23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 7 OCAK 1986 16 kişi burada bal gibi hapistik Zincirbozan'daki 16 kişi I. Süleyman Demirel: Amiral "misafir" olduğumuzu ısrarla vurgulayıp isteklerimizi sorduğu zaman durumu anladık: Zincirbozan'da 121 gÜTl Metin Tüzün Bu yazılan bazen gunü günune, bazen birkaç gün geçtıkten sonra tuttuğum notlarımdan akıararak yazdım. Bu nedenle tarihler ve sayılar o günlere aıttir. Bu yazı hiçbir şeyi, hiçbır kimseyle tartısan bir yazı değildır. Bir politik değerlendirme hiç değildir. Zinctrbozan'dan bırakıldıktan sonra 2 yılı aşkın bir sure gunluk yaşantımızda her gun karşılaştığımız soruları yanıtlamak, o dönemle ilgili merakları gıdermek ve bu dönemle . f ilgili olarak bır şeyler çıkarmak isteyenlere yardımcı olmak J içindir. Bu zorunlu yaşantıda 11 eylulu ve dünlerı, 12 Eylul'u, 13 "' eylulu ve bu gunleri çok konuştuk. Ama 16 politikacının ' kişıliklerine sunulan bu gorüşmeleri ve aramızdaki değerlendirmelen bu yazıya aktarmak hakkını kendımde goremiyorum. Bu yazmın karşılığı ise Zıncirbozan olayından ' ', sonra gorduğum ilgi ile alınmış oldu. METİS TJj'ZL'S' Açıklama 1924 doğumlu, 59 yaşında. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu. ABD'de araştırma ve geliştirme yapmış. Plancı. 4 dönem Milletvekilliği, Başbakan Yardımcılığı ve uzun süre Başbakanlık görevinde bulunmuş. AP Genel Başkanı. 2. İhsan Sabri Çağlayangil: 1908 doğumlu, 75 yaşında. lstanbul Hukuk Fakültesi mezunu. İdarecilik, \alilik, C.senatosu uyeliği, Çalışma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Cumhuriyet Senatosu Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı vekilliği yapmış. 3. Sadettin Bilgiç: 1920 doğumlu, 63 yaşında. İstanbul Tıp Fakültesi mezunu. Doktor. 5 donem milletvekilliği, Ulaştırma ve Milli Savunma Bakanlığı, AP Genel Başkan vekilliği ve genel başkan yardımcılığı yapmış. 1 ,»; Hep saygıyla ve rahmetle anacağım Sırrı Atalay'ın aziz anısına... DEMİREL HERKESLE ILGILIYDI Zıncirbozan 'da kalanlann yakınları ziyareie geldiği zaman Demirel, herkesle rek tek ilgileniyor, 4. Ali Naili Erdem: '< Saat tam 18.00... 2 Haziran 1983 Perşembe. Adını birkaç gunde herkesin hatırmı soruyordu. Zincirbozan 'a gelenler de tam bir dayanısma içindeydiler. Gelen armağanlar hep 16 adetti. 1927 doğumlu, 56 yaşında. Anzor belleyebildiğim Zincirbozan'da tel orgülu tekerlekli kapı topukkara Hukuk Fakültesi mezunu. 5 Hepımız kostumlu, kravatlı idik. Odalanmız gösterildi. Soyunlarıma çarparak arkamdan kapandı. Ve benimle birlikte 16 kişinin dönem Milletvekilliği, Çalışma ve duk, dokunduk, yemek salonunda yemek yedik. Isınma sohbetleri Zınoirbozan'da ilk sabah yeni ve zorunlu yaşamına başladık. Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, AP 3 haziran. Bu yeni ve zorunlu yaşamdaki ilk sabah başladı. 15 Ogün hiçaklımdan gitmiyor. Eşimin, çocuklarımın, kardeşleri yaptık. lzin verildiği için evlerimize telefonla durumumuzu bildirGenel Başkan Yardımcısı. kişiden bir kısmının Yassıada, bir kısmının 12 EylüldeOrdu Dil Oku«! min ve yakın arkadaşlarımın bütün zorlamalarına karşın yanımda dik. Gece yarısı yattık.Uvuyabildik mi? Sabaha kadar tavanı mı göz lu, bir kısmının da değişik zamanlarda böyle bir yaşantı dene>imle•>' kimsenin olmamasını istedim ve lstanbul Topkapı'dan yalnız başıledik. Bilmiyorum. Ama içimde acayip ve garip duygular vardı. Bir ri vardı. 5. Yiğit Köker: J ma otobüsle Çanakkale'ye gitmeye karar verdim. 1928 doğumlu, 57 yaşında. AnBu deneyımler nedeniyle kimimiz geç kalktık. Sanırım ne olaca31 Mayıs 1983 salı günü saat 13.00'ten itibaren radyo haberlerı, tuhaf geceydi. Sanınm hepimiz de öyleydik. ğını bilenlerle bilmeyenlerin farkıydı bu. Yağmurlu bir gün. Ona•. akşam televizyon ve 1 haziran tarihli gazeteler 79 nolu bildiriyi, isim Kimse kimseye kendi görüşünü satmadı kara İktisadi ve Ticari İlimler Akarım gurultuleri ve sinekler insanı iyice çileden çıkarıyor. lerimizi, resirnlerimizi yayımlıyordu. Telefonlanm devamlı meşgul... demisi mezunu. 2 dönem C.Senailk gun Çanakkale'ye birlikte gelen arkadaşlanmızın aileleri zi(Aranıyordum). Bu yazılarda adı geçen Zincirbozan sakinlerinin bir kısmı ile yıltosu uyeliği, Butçe Plan KomisyoEvimiz dolup dolup boşalıyordu. Bir gün içinde hazırlanıyor, yeni larca karşı karşıya geldik. Sistem \e demokrasinın gereği kimi za yarete geldiler. Her gün saat 1318 arası 3. dereceye kadar akraba4 J nu Başkan Vekilliği ve AP Genel kurmaya çalıştığım işimi terkederken eşim ve iki çocuğumun hiç de man görev nedeniyle yan yana geldik. Aynı Mecliste, aynı komis larımız ziyarete gelebiliyor. Bu sonradan bir ara tamamen yasak«•affltafe Başkan Yardımcılığı yapmış. landı, bir süre sonra da haftada 3 gune indirildi. Bu kararlar, sanıV ğilse 67 ay geçimleri için elzem maddi hazırlıkları olsun diye çırpı yonda devletimiz, milletimiz için görev yaptık. Hepimizin değişik nıyordum. Bu stkıntı, içinde bulunduğum aranıyor olma durumun politik çizgimiz ve politik tercihimiz var. Hatta aynı partideki kişi rım bizim (uysal) durmamızla orantılı olarak ahnıyordu. 6. Nahit Menteşe: Gelen ziyaretçilerle saat 18.00'de onları kapıya kadar yolcu ededan daha büyük sorundu bence. Bu nedenle hiç yorum yapamıyor lerin bıle zaman zaman parti içi çekişmeleri olmuştur. Buradaki ar1932 doğumlu, 51 yaşında. İstandum. Sevdiğim eski arkadaşlarım bunun bir haksızlık veya yanlışbul Hukuk Fakültesi mezunu. 4 dö"* ; lık olduğunu, "yönetime" başvurmamı salık veriyorlardı. Bunu yapnem Milletvekilliği, Çalışma, Te• mayacağımı ve Çanakkale'ye gideceğimi söylüyordum. v> kel, Ulaştırma, Milli Eğitim BakanSabah erkenden uyandım. Kızım beni öperek ve belli etmemeye • çahşarak gözleri dolu dolu okuluna gitti. Hazırlandım. Eşim ve An* lığı yapmış. AP Genel Sekreteri. •••> kara'da okumakta olan oğlumla birlikte evden çıktık. Bir taksi ça7. Ekrem Ceyhun: E ğırdık. Komşulardan bazıları balkona çıkmıştı. El sallayarak veda • ettim. Bana sabır dilediler. Sabah saat 08.00'de Topkapı'da eşime • ' 1927 doğumlu, 56 yaşında. îstan• ve oğluma veda ederek Çanakkale'ye hareket ettim. Eşim ve oğlum, kadaşlarımın durumu da boyleydi. Buradaki yaşantımızda hiç kimbul Teknik Üniversitesi mezunu. ls1 rek vedalaştık. İlk günlerde Sırrı Atalay'ın, Ali Naili Erdem'in ve inançh, emin, vakur bir dirençle beni yolcu ettiler. tanbul milletvekilliği, idarecilik, 11 senin kimseye teslim olmadığını, kimsenin kendi goruşunu başka Yiğit Köker'in aileleri gelmişti. Sağolsunlar, hepimizle ilgilendiler Gelibolu'da yemek molası verildi. Otobüste kimse tanımıyordu musteşarlık, Başbakanlık Müste'.'• beni. Hareket saatine kadar iskelede gezinmek istedim. Her taraf sına satmadığını, kendi inandığı ılkeler doğrultusunda kendini da ve eksiklerimizi çarşıdan sağlayarak yaşantımıza yardımcı oldular. ha da iyi eğitmek için çırpındığını ve çalıştığım gördum. Gunler bazı ayrıntı farklarıyla birbirı ardına sıralanmaya başlaşarlığı, Devlet Bakanlığı ve Dışişleri »• asker doluydu. Özel önlem alındığı anlaşılıyor. Eceabat'tan ÇanakBuradaki insanların muşterek bir suç işlemeleri mümkun değil. dı. Birkaç gün sonra bizlerden 3 er adet fotoğraf istediler. Ben "Olur, Bakanlığı yapmış. kale'ye arabalı vapura bindik. Çay içmek için indim otobusten. Vapur mürettebatından beni tanıyanlar çıktı. Sohbet etmek istediler, Burada muşterek olan, kendileri için zorlanan bir yaşam biçimi ve >arın Çanakkale'ye gider, çektirir gelirim" diye takıldım. Nereden 8. Mehmet Gölhan: yıllarca (yanlış değil) birbirine karşıt göruş diye bakılmış olan in bulacaktık resimleri? Bizi Çanakkale'de ikamet için çağırmışlardı. n: fakat ben onları rahatsız etmemek için isteksiz göründüm. sanların aynı kaderi paylaşmış olmalandır. Oysaki şimdi Zincirbozan'da hapistik. Çoğumuzda fotoğraf yok1929 doğumlu, 54 yaşında. İstanDeğineceğim konularda ve yaşantımızda 16 kişinin ve yeri geldikçe tu. Bir gün sonra Çanakkale'den bir astsubay gelerek ayrı ayrı fobul Teknik Üniversitesi mezunu. '" Çanakkale savaşının geçtigi yere bakarken gorevlilerin adını vereceğim. Hiç kimseyi kuçültücu bir davranış için toğraflarımızı çekti. Bu olay beni etkilediği için kaydediyorum. Gunİdarecilik, yatınmcıhk, genel mu.\, j^abak vapurun güvertesinde Günaydın gazetesi muhabirleri var de olmayacağım, olarnam da. Anlatışımda veya yaşantıyı tesbit edi lük yaşantımızla ilgili buradaki kıyafetimiz rahat giysiler. Bir pandurlük, TPAO Genel Müdurlüğu, ., dı. Arkadaşlar beni yalnız bırakmadılar, birkaç resim çektiler. Ça şimden böyle bir anlam çıkarsa suç tamamen benimdir. Şimdiden tolon bir spor gömlek. Salonun duvara dayalı iskemlesinde teker Sanayi Bakanlığı Müsteşarlığı ve teker oturarak vesikalık resim çektıriyorduk. .j, nakkale Boğazı'nı geçerken bazı sorular yönelttiler. Sayın Devlet ozur dilerim. Sanayi Bakanlığı yapmış. Buyuk Sıra Demirel'e geldi. 'Buyurun' dedik. Gitti, iskemleye oturdu. Başkanı'nın bizler için bir gün önce "...Onlar Çanakkale savaşlaTurkiye Partisi kurucusu. Yenicami karşısındaki resimcilerin mizanseni daha lukstür. Yılla Çekilen resimlerimiz bizi acı acı güldürdü, kovboy fılmlerinde "arananlar" gibiydik konması gerekiyordu. Bir astsubay fotoğrafımızı çekmeye başladı. Sıra Demirel'e geldi. Gitti iskemleye oturdu. Yenicami karşısındaki resimcilehn mizanseni bile daha lükstü. Yıllann siyaset adamı, ülkenin en büyük iki siyasi partisinden birinin lideri ve son dönemin en uzun sorumluluk taşıyan başbakam, bir görevlinin objektifine tutukluluk vesikası için poz veriyordu. Içim burkuldu, dışarı çıktım. K . artlara fotoğrafımızm \\ 1111 9. Hüsamettin Cindoruk: MM oğaz Komutanı amiral, hepimizi topladı, diğer subaylarla birlikte "hoşgeldiniz" dedi. Kendisini tanıttı. Bizim "Deniz Kuvvetleri"nin misafiri olduğumuzu ve ille de "misafir" olduğumuzu vurgulayarak, buradaki yaşantımıza ait bilgıler verdi ve isteklerimizi ısrarla sordu. O anda anladık ki, biz "Çanakkale'de ikamet" falan değil, Zincirbozan 'da bal gibi hapistik. rın siyaset adamı, ülkenin en büyük 2 siyasi partisinden birinin lideri, son donemlerin en uzun sorumluluk taşıyan Başbakam Süleyman Demirel, Zincırbozan Askeri Radar tesislerinde bir görevlinin objektifine tutuklu vesikası için vesikalık resim pozu veriyordu. Açık soyleyeyim, dolu dolu oldum, içim burkuldu, dışarı çıktım, bu durumda olan yalnız ben değildim tabii. Fotoğraf makinesi bile sanırım kabullenmemiş olacak ki, film yanmış. Birkaç gun sonra yeniden çektiler. Resimler geldi, evlere şenlik. Teker teker bakıyoruz. Gülmek mi, uzulmek mi gerek çözernıyorum. Ama hepimiz acı acı gülduk. Kovboy filmlerinde veya polis arşivlerinde "aranan" kimselerin resimleri gibiydi. Bu resimler, her birimize ait ayrı bir kâğıt uzerine yapıştınldı. Kimliklerimizi belirten bilgilerle birlikte, sanıyorum komutanlıktadır. 3. derecede akrabalarımızın listesini çıkararak ilgililere verdik. Ziyaretler normal olarak her gun yapılıyor. Ama ilk arıza da yine ziyarette çıktı. Sırrı Atalay'ın gelininı içeri almadılar. Hep birlikte uzulduk. Bir gün sonra duzeltildi. ilk günlerde su sıkıntısı oldu. Galiba tesisin dışında boru patlamış. Sorunla ilgilenen muhendis olan arkadaşlara imkân \erilmedi nedense. Çunkü ilgilenmek içm gu\enlik alanının dışına çıkmak gerekecekti. Zaten kırsal alana çıksan ne olacak? Buradan adama kaç desen kimse kaçmaz. Buradaki kişiler nasıl olur da kacar? Nıve imkân verılmedi anlamak mümkun değil. 1933 doğumlu, 50 yaşında. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. Avukat. AP İstanbul İl Başkanlığı yapmış. Buyuk Turkiye Partisi kurucusu. 10. Sırrı Atalay: 1919 doğumlu, 64 yaşında. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. 1950 yılından bu yana milletvekilliği, Kurucu Meclis uyeliği, C.Senatosu uyeliği, Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet Senatosu Başkanlığı ve Cumhurbaşkanı Vekilliği yapmış. rının gectiği yerlere baksınlar..." tarzındaki konuşmasını anımsat" tılar ve ne söyleyeceğimi sordular. Ben, "Nasıl olsa yazama)acak sınız, ama ben söyleye>im. Buralan ilk defa gormuyorum, çok geç lim bu boğazdan, hep bakmışımdır bu tepelere ve hep aynı şeyi diışunmuşümdür. Bu tepelerde işgalci>e. emperyalist ülkelere karşı goğiis göğuse savaş vermişiz. Şehit vermişiz yüz binlerce. Şimdi o ülkeierie NATO içinde muttefıkiz. Şimdi yine bunlar aklıma geliyor" dedim. Bir sessizlik oluverdi. Gazeteci arkadaşlar otobusten valizlerimi alarak kendi arabalarına götürdüler. Çanakkale'ye yaklaştığımızda rıhtım ana baba gunü>du. Gazeteci arkadaşlarımdan herhangi bir olumsuz davranışın içinde bulunmak istemediğimi ve beni hızla uzaklaştırmalarını rica ettim. Sağolsunlar, iyi ayarladılar. Çanakkale'ye ilk gelenlerden birisi Yuksel Çakmur'dıı. Biz otele giderken Yiiksel Çakmur'un elinde olmadan kalabalığın Zincirbozan denen yer neresi? Çanakkale ili Lapseki ilçesi Çariçinde kaldığını gördüm. Sonradan görevlilerce alınarak Zincirbodak bucağını geçiniz. tamamen ekili arazi içerisinde (meskun olmazan'a götürüldüğünu öğrendim. Otelde Çanakkaleli arkadaşlarımızla ve gazetecilerle sohbet ettik. yan) eski bir radar tesisi. Radar 810 >ıl once devreden çıkarılmış. Ve diğer gelecek arkadaşları beklemeye başladım. Saatler ilerledik 89 dönumlük etrafı tel orgüler, tel örgülerin üzeri dikenli tellerle çe bizim Çanakkale'de "ikamete tabi" statümüzün başka türlü ol çevrili bir yer. Vasat bir askeri bina ve servis binaları var. Biz buraduğu anlaşıldı. Saat P.OO'de ben artık askeri makamlara "teslim ya gelmeden 67 gun önce hızla hazırlıklara başlanmış. Terkedilmiş olmak" için otelden çıkarken Kurmay Başkanının beni telefonla ara durumdaki tesiste birkaç nöbetçi varmış. Onarım hâlâ süruyor. Bidığmı haber verdiler. Kurmay Başkanı arkadaşlarımızı Zincirbozan' zim kullandığımız yer bu 9 dönum içinde nihayet 150 metrelik beda misafir ettiklerini, eğer istiyorsam askeri araç gönderebilecekle ton yüruyuş (volta) yolu ve ortaklaşa kullanılan salon WC ve duşrini söyledi. İstemedim. Çanakkaleli arkadaşlann hazırladığı ara lar. Tesisin geri kalan kısmı bize soylendiğine gore "bizim güvenlibaya binecekken Nizameltid Çoban ve Altan geldiler. Beni kendi ğimiz için görevli" 7075 kişilik deniz piyade birliğinın hizmeti için lerinin götüreceğini söylediler. Teşekkür ederek Çanakkaleli arka gerekli. Kumandan, doktor odası, vesaire. Eskiden kalma gurültülü bir jenerator var. TEK cereyanı kesilince çahştırıhyor. Ama sisdaşlarımdan aynldım. temden sisteme geçiş hâlâ sağlanamadı. Kullanılmayan sahalarda Tel örgülü kapıdan girmeden son sarıldığım kişi Nizamettin Ço sebze ekilmiş. Doğrusu taze salatalıktan biz de birkaç kere koparıp ban oldu. yedik. Emeği ve hakkı geçenler helal etsin. II. Metin Tüzün: 1936 doğumlu, 47 yaşında. lstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu. 2 dönem Milletvekilliği, Bütçe Plan Komisyonu uyeliği, CHP Parti Meclisi uyeliği ve CHP Millet Meclisi Grup Başkanvekilliği yapmış. 12. Celal Doğan: 1943 doğumlu, 40 yaşında. lstanbul Hukuk Fakültesi mezunu. Gaziantep Milletvekili. CHP Genel Yönetim Kurulu uyeliği yapmış. 13. Deniz Baykal 1938 doğumlu, 45 yaşında. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. Doçent doktor. 2 donem Milletvekilliği, Maliye ve Enerji Bakanlığı, CHP Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış. Gazeteleri didik didik ediyoruz Gunluk yaşantımız, ilk 15 gun aşağı \ukari şoyle oluyor: Sabah 08.00'de kalkıyoruz. (Zorunluluk yok) Saat 09.00'da kahvaltı ediliyor. Sonra sohbet başhyor. Hava iyi olursa bahçede ağaçların altında, hava kapalıysa binada salonda oturuvoruz. Sonra saat 11.00'de abone olduğumuz gazeteler geliyor. Elden ele onları didik didik ediyoruz. Butün gazetelerden 2'şer adet alıvoruz. Hepsini dikkatle okuyoruz. Ama doğrusunu soylemek gerekırse en fazla beklenen ve ilgi çeken gazete Cumhuriyet oluyor. Sonra Tercuman... Sonra ya odalarımıza çekilivoruz veya hafif yüruyuşle vakit geçiriyoruz. Bu arada gunluk sohbetler tahmin edilebilecek konularda olduğu kadar Turkiye'mizin yıllardır içinde kavrulduğumuz sorunları ile de ilgili. Bu tartışmaları da yapıyoruz. Hepimizde bu konularla ilgili bügiler, ayrıca kitaplar var. Süleyman Demirel bu fikir alışverişinin, güzel tartışmaların daha verimli olmasını sağlamak amacıyla seminerler duzenlemeyı teklifetti. Sevindik ve isteverek teklıfe sanldık. İlk s e n ı i n e r i n konusıı k ü l t ü r Birkaç konu saptadık. O sıralarda İstanbul'da "Anadolu Medenivelleri Sergisi" açılmış, ayrıca toplantılar vapıhvordu. Gazetelerden okuyorduk. Hem guncel olduğu, hem de ekonomıde, sanavide her şeyin temel şartı olması nedeniyle "Turki>e'nin Kültür Sorununa Bakış"la başladık. İlk tebliği Ali Naili Erdem hazırlayıp sundu. 16 Haziran 1983'te. Bu seminerlere çok onem veriyorum. Birçok arkadaşımın sessiz sakin ne düşunduğunu, önerilerini, çelişkilerini ben ve herkes öğrenmiş oluyor. Sonradan Türkiye'nin ekonomisi ile ilgili tebliği Deniz Baykal sundu. Sanavı sorununu Mehmet Gölhan anlattı ve bu devam edıvor. Konular da devam edecek. Bunların ozet zabıılarını Ekrem Ce>hun tutuyor. 14. Süleyman Genç: 1942 doğumlu, 41 yaşında. İzmir iktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu. 2 dönem Milletvekilliği, Butçe Plan Komisyonu uyeliği, CHP Gençlik KoUarı Genel Başkanlığı ve CHP Parti Meclisi uyeliği yapmış. Demirel: Metin Bey. bizi beklettin Valizlerimi askerler taşıyordu, beklemediğım bir ilgıyle karşılandım. Bir deniz binbaşı, görevli astsubaylar "hoşgeldiniz" dediler. Ve 120 metrelik beton yolun ilk yürüyüşünu ben onde, karşılayanlarım 1 metre arkada yaptık. Binaya gelmeden ağaçlık bir yerde 79 sayıh kararda adı geçenler (Çağlayangil hariç) beni karşıladılar. Süleyman Demirel "Hayrola Metin Bey, bizi beklettin" diye takıldı. "Özgürlük hakkımı sonuna kadar kullanıyorum" yanıtını verdim. Önce Demirel'le, sonra sıra ile bütün arkadaşlarla sarılıp opüştük. Bundan sonraki bütun yaşanumız (duygularımızı bilemem) birlikte geçti. Bu kısmı bitirrneden şunu da yazayım. Diğer arkadaşlanmızın yolu görevlilerce kesilmiş, birkaç yerde çay içmek için durduklarında uyarıda bulunulmuş ve adeta çıkışlanndan itibaren her an kontrol altında yolculuk yapmışlar ve herkes Çanakkale'de ikamet için gelirken Zincirbozan'a zorunlu olarak konulmuş. emirel'in teklifi Uzerine seminerler başladı. İlk tebliği Ali Naili Erdem sunuyor. Konu "Türkiye'nin kültür sorununa bakış. " Bu seminerlere çok önem veriyorum. Birçok arkadaşımın sessiz sakin ne düşündüğünü, önerilerini, çelişkilerini hep birlikte öğrenrniş oluyoruz... Geldiğimizde Çanakkale telefon santralına bağlı bir hat vardı. Sonradan iki hat daha çekildi. Bizim aradığımız telefonlardan sıkıntı çekmedik. Yalnız bizi arayanlar bazen konuşamadılar ya da saatlerce bekleyerek konuştular. Telefonla arayan da konuşan da tespıt edilıvordu. Zaten sonralan bu konuşmalar da kısıtlandı. Zincirbozan'a gelebılmeniz için (orneğin benım eşim ve cocuklarım Istanbul'dan) otobıHle Gelibolu'ya gelecekler, arabalı \apurla Lapseki'den Çanakkale Boğazı'nı geçecekler. Lapseki'den taksı ile Zincirbozan'a gelecekler. Zincirbozan "da karayolu uzerinde devamlı nöbet tutan 2 deniz piyade nobetçisine kim olduklarını ve kimi ziyaret edeceklerinı so\leyerek sola, yani tesise sapacaklar. 300 metre kadar gelip Lumbarağzı denilen nizamiye kapısında 3. dereceye kadar akrabamız oldueunu verdığimız listelerden kontrol ettirerek hüviyeı ibrazı ve goğuse kart takarak bıze ulaşacaklar. Zincirbozan'dakı 16 kişi. 16 vatandaş kimdi'î Daha onceki gorevlerı ne idi? Bunu da yazımızın içinde ayrıca sunuyorum. Çunku yaşantıyı değerlendirirken onemti bir noktayı oluşturuyor. 15. Yüksel Çakmur: 1942 doğumlu, 41 vaşında. Izmir iktisadi ve Ticari ilimler Yuksek Okulu mezunu. 2 donem Milletvekilliği, Gençlik \e Spor Bakanlığı, CHP Genel Yönetim Kurulu uyeliği yapmış. 16. Ferhat Arslantaş: 1932 doğumlu, 51 yaşında. Ankara Gazi Eğitim Fakültesi mezunu. Sendikacılık, milletvekilliği ve \1..\1 K1T Komisyonu uyeliği yap Zincirbozan'da bal gibi hapistik 15 kişi (Çağlayangil 21 haziranda geldiyurt dışında idi) ileride çok değineceğimi sandığım değişik siyasi kültürdeki birer insan. Bir kısmı ilk kez bir araya gelen \ e ilk kez selamlaşan insanlar birbirine ısınmaya çalışarak birlikte oturdu. Boğaz Komutanı Amiral'in bizimle konuşacağı haber verildi. Ve Amiral diğer subaylarla birlikte geldi. "Hoşgeldiniz" dedi, kendisini ve diğer gorevlileri tanıttı. Bızım "Deniz Kuvvetlerinin misafiri" olduğumuzu ve ille de "misafir" olduğumuzu vurgulayarak, buradaki yaşantımıza ait bilgıler verdi ve isteklerimizi ısrarla sordu. O anda anladık ki biz '"Çanakkale'de ikamet" faian değil Zincirbozan'da bal gibi hapistik. Zincirbozan'da aörevliler Çaımkkale Boğaz Komutanı Tuğamıral (Aynı zamanda Is/</•;>.<' Sıknoru'Hi}] Komıaan Yardımcısı), bir Deniz Buibaşı '/marnozjn Mut'rcze Komu'.uni). desışen nobctlerle bıryuztıjsi, 6 usnubüy.TO kadar deniz pnadeerı, bır snıl aşçı, bir sıvıl teknısyen, nobeüeşe değışen Lır pratısven doktor StRtCEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear