23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 AĞUSTOS Ozetle 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 İntikam için 100 bin kere telefon etti Japonya'da, intikam almak için yedi yılda aynı kişiye 100 bin kereden fazla telefon eden bir kişi, polis tarafından tutuklandı. Polisin verdiği bilgiye göre, Keichi Osada adında SOyaşmda bir kişi, yedi yıl önce evine ek bir oda yaptırmak için bir inşaat şirketine başvurdu. İnşaat şirketinin evine yaptığı odadan memnun olmayan Osada, hoşnutsuzluğunu dile getirmek için şirketin patronunun evine hemen her gün telefon etmeye başladı. Telefon açılınca hiç konuşmayan ve telefonu kapatan Osada, böylelikle bazen günde 400 kez inşaat şirketi patronunun evini aradı. Sürekli telefonla rahatsız edilmekten b'unalıma düşen şirketin patronunun kansı, buna ek olarak mide ülserine yakalandı. Yedi yılda 100 bin defadan fazla telefon eden Osada'nın yeri, sonunda belirlendi ve polis tarafından tutuklandı. (a.a.) Iraıı telıdit etti Dış Haberler Servisi Irak askeri sözcusü, savaş uçaklannın İran'ın Ahvaz ve Harun kentlerindeki petrol tesislerini bombaladığıru açıklarken, Iran Cumhurbaşkanı Ali Hamaney, Körfez ülkelerini, Bağdat yönetimini desteklemeye devam etmeleri halinde petrol sanayilerini vurmakla tehdit etti. Tahran Radyosu'nun haberine göre, Tahran Üniversitesi'ndeki haftalık cuma konuşmasını yapan Hamaney, ulkesinin Irak'ın Körfez'deki gemilere yaptığı saldırılann cezasını vermek için henüz tüm olanaklannı kullanmadığını söyledi. AP'nin haberine göre Tahran Radyosu'ndan bazı bölümleri yayımlanan konuşmada Hamaney, "Petrol gemilerine yapılan saldınlan durdurmak için tüm kapasitemizi ve varüğımm kullanırsak, Körfez'in tüm petrol üretimi tehlikeye girer" dedi. îran'ın geniş olanakları bulunduğunu ve henuz bunların hepsini kullanmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı. "Ancak Irak rejimini destekleyenler, İran İslam Cumhuriyeti'ne saldırdıklarının bilincinde olmalı ve sözünü ettiğim olanakların her zaman devre dışında kalacağını sanmamalıdıriar" şeklinde konuştu. İran liderleri son haftalarda, Bağdat rejimine 1980'den bu yaCumhurbaşkanı Ali Hamaney 'in uyansı ile, İran 'la Körfez ülkeleri arasmdaki gerginlik büsbütün arttı. İran, Irak'ın 12 ağustosta Sırrı Adası'na düzenlediğihava saldmsında Körfez ülkelerinden yardım gördüğünü ileri sürüyor. Hamaney: "Irak'a yardım eden Körfez ülkelerini vururuz" Reagan, şimdi de Küba'yu taktı POLİTİKADA SORU1NLAR ERGUN BALa 70 milyon dolarlık eroin ele geçirildi ABD'de güvenlik kuvvetleri, piyasa değeri 70 milyon dolar olan, 33 kilo saf eroin ele geçirdi. New York kentinde, federal eyalet ve şehir polisinin işbirliği ile gerçekleştirilen operasyonda ele geçirilen eroin, ülkede on yıldır ortaya çıkanlan en büyük miktar uyuşturucu. Polisin, New York'ta bir dizi apartmana düzenlediği baskınlarda, günlük eroin satısı 450 bin dolan bulan bir şebekeyi ortaya çıkardığı da bildirildL Porto Rikolulardan oluşan şebekenin lideri ile 17 kişi tutuklandı. Güvenlik görevlileri, eroinin yanı sıra 2 kilo kokain ve bir dizi otomatik silah ek geçirdiklerini söylediler. (a.a.) İran Cumhurbaşkanı, Körfez ülkeleri Irak'a yardım ettiği takdirde, bu ülkelerin petrol sanayilerine saldırabileceklerini söyledi. Irak askeri bildirisinde, îran'ın Ahvaz ye Harun kentlerindeki petrol tesislerinin bombalandığı bildirildL na 35 milyar dolarlık yardım sağlayan Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerine yönelttikleri uyarıları sıklaştırdılar. Körfez savaşı 12 ağustosta Irak Mirage uçaklarının Sırrı adasındaki İran petrol tesislerinin bombalamasından sonra iyice kızıştı. İran yetkilileri, Irak uçaklarının bu saldırıda bazı bölge ülkelerinden yardım aldıklarını ileri sürerken, Irak, Sırn adası nın bombalanması operasyonunda havada yakıt nakli yaptıklannı açıkladı. Hamaney, önceki günkü konuşmasında, "Gerekirse, Irak'a yardım eden o ülkeleri vururuz, kendi tuzaklarına kendileri düşerler" dedi. Kimseyi ürkütmek istemediklerini ve savaşı genişletmeyi düşünmediklerini belirten Hamaney, "Körfez ülkelerinin hükümetleriyle dostane ilişkiler geliş tirmek istiyoruz" şeklinde konuştu. İran, daha önce savaşı sona erdirmek için zamanın geldiğini ve etkili bir saldırı için hazırlandıklannı açıklamıştı. Batılı ajanslar ise Körfez kaynaklarına dayanarak verdikleri haberlerde Îran'ın cepheye 800 bin dolayında devrim muhafızı ve düzenli asker yığdığını bildiriyorlar. Körfez ülkeleri kemer sıkıyor Uış Haberler Servisi 1981 yıhnda Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin toplam petrol geliri 150 milyar dolardı. Bu rakam 1985'tesadece 45 milyar dolar olarak belirlendi, bu yıl ise düşen petrol fiyatlarının ardından, gelirin daha da azalması bekleniyor. Körfez'in petrol üreticileri, tüm dünyadaki yatırımları nedeniyle, petrol krizine diğer üretici ülkelere oranla çok daha uzun süre dayanma gücune sahipler. İngiltere'de yayımlanan "The Economist" dergisine göre Körfez bölgesindeki petrol üreticilerinin, bölge dışındaki üreticilere oranla bu yılki petrol gelirlerinin düşme oranları da oldukça ilginç. Nijerya, İran, Libya ve Venezuella'nın petrol gelirleri yüzde 50 oranında azahrken, Suudi .Arabistan için bu oran yüzde 24, BAE için yüzde 35 ve Kuveyt için ise sadece yüzde 8 olarak görüldü. Ekonomistler ve söz konusu üç ülkenin maliyecileri, uzun vadede üç Körfez ülkesinin düşük petrol fiyatları furyasından kârlı çıkacaklarına mutlak gözüyle bakıyorlar. Dünyada Doğu Bloku ülkeleri dışındaki petrol rezervinin yarısını topraklannda bulunduran bu üç ülke, dunya kendini yeniden Arap petrolüne bağımh bulduğu gün, büyük bir vurgun yapmanın mutluluğunu yaşayacak. 2.7 oranında devalüe edildi. Dolann güçlenmesinin, pettol dışındaki ürünlerin ihracatımn, genel ihracatın sadece yüzde 10'unu oluşturduğu Suudi Arabistan için pek önemli bir darbe olacağı söylenemez. Ancak, ahm gücü azalan Riyal'in, ithal ürünlerin kısılmaması halinde vutulabistan'a göre çok daha parlak. Ülke dışındaki 85 milyar dolarlık akılcı yatırımları, Kuveyt'e yılda 45 milyar dolar gelir sağlıyor. Kuveyt'in bu yıl petrol gelirinin ise 6 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Ancak doların uluslararası piyasalarda değer kaybetmesi ve ABD faiz oranlarının düşmesi, yatırım gelirlerinin, beklenenin altına inmesine yol acabilir. Kuveyt'in cari hesap fazlası 1985'te 5 milyar dolardı, akıllı bir politikayla bu yıl da benzer bir rakama ulaşması umuluyor. Körfez ulkelerinin en büyük gelir kaynağı petrolün dünya piyasalarında çok ucuza gitmesi gelirlerin azalmasına yol açarken, bölge yönetimlerinin en büyük tehdit olarak yorumladıklan İranIrak savaşının ya>ılması olasıhğma karşı geliştirilmesi düşünülen savunma sistemlerine yapılacak yatınmlardan fedakârlık etmemek için yoğun çaba harcanıyor. 26 ağustosta yapılacak Körfez İşbirliği Toplantısı'nın gündemini de bu konu oluşturacak. SANTA BARBARA, (a.a.) Nikaragua'da seçimle işbaşına gelen Sandinist hükümeti devirmek için elinden geleni yapan Başkan Reagan, şimdi de Kübaya karşı 26 yıldır uygulanan ticaret ambargosunun sertleştirileceğini açıkladı. Başkan Reagan ayrıca, Kübalı göçmenlerin ülkeye girişinin engelleneceğini bildirdi. Reagan, Panama ve diğer Orta Amerika ülkelerindeki "Kiiba cephesi şirketleri" denen firmalarla ticaretin kısıtlanacağını ve Küba'ya gezi düzenleyen acentelerin daha sıkı denetleneceğini duyurdu. Dışişleri sözcüsü Charles Redman'ın okuduğu açıklamada, amaan, 26 yılhk ambargoyu sertleştirmek ve Küba'nın, Amerika'dan ekonomik gelir elde etmesini engellemek olduğu kaydedildi. Bu arada, Küba'dan ve üçüncü ülkelerden ABD'ye girmek isteyen Kübalılann çoğuna vize verilmeyeceği bildirildi. Gerekçe olarak, Küba Lideri Fidel Castro'nun, iki ülke arasındaki göç anlaşmasını 1985'te askıya alması gösterildi. 1984'te varılan anlaşmaya göre, ABD yılda 20 bin Kübalıya vize verirken, Küba da, 1980'de Amerika'ya giden binlerce suçlu ve akıl hastasını geri alacaktı. 1984 anlaşmasının yeniden uygulanmaya başlaması durumunda, Kübalılann göçüne getirilen kısıtlamanın kaldınlacağı kaydedildi. ABD Başkanı, Küba'ya karşı 26 yıldır uygulanan ticaret ambargosunun sertleşürileceğin i açıkladı. Sovyetİsrail Görüşmesi Pazartesi günü Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de Sovyet ve israil heyetleri arasında yapılan ve diplomatik çevrelerde büyük ilgi uyandıran görüşme, iki gün sürmesi planlanmış olmasına rağmen, 90 dakikada sona erdi. Toplantıdan sonra bir açıklama yapan Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennadi Gerasimov, görüşmenin kesilmesinden ötürü israil'i suçlayarak, Sovyet heyetinin Helsinki'ye sadece konsolosluk sorunlarını tartışmak için gittiğini, oysa israil'in konuyu siyasi alana çekmek istediğini ve Sovyetler Biriiği'ndeki Yahudilen gündeme getirdiğini söyledi. Gerasimov, görüşmede hiçbir anlaşmaya varılamadığmı, yeniden buluşma konusunda da bir karar alınmadığını belirtti. İsrail Başbakanı Şimon Peres ise Sovyeüer'in sert suçlamasına karşılık vererek Sovyetler Biriiği'ndeki Yahudilerin durumu ile her zaman ilgilenmeye devam edeceklerini vurguladı ve "Bundan sonra iki ülke arasında yeni bir temas için, girişim Sovyetler'den geimelidir" dedi. Böylece diplomatik çevrelerde merakla beklenen görüşme, sert bir hava içinde sona erdi. Sovyetler Birliği, bilindiği gibi 1967 Ortadoğu savaşından sonra israil'le diplomatik ilişkileri kesmişti. Bu bakımdan iki ülkenin 19 yıldır ilk kez resmi bir görüşme yapmaları önemli bir gelişme idi. Görüşmenin sadece 90 dakika sürmesi ve Sovyetler'in İsrail'i sert biçimde suçlaması ise aslında Moskova'nın israil konusunda bir ikilemin içinde olduğunu gösteriyordu. Sovyetler Biriiği'nin Ortadoğu sorununda daha faal biçimde rol alabilmesi için israil'e yaklaşmaya gereksinmesi vardı. Moskova, Ortadoğu sorununun bir uluslararası konferansta ele alınmasını istemekte, ABD ile İsrail ise, Sovyetler Tel Aviv'le tekrar ilişki kurmadan bu öneriyi kabul etmelerınin söz konusu olamayacağını belirtmektediıier. Bu bakımdan İsrail'e yakınlaşmak, Sovyetler Birliği'ne Ortadoğu'da daha faal rol oynamanın yolunu açabilecektir. Ayrıca, ikinci ReaganGorbacov zirvesinin yaklaştığı bir sırada, israil'le görüşme yapmak ABDSovyet ilişkilerini de olumlu yönde etkileyecekti. Ancak madalyonun bir de öteki yanı var. Sovyetler Biriiğinin İsrail'le ilişkilerini geliştirmesi, Moskova'nın Libya, Suriye ve Güney Yemen gibi dostlarını gücendirebilirdi. Bu arada İsrail'in de Sovyet Yahudileri konusu üzerinde ısrarla durmasının Moskova'nın durumunu daha da güçleştirdiği anlaşılıyor. Sovyetler, Helsinki'de bu sorunu görüşmeyeceklerinı tekrar tekrar belirtmişlerdi. Bu durumda Moskova'nın Helsinki'de sağlayacağı diplomatik kazanımlann, Arap ülkelerinden gelecek olumsuz tepkiler karşısında hafif kalacağı sonucuna ulaştığı anlaşılıyor. Sovyet Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gerasimov'un sert açıklamasının, Arap üîkelerinin kaygılarını yatıştırmaya yönelik olduğu düşünülebilir. Helsinki toplantısı gerçi bir sonuç vermemiştir. Ama Ortadoğu konusunda uluslararası konferans toplanması için Sovyetler Biriiği'nin İsrail'e yakınlaşmaya gereksinmesi olduğundan iki ülke arasında gelecekte yeni bir dirsek teması yapılabilir. Arafat, Irakha FKÖ lideri Yaser Arafat, Afrika ve Romanya 'ya yaptığı ziyaretlerden sonra dün Irak 'a gitti. Arafat'm Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve diğer Iraklı yetkililerle Ortadoğu'daki son gelismeleri görüşeceği bildirildi. Arafat'm yardımcılanndan Salman ElHarafi ise Abu Dabi'de çıkan Eltttihad gazetesine verdiği demeçte FKÖ liderinin bir ArapAfrika zirvesinin toplanması için çalıştığım bildirdi. Körfez üîkelerinin petrol gelirleri 1981 de 150 milyar dolardan, geçen yıl 45 milyar dolara düştü. Petrol gelirlerinin düşmesi nedeni ile harcamalarda önemli kısıtlama yapılıyor. Kuveyt'in bu yıl petrolden sadece 6 milyar dolar kazanması bekleniyor. Ancak bugün, her üç ülke de önemli ekonomik sorunlarla boğuşuyorlar. 1986'da Suudi Arabistan'ın cari bütçe açığının 20 milyar dolar olması bekleniyor. Haziran ayında ise Suudi Riyal'i ABD Dolan karşısında yüzde cağı muhakkak. Suudi Arabistan hükümeti, 198687 bütçesini petrol gelirlerinin belirsizliği nedeniyle ikinci kez erteledi. Suudi yönetimi bir konuda kararlı: Harcamalar kısılacak. Kuveyt'in durumu Suudi Ara upya KKlt lehine gelişme Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde KKTC miUetvekillerinin de yer alması için hazırlanan belge imzaya açıldı. Avrupa'da sosyal tehlike LEFKOŞE, (a.a.) Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde, Kıbnslı Rum milletvekillerinin yanı sıra, KKTC miUetvekillerinin de yer alması için hazırlanan bir belgenin imzaya açıldığı bildirildi. Rumca "Alithia" gazetesine göre, belgenin öncülüğünü konseydeki Ingiliz parlamenterler heyetinin başkanı Sir Frederick Bennet yapıyor. Bu belgeyi halen çeşitli Avrupa üîkelerinin muhafazakâr partilerine mensup 14 milletvekili imzaladı. Bu gelişmeden rahatsız olan Kıbrıs Rum Demokratik Birlik Partisi Milletvekili Matsız, Rum Temsilciler Meclisi'ne belgenin bir suretiyle birlikte soru onergesi verdi. Soru önergesinde, Ingiltere'nin Kıbrıs konusundaki tutumunda değişiklik olup olmadığı ve bu gelişmeyi onaylayıp onaylamadığı, ayrıca Rum yönetiminin ne gibi tedbirler almayı düşundüğü konulannda bilgi isteniyor. Avrupah parlamenterlerin imzasına açılan belgede, Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarını federal bir çatı altında toplama çabalan alkışlanıyor. Çocuk fııhşu ve pornografisi turnanışa geçti OSLO, (a.a.) Avrupa'daki çocuk fuhşu ve pornografisinin, ulkelerdeki sıkı yasalara rağmen, uluslararası hukukun boşluklarından yararlanan "seks tacirleri" yüzünden tırmanışa geçtiği açıklandı. Oslo'da düzenlenen "Çocuk fuhşu ve pornografisi" konulu bir seminerde konuşan Norveçin onde gelen çocuk yargıçlarından Bayan Renee Riedel, "Çocuk fuhşu ve pornografisi, her zaman bir sorun oluşturmakla birlikte, bugünkü kadar ciddi boyutlara hiç ulaşmamıştı" dedi. Uluslararası Demokratik Hukukçular Biriiği'nin üyelerinden olan Bayan Riedel, 10 yıldan beri sürdurdüğu araştırmalarında, 8 yaşındaki kız çocukların 25 dolara satıidığıru saptadığını kaydetti. Sorunun gunümuzde ciddi boyutlar kazanmasının "video"dan kaynaklandığını vurgulayan Norveçli yargıç, "Video, çocuk pornografisini yaygınlaştırarak, talebi de arttınyor" dedi. Çocukların, söz konusu video filmlerinde korkunç seks işkencelerine maruz bırakılmalannın görüntulendiğini kaydeden Bayan Riedel, pornografik fılmlerde kullanılan çocukların çoğunluğunun 3. Dunya ülkelerinden, Batıya, daha iyi yaşamaları umuduyla evlatlık verilenlerden oluştuğunu söyledi. Diğer bir bölümü de, ailelerini doğal afetlerde kaybeden bu çocuklardan bazılarının aileler yerine, örgütlenmiş fuhuş şebekelerinin eline düşerek, randevu • evleri ve pornografı stüdyolannda köle gibi kullanıldıklarını bildiren Bayan Riedel, "Bu olay, Avrupa'da çok sık olmaktadır" dedi. Bu olaylara engel olunması için, uluslararası hukuk alanınd a daha sıkı işbirliği >apılması çağVısında bulunan Bayan Riedel, Uluslararası Hukukçular Komisyonu'nun, "çocukların istekleri dışında boyle olavlara alet edilmelerini. kitle idamları ve soykınm gibi insanlık dışı ilan edilmesi" yolundaki bu önerisini desteklediğini de sözlerine ekledi. Hamilelerin eşlerinin sigara içmesi tehlikeli Eşleri hamileyken sigara içen erkeklerin, anne karnındaki çocuklarının hayatlannı ve sağlıklannı tehlikeye soktuğu belirlendl İngiltere'de yapılan araştırma, sigara içen annelerin, bebeklerinin normalden daha az kilohı doğduğunu bir kez daha ortaya koydu. Aynı araştırma, sigara içilen ortamda oturan anne adaylannm dumandan da etkilendiğini ortaya çıkardı. Araştırma, günde 20 sigara içen babalann bebeklerinin, 120 gram daha az doğduğunu, eğer anne ve baba sigara içerse, doğum sırasında bebekteki kilo kaybmın 300 gram olduğunu belirtiyor. ABDSovyet yumuşaması kısa sürdü WASHINGTON, (ANKA) Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasında, iki blokun askeri manevralarının karşıhklı denetlenmesine izin verileceğinin bildirilmesiyle başlayan yumuşama kısa sürdü. Sovyetler'in önce bu izni koşulsuz verme eğiliminde görünmesine karşın, daha sonra birtakım koşullar ileri sürdüklerini bildiren VVashington, bunlan "kabul edilemez" bulduğunu açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, askeri manevraların karşıhklı denetlenmesine ilişkin aynntılar belirlenirken, Sovyetler'in koşullar öne sürdüğünü bildirdi. Sovyetler'in manevralarının kayıtsız denetlenmesinin mümkün olmayacağını, yerleşim bölgelerine yakın yerlerde yapılan manevralarla, "duyarlı bölgelerdeki" tatbikatlara Batılı ülkelerin giremeyeceğini bildirmesi üzerine, ABD hükümeti bu görüşleri reddetti. Böylelikle, askeri manevraların karşıhklı denetlenmesi, en azından şimdilik "suya düştü." Hindistan'da drahoma ynsaklanıyor Hindistan Senatosu, ülkede birçok genç kıztn ölümüne veya intihar etmesine yol açan drahomayı yasaklayan bir yasa tasansını kabul etti Meclis tarafından da kabul edildikten sonra devlet başkammn onayiyla yürurlüğe girecek olan yasa, drahoma ile ilgili bazı suçlara olum cezası öngörüyor. Hindistan'ın özellikle kuzey bölgelerinde her yü yüzlerce gelinin, yetersiz drahoma getirdikleri gerekçesiyle kocaları veya kaynanaları tarafından öldürüldükleri ya da intihara zorlandıklan belirtiliyor. Geçen yıl yalmzca Yeni Delhi'de bu tür olaylarda 107gelinin öldüğü biliniyor. (a.a.) TEŞEKKÜR Sevgili MEVHİBE DARKOT'un ani kaybında onu hastaneye yetiştirme çabası gösterenlere, camiye ve evimize gelme zahmetine katlanan, telefon ve telgrafla arayan, TEV'e bağışta bulunan, onu çiçeklerle uğurlayan tüm dostlara, sevenlerine, Erenköylülere, öğrencilerine ve öğretmen arkadaşlarına tek tek ulaşamadığımızdan sonsuz minnet ve teşekkürlerimizi arzediyoruz. Eşi: OTĞ. Prof. BESİM DARKOT Kızlan: AYŞEGÜL ÖZA1ALAY SIRMA KAFALI Damatları: CAHİT ÖZATALAY ERCÜMENT KAFALI Torunlan: KEMAL ÖZATALAY, GÜLNAZ ALTINAKAR, KEMALDENİZ KAFALI ve kardeşleri Almanya'da adil karar: Filipinler'de gerillalar 11 kişiyi kurşuna dizdi FUipinler'de komünist gerillaların Başkent Manila'mn güneydoğusundaki bir kasabayı basarak 11 kişiyi kurşuna dizdikleri bildirildi. Bölge ordu komutanı, olay hakkında yapılan araştırmalar sonucu gerillalann kasaba halkmdan 11 'inikurşuna dizme sebebinin henüz belirlenmediğini açıkladı. Bu arada hükumet askerlerinin başkent \fanila 'mn güneyinde bir gerilla kampuu ele geçirdiği ve operasyon sırasında meydana gelen çatışmalarda üç askerin öldüğu belirtildi. (UBA) Hakaret eden Almanı öldüren Türk beraat etti LÜNEBURG (a.a.) Yabancı duşmanlığı yapan ve Turklere ağır şekiide hakaret eden bir Almanı tartışma sonunda bıçaklayarak öldüren bir Türk beraat etti. Galip S. adında 22 yaşındaki Türk, geçen sene Manfred adında bir Almanı, "Domuz Türkler, defolun gidin" diye hakaret ettiği için bıçaklayarak öldürmuştü. Lüneburg Ağır Ceza Mahkemesi, olayla ilgili olarak 14 Alman şahit dinledi. Şahitlerin hepsi de, öldurülen Almanın sarhoş olduğunu, surekli olarak yabancı duşmanlığı yapıp, tahrik ettiğini bildirdiler. Mahkeme de bunun uzerine, 1971'den beri Almanya'da bulunan Turkün beraatine karar verdi. TEŞEKKÜR Sevgili evlatlarımız, annemiz, babamız, kardeşlerimiz KAYA TULUNAY ve kardeşi SEMA GÜRLER'in Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Daire Başkanlığı 5/8/1986 gün 420.5. Dersh Şub. 10663 sayılı emirleri ile özel yeni YILDIZ DERSANES1 Kadıköy Şubesinin Kurum Açma ve öğretime başlama izni verilmiştir. 625 Sayılı Kanunun 18. ci maddesi gereğince ilan olunur. ani kaybında üzüntümüzü paylaşan akraba, dost, arkadaş ve iş çevrelerine teşekkür ederiz. TULUNAYGÜRLER ve ÇİÇEKÇİ aileleri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear