26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 ŞUBAT 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Challengerhn mürettebat kabini "ChaUenger" uzay mekiğintn havada tnfilakından sonra sürdürülen arama çahşmaiannda, aracm mürettebat kabininin butunduğu itldia tdildi. Amerikan CBS teUvizyonu, Okyanusta butunan kabinin ve limürettebattan kalanlann "kıyıya çeküerek, Cape Canaveral üssüne götürüldüğünü öne sürdü. NASA, bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı. Papandreu hükümeti, 300 tank ve saldın helikopteri alacak Atina sîlahlanıyor Yunanistan 'da grev dalgası Yunanistan 'da yaklaşık 130 bin tekstil ve giyim işçisi, ücret artışı isteğiyle dün 24 saatlik greve gitti. Tekstil işçilerine demiryolu makasçüaruun da katümasıyla demiryokı taştmaahgmm felce uğradığı bOdiritdL Makasçıiar da ücretlerinin artırılması ve çahşma koşuUanmn düıeltilmesini isteyerek üç günlük grev başlatalar. Yunanistan 'da onceki gun de 25 bin işçi Atina 'daki parlamento binası önünde ücretlerinin 2 yti için dondurubnasuu öngören yasa tasansını protesto etmişti. (a.a.) STELYO BERBERAKİS ATtNA Yunan Hava Kuvvetleri'nin güçlcndirilmesi amacıyla 80 tane savaş uçağının alınmasına karar verilmesinden sonra, şimdi de kara kuvvetlerinin güçlcndirilmesi için yaklaşık 300 tank ve saldın helikopteri alınmasına karar verildi. Yunan ordusunun modernizasyonunu öngoren bu kararlara göre, Savunma Bakanlığı, 11 ülkenin göndermiş olduğu tank ve heükopter prospektüsleri arasında seçme yapacak. Savunma Bakanlığı kaynaklanna dayanılarak verilen haberlere göre, Yunan Kara Kuvvetleri aşağıdaki tank tipleri arasından 300 adet araç seçecek. 1 Batı Alman "Kraass Maphcy" şirketinin "Leopard IT. Atina Duvatier'in sığuıma isteğini reddetti ATtNA (Cnmhnriyet) Yunan hükümeti sözcüsü Miltiades Papayuanu, dün yaptığı açıklamada Haiti Devlet Başkanı JeanQaude Duvalier'nin (ömür boyu Başkan), Yunanistan'dan sığınma hakkı istediğini, ancak bu isteğin reddedildiğini bildirdi. Papayuanu, Duvalier'nin Venezuela'nın bajkenti Caracas'ta Yunanistan Büyükelçisi Dünadis ile temasa geçtiğini ve Atina'dan sığmma ve ikamet hakkı istediğini söyledi. Papayuanu, Duvalier'nin, Yunan elçisi ile ne şekilde temas kurduğunu ise açıklamadı. Haftalardır protesto gösterileri ile çalkalanan Haiti'de, hükümetin uyarısına rağmen dükkânlar dün de açılmadı. Dükkân sahiplerinin büyük çoğunluğu bir haftadadır grevde bulunuyor. Diğerleri ise, yağma ve saldınlardan korktuklarından, dükkânlannı açmıyorlar. Hükümetin yayımladığı bildinde, dükkânlann kapalı kalmasının yasadışı grev ohışturduğu belirtilerek, dukkânlanru acmayanların tutuklanacakları kaydedildi. Başkent PortauPrince'de, güvenlik güçlerinin duruma hâkim olduklan, ancak diğer kentlerde gösterilerin yer yer devam ettiği bildirüiyor. Olaylarm en yoğun olduğu 2. büyük kent Cap Haitien'de ise, sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Davos Operasyonu SAMİM LÜTFÜ Libya Arap Cemahiriyesi'nin önderi Muammer Kaddafi bir zamanlar "birieşme hummasma" tutulmuştu. Tutturmuştu Mısır'a "birleşelim!" diye. Bu tutkunun ardında, belki de, bir ara antiemperyalist Arap dünyasının önderi Cemal Abdülnasır'a duyulan büyük hayranlığın etkisi otduğu söylenebilır. Ama ya, ça$daş Arap ve Afrika siyaset sahnesinın en dikkate değer, en saygın öndertennden biri olmakla bıriıkte, dış polıtikasında hep Batı yanlısı tercihlere ağıriık veren, Amerikan yandaslığını Washington'un vietnam politikasını destekteyecek kadar ileri götüren Burgiba Tunus'u ile birieşme tutkusuna ne demeli? Yok, yok şu günlerde ABD'nin tehditterine karşı yığitçe dtrenen Albay Kaddafi'nin sözü edilen girişimlerinı "birieşme tutkusu" diye tanımlayanları haksız bulmak olanaksızdı. İşin ilginç yönü de başansız kalan bu girisimin ardından, Kaddafi'nin birleşmeyi düşünmüş olduğu komşulanyla ılişkileri bozuluyor, gerginleşiyor, hatta çatışmanın eşiğine gelip dayanıyordu. Doğaldı; politikada "aşkwliliği"dlmazd\, birleşmek için birleşmek tutkusu da bir yere varmazdı. Aynı şekilde, diplomastde "dostlar eütşverişte görsün" kabilinden, salt görüşmüş olmak için görüşmek, konuşmuş olmak için konuşmak da hiç olumlu sonuç vermez. Hatta Kaddafi1 nin birieşme tutkusu omeğinde olduğu gibi, yarar bir yana zarar bile doğurur bu tür ginşımler. öyle görünüyor ki, tam bir "şaşkın bezirgan diplomasisinin" yürütücüsü olan Sayın Özal'a bu yalın gerçeği kimse söylememiş, soyleyememiş ya da söylemişse de dinletememiştir. Sayın Ûzal'ın "işbitiriciliğinin!" çarpıcı örneklennden birini oluşturan Davos serüveni, sizin hoşunuza gitti, içinize sindimi, bilmiyorum ? Ama, Genel Yayın Müdürümüz Hasan Cemal'in hiç hoşuna gitmemiş, hiç içine sinmemiş. Nitekim Hasan Cemal 3 şubat pazartesı günkü yazısında haklı olarak özal'ın Papandreu tarafmdan istiskale varır biçimde geri çevrilen kahvaltı girişimini eleştirıyor vs diyor ki: "...Sayın Ozal herhangi bir kimse ya da bir işadamı değildir. Turkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatını taşımaktadır. Bu srfaîından dolayı da Davos'ta hoş olmayan bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Yunanıstan Başbakanı kendi gazeteierine [TürKİer olmayacak hayalin peşinde koşmasınlar] diyebilmiştir; bu bir istiskal değil de nedir? ...Bakalım Sayın özal, dışpolitikaya yalnızca birişalamı, bir tuccar gibi yaklaşma alışkanlığından sıynlıp, dış politikanın, diplomasinin önemini ve cıddiyBtini, bir ülkenin saygınlığı açtsından derin anlamını kavrayabilecek mi?.." Bu görüşe katılmamak, Davos'taki Yunan "/sf/sAa/'inden üzürttü duymamak mümkün mü ? Ama biz bu noktada da durmayıp, konuyu biraz daha açmak ıstiyoruz, izin verirseniz. özal'ın Davos operasyonu, Papandreu'nun istiskaliyle karşılaşmayıp, kendince başanya ulaşmış olsaydı ve iki başbakan kahvattıda biraraya gelebılselerdı ne olacaktı ki? Türkiye ile Yunanistan arasında uzlaşmazlık noktalarını oluşturan hangi konuda herhangi bir yaklaşım olmuştur ki, iki başbakan bu gelişmeler üzerine yeni ilerlemeleri oturtabilsınler? Acaba Ankara ile Atina arasında somut konularda yaklaşım olmamasına karşın, uluslararası konjonktürde her ikisini de aynı anda, aynı doğrultuda etkileyip, birbirlerine karşı daha anlayışla bakmaya iten bir önemli dış etkenin variığından söz edebilir miyiz şu anda? Hayır! Durum böyle olunca, acaba iki ülkenin iç kamuoyunda, ya da Kıbrıs'ı oluşturan toplumlarda, bugün dünkünden çok daha güçlü ve karşı koyulmaz bir diyalog eğilimi mi belirmiştir ki, lıderter, doruğu hazırlayacak alt düzeyde öngörüşmeler bile yapılmadan, apar topar masaya otursunlar? Yoo! Ortada böyle bir durum da yok. Öyleyse hangi akla, hangi mantığa dayanarak böyle bir gorüşmenin olanaklan zorianmıştır ki?.. Yalnız süperlerin donjklan değil, küçüklerinki de titiz bir hazıriık döneminden, özenle yürütülmüş öngörüşmelerin ardından yapılabilirse umut kapılarını aralayabilirler. Bu gibi toplantılarda taraflar, hangi noktalarda öngörüşmede yaklaşım sağlanmışsa, oradan hareket etmek, nerede, hangi noktaya kadar gidebilecegini bilmek, hangi konuoa nerede duracağını önceden elındekı bilgilere göre kestirmek durumunda olmalıdıriar. Uderler ancak, önceden hazırlanmış sağlam bir zemin üzerinde, ön çalışmalarda varılan noktaları da aşan adımlar atabilirler. Yoksa salt konuşmak için konuşmak, ne söyleyeceöini bilmeden konuşmak zevzekliktir ki, lyi yürütülen bir dipTomaside zevzekliğin hiç yeri olmamak gerekir. özal ile Papandreu'nun gerekli hazırlıklar yapılmadan gerçekleştirecekleri bir görüşme, yarar yerine zarar bile doğurabilirdi. Evet Sayın Özal'ın İranlrak savaşında arabuluculuk etme, TürkYunan uzlaşmazlığını diyalogla çözüm yoluna sokma tutkusunu biliyoruz. Ama Sayın Özal'ın da bilmesi gerekir ki, hemen her politikacı dış politika alanında parlak başarılar elde edip, seçkin devlet adamı düzeyine çıkma tutkusunu taşır, ne var ki, onların içinde azı bu amacı gerçekleştirecek çapa ulaşmıştır ve başanya erişebilir. Böyle bir başarı, hıkmeti kendinden menkul bir "işbitiricHik" ten çok daha ötede nitelikleri gerektırir. Türk dış politikası, çok kritik bir konjonktürde; ne yazık ki, çok talihsız bir dönemini yaşamaktadır. Düzeltme: Teodorakis ile ilgili yazımızda... "Sokrates'in, gerçeğin uğruna baldıran tasını kafasına diktiği kentte..." bölümü bir dizgi yanlısı sonucu "kaldınm taşını kafasına diktiği" btçimlnde yayımlanmış. Çetrefil ve okunaksız el yazımın neden olduğu ve bilgeyi sokak maskarasına dönüştüren bu dizgi yanlışını düzeltir özür dilerim. Irak'ta 15 kişi idam edildi 2 Italyan (Otomelara) şirketinin "Leopardino" tankı. 3 tngiliz (Wikers) şirketinin "Chkftahı" tankı. 4 Fransız şirketinin "Anw" Irak 'ta çesüU bombab saldın ha tipi. 5 Amerikan Gcneral Drnazurlıp yaptıklan gerekçesiyle tutuklanan 11 Iraka ve 4 Iranlı, mics'in "M60" tankı. ^ ' idam edildi. Irak Ulusal Güven6 Brezilya'nın (El Sezar) şirtik Dairesi Başkanı Ali Hasan ketinin "Sezar" tipi. EiMecid, Suriye tarafmdan eğiYunanistan bu tanklan, savaş tildiği anlaşılan 15 kişinin, başolduğu gibi kent Bağdat 'ta bombah saldın uçaklarında değil, lar düzenlemek üzere ülkeye gir "hüknmetlerarası" dikleri arada güvenlik kuvvetle "hükiunetsirktr arasında imzariyie çatıştıklan ve iki Irak askerini öldürdüklerini belirtti. LEOPARD2 Yunanistan'm almayı düşundüğu tanklar arasında Leopard2'ler de bulunuyor. lanacak anlaşmalarla satın almayı amaçbyor. Edinilen bilgilere göre, yukanda sözü edilen şirketler Yunanistan'ın bu yoldaki isteğini kabul ettiler. Bunun karşılığında Yunanistan'da bir dizi yatınm yapılacak ve tank yapımında ortakhklar kunılacak. Yapılan ilk hesaplara göre, Yunan ordusuna 300 tank ahnacak. Tanklann ortalama fiyatı 250300 milyon drahmi (yaklaşık 1 milyar lira). Aynı kaynaklara göre, tanklar arasmda yapılacak seçim karan Yunan Dışişleri ve Savunma Konseyi olan (KYSEA) tarafından 15 ay içinde verilecek. Tankların teslim tarihinin ise 1991 olması söz konusu. öte yandan Yunan ordusu ilk kez hücum helikopterleri satın almaya karar verdi. Satın alınacak helikopter sayısmın açıklanmamasına karşın, 3 tip arasında seçim yapılacağı belirtildi. Amerikan yapımı "Cobra", (Belli şirketinin), yine Amerikan Yapımı "Apactai" (Huges şirketinin) ve ttalyan (Agusta şirketinin "Maa a g u U A129" tipleri arasında KYSEA'nın karar vereceği açıklandı. Reagan, Kıbns'la ilgili raporunu Kongre'ye sundu: sinin hiçbir zaman barışın yerine geçemeyeceğini belirterek, Kremlin'e karşı silahsızlanma dahil birçok konuda "katı gerçekçilik" politikasını izlemeye kararlı olduğunu belınti. Reagan, önceki gun Amerikan Kongresi'nin birleşik oturumunda butün Amerikan ulusuna hitaben yaptığı ulusal birlik konuşmasını, iç politika, butçe, SSCB ile ilişkilere ve uzay araştırmalarına ayırdı. "Sovyetler bilmelilerdir ki, eger ABD savunma gücunde indirim \aparsa bu. ancak kendisine >önelik tehdidin azalması sonucu olacaktır" diyen Reagan, Sovyet tehdidinin ve Sovyetlerin devlet terörü ve casusluk biçiminde kendisini gösteren hakimıyet girişimlerinin hâlâ çok büyuk oldugunu söyledi. ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyetler Birliği'nin nukleer silahlarda indirim öngoren bir anlaşmayı gerçekten istemesi durumunda böyle bir anlaşmanın yapılabileceğinı de söyledi. Reagan, 1987 mah yıh bütçesi için sosyal harcamalan kısarken, silahlanma harcamalarını yuzde 12 oranında arttırma karan aldı. 75 YAŞINA BASIYOR öte yandan Başkan Reagan bugün 75 yaşına basıyor. 6 Şubat 1911 yilında doğan Başkan Reagan'ın dogum günü eşi Nancy tarafından verilecek bir yemekle kutlanacak. Reagan'ın yaş günü için verilecek akşam yemeğine, yakın arkadaş ve dostlannın katılacağı belirtiliyor. 'Genel Sekreter anlaşma taslağı hazırhyor' WASHINGTON, (Ajanslar) ABD Başkanı Ronald Reagan, önceki gün Kongre'ye sunduğu raporda BM Genel Sekreteri Pereı de Cuellar'ın Kıbns konusunda hazırlayacağı anlaşma taslağını ilgili taraflara sunmayı planladığını söylcdi. Reagan, raporunda sorununun çözümü için geçen yıl Londra'da Türk ve Rum tarafıyla görüşmeler yaptıklarını anımsattı. Bu görüşmelerin BM Genel Sekreterine ilgili taraflann tutumunu gözden geçirme ve Kıbns sorununa çözüm getirecek bir çerçeve anlaşması hazırlama olanağı verdiğini beürten Reagan, Amerikalı yetkililerin de ilgili taraflarla yakın teması devam ettirdiklerini söyledi. Reagan, önceki gün Amerikan Kongresinde yaptığı konuşmada, silahlann denetlenme Çin^ietnam gerginliği artıyor PEKİN, (AP) Çin Halk Cumhuriyeti, Vietnam birliklerinin yeni bir saldın hazırlığı içinde oldugunu öne sürerek, birliklerini alarma geçirdi. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Li Zhaoşing, haftalık olağan konuşmasında Vietnam'ın sırurda askeri kışkırtmalannı sürdürdüğünu ve Çin'e karşı askeri saldın hazırlıklan içinde bulunduğunu söyledi. Çm ve Vietnam arasındaki sınır anlaşması, Vietnam'ın Kampuçya'yı işgal etmesi üzerine Ocak 1979'da bozulmuştu. Çin Halk Cumhuriyeti de bunun üzerine Vietnam topraklarına saldırmıştı. Li Zhaoşing, konuşmasında, aynca Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mikhail Kapitsa'mn Sovyet ve Çin Dışişleri Bakanlanrun karşdıklı ziyaret yapacaklanru açıklamasına rağmen, henüz tarihlerin beürlenemediğini söyledi. Hindistan Papa'yı yordu Papa 11. Jean Paul, lOgün sürecek Hindistan gezisinin 6. gününde, Madras Plajı'nda, yaklaşık yanm milyon Hıristiyana hitaben bir konuşma yap0. Kızgm guneş altında bir saat süren törenden sonra bir koltuğa yığılan Papa, oracıkta uyumamak için kendini güç tuttu. (AP) BAŞBAKANLIK TOPLÜ KÖNUT YE KAMU ORTAKL1ÛIİD/VRESİ BASKANLIÛl ' tarafindan çıkartılan Castro, ABD'ye "6arış" çağrısı yaptı Kuba tideri Fıdel Castro, ABD 'yi iki ülke arasındaki anlaşmazhklan göriişmeye çağırdı. Fidel Castro, Küba Komünist Partisi Kongresi'nde yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki görüşmelerin ciddi, dengeli ve karşılıkh saygıya dayalı şekilde yapılması gerektiğini beürtti. (UBA) Parlamentoda grip »algını Soğuklar ttalya'da parlamentoyu da etkisi âltına aldı. Yapüan açıklamaya göre, ttalya'da çok sayıda parlamento üyesi, grip salgını nedeniyle parlamentoya gelemedL 630 parlamento üyesinden 2S0'si grip nedeniyle hasta yatıyor. (THA) Güney Afrika'da tutuklama kampanyası İrkçı Güney Afrika poüsinin, ayahlann oturduğu yerleşim bölgelerinde 118 kişiyi tutukladığı bildirildi. Polis yetkilüeri, Pretoria 'nm kuzeyindeki Soshanguve zenci yerleşim bölgesinde pazartesi akşamı 110 kişinin, öncekigece ise Jc ıannesburg'un batısında yer alan Kmgersdorp bölgesinde 8 kişinin tutuklandıİtnı doğruladdar. Polis, Kmgersdorp 'ta yakalanan 8 kişinin yasadışı bir toplantıya kaaldıklarvu, tutuklanan diğer 110 kişinin ise Katolik kilisesine ait bir arsa üzerinde yasadışı bir halk mahkemesi kurduklannı bildirdi. (a.a.) BOĞAZİÇt KÖPRÜSÜ ve KEBATÎ BARAJI Gelir Ortaklıgı Senetleri ButunSubelerimizde satısa sunuluyor. 12 Subat Çarşamba günunden itibaren BiRinçi Lübnari'da yeni çarpışmalar SAYDA, («.«.) Lübnan'da, Israil yanlısı milislerle, Müslüman güçler arasında Sayda yakınlarinda çatışmalar çıktıgı bildiriliyor. Kaynaklar, çatışmalann önce Sayda'nın doğusundaki Kfar Falaus'da başladığıra ve giderek, Müslüman güçlerin üs merkezi olan Sayda'ya kaydığım belirttiler. Bölgeden gelen raporlarda, ölü ve yaralı sayısı hakkında herhangi bir bilgi verilmediği kaydediliyor. Bu arada, güneydeki Kafra ve Yater Şii köylerinin de Israil yanlısı milislerin saldınsına uğradığı bildirildi. öte yandan, Lübnan Parlamentosu Başkanı Hüseyin Hüseyni, Devlet Başkanı Emin Cemayel'in, Meclisi toplantıya çağırma önerisini reddetti. Cemayel, geçen ay Şii, Dürzi ve Hıristiyan Lübnan Şiileri arasında imzalanan banş anlaşmasını görüşmek üzere Mecüsin toplanmasını istemişti. Gazetecilere bir açıklama yapan Hıiseyni, parlamentonun yanlızca kabine tarafmdan kendisine gönderilen yasa lasanlannı göriişmeye yetkili oldugunu, soz konusu banş anlaşmasının ise bir tür özel anlaşma niteliği tasjdığım söyledi. İspanya Başbakanı, referandum için kararlı Kaybedersek NATO'dan çıkarız NtLGÜN CERRAHOĞLÎT MADRtD "Hukumet referandumu kaybederse, İspanya NATO'dan çıkar." Bu sözlerle Başbakan Felipe Gonzaiez, iLk kez, Ispanyol Parlamentosu önunde referandumun kaybedilmesı halinde, tspanya'mn NATO'dan çıkacağını söyledi. Parlamento binasından bir kilometre ötede, binlerce gösterici kar altında ellerinde pankartlarla NATO'ya karşı sloganlar atarlarken, Gonzalez'in parlamentoda "dış politika ve güvenlik" üzerine yaptığı konuşma, kamu oyu tarafından büyuk bir ilgi ile izlendı. 70 dakika süren konuşmasınm büyük bir bölümünü İspanya'nin NATO üyeliğini savunmaya ayıran Gonzalez'e, muhalefet üderleri tarafından sık sık başbakanhğmdan önce, aynı kürsüde NATO üyeliğine karşı yaptığı ateşli konuşmalan hatırlatıldı. Gonzaiez de, NATO referandumunu NATO yardısı olan sağ oylardan mahrum etmek için taraftarlarını oy kullanmamaya çağıran ana muhalefet partisi hderi Manuel Fnıga'ya, "bu durumda referandumun kaybedilmesinden sağın sorumlu otacagını" hatırlattı. Mısırİsrail görüşmeleri başladı KAHİRE, (a.a.) Mısır ve Israil yetkilileri, küçük toprak parçası olan Taba'nın yönetilmesi ile ilgili olarak, 45 aydır süregelen anlaşmazlığa bir çözüm bulunması amacıyla yeniden görüşmelere başhyorlar. Mısırlı yetkililer, Israil yetkilileriyle Kahire'de dün başlayan görüşmelerin cuma gününe kadar sürecegini belirtiyorlar. Israil'in elinde bulunan ve Mısır tarafmdan talep edilen Taba, 1979 yılında imzalanan Camp David anlaşması çerçevesinde yanm adanın 1982 yılında Mısır'a verilmesine rağmen, Israil tarafmdan tutulmuştu. Felipe Gonzaiez Gonzalez'in taktiğinin açıkça, " E | e r NATO'dan çıkarsak, bundan en çok siz tutucular zarar gorursunüz. O> kullanıp kullanmamak konusunda bir karar vermeden once bunu düşünün" demek oidugu, ve referandumun kaybedilmesi halinde gerçekten NATO'dan çıkılacağuıı vurgulayarak, sağın desteğini sağlamaya çalıştığı görülüyordu. Bütün bunlar bir ay önce NATO refer a n d u m u için "kampanya yapmaya" gelen NATO Genel Sekreteri Lord Carrington'un yarı şaka yarı ciddi yaptığı bir gözlemi hatırlatıvordu. Bir hastaya daha yapay kalp ABD'nin Texas eyaletinin Houston kentinde, bir hastaya daha İarvik tipi yapay kalp takıldu Ameliyatm yapüdığı hastane yetküileri, adını açıklamadıklan hastamn durumunun "şimdilik istikrarh" oldugunu belirttiler. 41 yaşmdaki hastamn sağuk durumunun elvermesi halinde, birkaç hafta sonra yapay kalbin insan kalbiyle değiştirileceği kaydediliyor. (a.a.) HGücüne erişibnez» T.C. ZIRAAT BANKASI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear