Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/6 HABERLER 10 ŞUBAT 1986 Ozetle Kapatılan CHP'nin Genel Başkanı ANAP ve SHP'nin af önerilerini değerlendirdi karnesi ile Sağlık ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Eski Başbakanlardan Biilent Ecevit, af konusunda gerek iktidar gerekse SHP'nin getirdiği önerileri, Cumhuriyet'e değerlendirdi. Bülent Ecevit, düşünce suçlannı ve siyasal suçlan da kapsayacak bir affın ideolojik aynrn gözetmemesi gerektiğini belirterek, bu anlamda SHF'nin önerisinin ideolojik açıdan ayrım gözetmekte olduğunu ve yan tuttuğunu bildirdi. Iktidann öngördüğü çözümün af yerine geçebilmesi için indirimde hasis davranmamak gerektiğini kaydeden Biilent Ecevit, "Ölüm cezalannın hapse çevrilmesini pariamentonun takdirine bırakmak bence dognı degildir. Bence ayrunsız tiim ölüm cezalan hapse çevrilmeli ve hapse çevrilirken de, infaz sistemindeki degişiklikle sağlanacak indirimlerden yarariandırümalıdır" dedi. Bülent Ecevit, af konusundaki somlara şu yanıtları verdi: Gcçen yıl 6 agustos günlü "Cumhuriyet"te siziıık af konusunda yapılan bir göriişme yayımlanmıştı. Şimdi, Sosyaldemokrat Halkçı Parti bir af yasast önerisi hazııiadı; kamuo>unca bu öneri tartışılırken, Başbakan Sayın Turgut özal da, hiikümetin af yerine infaz sisteminde degişiklikle cezalann indirimini öngören bir çözüm üzerinde çalıştıklannı açıkladı. Geçen agustosta belirttiğiniz görüşler ve ileri sürdügüniiz öneriler açısından, gerek iktidann gerek ana muhalefet partisinin öngördükkri çözümleri nasıl degerlendiriyorsunuz? ECEVIT Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin af yasası önerisi, izleyebildiğim kadar, hiçbir çevrcyi tatmin etmedi. Ben de bu öneriyi çok yetersiz ve dengesiz buldum. Bir af yasasının, her şeyden önce, hakça olması, kamu vicdanını tatmin edici nitelikte olması gerekir. Oysa bu öneri hakça değildir ve tartışmalar da gösteriyor ki, kamu vicdanını tatmin etmemiştir. TBMM'nin af yetkisine 1982 Anayasası'nın koyduğu sınırlar yetmezmiş gibi, SHP, "sosyal demokrat" olduğunu öne süren bir partiden beklenmeyecek yeni sımrlamalar da getirmiş. Ne gibi sınırlamalar? ECEVİT Hukukçu değilim; onun için gözîemlerimi aynntılara girmeden belirtmeye çahşayım. Düşünce suçlarını veya siyasal suçları da kapsayacak bir affın, ideolojik aynm gözetmemesi, yansız olması gerekir. Oysa SHP önerisi, ideolojik açıdan aynm gözetmektedir, yan tutmaktadır. O arada, "Atatürk aleyhine işlenen suç'Marın af kapsamı dışında tutulmasını da doğru bulmuyorum. Hangi davranışlar veya düşünceler "Atatürk aleyhiıte"dir. Hangileri "Atatürkçü"dür. Son yılların değer, kavram ve yorum kargaşasında, bunları ayırt etmek çok zorlaşmıştır. Ecevit: Afta cömert davramlmah nın devlet kavramıyla kaynaşıp karıştığı bir dönemden, tek partili dönemden kalmadır. Demokrasi kesintiye uğradıkça bu kavramlar yine birbirine karıştığı için, ceza yasasının bazı çağdışı hükümleri yenıden işlerlik kazanır. Ve olanca katılığıyla uygulanmaya başlar. O nedenle, bu tür hükümleri af kapsamı dışında tutmak, demokrasiye geçiş sürecine gereksiz yere gölge düşürür. örneğin, SHP önerisinin yine af kapsamı dışında bıraktığı 140'ıncı maddeye göre, "devletin hariçteki itibar veya nüfuzunu kıracak şekilde devletin dahili vaziyeti hakkmda yabancı bir memlekette asılsız, mübalağah veya maksadı mahsusa müstenit havadis veya haberler neşredenler", beş yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapse mahkum edilebilir. Bu her tarafa çckilebüecek madde, demokrasi işlerken uygulanmaz. Ama demokrasi kesintiye uğradı mı canlanıverü. Dışarda, demokratik Batı ulkelerinin özgürlük ortamında yaşarken, Türkiye'deki askeri yönetimi ve bu yönetimin getirdigi hak ve özgürlük kısmtılannı içine sindiremeyen bir yurttaşımız, işçilerimiz arasındaki bir sohbette, uygulamalan eleştirmişse, kolayhkla bu maddeden yargılanıp, en az beş yıla hüküm giyebilir. Oysa geçici bir yönetime yöneltilen eleştirilerin, herhangi bir iktidara yöneltilen eleştirilerin, çok partili demokrasi ölçütleriyle, devlete yönelik sayılmaması gerekir. Türk dostu pekçok saygın yabancı gazeteci, Türkiye'deki askeri yönetimin bazı uygulamalannı eleştirdiler. Çok partili demokrasi ölçütlerine uymayan bir yorumlamayla bu madde istenirse, o yabancı gazetecilere de uygulanabilir ve Türkiye"ye gelmeleri durumunda kendilerini enaz beş yıllık ceza tehdidiyle, mahkeme önünde bulabilirler. ranması gerekirdi. Aynca SHP'nin af yasası önerisi fazlasıyla "pftriten" bir yaklaşımla hazırlanmıştır: Yani aşın ölçüde katı bir ahlak anlayışını yansıtmaktadır. Oysa Türk toplumu kadar hızla değişen ve bu hızü değişim nedeniyle derin değer aynmlaşmalan gösteren bir toplumda, böylesi bir "püriten"lik, hoşgörüsüzlüğe yol açabilir. Özellikle bir af yasasında bu kadar katı ölçütler kullanılmaması gerekirdi. Bu açılardan, bence iktidann öngördüğü af formülü, daha doğrusu, "af" yerine geçmek uzere öngördüğü çözüm, özünde daha adaletlidir. Benim 6 ağustos günü "Cumhuriyet"te yayımlanan önerilerimden birine de benzerlik taşımaktadır. Hangi önerinize nasıl bir benzerlik taşıyor? ECEVİT O görüşmede ben Türk hukuk düzeninde, birçok suçlara biçilen cezalann, kamu vicdanını rahatsız edecek ve çağımız dünyasındaki eğilimlere ters düşecek kadar agır olduğunu, suçlarla cezalar arasında büyük dengesizlikler bulunduğunu bazı örneklerle göstermiştim. örneğin o günlerde yayımlanan iki habere dayanarak, cinayet işlemiş bir kadın için 15 yıllık hapis cezası istenirken, üç bilezik calmış bir kız için 30 yıllık hapis cezası istendiğine dikkati çekmiştim. Yani Türk hukuk düzeninde, bazen, mal candan daha değerli oluyor. Demokraside "düşünce suçu" kavramımn yeri bulunmadığı gibi, demokratik olmayan ülkelerden bile çoğunda, düşunce suçuna biçilen cezalar herhalde bizdeki kadar ağır değildir. Onun için genel olarak yasalarda öngörülen ceza sürelerinin büyük ölçüde azaltılması, çağdaş ölçütlere uygun düzeylere indirilmesi ve dengesizliklerin giderilmesi gerektiğini öne surmüştüm. "Düşünce suçlan"nın af kapsamına alınması önündeki anayasal engel de, böylece Türk Ceza Yasası'nda öngörülen ceza süreleri sembolik düzeylere indirilerek, aşılabilecekti. tktidann öngördüğü çözüm, benim önerimi tam karşılamasa da o yönde atılmış bir adım sayılabilir. Çünkü, bu çözümle yasa maddelerinde öngörulmüş cezalar azaltılmamakla birlikte, hükümlülerin hapiste geçirecekleri sürelerde ilerisi için de gecerli olmak üzere belirli bir indirim sağlanmış olacaktır. Hükümetin de belirttiği gibi, bu teknik anlamda "af" olmayacak fakat affa benzer sonuçlar doğuracaktır: Aynı zamanda ceza ölçülerindeki aşınlığ) törpülemeye yarayacaktır. Tabii, böyle bir çözümün " a f yerine geçebilmesi ve kamu vicdanını tatmin edebilmesi için, indirimde hasis davranmamak gerekir. İktidann ne ölçüde bir indirim uygulayacağı ise henüz kesin olarak belli olmus değildir. Dileğim odur ki, yasal an n öngördüğü cezalarda, infaz sistemi değişikliği yoluyla yapılacak fiili genel indirim, yakın gelecekte, tüm yasaların ceza hükümlerine de yansıtılsın ve o vesileyle cezalar arasındaki dengesizlikler de giderilsin". İktidann öngördüğü çözümün bir başka olumlu yani ayrım gözetilmeksizin, tüm hükümlülere uygulanacak olmasıdır; bir başka deyişle yansız olmasıdır. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, iktidann öne sürdüğü çözümü, indirimde cömert davramlması koşuluyla doğru yolda atılmış adaletli ve pratik bir çözüm olarak görmekle birlikte, yeterli saymıyorum. Ne açıdan yeterli saymıyorsunuz? ECEVİT örneğin, ölüm cezalannın hapse çevrilmesini parlamentonun takdirine bırakmak bence doğru değildir. Parlamentonun takdir yetkisi zaten vardır. Bu, uygulamada bir takım haksızlıklara yol açabilir ve milletvekillerini de zor seçimlerle karşı karşıya bırakabilir. Onun için, bence ayrımsız tüm ölum cezalan hapse çevrilmeli ve hapse çevrilirken de infaz sistemindeki değişiklikle sağlanacak indirimlerden yararlandırılmalıdır. Türkiye'deki tutukluluk uygulaması çok insafsızcadır. Suçsuz insantarın, uzun yıllarını boşu boşuna hapiste tutuklu olarak geçirmelerine çok rastlanır. O nedenle, hiç değilse belli bir sureyi aşmış tutukluluklar sona erdirilmelidir. öte yandan, Sıkıyönetim Yasası'na göre verilmiş işten çıkarma veya sürgün kararlan, tüm sonuçlanyla ortadan kaidırılmalıdır. Dısiplin cezalan da koşulsuz olarak kaidırılmalıdır. Ve, "güvenlik soruşturması"nda ölçünün kaçınlması yüzünden yaşam boyu tedavi Bayrampaşa Göz Haıtanesi'nde isteyen herkesin aiabüeceği "sağhk karnesi" uygulamasıyla, bu karta sahip UşMn gözlerinin yaşam boyu bakun ve tedavisi yapılacak. Göz Nurunu Koruma Vakfi Bayrampaja Göz Hastanesi'nm önümüzdeki günlerde başlatacağı bu uygulama için, 25 bin n lira vetenler "sağlık karnesi ne sahip olabilecekler. Vakıfyetkilileri, aynca bu kartın çocuklara indirimü olarak verüecefir' beürtiyorlar. kabaran "sakıncalılar" listesi uygulamasına son verilmelidir. Gençlik çağındaki ufak tefek suçlar yüzünden, hatta çoğu kez bilinmeven nedenlerle, insanlann geçim kapılannı kapatmak ve geleceklerini karartmak büyük haksızlıktır.Toplumsal banş ve huzur, ancak olağanüstüyönetim döneminin bu gibi bütün izleri, uzantıları silinmekle sağlanabilir. Yoksa, birçok kimse, çaresizlikten yine suça itilmiş olur. O arada, infaz sistemindeki değişiklikle hapisten erken SHPTE: ÇOK YETERSİZ SHF'/ıın af önerisi çok yetersiz ve dengesiz. Anayasamn koyduğu smırlar yetmezmiş gibi, yeni sımrlamalar da getirilmiş. tmrah CezaevVne siirat motoru tmrah Yan Açık Cezaevinde gertktiğinde acil durumlarda kullanümak üzere 280 müyon liraya siirat motoru yaparüacağı bildbrttdL Cezaevi yetkUOeri, 24yolcu taşuna ve 5 ton yük yükleme kapasitesinde olacak motorun acil hastalanma ve bakun gibi durumlarda kullanüacağmı belirttüer. ANAP^A: DAHA ADALETÜ İktidann öne sürdüğü çözümü, indirimde cömert davramlması koşuluyla doğru yolda atılmış adaletlı vepratik bir çözüm olarak görmekle birlikte yeterli saymıyorum. ölüm cezalanmn hapse çevrilmesini parlamentonun takdirine bırakmak bence doğru değildir. Birtakım haksızlıklara yol açabilir ve milletvekillerini de zor seçimlerle karşı karşıya bırakabilir. Sıkıyönetim Yasası'na göre verilmiş işten çıkarma veya sürgün kararlan tiim sonuçlanyla ortadan kaidırılmalıdır. Demokrasinin kesintiye uğradığı bir dönemde böyle bir maddeden hüküm giyenleri af kapsamı dışında tutmak, bırakınız "sosyal demokrat" lığı, salt "demokrat"lıkla bile bağdaşmaz. Bu gibi örnekler daha da çoğaltılabilir. öte yandan, SHP'nin af yasası önerisi, sosyal açıdan da çok dar görüşlü bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Bu sonuca nereden varıyorsunuz? ECEVİT SHP önerisinde, örneğin orman suçları af kapsamı dışında tutulmuş. O kadar ki 15 yaşını doldurmamış bir çocuk bile eğer "orman suçu" işlemişse, SHP'nin af yasasından yararlanamayacak. Oysa Türkiye'deki orman suçlarından bir çoğu, orman halk ilişkilerinin sağlıklı bicımde düzenlenememiş olmasından ve orman gibi bir doğa hazinesi içinde yaşayan köylülerimızden çoğunun yoksulluğa mahkum edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bir "sosyal demokrat" partinin bunu gözönunde tutması ve orman köylusune daha insaflı dav• Affın ideolojik aynm gözetmemesi, yansız Muhtarların olması gerekir. Oysa SHP önerisi ideolojik ödenekleri açıdan aynm Köy ve mahalle muhtarlannm gözetmektedir, yan ödeneklerinin asgaıi ücret düzeyine çıkanlması istendL Köy ve tutmaktadır. Mahalle Idareleri Muhtar DerAtatürk aleyhineişlenen nekleri genişletUmiş U başkanlan toplantıst dün Ankara'da yapıisuçlann af kapsamı du Toplantıda, muhtarlara veridışında tutulmasını len 5600 lirahk ödeneğin yeterdoğru bulmuyorum. siz olduğu kaydedilerek bunun Cumhurbaşkanına hakaret veya sövmeyi en az asgaıi ücret düzeyine getirümesi gerektifi beartildi. suç sayan maddeyi af kapsamı dışında bırakmak da bazı çevreleri kollama İnşaat işçisi öldü güdüsünün tipik bir örneği. Rumeühisan Hisarüstü, 1. Soçıkacak olanların, kamu haklarından mutlaka yararlandırılmaları gerekir. Aynca, yurt dışmdaki bazı kimselerin de sorunlanna çözüm getirilmelidir. "Yurt dışındakilerin sonınlan" derken, neleri ve nasıl çözümleri düşünüyorsunuz? ECEVİT Askeri yönetim sırasında, bazı kimseler, olağan demokratik dönemlerde suç sayılmayacak davranışlarından veya düşüncelerinden ötürü tutuklanma, mahkum olma, hatta işkence görme korkusuyla yurt dışına kaçtılar. Bazıları da yurt dışında iken, bulunduklan ülkenin demokratik ortamı içinde açıkladıklan düşünceler dolayısıyla haklannda soruşturma başlatılmca, Türkiye'de karşılaşabilecekleri ağır uygulamalan veya işlerinden olmayı göze alamadıkları ıçın, yurda dönemediler. Bu gibi kimseler yurttaşlıktan çıkanldılar. Herhangi bir siyasal eylemleri olmadığı halde, sırf yurt dışında iş bulabilmek ve geçimlerini sağlayabilmek için "sıgınma hakkı" isteyip elde edenler de yurttaşlıktan oldular. Birçoğu yurt özlemi içinde bulunan bu durumlardaki kimseleri düşünmek, onlara da, tutuklanma veya kovuşturma tehlikesiyle karşılaşmaksızın yurda ve yurttaşlığa dönebilme olanağını sağlamak gerekir. Gerçek anlamda vatan ihaneti sayılabilecek suçlar işlemiş veya şiddet eylemlerine karşımış olanlar için söylemiyorum bunu... Fakat öylelerine bile, yurttaşlıklannı geri kazanıp yurda donme ve sivil mahkemelerde "Pişmanlık Yasası'ndan da yararlanarak, hesap verme olanağı sağlanması uygun olur. öylelikle, belki kararüıkta kalmış bazı olaylar da aydınlanabilir. Özetlemek gerekirse, iktidann, af için, daha doğrusu af yerine geçmek üzere düşünduğü çözümün olumlu yanları vardır. Özellikle, yasalanmızda öngörülen ve çağdaş evrensel ölçütlere uymayan aşın uzunluktaki ceza sürelerinin fiilen indirilmesini sağlayacağı için yararlıdır. Fakat, belirttiğim nedenlerle, bu çözüm, yeterli değildir. Çözümün bu yetersizlikleri de, eğer istenirse, yürürlükteki anayasayla çelişkiye düşülmeksizin giderilebilir, ve giderilmelidir. Bu dönemde, örneğin, Atatürk'ün yasal vasiyetini çiğnemek, o vasiyete dayanan bilimsel kuruluşlann nitelik ve işlevlerini temelinden değiştirmek, resmen, "Atatürkçülök" gibi gösterilmiştir. Atatürk devriminin temelini oluşturan laiklikle bağdaşmayıcı anayasal ve yasal düzenlemeler, kamuoyuna, "Atatürkçü"lüğUn gereği gibi sunulmuştur. Atatürk'ün ilkelerinden sapılırken, adı istismar edilmiştir. Böyle uygulamalar bazı kimseleri tepkiye yöneltmiş olabilir. Bu tepki, bilinçli ve inançh bir Atatürkçü olan Sayın Nadir Nadi'nin bir kitabına başlık bile olmuştur. SHP'nin "Atatürkçü"lük konusunda aşın duyarlılıkla veya bazı çevreleri kollama güdüsüyle af önerisine koyduğu istisna hükmü de bu konuda yeni tepkilere neden olabilir. Herhalde, Atatürk'ün adını ve anısını af tartışmalarına karıştırmak doğru değildir. Ceza yasasının cumhurbaşkaruna hakaret veya sövmeyi suç sayan 158'inci maddesini af kapsamı dışında bırakmak da bazı çevreleri kollama güdusunun tipik bir örneği... Cumhurbaşkaruna hakaret veya sövme elbette onaylanamaz, ama her onaylanmayacak davranış af dışı tutulursa, ortada "af' diye bir şey kalmaz. Sayın Cumhurbaşkanı da, herhalde, bir af yasası çıkanlırken, kendisine karşı işlenmiş suçların af kapsamı dışında tutulmasını istemezdi. Kaldı ki 12 Eylül döneminin ilk iki yılında Türkiye'de "cumhurbaşkanı" yoktu; onun yerine, yasada sözü geçmeyen ve "cumhurbaşkanı"ndan değişik bir anlam taşıyan "devlet başkanhgı"kurumu almıştı. Eğer af bekleyenler arasında, o yıllardaki sözleri nedeniyle 158'inci maddeden yargılananlar varsa, mahkumiyetlerinin hukukiliği bile taıtışma konusu olabilir. Türk Ceza Yasası, hükümet, iktidar ve rejim kavramlan kak 'ta yedi numarah binanın infoatı sırasında dengesini kaybederek çatıdan düşen Nuri Başia. (31) ada isçi öldü. önceki gün sabah saatlerinde yıkım çahşmastna katılmak için çatıya çıkan Başlar'ın ayağinın kayması sonucu dengesini kaybettiği ve tutunamayarak 5. kattan düştüğü ögrenildl Oktyta UgiU soruşturma sürdürülüyor. Sapık aranıyor tstanbul'un Anadolu yakasında bir süredir girdiği evlerdeki kadmlara tecavüz eden ve polis kayıtlanna "frengili sapık " olarak geçen saldırganm aranmasına devam ediliyor. Sağ kolunda dövme olduğu belirlenen saldırgana benzediği ihbar edilen bir kişi, dün Esat Püşa Mahallesinde belediye otobüsü içinde yakalanarak gözaltına almdu Emniyet yetkilileri, araştırmalann devam edeceğini, şüpheli gördükleri kisüeri alarak soruşturma yaptıklannı belirttUer. DÜZELTME Dünkü gazetemizin 8. sayfasında "işkenceci Caner'in kayınbiraderi Alpaslan: Günlerce falakaya yatınldım" başlıkü haberle birlikte, yanlışhkla Ali Rıza Alpaslan'ın fotoğrafı yerine başka fotoğraf kullanılmıştır. Özür dileriz. CHFnin 'ağır topları'SHFde İn&nü: Bu katılım, insanlann kendi istekleri dışında siyaset dışında bırakılma döneminin bitmekte olduğunu gösteriyor. Topuz: Tecrübe, deney birikimi, yaşanılan olaylardan sonuçlar çıkartmaya yaradığı zaman anlam ifade eder. Haber Merkezi SHP lstanbul il merkezinde dün düzenlenen törenle 30 eski CHP'li parlamenter SHP'ye kayıt yaptırdı. Eski parlamenterlerin katılım bildirgelerini Erdal tnönü ve Hasan Fehmi Giineş imzaladı. Inönü, törende yaptığı konuşmada "Bu büyük katılım aynı zamanda Türkiye'de demokrasinin nonnatleşıniş oldufunu, ya da normalleşme yolunda bir aşama katettigini gösteren bir beürtidir, siyasette ugraşmak isteyen insanlann kendi istekleri dışında siyasetin dışında bıraküma döneminin bitmekte olduğunu gösterdigi için önemlidir" dedi. İl merkezindeki törende önce il sekreteri Ercan Karakaş, kayıt için gelerek törene katılan 30 eski parlamenterin isimlerini okudu. Kayıt için gelen eski parlamenterler şunlar: Muhsin Batur, Metin Tüzün, Ali Topuz, Çağlayan Ege, Hüseyin Dolun, Necdet Okmen, Hasan Basri Akgiray, Suphi Baykam, SüJeyman Sırn Ergun, Snrevya Öner, Sabataattin Sdek, Zekai Altunay, Yimaz Karaosmanoflu, Mevlnt Ocakçıoglu, Rauf Kandemir, Aysel Baykal, Ayhan Altug, Hikmet Çetin, Enver Karaybeyoğlu, Yalçın Gürsd, Cengiz Özyalçın, Ertugrul Yolsal. Mehmet Feyyat, Mustafa Çelik, Hikmet Savaş, Sami Kumbasar, Mustafa Yılankıran, Feyzi Hakkı Esatoglu, Dogan Günes ve Kemal Anadol. Istanbul tl Başkanı Hasan Fehmi Güneş törende yaptığı konuşmada, SHP'nin sosyal demokraüann tek siyasal örgütü olduğunu belirterek, "Bu anlamlı katılım töreni de SHP'nin sosyal demokratlann en büyük örgütü durumuna yükseldiginin kanıüdır" dedi. Hasan Fehmi Güneş, bu katılımın SHP'yi güçlendireceğini ve iktidar yolunda yurümesini hızlandıracağını da sözlerine ekledi. Erdal Inönü ise törende yaptığı konuşmada şunlan söyledi: "Geçmişte uzun siire Türkiye'de sosyal demokrasinin yerlesmesi için çahşmıs olan parlamenterlerin deneyimlerini, güçlerini, bilgikrini ve inançlannı bugün SHP'de toplamalan hepimizi onnrlandırmakta, bepimize böynk umut ve gnven vermektedir. Arkadaşlanmıza bn anlamlı harekeUeri için minnettariıgımızı ifade ederken, aynı zamanda kendUerine yeni katddıklan SHP'de yadırgamayacaklan bir ortam içinde siyasi hayatlannda büyük başanlar dilemek istiyonım. Bn büyuk katılım aynı zamanda Türkiye'de demokrasinin nonnatteşmesi yolunda bir aşama katettigini gösteren bir belirtidir. Siyasetle ugraşmak isteyen insanlann kendi istekleri dışında siyasetin dışında bmkılnuı döneminin bitmekte olduğunu gösterdigi için de önemlidir." Daha sonra, en eski CHP'lilerden biri olan Emin Geyman da bir konuşma yaparak, partiye kaydıru yaptırdı. MKYK üyesi ve Adana milletvekili Cüneyt Canver de törende yaptığı konuşmada eski parlamenterlere dönerek, "Aramıza hoş geMiniz diyecegim, ama bu sizin aranıza hoş getdik asnnda" dedi ve bu sözleri alkışlarla karşılandı. Canver sözlerini şöyle sürdürdü: "Eksikligiııizi bissettik, birbirimizc sahip çıkügınuzın en güzel kanıü budur. Eski siyasilere af istedıgimizde konsey üyeleri ile bir görüşmem olmustu. Kendüeri demişlerdi ki; (biz 12 Eylül'ü onlara karşı yapok sen şimdi tuttunnuşsun, onlar için yapacagımız tek şey TBMM önünde cenaze töreni düzenlemek olmasın diyorsun.) Ben de o konuşmada (Sayın paşaJar, örnegin ordunun içinde kötü bir olay çıktıgında nemen giziiyoruz. Niye? Ordunun prestiji için. Peki politikaamn prestiji yok mu, yerden yere vunılacak, her ihtilaide suçlu göriilecek sonra da yine normal demokratik düzene geçilecek, yeni politikacüar çıkucak. Sanki biz sizden pek fawkkynuşu gibi. tşte geçenlerde kavga ettik, Mecliste de kavga ediyonız. Birbirimize hakaret ediyoruz. Beş kişi ile tabii kolay idare etmesi, 400 kişi olsa görelim bakalım siz de kavga etmeyecek misiniz, en güzel şey demokrasi) dedim. Aranıza hoş geldik. Birlikte olmaktan çok muüuyoz. " Canver'in konuşmasından sonra MKYK üyesi Fermani Altan da söz almak istedi, ancak Hasan Fehmi Güneş, Fermani Altun'a söz vermeyip törenin bittiğini belirterek herkesi hazırlanan büfeye davet edince Altun Güneş'e "Saçmalık içindesiniz, ben de konuşacagım, MKYK üyesiyim" diye bağırdı. Güneş bu hakaret üzerine Altun'u susturmaya çalıştı. Altun daha sonra "Sen yüz karasının serseri" deyince Güneş "Terbiyeslzlik etme" diye Altun'a bağırdı. Ikisi arasındaki taıtışma güç önlendi. Büfeden sonra parlamenterler üye kayıt fişlerini doldurdular ve Erdal Inönü kayıt fişlerini imzalayarak eski parlamenterlerin ellerini sıktı, sohbet etti. Bu ara da Ali Topuz, Erdal tnönü'ye SODEP ile HP'nin birleşmesinde övgüye değer çaba gösterdiğini söyledi. Topuz, daha sonra etrafını saran gazetecilere de şunlan söyledi: "Tecrübe, deney birikimi, yaşanHan olaylardan dogru sonuçlar çıkartmaya yaradığı zaman anlam ifade eder. Deney birikimi, insanı yeni bir senteze götürmüyorsa, eskinin tekran biçiminde bir inatçılığa götürmeye yönelik ise, o deney birikiminin çok fazla faydası yoktur. Asıl faydah deney birikimi o deneylerden yeni bir sentez yapabilmektir, özeleştiri yaparak yeni bir senteze utaşabilmektir. Şimdi kaydolan eski poliükacüann da bunu yapacağını ümidediyornm, ben şahsen böyle katkıda bulunabilecefimi zennediyornm." SHP'de delege seçimlerine katılacak üyelerin yazım işleri için tarunan süre yann bitiyor. Delege seçünleri de 17 şubat ile 2 mart tarihleri arasında yapılacak. PARTİMİZE HOŞGELDtNlZ Muhsin Batur 'un üye kayıtfîşini imzalayan Erdal tnönü, daha son ra elini sıkarak, ' 'SHP'ye hoşgeldiniz " dedi. Ali Topuz, Ayhan Altuğ, Hikmet Çetin üye kayıt fişlerini doldurdular. Erdal Inönü Ue Hasan Fehmi Güneş defişleri imzaladı. Bir SHP il yöneticisi de, "Bunlar hakiki kayıt flşleri öyle sahtelerine benzemez" diyordu. (Foıoğraf: ERDOĞAS KÖSEOĞLU) Istanbul SHP'de "anlamh bir tören" yeni yaklaşımını bu sözterle belirterek diğerlerine de bu yolu tstanbul'da dün yapılan tören açıyordu. le AU Topuz ve Muhsin Batur1 Topuz "eski klikler tekrarun da SHP'ye kaydıru yaptırmalanmasın" anlamını taşıyan bu sı ile eski CHP'nin Necdet Uğur sözleri söylerken "anlamlı töreni dışmdaki tüm "ağır toplan" 'de yeniklikler de boy gostermeSHP kadrolarında toplanmış olye başlamıştı. du. Kayıt yaptıran diğer ağır topToplantı başladığmda Hasan ların isimlerini anmayışımızın Fehmi Güneş'in bir yanında Ernedeni, bu isimlerin daha önce dal tnönü oturdu. Obitr yanına SODEP'e kayıt yaptırarak poliise herkesi bir yana itekleyerek tik tavırlannı açıkça belirlemiş Fermani Altun yerleştL Siyasetin olmaları. Böylece eski CHP'nin yeniden açıldığı dönemde ortabahriyeUler grubu, Topuz grubu, lıkta arzı endam edip her kliği Necdet Uğur dışında kalan tüm dolaştıktun sonra Aydın Güven "antcalargrubu", eski hırçm ço Gürkan'ın yanında kendine bir cuklarından "sol kanat" SHP yer açan eski halk şairi, şimdiki içinde yerlerini almış oldular. işadamı Fermani Altun'nun töYine eski parlamenterlerden ren boyunca Güneş'i iteklediği olan Istanbul tl Başkanı Hasan dikkati çekiyordu. Hasan Fehmi Fehmi Güneş'in "anlamlı bir Güneş konuşmasını bitirdikten tören" diye nitelediği törende Ali sonra Erdal tnönü konuştu. Topuz tüm eski grubu ile birlik Sonra "sıranın kendisine te kaydını yaptırırken bazı an geldiği" inancıyla Altun söz allamlı sözler ediyordu: mak istedi. Güneş yanında bo"Deney birikimi insanı yeni yuna kendisini dürtükleyerek bir senteze götürmüyorsa, eski söze girmeye çalışan Altun 'a söz nin tekran biçiminde bir inatçı vermeyince de "Saçmalık içindeu£ı sürdürmeye yönelik ise, o de siniz, ben de konuşacagım ney birikiminin çok fazla faydası MKYK üyesiyim" diye bağırmayoktur." ya başladı. Bu arada Guneş bir Topuz "özeleştiriyaparak"ye formul bularak "Aramızda buluni bir senteze ulaşabilmenin nan MKYK üyelerini temsilen ve SHP'ye kaıkısmm olacağmı vur partili milletvekili Cüneyt Cangularken "Ben şahsen böyle ya ver e söz vereceğim" dedi. Canparak katkıda bulunabileceğimi ver'in konuşmasının ardından zannediyorum" dıyor ve kendi Altun tekrar fırlamak isteyince FÜSUN ÖZBİLGEN "TERBİYEStZLlK ETME" SHP tl Başkanı Hasan Fehmi Güneş fsağda), toplantıda bir konusma yapmak isteyen MKYK üyesi Fermani Altun 'a söz vermeyince, Altun '«/ı hakarete varan sözleri üzerine kendisine "Terbiyesizlik etme" derken görülüyor. Güneş toplantıyı bitirerek herkesi büfeye davet etti. Bunun üzerine Fermani yerinden fırlayarak "Tüh sana. Allah kahretsin, serseri" diye bağırmaya başladı. Artık ok yaydan çıkmış bütün gazeteciler bu yeni olaya yönelmiş, tpplantının havası elektriklenmiştL Altun ve Güneş J?iranda ayağa kalkarak birbirlerinin üstüne yürüdüler. Yumrukların konuşacağı sırada, araya girenler olayı önledi. tstanbul SHP kulislerinde Fermani Altun ile birlikte politika yaptıkları söylenen tsmail Cem ve tstanbul tl Yönetim Kurulu üyesi Mustafa özyürek de olayı seyredenlerdendi. Bir ara Ozyürek'e "Siz de Fermani'yimi destekü'yorsunuz?" diye soracak olduk. Aldığımız yanıt ilginçti. "Biz niye onu destekleyelim, olsa olsa o bizi destekler." Bu yanıt üzerine üsteledik. "Ama siz il yönetim kurulu üyesisiniz, o ise MKYK üyesi, ben de sorumu şöyle sorayım, birlikte mi politika yapıyorsunuz?" Bu kez aldığım yanıt daha da iiginçtu "O zaman meseleye Fermani mi yoksa Cevahir mi diye bir tercih açısından bakmak gerekir." Bu arada Muhsin Batur üye kayıt fişini imzalamış Erdal tnönu ile tokalaşıyordu. Eski parlamenterlerden birine "Muhsin Batur kaydını yaptırdı, Celil Gürkan da Ankarada parti üyesi" diye hatırlatacak olduk, "32 kısım tekmili birden toplandık " diye bir yanıt aldık. Ali Topuz kalabalık salonun bir kenarında genç gazetecilerin sorulannı yanıtlıyordu. Topuz'un gazetecilerle konuşmasını dinleyen Metin TüzUn yine espri yaptv "Sayın Tbpuz kavgaya ne zaman başlayacağız." Herkes güldü. Sonra DSP'den söz açıldı. Topuz, DSP'nin nitelemesini yaparken bir ara kendini tutamadı ve "DSP belki de çok şikâyet ettikleri gibi bir hizip hareketidir" dedi ama ardından sözünü toparlayarak Ecevit'i övmeye başladı. Sosyal demokrat harekete çok büyük katkılar yaptığını belirtti, "Şu anda bence yanlış bir tercih yapmışttr. Ecevit'in SHP'deki yeri çok önemlidir; keşke yine gelip katüsa ve eskiden olduğu gibL." derken dayanamadık "eskiden olduğu gibi siz de muhalefet etseniz" deyıverdik. Yine kahkahalar yükseidi. SHP eskisiyle yenisiyle dün tstanbul'da "portreler galerisi" gorünümündeydi. • Nüfus kâğıdımı kaybettim. Hükümsuzdür. BA YRAM DERE