Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ği korkusuyla sanat yapıtlarına kuşkuyla bakıldığı da bir gerçektir. Poh'tik açıdan yeterli destek ve beğeniyi bulamadığı için yeterince gehşemeyen, kendisini tamtıp sergileyemeyen sanatın kitlelere ulaşması, onlarda sanat beğenisi geliştirmesi güçtür. Ezberciliğe dayanan bir eğitim sistemi içinde, yaratıcıhğa dayanan sanat etkinliklerinin, kendisine uygun bir ortam bulamayacağı da açıktır. Okullarda, estetik beğeni düzeyini yükseltecek çalışmalann noksanlığı bunun göstergesidir. Okulda sanatla ilgilenmeye hazır olmayı sağlayacak yetkinlikler kazandırılamamaktadır. HAZIR OLMA Her sanat yapıtı, doğadaki gözlemlerin çok yönlü bir yorumudur. Izyeyicilerin de kuşkusuz, kendi gözlemleri ve yorumlan vardır. Ama bunlar somutlaşmış, başkalarının da izleyebileceği sonuçlar olarak ortaya çıkabilmiş değillerdir. Örtülü ve gizli kaldığından, ancak potansiyel olarak vardır. Bu potansiyel, sanatçının dünyası üe karşılaşınca açığa çıkar. Ve yorumlardaki bu uyumdan, estetik haz doğar. "İnsanı, güzellikle rezonans haline getirebilen bir sanat yapıtı güzeldir!' Ancak, bir sanat yapıtının izlenmesi, izleyici açısından edilgin (pasiO değil, etkin (aktif) bir durumdur. Belirttiğimiz gibi, sanatçı doğayı yorumlar. Fakat onun yapıtım anlamak için, bizim de yonımlamaya katılmamız gerekir. Bu katümanın hazırlığı ve temeli, kendi bilgi ve deneyimlerimizdir. Görmeye hazır olmadığımız bir şeyi göremeyiz; öğrenmeye hazır olmadığırruz bir konuyu öğrenemeyiz. Bunun gibi, kavrayıp yorumlamaya hazır olmadığırruz bir sanat ürününü de anlayıp yorumlayamayız. Ve doğal olarak da ona ilgi duyamayız, değer veremeyiz. İlgi ve değerle, hazır olma ve yeterlilik arasında yakın bir ilişki buiunduğu araştırmalarda kanıtlanmıştır. İnsan, bir şeyi anlamaya ve yapmaya hazır olduğu zaman, onu yapma ve öğrenme fırsatlannı da arar; o yönde ilgiler ve değerler geliştirir. Sanatı anlamak ve ona değer vermek için gerekli hazırlığı sağlayacak olan da eğitimdir. İnsan, kendi deneyimleri içinde ohnayan duygulan ve düşünceleri, başkalannda görüp anlamakta güçlük çeker. Bir sanat yapıtını yorumladığımız zaman da, ona kendimizde az çok var olan şeyleri yansıtmış oluyoruz. nat ürünü, gerçek olan her şe>r gibi, mükemmel bir ölçüyü de içinde taşır. Ve bu ölçü, sanatın öznel gerçekliğinden bilimin nesnel gerçekliğine geçmede bize yol gosterici olabilir. Sanatın haz veren güdüsel özelliği de, onun önemli bir başka işlevini belirler. Sanatla duygulanmıza doyum getiren güzelliği tanınz. "Duyularımızm ilk gerçegi güzelliktir. Gören göz güzellik arar, kulak da sesteki güzelliği! Ve sonra güzel koku, güzel tat ve dokunmanın yoğunlaştmp yakınlaştırdığı güzelhk:' "Güzellik, bütün duyularunıza birden dolar. O, temiz hava gibidir. Varhğı hemen duyulur. Vücudumuzun ve ruhumuzun çok derinlerine birden yayıhr. Bütün gözeneklerimizi açar ve yerleşir!' İnsan ilişkilerinin ve duygularının her türü, sanatın konusu olabflmektedir. Bilimin yanıtlayamadığı, ama insanların sormaktan vazgeçemediği pek çok soru ve sorun da, sanatın içinde kendisine varsayımsal^ bir yer bulmaktadır. Sanatın dünyasına giren insan, bütün renkleri, biçimleri ve boyutlanyla yaşamın kendisini algılar; onunla özdeşleşir ve onun gücünü paylaşarak özgürleşir. Öğretim yılının başında dileğimiz odur ki, sanat, eğitim için ihmal edilebilir bir amaç gibi görülmesin. Alıntılar için kaynak: Cavit Ünal. Birlikte Düşünelim, 1986. Plaj Yolu 35/5, C. Bostan, lstanbul. 21 EKİM 1986 Estetik Değerlerde Bir Karşılaştırııifi Sanatın dünyasına giren insan, bütün renkleri, biçimleri ve boyutlarıyla yaşamın kendisini algılar; onunla özdeşleşir ve onun gücünü paylaşarak özgürleşir. öğretim yılının başında dileğimiz odur ki sanat, eğitim için ihmal edilebilir bir amaç gibi görülmesin. PENCERE İlhan Selçuk yıllık izninin bir bölümünü kullandığı için yazılarına bir süre ara vermiştir. Doç. Dr. CAVtT ÜNAL Bir kültür içinde estetik değerler, eğer çeşitli değerler sıralamasında önemli bir yer tutuyorsa, o kültürün üısanlan arasında sanatçılar ve sanat yapıtlan da önemli yer tutar. Bireyler müzik, resim, şiir, tiyatro... gibi uğraşlara, mimarlık yapıtlarına, yontulara yüksek değer verirler. Evlerini ve çevrelerini süslemekten hoşlanırlar. Biçim ve uyum, büyttk değer taşır. Her bir deney, incelik, bakışım (simetri) ya da uygunluk açısından değerlendirilir. Bireyler yaşamı, olaylann bir çeşitliliği olarak görürler ve her bir izlenimden, onun kendi varlığı ve hatın için zevk alırlar. Bunun için bir sanatçı olmak, yaratıcı olmak gerekmez; geçmişe, eskiye bağlı olmak gerekmez. Araştırmalann gösterdiğine göre, güzelliği ve sanatı sevmek, genellikJe sanıldığı gibi, nörotik olma anlamına da gelmez. Bu sevgi, güler yüzlü insanJar olmanın önemli bir koşuludur. Acaba bizler, çevremizdeki doğal ya da kültürel varlıklarla ne ölçüde, onlardan aldığımız estetik haz nedeniyle ilgileniyoruz? BİR ARAŞTIRMA VE YORUM Yukandaki soruya yanıt bulabilmek için biz, bireylerünizle bir başka ulusun bireyleri arasında estetik ilgi ve değerler bakımından bir aynm olup olmadığını araştırmak istedik ve karşılaştırmanın ikinci yanı için bu olanağı Birleşik Amerika'da bulduk. Böylece deneklerimiz, Türk ve Amerikalı üniversite öğrencileri idi. Araştırmamız, iki ülke öğrencilerinin estetik değer puanlarında çok belirgin bir aynm buiunduğu sonucunu ortaya koydu. Bizim öğrencilerimizin estetik değer ortalama puanlan, Amerikab öğrencilerin ortalama puanlarından çok daha düşüktü. Kız ve erkek öğrenciler ayrı ayn karşılaştırüdığmda da bu eğilim, bazı ayrıntılarla aynı biçimde yine kendisini korumuştur. Aradaki bu aynmın kuşkusuz birtakım nedenleri vardır: Bir kez, bizim gibi, ekonomisi fazla gelişmemiş bir toplumun üyeleri, bir yandan bedensel gereksinimlerini, öte yandan, sağlık, hak ve hukuk gibi, fizik ve psikolojik nitelikteki güvenlik gereksinimlerini yeterince doyuma ulaştırmış sayılamazlar. O halde, insan davranışlarını sürükleyen çeşitli güdülenmelerin nispeten alt basamağuıı oluşturan bu motiyler doyuma ulaşmadıkça, kendini gerçekleştirme ve ifade etme gibi üst düzey güdülenmelerine, sıranın henüz tam olarak gelmeyeceği de bellidir. Belki, yine bu nedenlerden dolayı, insanı her şeye bir araç gözüyle bakmaya götüren tutumlar gelişmiş bulunabüir ve bu yüzden, amaa kendi içinde olan sanata karşı ilgi zayıf olabilir. Araçsal değil, içsel değeri olan sanat yapıtlan, eğiticilerce ve ana babalarca oyun gibi algılanıp çocuklara, zaman doldurmayı amaçlayan yararsız eylemler olarak telİcin edilmiş olabilir. Yönetimlere rahathk sağlayacağı sanılan bazı toplumsal koşullanmaları, kalıplaşmış fikirleri ve önyargıları değiştirebilece RAHMİ KUMAŞ SANATIN DEĞER BOYUTLARI Sanatın değer boyutlan çeşitlidir: Sanat da bir bakıma gerçeklerle ufcaşır. Ama bu, doğal bir gerçeklik değildir. Insanın duygusal ve düşünsel yapısına ve sorunlarına bağlı; nesnel değil, öznel olarak yorumlanmış psikolojik bir gerçeldiktir. Doğal gözlemlerin, hayal, duygu ve düşuncelerle işlenmesinden doğmuş kurgusal bir gerçekliktir. Bir sa PARLAMENTONUN BOYUTUM 660 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları, Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu İSTANBUL BANKSİS SENDİKASI BEYOĞLU ŞUBESI II. OLAGAN GENEL KURUL DUYURUSU Merkezi lstanbul/Beşikta$'ta bulunan BANKStS SENDİKASI'nın Beyojlu Şubesi II. Olağan Genel Kurulu 8 Kajun 1986 cumartesi günü saat 9.00/17.00 arası Çam Düğün Saionu, Barbaros Bulvan'da No. 3/B Beşikta$/lstanbul adresinde ve aşağıdaki gündem maddelerini görüşmek üzere yapılacaktır. Ekseriyet temin edilemediği takdırdc ikinci toplanu 15 Kaam 1986 cumartesi günü aynı adrcs ve saatte yapılacaktır. 2821 sayüı Sendikalar Kanunu hUkumleri uyannca ilan olunur. GÜNDEM: 1 Açdı$ 2 Başkanlık Divanı secimi 3 Ulu öndcr Atatürk'c saygı dunışu 4 Dilek ve temenniler 5 Şube organlannın ve Genel Merkez Genel Kurulu'na katılacak delegelerin seçimi 6 Kapanış. HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN İETT'nin sorun çözme yöntemi BizJer Çağlayan kavşağı civannda oturan semt sakinleriyiz. tETT'nin Çağlayan kavşağında kurduğu bilet satış gişesindeki elemanlan, Banş Manço'nun şarkısında olduğu gibi "Bir göründün, bir yok oldun, serap misali" gibidir. Gişenin önünde en az on kişi karaborsa bilet satıyor. Durumu lETT'ye dilekçe ile bildirdik. Görevli eleman istiyoruz diye. Bu isteğimizi kısa bir süre cevapladılar. Fakat yine görevliyi aldıiar. yine karaborsacılar... Dilekçe fayda etmedi, telefonla görüşelim dedik. tşletmeler şeftyle görüştük. Bu ay olmaz, önümüzdeki ay sorununuzu kökunden haüedeceğiz dediler ve sözlerinde durdular. Kavşakta içinde görevli eleman istiyoruz dediğimiz bilet satış gişesini tamamen yok ettiler. Ve sorun kökunden halledümiş oldu. Teşekkürler İETT! MERAL TÜRK / tSTANBUL yirmi yıldır güç şartlarda yaptığımız tek katlı konutlarda oturmaktayız. Konutlanmızın çevresi 56 kath konutlarla çevrilmiş durumdadır. Bir süre önce imar planında yapılan değişikükle caddeye cepheli arsalann dıstndaki arsalar üzerine ancak 3 kath konutlar yapüabilecekti. Caddenin arka taraflannda kalan arsalar için böyle bir zorunluk getirildiği halde caddeye cepheli arsalann eski statüsünün korunması büyük bir çelişki doğurmaktadır. Böylece birbirine bitişik iki arsanın birinde 5 ya da 6 kath konutlar yapılabilecekken diğerinde 3 kath konutun yapüması hem birinin mağduriyetine neden olurken hem de estetik olarak çirkin bir görünüm arzetmektedir. Üstelik bu imar planı konut açtğının yoğun bir şekilde var olduğu İstanbul'un sorunlanyla da çelişmektedir. 20 yıldır nice zorlukUtnna, güçlüklerine kaalarak yaşadığımız semtimizin bu çelişik imar planı dolayısı ile çirkin bir görünüme bürünmesine gönlümüz el vermiyor. Sayın Belediye Başkanı'ndan bu imar planınm gerekçesini açıklamasmı istiyoruz. NtHAT MERCİMEKİST Havaalam Dolayısıyla... İstanbul'un milletlerarası havaalam Yeşilköy Havaalam, günün birinde ad değiştirdi. Nedeni, gerekçesi açıklanmadan. Atatürk adı bir kalkan gibi kullanıldığmdan kimse bir şey diyemedi. Oysa, bu konuda susmak değil, tartışmak, soru yöneltmek, hatta karşı çıkmak gerekirdi. Her yerde ve her şeyde Atatürk adını kullanmak şu sıra aldı yürüdü. Oysa, bu davranışlar Atatürk'ü yüceltmez. Böyle davrananların içtenliğine de inanılmıyor. Yeşilköy Havaatanı'nda, geçen ay bir kaza oldu. Uçak kazası değil, yapı kazası. Uçaga binmeden önce yolculann bir süre beklediği son salonda tavandan kimi parçalar düştü. Fakat (Arkası 15. Sayfada) ttnar planında çelişki Biz Siyavuspaşa'da oturan semt sakinleriyiz. Yaklaşık KTT URK HAVA YOLLARI, kSI VE ULUSLARARASI UÇUŞLARIMZ İÇİNs> 26/10/1986 23/3/1987 TÜRK HAVA YOLLARI KIŞ TARİFESİ ISTANBUL'DAN AMSTERDAM, ATİNA BELGRAT BERLİN BRÜKSEL CENEVRE FRANKFURT HAMBURG KOPENHAG KÖLN LONDRA MADRİT MİLANO MÜNİH PARİS ROMA SOFYA STOKHOLM VİYANA ZÜRİH AMSTERDAM Sah, Perşembe, Pazar FRANKFURT Hergun Salı, Perşembe, Pazar KÖLN MÜNİH Cuma, Cumartesi Pazartesi, Çarşamba, Cumartesi Pazartesi, Perşembe, Cumartesi İZMİR'DEN Hergün ATİNA Cuma, Cumartesi FRANKFURT Cuma, Pazar KÖLN Pazartesi. Cuma, Cumartesi, Pazar MÜNİH Salı, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar ZÜRİH Salı, Cuma Pazartesi, Perşembe Hergün Pazartesi, Cuma. Cumartesi, Pazar Pazartesi, Salı, Perşembe, Cuma, Cumartesi Pazartesi Salı Perşembe, Pazar Pazartesi, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi. Pazar ANKARA'DAN : : : : Cuma Cuma Cuma Cumartesi :Sah : Pazar : Cumartesi : Pazar : Çarşamba, Pazar ABUDABİ AMMAN BAĞDAT BAHREYN BOMBAY CİDDE DAHRAN DUBAİ KAHİRE KARAÇİ KUVEYT SİNGAPUR ŞAM TRABLUS ISTANBUL'DAN Sah Perşembe • Perşembe, Pazar Çarşamba Cumartesi Çarşamba, Cuma, Pazar Çarşamba : Pazar Salı, Perşembe, Cumartesi Salı, Pazar Çarşamba Cumartesi ' Çarşamba, Pazar : Salı, Perşembe, Cuma, Pazar ANKARA'DAN AMMAN CİDDE DAHRAN : Perşembe . Pazar : Çarşamba ADANA'DAN Rezervasyon, Satiş Bürolanmız ve IATA Acentelenmızle temas edilmesini Saym Yolculanrmza duyururuz. CİDDE . Carsamba TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES