23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER de Ö>le anlaşılı>or kı, bundan sonra okullarımızda, "Gâvur Muzığının" yennı "Mılü Muzık" alacak Duyduklanmıza göre, muzık programlan, "Dınî Muzık" ve "Mehter Muzığı" ağırlıklı olacakmış. Sınıflarda göruntuyu ızleyın artık Huseynî makamında, Devrı Hındî usulle, dızlennde dum tek vurarak soylenen şarkılar "Ermek ıster ısen O şahın hımmet u ıhsanına/Cân u dılden âşık ol, sen ısmı zât evradına " Başka sınıfta, bır başka ha\a. Eller dızlerde düyek vuruyor, ağızlarda Hıcaz makamında bır ezgı "Ey Haalık u Ey Lâ Yezâl/Yâ Vâhıd u Yâ Zulcelal " Bılıyorum, alaturka muzığı gerçekten anlavarak sevenler de kızacaklardır bu pıs ışe Bu muzığı kuçumsemek usumdan geçmıyor Çunku muzığın gâvuru, Muslumanı, Asvalısı, Avrupalısı, Çın'ı, Japon'u olmaz Muzık, evrensel bır dıldır. Kesınkes bır ayırım yapmak gerekırse, ı>n ve kötu muzık vardır Ve muzığın en buyuk özellığı de durgunluğu coşkuya, keden sevmce, ofkeyı ılımlılığa donuşturmesıdır Kışıyı, duyguları yoluyla duşunceye yöneltmesıdır Kısaca, "acıyı bal eylemesıdır" Bızım klasık Dıvan müzığmde de, Turk halk muzığınde de zevkle dınlenılen, kışı de coşku uyandıran vapıtlar var Bır Dede Efendı'yı, bır Itn'vı yadsıyabılır rruyız? özellıkle ulusal benlığımızden suzulup gelmış anonım halk ezgılennı, Turk manılerı, hoyratlan, uzun ve kırık havalan, bozlakları, ağıilan yabana atabılır mıyız7 Ama soyler mısınız, on uçon dört yaşın cıvıl cıvıl çocuğunu, kulağı, sesı, runı'nı gerçekleştırebıldık mı zevkı eğıtılsın dıye soktuğunuz Bır muzık okulunda, pı>anonun muzık dersmde, sözluk yardımıyıçıne edenler ve ettırenlerle bu la bıle çozumu guç olan sozcuk soylu amaca ulaşabılır mıyız9 lerle dolu, kasveth, ağır bır ezMıllı Eğıtım Gençlık ve Spor gmın tutsağı etmek, onları, çokBakanlığı'nda "Mıllıleşürme" seslılığın renkli dunyası yerine, operasyonu suruyor Çok sayıda tekduzeii bır muzık turunun, ahh değerlı eğıtım elemanı, "Mıllı" vahlı, inlemeli cenderesinde duynıtelıkte gorulmeyerek gorevden gusal ezıntıye sokmak, medrese alındılar >a da avnlma zorunda kafasına vakışır çağdışı bır bırakıldılar Genel mudurlukler, 7 anlayış değı) mıdır şube mudurluklerı, ıl ve ılçe Batı kultunınü, ulusal bağdaeğıtım mudurluklerı, okul mu şıkJık ıçınde yavnılanmıza aktardurluklerı, mufettışlıklerın ma buyruğu, buyuk Ataturk'un"mıllıleştırılmesı" furyasından dur Ulusları uygarlık duzeyıne kıtaplar da nasıbını aJdı Bır ululaştıran merdıven basamaklakenın yeraltı ve yerustu kaynakrından bırı de muzıktır Hem de larına, ınsanlarının beyın ve been çetın basamak Prof Sadı Irden gucune, halkın katkısıyla mak, bır anısında şöyle dıyor oluşmuş gerçek ve katıksız kul" Bır soyleşıdeydık Ataturk oraturune sahıplenmekle kazanılan dakılere soru vonelttı Oevnmle"mıllılık", yanı "ulusallık", bu 9 rımızın en guç olanı hangısıdır duşuncenın tersıne bır tutumla Kımımız Du Devrımı'dır dedı, ve tasarılarla yaftalanıp kıtaplakımımız Şapka, kımımız Yazı ra kapak, derslere ad oldu Mıllı Devnmı'dır dedık Hayır, de\Tarıh, Mıllı Coğrafya gıbı Gırımlenn en guç oluşanı Muzık dış o gıdıştır kı, onumuzdekı Devnmı'dır Fesı çıkarm, şapka ders vılında, okullardakı Muzık gıym dedık, gıydıler Arap harfDers Kıtabı da yenı adına kavulen yerine Latın harflerı gelecek şacak Mıllı Muzık Kıtabı. dedık, Latın harflerı ıle okuyup AMACIMIZ VE TASAMIZ yazmaya başladılar Gıysılerımız bundan sonra şoyle olacak deYenj ders programlan ve kıtapdık, öyle yaptılar Ama, radyolar, tam bır gızlılık ıçınde hazırlarımızda bundan sonra Batı landığı ıçın, bu konuda daha muzığı çalınacak dedık, toplum açık bır eleştırı getıremıyoruz. şıddetle karşı çıktı, karanmızı geAslıda, köy, açık seçık gorundun aldık Çunku muzık duygularğunden kılavuza gereksınım de la ılgılıydı însanlann duygulavok nndakı devnm, bır errurle hemen Bu yazıdakı amacımız. alafoluşmuyor Zaman ıstıyor, sabır ranga alaturka muzık kavgasııstıyor, ısrar ıstıyor fşte Muzık nı gundeme getırmek değıl, çoDevnmı ıçın bunlan yapacağız" cuklarımızı çağdaşlaştırmak çadedı basıdır Tasamız odur kı, bır zamanlar pıyanonun ıçıne edenler, Şımdı, şapkamızı önumuze bu kez kıtap yazma kurullannko>up bır duşunehm Ataturkda görev alıp, okul muzığının ıçıun ıstedığı, toplumun duygusal ne de etmış olmasınlar eelısımı ıçın gereklı Muzık Dev? Müzik Anlayışına Bakın! On üçon dört yaşın, cıvıl cıvıl çocuğunu, kulağı, sesi, zevki eğitilsin diye soktuğunuz müzik dersinde, sözlük yardımıyla bile çöztimü güç olan sözcuklerle dolu, kasvetli, ağır bir ezginin tutsağı etmek, onları, çoksesliliğin renkli dünyası yerine, tekdüzeli bir müzik türünün, ahlı vahlı, inlemeli cenderesinde duygusal ezintiye sokmak, medrese kafasına yakışır çağdışı bir anlayış değil midir? PENCERE Yara Izleri 5 NtSAN 1986 RUHt KANAK Eski Istanbul Milli Eğitim Müdürü Sayın Nadır Nadı'nm do>umsuz yapıtındakı sovlu "Mozart Dostluğu", okuyacağınız yazıda sergılenen "Tıksındırıcı Duşmanlığa" en etkılı yanıttır Bu kıtaptan esınlenerek Ata turk'un ıstedığı muzığı okullarıraızda yenıden yaşatabılırsek, tnuzık devrımıne gıden >ola gırmış oluruz sanırım ÇİRKtN BtR OLAY Olay, 197778 öğretım yüında, Istanbul Atatürk Eğıtıra Enstıtusü Muzık Bölumu'nde geçer Bölumun pıvano öğretmenı, programa göre ııyarlanmış ders saatınde okula gelır Daha derse gır meden, yolunu kesen hademe, üzgün, şaşkın ve heyecanlıdır "..Hocanım, nedır bunlardan çektıklerımız'' Utanma, arlanma, ınsanhk yok bunlarda. Hayvan bıle yapmaz, yaptıklannı Bir de okumuş yazmış olacaklar.. Yerın dıbıne batsın bo>le okumuşluk, lanet olsun hepsıne." Zavallı adam, hem bunları söyler, hem de gozlennden yaşlar akıtır Pıyano öğretmenı şaşkınlık ıçındedır Gerçı o gunlerde okulda ayncalık artmış, vurdulu kırdılı olaylar buyuk boyutlara ulaşmıştır, ama bölumün hademesını bu denlı ıızgun, heyecanlı, nefret ve kın ıçınde gormemıştır "Ne oldu, çabuk anlat 9 " der Hademe, öğretmenı elınden tutup bir sınıfa göturur Daha kapı açılır açılmaz, genızlen vakan pıs bir hela kokusu çar par burunlanna. Hademe gıder, odadakı pıyanonun ust kapağını açar Oğretmen eğılıp bakar kı, anlatılamıyacak çırkmlıkte bir göruntu4 Pıyanonun ıç mekanızmasındakı keçe tokmaklar uzennde öbeklenmış msan pıslıklen. Bınlen, pıyanonun ustune çıkıp buyuk abdestını yapmış Hademe, ağlayarak surudur yakınmasını " Obur sınıflardakı pıyanolann durumlan da böyle, AJlah vok etsın bu canavarlârı, haydı gıdelım ötekılerı de gör " Oğretmen, oburlennı gormeye gerek duymaz Yıkık, bıtkın, ıçınde bir şeyler kanayarak odayı terk eder, koşarak telefona sanlır " Mudur Bey, böyle böyle olmuş, durumu sıze bıldırıyorum ve bu rezaletı yapanları bulup, cezalandırmanızı ısttyorum " Okul mudurunun yanıtı, hem bu ınsanhk dışı eylemı gerçekleştırenlerın çırkın tutumlarının kaynağını, hem de okulun egıtım oğretımınden bınncı derecede sorumlu kışısinın çarpık duşuncesını sergıler " Hocanım, hocanım sız caaaanım Turk muzığını bırakıp durmadan Mozartlarla, Beethovenlerle, Bachlarla, Chopınlerle uğraşırsanız, daha çoook şe>ler gehr başınıza. Bu kadarla yetındıklerıne dua edın " der, çat, kapatır telefonu Bu haltı yıyenler hakkında da hıç bır kouışturmaya geçmez Bedenlerının pıs artıklannı, uzerıne karga gıbı tunedıklerı pıyanonun ıçıne boşaltan edepsızler, rahatlamanın verdığı huzurla, okulda cırıt atıp gezerler Ola>dan kısa bır sure sonra, Müzik Bölümü'nün değerlı bırkaç öğretım uyesı, daha uzun yıllar hızmet verebıleceklerı okuldan, kahrederek, emeklılıklerını ısteyıp aynlırlar DKULLARDA YALELLİ VE DE DUM TEKA Pıyanonun ıçıne edılmesınm izerınden sekız yıl geçtı Acısı, ıcanayan bır yara gıbı ıçımızı sızlatıyor Pıyanoyu pısletenlerın, sakat tutum ve ınançlan, kıtaplara yenı duzen verme ışıyle uğraşanlann bugunku gündemın Julıa Martın gençtır, ancak yaşlı bır kadın gıbı anılarından hoşlanır Gözaltlarında hep mavımsı halkalar bulunur Julıa'nın. yüzu gergındır hep, kaygılıdır Duşsel bır dünyada yaşadığı bır bakışta anlaşılır, gözlen kendısını ele verır Jean Rhys'ın "Ayrıhktan Sonra" adlı romanının kahramanıdır Julıa mutsuzdur, acınacak durumdadır Nedır derdı? Nıçın başıboş bır tekne gıbı bır o kıyıya vuruyor, bır bu kıyıya9 Nedenım, nıçınını kendısı de bılmıyor, ama ınsanlarla gerçek bır ılışkıye geçemıyor, hıçbır erkek de ona yaşamın anlamını duyuramıyor Tanıdığı erkeklerden bırı Julıa'yı düşünurken şu dörtlüğu anımsıyor Sağıma dondur benı Dondur benı yavaşça Sağıma dondur benı Sancım var sol yanımda Okuduğum kıtabı kapadım Bır soru ışaretı kıvrıldı kafamda Romanın yazarı Jean Rhys bu dörtlüğu nereden duymuş ya da oğrenmıştı'? Ruhı Su geldı aklıma Hep boyledır Bır dörtluk, bır sözcük, bır ses, bır ışıftı, bır karaltı çağnşımın kapısını çalar 1960'larda Ruhı nın çalıştığı yerın kapısını çaldım Burası Sıraselvıter Bır otelın avlusunda bır kapı Uç dort basamak ınıyorsun Sıradan ya da uydurma bır gece kulubu Egemen guçlerın dört yandan kuşattığı Ruhı Su, her akşam burada turkü soyleyerek yaşam savaşı venyor Ruhı bu, Hılton'da soyleyecek değıl ya1 AJıyor sazını elıne Yüzünde bır gulumseme Herkes susuyor Ortalık karanlık Işık yalnız Ruhı 'yı ayd/nlatıyor Turkunun adı Çamdan Sakız Akıyor Ve aklımda kalan bır dörtluk O yana da dönder sar benı Bu yana da dönder sar benı Sağ yanımda yaram var Sol yana dönder benı * Eskıden zıpır soylular, bıçakla yüzlertnı çızdırıriermış kı ya(Arkast 1S. Sayfada) EVET/HAYIR Hukuksuz Bir Barış Olur mu? "Hukuk ve Ulusal Barış" Hukuk dışı ulusal bir barış olurmuş gıbı1 Hukuksuz ne olabılır kı1 Bir toplumun mutluluğu hukuk duzenının başarılı ışleyışınden kaynaklanır Ulkede hukuk'un ustunluğü yoksa, her an tatsızlıklar, huzursuzluklar, kavgalar catışmalar çıkacaktır Her an böyle bir durum patlak verecektır Marmara bolgesı baroları ortaklaşa bir semıner duzenledıler Gunlerce onceden çağrılar yolladılar Ben de konuşmacılar arasında ıdım Bırkaç gun once Bursa Barosu'ndan bır yetkılı telefonla aradı 5 nısan cumartesı gunu Bursa dakı toplantıda yapacağım konuşmanın ozetını ve başlığını ıstedı Nedenını sordum Bursa'da ıdarı makamlar ıstıyormuş Bu konuda yanıt veremeyeceğımı soyledım Bursa'da sıkıyonetım de yoktu Olağanustu hal uygulaması da Onceden ne konuşacağımı bıldırmeye zorunlu değıldım Gazetelerde okudunuz Bursa dakı semıner buyuk bır olay durumuna getırıldı Once Demırel ve Gurkan'ın konuşamayacakları açıklandı Nedenı nıçını yok1 Sonra 'konuşabıleceklen' bıldırıldı Perşembe gunku gazetede ıse Bursa Barosu'nun açıklaması var Bunda konuşmacıların adları ve yapacakları konuşmalann konulan bır bır belırtılıyordu Gazetemızden Uğur Mumcu ve Erbıl Tuşalp de 'Uluslararası Teror ve Barış' ve Insan Hakları ve Barış' konularında duşuncelerını belırteceklerdı Suleyman Demırel, ve Aydın Guyen Gurkan, Edıp Çelık, Tarık Zafer Tunaya, Yekta Gungor Özden, Nusret Fışek, Ahmet Boyacıoğlu, Aydın Aybay, Ismaıl Cem konuşacaklardı Gunlerdır çelışkılı haberler bırbınnı ızledı Yok ızın verılmemış, yok katılanların adları ıstenmış, yok savcılık ağır onlemler almış, yok şu, yok bu' Sonunda gazetede bır semınerın yapılacagı haberı çıktı, ama ben boyle bır topiantıya ızleyıcı olarak da olsa gıtmekten vazgecmıştım, pek çok konuşmacının da benım gıbı duşunduğunu oğrenmıştım Derken perşembe günu baroiar ortak bır bıldırı yayımladılar, gorulen luzum uzerıne' 'Hukuk ve Ulusal Barış' semınennın ıptal edıldığını açıkladılar Bu yersız, demokratık uygulama açısından anlaşılması guç 'ıptal' durumu bana Bursa'da geçen başka bır olayı anımsattı 'Cumhurıyet Kıtap Kulubu Bursa da bır kıtap fuarı duzenlemıştı Yazarlar gelecek, okurlarla tanışacak, yapıtlarını ımzalayacaklardı llk gun sergıye gelen Necatı Cumalı ıle Bekır Yıldız'ın okurlarla karşılaşmaları kıtaplarını ımzalamaları onlendı Sergı kapandıktan sonra Sayın Valı bır gazetecı arkadaş aracılığıyla bu önlemden oturu uzuntu duyduğunu, yazarların Bursa'ya gelmelerının ıyı olacağım bıldırmıştı, ama ış ış1 ten geçmıştı Oysa bırkaç ay once uç yazar arkadaş sıkıyonetım zamanında Bursa da bır kıtabevınde kıtaplanmızı ımzalamış, okurlarla konusmustuk kımse de bunu onlemeye kalkışmamıştı Bursa dakı bu 'ıptal' olayı duşundurucudur Çoğulcu demokrasıye geçtığımızı soyleyenlen, buna ınananları hayal kırıklığına duşurecek bır ağırlıkladır 'Hukuk ve Ulusal Barış' konusunda tanınmış hukukçuların, yazarlann katılacakları, konuşacaklan bır semınerden bu denlı korkmak neden? Demırel ve Gurkan'ın soyleyeceklerı sozler mı Bursa'dakı yonetıcılerı urkutuyor? Oysa Demırel de Gurkan da her yerde rahatlıkla konuşabılmektedırler Eskı lıderlere konulmuş olan 'konuşmama' yasağı da ıster ıstemez kaldırılmıştır Demırel, Gurkan Tunaya, Mumcu vb arkadaşlar Bursa'da hukuk ve ulusal barışı anlatırlarsa, hem de kapalı bır salonda, halktan uzak bır toplantıda yalnızca hukukculara anlatırlarsa, bundan ne zarar gelır 7 Bunu anlamak olanaksızdır SHP ya da başka bır partı, en lyısı demokrasıden yana partıler hep bırlıkte bır buyuk toplantı yapsalar bu toplantıda lıderler, hukukcular konuşsa, halkımız da hukukun ustunluğü nedır, ulusal barış nasıl yerleştırıfır lyıce bılse, oğrense Kendılerını bırtakım yasaklamalann onculerı, yurutucülerı olarak goren bazı kışıler de ulusumuzun ozlemlennı artık kavrayabıjse' OKIM AKBAL FIYAT FARKI YOK DEO P A R F O M U ) ALO İLK VE TEK! Ülkemizin en büyük deterjan tesislerfnde üretilen'deo parfümlü" ilk ve tek toz deterjan Alo'dur. DEO PARFÜMLÜ ALO HER ZAMAN ÖSTÜN! ..VE DEO PARFÜMLÜ ALO'DAN •ÜYÜK OLAY! . Deo parfümlü AJo şimdi yeni kutularda %20 daha çok! Fıyat farkı yok! İster bakkaldan alın, ister marketten AJo, Türkrye'nin her yerinde \20 daha çok, fiyat farkı yok! ı P A R F O M L Ü ALO KAIİTESİNİ ...J$ GORSON! HERKES YAŞASIN! Deo parfümlü Alo, çamaşırdaki en inatçı kir ve lekeleri yok etmekle kalmaz, çamaşıra sinmiiş en zor kokulan da söker atar. Mis gibi kokar! Aynı fiyata, hem daha çok çamaşır yıkayın. hem daha üstün temizlik sağlayin. AiCnrA DA MI YAKtŞIM ILAN GİRESUN SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Gıresun Merkez Ulper K 'den Naıme Erken, \ekılı Av Erol Dıkbaş tarafından davalılar avnı koyden Husevın eşı GULSUM KAY \ ıle Huseyın kızı SEÇKIN KAYA'ya karşı açmış olduğu paylaştırma davasının Gıresun Sulh Hukuk x Mahkemesı'nde vapılan duruşması sonunda \erılen 25/7 1985 gunlu ve 1984/264 esas 1985/449 sayılı kararla Gıresun Merkez Çıçeklı koyu Kılıkıran mevkıınde pafta "\ parsel 224 sırada kavıtlı 1740 m' vuzolçumlu fındık bahçesı vasfındakı gavrımenkulun taraflar arasında taksımı mumkun olmadığından açık arttırma suretıvle satılarak ortaklığın gıderılmesıne karar verılmıştır Ga>rımenkul Dursun oğlu Huseyın Kaya adına kayıthdır Husevın Kava'nın 1974 vılında olumu ıle eşı Gulsum ve evlatları davacı Naıme ve davalı Seçkın'ı bırakmıştır Davalı Gulsum ve Seçkın ın adreslen mevhuldur Bu ılanın va^ımı tanhınden ıtıbaren 15 gun sonra kararın, adreslen meçhul Huse>ın eşı GULSLM KAY A ıle Huseyın kızı SEÇKIN KAYA'va teblığ edılmış sayılacağı, >asal sure ıçınde temyız edılmedığı takdırde kararın kesınleşeceğı ılan olunur 9 1 1986 Basın 15765 DAHAEKONOMİK AURKEN DE YIKARKEN DE KAZANCLISINIZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear