıl sorira varılacak ki, a birbirleriyle dit savaşamazlar. savaşlarda gördük. En kemmel olmaması. Yar, zelerin geçmesi, banlaı leer füzelerin geçmes ması için yeter. Şımo.. yüksek ki, füzelerin he kaç tanesinin gecmesiy Onlann geçmesinı de | Kaldı ki, bu kalkan ç lacak. O kadar güçlü la lan da yapılabilir. Yani, Stratejik Savnn ce sistemimi degiştirmi tunun sınırlı olmasıdır Buna benzer bir mo Serinkanh düşününce böyle savaş imkânsız Ben bunun olabileceğini sanmıyorum. Sananlar var, bir azınlık belki. Ama ben sanmıyorum. Bir savaş çıkarsa bu eldeki bütün silahlarla yapüacakür. Bugün bunu serinkanlılıkla düşündüğünüz zaman böyle bir savaşın imkânsız olacağı kanısına vanrsınız. Ne ABD'de ne de SSCB'de bir devlet adamı, hem kendi ülkesinin
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear