Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET / 8 HABERLERİN DEVAMI 5 KASIM 1986 SEULden DOĞAM (Baştarafı 1. Sayfada) mokrasi kültürü çok eerilerde likleri, ama ürkeklik... kalıyor. Bangladeş'teki sefaletten son1960'tan sonra Türkiye seçilra "tam bir şok" geçiriyoruz. miş siyasal iktidarlarla karma Bir anlamda "New York'un ekonomiye yöneliyor. Güney Çincesi" sayılan, dürtyası "tica Kore ile Türkiye arasında "deret ve yaşamak'' diye ikiye ayrı mokrasi ve ekonomi" birbiriyle lan Hong Kong'un başdöndürü çelişen grafıkler çiziyor. Iki ülcü karmaşasından sonra, "tam kede de demokrasi ve ekonomik bir şok" geçiriyoruz. refah aynı anda bir türlü üst üsGiiney Kore nasü bir ülke, na te gelmiyor. sü bir model? Bunu birkaç gün Güney Kore "serbest piyasa üst üste birlikte göreceğiz. Ama, modeU" değil. Olay kabaca şu: şurası kesin ki, "Giiney Kore bir Devlet 10 tane ailenin, 9 ya da başka dunya". llk anda "disip11 değii, evet sadece 10 tane aitini, düzeni, ekonomik refahı, lenin mülkiyetinde bulunan 10 otoriter bashsıyla" insam çar firmaya, dev boyutlarda destek pan bir dünya. sağhyor. Kavranması güç bir Böyle bir dünyada küçük göz devlet desteği, her biri bir aile lemler geride kalıyor. Örneğin, mülkiyetindeki bu 10 fırmanın Hong Kong'tan Seul'e uçarken, tekelleşmesine yol açıyor. lOfiruçakta "çok sayın büyüklerimi ma her şeyi üretiyor. 10 fırma zin isteği" ile bu kez Muazzez her şeyi ihraç ediyor. EkonomiAbacı'mn filme alınmış bir kon yi 10 firma yönetiyor. serini izliyoruz. Türk Hava Yol"Rekabet" söz konusu değil. ları uçağı mı, "Köşk Gazinosu " Kredi de, teşvik de, akla gelebimu belli değil. Işadamlan çarelecek tüm önceliklerde devlet, siz seslerini kesip konseri izliyor sadece bu 10 firmaya açıyor lar. Biz, gazeteciler itiraz ediyomusluklann tamamını. ruz. "Zoria Muazzez Abacı" "Güney Kore modeüni" birolur mu? Ne kadar "dışa açtikaç gun daha aynntılanyla aksak", "dışa açtimanın başou taracağız. çeken" bir iktidara ne kadar saSeul'de insanların giyimi nehipsek, temeldeki o "arabesk" redeyse "tek tip": Lastik ayakdünya göriişü varya, işte ondan kabı, blucin ve anorak. Otoriter pek kurtaramıyoruz kendimizi. devlet baskısıyla insanlarda herNeyse, şimdi Giiney Kore'ye şeye karşı neredeyse "tek reakdönelim. Aslında Giiney Kore ile siyon": Ürkeklik. Türkiye 'nin ortak yönleri de var, Otele gelince bir Seu> haritası birbirinden çokfarkh doğrultuveriyorlar. Kentin belli başlıyerları da. Türkiye de, Güney Koleri işaretli haritada. Meclis bire de tarihte benzer olaylan, henası, havaalanı, kentin merkezi, men hemen aynı zamanda yaşıbakanlıklar, büyük alışveriş yor. 1960'da Güney Kore'de asdükkânlan gibi. Çok ilginç, hakeri darbe, 196O'ta Türkiye'de ritada bir de Amerikan Büyükel"27 Mayıs" yazılıyor tarihe. çiliği'nin işaretlenmişolması dik1980'de Güney Kore'de askeri kat çekiyor. "önemli bir darbe, 1980'de Türkiye'de "12 merkez"olarak herhalde. HariEylül". Yani askeri müdahale tada gösterilen bir başka büyülerde neredeyse tarihler ve günkelçilik yok. ler bile birbirini tutacak. Güney Kore şu günlerde heyeAma, Türkiye ile Güney Kocanlı gunler yaşıyor. öğrenci re'yi ayıran yol 1960'ta tarih gösterilen birbirini izliyor. Şimsahnesine çıkıyor. 196O'tan son diki Cumhurbaşkanı, 1980 askera Güney Kore ekonomisi inanıl ri darbesiyle iktidara geliyor. maz bir patlama gösteriyor. önce perde arkasında kalarak Ekonomi patlarken Güney KoGüney Kore Haberalmare'de demokrasi bir balon gibi Güvenlik örgütü'nün başına gesönüyor. öğrenciler hariç, daha çiyor. Yani, bizdeki MfT'in karhâlâ hiç kimsenin demokrasi ile şılığı bir örgütün başına. Sonra, ilgisi pek yok gibi. "Seçimler yapılıyor''. Ve Türkiye'de ıse, tam tersi bir "Cumhurbaşkanı seçiliyor". .süreç başhyor. 27 Mayıs'la birDesteklediği "devlet partisi" de likte Türkiye'de demokrasi ciden çok milletvekili çıkararak ikdi adımlar atıyor. Demokrasi tidara geliyor. İşte şimdi, bu modüşüncesi gelişiyor. Ama ekono dele tepkiler geliyor. llk tepki mide bilinen olaytar yaşamyor. öğrencilerden. Devlet ekonomiyi ve insanlan öylesine baskı al1960'da kişi başına düşen getında tutuyor ki, iş, "bu ekonolir Güney Kore 'de 8 7, Türkiye 'mik refaha" rağmen şimdi sosde 200 dolar. Bugün Güney Koyal patlamalarm kapısına dare'de kişi başına düşen gelir 2 yamyor. bin, Türkiye'de 950dolar. Yani 1960'da ekonomik olarak Güney Güney Kore 'de ne serbest paKore, Türkiye 'den bir misli gezar ekonomisi var, ne de demokride; bugün bir misli ilerde. rasi. Burada kendine özgü işle1960'tan sonra Güney Kore'yen, "Güney Kore modeii" var. de "güdümlü ve destekü pazar Bizim ilk anda geçirmekte ol'ekonomisi" askeri ve srvil diktaduğumuz "şok"un altında işte törlükler eliyle gelişiyor. Debu model yatıyor olmalı. Dine küfredene ceza öngören ynsanın iki maddesine iptal Anayasa Mahkemesi POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL ÎKİBAŞBAKAN Başbaktm Turgut O^al Güney Kore'nin başkenti Seul'de bir havaalanında Güney Kore Başbakanı Lho Sin Yong taraftndan askeri törenle karpumdı. Güney Kore yatırım atağında (Baştarafı 1. Sayfada) Seul'deki herhangi bir resmi teması programda yer almayan Başbakan Özal, "Giiney Kore5deki ilk icraatı olarak" Güney Kore ekonomisine egemen 10 büyük firmadan 2'sinin temsilcisi ile elektronik sanayiinde kendine de gerçekleşen gönişmeye gelen iki holding, otomotiv endüstrisinde iddialı "Daewoo" firması ile elektronik sanayinde kendine dünyanın çeşitli pazarlannda yer yapan "Samsung" Fırması oldu. Sağlanan bilgilere göre, her iki firma da Başbakanla görüşmesi sırasında "Türkiye'de yatınm yapmak istediklerini" ilettiler. Sözü edilen iki firmanın temsilcileri ile Başbakan özal'ın bundan bir süre önce Ankara'da da görüştüğü bildirildi. Göriışme sırasında özal'ın otomotiv ve elektronik sanayii alanında yapacaklan yatırıma karşı olmadığını söylpdiği öğrenildi. Güney Kore'nin ilginç bir girişimi bulunuyor. Güney Kore bugüne dek Ortadoğu'dan Amerikaya'ya Asya'dan dünyanın diğer bölgelerine ihracat yapar ve oralarda yatınmlara girişirken sosyalist ulkelerle hiç teması olmayan bir ülke. Ancak, Güney Kore kendisine koyduğu bu sınırlamayı ya da sosyaiist ülkelerin Güney Kore'ye karşı takındıklan bu tavrı kırmak istiyor. Bu nedenle de Türkiye üzerinden sosyalist dünyaya girmek amacını taşıyor. Edinilen bilgiye göre, Güney Kore bu girişimi için Ankara ile Moskova arasında bulunan "doğal gaz anlaşmasının basamak olarak kullanılabiJeceğini" düşünüyor. Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki anlaşmaya göre, Türkiye Sovyetler'den doğaj gaz satm alacak, karşüığında Sovyetler Türkiye'den mal alacak.. İşte Güney Kore Türkiye'nin Sovyetler'e satacağı mallarda kendi payının olmasını istiyor, bir anlamda Türkiye'nin "reeksport" (yani Türkiye, Güney Kore"den mal satın alacak ve satın aldığı bu mah belli bir kârla Sovyetler'e yeniden satacak) yapmasını istiyor. Güney Kore'nin bu isteğinin daha önceden çeşitli işadamları, ve bazı resmi yetkililer tarafından Ankara'ya iletildiği belirtilirken, konunun şu ana dek herhangi bir resmi görüşmede iletilmediği bildiriliyor. Türkiye ile Güney Kore arasındaki resmi görüşmelere bugün geçileceği bildiriliyor. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda Allah'a, peygambere ve öteki kutsal kişi ve kavramlara küfretmeyi engelleyen yasa olarak bilinen yasanın iki maddesini iptal etti. Söz konusu 3255 sayılı yasa, Türk Ceza Yasası'nın 175,176,177, 178. maddelerinin değiştirilmesini öngörüyordu. SHP Meclis grubu, bu yasanın bir ve ikinci maddeleriyle TCVnin 175 ve 176. maddelerinde yapılan değişikliklerin, anayasanın başlangıç hükümleri ve 2, 10, 13, 14, 24 ve 174. maddelerine aykın olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak, yasanın iptalini istemişti. Anayasa Mahkemesi, dün yaptığı uzun süren görüşmeler sonunda yasanın iptalini kararlaştırdı. İptal edilen 175. madde "Seraavi dinlerden birine ait dini işlerin, ibadet ve ayinin yapılrnasını men veya iblal eden kişilerle, Allah'a, semavi dinlere yeya bu dinlerin peygamberlerinden, kutsal kitaplarından veya mezheplerinden birine hakaret eden kişilere ilişkin ceza siirelerini ve ceza çeşitlerini" düzenliyor. 176. madde ise, söz konusu dinlerden birini tahkir maksadı ile bu dinlerce kutsal sayılan tapınakları, mezarlan, buna benzer yerleri ya da buralardaki eşyaları yıkan, bozan, zarar verenlerle ilgili cezalan içeriyor. Yıllar Öncesinden Amerika... Amerika dendi mi akla ne güneydeki irili ufaklı devletler, ne de kuzeydeki Kanada gelir, doğrudan doğruya ABD gelir. Mayakovskı'nin, Amerika'yi Keşfettim' adlı kitabını okurken, ABD : den başlayacağını sanmıştım. Hiç de öyle olmadı, Paris'ten başladı; ispanya, Meksika, sonra ABD'ye geldi. LJIİ Brik'e 17 Haziran 1925'te çektiği telgrafta. 'işler yolunda, Meksika'ya hareket edryorum' diyor. Bu geziyi izvestiya muhabiri olarak yapar. Mayakovski'den ne okusam içimi karartır. Bu dünyadan canına kıyarak aynlışını anımsanm. Bu kitabı okurken de öyte oldu. Bir şairin, şiirleri dışında gezdiklerini, gördüklerini yazması da önemltdir. Her gittiği yerden sevgilisi Lili Brik'e ya telgraf çeker ya mektup yazar. Bu yazılann arasında şiirler, şiir taslakları da vardır. Mektuplara bir küçük fino resmi çizmeyi hiçbir zaman unutmaz. Beni, yazıları arasında en çok ilgilendiren, şiirler, ülkedeki silaha merak ve devrimler okju. Şiir, Meksika'da istenildiği kadar gelişmemiş. Ozanlar satmak istedikleri şiirleri bir türkü havasına bürüyor, tek yapraklı yazılar biçimine sokup satıyorlar. Mayakovski, "Şiirin az gelişmesi toplumsal yanının az olmasındandır" diyor. Meksika'da her altı kişiden biri şairmiş. 'La Calzada de los Poetas' adında iki yani ağaçlıklı bir yolun hepsini şairlere vermişler. Şaiıier gelip burada bir şeyler çiziktiriyorlarmış. Rus edebiyatını pek bilmiyorlar. Tolstoy ve Çehov, yeni çevriliyor. Meksika'dan sonra asıl Amerika'ya şaşıyor. Hani bizim dilde yetmiş iki buçuk millet derler ya, Amerika da öyle; çeşit çeşit milletlerden, çeşit çeşit ırklardan oluşmuş. İki milyona yakını Yahudiler (tabii o tarihte, 1925 ve 26'larda), bir milyonu İtalyanlar, sonra sırayla ötekiler geliyor. Üç yüz bine yakını da Ruslar... Mayakovski, dil öğrenmeye büyük çaba gösteriyor, bir ay olağanüstü çalışıyor. "ÇabaJanm sonuç vermeye başlayınca" diyor, "çevremde oturan bakkal da, sutçu de, çamaşırcı da, hatta polis de benimle Rusça konuşmaya başladı..." Burjuvaların yaşayışları, Mayakovski için biraz gülünçtür. Bunlan şöyle anlatıyor: Durumu biraz iyi olanlar, pahalı lokantalara gidip çok acılı, bozuk şeyleri ya da yıllanmış konserveleri yiyor. Bunlar elektrik ışığını sevmediklerinden, loş yerleri, mum ışığını yeğliyotiar. Bu mum ışjklan beni gülduruyor. Elektriğin fümü bunların elinde, ama onlar yemeklehni gene mum ışığında yiyoriar" Gramofonu, radyoyu buldukları halde halka bırakmışlar. kendileri konser dinliyormuş. Rahmaninof'u dinliyorlar, fakat anlamıyortarmış. Sinemayı da zenginler isçilere bırakmışlar. O zaman da Amerika bir dolar ülkesi imiş. "Dolar?' diyor Mayakovski, "Burada hem Allah, hem peygamber, hem de kutsaı bir ruhtur." Gene kıyamıyor. Amerikalının dolarta ilişkisini şiire benzetiyor. Amerikalı için her şey dolar üstünedir. "Günaydın.." demez. "Make money • İyipara kazanıyor musun?" diye sorar. İyi ya da hötü görünüyorsun demez. "Bugün beş para etmezsin" der. Gökdelenler de Mayakovski'nin ilgisini çekmiş. New York'u otuz yıl önce gören yazar Korelenko, altı yedi katlı evlerden söz ediyor, Maksim Gorki, on beş yirmi katlı, Mayakovski, "Ben diyor, kırk elli katlı. Geleceğin şairi bilmem ne diyecek?" Korelenko 1893'te, Gorki 1905'te New York'a gitmişler. Şairin Amerika'da bulunduğu sırada Sacco, vanzetti ve arkadaşlarının idam istemiyte duruşmalan görülmektedir. Birçok örgüt suçsuzluklarını söylüyor, ama 1927'de idam ediliyorlar. Bir garipliği belirtiyor: Bir zenciyi bir beyaz kadınla gören Amerikalı hemen tabancasını çekiyor. Ama kendi zorla zenc) kızlann ırzlarına geçiyor. Şair, Detroit'i çok seviyor. Otomobil sanayii olduğu için en çok işçi burada var. Ford un fabrikaları da burada. En çok boşanma Detroit'te oluyormuş: Ford'un çalışma sistemi, işçilerin cinsel gücünü öldürüyormuş. Mayakovski, gezi yazısını şöyte bitiriyor: ".. Amerika, maliyecilerin ve tefecilerin ülkesi olacak. Belki de umutsuz burjuva davasının son silahlı savunucusu... O zaman tarih, iki dünyanın savaşı adlı güzel bir roman yazabilir. Bu gezi yazısı, daha şimdiden içime doğan, uzak bir savaşa karşı, Amehka'nın guçlü ve güçsüz yönlerini göstermektedir." Türklş'te (Baştarafı 1. Sayfada) bek ortaya çıktı. Özbek, "Tcşkilatımın genel başkan adayı olmam konusunda bir eğilimi var. Ancak kendime destek bulabüirsem başkan adayı olurum" dedi. Mustafa özbek, gerek başkanlar kurulu toplantısında, gerekse genel kurul çalışmalan sırasında delegelerin "Özbek Türktş'e" yolunda sloganlar attıklarını ve mutlak surette başkan adayı olması yolunda istem belirttiklerini ifade ederek şöyle konuştu: "Ben şu anda hem başkan adayıyım, hem de degilim. Teşkilatımın başkan adayı olmam yolunda arzusu var. Ancak ben vakti şu an için erken buluyorum. Büyük sendikalann genel kurullan benüz sonuçlanmadı. Bu sendikalann genel kurul çalışmalannın sonuçlanmasından sonra eğer kendime destek bulabilirsem, kesinUkle başkan adayı olurum." Mustafa özbek, TürkMetal Sendikası'run Türklş yönetiminde bulunan Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir'e destek verip vermeyecekleri yolundaki sonıya ise, "Teşkilabn destek verilmemesi yoiunda bir niyeti var. Destek verilmeyecektir" yanıtını verdi. Türkts Genel Eğitim Sekreteri Kaya Ozdemir ise kendisi için TUrklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın alternatifsiz tek başkan olduğunu belirterek, "Yılmaz zor günlerin adamıdır ve ben kendisiyle beraber çalışmaktan şeref duyuyonım" dedi. özdemir Türklş yönetimindeki yerine yeniden aday olduğunu da açıklayarak, "Yerinizi konıyabilecek misiniz?*' yolundaki bir soru ya ise şu yanıtı verdi: "Yerimi koruyup konıyamayacağımı bilemiyorum. Zaten yönetim kunılundaki diğer arkadaşlanmın da yerlerini koruyup koruyamayacaklan henüz belli değildir. Hepimizin durumlan tartışılmaktadır." Türklş Genel örgütlenme Sekreteri Orhan Balaban ise aralık ayında yapılacak olan genel kurulda yeniden aday olduğunu açıklayarak, "Kimin listesinden aday olacaksınız?" yolundaki sonıya ise "Ben Şevket Yılmaz'ın ya da Cevdet Selvi'nin listesi diye bir şey bUmiyorum. Ben yalnızca kendi yerime adayım" diye yanıtladı. Balaban Türklş'in bugünkü yönetiminin işbaşına geldiği günden bu yana hiçbir iş yapmadığı yolundaki söylentiler bulunduğunu da belirterek, "Bunlan söyleyenler Türktş'i tanımavanlardır. Türklş'in kurulduğu 1952 yılından 1985 yılına kadar yapılan eylemleri bir kenara koyun, diğer yana da 1986 yılı içinde yapılan eylemleri koyun. Goreceksiniz ki 1986 > ılında >^püan eylemler baskın çıkacakür" diye konuştu. Eylül döneminde çıkar anaforu' (Baştarafı 1. Sayfada) dar her aianda mihariann kstonuhpyitirUdigi, bu>ük zeoginlerin ve iflasUnn zincirlerae patlamalarla gundeme ginfigi, 1980li >ılarda lerore son verüirken, ekonomik anarşiye yol ıçıldı^ı bir gerçektir. Bo döoemde oriaya çıkanlan, ancak yazüamayın ve ulaştınlamayan birçok sav v»rdır. Bu savlann yogunlaştıgı kişilerdcn birisi de Sayın Şahinkaya'dır" denildı. F16 tÇtN RÜŞVET Gerekçe bölümünde daha sonra şu gönlşlere yer verildi: "Sayın Şahinkaya Ue Ugili iddialar, F16 uçaklannın aiımuda, General Dynamics rırmasıodan röşve< «Imaktan, Hava Knvvetleri Komutanı iken bu kuvvetin ihale ve alımlanaın belli şirketlere verilmesi için nıifuz kuUanıp, çıkar saglamakun, vasalara uygun olmayan yoilar ile elde ettigi haksu kazaoç ile çok sayıda taşınmaz ve taşınır mal sahibi olmaktan, yurtdışında ve ardaş hesaplarda parası olmaya kadar uzanmaktadır. Sayın Şahinkaya'mıı, aynca biıtakım unlü holdinglerie kendisinin ve yakınlannın ortaklık ilişkisi içiade oldugu berkesçe bilinen gerçeklerdendir. Sayın Şahinkaya. eşi ve çocuklan, Kalebodur, Kalelerasit ve Bagfaş şirkellerinin ortaklanndandır. Yine eşi, daba sonra Bagfaş tarafından, Oenizcilik Bankası'ndan satın alınan tşkur'un da kunıcu ortağıdır. Sayın Şahinkaya, oteden beri iş çevrderi ile ilişki içerisindedir. Nitekim, hakkındaki iddialar ortaya pktigında kendisini. once Kalebodnr Şirketi'nin yönetim kurulu başkanı, sonra da Kayalar Şirketi'nin yönetim kurulu başkanı savunmuşlardır. Birinci şirket Sayın Şahinkaya'nın ve yakınlannın ortak oldugu şirket olup, ikincisi ise Hava Kuvvetleri Komutanlıgı'nın ihalelerini en çok alan şirkettir. Üst subaylar ile iş çevreleri arasındaki Uişkilerin yoğunlaşması uzerine, bugun, buyuk ihale ve ahmlarda yetki, knvvet komutanlıklanndan abnarak, Milli Savunma Bakanlıgı'na verilmistir. Ancak bu ledbirierde bir ölçüde geç kahndıgı ileri suriitebüir. Çünkü, önemli kademelerde gorev yapmış pek çok üst subay bugün emekliliklerini unlü holdingierin yönetim kurulu uyesi olarak geçinnektedirter." Araşunna önergesinde kabul edilmesi halinde bundau Sılahlı Kuvvetler'in rahatsız olacağı bıçiminde söylentilerin haklı olamayacağı da ifade edilen gerekçede, tersine Silahlı Kuvvetler'in böyle bir araştırmayı memnunlukla karşüayacağı belirtüerek, "Çünkü Türk Hava Kovvetleri'nin sağlam geknekleri, eger bu biçimde yolsuzluklar vaısa, dedikodulann son bulmasının, ortaya çıkmasııu gerektirir. Bu tip yolsuzluk iddialannı hiç kimse 12 Eylül'ün ardına sıgmarak örtbas edemez" denildi. Gerekçede, aynca "Bundan da öte önergemiz 12 Eylül'den sonra kurulan ilk parlamentonan, MGK'nin onayından geçmiş üyeleri olarak, bepimizi. bambaşka bir sorumlulukla başbaşa bırakacaktır. Üzerimizde MGK'nin ipotekieri var mıdır, yok mudur, bu açığa çıkacakür" görüşüne yer verildi. Araştırma önergesinin son bölümünde ise şöyle denildi: "Sayın Şahinkaya, kendi açıklamastna gore. 4 apartman dairesi. 4 arsa, 1 yazlık sahibidir. Bizim araştınnalanmız sonucu elde ettigimu bulgulara gore de aynca 1 yat, 3 daire, 2 arsa ve 1 otomobil satmıştır. Bu kadar taşınmaza subay ayiıgı Ue sahip olunabilir mi? Bu soru mutlaka yanıtlanmaiıdır." CONEYT ARCAYÜREK yazıyor kimi kişilere "Yasaklann nisan ya da mayıs ayında kalkabileceğini" söylemesi, SHP liderinin "iyimser doğasından" kaynaklandığı öne sürülüyor. Cindoruk ise, gerekti sayıya ulaşıldıktan sonra Özal'ın "daha fazla direnmeyeceğine" inanıyor. Oysa, iktidar partisinden yansıyan göstergeler tersine işaretler veriyor. özal, ilk başlarda Cumhurbaşkanı'nın "'yasaklann kalkmasına karşı'' olduğunu yaycrak zaman kazandı, fakat Sayın Evren 'in tersine yargı içinde bulunduğunu açıklamasından sonra, yeni bir öğeyi birden sorunun içine sokuverdi. Bu kez özal, anayasanm nasü değiştirileceğini içeren 175. maddenin ele alınıp yeniden düzenlenmesini, Bu nedenlerin üzerinde duran anayasanın üçte bir, daha sonbir uzman yetkili, "Esasen bu ra dörtte üç oyla değişimi yeriyönteme gidiürse, *referandunua ne, TBMM'deki 201 milletvekianayasa değişikliği sistemi' getirilmiş olacaktır ki, böyle bir sisteme dünyanın hiçbir ülkesinde Kuşkusuz, başta Erdal tnönü rastlanmıyor'' dedi. A nayasanın (Baştarafı 1. Sayfada) ve Hüsamettin Cindoruk, ekonasü değişebileceğini gene ana nel kurullannın ve bunlara bağlı panomik göstergelerden sosval içe yasanın belirli hükümlerinın gös zarlıklann yapılmasını bekliyorlar. rikli çeşitli olumsuz gelişmelere Turktş genel kunılunda genel başterdiğine işaret eden uzmana kanlığa yarışacaklan kesinleşen dokunacaklar, bu arada siyasal göre, halkoylaması, geçici 4. TUrklş Gene! Başkanı Şevkeı Yıtyasaklann artık gereksiz duruma madde için tutarlı bir yol değil. maz ile Cevdet Seivi iki ay sürecek geldiğini söyleyerek bir an önce Bu bilgiler, Cumhurbaşkanı ' bir kampanya öncesi ilk kez Basisen kaldınlmasında "sayısız yararnın "metot" konusundaki du genel kunılunda karşılaştılar. Hanlar" olduğunu Çankaya'ya bir gi tarafı tutacaklanna karar verecek raksamalarınm nedenini sendika başkanlan ve delege adayJcez daha duyuracaklar. açıklıyor, Cumhurbaşkanı'nın ları onündeki ilk konuşmalannda . Buna karşılık Cumhurbaşkabu konuda nasü ve hangi zaman karsılıklı suçlamalarda ölçulu olmanı Evren, "yasaklann kaldmlbir açıklama yapacağı bilinme ya bıiyük özen gosterdiler. rnasına karşı olmadığını'" Türklş Başkanı Şevket Yılmcz •yinelemekle mi yetinecek, yok mekle birlikte, çevresi tsa "metot vezamanı"konusunTBMM'den yasakları kaldıran Türklş'e yönelik ağır elestirilerı, ' da da görüş söyleyerek soruna yasa geçükten sonra, Cumhur "çoğunu haksız, hatta insafsız ola'yeni boyutlar getirecek mi?.. Kubaşkanı'nın "veto yoluna" baş rak kabul etmeme rağmen, Türklş Genel Başkanı olarak daima eleşrilislerde asıl beklenti "metot ve vurmayacağına inanıyor. Hele rileri ortak ilkeler ve hede/lerde da, zaman " konulannda toplanıyor, ara seçimde halkm eğilimlerı ha iyisini arama çabası olarak ; ama hiçbir siyaset adamı, Cum açık seçik yansıdıktan sonra. nitelendirmişimdir" dedi. Şevket Yıimaz 'ın yerine genel baş• hurbaşkam'nm hangi eğilimi beYasaklann kalkması • nimseyeceğini tahmin edemiyor. "zamanı" ise, Cumhurbaşkanı' kanlığa aday olan Cevdet Selvı ise isçilerın sadece geçış döneminde değil, '< Dün Çankaya'da bir yetkinın saptayıp açıklayacağı bir ko sendikalar faaliyete başladıkıan sonI linin söylediğine göre, Cumhur nu olarak ele ahnmıyor. ra da surekli ve ağır hak kayıplanbaşkanı Evren, açığa çıkması Dediklerine göre, "zamanlama, na uğradıklanna işaret ederek şöyle beklenen konularda henüz "gö Cumhurbaşkanı 'nın değil, devam etti: rüş büdirme" noktasına gelmeTBMM'nin elinde." Cumhur"Arnk yeter, sorunüuluğu bilerek di. Ancak, "görüşmelerin akışı başkanı'ndan "TBMM'nin gö hareket etmek, görevlerimizi yerine içinde bazı konularda düşünce revine ve işlevine müdahale getirmek zontndayız. Ne zirvesinden ve görüşlerini yansıtahilir." ne dlyaloğundan hiçbir şey alamabekUnUmemeU." dık. Sendikalannuan, Turklş'in uyOysa Cumhurbaşkanı 'nın koMuhalefet partileriyle bağım guUuhğı temel potitika yanlıştır. nuyu sadece Başbakan gibi si sızların anayasayı değiştirecek Ağırbğmua ve gücümüzii bilerek göyasetçilerle görüşmediği, tersine yasa için bugünlerde yeterli sa rev yapmayan biziz." Kendinı sosyal demokrat ilan etkendisine yakm uzmanlarm fı yıda imza toplayacağına inanılıkirlerini aldığı, belirli çevrelerle yor. Bir habere göre, SHP'de 60 miş, ancak Türklş içinde alınan kayasaklar sorununu irdelediği bi dolayında imza sağlanmış, rarlarda bugünkü yönetime ağırlıkliniyor. Uzman yetkililerden bi DYP'den gelenler ve HDP'lilerle h destek vermış, yine de genel kurulda oylarının yöneiişı kesinleşmemiş rinin söylediği gibi, soruna, bağımsızlarm katümasıyla imza Basisen 'ın genel kunılunda taraflar Cumhurbaşkanı'nın yasaklann sayısımn 130'un üzerine çıkma bir anlamda ilk seçıme yönelik kokaldmlmasına karşı olmadığını sı bekleniyor. nuşmalartnı yaparlarken, Basisen söyleyerek yaktığı yeşii ışıktan tş bu noktaya gelince, Özal' Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu başlayarak yaklaşmak gereki ın tutumu önem kazanacak. eğilimlerini açığa koymamış başkanyor. îşin özünü etkileyecek bu Özal'ın yasakları kaldırma ko lardan bin olarak, "Türklş'ten daha bir bulünhık. daha bir aktiftik ve olumlu davranıştan sonra, ' 'me nusundaki "savsaklamalan" bianlafmış kadrolarta geçmişine layık tot ve zaman" konusunda her lindiğinden TBMM'deki demek.'e [hangi bir açıklama yapmaması oylamada hangi davranışa gire hizmetler bekliyoruz" yeıindi. \hem bazı duraksamalarından, ceği merakla bekleniyor. Bu araBugüne kadar tamamlanan sendihem de TBMM'ye olan saygısın da Erdal înönü 'nun çevresindeki kalar genel kurulları ve diğerlen için dan kaynaklanıyor. Uzmanlara göre, Evren 'in duraksamasının başında yasağın kaldmlmasından önce halkoylamasına gidip gitmemek geliyor. Eğer yasaklann kalkmasmdan önce halkoylamasma gidilir de olumlu sonuç almırsa, zaten halkoylamasıyla kabul edilen anayasa, gene halkoylamasıyla değişmis olacak. O zaman TBMM'nin saygınlığına gölge düşecek. Yasanın kabulünden sonra halkoylaması yapılır da hangi sonuç alınırsa, bu kez gene TBMM'nin itiban sorunlaşacak, hatta bu yönHi bir gelişme daha başka siyasal gelişmelerin ömeğin erken seçim gibi konuların gündeme gelmesine yol açacak. (Baştarafı 1. Sayfada) nun doğrudan Cuhurbaşkanı'yla Ugili olmadığını göstermekti. Çankaya görüşmelerinde siyasal naklar konusunda ''başmesele" yapıp, sonradan dilenen sonuç ortaya çıkmaymca, "dağ, fare doğurdu " benzeri deyişlerin kamuoyuna egemen olmasını önlemekti. Erdal tnönü, Mehmet Yazar •ve Hüsamettin Cindoruk, Çankaya 'nın bu duyarlı tutumunu bilerek bugün Köşk 'e gidiyorlar. Fakat, yetkililer uçparti liderinden İconuyu açanlar olursa elbette bunlan Cumhurbaşkanının özenle dinleyeceğini söylüyorlar. Başkent kulisleri ise, liderlerin konuya değinmesinden sonra Cumhurbaşkanı Evren 'in ) daha önceki açıklamaları koşutunda mı kalacağını, yoksa siyasal naklar sorununda "bilinen yarguanna'' yeni bazı öğeler ekleyerek mi yanıt vereceğini merakla bekliyorlar. linin oylanyla değişmesini önerdi. Tabii, bu öneri türlü sakıncaları beraberinde getiriyor, bir iktidara anayasa ile dilediği gibi oynamak olanağım veriyordu. Son açıklamalannda Özal, Cumhurbaşkanı'nın bu öneriyi de incelemeye aldığını söyledi. Oysa, sağlam kaynaklardan edinilen bilgiler, Cumhurbaşkanı'nın, "anayasanın 201 oyla değiştirilmesi önerisine tümüyle karşı" olduğunu gösteriyor. Başbakanın açıklamalarına göre, "birazdinlenmek", uçakta işadamlarıyla konusarak ekonomiye yeni konumlar getirmek için çıkıığı Uzakdoğu gezisinden dönüşünde özal'ın önünde ilk önemli konu, "siyasalyasaklar" olacak. Bakalım Özal, hangi yeni "buaışlarla" bu konuda ipe un sermeyi sürdıirecek!.. ÇALJŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI Y1LMAZ ŞİPAL Doğruya ulaşabiltnek 20 Temmuz 1986 günlü yazınızda bir genelgenin yürürlükte olduğu imajını vererek, özel ve kamu sektöründe geçen hizmetleri yıllık izin haklan yönünden toplam hizmet olarak göstermektesiniz. Bu bilgiyi kriter alarak calışüğım kuruma dflekçe ile başvurdum. Bir sendikada ve Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı olarak çalıştığım 4 yıllık hizmetin, kurumda Emekli Sandığı'na bağlı olarak geçirdiğim 8 yıla eklenerek yıllık izin hakkımın 30 gün uzerinden kullandınlmasını istedim. Dilekçeme gelen cevapta sözünü ettiğiniz genelgenin, 3.3.1980 gün ve 1980/22 No'lu bir başka genelgeyle değiştirildiği bildirildi. 1 Gazetemin ve sizin verdiğiniz bilgüere % 100 doğru gözüyle bakOğımdan, bu dunım beni biraz sarstı. 2 Hizmet biıieştirilmesi olayında. süreler birieştirilerek emekliliğe sayılmakta, ama sendikada geçen 4 yıllık süremle, kamu kurumuna girdiğimde bana ilk girişte 4 yılımı göz önüne alarak intibak yapmalan gerekmez miydi? Yani hizmet birieştirilmesi emekliliğe sayüıp maaşıma etki etmez mi? CE. İSTANBUL YANTIi 1 Sorunlann çözümlenmesinde bize büyük ölçüde yardımcı olan ve uzjıanlarca hazırlanan yapıtlarda, İconu size aktanldığı biçimde ele alınmıştır. Sözünü ettiğiniz genelgenin bu yapıtlarda yer almamış ohnası, bunun bir "genelge"den çok bir "özdge" niteliği taşıması ile yorumlanabilir. Doğruya ancak okurlann bizi uyarmalan, eleştirmeleri ve tamamlamaları ile ulaşılabilir. 2 Devlet Memurlan Yasası'nda bazı hizmet sınıflanna ve meslek gruplanna, özel sektörde geçen sürelerin değerlendirilmesi yönünden bir ayncalık tanınmamıştır. Bu ayncalık yasanın gerekçesinde şöyle savunulmaktadır: "Kamu kesimi Ue özel kesim arasındaki işgücü hareketliliği yurdumuzda kesin bir şekilde tek yönlü işlemekte, özel kesim kamu kesiminin büyük güçlüklerie yetiştirdiği yetenekli elemanlan çekebilmekte, fakat özel kesimde temayüz etmiş elemanlara kamu kesiminde görev vermek mümkün olamamaktadır. Tasan, yurt kalkınmasında ve halk sağuğuun korunmasında büyük önemi bulunan fakat yetişmiş eleman sıkınüsı çekilen sağlık ve teknik hizmetler sınıflannda. ozel kesimde çalışılan sürelerin belli bir kısraının kamu kesiminde çaltşılmış gibi değerlendirilmesi olanağını getirmekte ve bu sınıflarda özel kesimle kamu kesimi arasında olumlu bir hareketlilik sağlamaktadır." Teknik hizmetler sınıfında çahşanlann özel sektörde geçirdikleri çalışma sürelerinin 3/4'ü toplamı memuriyette geçmiş sayılacaktır. Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağhk hizmetleri sımfında çahşanlann özel sektördeki çahşmalannın gene 3/4'ü kamu kesiminde geçmiş gibi kabul edilecektir. Avukatlık hizmetleri sınıfında çahşanlann da özel sektördekf çalışma sürelerinin 3/4'ü memuriyette geçmiş sayılacaktır. Meslekleriyle ilgili görevlerde çahşmak koşuluyla memuriyete giren gazetecilerin basın kartına sahip olarak özel sektördeki çahşmalannın 3/4'ü memuriyette geçmiş sayılacakör. özel okullarda öğretmenlik ya da yöneticilik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı emrinde memuriyet kabul edenlerin özel okullarda geçen hizmet sürelerinin 3/4'ü değil 2/3'ü değerlendirilecektir. Özel sektördeki çalışmalann intibak ta göz önüne ahnabilmesi bazı hizmet sınıflannda çalışma durumunda söz konusudur. 4 yülık özel sektördeki çalışma süreniz ise "fiili hizmet" yönünden emeklilikte kesinlikle değerlendirilir. Soru Pazarlıklı seçim şube genel kunılları gerçekte önem kuralma uyulabilen Turklş genel li bıryönetıcı kadro değişikliği getir kuruhında delegeleh denetlemenin miş değil. Ancak Türklşdelegasyo zayıflamast, özgüroy kullanımını arnuna yönelik ağırlıklarda ve sendi tıracaksa da, sendikalann, daha doğkalardaki kayışla yine de tabanın rusu büyuk sendikalann genel eğihoşnutsuzluğunun yansımaları var. limlerı hâlâ büyuk onem taşıyor. Bu Delege seçımlerinde akıl almaz usul nedenle aidatlann yatınlması koşusüzlük ve hile yönlemleri ile yerleri lu ile aralık sonunda yapılacak genel nı koruyabilen sendika yöneticıleri kuruldaki henüz kesinleşmemiş senalttan gelen bu basmçtan tedirgin ve dikalann delege dağılımı listesini aşadelegasyonlarına sahip olamama ğıda veriyoruz. kaygısım taşıyorlar. Tanmtş (12), Madenlş (17), GeYollş genel kunılunda genel baş nel Madenlş (15), Petroltş (24), kanın hırpalanması, Tek Gıdalş ve Tek Gıdalş (33), Şekerlş (12), TekTeslş hatta Şekerİş genel kurulla sif(30), Deritş (4), Ağaçlş (5), Sennda beklenen çalkantılar, daha on lüloz (9), Basınlş (3), Basisen (14), ce kendılennı çok güçlu gören ve bu Bass (5), Çimsetş (13), Kristal gunku yönetime karşı bir lısteyle çı Çitserlş (4), Türk Metal (22), Dok kacakları izlenimini veren sağm tav Gemı (4), Yollş (24), Testş (19), rmı değiştirdı. Her ne kadar Türk TezKoop (9), Kooplş (5), Tümtis Metal Başkanı hâlâ genel kurul so (2), Demiryolu (15). Denızciler (7). nuçlanna bağlı olarak başkan adayı Havatş (5), Likatlş, (5), Haberlş çıkabileceğınden söz etmekte ise de (4), Sağlıktş (9), Toleyis (7), Türk yaygın kanı sağtn Şevket Yıbnaz. baş Harplş (16), TGS (4), Belediyelş kanlığmda, ancak yönetim kurulu (23). üyelerinin çoğunlukla değışeceğı ve daha ağırlıkiı temsil edilecekleri bir lıste için anlaşmaya vardığı doğrultusunda. Sosyal demokrat kanatta ise önemli bir grup hâlâ "Şevket mi (Baştarafı 1. Sayfada) Cevdet mi?"sorusunayanıt vermiş, şımayan odülde seçim halk jürikarar veıebilmış değil. En önemlisi de diğer yönetim kurulu üyeleri kosi tarafından yapılıyor. Seçimin nusunda henüz doğru dürüsl bir gısonucu, haziraneylül ayları ararişımin dahi yapılmamış olması. Oysında 14 ilde 5663 kişi arasında sa sosyal demokrat kanat içindeki 4 ay süren anket sonucu saptançoğuniuk Türktş'ın bugünkü üst yo dı. Aynı ödüle geçen yıl da denetiminde genel başkandan çok asıl ğer görülen Aziz Nesin böylece sorunlann tabandan, sendikaiardan Edebiyat Halk Ödülü'nü üst üskopmuş yönetim kunılu uyelennden te ikinci kez kazanmış oldu. kaynaklandığı ve asıl ağırlıkiı çalış1984'te düzenlenen TÜYAP Edemanın yönetim kurulu üzerinde yapılması, buralara seçilebilecek adaybiyat Halk Ödülü'nü ilk kez Yalann çıkarılması gerektiği kanısında. şar Kemal almıştı. Bu hafta sonunda yapılacak sendiTÜYAP'ın haziraneylül aylan ka genel kurullannın bolluğu, bu gearasında hiçbir ön seçim yapnel kurullardaki gelişmeler birçok maksıan 2807 kadın, 2856 erkek noktayı daha açıklığa kavuşturacak. örnekle görüşerek gerçekleştirdiTurklş 'te genel kunılun sendika sayısımn değil, sendıkaların delege ği ankette, Edebiyat Halk ödüağırlıklarının belirlendiğini bir kez lü'nün hangi yazarımıza verilmedaha anımsamak gerekıyor. Her ne si gerektiği sorusu soruldu ve yakadar biraz daha sağhklı yapüabüen, nıt veren kişiler doğrudan kendi daha doğrusu ' 'gizti oy açık sayım'' inisiyatifleriyle karar verdiler. TITVAP Edebiyat Istanbul, Ankara, lzmir, Zonguldak, Adana, Bursa, Konya, Kayseri, Gaziantep, Samsun, Erzurum, Antalya, Edirne ve Diyarbakır illerinde örneğe alınan kadınlarm yüzde 28'i, erkeklerin yüzde 30.5'i, 1524 yaş grubundaki gençlerin yüzde 29.6'sı, 2534 yaş grubundaki insanlann yüzde 31'i, 3544 >aş grubunun yüzde 29'u, 4554 yaş grtıbunun yüzde 28'i, 55 yaş üstündekilerin yüzde 24'ü bu yıhn Ebediyat Halk Ödülü'nün Aziz Nesin'e verilmesi görüşünde birleşti. Bugün saat 18.30'da Etap Marmara Oteli Toros Salonu'nda düzenlenecek törende TÜYAP Edebiyat Halk Ödülü Aziz Nesin'e verilecek. Ödül, ressam Nuri tyem tarafından gerçekleştirilen bir tablo beratından oluşuyor.