23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER "20 Ağustos 1922 günü ö|leden sonra saat dörtte Garp Cephesi Karargâhında, yani Akşehir'de bulunnyordum. Kısa bir mtizakereyi müteakip 26 Ağustos 1922 sabahı düşmana taarruz için cephe kuraandanına emir verdim. K. Atatürk" Aradan dört gün geçer ve 24 Ağustos 1922 gelir. Karargâh derlenip toplanır, yürüyuşe haza bir duruma girer. Akşehirliler büyük bir uğurlama ile yeni karargâh olan Şuhut'a uğurlarlar Batı Cephesi Karargâhını. Her türlü yürüyüş gece yapılır, gündüzün köy ve ağaçLıkîar altında dinlenilir. Durumu daha iyi gizlemek için yol onarımı ve yapımı ile düşmamn dikkati dağıtılır. Boylece Şuhut'a vanlır ve yeni karargâh orada kurulur. Sonrası, hepimizin bildiği Büyük Taarruz'un başlaması, 26 Ağustos gece sabaha karşı, toplanmızın çelik ağızlanmn hücum marşını çalması. Sonuç 30 Ağustos 1922 Büyük Taarruz utkusu (zaferi). ONUR GÜNÜ Bu yılın 24 Ağustos'u da o günlerin aynı heyecam içinde yaşanacak Akşehirlilerce. Nasıl yaşamasınlar? Böyle bir onur kolay kolay elde edilebilir mi? Hele o günlerin yokluk ve yoksunluklan içinde bir şeyler yapabilmek, vatam kurtarrnak için çırpman ordumuza elden gelen yardımlarda bulunabilmek için yararh olmaya çalışmak az şey midir? Her yıl 24 ağustos saat dokuzda top atışlanyla ONUR GÜNÜ başlar. Askeri kıta, belediyenin şehir bandosu o günkü karargâhı temsil eden on onbeş o günkü askeri giysili ath, okulların bayrak ve flamalan, halk, Atatürk Anıtı alanında törene katılu". Otuz otuzbeş kadar resmi ve özel kuruluşların çelenkleri anıtın çevresini çiçek bahçesine çevirir her yü. İki yaşlanmış savaş ga7i«nin de güzel bir çelengi zorlukla taşıyarak getirmesi ve Atamn yonutu (heykeli) önüne saygı ile yerleştirip Ata'yı temenna ile selamlamalan herkesi duygulandınr, coşturur. "Ti" sesi ile Atatürk ve bağımsızlık şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunu tstiklal Marşı tamamlar, ayyıldızlı sanlı bayrağımız gönderdeki en tepedeki yerini bulur. Tören burada bitmez. Batı Cephesi Karargâhı Müzesi önünde sürdürülür. Herkes akm akın Batı Cephesi Karargâhı Müzesi önünde toplanır. Önceden hazırlanmış olan kürsüye Akşehir'in belediye başkanı çıkar. Konuşmasında, o günler hakkında aydınlatıcı bilgiler verir, Akşehirlilerin Onur Gününü kutlar. Nedense 30 Ağustos'u kutlamalar 26 Ağustos'tan başlatıhyor. 24 Ağustos hiç andmıyor. Bizler 30 Ağustos utkusunun 24 Ağustostan başlatılması gereğine inanıyonız (2). Kısaca yine törene dönelim: Belediye başkanından sonra Akşehir Müftüsü kürsüye gelir. özel giysisiyle o günkü müftüyü temsilen dua eder. Batı Cephesi Karargâhını temsilen o günün üniforması miralay rütbeli, athlan yöneten komutan çevik bir hareketle kürsüye çıkıverir. Atatürk'ü temsilen ve sesini Atatürk'ün sesine benzeterek bir veda konuşması yapar. Kendisi de Akşehirü olan bu konuşmaanm adı da nedır bakın: Mustafa Kemalettin Aydın! Konuşmasımn sonunu şöyle bitirir her yıl. At biiinnn!.. Atlılar çevikçe atlanna binerler, komutan halka cakı gibi bir selam verir, nal şakırtılarıyla Inönü Caddesi'nden uzaklaşırlar... Bunlar olurken belediye şehir bandosu da marşlar çalmayı sürdürür. Bu arada üç tane de koyun kurban edilerek töreye uyulur, atlılar aynlmadan önce de onlara ayran ikram edilir. Bu törenden sonra geçit töreni başlar. Öğleden sonra bando alanda marşlar çalarak Onur Gününü renklendirir. Törenin bitiminde Belediye Başkanı Batı Cephesi Karargâhı Müzesi'nde tebrikleri kabul eder ve müze topluca gezilir. Geçen yıl bu güzel kutlamanın biricik bir eksiği vardı. Kutlamanın fotoğraf ve fılmle değerlendirilmediği, ses kayıtlarının yapılmadığıydı. Bunlar yapılır muze belgeliğinde (arşivinde) saklanırsa yannki kuşaklara iyi bir kalıt (miras) olur kamsındayım. Nice 24 Ağustos ONUR GÜNLERİNE... (1) Bakınız: Batı Karargâhı Müzesi. Sanat Çevresı Dergısı Kasım 1983 Sayı: 61 Hulusı Tekgıl Emeklı Resun öğretroeoi (2) Kurtuluş Savaşı'mızda Fransızlar, Sovyetler'den sonra, ılk dostluk gösıensınin örne£ını verdıler. Akşehir'de FransızJarla, Lozan çızıldıgı gibi Lozan'dan sonra ne olacagı bıle kararlaştınldı. (Bakınız: Cumhuriyct Gazetesi 17.7.1985, s: 8) 24 Ağustosta Akşehir'den 26 Agustos'a... 2 6 Ağustos Büyük Taarruz'un planlanması, 24 Ağustos 1922'de Akşehir'de, şimdi Batı Cephesi Karargâhı Müzesi olan yapıda oluşturulmuştu. HULÛSİ TEKGİL Emekli resim öğretmeni 24 Ağustos, Akşehir ilçesinin onur (şeref) günudür. Sanınm pek çok kişi bunu bilme^. Bilmez, çünku birçok okul kitaplan ve yayımlanmış tarih kitaplarında 26 Ağustos 1922 tarihinde Büyük Taarruz'un başladığı yazılıdır. O görkemli Büyük Taarruz'un bir de on hazırlıklan, bin bir güçlükleri, politik, askeri, taktik ve stratejik konumlarının konuşulması, planlanması, harita üzerinde uygulanması, tartışüması ve saptanması vardır. Işte 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz'un planlanması, bugün Akşehir'de bulunan "Batı Cephesi Karargâhı Müzesi" yapısında oluşturulmuştur. Adı geçen müze yapısı, tam tamına dokuz ay on gün Baü Cephesi Karargâhı olarak kullanılmıştır (1). Demek ki 30 Ağustos utkusunun anası Akşehir'dir. Normal bir doğum süresi onu karnında taşımıştır. Ne mutlu Akşehirlilere. Bu müzede Atatürk, tsmet tnönü ve Kurmay Başkanı Asım Günduz'ün ayrı ayn çalışma odaları ve yaver odası buhınmaktadır. Akşehirliler bu yapıdan başka birkaç hanı da erlerin kullanımına vermişler, hatta bir değirmenden geçici olarak elektrik bile sağlamışlardır karargâha. Karargâh komutanmın her türlu isteklerine canla başla kosmuşlar, hiçbir özveriden kacıntnamışlardır. Batı Cephesi Karargâhmın 24 Ağustos 1922'de Şuhut'a aynlışında büyuk bir uğurlama yapıyor Akşehirliler. O zamanki müftü de ordumuzun utku kazanması için dua ediyor ve kurbanlar kesiliyor. Halkın da utku dilekleri, yakanları Akşehir göklerinde yankılanıyor, eller sallanıyor, mendillere yaşlı gözler siliniyor; çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı dedeler nineler onları Tann'ya emanet ediyorlar. O günden beri de Akşehirliler 24 Ağustos'u "onur gunü" ilan ediyorlar ve hiç aksatmadan her 24 Ağustos'ta o günu olduğu gibi canlandırıyor, bir bayram havasına bürünüyorlar. 26 ACUSTOS'UN HAZIRHGl 26 Ağustos 1922 Buyuk Taarruzun hazırlığı şöyle gelişmiş: Atatürk 23 Temmuz 1922'de Akşehir'e geür. 28 temmuz öğleden sonra bir futbol maçında bulunmak "bahanesi" ile Ordu ve Kolordu Komutanlannı Akşehir'e çağırır. 28/29 Temmuz 1922'de komutanlarla taarruz üzerinde konuşur. 30 Temmuz 1922'de de Genelkurmay Başkanı ve Ismet Inönü ile taarruzun nasıl yapılacağı aynntılan görüşülür, saptanır. 1 Ağustos 1922'de ise Milli Savunma Bakanı Kâzım (özalp) Pasa da Akşehir'e gelir. Artık Büyük Taarruz için gün sayımı başlamıştır. Atatürk Ankara'da Çankaya Köşkü'nde bir çay şöleni (ziyafeti) vereceğini duyurur çevreye ve hemen Konya'ya gider. Konya'daki telgrafhane görevlilerine Konya'da olduğunu hiçbir yere duyurmamalanm sıkıca tembihler. 6 Ağustos 1922'de ise Garp Cephesi Komutanı ordulanna saldınya hazırlık buyruğunu verir. 20/21 Ağustos 1922'de gece Akşehir'deki Ban Cephesi Karargâhında komutanlarla kısa bir savaş oyunu yapılarak, harita üzerinde bu savaş oyunu sonunda düşmamn güneyden kuşatılması gerektigi kanısına vanlır. Batı Cephesi Karargâhı Müzesi önünde ise bir beton plakada şunlar yazılıdır: PENCERE Insaf!.. 26 AĞUSTOS 1986 Rahmetli Bayar'ın tabutunu siyasal yatırım yolunda dört kollu yarış teknesine dönüştürmekten utanmayanlar, imamın kayığına binmişler kürekleri çekiyorlar: Bayar Anıtkabire gömulmeli... Vö Celal Bayar Anıtkabire gömulmeli, ya İsmet Paşa Anıtkabirden çıkanlmalı... Adalet istiyoruz... İnsan kulaklarına inanarmyor; demek ki siyasal kirlenmede yozlaşmanın sonu yok. Ne var ki bu yolda sorumluluk ilk önce devletin TRTsinden kaynaklanmaktadır. Televizyon, ulusal tarihimizin gerçeklerini saptırmakta ölçüyü öylesine kaçırmıştır ki ardından her türlü densizlığin köpureceği belliydi; Celal Bayar, ülkede bir belli cephenin adamı olduğundan, siyasal yatırım yarışı başladı. • Ulusal Bağımsızlık Savası'mızın tek önderi hiç kuşkusuz Gazi Mustafa Kemal'dir. O dönemin ikincil, üçüncüt, dördüncül liderierinin bulunması da doğaldır; İsmet Paşa, Rauf Bey, AN Fuat Paşa, Kâzım Karabekir Paşa, Fevzi Paşa, Refet Paşa gibi adlar hemen anımsanabilir; bu alanda önemli hizmetleri geçenleri birbiri ardına kolaylıkla sayabiliriz. İstiklal Savaşının koskoca bir kadrosu var. Celal Bayar bunun neresinde? Ali Çetinkaya'dan ne kadar geride? Kâzım (Özalp) Paşa'nın yanında Celal Beyin esamisi okunur mu? Fethı (Okyar) ya da Mustafa Necati Beyin yanında Celal Bey nedir ki? Celal Beyden önde gelenlerin adını saymaya kalksak gazetenın bu sayfası dolar; Bayar'a ancak "devam" sayfasında yer buluruz. Kuvayı Milliye'deki "Galip Hoca"lığı, Celal Bey Cumhurbaşkanı olduktan sonra abartılmıştır. Boyutları resmı açıklamalar dışında ortaya çıkarılmayan bu hizmete kuşkusuz teşekkür edilir. Ancak o ölçüde hizmet gören binlerce kişi varken İstiklal Savaşımıza Celal Beyin katkısı devletin TRT'sinde öylesine abartılmıştır ki neredeyse ulusal kurtuluşumuzu Bayar'a borçlu olduğumuz sanısı yaratılmıştır. Ulusal Bağımsızlık Savaşmdaki küçük rolüyle Celal Bayar Anıtkabri parselleyemez. Gelelim Cumhuriyet dönemine... Başta Cumhuriyet devrimi olmak üzere Atatürk'ün hiçbir büyük atılımında Celal Beyin adı geçmiyor. Laiklik devrimi, yazı devrimi, öğretim devrimi gibi çağdaşlaşma aşamalarında Celal Bayar'ı arıyoruz, bulamıyoruz. Utusal dil ve tarih gibi kültür atılımlarında Bayar nerede? Ülkeyi sarsan bunaltmlarda, dar bpğazlarda, zor geçitlerde Celal Bey hep genlerde, ikınci sınıf bir politikacı olarak kalmış, sorumluluk üstlenmemiş ya da kendisine sorumluluk verilmemiştir. 19241932 döneminde Ceial Bey, İş Bankası Genel Müdürüdür. Atatürk'ün emriyle bu bankayı kurdu diye Anıtkabire gömülebilir mi? 1932'de Bayar, İsmet Paşa kabinesine İktisat Vekili oluyor. 1938'de Atatürk, Celal Beyi Başbakan yapıyor. Bunlar iç siyaset olaylarıdır. Eğer Atatürk'ün atadığı başbakanlan Anıtkabire gömeceksek, Fethi Okyar'ı da taşımak gerekiyor. * Ikinci Dünya Savaşından sonra, dış etkilerin ağır basmasıyla, İsmet inönü çok partili rejime geçmeye karar verdi. Celal Bayar asıl ününü çok partili rejimde yaptı. DP'yi kurdu. 1950'de cumhurbaşkanı seçildi. Ne var ki kötü yönetimiyle ülkeyi büyük bir kargaşaya sürükledi, kendisine körükörüne güvenenleri felaketin çukuruna yuvarladı. İsmet Paşa iktidarını bir sivile bırakmıştı; Celal Bey aşırı hırsı yüzünden iktidarı askereteslim erti, 27 Mayıs'ı yaratan nedenleri hiçbir zaman anlayamadı; başansızlığının özeleştirisint yapmaya da yanaşmadı; üzüntüsünü bir tümcede vurguladr. "Tedbir alamadık, ucuza gittikl.." Yassıada'ya götürüldüğünde 73 yaşındaydı, kavgasını sürdürmekten başka seçeneğı kalmamıştı; yüreğinde hep kin taşıdı, kaygadan gayrı gözü birşey görmedi. Bu siyasal kavganın adamı olduğundan mı Anıtkabir'e gömülecek? + Yusuf Ziya Ortaç, dudaklarının kenanna ilişen gülücüğüyie hep söylerdi: " Ismat İnönu'nün arkasmda İnönü Meydan Savaş/an var; Menderes'în arkasmda Terzi İzzet'in ceketi var." Celal Bey de ömrünün birkaç ayında kılık değiştirip "Galip Hoca"nın mintanını giymiş; ama o mintan Bayar'ın Anıtkabir'e gömülmesi için yetmiyor. Rahmetliye Anıtkabir'de yer bulabilmek için ulusal tarihimizi mi değiştireceğiz? X HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Taksim Atatürk Lisesi öğrencisiyim. Yıl sonunda karnemi aldığunda Milli Güvenlik dersinden sıfır aldığımı ve devamsıılıktan sınıfta kaldığımı gördüm. Ancak babam Kaya Değirmenci'nin okul idaresine yapağı itiraz sonucu Milli Güvenlik dersi son kanaat ortalamastmn 8 olduğu anlasılmıştır. Devamsızlık konusuna gelince 21.4.1986 tarihinde S gün olarak Taksim Hastanesi'nden aldığım raporu zamanında okul idaresine vermiştim. Okul idaresi zamanında getirmediğim gerekçesiyle devamsızhktan sınıfta kaldığıma karar verdL Ben karneyi aldıktan sonra Taksim Hastanesi'nden nisan ayına ait raporun fotokopisini yeniden sunduysam da bunun bir yararı olmadu Kamemdeki MîUi Güvenlik dersi notundaki yanlıslığı düzelttim, ancak hasta olduğum zaman getirdiğim raporu yasal sürede verdiğimi bir türlü kanıtlayamıyorum. Bu yüzden bir yıhm yanacak. Okulların açılmasına az bir zaman kala bu sorunuma bir çözüm bulunursa çok iyi olacaktır. KAYA DEĞİRMENCÎ fSTANBUL Tiyatro Kumpanyaları Şimdi 'topluluk' diyoruz. Eskiden 'heyet' ya da 'heyeti temsiliye' denirdi. Ama, çoğunluk, yığın dediğimiz insanlar, "kumpanya" derdıler. Falanın kumpanyası, KomiktŞehir Naşit Bey Kumpanyası gibi. Türk Tiyatro Dergısini karıştınrken unutup gittiğim bir yazımla karşılaştım. Derginin ocak 1945 günlü 177. sayısında. Kırk bir yıl öncenin Türk tiyatro gerçeklerini yansıtan bir yazı. Galata ile Tophane arasında bir yan sokakta karşılıklı ıki kahvenın, o günlerin deyimiyle "esnaf" kahvesının anlatılmasıyla başlayan yazıdan parçalar: 1930 yılındaydı. işim düşmüş, esnaf kahvesine uğramıştım. Bahardı ve hava ısınmıştı. Kahve dışındaki sandalyelerde oturmuş, arkadaşla konuşuyordum. Bir ara, elindeki şapkanın içine para toplayan ve bir kâğıda verenlerin adını yazan bir genç gözüme ilişti. İlgilenip sordum. Oiello, son yaptığı tumeden ceketini satarak dönmüştü. toplanan parayla ona ceket alınacaktı. Dönüp o yana baktım; sakalları uzamış Otello Kâmil'i gördüm. Ceketı yoktu. Bir zamanlar sahnemızın ünlü bir sanatçısı olan ve Otello rolünde pek beğenıldıği ıçın Otello Kâmil diye anılan Kâmil Rıza, Galata'nın şu çamurlu sokağında ceketsiz oturuyor ve toplanacak ianeyı beklıyordu. Ülke insanlannın yüzde doksanına tiyatro götürme çabasında tiyatro heyetlerı, Galata'da Esnaf Kahvesi'nde kurulan gezginci topluluklardır. Başlıca kayguları eli yüzü düzgün kadın artist, yani, kantocu ya da birkaç şarkı okuyup biraz dans etmesini becerebılecek, aynı zamanda dram, komedi, operet oynayabilecek kadın bulmak, birkaç da çalgıcı sağlayabilmektir. Sonra, gidilecek yere daha önce gidip beğenilmiş bir baş artirst, birkaç amatör oyuncu ya da tuluatçı bulmaktır. Darülbedayi repertuvarından vodviller, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun beğenilmiş piyes ve komedılerinden çalakalem derlenmiş oyunlar. Bir (Arkası 12. Sayfada) Göz göre göre sınıfta kalıyorum Yardımlaşma Derneği, büyük bir ihtiyaçtan doğmuş demokratik bir kurulus olarak binlerce insanın umudu olmuştur. Yukanda kısaca arz ettiğim nedenlerle, altt aydır Türk kamuoyu ve Avrupa tarafından tanmmıs olan demeğimize ait dosyamn daha fazla geciktirilmeden onaylanmasını saygılanmla düerim. TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ ÜYESİ A. MURAT ÖZGÜR Gazetenizin 24.7.1986 tarihti nüshasımn 6. sayfa, 8. sütununda yaytnlanan "Manisa'mn cezalı köyleri" baslıklı yazı incelenmistir. Salihli Uçesine bağlı Çokelek köyü ile çevre köylere otomatik telefon verilebilmesinî teminen 12 kanallı bir kuranportör sistemi tesisi 1986 yüı sistem tahsis programında yer almıs bulunmaktadır. Köseali köyünde ise 1.12.1973 tarihinde Salihli merkezine bağh bir PTT acenteliği açılarak 8.8.1974 tarihinde PTT Genel Müdürlüğü'nün açıklaması telefon şebekesine irtibatlandırılmış, 16.12.1980 tarihinde 30 hatük bir telefon santrah kurulmus ve bu santral 7.2.1986 tarihinde 170 hatlık bir santralla değiştirilerek hizmete verilmiştir. Aynca, SalihUYeşükavak arastna 3 kanallı telefon kuranportör sistemi kurulmasınt müteakip, Yeşilkavak PTT şubesinden yol alan köylerden Köseali PTT acentesine Salihli otomatik santralından bir numara verilmis ve 18.7.1986 tarihi itibanyla otomatik görüşme yapması sağlanmtştır. Diğer 2 kanal ise hem Yesilkaya PTT şubesinin hem de çevresinde bulunan Beylikli, Çakaldoğan, Yağmurlar ve Kabazlı PTT acenteliklerinin telgraf telefon hizmetlerinin anında karşılanması amacıyla, Yeşilkavak PTT şubesine arar • aranır olarak tahsis edilmistir. Bilgilerinizi ve yukanda belirtilen açıklamamn gazetenizde yayınlanan yazıya cevaben kamuoyuna duyurulması hususunda gereğini saygılarımızla rica ederii. PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA Bizler 2 yıldır AÖF'de okuyan öğrencüeriz. Eğitim sistemanizde bizleri de düşünen bir okul düzeni kurulduğu için mutlu olmuş ve olanca gücümüzle ona sanlmıstık. Lakin bu yılki bitirme sınavlannın neticeleri gelince çoğu arkadaşta bu duygunun yerini bir karamsarlık ağı kapladu Neden mi? Beklenilenin gerçekleşmemesinden dolayu Hemen her arkadaşta değerlendirmede bir hata olduğu olgusu oluştu. Biliyoruz ki, değerlendirmeler bilgisayar aracılığı ile yapıüyor, ama şunu da biliyoruz ki, geçen sene bazı arkadaslara değerlendirme neticesi yüz (100) puanın üzerinde geldi. Madem ki böyle hatalar bilgisayar slsteminde mevcut, bizler bitirme sınavlannın tekrar irdelenmesini ve acıklamada bulunulmasını istiyoruz. Böyle olmaz ise kültürümüzün baltalanmak üzere olduğuna ve piyasa üniversite işsizliğinin azâltümak istendiğine ister istemez inanacağız. SELMA ŞAHİN AÖF ÖĞRENCtSl AÖF'lü öğrenci açıklama bekliyvr ÎETÖ S CfM.U Demekler Yasası'na göre 3 Şubat 1986'da Eyüp Kaymakamhğı'nca dosyası kabul edilen "Tutuklu ve Hükümlü Aüeleri Yardımlaima Derneği" böylece tüzel kişilik kazanmıs bulunmaktadır. Derneğin amaçlan, kısaca tüm tutuklulann ve hükümUilerin başta sağlık olmak üzere ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlannın çözümü için yetkiU makamlara girişimde bulunmak, cezaevinde yakını bulunan aileler arasında yardımlaşmayı sağlamaktır. Amaçlan doğrultusunda faaliyetini sürdüren derneğin dosyası Eyüp Kaymakamlığı tarafından 12 Mayıs 1986'da Valüiğinize gönderilmistir. Bir aylık yasal süre içinde derneğe hiçbir yazı gönderilmemiştir. Eyüp Emniyet A mirliği S Temmuz 1986'da "Suç işlemeyi teşvik ve telkin amacı olduğu" gerekçesiyle dernek dosyasını iade etmistir. Dernek dosyası, derneğin avukatt tarafından 11 Temmuz 1986'da tekrar VaUliğinite gönderilmisse de bugüne kadar herhangi bir cevap alınamamıştır. Cezaevlerinde bulunan tutuklulann, hükümlülerin ve onlann ailelerinin birçok sorunlan olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu amaçla Türkiye'de ilk defa kurulmus olan Tutuklu ve Hükümlü Aüeleri Vali Ayaz onaylamıyor Asfalttan beton parkeye Makina San. ve Tic. A.S. Yeni bir teknoloji ile imal edilen HİZMET KERVANIMIZDAKİ BETON PARKE makinası BELEDİYELERIN vol sorunlanna çağdaş çözüm getiriyör Sermayesi: 200.000.000 TL BELMAK Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. ADRES: Adnan Menderes Bulvarı Özkaya Apt. No:78 Kat. 1/2 2886 sayıta Ihale \fesasının 71. maddesine tabi bir kamu kuruluşudur Tel: (9631) 186761893110060AYDIN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear