23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKÎM 1986 EKONOMİ CUMHURİYET/11 TÜRKİYE'den ANKARA, (a.a.) Kamu Iktisadi Kunıluşlannın iştirak politikalannın kendileri tarafından belirlenmesı kararlaştınldı. Ekonomik Işler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun karanna göre Kamu Iktisadi Tesebbüsleri ve bağh ortaklarının yeni iştirakleri bundan böyle kendi yönetim kunülannın karanyla diizenlenecek. Daha önce, KtTler Ekonomik Işler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun kararlanyla iştirakte bulunabiliyorlardı. Yeni düzenlemeye göre, KlTler özel sektöre önderlik amaayla yeni istiraklere giderken, en az yüzde 15 ve en çok yüzde 25 sınırlan içinde katılımda bulunabilecekler. KlTler halen meycut iştiraklerinden yüzde 15'in altında sennaye payı olanlarda hisselerini satacaklar veya sennaye artınmlannda rüçhan haklannı kullanmayarak paylannı elden çıkaracaklar. Ancak kârh şirketlerdeki paylann KİTlerin elinde kalması kamu yaranna olduğu dummlarda, KlTler rüçhan haklannı kullanabüecekler, daha sonra bu hisse senetlerini satış yoluyla elden çıkaracaklar. KİTlere özerklik 1987 btitçesi: Borç, enflasyon, ek vergi Ekonomi Servisi TBMM'ye dün sunulan 1987 büt Y esini yorumlayan kamu finansmanı uzmanları, bu bütçenin Türkiye gibi esas amacı " k a l k ı n m a ve enflasyonla miicadele" olması gereken gelişmekte olan bir ülkenin ihtiyaçlarına hiç uymadığı, ayrıca gelir dağılımını bozucu, enflasyonu körükleyici nitelikte olduğu görüşünde birleştiler. Borç ödemelerinin bütçeyi büyük ölçüde bağladığına isaret eden uzmanlar, yatınmlardaki daralmanın 1987 bütçesinde de belirgin bir biçimde sürdUrüİdüğünü savundular, buna karşılık yüzde 20'lik enflasyon hedefini epey "mütevaa" buldular. 1987 bütçesinde öngörülen 750 milyar liralık açığın da gerçekçi olmadığını dile getiren kamu finansmanı uzmanlan, vergi gelirierinin 9 milyar dolayında gerçekleşebilmesi için Katma Değer Vergisi oranlarının arttırılması yoluna gidilebileceğini belimiler. Görüşlerine başvurduğumuz lstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Sevim Görgiin ve lstanbul Üniversitesi lktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Izzettin Önder şöyle konuştular: Prof. Sevim Görgiin Bütçe, kamu ekonomisinin planlamasıdır, ama bizim ödediğimiz vergilerin önemli bir bölümü bütçe dışı fonlara gittiği için öncelikle bizler kamu harcamalanmn gerçek miktannı ve neyin nereye harcandığını bilmiyoruz. H«tta o zaman niye bütçe yapıyoruz sorusu bile akla geliyor. Bu parantezden sonra 1987 yılı bütçesini değerlendirecek olursak, borç ödemelerinin bütçenin büyük bölümünü bağladığı dikkati çekiyor. Bütçede 1987 yılı için öngörülen yüzde 20'lik enflasyon rakamı da gerçekçi değil. Ama harcama tahminleri yüzde 20'lik enflasyona göre yapıldığı için tabii ki tutmayacak ve aşılacak; yani gelirler, giderleri karşılamayacak. Bu durumda ya kamu hizmetleri aksayacak, ya da devlet iç borçlanma yoluna gidecek. Ancak bütçeye zaten 1987 yılı için 750 milyarlık iç borçlanma konmuş. Ben şahsen iç borçlanmanın sınınna varılmakta olduğu ve daha fazla arttırılamayacağı kanısındayım. Üstelik iç borçlanmayı arttırdıkça gelecek yılki bütçeler de şimdiden bağlanmış oluyor. Belki daha fazla iç borçlanma yapabilmek için faiz oranlanmn yükseltilmesi yoluna gidilebilir. Hükümet 1987 yılı için vergi gelirlerinde yüzde 56'lık artış öngörüyor, Uzmanlar, Meclise sunulan bütçeyi değerlendirdi İSCİNİN EVRENtNDEN ŞÜKRAN KETENCt ve Profesyonel Sendikal gelişmeleri birazcık izleyebilmiş her kişinin ağzından tabandan kopmuş yöneticilerin eleştirisi düşmez. "Sendika ağası" diyerek eteştiriye giriştiniz mi, aydınlar katında beğeni toplar, işçi kitlelerinden destek alırsınız. Ne sır, ne kerametse herkesin eleştirisinden pay alan, dillerden düşürülmeyen sendika ağalan "hacıyatmaz batmaz" tekerlemesine uygun biçimde yerlerini korurlar. işte bütün sendikalan kapsayan bir seçim turunun daha son aşamalanrta gelindi. Her kademede seçimler yenileniyor. Birçok sendika, genel kurulunu, dtgerteri şube genel kurullannı tamamladılar. Eski yönetimler neredeyse aynen yine görev bazında. İşçi tabanın, üst yönetimden ne kadar yakındığı, hoşnut olmadığı, koptuğu apaçık ortada iken, işyerleri delegelerinden başlayan bir seçim zincirinden bu sonuç nasıl çıkıyor? İşçi sınıfımız uyuyor mu? Seçme, seçilme hakkını kuilanmıyor, kullanmak istemiyor, sendika içi demokrasiyi işletmiyor mu? öncelikle ülkemizdeki bir çarpıklık, terslik üzerinde durmak gerekiyor. Nedense sendikalann, işçilerin kendi ajdatian ve katılımlan ile oluşturdukJan çıkar örgütieri olduğu unutuluyor. Serv dikaları yönetenlerin, işçi tabandan kopuk, "ağa" olmaları öncelikle ve sadece bu çıkar örgütlerini oluşturan işçileri ilgilerv diren bir sorun değilmiş gibi davranılryor. İşveren örgütlerini yönetenlerin nitelikleri ile ilgilenmeyi akıldan geçirmeyenler, işçi örgütlerini yönetenlerle çok yakından ikjileniyorlar. Devlet adına, hak adına, işçiler adına, bilen bilmeyen, özellikle hedef saşırtarak, "sendika ağalan" suçlamasının içine giriyor. Gerçek ağalarla ittifak kurularak, işçi haklannı savununlar toplum, işçi katında "ağa" gösterilmeye çahşıhyor. İşçinin kendi çıkarları için kurduğu sendikasının başında gerçekten "ağa" varsa, bu öncelikle onun sorunudur. İşvereni, devlet yöneteni neden bu kadar ilgilendiriyor? Devlet, yasa koyucu, işçinin çıkar örgütünün başına sendika ağalarının çoreklenmesini istemiyorsa, bir tek sorumluluğu ve işlevi olabilir. Yasal düzenleme işçinin seçilme ve seçme haklannı sınırsız kullanabileceği, sendika içi demokrasiyi işletebileceği biçimde düzenlenir. Bizdeki temel çarpıklık devlet adına sendika ağalarından yakınanlann, yasa koyucunun, getirdikleri yasal düzenle, tam tersinin gerçekleşmesi için yapılabilecek her şeyi yapmış olmaiarıdır. Yasal düzenleme başından sonuna kadar işçinin seçme ve seçilme haklannı nasıl daha çok yok edebiliriz arayışının üstün bir eseri gibidir. Eski sendika yöneticilerine geçtş dönemi ortaMığının bir ödülü olarak tanınan iki dönem daha seçilebilme hakkı, sendika ağalannın ayakta kalmalannı kollamakla birlikte, seçme ve seçilme haklanna ne boyutta önemli kısıtlamalar gelmiş olduğunu gözlerden ırak tutmaktadır. Eski yönetıcilere yasa ile tanınan "koşullarma bakılmaksızın" iki dönem daha seçilebilme hakkı, bu dönemin seçimler zinciri içinde tamamen kullanılmiş oiacak Gelecek döneme anayasadan başlayan ve yasada ağıriaştınlan seçme ve seçilme hakkına ilişkin kısıtlamalar kaldırılmaz, gerekli yasal değişiklikler yapılmazsa sendikalann ayakta kalması ve iş barışı açısından gerçekten çok tehlikeli sonuçlar ortaya çıkacak. Önce gerçek sendika ağalan ile işbirliği yapıldığmdan, onlara ayrıcalıklı haklar tanındığından, işçilere yanlış hedef gösterıldiğinden söz ettik. Sonra da eski yöneticilere tanınan ayrıcalıklı seçilme haklarının süresinin dolması ile çıkacak sonucun bir felaket olacağından. Kendi kendimiz ile ciddi bir çelişki içinde değiliz. İçinde olmayanlann uzaktan göremediği bir olguyu, büyük tehlikeyi göstermeye çalışıyoruz; işçilerin seçme ve seçilme haklanna, sendika özgürlüğü, uluslararası ilkelerle çelişkili olarak getırilen çok ağır kısıtlamalar, sendika içi demokrasinin işletilmemesi, işçilerin istemlerine uygun yönetimlerin işbaşına getirilebilmesi okjusunu tümden ortadan kaldırmıştır. Son defa olmak üzere bu seçim döneminde de çoğunluğu ile ağa da olsalar, işçi haklarının karşısında, işçıden kopuk, işçiyi satıyor da olsalar, sendikacılıKta yapılacak işlemleri bilen, deneyli, profesyonel yöneticiler koltuklarını korumuşlardır. Yaşammda bir yöneticinin karşısına çıkmamış, toplu pazarlığı, yasaları, yaşamı, sendikacılığı bilmeyen bir amatör yönetici, yıllarca özel eğitim görmüş profesyonel işverenler ve uzmanlann karşısında ne yapacakiar, işçi çıkariarını nasıl savunabileceklerdir? Devlete karşı ya da sendikacılıkta işlediği bir suçu yok, 10 yıl bilfiil işçilik yapmış ve 4 dönemden fazla seçilmemiş diye görev başına gelecek amatörlerle, işçi haklarının en kötü niyetli profesyoneller, sendika ağalannın elindekinden dahi daha kötüye gideceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bütün dünyada sendikacılığın, sosyal barışın, seçme ve seçilme hakları kısıtlanmamış, en az işverenler kadar uzmanlaşmaya çabalayan, sendikacılığın en alt kademelerinden başlayarak, en üst kademelerine doğru eğitim göre göre, deney kazana kazana gelen profesyonel sendikacılar eliyie ayakta tutulduğu asla akıldan çıkarılmamalıdır. işçi haklanna indirilen en ağır darbelerden biri, seçme ve seçilme haklanna getırilen kısıtlamalar ile sendika içi demokrasmin işletilmemesidir; işçinin kendi özgür iradesi ile kendi yöneticisini, ağa olmayan, ancak işçinin hakkını nasıl savunacağını iyi bilen, iyi yetişmiş, profesyonel yöneticisini seçebilme hakkının elinden alınmasıdır. Salihli Tekstil'e 2. haciz Akbank'tan Ekonomi Servisi Yapı Kredi Bankası'ndan sonra Akbank da 400 milyon liralık alacağının ödenmemesi nedeniyle Salihli Tekstil'in Istanbul'daki irtibat bürosunda bulunan telefon, teleks ve fabrikanm kefillerinin evlerindeki eşyalara haciz koydu. Bu arada, Salihli Tekstil'in dün Salihli Mercii Hâkimliği'ne konkordato konusunda yaptığı başvuru mahkernece kabul edildi. Borçlarının yüzde 100 odenmesi koşuluyla mahkemenin konkordato talebini kabul ettiği Salihli Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Fikri Karanis. fabrikanın toplam 9.5 milyar liralık bir borcu bulunduğunu, bunun 3.5 milyar lirasının Sınai Kalkınma Bankası'nın sekiz yıl vadeli yatırım kredisi olduğunu belirterek, "Fabrikanın 1.5 milyar liralık emtiası vardır. Firma olarak hem Yapı ve Kredi Bankası hem de Akbank ile piyasa usullerine göre anlaşmaya varacagımız tabiidir" dedi. Erdemir de könıür ithal ediyor ANKARA, (a.a.) Ereğli Demir Çelik Fabrikalan (Erdemir) Genel Müdürlüğü, 100 bin ton maden kömürü ithal ediyor. Fabrika ihtiyaçlannı karşılamak üzere ithal edilen maden kömürü, \BD'nin Charleston veya New Poıt ümanlanndan taşıttınlacak. Demir çelik fınnlannda kuüanılan metalürjik maden kömürü, Ereğli'de Uzunkum limanına boşaltılacak. Bu arada Türkiye'nin kömür ithalatı artarak sürüyor. Taşkömürii, yüksek evsaflı kok, kok ve sömi kok ve linyit, ithal edilen kömür cinsleri arasmda Sulunuyor. Türkiye 1983 yılında ithal ettiği 992.3 bin ton kömü•e 74.6 milyon dolar öderken, 1984 yılında 2 milyon 160.5 bin .on kömür ithalatı için 150.7 milyon dolar, 1985 yıhnda 2 milyon 489.2 bin ton ithalat için de 165.3 milyon dolar döviz ödedi. Prof. Sevim Görgüm Hükümet, 1987 yılı için vergi gelirlerinde yüzde 56'lık artış öngörüyor. Ama yeni vergiler gündemde olmadığma göre bunu nasıl sağlayacak; kısa sürede vergi kaçağını azaltabilecek sistemi gelişürebilecek mi? KDV oranlarının yükseltilmesi yoluna jgidilecektir. Prof.izzettin önder: Bu bütçede gelir dağılımını düzeltecek hiçbir önlem yok, aksine gelir dağılımını bozucu görünüyor. Çünkü dış borç ödemelerine ağtrlık verilmiş. Gelirlerin öngörüldüğü gibi arttmlabilmesi için KDV oranlanmn yükseltilmesinden başka çare görünmüyor. ama yeni vergiler gündemde olmadığına göre bunu nasıl sağlayacak, kısa sürede vergi kaçağını azaltabilecek sistemi geliştirebilecek mi? Ben sanmıyorum ve muhtemelen vergi gelirlerini arttırabilmek için KDV oranlanmn yükseltilmesi yoluna gidilecektir. Bütçede yatınmlar için aynlan miktann küçüklüğünü tartışmaya bile gerek yok. Zaten yatırımlara aynlan pay, her yıl bir miktar geriliyor. Ozetleyecek olursak, 1987 yılı bütçesi, esas amacı iktisadi kalkınma ve enflasyonla mücadele olması gereken gelişmekte olan bir ülkenin ihtiyaçlarına hiç uymayan, bu iki hedefle de çelişen bir bütçe. Prof. tzzettin Önder 1987 yıh bütçesi, 1986'ya göre yüzde 50 dolaylarında artmasına rağmen, 4 trilyon lira dolaylanndaki bütçe dışı fonlar nedeniyle kamu kesimînin harcamalarında çok daha büyük bir artış söz ko nusu aslında. Ayrıca fonlar nedeniyle bu bütçenin kamu kesiminin gerçek büyüklüğü hakkmda fıkir verdiğini söylemek de mümkün değil. 1987 yılında yatırımlarda yüzde 24'lük artış öngörülüyor. Oysa 1986 yıh enflasyonu yüzde 40'lara yakın. Demek ki yatınmlar bilinçli olarak daraltılıyor. Cari harcamalar da ancak enflasyon oranında arttırılmış. Dolayısıyla bu bütçede gelir dağılımını düzeltecek hiçbir önlem yok, aksine gelir dağılımını bozucu görünüyor. Çünkü dış borç ödemelerine ağırlık verilmiş. Dış borç ödemeleri dışa kaynak transferidir ve enflasyonu körükleyici nitelik taşır. Bu haliyle 1987 bütçesine transfer bütçesi diyebiliriz. Bütçenin gelir kalemlerinde yüzde 56'hk vergi artışı öngörülmüş. Bunu sağlamak için KDV oranlanmn yükseltilmesinden başka çare görünmüyor. Bu, ya global olarak ya da madde bazında olabilir. Özetle bu bütçe, bir sosyal refah bütçesi değil. Aksine, enflasyonu arttıncı ve g.lir dağıhmım bozucu bir bütçe. Aynca borç ödemek için yeniden borçlanma bağlamında gelecek yıllardaki bütçeleri de şimdiden ipotek altına alıyor. Yılmaz: Serbest dolaşımı F.Almanya ile değil AET ile görüşüyoruz BONN (ajL) Devlet Bakanı Mesut Yümaz, serbest dolaşım konusunun F. Almanya ile değil, AET ile görüşüldüğünü söyledi. Federal Almanya'ya bir Sünlük bir ziyarette bulunan Devlet Bakanı Yılmaz, Bonn'daki yetkililerle, rürkAlman müsteşarîar toplantısınm bir değerlendirmesini yaptı. Federal Almanya Devlet Bakam Schauble ile yakiaşık bir buçuk saat süren bir görüşme y'apan Mesut Yılmaz, daha sonra TürkiyeYugoslavya Karrna Ekonomik Ko A t M ***** ''«**• Tiisyon toplantısma katümak üzere Belgrad'a ghti. Yılmaz, Bonn Havaalam'nda verdiği demeçte, Türkiye ile F. Almanya arasındaki siyasi, askeri ve ekonomik iliskilerin yoğunluğunu hatırlatarak, bu iliskilerin geliştirilmesine büyük önem verildiğini kayletti. Alman meslektaşlanyla yapuğı görüşmede, özellikle Türkiye'ye yönelik Alman yatınmlan ve Türk isçilerinin sorunlan üzerinde durduğunu anlatan Mesut Yılmaz, "IVrUyctye «thHrftn atlotri dcsteftia, TKrid^aiıı âstlewUti y«kttmHU«kkrle ny(iın hale Eedrflmesi konosu izettade dordmk" dedi. I KARADENİZ'DENBA TIYA Batı bölgelerindeki çimento sıkıntısı, Trabzon 'dan deniz yoluyla taşınarak aşümaya çahşıhyor. Trabzon 'dan toplam 5 bin ton çimentoyu biner tonluk partiler halinde îstanbul'a taşıyan Çitosan, 3. parti çimentoyu yüklüyor. Çimentoda ithalat, çözüm mü? FARUK BESKİStZ On beş gündür devam eden vunento sıkıntısı ve "karaborsasına" ithalatın da bir çözüm getiremeyeceği öne sürülüyor. lstanbul ve çevresinde çimento ihtiyacıru gıderebilmek için bir kamu kuruluşu olan Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii'nin (Çitosan) Romanya ile yaptığı 150 bin tonluk ithalat bağlantısından sonra 10 bin tonluk ilk ithal çimento partisi hafta sonunda Îstanbul'a ulaşacak. Çitosan yetkilileri, ihtiyacın devam etmesi durumunda ithalata devam edileceğini belirtirlerken, inşaat müteahhilleri, ithalatı.ı cozum olamayacağını MA ledıler tthalat konusunda kendisı ile goruştuğümüz Çitosan'dan bir üsı duzey yetkilisi, tüm Türkiye'nin çimento tuketiminin yaklaşık üçte birini "yuüiB" lstanbul ve çevresinde geçen yıla göre çimento talebinde yuzde 30'a varan bir arüş göruldüğünu. şu anda devam eden sıkınlının Çitosan'ı yakından ilgilendirdiğini belirterek, "Fabrikalarda üst üste anza me\dana gddi. Bunda kasıt oldugunu sanmıyorum. Bizim amacımız piyasanın ihliyacinı gidennektir. Biz fiyalla ilgilenmiyoruz. 150 bin tonluk ithalat, ihtiyacı gidermezse. ilhalata de\am ederiz" dedi. Aynı yetkili, şu anda çimento üreıim maliyetlerinde bir artış olmadığını, ancak çimentoda tek fiyat uygulanmasının kaldınldığım hatırlatarak şöyle konuştu: "Bunun için karaborsa diye bir kelime kullanmak yanhştır. Çıinku yasada çift fiyat yoklur. Getirdiğimiz çimento 1600 liradan hem bayiye, hem de vatandaşa Cmraniye >e Merter'deki depolanmızdan saülacakür. lthalal sonucunda fiyatlann düşeceğine inamyorum." Tum İnşaat Müteahhitlen Temin ve Tevzi Kooperatifi (TİMKO) Genel Başkanı Cemal Ekşioğlu, ithal çimentonun piyasada 1015 güıılük bir rahathk yaratabileceğini. ama daha sonra sıkıntının devam edeceğini söyledi. Muleaahhil Ishak Aydogan da dört fabrikanın araJarmda anlasıp gunluk üreümlerini ve fiyatlannı ayarladıklanm ve hiç kimsenin bunlara karşı bir önlem alabilecek guçte olmadığını halırlatıp şunları söyledi: "Hükumel, bir an önce bu gidişe dur demelidir. 50 milyon insan bu ola)dao zarar gormektedir. ¥apilacak ithalat da etkili olmayacaktır. Tek radikal çozum fabrikalann uretimlerini arnırmalandır. Hukumet, fiyatlann bu derece artmasına dur demetidir, ama hükumetin düşüncesi 'Kaça satarsan sat, yeter ki vergi ver'dir. Fabrikalarda fınn yanıyor, çark donüyor, ama mal çıkmıyor. Nasıl ohıyor bu?" İnşaat müteahhidi Aslan Demir, çimento bulabilmek için kapı kapı dolaştıklannı, yanlannda bulunan çimento bayilerinin bile "Biz karaborsa fiyatından salıyoruz, Lslerseniz alın" şeklinde mal sattıklarım belirterek. "10 bin tonluk çimento nedir ki. Bugün bir mıiteahhit arkadaşınu/ bu miktan bir defada alabilir. 150 bin lonluk miktar ise piyasada çok kısa sureli hir rahathk yaralır 'dedi. Müteahhitler, çimento sorununa hükumetin müdahalesini istiyor 100 m dairenin maliyeti 7 milyon ANKARA, (ANKA) Belediyeler tarafından yılın ilk yedi iymda 215 bin daireye inşaat nıhsatı verildi. Ruhsat verilen daie sayısı geçen yılın aynı dönemindeki 141 bin olan sayıya göre rüzde 52 oranında arttı. 103 metre karelik bir dairenin maliyeti 7 milyon liraya yükseldi. Belediyelerin DtE tarafından derlenen «rilerine göre, 215 bin dairenin 179 bini apartman dairelerinden, î6 bini de diğer şekillerde inşa edilen dairelerden oluşuyor. Apartnan dairelerinin ortalama genişliği 118 metre kare, bir metre ka•enin arsa hariç maliyeti ise yaklaşık 66 bin lira düzeyinde bulutıuyor. Bir apartman dairesinin maliyeti ise 7.8 milyon liraya ula»ıyor. Apartman dairelerinin metre kare maliyeti, geçen yıhn aynı dönemindeki 40 bin liralık maliyete göre yüzde 62.5 arttı. Beediyeler, ocak, temmuz döneminde 82 bin dairenin kullanıma ıçılmasırta izin verdi. Kullanımına Lzin verilen apartman dairelerinin ortalama genişliği 103 metre kare, bir metre karenin maliyeti 68 bin lira, bir dairenin maliyeti ise 7 milyon lira olarak belirlendi Metre kare maliyeti geçen yıl 39 bin lira idi. 2 DUNYA'dan Japonya'nın ticaret fazlası dolara rağmen patladı Ekonomi Servisi Japonya'nın "önlenemeyen dış ticaret fazlası" geçen ay bir rekor daha kırdı ve son altı ayın fazlası 1985 yık toplammı geçti. Japonya Maliye Bakanlığı MITl'den yapıian açıklamaya göre, eylülde 8.9 milyar dolan bulan dış ticaret fazlası 8.1 milyar dolarhk temmuz 1986 rekorunu kırarken, son ıltı aylık fazla da 46.2 milyar dolara ulaştı. Böylece, son altı aylık rakam, geçen yılın eş döneminde gerçekleşen 28.2 milyar dolarlık fazlayı neredeyse katlarken, tüm 1985'in 46.1 milyar dolarhk fazlasını da geçmiş oldu. Eylül dış ticaret fazlasımn ortaya koyduğu bir diğer gerçek de, doların büyük kayıplarına karşın, Japonya'nın ABD'ye yönelik ticaretindeki fazlasımn da 4.8 milyar dolar olarak gerçekleşerek, 1985 eylülünün 4.7 milyar dolariık rakamını geçmesi oldu. AP muhabiri Burns: OPEC toplantıları kar fırtınasına benziyor. Bitinceye kadar ortalıkta ne olduğu anlaşılmıyor. Ne zaman biteceği ise hiç kestirilemiyor. Ekonomi Servisi "OPEC toplantılarını izlemek, kar fırtınasından kurtulmava benziyor. Bitmedikçe ortada neler döndüğii pek fark edilmiyor ve ne zaman biteceği de kestirilemiyor." Cenevre'de sürmekte olan Petrol Ihracatçısı Ülkeler Örgütü 1 nün toplantılarını izleyen AP yazarı, dünya enerji sistemine yön veren kanelin gorüşmelerini böyle tanımlıyor. AP muhabiri Robert Burns, kanelin îoplantılarını Cenevre'de genellikle Intercontinental Oteli balo salonunda resmi bir şekilde açtıklarını, içeriye giren petrol bakanlan ve yardımcılarından herkesini orada olduğunun anlaşıldığını oelirtiyor. Ancak açılış toplantısından sonra kanelin önde gelen simalarını bir daha ulkelerine donene kadar görmenin pek mümkün olmadığını söylüyor. Butun arada geçen zamanda yapılanlar hep kapah kapılar ardında ve otelin en ust katındaki bakanlann suitlerinde gerçekleştiriliyor. Suitlerde yaptlan göruşmelere kaç bakan katılıyor, neler konuşuluyor bilmek mümkün değil. Hatta görüşmelerin surdüğü, ancak lobide bekleşen gazetecilerden, otelin kapısında sıralanan Limouzinlerden anlaşılıyor. Toplantıların saatinden haberdar olmanın ise olanaksız olduğuna işaret eden Burns, "Pe(rol bakanlan saat 10.00'dan önce işe başlamaz, akşam 18.00'den sonra ise asla görüşmezler" diyor. Kartelin bakanlan hotelden geziye çıkmak veya alışveriş yapmak istediklerinde ise otelın daha çok servis kapısını tercih ederlermiş. Çoğu ^oforlerin kullandığı Limouzinlerde dolaşırkcn, Suudi Arabistan Petrol Bakanı Şeyh Zeki Yamani, Limou/in'ini kendi kuilanırmış. Bıırns, "Vamani oraha Lııllmımm • *•*.! Otelden yönetüen kartel: OPEC anlatan Burns, "Toplumun öniinde birlikte göründiikleri çok nadirdir. Ama böyle anlarda hep birbirlerivle i>i geçiniyor izlenimi verir, dil sorununa karşın birbirlerine yaptıkları şakalardan çok hoşlanır gözükiirler" diyor. Ancak en soğuk davrananı İran Petrol Bakanı Agazade imiş. OPEC konferanslannda alfabetik sıraya göre oturulduğu için Irak temsilcisinin yanına düşen İranlı bakan, savaşmakta olduğu meslektaşıyla doğal olarak hiç konuşmazken, müttefikleri Cezayir ve Libyalı bakanlarla bile çok nadir sohbet edermiş Eskiden, OPEC'in petrol piyasalanna hükmettiği günlerde bir araya gelen bakanlar, yalnızca biriRi gün konuşur, fiyatları ne kadar yükseltecekleri konusun BORSA^NIN İÇİNDEN İMKB Dun alımı satımı yapılan hisse senetleri (E) 2.025 1405 4355 7.200 1.100 4.675 1.750 1335 1.155 1.380 2350 2.905 2.455 1235 2.100 1420 4425 7500 1.100 4.750 1.750 1335 1.150 1.375 2350 2505 2.455 1.150 2.100 3.420 4 425 7500 1.100 4.750 1.750 1.835 1.150 1.375 2.850 2505 2.455 1.150 2.100 1420 4.425 7500 1.100 4.750 1.750 1535 1.150 1575 2J85O 2505 2.455 1.150 (Hh. Venezüella Petrol Bakanı A. Hernandez ürisanti Bisiklete b'mip dolaşmaya bayılıyor. da anlaşma sağlayamasalar da sonuç olarak zaten yükseldiği için pek fazla onemsemezlermiş. Piyasalann petrol bolluğuna boğulduğu son iki yılda artık toplantıların 810 gün sürdüğünü hatırlatan Burns, "Cenevre'yi sevmiş göziiküyoriar. Bir gazeteci Libva Petrol Bakanı Fevzi Şakşuki'ye 'Toplantı ne kadar surecek?' diye sorduğunda aldığı yanıl, 'Ne guzel bir hava. Güneş de var. Hiçbirimizin acelesi yok' oldu" divor. Chirac: Fransa'da enflasyon füksekliğini koruyor Ekonomi Servisi Fransa Baş)akanı Jacques Chirac, enflasyon >ranının asağıya çekilerek, F. Alnanya'nın duzeyine indirilmesi geektiğini söyledi. Sıkı para politikaına dayalı yeni bir ekonomik poliikanın habercisi olarak nitelendirien Chirac'ın konuşması, fıyat artışarının iki ay yüzde 0.1 düzeyinde îerçekleşmesinden sonra, eylülde rtizde 0.30.4'e çıkmasımn ardından Jacgues Chirac 5**/ paîeldi. Konuşmasında, F. Almanya ve ra politikasma doğru. sviçre'de geçen ay enflasyonun yüzde 0.2 düzeyinde kaldığını haırlatan Chirac, en az bu düzeyin tutturulması gerektiğini so\leli. Konuşmasında enflasyonla ilgili olarak eski sosyalist huküneti suçlarken, Paris'ten gelen haberlerde, sosyalistler döneminde :nflasyonun yıllık yüzde 6.7'den yüzde 2'ye düşurülduğu hatıratılarak, bunun eski hükumetin başarılarından biri olduğuna dikcat çekildi. m 100 470 115 900 500 70 75 245 440 248 2.406 58 100 500 KISA... KISA... 6. DÜNYA GIDA GÜNÜ nede niyle duzenlenen "Türkiye Gıda Potansiyeli Bugiinii ve Yarını" konulu toplantı bugün saat 10.00'da Beşiktaş'taki Ortadoğu Ticaret ve lhracat Merkezi'nde yapılacak. 6. Dünya Gıda Günü nedeniyle bir de sergi düzenlenecek. ANTİDAMPİNG semineri bugün saat 9.00'da Odakule'de başlayacak. Odalar Birliği tarafından duzenlenen seminerin açış konuşmasını Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem yapacak. Seminerde bilim adamları ve işadamlan tebliğler sunacaklar. AYKOSAN Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi'nin temeli 19 ekim pazar günü Başbakan Turgut Özal tarafından atılacak. 270 bin kiiinin istihdam edildiği ayakkabıı DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçıka Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florinı 1 jsveç Kronu 1 İsvıçre Frangı 100 italyan Lireti 100 Japon Yenı 1 Kuveyt Dınan 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali DÖVİZ Efektif Döviz Efektif Alış Al.ş Satış Satış 708.59 694.70 715.54 694.70 445.93 454.85 423.63 459.31 51.09 51.59 50.09 50.09 352.20 359.24 352.20 362.77 17.30 17.47 16.96 16.11 95.37 96.31 93.50 93.50 109.69 107.54 107.54 110.77 311.66 317.89 311.66 321.01 104.20 102.16 102.16 105.22 430.55 439.16 430.55 443.47 51.91 52.42 50.89 48.35 460.12 428.55 464.63 451.10 2384.77 2432.47 2265.53 2456.31 998.98 1018.96 998.98 1028.95 188.99 185.28 176.02 190.84 !fc SW 16 EKİM 1986 TARJNİNDEKİ DÖVtZ KURLARI T.C. ZİRAAT BANKASI İ g \W DÖVİZİN CİNSİ 1 AVUSTRALYA D0UUH 1 AVUSTMIYA H L H 1 MTI ALMAN MAMa 1padKAHIAWI 1 OAMIAMA KR0W 1 F M M a HUUMI 1 H0LLAMM FIORM ittVEÇKMM 1 ISVtÇK FRANSI 1 N İTALYAN ÜKTİ 1 N JAPM TBIİ 1 KAIA0AD0LAM 1 KUVETTDİNAM INORVEÇKmNU 1STERÜN 1 t. ARA1İSTAN RİYALİ DÖVİZ AUŞTL SATBJTL 701.64 715.67 445.93 454.84 50.59 51.60 355.72 362.83 17.12 17.47 94.43 96.32 108.61 110.78 314.77 321.07 102.16 104.20 434.85 443.55 50.89 51.90 451.10 460.12 500.68 510.69 2384.77 2432.46 95.69 97.60 1008.96 1029.14 1BS7S EFEKTİF AUŞTL SATŞTL 701.64 736.72 423.63 468.22 50.59 53.12 355.72 373.50 16.27 17.98 94.43 99.15 108.61 114.04 314.77 330.51 102.16 107.26 434.85 456.59 48.34 53.43 428.54 473.65 475.64 525.71 226553 2504.00 90.90 100.47 1008.96 1059.41 i7fi m 104 <^d lAnooum BM'nin kârı %27 geriledi Ekonomi Servisi Dünyanın en büyuk büro makineleri firnası olarak büinen Internaüonal Business Machines IBM'nin kârarı, yıhn üçüncü çeyreğinde yüzde 27 geriledi. ABD ekonomiindeki yavaşlama ve artan rekabetten kaynaklandığı ifade edien kârlardaki gerileme, ekonomistler tarafından "Artık lüm dunadaki rakipleri IBM'e yetişmek üzere ve bu da ABD için cok totü bir haber" şeklinde yorumlandı. Ekonomistler yaptıkları leierlendırmelerde. dolann eprilpmetinrfpn rtnlavı kavınlann m ı . ÇAPRAZKUR 1 ABD DOLAfll 1 9724 6 4599 2 229 1.6135 1365 10 B Alman Markı Fransız Frangı Hollanda Florinı İsvıçre Frangı İtalyan Lireti AUIN GÜMÜŞ ALIŞ Cumhurıyet Reşat 24 ayar külçe SATIŞ 70.500 95 000 9950 69.000 90.000 9900
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear