25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 22 OCAK 1986 'Özal, Menderes olmaya (Baştarafı 1. Sayfada) letvekillerinin kimilerinin müteahbitlik yaptıklannı öne sürsek, demek ki bu önergeleri TBMM yargı orgam gibi ele alacak ve genel kunıla getirip görüsecektir. İktidar.Sayın Özal.bizim Meclisin seviyesini düşürmemek için gösterdigimiz özeni yanlış degerlendirmemeli. Gerekirse biz de bazı yollara başvurabiliriz. Bu sorunu SHP'nin başında ve anayasal geleneklere, kurallara aykın olarak Damokles'in kılıcı gibi tntmaya çalıştıkça muhalefet nasıl görev yapacaktır? Kesinlikle sövlüyorum, konuyu genel kurula indirdiği zaman anayasa suçu işlemiş olacaktır. Ama iktidar buna ciiret edebiliyor. Oysa bir milletvekili hakkında 84. maddeyi ışletebilmek için en azından istifa mektubunun bulunması gerekir, nerede bu istifa mektuplan?" SHP Genel Başkanı Gürkan, bu konuda TBMM Başkam'nın da "taraf tuttugunu" söyledikten sonra "çekingenliğimiz yok, sıkıntımız yok. Ama TBMM çok hayati bir anayasa konusunda anayasa suçu işlemeve zorlanmaktadır, sorun da bu kadar önemttdir" diye konuştu. Anayasanın 84. maddesi üzerinde Başbakan Özal'la bir konuşma yapıp yapmayacağı konusuna Gürkan şu yanıtı verdi: " Şimdi de siyasal rejimin anayasadan sonra en önemli iki yasasında değişiklik yapmaya gidiyor. Kendi başına. Siyasi partiler ve seçim kanunlarını değüjtirirken an a muhalefetlebir mutabakat aramıyor. Bu anlayış içinde olan Sayın Özal'la anayasal sonın olan bu konuda bir görüşme yapmayı geçersiz sayıyorum. Bugün diyalog sorunu diinden daha da geridir. Sayın Özal, Adnan Menderes olmaya özeniyor. Parti ve Meclis diktatoryası kurmaya çalışıyor. " Gürkan soru üzerine, "Eğer bu girişimini siirdürürse ciddi biçimde rejim bunalırnı doğacaktır. Yinelijorum, ciddi bir rejim bunalımı başlayacaktır" dedi. Eğer Özal, .Anavasa Komisyonunda 84.maddeyi dilediği gibi kullanırsa ve dilediği karan geçirirse partisinin "milletle birlikte" hangi önlemleri alacağı yolundaki soruya Aydın Guven Gürkan şunları söyleyerek yanıt verdi: "Komisyon yann toplanıyor. Bir söylentiye göre Damokles'in kılıcını tepemizde tutmak için HP ile SODEP'in birleşmesi>le İİ2İİİ kongrenin tutanaklannı Başsavcılık'ian isteyeceklermiş. Bir başka söylentiye göre alt komisyon kurup sorunu oraya götiıreceklermiş. Bütiin bunlan gözleyeceğiz. Eğer komisyondan bütün bunlar olmaz da bugün bir karar geçerse derbal partinin yetkili organlannı toplayacağız. Milletimize bu karann haksızlığını, bir anayasa suçu olduğunu anlatabilmek için geçerli bütiin yollan saptayacagız.Bunlar neler olabilir? Hbette >ctki)i organlarda göriışüp karar almadan söylemek olanaksızdır, ama Meclis'i boykot mu ederiz, yoksa art arda verecegimiz onergelerle Meclis'in çalışmasını mı engelleriz, bütün bunlan ve elbette öteki önlemleri leker teker saptayacagız. Alacagımız bu onlemler elbette yasalar içinde yürür, yasalann olanaklan çerçevesinde sonuç verecek biçirade çözttmlenir. Kesin olan şu ki keyfıligi sineye çekmeyeceğiz." ANKARA'dan YALÇIN DOĞAM (Baştarafı 1. Sayfada) ' 'Kendini böyiesine iyi anlatan bir siyasal parti" olmasına rağmen, ANAP iktidarının her geçen gün inandırıalığmı yitirdiği de açıkça belli oluyor. Üstelik özal iktidarının çizdiği grafık dünyadaki diğer siyasal iküdarların yıpranma süreçlerine denk duşüyor. Yine anket sonuçlarına göre, herhangi bir ülkede herhangi bir siyasal iktidara oy verenler, ilk iki yıl ısrarla aynı partiye destek sağlıyorlar. Üçüncü yıl oy kazanmakaybetme dengesinde bir durguntuk göze çarpıyor. Üçüncü yıldan başlayarak seçime dek geçen süre içinde iktidarın yıpranmasında hız daha da artıyor... Ve seçim, iktidar değişikliği ile noktalamyor. Bu gelisme elbette harfi harfıne özetlenen biçimde gerçekleşmeyebiliyor. Ancak, genel eğilim, genel gelişme çizgisinin rotası anketlere böyle yansıyor. Şu anda Turgut Özal'ın çizdiği grafık de, asağı yukarı bu genel eğilimi yansıtan nitelikler taşıyor. Yani iktidarının ilk ikiyılında pek de değişmeyen oy tercihlerinın, son zamanlarda birdenbire değişmekte olduğu ve oyların hızla sosyal demokratlara kaydığı gözleniyor. Bilimde bu hızlı oy kaybma ve değişimine, uçakların düşmesine benzediği için "uçak düsüşü" deniliyor. Özal ıktidan da bize göre su anda sözu edilen "uçak düşüşünü" yaşamaya başladı. Çok değişık göstergeler, kamuoyu araştırmalan, çeşitli kesimterın toplantılan, bu toplantılarda dıle getirilen yakınmalar "uçak düşüşünü" vansıttıSı gibi, bunun karşılığı olan "arayışı ve iktidar alternatifini'' de yine aynı hızla gündeme getirdi. Böyiesine bir yıpranma karsısmda Başbakan Özal ara seçimlerle ilgili nasıl bir karar alabilir? Bununla ilgili olarak son günlerde tartışılan ve birbiriyle çelişen ikifarklı düşünce var: Birisi ozetlediğimiz gelişmelerden hareketle ve bu gelişmeleri biraz da ekonomik göstergelerle bütünleyerek, özal'ın "1986 yıknda herhangi bir ara seçim karanna gitmeyeceği. " Bununla çelişen diğer görüş ise, "özeBikle en büyük iktidar adayı olan SHP'nin kendi iç sorunktnyla ve yeniden örgütienmesiyle ilgili çalışmalartndan yararlanarak, SHP'yi apansız yakalamak" amacıyla 1986yıhnda ara seçimlere gitmek, Bu iki düşünce, sanınz ANAP yönetimine de egemen. Yani A NAP yoneticileri de ' 'ara seçimin zamanını" kendi aralannda tartıştıklarında sözünü ettiğimiz iki farklı olguyu dikkate alıyor ve bunlardan hareketle bir değerlendirmeye gidiyor. Ancakşunu hemen belirtmek gerekir: Şu sırada ANAP vönetiminde ve de Başbakan özal'da netleşmiş herhangi bir karar yok. İlk eğiiim "ara seçimlerin gelecek yüa ertelenmesi" doğrultusunda. Hatta bu yönde hükumetin ve partinin resmi açıklamalan var. Ama bu açıklamalara rağmen, özal yeni bir karar alıp da "SHP'yi apansız yakalamak için " ara seçimlere gider mi? Şu sıralarda oldukça zayıf bir olasılık. Fırat: 12 Eylül konusunda dikkatü konuşuhnah MDP Grubu DALAĞI ALINDI öğretmeni tarafından dövülen Endüstri Meslek Lisesi öğrendsi Osman Yakut 'un bir dalağı ahndı. Tedavi altına alınan Yakut hastanede annesi ile beraber (Yukarda). Tutuklanan öğretmen Remiz Başkurt, (solda) öğrencisinin zayıf ve çelimsiz olduğunu, sürekli hastalıktan yakındığını öne sürdü. (Foloğraf ESA T PALA) •jam*^ Oğrencisînî döven öğretmen tutuklandı Istanbul Haber Merkezi Tozkoparan'da Endüstri Meslek Lisesi öğretmeni Remzi Başkurt (26)'un bir öğrencisini döverek hastanelik etmesi ile ilgili soruşturma sürüyor. Henuz 4 ayhk elektrik ve makine ressamlığı dersi ö|retmeni olan Başkurt, dün sorgusundan sonra tutuklarurken dövülen öğrenci Osman Yakut'un ise dalağı ahndı. Istanbul Tıp Fakultesi Acil Cerrahi bölümünde tedavi altına alınan Osman Yakut önceki gün meydana gelen olayla ilgili olarak şunları söyledi: "Sabah saat 08.30'da okula geldik. Her zamanki gibi atölyedeki öğretmen odasında girdik. Ege alacakük, vanımda arkadaşlanm da vardı. Öğretmeninıiz Remzi Başkurt çok sinirli bir şekilde içeri girdi ve öniine gelene vurmaya başladı. Bir >andan da odaya niye izinsiz girdiğimizi soruyordu. Niçin vurduğunu anlayamadık. Eğeleri dolaptan alma görevi bana verilmişti, En son ben kalraıştım. Yumruklarıyla saldırdı. Kendimi kaybederek yere düştüm. Bavdmışım. Arkadaşlanrrun yardımıyla ayıldıktan sonra yeniden derse girdik. Ancak derste midem bulanmaja baslayınca izin aldıtn." İstanbul Tıp Fakultesi Acil Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sâman Bdgerden öğrencinin dalağını almak zorunda kaldıklarını belirtti. "Almasaydık, iç kanama geçirerek yaşamını yitirebilirdi. Osman Aykut dördiincü dereceden bir dalak parçalanması geçirmiş" dedi. Öğretmen Remzi Başkurt da adliyede olay için şunları söyledi: "Odaya girdigimde ögrenciler dolabımı kurcahyorlardı. Sinirlenerek önüme gelene birer tokat attım. En son Osman Aykut'a vurduğumda yuvarianıp yere düştü. Ayaga kaldırdıgımızda hiçbir şey yoktu. Daha sonra dersten dışanya çıktığında koridorda kusmuş ve haslaneye kaldırmışlar. Zaten Osman Yakut zayıf ve çelimsiz bir ögrenciydi, sürekli hasta oldugundan şikâvet ederdi. Eger hasta olmasaydı olay bu kadar buyumezdi." Osman Başkurt 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusundan sonra tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevine gönderildi. 4 RP'üye 4'er yıl (Baştarafı 1. Sayfada) na sığmayanlar dışarda beklediler. Oldukça yaşlı, takkeli ve sakallı kişilerin çoğunluğu oluşturduğu kalabalığın sinirli olduğu gözleniyordu. Karardan sonra dışarı çıkan kalabalık, bir sure DGM binasının önunde beklediler ve durumu tartıştılar. Bu arada foıoğraf çeken gazetecilere, "Bunlar hep siz basının yüzünden oldu" biçimınde söylendiler Mahkeme heyetinin sorması uzerine sanıklar önceki ifadelerini aynen kabul ettiler. Sanıklar, son sözlerinde beraatlerini istediler. Mahkeme heyeti, bir kişi dışında diğer samklan suçlu bulduklarını belirterek, şu karan verdi: "Bülent Arınç, Ömer Cihat Akay, Erol Camtakan ve E>üp Menderes'in 5'er yıl hapsine, hafifletici nedenlerden bu hapis cezasının 4'er yıl 2'şer aya indirilmesine, bu sanıklann 1 yıl 4 av 20 gun Bilecik'te mecburi ikâmetine, Cengiz Kantarcf nın beraatine karar verildi." Mahkeme heyetı temyiz yolunun açık olduğunu ve sanıklann tuıuklanmasına gerek olmadığını kararına eklerken, eski Refah Partisi MKYK üyesi Bulent Arınç, böyle bir karar beklemediğinı belirterek, şoyle dedi: "Karan böyle beklemiyordum. Şu aşamada söyleyecek söz bulamıyomm. Allah büyük. Temyize gideceğiz." Beraat eden eski MKYK üyesi Cengiz Kantarcı ise Türkiye'de demokrasinin ve hukukun iyi işlemediğini, bu nedenle verilen cezada şaşılacak bir şey olmadığını ileri surerek, "Temyiıe gideceğiz, temyiz bu k a r a n bozacaktır" dedi. RP'nin 13ekim 1985 tarihinde lzmir'de düzenlediği "Refah Gecesi"nde yapılan konuşmalarda suç unsuru bulunarak, hem Cumhuriyet Savcılığı hem de DGM soruşturma açmıştı. DGM'ye sunulan iddianamede TCK'nın 163/3. maddesine göre 5 ile 10 yıl hapis istemiyle yargılanan sanıklardan Bulent Arınç ve Cengiz Kantarcı'nın gecede yaptıklan konuşmalarla ilgili şu görüşlere yer verilmişti: "Bülent Arınç, 'kadınımızı şehvet metaı haline getirecekler' diyerek dolaylı olarak cemijet havatında kadın ve kızlann çalışmamasını. kadınlı erkekli çalışma düzenini eleştirdiği, laiklige aykın davrandığı, Cengiz Kantarcı'nın ise şeriat düzenini amaçlayan bir konuşma yaptıgı, şeriat duzeninde arzulanan bir nesil yetişürmeyi amaçladıklannı ifade ettigi anlaşıldı." Özal: Af yakında gelecek (Baştarafı 1. Sayfada) son iki yıl içinde kamu sektöründe birçok yeni çalışmalar yapıldığını belirterek şöyle konuştu: " t k i yıllık tatbikattan şu çıkmıştır: Müspet olmasına rağmen bazı ihtiyaçlar daha vardır. Arkadaşlanma söyledim. Bu konuda hükumetin vetki almasına ihtiyacı var. Gerek hâkimlerin, gerek öğretmenlerimizin, polisimizin, genelde memurlann durumunu Türkiye'nin ekonomik şartları içinde daha ileriye götürecek birtakım tedbirleri yeni personel rejimi içinde ele almak istiyoruz. Bundan emekçiler de dolaylı olarak >ararlanacaktır." Başbakan Özal, devlet gelirlerinin son vergi yasalarıyla daha iyi hale geldiğini, KlT'lerin durumunun büyük çapta düzeldiğini belirterek şöyle konuştu: "Bunun sonucu ümit ediyorum ki, memur ve işçimizin iicret meselesini daha iyi hale getirebiliriz. Konut kredisi rneselesi. 10 senelik memurlara veriliyor. Bu, kanun meselesidir. Yeni personel rejiminde onu da değiştirmek istiyonım. 5 senelik memura kadar indinnek istiyonım.'' özal, bir soru üzerine faizsiz 750 bin liralık memur konut kredisinin, olanak olması halinde arttırılabileceğini belirterek, "Ama herkes kendini biraz sıksın" dedi. Başbakan Özal, toplantıda af konusunun ele ahnıp alınmadığına ilişkin soruya ise, "Af, yakında gelecek" yanıtını verdi. Başbakan Özal, Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılacak değişiklikleri anlatırken de, bu değişikliklerle siyasi partiler, seçim ve ilgili yasalardaki bürokrasinin onlenmesi, partilerin kontenjan adayı gösterebilmesi ve yurt dtşındaki Türklere oy hakkı verilmesinin amaçlandığını söyledi. Özal, ön seçimin, yapılan son iki seçimde uygulanamadığıru hatırlatarak, gezdiği birçok ülkede olduğu gibi, ön seçimin siyasi partilere ve tüzüklerine bırakılmasının doğru olacağını ifade etti. Mevcut kanundan siyasi partilerin merkez kontenjanı gösteremediklerini belirten Özal, 6 veya 7 milletvekili çıkaran yerlerde kontenjan adayının sıralama dışında gösterilebileceğini bildirdi ve en çok oyu alan partinin kontenjan adayınm seçileceğini anlattı. YURT DIŞINDAKtLERE OY HAKKI Özal, yurt dışında bulunan Türklerin oy vermesi için yapılan çalışmalar konusunda bilgi verirken, üç ayhk seçim döneminde gümrüklerde hâkim gözetiminde sandık bulundurulacağını, bu sandıkların seçim gunü. oy kullanma işleminin tamamlanacağı saatte Yüksek Seçim Kurulu'nda açılacağını söyledi. Bu sandıklardan çıkan oyların Türkiye toplam oylarına ekleneceğini anlatan Özal, "Partilerin aldıklan da seçim bölgelerindeki genel rey nispetlerine göre partilere ayrı ayrı ilave edilecek. Her yer nasibini alacak" dedi. Konsolosluklara sandık konulmasının ozellikle Federal Almanya'daki Türk nüfusunun çok olması dolayısıyla mümkün olmadığını söyleyen Başbakan, yurt dışındaki Türklerin, ara seçimlerde de bu haktan yararlanmalarının olanaksız olduğunu sozlerine ekledi. ÖNERGE NEDEN ALEYHTE OLDU ANAP Grubu'nda, eski Maliye Bakanı Kafaoglu, hakkında Meclis soruşturması açılması önergesinin reddi nedeniyle, bakanlar suçlandı. Soruşturma önergesinin sahibi Alaaddin Kısakürek, onergenin kapalı kapılar ardında hazırlanmadığını ve bazı bakanların önergeden bilgisi olduğunu belirterek, "Ögleye kadar her şey normaldi. Ama son anda neden karar değiştirildi ve neden onergenin aleyhine donüldü. Grupta yainız bırakıldık. Bu durumu dikkatlerinize sunarım" dedi. Ahmet Altunıaş da, Limni Adası'nın silahlandınlması sorununu gruba getirerek, bu konu üzerinde hükumetin daha duyarlı olmasını istedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) MDP Grubu'nda geçen hafta başlayan "muhalefet stratejisi" görüşmeleri sürdürülürken, "demokrasi ve rejim" ile ilgili tartışmalara devam edildi. Zonguldak Milletvekili Fevri Fir»t, Çorum Milletvekili Ali Ayhan Çetin'in demokrasi ve rejim konusundaki görüşlerini eleştirerek, "12 Evlül konusunda dikkatli konuşulmalıdır. Falan veya filanın menfaati var diye anayasada değişiklik yapılamaz" dedi. MDP Gnıbu'nun dünkü toplantısında konuşan Fırat, Çetinin "her türlü askeri harekâta gerekçe gösterildiği", Silahlı Kuvvetler Iç Hizmet Yasası'nın cumhuriyeti koruma ve kollama görevi ile ilgili maddesinin kaldınlması önerisine de karşı çıkarak, bu yolla askeri harekâtın önlenemeyeceğini söyledi. Fırat, 6 Kasım seçimlerine katılamayan partilerle ilgili olarak da şöyle konuştu: "Sağda birleşme konusundaki girişimlerde dikkatti olunmalıdır. Türkiye'de oynanan oyunlan kuralına göre oynamak zorundayız. Anayasa'nın geçici 4'üncti ve 15'inci maddeler üzerinde açılan mücadeleyi kimlerin niçin >akrüttügünü bilmek zorundasınız, dikkatli ve uyanık olmaya mecbursunuz. 1986 Türkiye'sinde politika yaptıgımız zemin kaypak, hava sisli, direksiyonu dikkatli kullanmaya mecbursunuz." TebUgler DergjsVnin 'olur'u ohnayan kitap yurda giremez Yurtlara girmesi yasaklanan yayınlar arasmda Gırgır dergisinin bazı sayıları ile Toplum ve Bilim Dergisi de va Yurtlardaki 'yasak kitap' iisteleri Bakanlar Kurulu'nun ve mahkemelerin 1953 'ten bu yana aldığı kararlara göre oluşturuluyor. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri: 'Sen kimîn muhafızısırf ANKAR.\, (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık'un, Başbakan Turgut Özal, SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan se MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu için, "devrim muhafızı" demesi TBMM'de kınandı. MDP Sinop Milletvekili Hilmi Biçer, genel kurulda yaptığı gundem dışı konuşmada "Bu kişiye biz de soranz, sen kimin emanetçisi veya muhafızısın" dedi. Biçer, 12 Eylül öncesi demokrasiyi ve masum canları kurtarmak için birleşemeyenlerin bu günlerde demokrasiyi yıkmak için aralannda anlaşmaya vardıklarını öne sürerek, şöyle konuştu: "Bizim burada bulundugumuz için kendilerinin bu tur konuşma imkânına sahip olduklannı bilmeleri la/ımdır. Ye unutmamalıdıriar ki, kendi varhklan bugün gayri meşru ilan ettikleri anayasaya dayanmaktadır. Eger devrim muhafızlığı olarak Atatürk Turkiyesi'ni korumayı amaçlıyoriarsa bu muhafızhkUn, biz 51 milyon Türkiye şeref duyaru. Böjle ölçüsüz ve başkalannı küçülterek yapılan konuşmaların puan toplayacagına inanmıyorum. Sadece tarihe geçsin diye mukaddes zemzem kuyusuna kirletenler çıkmıştır. Ama tarihe geçememiştir." tstanbul bağımsız Milletvekili Yılmaz Hastürk de gundem dışı konuşmasında resmi arabaların amaç dışı kullanılmasını eleştirerek, "Yeni Late devri'nde kaplumbagalor yerlerini resmi araçlara terk etmiştir" dedi. Ülkede bugun yaşanılan durumu 'yeni Lale Devri" olarak nitelendiren Hasturk, bir çok bürokratın bilerek veya bilmeyerek resmi taşıtlan Lale Devri'nin kaplumbağaları ile kanştırdığını söyledi. Hastürk, Mecliste de bu tür uygulamalar olduğunu bildirerek, "Yeni Lale Devri'nin kaplumbagası resmi araçlarda kendi kendimizi denetlemek konusu ortaya çıkıyor. İgneyi kendimize batırmadan çuvaldızı idmseye batıramayız. Bu konuda hep birlikte bir çözüm getirelim, hangi usullerie ne kadar ve nasıl devlet imkânlarından yararianılacak tespit edeüm" biçiminde konuştu. Cindoruk, Meclis'te kınandı ÜMİT ASLANBAY ANKARA Öğrenci Yurtlannda oluşturulan "yasak kitaplar listesT'nin 1953 yılmdan bu yana, mahkemelerin ve Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararlara göre oluşturulduğu ortaya çıktı. Yasak Hstesinde Muzaffer tzgü, Ümit Kaftancıoglu. Adalet Ağaoglu, Erica Jong, Nedim Gursel, Yalçın Kiiçük ve Nihat Behrara gibi yazarların yapıtlarını da kapsayan toplam 4 bin 214 kitap, dergi ve broşür yer alıyor. Listeye göre, Bakanlar Kurulu'nun 29 Haziran 1953 tarihinde aldığı ka rar uyarınca "Sovyet Rusya'da yayımlanan bilumum matbuat" da yasak kapsamı içerisinde bulunuyor. Listelerde, Erkekçe, Gırgır, Fırt, Yankı dergilerinin bazı sayılan ile birlikte Toplum ve Bllim E>ergisi, "The Children of VVorld" adlı fotoğraf albümü, Playboy ve Playmen'in yurt dışında basılan sayılan da yer alıyor. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkililerinin "Tebliğler Dergisi'nde ilan edilmeyen her kitap zaten yurtlarda yasaktır" diyerek görüş belirttikleri listeler, tüm öğrenci yurtlarına gönderilirken, öğrenciler bu listelere bakarak, hangi kitabı dolaplarında bulundurup, bulunduramayacaklarını oğreniyorlar. "Münderecatında ve muhtevasında kanunlanmızda >azılı suçlan oluşturması nedeniyle Mahkemelerce Tiirk Ceza Kanun u n u n 36, 427 ve Ceza Muhakemeleri l'sulü Kanunu'nun 392'nci maddeleri gereğince kesin olarak müsaderesine karar verilen basılı yayınlara ilişkin liste" toplam bin 49 kitapdergi vebroşürüjcapsıyor. 1953 yılmdan bu yana Bakanlar Kurulu kararlarını ve diğer mahkeme kararlarını kapsayan ek listeler ise kalan 3 bin 165 kitapdergigazete yasaklarını oluşturuyor. Petrol inişe geçti (Baştarafı 1. Sayfada) sas A r a " tipi ham petrol fiyatı 1.64 dolarlık değer kaybetti. Serbest piyasalarda petrol fiyatlarının inişe geçmesinde en onemli etken OPEC'in en buyuk petrol üreticisi uyesi Suudi Arabistan'ın günluk uretim miktarını 4.40 milyon varilden 4.45 varile çıkarması oldu. Suudi Arabistan'ın normal uretim kotası 4.35 milyon varildi. İngiliz petrolünun duşüşu en fazla sterlinı etkiledi ve sterlin önceki gun ve dün uluslararası döviz piyasalarında dolar karşısında zavıf kaldı. Geçen hafta sonunda 1.43 dolar eden İngiliz Sterlini önceki gün ve dün 1.41 dolara kadar geriledi. Petrol fiyatlannda aşağı çekiliş Suudi Arabistan Petrol Bakanı Zeki Yamani'nin ingiltere Enerji Bakanı Peter Walker ile "çok yakında" goruşeceği yolundaki haberlerin yoğunlaştığı bir sırada gerçekleşti. Suudi Arabistan'ın OPEC uyesi olmayan petrol üreticilerinin petrol uretiminin mevcut duzeylerde tutulması konusunda OPEC'le işbirliğine istekli olup olmadığını belirlemeye çalışacağı kaydediliyor. Petrol uzmanlan serbest piyasalarda petrol fiyatlannın hızla aşağı çekilmesiyle OPEC dışındaki uretiçi ulkelerin Petrol Ihracatçısı Ülkeler Örgütü'yle işbirliğine gitmeye zorlanacaklannı one sürüyorlar. OPEC dışında kalan Mısır, ocak ayı içinde ham petrol fiyatını 1.35 dolar indirdi. Mısır Petrol Bakanhğı'nın ust düzeyde bir yetkilisi, indirimler sonucu, ürettikleri ham petrolun fıyatının bir kaç ay içinde 25 ile 22.50 dolar arasında oluşacağını belirtti. Umman'ın 26.87 dolara sattığı petrolun oldukça düşuk bir fiyatı yansıttığı ifade ediliyor. Bu arada Japon alıcılar, geleneksel politikalanndan vazgeçerek Arap petrolu yerine ucuz Kuzey Denizi petrolüne yoneldiler. Japonların bu kararında Kuzey Denizi petrolünun varil başına 20 doların altına inmesinin etkili olduğu sanüıyor. Son haftalarda 3.5 milyon varil Kuzey Denizi petrolü alan Japon rafinerileri, son gelişmenin Suudi Arabistan'ı sarsacağına inandıklannı belirterek, Arap ülkelerinin yeni anlaşmalara yönehnek zorunda bırakıldığıru belirttıler. Suudi Arabistan ve Japonya, uzun süredir ucuz petrol alımsatımları konusunda görüşmeler yapmaktaydılar. Japonya daha evvel mesafenin uzunluğu ve bu mesafede katedilen zaman zarfında fiyatların >ükselebileceği endişesiyle Kuzey Denizi'nden petrol almıyordu. TASARIYA ALINDILAR Dun Başbakan Ozal'la bir goruşme yapan ses sanatçılan 7 hazırlanmakta olan VideoSinema Yasa Tasarısı 'nın ktndilerini dısarıda bırakmasından yakındılar. Ses sanatçılan da tasarı ANKARA, (Cumburiyet Burosu) Başbakan Turgut Özal, dun TBMM'de Muzik Produktörleri Derneği Başkanı Yaşar Kekeva başkanhğındaki 7 ses sanatçısını kabul etti. Başbakan Özal, kendisiyle göruşen ses sanatçılanna, hukumeün kendilerinı destekledığini bildirdi. Ses sanatçılannın, VideoSinema Eserleri Yasa Tasarısı kapsamına alınacağını açıkladı. Özal, hükumetin sanatçıların yanında olduğunu söyledi. Başbakan Turgut Özal, Kekeva'nın başkanlığındaki ses sanaıçılarv Selami Şahin, Bedia Akarturk, Neşe Karaböcek, Belkıs Akkale, Selahattin AJpay, Orhan Gencebay ve kapsamında lzzet Altınraeşe'yi kabul ederek, sanatçılarla birlikte fotoğrafçılara poz verdi. Kabul sırasında Kultur ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu ile sinemavideo tasansını hazırlayan Suna Tanık da hazır bulundular. Başbakan'ın odası, sanatçılan görmek ısteyen çok sayıda bakan ve Meclis gorevlileri ile doldu. Bu goruşmeden önce Zeki Muren ve ses sanatçısı 45 arkadaşı, milletvekillerine telgraflarla başvuruda bulunup, kendilerine yardımcı olunmasını istediler. Video ve Sinema Eserleri Yasa Tasarısı, Avukatlık Yasası nedeniyle Meclıs"te dun goruşulemedi. Ozal ile Papandreu Davos'ta görüşmeyecek ATİNA (Cumhuriyet) Yunanistan Dışişleri Bakanı Papulias, Yunanlı gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, "Papandreu ile Özal'ın İsviçre'nin Davos bolgesinde yapılacak Management forumunda, görüşmeleri yolunda hiçbir çalışma yapümadığuu, dolayısıyla, görüşmeyeceklerini" söyledi. Gazetecilerin ısrarlı sonılarına karşı da "tesadüfi bir görüşme olasıhğı mantıklıdır" dedi. Balkanlar'ın nukleer siiahlardan arındınlması konusunda ise, Papandreu'nun 1617 mart tarihlerinde sırasıyla Bükreş \e Sofya1 yı ziyaret edeceğini, bu yoldaki kararın da bu ziyaretleri suresinde alınacağını belirtti. Papulias, ayrıca "Yunan hükümetinin, diğer Balkan hükiimetlerinin. Türkiye'nin bu konudaki olumsuz tavn ne olursa olsun, Balkanlar'ın nukleer silahlardan anndınlması yolundaki faaliyetlerin sürdüruleceğine inandıgını" sozlerine ekledı. *• Emekli yargıçlara yargı (Baştarafı 1. Sayfada) rev yaptıklan yargı çevresinde avukatlık yapmamalannı öngoren maddesi değiştirilerek kabul edildi: Adalet Bakanı Necat Eldem ve SHP'lilerin verdiği onergenin kabul edilmesi üzerine bu madde, tasarıdaki ilk şeklindeki gibi değiştirildi. Buna göre görevlerin SHP'nin demokratikleşme kataloğu hazırlanıyor ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) SHP "demokratikleşme kataloğu" için başta anayasa ve 12 Eylül'den bu yana çıkan yasalar olmak uzere, tum vasaları tarıyor. Tarama sonucunda demokratikleşme için sakıncalı görülen yasalarla ilgili değişiklik onerileri hazırlanacak. SHP'nın demokratikleşmt kataloğu ile ilgili çalışmaları Genel Merkez'de Başkanlık Divanı yürütüyor. Başkanlık Divan uyeleri Anayasa, Sendikalar Grev Toplu Sözleşme, Lokavt Dernekler, Ceza Muhakemeler Usulu, Toplantı ve Gosteri Yu rüyuşu Yasası ile Ceza Yasası' nı incelhur. lnelemeler sonund. bir rapor hazırlanarak sağlıkl bir demokrasi için Anayasa v yasalarda yapılması gerekli d« ğişiklik onerileri belirlenecek (Baştarafı 1. Sayfada) guyu oluşturdu. Bir vandan, A n k a r a ' d a n "takviye" olarak Belçika başkentine yollanan Prof. Türkkaya Ataöv ve Doçent M.Kemal Öke, Avrupa Parlamentosu'nun koridorlarında diğer Turk diplomatlarla birlikte AET milletvekillerini "akılcı ve gerçekçi" bir yaklaşıma davet ederek, raporun reddedilmesi yolunda çaba gösterirken, öte vandan da ozellıkle Fransa'dan Bnıksel'e gelen çeşitli Ermeni kuruluşlarının tem Ermeni raporu için silcileri raporun onaylanması lehinde kulis faaliyetinde bulundular. Ancak dün akşam ilk oturum bittiğinde ortaya çıkan genel ve yaygın kanı "soykınm raporunun" şu anda sıyasi komisyonda me\cut güç dengesinden dola>T bugün ya da yann ovlanmayacağı. raporun bir sonraki komisyon toplantısına kalacağı ve bu arada geçen zaman içinde de " T ü r k i y e ' y i fazla gocundurmavacak" bir uzlaşma formulu bulunmaya çahşılacağı şeklinde idi. den aynlan yargı ç ve savcılar ile Ana>rasa Mahkemesi raponörleri yargı çevresinde hemen avukathk yapabilecekler, ancak hizmet gördükleri mahkeme ve dairelerde, iki yıl avukaılık yapamayacaklar. Genel Kunıl'da benimsenen bir başka öneriyle öğretmenlerin de avukatlık >apabilmelerine olanak sağlandı. Aynı maddeye göre rnillenekilleri, il genel ve belediye meclısi üyeleri. hakemlik tasfiye memurluğu, anonim, limited ve kooperatif şirketlennin ortaklıgı, gazete ve dergi sahipliği ve bunların yayın mudürlüğünu yapanlar da avukatbk mesleğıne devam edebilecekler. Dün 4 maddesi kabul edilen tasarının, öğretmenlerin stajıyla ilgili 5. maddesi ise tasandan çıkarıldı. , SATILIK TELEVİZYON i j 67 ekran uzaktan kumandalı I renkh, orjına! " S a b a " ıe\eNİ2\on. Gumruk makbuzlu. Tel: 526 10 00 ' 405 Aykuı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear