01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER hi, C.I. Sh. 14). Yine DönmezerErman mukayeseli hukukta da bunun tartışmasıru yapmış ve bu konuda iki görüşün yer aldığmı belirtmiştir: 1) "Geçici ceza kurallan lehe veya aleyhe olduğuna bakılmaksızın ileriye yöneliktirler". Yani 1402/17 yürürlükten kalksa dahi infazları devam etmelidir. Bu savı savunanlann gerekçeleri de şudur: a) "Lehe olan kuralın geçmişe şumulü bu kaidenin daha iyi olduğu karinesine dayanır. Halbuki, geçici ceza kaideleri ilga eden kanunun (Sıkıyönetimin kaldınlmasma karar veren, dolayısıyla 1402 sayılı yasayı ortadan kaldıran tasarrufun) daha iyi olduğu konusunda böyle bir karine yoktur; böyle bir kanun kötü olduğu için değil, devamında sosyal zorunluluk olmadığı için kanun koyucu tarafından ilga ediür:' Bu gerekçeyi TCY. 2. madde karşısında kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü yasa koyucumuz ilga eden yasanın iyi ya da kötü olmasıru değil, failin lehine veya aleyhine olmasını aramıştır. b) "Zamamnda takibattan kaçan suçlulann zamamnda yakalanmamış olması halinde lehe kanunun geçmişe yürürlü olması kişileri kaçmaya sevkedecektir!' Konumuz özelinde bu gerekçe de özellikle 1402/23. madde metnine uymamaktadır. Çünkü 1402/15. maddede yazüı olan suçun faili, suçu 19.9.1980 ile sıkıyönetimin kalktığı tarih arasında dahi işlese, ancak sıkıyönetimden sonra yakalansa davaya genel yargıda bakılacağından 1402/17. madde yine tatbik edilmeyecektir. 2) Ikinci görüş ise aynı zamanda yasamızın da sistemine uymaktadır. Denmektedir ki, "kanun koyucu sosyal faydayı gözetmelidiı. Bu ceza hükmünün artık gereksizliğine inanmıstır ki, geçici ceza hükmünü ortadan kaldırmıstır" \ani konumuz Özelinde sıkıyönetimi, dolayısıyla 1402 sayılı yasayı yürürlükten kaldırmıştır. O zaman lehe olan ceza kaidesini, geçici ceza kaideleri bakımından dahi geçmişe yoneltmek gerekir. ÇÖZÜM YOLU Ve sonuçta DönmezerErman bu konuda yasal düzenlemeleri belirtmiş ve süresi belirsiz ceza hükümlerinin geleceğe yönetaıeleri konusunda Alman Kanununun 2. maddesinin 3. paragrafı ile, Italyan Kanunu'nun 2. maddesinin 4. fıkrası ile, Yunan Kanunu'nun 3. maddesi ile süresi belirsiz ceza hükümlerinin lehe veya aleyhe olmalanna bakılmaksızın geleceğe yürürlü olduğunu belirtmiştir (DönmezerErman, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, 1967, 4. bası, C.I. sh. 215218.) Oysa aşağıda belirteceğüniz üzere bizim yasamız bu yasalann sisteminden aynlmış, niteliği ne olursa olsun lehe kanunu geçmişe yöneltmiştir. Yasada tersine hüküm yoksa genel hükümlerden aynlınmamalıdır. Yani TCY. 2. madde aynen uygulanmalıdır. Ve ikinci madde hiçbir aynm yapmaksızın, failin lehine olan hükmün uygulanmasını ve infazmı emretmistir. Ve HİÇBİR İSTİSNA GETİRMEMİŞTİR. Yasa koyucu TCY. 2. maddeye geçici ceza hükümleri acısından bir istisna getirse idi, bunu Alman, Italyan, Yiınan Ceza Kanunlan gibi aynca belirtirdi. Bu kanunlann dışındaki tüm kanunlar da kanunumuz gibi yapmış ve hiçbir aynm gözetmeksizin failin lehine olan kanunlan geçmişe yürürlü kılmıştır. Failin lehine olan kanunlann geçmişe yürürlü olması her şeyden önce eşitlik ilkesini de yaşama geçirecektir. Gerçekten eşitlik, aynı hukuki durumda bulunanlar hakkında aynı hükmün uygulanması gereğidir. TCY. 2. madde uygulanmazsa bakın nasıl haksız bir durum ortaya çıkacakur: Diyelim iki fail aynı suçu 19.9.198019.11.1985 arasındaki bir günde tstanbul'da işlesinler. Bu suçu işleyenlerden biri 19.11.1985 tarihinden önce teslim olsun. öbür fail ise kaçmayı başarsm. Ancak 19.11.1985 tarihinden sonraki bir tarihte yakalansın veya teslim olsun. Birinci fail Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılanacağından hakkında 1402/17. madde uygulanacak, ikinci fail ise 1402/23 son gereğince genel yargıda yargılanacağından 1402/17. madde uygulanmayacak. İşte TCY. 2. madde, ortaya çıkabilecek böylesi eşitsizlikleri de kaldırmak için yasalaştınlmışür. SONUÇ önce Sıkıyönetim Mahkemelerine 1402/23. madde ile verilen görev süresinin smırlannın saptanması gerekecektir. Bu süre Sıkıyönetim Mahkemelerinin elinde bulunan son davamn kesinleşme tarihi midir, yoksa somut davamn bitim tarihi midir? Ki, yukanda da belirtmeye çalıştığımız gibi "en son dava" ölçütünü benimsemek hukuku ve kişi güvenliğini, özgürlüğünü, esitliğini sonu belli olmayan bir vadeye bırakmak demektır. Bu sürenin hukukçularca tartışılması gerekir. Bu sorun olumlu halJedilince, hükümlülerin infaz yerine bağlı ağır ceza mahkemelerine CMUK. 402 gereğince başvurup, 1402/17 ile hükmedilmis olan cezanın infazlannın durdurulmasım istemeleri gerekmektedir. 6 ŞUBAT 1986 1402nin 17.Maddesi ile Getîrileıı Ceza Failin lehine olan kanunların geçmişe yürürlü olması her şeyden önce eşitlik ilkesini de yaşama geçirecektir. Gerçekten eşitlik, aynı hukuki durumda bulunanlar hakkında aynı hükmün uygulanması gereğidir. PENCERE Büyük Sermayenin Kördüğümleri... A. ERGİN CİNMEN îstanbul Barosu Avukaîlanndan Clkemizin bazı bölgelerinde sıkıyönetim uygulamalanna son verilmeye başlanmıştır. Doğal ki geride bırakılan beş yılın baa hukuk dışı yasal düzenlemeleri, sıkıyönetimsizliğe geçişi oldukça zorlamaktadır. Bugünlerde gerek kamuoyunda ve gerekse yargı organlannda Sıkıyönetim Mahkemelerinin görevinin bitip bitmediği konusu yogun biçımde tartışılmaktadır. Biz bu yazımızda Sıkıyönetim Mahkemelerinin görcv süresinin belirlenmesinin bir başka açıdan önemine değinmek ve bir başka tartışmayı başlatmak istiyoruz. ARTTIRILM1Ş CEZALARIN İNFAZLARI 1402 sayüı yasanın Sıkıyönetim Mahkemelerinin görev süresini gösteren 23. md.'siyle TCY. 2. md.'si birükte incelendiğinde bu soruya olumlu yanıt vermek olanaklı görülmektedir. Büindiği gibi, 1402/17. md. ile ceza arttınmırun yapılabilmesi için; 1402/15. mdlde yazüı bir suçun (TCY. 125173) 19 Eylül 1980 tarihinden sonra işlenmesi ve cezanın bir Sıkıyönetim Mahkemesince verilmesi gerekmektedir. Yani, 17. madde ile getirilen artırım ve bu artınmın infaa ancak Sıkıyönetim Mahkemelerinin görevleri süresince mümkündür. Aynı suça genel yargıda bakıldığında 17. maddenin uygulanması olanaklı değildir. Çünkü genel yargı mahkemeleri 1402 sayılı yasayı uygulayamaz. 1402/23. madde ile Sıkıyönetim Mahkemelerinin görev süresi ise şöyle belirlenmiştir: "... Sıluyönetimin kaldınlması dnnımtıada, Sıkıyönetim Askeri Mahkemeleri'nde görttlmekte olao davalar sonoçtandınJıncaya kadar bu ouüıkemeieriD GOREV ve YETKtLERİ devam eder.. Adı geçen mahkemeler 1402 sayılı Süuyönetim Kannnn hökümlerini uygnlar..." Gorüldüğügibi 1402/23. madde Sıkıyönetim Mahkemelerinin görev sürelerini "bo mahkemelerde görülmekte olan davalann sonuclandınlmasına" bağlamıştır. Bu süre nedir? Bu konuda ortaya iki tez atılabilir: 1) Denebilir ki: Sıkıyönetim sona erdikten ve mahkemelerinde devam eden EN SON DAVA da bitene kadar bu mahkemelerin görevleri devam eder. Bu duruma ömek: Birinci Ordu Askeri Mahkemesi'nde binlerce samğı kapsayan DevSol, TİKKO III davası kesin hüküm halini aldıktan sonra Sıtayönetim Mahkemelerinin görevleri bitecektir. 2) Yine denebilir ki: Böylesi önemli bir konu tesadüflere bırakılamayacağından, objektif bir kıstas konmalıdır. O halde bir aynm yapılmalıdır. Birinci Ordu ve Sıkıyönetim KomutanüğYna bağlı bulunan yörelerde 19.11.1985 tarihinden önce kesinlesmis olan davalar acısından Sıkıyönetim Mahkemelerinin görevlerinin bittiği, ancak, halen derdest olan dosyalar acısından görevin devam ettiği söylenebilir. Bu konu enine boyuna tartışılmalıdır. Çünkü, hangi ölçütü kullanırsak kullanalım eninde sonunda, kabul edilen ölçüte göre belli bir tarihten itibaren 1402/17. madde ile verilmiş olan cezalann infazlannın durdurulması gerekmektedir. TCY 2. maddeye göre, "Bir ciiriim ve kabahatin iştendigi zamamn kanunu Ue sonradajı neşrolnnan kammun hüküntleri birbirinden farklı ise, failin lehine oian kanuonn böknmleri Utbik ve infaz olunnr." Bilindigi gibi Sıkıyönetim Yasası ile getirilen ceza hükümleri "söresi belirsiz geçici bir ceza hökmiidar.' Bu hükümler koşullan doğduğunda yürürlüğe sokulur, koşullan sona erdiğinde ise yürürlükten kaldınlırlar. Yürürlükten kalkması ne gibi hükümler doğuracaktır? 1402/17. madde, bu maddeyi uygulayan mahkemelerin görev sürelerinin bitmesiyle İLGA OLMUŞ SAYILACAK MIDIR? Bu tartışma, kaynak yasada da ortaya çıkmıştır. Majno "geçici bir kanunun tesir ve neticesinin nihayet bulma» halinln bir kanunun ilgasına eçdeger" olduğunu belirtmektedir (Majno, Ceza Kanunu Şer EVET/HAYIR OKTAY AKBAL SEDAT GUNAY İpekçi Olayı Hâlâ Karanlıkta... insanın aklından çıkmayan günler, geceler vardır. Dahadoğaısu anjlar... 1 Şubat 1979 akşamı da bunlardan biri. Abdi İpekçi'nin istanbul'da, evinin sokağında, arabasının içinde öldürüklüğü haberini Ankara'da bir otel odasında duymuştum. Hemen 'Milliyet' bürosunu arayıp olayı şoruşturmustum. Doğruydu. ipekçi bir cinayete kurban gitmişti. Hemen sorular birbirini izledi yurttaşların kafasında. Niçin ipekçi? Kim seçmişti İpekçi'yi, niye seçmişti? O günlerdeki yazılanmız hep bu sorunun karşıltğını araştırır. Aşınlığın karşısında bir kişiydi. llımlı, dengeli bir yazardı. Böyle bir gazetecinin öldürülmesi kimin işine yarardı? 29 Mart 1977'de terörcülere şöyle seslenmişti: "Ama Türkiye'yi yeni bir 12 Mart'a zorla sürüklediğiniz ortada ve hızla o\gunlaştırdığınız ortamın sonunda getireceğiniz yeni 12 Mart dönemi, eminiz eskisini arattıracak. Ne sağın, ne de soiun özgüriüğü kalacak. O zaman Türkiye daha iyi, düzen daha mı adil olacak". Şöyle brtiriyordu yazısını: "... terörist eyiemlerrnizle o kadar ters düşüyorsunuz ki, ona o kadar yabancılaşıyorsunuz ki, oluşturduğunuz ortamdan ötürü sağa da sola da özgürlük tanımayan otoriter bir rejimin özlemini duymaya başlayanların sayısı çoğalıyor." Bir başka yazısında da şöyle diyordu açık açık: "Unutmamak gerekir ki öldürme özgürlüğünün başladığı yerde ne yaşama özgürlüğü kalır, ne de düşünme özgürlüğü. Bir yandan düşünce özgürlüğü üzerindeki sınıriamalan kaldırrnak, bir yandan dazorbalık özgürlüğüne izin vermemek. Çağdaş uygarlığın ve gerçek demokrasinin gereği budur. Bu olmalıdır" işte böyle bir yazar, terörle savaşan bir aydın, bir uygar gazeteci kurban edilmişti. Herkes şaşırsın, korksun, sinsin, ses çikaramasın. savaşma gücünden yoksun edilsin, meydan diktacılara, özgüıiük düşmanlanna, faşist kafalılara kalsın diye... Kim öldürdü İpekçi'yi? Bugüne dek kesin biçimde belirlenmiş değil. Mehmet Ali Âgca var, daha başkaları var. Bunlar Türk ulusuna düşman çevrelerin kışkırtmalarına oyuncak olarak ipekçi cinayetıni ışlediler. Daha önce, daha sonra daha nice dürüst aydının kanını sokaklara döktulerse, öyle... Yazılar anımsıyorum, Abdi İpekçi'yi birtakım cinayet odaklanna hedef gösteren... Abrt HakTu' diye Abdi'ye yazanlar vardı. Ekmekçi'nin de geçen gün dediği gibi ölümünün ardından timsah gözyaşları döktüler, içlerinden sevinç duya duya... Bir özgürtük yandaşı ortadan kaldırılmıştı. Faşist eğilimlerin her tüıiüsüne direnen bir yazar öldürülmüştü. Cinayet kışkırtıcıları bugün de var. Bugün de aynı türde hedef gösteriyorlar kendi kafalarına uymayanlan. Bunlardan biri geçenlerde kendisini eleştirenleri, ortadan kaldınlması gereken 'kuduz köpekler' olarak göstermiyor muydu? Aynı kişiler, çevreler değil miydi İpekçi'yi türlü sataşmalarla terörcülere peşkeş çekenler? Tufan Türenç ile Erhan Akyıldız bir kitap yazdılar birlikte. Bir çeşit roman: Gazeteci"... Abdi İpekçi'nin yaşam öyküsü... Ta çocukluğundan ölümüne kadar geçen yarım yüzyıl boyunca İpekçi'yi türlü olaylann içinde izliyoruz... öğrenciliği, gençlik serüvenleri, aşkları, evliliği, gazetecilik alanındaki başarıları, politikadaki dengeli etkinliği... ilgiyle okunan bir 'roman'... Aynı zamanda Türk toplumunun son çeyrek yüzyıldaki gerçeklerini de şergileyen bir belgesel... Abdi İpekçi ile yakın bir arkadaşlığım olmadı benim... Ayrı gazetelerde çalıştık hep. Ama ilgiyle izledigim, beğendiğim bir gazete yazarıydı. Gazetesinin ödül seçici kurullarında bulundum. Birkaç kez de başka toplantılarda birlikte olduk, hepsi bu. Türenç'le Akyıkjız'ın ortak kitabını okurken kimi olaylann içinde yaşadım. OP dönemi, 27 Mayıs, İnönü, Demirel, Ecevit, 12 Mart günleri... Kitap yazartarı gerçekten de Abdi İpekçi'nin tarafsız bir portresini Türk kitaplığına kazandırmayı' başarmışlar. önemli olan, yakın tarihimizdeki cinayetlerin gizli yönlerini aydınlığa çıkarabilmektir. Bu kitapta işin bu yanına hiç değinilmemiş. Zaten yazariarın da böyle bir savları yok. Bu tür tonulara egilen, didik didik eden yalnızca 'bir yazar var': Uğur Mumcu... ipekçi olayının içyüzü hiç bir zaman çözülmeyecek mi? Doğanay'ın, Tütengil'in, Doğan öz'ün, Kaftancıoglu'nun ve daha nice terör kurbanının neden, niçin, kimlerce öldürüldüğünün de bir türlü aydınlatılamayışı gibi... Sıkryönetimler, duruşmalar, tutuklamalar, mahkumluklar sürdü gitti, daha da sürüp gidiyor, ama bir devlet yetkilisi ortaya çıkıp da İpekçi'yi, Tütengil'i, Doğanay'ı, öz'ü vb. kişilerin öldürülme nedenlerini, katillerin kimliğini, onları bu işe iten kişi ve çevrelerin 'içyüzünü' aydınlatmadı. Karanlıkta kalan korkunç işler bunlar... Böyle olunca, yeni yeni karanlık işler de kendini göstermekte gecikmeyecektir. Bunu bilmek o kadar zor değil... Uzun süredir beklediğiniz Süper kalite (TÜRK DİL KURUMU ÜYESİ VE EMEKLİ ÖĞRETMEN) Ölümünün birinci yılında sevgi ve özlemle anıyoruz. Sevim, Osman, Alim, Kazime TUBA V, PASLANMAZ TALAT TURHAN Bomba davasında savuruna l kitabını İMZALIYOR (lmza saatleri: 14.0019.00) 6 Şubat 1986 AKADEMİ KİTABEVİ Nisantası 7 Şubat 1986 ÖNCÜ KİTABEVİ Cağaloğlu 15 Şubat 1986 NEZİH KlTABEVt Kadıköy 18 Şubat 1986 HAŞET KİTABEVİ Bursa 22 Şubat 1986 GALERİ ARKADAŞ Ankara 8 Mart 1986 ALTAY DAĞITIM Izmir Genel dağıtım KASTAŞ ANONİM ŞİRKETİ Cagaloğlutstanbul Tei: 520 59 70 Yalnız emekçinin sorunlan mı vardır? Ülkemizdeki büyük sermayenin sorunları daha büyüktür; düğümler, gün gec?tikçe çözüleceğine kördüğümleşiyor. Evet, büyük sermayenin Türkiye'de büyük atılım yaptığı doğru. Holdingleşme, tekelleşme tamam. Çok partili rejim görüntüsünde işçi kesımi boyunduruğa ahndı. Demokrasi, adı var sanı yok anka kuşu. işadamları örgütleri yoğunlaştı, yaygınlaştı; bilinçleri keskinleşti. lletişim kurumları (basın ve TRT) sermaye ideolojisine bağlandı. Uluslararası boyutlara yayılan holdingler oluştu. Bugünkü hükümet. gözetilen holdinglerle içli dışl1 Başbakan'ın dış gezileri uçak dolusu işadamıyla yapılıyor. C politikaya da "fiilen" holdingler el attı. TV'de ve gazetelerde büyük ışadamlarının propagandası sürekli pompalanıyor. Siyasal partiler geri itildi; politikayı sermaye örgütleri biçimlendiriyor. Patronların parasal güçleri, artık milyonlarla degil, milyarlarla ölçülüyor. Türkiye büyük sermayesi trilyonlar dünyasında sarhoşlamıştır Ama... • Bu değirmenin suyu nereden geliyor? 1980'lerde yatırımcı yine devlet. Özel kesim yatırımları gerilemiş; buna karşın siyasal gücü artmış; devleti ele geçirmiş. Özel sermaye kesiminin parasal büyümesi iki yoldan patlamaya dönüştü. Birısi dolar ticaretidir, öteki yüksek faiz düzenidir. Daha başka yolları var; ama, hiçbiri yatırımcı ve üretici değil. Dolar ticaretının dalları budakları bereketli. Hayali ihracat gibi ortalığa dökülmüş saçılmış senaryoları cabası. Devlet, hem Türk Lirası'nın değerini altı yılda 12 misli düşürecek; hem bir dolarlık dışsatım yapana geçerti kurdan daha çok Türk Lirası ödeyecek; hem dolarla dış borçlanmaların Türk Lirası üzerinden farkını işadamı hesabına Hazine üstlenecek; hem batmış şirketleri kurtaracak; hem tüketici holdingleri besleyecek... Yatırımcı, üretici, sanayicı ve yaratıcı işadamı böyle bir ortamda soluk alamaz; kim devleti ketempereye getirebilirsa, onun yıldızı parlar, gücü artar. Büyüyüp güçlenenler Mafialaşırtar; küçükleri yutarlar; yardakçılarını yaşatırlar; devlet güciinü kullanabilmek için siyaset adamlarını da kendilerine bağlayarak çeteleşirler. # Tıkır tıkır teleksler, cicili bıcili broşürler, renkli boyalı grafikler, kültür hizmeti adı altında sermaye ideolojisini pazarlayan girişimler, bankaların bilgisayarlara bağlanması, halkla ilişkiler için su gibi para harcanmasımn kıymeti harbiyesı nedir? Bilimsel dünyadan gün geçtıkçe kopan; ama, teknolojı dev riminin Türkiye pazarına yayılan oyuncaklarını kullanmak zo runda kalan iş çevrelerinin; dükkânında Japon harikası hesap makinesini bulunduran mahalle bakkalından farkı yoktur. Yeryüzü kapitalizminin devleri mademki bilgisayarlı makineler üretiyorlar; bu oyuncakların tüm dünya pazarlarında satılması gerekir. Olayın kökenı, nedeni, kaynağı bizde değildir; biz, dışımızda düzenlenen bir piyasanın pazan olmak zorunda kalıyoruz; hem de plansız ve bilinçsız... Bir kocaman banka 50 milyonluk ulusun bir avuç azınlığını yüksek faız mültimilyoneri ve haksız kazanç patronu yapmak için çarkını döndürüyorsa, istediği kadar bilgisayarlara bağlansın; sonuç değişir mi? Türkiye'deki büyük sermaye cafcaflı görüntüyle katı gerçek arasındaki uçurumun kenarında yürüyor. Üretimsiz ve yatırımsız haksız kazançlar patlamasında büyümüş görünmek, büyük sermayenin sorunudur. Böyle bir büyüme, demokrasiyi kaldıramaz; açık rejimden korkar; hesap sorulmasından ürker. Büyük sermaye Türkiye'yı boyunduruğa aldı; nereye kadar götürebılır? Dışa açılma diyoruz, AET'nın bekleme odasında yaklaşık çeyrek yüzyıl bekleyen Türkiye 21'inci yüzyıla Avrupa'nın dışında mı girecek? Demokrasisiz kapitalizme Türk halkı büyük sermayenin hatırı ıçın mi katlanacak? AYAK TÖRPÜSÜ Tel : 5 8 4 1 6 1 6 ' KURTSAN İLAÇLARI A Ş: MERTERİSTANBUL Ecza ve itrjyat depolarına verilmiştir J GAYRIMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI BEYKOZ İCRA MEMURLUĞU'NDAN DOSYA NO 1984 896 T. Bir borçtan öıuru satılmasına karar verilen Beykoz Anadoluhisarı Mahallesı, Körfez Caddesi. mevkiinde kâin 13 pafta, 66 ada, 18 parsel sayılı gayrımenkul ve üzerindeki yalı satılacaktır. Gayrımenkul 1004 m"den ıbarettır. Arsa bına ve muştemılatın degerı cem'an: 1.500.000.000. TL (Birmilyarbeşyuzmilyon TL.'dir) olarak cakdir ve lahmin edilmi$tır. İMAR DURUMU: 22.7.1983 tasdıklı Boğaz planında sosyal donatım alamnda kalmakta olup, 17 parsei sayılı yerle tevhidı yapılmak şanı ile gazıno, lokanıa ve oıel yapılabileceğı tespıt edilmıştir. Boğaziçi ön gorunum tatbikat alanlannda lurızm konaklama alanlarına aynlmış bolumde kalraakta olup, lmar K. 35. maddesıne tabıdir. GAYRIMENKL'LÜN DLRL'Mf: Gayrımenkul üzerınde 4 bağımsız bölumlu dubleks dairenın mevcut olduğu tespit edilmıştir Denız ile yol arasındadır. Gırişin solunda zemın dubleks daıre 81 m"'den ibaret olup, doşeme luks kalııeli, mermer ve cılalı yapılmış, 1. sınıf ahşap parke kaplı 1 duvar boydan boya ayna kaplıdır. Mutfak Holu: 2.77 m : doşeme ahşap parke kaplıdır. WC: 3.25 m : doşemesi luks imalattan yapılma mermer kaplanmış, duvarlar ahşap kaplı; WC içinde bir klozet, bir bide ve yerden ayaklı lavabo mevcut olup, kalitesı super lukstur. MLTFAK: 11.65 m yer özel ımalat olan kalebodurla kaplı, yine aynı şekılde duvarlar kalebodurla kaplanmış, luks ımalaı olan bir mutfak tezgâhı mevcut, lezgâhın ustunde ahşapıan yapılmış dolaplar var. Dubleks olan dairenın aJt katından ust katına ahşap basamaklı, donerli 14 adet merdivenle çıkılmaktadır. ÜST KAT HOLÜ: 10 m, döşemesı ahşap parke kaplı. ODA: 4.00 m ; , doşemesi ahşap kaplı arada içen gıdilen oda 4.35 rrr, doşemesi luks kalebodur, duvarları tavana kadar super luks fayans kaplıdır. YATAK ODASI: 19.00 rrr, döşemesı ahşap parke kaplı olup odanın bir duvarı boydan boya dolap yapılmış, diğer bir duvar ayna kaplı, önunde denız tarafında 29.76 rrr'lik bir balkon mevcut olup, döşeme luks kalebodur kaplıdır. Onunde korkuluk vardır. BA.NYO: 7.84 m ; , döşemesı luks fayans kaplı, bide, kiozet, kuvet, tuvalet masası mevcut olup, hepsi luks ımalattandır. Duvarlar boydan boya zeminden tavana kadar luks fayans kapJ lı, kuvet ithal malı mermerle kaplanmıştır Duş mevcuttur. YATAK OOASI: 14.40m , doşemesi ahşap kaplı, duvar ve tavan sıva ve badana yapılmış, duvarların bir tanesı lamamen gomme dolap kaplıdır. ODA: 15.60 m ; , doşemesi ahşap kaplı bir duvar gomme dolapla kaplanmış, dığer bir duvar da raf yapılmış. WC: 5.56 ; m , doşeme fayans kaplı, duvarlar tavana kadar luks fayansla kaplanmış, super luks tuvalet masası, klozet ve duş mevcuttur. GİRİŞİN SAĞINDAKİ ALTTAKİ Ot'BLEKS DAİRE: Dığer dubleks dajrenin simetriğı olup, sadece banyosunda duş yoktur. Ayrıca yatak odası bu nedenle 1.80 m ; daha buyuktur. : GİRjŞİ.N SOLU.NDAKt ÜSTTEKİ DUBLEKS DAİRE: SALO.N: 37.00 m , döşemesı ahşap parke kaplı, tavan ahşap luks ımalattandır. Onunde balkonu mevcut olup, 6.40 nr'dır. Zeminı kalebodur kaplıdır. GİRİŞ ; HOLÜ: 5.08 m', döşemesı ahşap kaplı. ODA: 19.18 m , doşeme luks ahşap parke kaplı. MUTFAK: 10.30 m' doşemesi luks imalattan kalebodur kaplı, duvarlar tavana kadar kalebodur kaplı, tezgâh ve dolaplar formikadandır. YATAK ODASI HOLÜ: 3.15 m 1 doşemesi ahşap, parke kaplı, tavan sıvadır. YATAK ODASI: 19.25 m' zeminı beton olup, uzerı halıfleks kaplanmıştır. Duvarların bir tanesı boydan boya dolap kaplanmıştır. BANYO: 4.50 m : , zemın ve duvarları tavana kadar luks fayans kaplıdır. Tuvalet masası, duş, klozet : ve bide mevcuttur. YATAK ODASI: 11.30 m zemın beton uzeri halıfleks kaplı olup, bir duvarırun yansı gömme dolap olarak yapılmıştır. BA.NYO: 5.85 m ! , döşeme ve duvarlar tavan seviyesine kadar luks fayansla kaphdır. Ayrıca gömme banyo mevcuttur. Yerden ayaklı lavabo, bide vardır. Çatı arası katı 13 adet ahşap kaplama basamakla kaplanmıştır. Hol ve oda 9.00 m doşemesi ahşap kaplamadır. : 2 ODA: 10.35 m zemın beton olup, halıfleks kaplıdır. BA.NYO: 5.70 m döşeme ve duvarları tavana kadar fayans kaplıdır. Duş, ayaklı lavabo, klozet, bide ve kısmen bir duvar dolap kaplıdır. L'st holde şömine mevJ cuttur Mermer kaplıdır. 10.00 m 'lik holun doşemesi beton olup, halıfleks kaplıdır. GİRİŞİ.N SAĞINDAKİ ÜST DAİRE DUBLEKS: Gırişin sağındakı bu daire soldakı dairenın sımetriğidir. KALORİFER DAİRESt: 36.00 m olup, zemıni beton kaplamadır. KAP1CI DAİRESİ: SALON: 10.20 m ; , döşemesı çini kaplı, mutfak doşemesi çini kaplı, 4.00 m : duvarlar kısmen fayans kaplıdır. Banyo 4.00 m : , çini duvarlar tamamen fayans kaplı. Oda 12.00 m \ döşemest çini : kaplıdır Bahçede 3.60 m kapalı hacım mevcuttur. Duş olarak kullanılmaktadır. Döşeme çini kaplı, duvarlar tavana kadar fayans kaplıdır. : YÜZME HAVUZU: 40.00 m olup, zeminı ve yan duvarları fayans kaplıdır. Yukseklığı takrıben bir taraftan 0.80 m. dığer taraftan 1.50 m. 40.00 nr'lik B.A.K. yapılan kısım usıu açık oıopark alanı olarak kullanılan alan mevcuttur. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 11/3' 1986 gunu saat 14.00'ten 14.30'a kadar Beykoz lcra Memurluğu'nda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetın «?o75'ını ve ruçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ıhale olunur. Boyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhudu baki kalmak şartıyle 21/3/1986 gunu aynı yerde saat 14.0014.30'da ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu anırmada da ruçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflarını ve muhammen bedelin yuzde ellisıni geçmesı şartıyla talıbıne ihale olunur 2 Artırmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen kıymetın %10'u mspetınde pey akçesi veya bu mıktar kadar millı bir bankanın temınat mektubunu vermelerı lâzımdır. Satış peşın para ıledir, alıcı istedığinde 20 gunugeçmemek uzeremehıl verilebılir. Dellâlıye resmi, ihale pulu, °7olOKDV, tapu harç ve masrafları alıcıya aıttır. Bırıkmış vergiler satış bedelınden odenır. 3 ipoıek sahibı alacaklılarla diğer ilgılilenn (ilgililer tabırine ırtıfak hakkı sahıpleri de dahıldır.) Bu gayrımenkul üzerindeki haklarını hususiyle faız ve masrafa daır olan ıddıalarını dayanağı belgeler ile on beş gun içinde dairemıze bıldirmeleri lâzımdır, aksi takdirde hakları tapu sicilı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedelı hemen veya verilen muhlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ıhaie feshedılır. İki ihale arasındaki farktan ve °fol0 faızden alıcı \e kefillerı mesul tutulacak ve hıçbır hukme hacet kalmadan kendiiennden tahsıl edilecektır. 5 Şartname. ılân tarihinden ıtıbaren herkesın gorebılmesi ıçın dairede açık olup masrafı verildığı takdirde ısteyen alıcıya bir örneğı gondenlebılır 6 Satışa iştırak edenlerın sartnameyı gormuş \e munderecetını kabul eımiş sayılacakları, başkaca bılgi almak ısteyenlerın 1984/896 T. sayılı dosya numarasıvla memurluğumuza başvurmaları ilân olunur. 4.2.1986 Basın: 1364 TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASINDAN DUYURULUR Odamızın 10. olağan genel kunılu 8 Şubat 1986 tarihinde saat 10.00'da Konur Sokak 3/4'teki odamızda, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 15 Şubat 1986 tarihinde saat 10.00'da Bayındır Sokak No: 10'da Türklş salonunda, aşağıdaki gundemle, çoğunluk aranmaksızın yapılacaktır. Seçimler, yukanda belirtilen tarihlen izleyen pazar günü 9.0017.00 saatleri arasında Konur Sokak 4/3'te odamızda yapılacaktır. GÜNDEM: YÖNETtM KUHULU SEÇKİN ÇETİN Mali Müşavir Tel.: 149 72 44 1. GÜN 1Açılış. Başkanhk Divanı secimi. 2Saygı dunışu. 3Açıbş konuşması. 4Konukların konuşmaJarı. 5Komisyonların seçimleri. 6Çaiışma raporunun ve denetleme kurulu raporunun okunması, görüşüJmesi ve hakkında karar alınması. 7Tüzük tasansının görüşülmesi. 8Komisyon raporlannın okunması ve görüşülraesi. 9Adayların tespiti, duyurulması. 10Yeni döneme ilişkin dilek ve temenniler. 2. GÜN 11Seçimler. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Rekıorluğumuze bağlı Fen Bilimlerı Enstıtusune 19851986 oğretım yılı (Bahar Yarıyılı) ıçın aşağıda belirtilen Anabilim Dallanna sınavla Yüksek Lısans ve Doktora, ayrıca Sosyal Bilimler Enstıtusune de Yüksek Lısans (MASTER) oğrencısi alınacaktır Adayların ılanın gazetede yayıMlandığı tarihten itibaren onbeş gun içerısınde hangi yabancı dilde sınava gırmek ıstedıklerinı belirten başvuru dilekçesi ekınde aşağıdaki belgelerle ilgılı Enstıtu Mudurluklerıne muracaat etmelerı gerekmektedir. FEN BlLİMLERl ENSTtTÜSÜ ANABILlM DALI: YÜKSEK LİSANS: DOKTORA: Matematik 4 Kimya 4 . 4 Makıne 4 BAŞVURU ŞARTLARI Yüksek Lısans 1 Lisans Diploması veya Mezunıyet belgesi orneği. 2 Lisans öğrenimı not ortalamasının tam notun en az 6O'ı olduğunu belirten beige. 3 Nufus Cuzdanı Orneği (Fotoğraflı) 4 2 adet fotoğraf DOKTORA. 1 Yüksek Lisans Diploması ve Mezunıyet belgesi orneği 2 Yüksek lisans öğrenimi not ortalamasının tam notun en az To 70'ı olduğunu gosterir belge 3 Nufus Cuzdanı örneğı (Fotoğraflı) 4 2 adet fotoğraf Sınav Günleri: Yabancı Dil: 28.2.1986 Saat 10 00 Bılım28.2.1986 Saat 14.00 SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANABİLİM DALI: tjlttnıiKrtık Bilim lmtihan Alanı: 15 Yüksek Lisans T.C. Lyruklu: 2 Yüksek Lisans Yabancı Uynıklu İKBAL YALÇI.N ZEKI ORDLOĞLU evlendiler. Muıluluklar dileriz. 1 Subat 1986 KONYA ŞLKRANARİF ESEN ve Adayların yüksek lisans programına başlayabilmeleri için konuyla ilgılı bir fakulte veya yuksekokul lisans dıplomasına sahıp bulunmaları ve ağırlıklı mezunıyet not ortalamalarının tam notun r o 6O'ı olması gereklidir. Başka bir baz uzerinde ortalama hesabı yapan bir eğııım kurumundan mezun olan adayların mezunıyet not ortalamasının 100 uzerınden karşılığına bakılır. Yukanda belirtilen şartlara sahıp adayların (1) dilekçe, (2) aldığı derslerin ağırlıklı not ortalamasını gösteren belge, (3) lısans diploması veya çıkış yahut mezuniyet belgesımn aslı veya fotokopısi, (4) ozgeçmişleri ve (5) bir foıoğraf ile ılanın gazetede yayınlanmasınclan ıtıbaren 15 gun içerısinde Erciyes Unıversitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Mudurluğu'ne başvurarak aday kaydı yaptırmaları gerekmektedir. Gınş ımtihanları, Yabancı dil, bilim ve mulâkat olarak yapılacaktır. lmtihan tarihleri, adayların adreslcrine daha sonra bildinlecektir Adaylar Enstııumuze bızzat veya 21811/359 nolu telefon vasıtasıyla başvurarak daha fazla bilgi alabilirler llan olunur. Basın: 11717
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear