Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Evren: "Eğer kalkınmak istiyorsak, bir taraftan devlet, bir taraftan kişiler, kuruluşlar, vakıflar elleriyle bu ülkeyi kalkındırmak zorundayız." ANKARA, (Cumhuriyel Büroso) Türkiye'nin tek özel üniversitesi, YÖK Başkanı Prof. lhsan Doğramacı vakıflannın desteklediği Bilkent, Cumhurbaşkaru Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal, Cumhurbaşkanhğı Konseyi üyeleri, TBMM Başkanı ve bazı bakanlann katılımıyla açıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 1982 Anayasası'nın "baa çevrelerin ifade ettiği gibi kapalı kapüar ardında haarlanmadığını" belirterek, yükseköğretım Ue ilgili maddelerin düzenlenmesi sırasında şu anki YÖK Başkanı Prof. Doğramacı'nın çağnldığını, görüşlerinin alınması sonucu, kâr amacı gütmeyen vakıfların özel üniversite kurabümelerine olanak tanındığını söyledi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Türkiye'de "herşeyin devlet eliyle yapılmasının beklendigiııi" de vurgulayarak, bunun doğru olmadığuu ifade etti ve devlet üniversitelerinde, okullannda masrafı karşılayabilecek durumda olanlann para vermelerinin "sosyal adaletçi" bir anlayış olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Evren, aynca, "Hiç çocugu olmgyan kişüerden de vergi auyoruz. Adalet midir?" diye sordu. Bilkent Üniversitesi Mühendislik Fakttltesi'ndeki açılış töreninde ilk olarak kürsüye gelen Rektör Prof. Mithat Çoruh, üniversitenin Prof. Doğramacı'nın girişimleriyle 1%0'h yıLlardan bu yana kurulması çahşmalannı anlattı. YÖK Başkanı Prof. Dogramacı ise konuşmasında, dünya üniversitelerinde "vakıflaşma" olgusuna dikkat çekerek, Türkiye'de vakıflann yüksekögretimle ilgisinin azalırken, Batıda aksine bir gelişmenin olduğunu öne sürdü. Prof. Dogramacı, "özel üniversitelerde mali ve idari konularda esneklik vardır. Bürokrasl asgari dtzeydcdk. Bn nedenlerie devlet üniverriteleriııe göre tnrmotajb dorumdadıriar" dedi. Prof. Dogramacı, özel üniversitelerin öğrencilerden çok fazla ücret aldıklan halde masraflarını karşılayamadıklannı da belirtti. Başbakan Turgut özal, yaptığı konuşmada, Kuranı Kerimin ilk ayetinin "oku" emri taşıdığını söyledi ve çeşitli hadislerden örnekler vererek bilimin önemine değindi. Prof. Dogramacı1 nın üniversitelere "çok emeginin geçtigini, ancak en önemli adınu Sahıbı: Cvathari^tt MaıbaacıLık ve Gazeıecıbk Türk Anonım Şirkeıi adına Nadir NMU, • Genel Yayın MUdürU H u u Censl, Müessese MudürU: Eminc UpklifU, Yazı Işlerı Müdılrü. Oktj GOKBSİI. 0 Haber Merkezı Mudürü. Yalçın Bayer, Sayfa Duzenı Yöneunenı. Ali Aou, # Temsıtaler A.NKARA. Yalfin D o « u . IZMİR Hikncı Çctfnluy», ADANA: Mehnct Mercaa. tstanbul Haberlcrr. Reha Öı, Dış Haberler Ergua Balcı, Ekonomı: O u u UUg«y, KUltür: Cetal Üster, Magazin. Yılçıa Pekşen, Spor Danışmanı: AbdulkldJr Yucdman, Düzcltmc: Rcflk Ourtns, Arajtırma: Şakia Alpay, İşSendıka. Ş n k ı u Ketenri, HabcrAraşurma. L'fnk Goldcmir, # KoordınaıOr Ahmet KonıUan, • Malı Ijler: Erol Erkot, tdare Huscyia Garer, tşletme: Önder Çclik, Bılgı Işlem: NmU laal. Basan ve Yayan. Cumhariytt Maıbaacılık ve Cazetecılik T.A.Ş. Turk Ocajj Cad 39/41 Cajaloftlu, 34334 tst., PK 246Isıanbul, Tel 512 05 05 (20 hat). Tdex: 22246 • Burolar: Ankarm: Zıya Gökalp Bulvan tnkılap Sokak. No 19/4, Tel: 33 11 4147, Telex 42344 • Izmir. H. Zıya Bulvan. 1352. Sok. 2/3. Tel: 25 47 0913 12 30, Telet: 52359 • Adaaa: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3. Tel: 1455019731, Tdex: 62155 TAKVIM 11 EKİM 1986 Imsak: 4.39 Güneş: 6.03 öğle: 11.56 İkindi: 15.04 Akşam: 17.38 Yatsı: 18.57 Her şeyi devletten beklemeyin nıP Bilkent Üniversitesi olduğunn" belirten Başbakan TUrgut özal, konuştuğu gençlerin Bilkent'e "biraz da kıskançhkla baktıldanna" değinerek, "Geoçler arasında kıskançlık iyi degil de, rekabet iyi bir şey, biz drvamlı rekabeti köriiklüyonız, çünkü ileri giderler" diye konuştu. Başbakan özal, beyin göçünü önlemenin yolunun sanayide olduğu gibi bilim ve teknikte de dışa açılmaktan geçtigini vurgulayarak, "Çünkü dışanda degerii bir atmosfer varsa oravı tercih ederler. Belki burada yapacağımıj yenilik bilim ve teknikte de dışan açılmak, yani entegre olmakür" diye konuştu. Son olarak kürsüye gelen Cumhurbaşkam Kenan Evren, Dicle Üniversitesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, görtişlerini aktardığını, ancak Bilkent'in ilk özel üniversite olması nedeniyle açılışına katıldığıru ifade etti. "Anayasa bazı çevreterin ifade ettiği gibi kapalı kapüar ardında hazırlanmadı" diyen Cumhurbaşkam Kenan Evren, anayasanın yiikseköğretimi düzenleyen maddesine gelindiğınde Prof. thsan Doğramacı'mn görüşlerinin aundığını, Prof. Doğramacı'mn üniversitelerin yalnız devlet eliyle kurulmasını ön gören hükmüne karşdık, "kâr amacı gütmeyen vakiiiann özel üniversite kurabilmeleri teklifini" yaptığım söyledi. Cumhurbaşkam Kenan Evren, bu önerinin yerinde bulunarak, ilgili maddeye ek yapıldığını da anlatarak, "Ortaögretimde özel okullar var, üstelik kâr gayesi de güdüyorlar. Gdnül ister ki olmasın. Yüksekögretimde neden olmasın? Bir zamanlar vardı, ancak gayesi kâr olunca bazı kusurlar görülüyor. Bu bakımdan kâr gayesi gütmeden bu vakıflann kuracagı üoiversitelerin iyi hizmet verecegi kanısındayım" dedi. Cumhurbaşkam Kenan Evren, daha sonra özetle şöyle konuştu: "Bttytik bir imparatorluktan gelmişiz. Ve o imparatorluk döneminde herşe) devlet eliyle yapıhyordu. Bundan hâlâ kendimizi kurtanunadık. Dikkat ederseniz, Anadolu'nun neresine gitseniz, herşeyi devletten beklerler. Kendi kendimize, kendi y^hamiT. la bir şey yapmayı düşönemiyoruz. Herşeyi devlet yapsın istiyoruz. Herşeyi devlet yapınca da merkeziyetçi bir sistemle bütün iilkeye yetişemiyoruz. Eger kalkınmak istiyorsak, bir taraftan devlet, bir taraftan kişiler, kuruluşlar, vakıflar elleriyle bu ülkeyi kalkındırmak zorundayız. Harta ben derim ki, neden devlet okullannda, devlet üniversitelerinde oradaki masrafı karşılayabilecek durumda olanlar para vermezler? Biz herkesi her kefeye koyuyoruz. Bunu karşılayabUecek olanlardan neden para almayalım? Keşke bunu yapabilsek, iste sosyal adalet budur. Ama biz böyle yapamıyoruz. (Arkası 15. Sayfada) Özel üniversite Bilkent'in açılışında Evren Yaşar Kemal ve Livaneli S. Birliği'nde Istanbul Haber Servisi ^ lü yazar Yaşar Kemal ve ozan Zülfl Livaneli, yurtdışında çeşitli toplantılara katılmak üzere dün uçakia SSCB"ye gittiler. Atatürk Havalimanı'nda hareketlerinden önce gazetecilerle konuşan Kemal ve Livaneli, ilf olarak SSCB'nin Alatau kentinde düzenlenen Dünya Aydınlar Toplantısı'na katılacaklanm ve bu toplantıda 3 binli yıllara kültür olarak nelerin aktanlabileceği konusunun değerlendirileceğini belirttiler. Alatau'daki "Dünya Aydmlar" Toplantısı'na, Norman Mailer, Yevtuşenko, lngmar Bergman gibi isimlerin de katılacağı bMirildi. Kemal ve Livaneli daha sonra, Danimarka'da düzenlenecek "Dünya Barış Kongresi"nde konuşma yaptıktan sonra Finlandiya'ya geçerek, buradaki Dünya universitelerarası Gençler Barış Konferansı'na katılacaklannı bildirdiler. NE NEDİR? Anayasa destekli üniversite ANKARA, (Cumhuriyel Burosu) 12 Eylül )98Cden sonra oluşturulan yeni anayasa bizzat Prof. Dogramacı'nın ginşimiylc "Vtlaflann kâr antaa gotmeden özd üniversite kurebilmelerine" olanak tanıdı. 12 Aıalık 1984 günü kurulmasma izın verilen Bilkent ve ona mali destegı saglayan vakıflar ve sanayi i$letmeleri yine 26 Aralık 1984'te Cumhurbaşkanı Keaan Evreo'in iştirakiyle açıldı. 22 Mayıs 1985 günu ise başında Prof. Doğramacı'run bulunduğu YÖK, Bilkent Üniversitesi'nin kunılabilmesi için mali kaynaklann yeterli oldugunu, kurulabüeceği iznini verdi ve Bilkent Üniversitesi dün öğretime açıldı. Bilkent Üniversitesi kuruluş asamasında başta ODTÜ'den olmak uzere ögretirn elemanı transferini yüksek ücrellerle gerçekleşliren ilk ve tek üniversite de oldu. Dönemın Haane ve Dıj Tıcaret Müsıeşan EkI C B PmkdemirU'mn de mütevelli heyet üyesi olduğu Bilkent'te öğrmciler iki yıllık okullara yıüık 750 bin. 4 yllık fakültelere ise 1.5 milyon lira öjrenim harcı ödeyecekler. Yundışından getirilen Türk asülı ve yabana öğretim üyeleriyle birlikte Bilkent'te, 20"yi aşkını yabana olmak üzere 100*6 yakın öğretim demaru görev alırken, 500 öğrencinin okuyacağı üniversitede 5 öğrenciye yaklaşık 1 öğretim elemanı, 25 öğrenciye ise 1 prof. düşüyor. Bu rakam, devlet ünîversitelerinde 18 öğrenciye 1 öğretim elemanı, 230 öğrenciye de 1 prof. olarak belirleniyor. Bilkent Üniversitesi'nde ders programlarının oluşturulması sırasında Türk ümversite deneyimlerine de pek itibar edilmedi. Yabancı ve Türk kökenli öğretim elemanlarmdan olujturulan bir damşma kurulu, okutturulacak ders kitaplarını ve programı belirledi. Kitaplar için tngiltere ve Amerika'ya siparişler verdi. 10 yıl ıçınde öğrencı sayısmın 5 bini bulması planlanan Bilkent'te başanlı 65 öğrenciye de, burs veriliyor. Çırağan Sarayı lstanbul Haber Merkezi Çırağan Sarayı turizm işletmelerinin temeli yarın törenle Başbakan Turgut özal tarafından törenle atılacak. Turizm ve Tanıtma Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu'nun da katılacağı temel atma töreniyle, saray restorasyon çalısmalartnın ve aym alan içinde gerçekleştirilecek 5 yıldızlı, 300 yatak kapasiteli ek otel inşaatmm da başlamış olacağı belirtiliyor. Mafya'nuı arkadaşlanyla oynayan Claudio Domino, kendisini adıyla çağıran motosikletli adamın yanına gittL Adam hiçbir şey söylemeden cebinden çıkardığı tabancayı 11 yaşındaki CÛutdio'nun beynine doğru ateşledi. Çocuk cansız ytrt düşerken, katil olay ytrinden uzaklaşa. Polis yetkilileri Domino ailesinin 470 Mafya üyesinin bulunduğu Ucciardone Hapishanesi'nin temiztik işleriyle uğraştığm, büyük bir olasıhklu baba Domino'nun Mafya'nm yardım talebini reddettiği için küçük Claudio'nun öldürüldüğünü söyUdiler. Akdeniz Akdeniz Festivali bitiyor ANTALYA (Cumhuriyet) Akdeniz Akdeniz Müzik Festivali, bugün yapılacak müzik yarışması ile sona eriyor. 14. Akdeniz ülkesinin katıldığı yanşma, tarihi Aspendos Tiyatrosu'nda başlayacak. TRTTelevizyonu'nun naklen yayımlayacağı yansmayı, Akdeniz ülkeleri de uydu kanalıyla naklen izleyecekler. Yarışma jürisinde Türkiye'yi Selmi Andak temsil edecek. Turist sayısı azcıldu ama yine de AUah bereket versin ANKARA (a.a.) Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşcıoglu, 1987 turizm sezonu için yaklaşık bütün yerlerin şimdiden satıldığını bildirdi. a.a. muhabüierinin sorulannı yamtlayan Tascıoglu, geçen turizm sezonunda beklenilenin olmadığını kaydederek, "Turizm hapı yuttu, bitti, ümitlerimiz söndü gibi ah vah etmeye lüzum yok. Turist sayısında diişme oldu, ama bu geçen yılın rakamları civanndaydı. Yine de Allah bereket versin" dedi. Turist sayısındaki yüzde 11 azalmayla, turizm sektöründeki genel krizin öteki ülkelere göre hafif atlatıldığını bildiren Taşçıoğlu, "Kimseyi suçlamıyonız. Onümuz aydınlıkür. En kötü bakan bile gelse bu gidişi durduramaz. Çünkü iş rayına oturmuştur" dedi. 1986 turizm sezonunda alınan tedbirlerle Türkiye'ye çok sayıda turistin gelmesinin beklendiğini, ancak bazı dünya olaylan ile fıyat politikasının bunu etkiledigini anlatan Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, 1987 sezonu için daha etkili tedbirler aldıklanm söyledi. Taşçıoğlu, önümüzdeki sezonda, geçen yılın fıyatlannm uygulanacağım, buna katma değer vergisinin de dahil edileceğini bildirerek, böylece fıyatların fiili olarak yüzde 10 dolayında düşürülmüş olacağını belirtti. ÇİFTE REZERVASYON YOK Taşçıoğlu, çifte rezervasyon uygulamasımn olumsuz etkiler yarattığını, bu nedenle özellikle Avusturya'dan gelen turist sayısında yüzde 26 düşüş olduğunu anlatarak, bu konuda sert önlemler aiındığinı bildirdi. Taşçıoğlu, şunlan söyledi: "Bazı tesisler iki kişiye birden bilet satmış. Belki öteki vazgecer Turizm Bakanı Taşçıoğlu, geçen sezondan memnun: ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Bilar A.Ş., ana sözleşmesinde öngörülen amaçları doğnıltusunda, Ankara'da bir "Bflim MerkezT kurdu. öğretim kadrosunu, çeşitli nedenlerle yükseköğretim süreci dışmda bırakılmış bilim adamlan ve uzmanlann oluşturduğu merkez, akademik takvim yılı boyunca sürekli bir "programlı seminerler dizisi" gerçekleştirecek. Bilar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Nesin, yaptığı açıklamada, "Bilim Merkea'mizi kurma girişimimizde yasai dayanağımız, anayasanın 27. maddesi ve herkesin bilim ve sanatı serbestçe yayma özgüriüğü ilkesidir, ana kaynağımız ise devlet olanaklan ya da maddi güç değil, yuksekögretim sttreci dışında bırakdmış, biivök bir potansiyel oluştnran, ülkemizin yttz akı bilim adamlanmız ve uzmanlanmızdır." dedi. Bilar A.Şnin kurduğu merkez, şu anda okul ya da bir üniversite niteliği taşımıyor. Bilar A.Ş. Bilim Merkezi'nde iktisat, hukuk, basınyayın, toplum sağlığı, siyaset bilimi, kamu yönetimi, doğa bilimleri, dış politika, sehircUik, sosyal politika, mimarlık ve tarih bölümlerinden oluşan bir program uygulanacak. öğrencüere ve halka açık merkezde her bölüm, kendi alanlanndaki konularda birbirini bütünleyen seminerler gerçekleştirecek. Bilar A.Ş. Bilim Merkezi kuruldu EN GENÇ ŞAMPtYON Garri Kasparov (solda) Ue Anatoly Karpov arasında iki yıldır sürmekte olan müthiş çarpışma noktalandu 23 yaşındaki Kasparov, sadece tahtını korumakla kalmadı, satranç tarihinin en genç şampiyonu olma özelliğini de elinde tuttu... TAŞÇIOĞLU^NPAN Turist sayısında azalma oldu, ama geçen yılın rakamları civanndaydı. Yine de Allah bereket versin. önümüzdeki sezon da geçen yılın fıyatları uygulanacak. Buna Katma Değer Vergisi de ilave edileceği için fıyatlar yüzde 10 düşürülmüş olacak. Çeşitli ülkelerin basın mensuplarını davet edip tanıtım işini çok ucuza getiriyoruz. Dış basına reklam vermeye kalksak bütçe buna yetmez. diye düşünmiiş. îkisi de iptal etmeyince olay oldu. tşte Avusturya'daki TV yayını bu konudadır. Tabii tesiri oldu. (Bunu yapanın canını yakarım, kapatmaya kadar giderım) dedim. Otelciler bu sene çifte rezervasyon yapmadılar." Taşçıoğlu aa. muhabirinin sorusu üzerine, turist sayısındaki düşüşle ilgili gömşlerini açıklarken, bunun özellikle ABDLibya çatışması ve tranlı turistlerin sayısmdaki dengesizlikten kaynaklandığını belirtti. Taşçıoğlu, genel turist sayısındaki düşmeye karşüık, OECD Ülkelerinden gelen turist oramnda yüzde 22 artış olduğunu belirterek, "Bizün müşterilerimiz de zaten OECD ülkeleridir" dedi. YENt TEStSLER Taşçıoğlu, turizmde tesis kapasitesinin, gelen turist sayısının azlığı veya çokluğundan daha önemli olduğunu vurgulayarak, 1988 yılı sonunda 150 bin yatak kapasitesine ulaşılacağmı söyledi. Taşçıoğlu şöyle konuştu: "1983 yılında yatak kapasitesini 65 bin olarak teslim aldık. 1986 baziranında bunu 101 bine çıkardık. 1988 yılı sonunda 150 bin yatak kapasitesiııi bulabilirim. Bu beşinci bes yıllık plan döneminin sonudur. Planda 100 bin nedeflenmişti. Bu hedefi yüzde 50 oramnda aşıyonız. Bugiin 93 şanüye, turistik tesis yapmak için faaliyet halinde." Türkiye'ye, her yıl daha fazla turistin gelme ihtimalinin bulunduğunu anlatan Taşçıoğlu, "Dış tanıtunda çok iyi gidiyonız" dedi. Taşçıoğlu, tanıtun çahşmalan ile ilgili olarak şunları söyledi: "Az para Ue çok iyi reklam yapıyoruz. Çeşitli ülkelerden basın mensupları davet edip onlan gezdiriyoruz. Ülkeierine döndökleri zaman dergilerine yazıyorlar. Bu işi çok ucuza mal ediyoruz. Şayet dünya basınına reklam vermeye kalksak, devletin bütçesi bana yetmez." Anadolu Medeniyetleri Sergisi'nin Türkiye için önemli bir tamtım aracı olduğunu belirten Taşçıoğlu, özellikle ocak ayından itibaren Vv'ashington'da açılacak ve bir yıl süreyle bütün ABD'yi gezecek olan "Kanuni Sultan Suleyman Sergisi"nin de Türkiye turizmi açısından önemli bir tanıtım atılımı olacağını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, önümüzdeki aylarda Karadeniz'in turizmde öncelikü yöre ilan edileceğini bildirerek, şöyle konuştu: "Teşvik tedbirleri alacağu. Karadeniz yöresi, iç turizm ve güzergâh turizmi için ideal bir yer olabilir. Güzergâh turizminde küçük konnklama tesisleri kurulabilir. Sahil şeridi, gidip gelmek için çok müsait Ama tesislerden işe başlamak ve iç turizmi oraya yönlendinnek lazım." Polonyalı çizer lipınski'nin Kalemınden Cumhurıyet'e Asbestin zararları lstanbul Haber Servisi Kanada Asbest Enstitusü, ısı yahtımında kullamlan asbestin insan sağlığına zararlarını önleme yolları konusunda lstanbul'da bir seminer düzenledi Seminerde konuşan enstitü yetkililerinden Bruce Mc Kean, "Asbestin insan sağlığına verdiği zararlar, çok basit önlemler aünarak önlenebillr" dedi. Kasparov Ue Karpov, 2 yılda 96 kez karşı karşıya geldiler Belçikah müteahhitler lstanbul Haber Servisi Belçika'mn Anvers kenti Müteahhitler Derneği'nin, aralannda Belediye Başkan Yardımcısı Marc Welles'in de bulunduğu 45 üyesi, dün tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ı ziyaret etti Türkiye'ye hem turistik amaçla hem de mimari incelemeler yapmak üzere gelen Belçikah gruba tstanbul'la ilgili bir video fılm izletildi. Satrancın şahı Kasparov Londra'da başlayıp Leningrad'da biten maratonu 12.511.5 önde tamamlayan Garri Kasparov, Dünya Satranç Şampiyonu unvanını korudu. Ingiliz satrançcı Tony Miles'a göre Kasparov, "Satranç tahtasının üstünde olup biten her şeyi görebüen 27 gözlü bir canavar." Kflltür Servisi Leningrad Oteli'nin toplantı salonunda son kapışmanm 23. oyunu için satranç masasının başına oturduklarında, iki Sovyet büyük usta, Garri Kasparov ile Anatoli Karpov 1984 eylülünden bu yana 95. kez karşı karşıya geliyorlardı. Gerçi satranç uzmanlanna göre Kasparov maçı çoktan almıştı ama, 23. oyun yine de Karpov'un son şansıydı. Karşüaşmanın son iki oyununu alırsa, satranç dünyasının krallık tacını yeniden giyebilecekti. Kasparov'un tahtını koruması içinse, bir beraberlik alması yeterliydi. Sağlam bir savunma kuran Kasparov, telaşa kapılmadan beraberliğe oynadı ve bir anlamda iki yıldır sürmekte olan müthiş çarpışmayı noktaladı. 23 yaşındaki şampiyon, tahtını korumakla kalmamış, satranç tarihinin en genç şampiyonu olma özelliğini de elinde tutmuştu. GELECEK YIL KİM? Formalite niteliğindeki 24. oyunun da berabere bitmesiyle, ilk yarısı Londra'da gerçekleştirilen, ikinci yarısı Leningrad'da devam eden dünya sat'anç şampiyonluğu karşılaşması 12,511,5 Kasparov'un lehine sonuçlandı. Şimdi Anatoli Karpov'un gelecek yıl yeniden Kasparov'un karşısına oturma hakkını elde etmek için, Sovyet Artur Yusupov'u yenilgiye uğratan Andrey Sokolov'u yenmesi gerekiyor. Garri Kasparov, üstünlüğu kesinleştikten sonra TASS Haber Ajansı'na verdiği ilk demeçte, karşılaşmanm sonlanna doğru art arda 3 oyun kaybedişine değinerek, "Kendi me aşın giivendigim için üç oyun verdim, ama oyunu bir an bile bırakmadıgım için sonunda zafere ulaştım," dedi. Bilindiği gibi, karşılaşmanm 16. oyununda 9,56,5 öndeyken Kasparov arka arkaya üç oyun kaybetmiş ve unvanını korumayı tehlikeye sokmuştu. MEKTUPLA SATRANÇ KURSUNDAN Ingiliz büyukusta Tony Milesın deyişiyle "satranç tahtasının (Arkası 15. Sayfada) Gazeteci Kemal Ozbayraç öldü İSTANBUL (a.a.) Basın şerefkartı sahibi gazeteci Kemal ozbayraç, tedavi edilmekte olduğu SSK Göztepe Hastanesi'nde dün öldü. SSyaşınaa hayata gözlerini yuman Kemal özbayraç'ın cenazesi, yarın Erenköy Galip Paşa Camiinde kılınacak öğle namazmdan sonra, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Irkçıhğa değil Afrikah sanatçdara hizmet ettim RAGIP DURAN LONDRA Unutulmaz "Simon and Garfunkel"in Simon' u son plağı "Graceland" ile AngloSakson dünyasında sadece müzik çevrelerinin değil, siyasilerin de ilgisini çekti. Paul Simon, üç kıtada iki yıllık çalışma boyunca gerçekleştirdiği son albümü için Güney Afrika Cumhuriyeti, tngiltere, Jamaika ve ABD'de kayıt stüdyolanna girdi, rnüzikçilerle çalıştı. Sonuçta zencilerin yerleşim merkezi Sowett£ nun sokak ezgilerini, 50'li yıllarm rocku ve Latin Amerika havalanyla zenginleştirdi ve klasik ama yeni bir Paul Simon yapıtı gerçekleştirdi. Tartışmanın özü, Simon'un Johannesburg'ta çahşması. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, ırkçı Güney Afrika rejimine karşı 1980 yıhmn arahk ayında kültürel boykot ilan ettiğinden bu yana Güney Afrika Cumhuriyetine gidip konser veren, şov yapan sanatçılaı kara listeye alımyor, teşhir ediliyor. Uluslararası çapta faaliyet gösteren AAA (Irk Aynmcılığına Karşı Sanatçılar Birliği) şimdiye kadar Rod Stewart ve "Queen" gnıbunu ırkçılığa hizmet etmekle suçladı. SÖZ MÜDAFAANEN Paul Simon, eylül ayı başında Londra'daki Mayfair Tiyatrosu'nda düzenlediği basın toplantısında ne gibi sorularla karşı karşıya kalacağını biliyordu. Yine de tedirgindi çocuk yüzlü şarkıcı. Uzun uzun çalışmalannı anlattı: "Bir arkadaşım Gumboots grubunun bir plağını vermişti. Ubakanga, yani Soweto sokak müziğı parçalan. Çok etkilendim. Akordeon, bas, davul ve dektro gitarlaria çalınıyor. Plak firmam aracılığı ile bu grupla birlikte bir albüm yapıp yaDamayacagımı araştırdım. Güney Afrika Cumhuriyeti'ne gitmek için aslında bir vize almam yeterliydi. Ama ben yine de durum geregi gidip Harry Belafonte gibi, siyah halkın hakiannı savunan bir sanatçıyla ve Quincy Jones ile görüşmeyi yegledim. Beni desteklediler. Güney Afrikalı Müzisyenler Sendikası da, ben gelmeden önce oturup kendi aralannda tartışmışlar, sonra da oylamaya başvurmuşlar, be Paul Simon, siyasi tartışmalara yol açan son plağını savundu: FIYTO Genel Kurulu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kısa adı FIYTO olan Dünya Gençlik Seyahat Organizasyonları Federasyonu 36. Olağan Genel Kurulu tzmir'de yapılacak. Toplantıya 42 ülkeden yaklaşık 400 seyahat acentesi sahibinin katılacağı bildirildi PA UL SİMON Güney Afrika 'da zencilerin yerleşim merkezi Soweto 'nun sokak ezgüerinden esinlenmesi, ünlü müzisyeni boy hedefi yaptı. nim getip kendileriyle birlikte çauşmamı kabul etmişler. Ben oradaki hükümete ya da rejime hizmet etmiyorum ki. Afrikalı sanatçılara, Amerika'dakinin iki katı (saati 195 dolar) para ver Simon and Garfunkel lkilisi'nin beyni olan Paum Simon'un, Güney Afrika'nın başkenti Johannesburg 'ta yaptığı çalışma, ırkçılığa karşı olan örgütler tarafından tepki Ue karşılandı. Bir basın toplantısında kendisini savunan sanatçı, "Ben şarkı sözü yazarıyım, siyasetçi değilim" diyerek yapıtının müzikal içeriğini ön plana çıkarmak istiyor. dim. Tek tek her birinin isimlerini plağa yazdırdun. Johannesburg'un şov merkezi Sun Cityde sahneye çıkmam için bana 1 milyon dolar teklif etmişlerdi. Reddetmiştim. Çünkü bir süriı insan tarafından parmakla gösterilen bir sanatçı olmak istemiyorum." "Bunca Yü Sonra Hâlâ Çtlgınn parçasının bestecisi ve güftecisi, 60'h yılların liberal (bu deyim Amerika'da solcu anlamına gelebtliyor) rüvacısı, şimdi Botha rejimine hizmet etmekle suçlanıyor. Ama Paul Simon "Ben şarkı sözü yazanyım, siyasetçi değilim" diyerek tartışmaları bertaraf etmek, yapıtmın esas olarak müzikal içeriğini ön plana çıkarmak istiyor. ELYİS VE TERÖR "Graceland" plağa adım veren parça, Elvis Presley'e saygı. Graceland, Elvis'in evinin bulunduğu yörenin adı. Ama aym zamanda "Zerafet ülkesi" anlamına da geüyor. Plağın 5 parçası Johannesburg'ta kayıt edilmiş. Simon'un geleneksel temaları, aynhk, hüzün, ulaşılmayan sevgiler "Graceland"de de mevcut. 43 yaşındaki sanatçı, "Sessizliğjn Sesi"nden bu yana folk şarkıcüğından, Amerika ölçülerine göre "entelektüel" hatta "akademik" şarkı sözü yazarlığına doğru yol alırken, "bulanık sular üzerinde köprüler kurmaya" devam ediyor. "SevgiUni Terk Etmenin 50 Yolu" şarkısının ozam, 2 yıl önce Art Garfunkel'dan maddi, manevi, mesleki ve cinsi olarak ayrıldıktan sonra Debbie Reynolds'un kızı Caroline Fisher ile evlenmisti. NE DEĞlŞTt NE DEGlŞMEDt? 1980 Central Park konserinde Simon "boksör" şarkısım icra ederken, New York'un koca parkmda 200 bin kişiyi ayağa kaldırdı: "Tüm degişimlerden sonra, biz az çok aynıyız." Ne var ki herkes aym görüşte değil. örneğin Londra'da yayımlanan "Citylimits" dergisi Graceland'ı tanıtma yazısında, Güney Afrika'da ırkçılığa karşı mücadeleyi anımsatıyor ve "Plağı plakçıda dinleyebilirsiniz ya da boykot edebflirsüıiz" önerisinde bulunuyor. Guardian gazetesi ise Mayfair Oteli'ndeki basuı toplantısını aktardığı haberine şu cümleyle son veriyor: 'Taul Simon, Graceland'dan sonra New York sokak müziği Ue ilgileneceğini açıkladı. Bu açıklama ırkçdık karşıtlan için iyi bir haber." GORBAÇOV