02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Gumhuriyef Marmarada kayıkla 19 saat Sahibi: CmnlmrlvM Matbaaaiık ve Gazetecılık Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genei Yayin Müduru: Hasan Cemal, Müessese Müdüru: EanM Lsaklıgil. Yazı Işleri Müdüru Ok«> GoKnsia, • Haber Merkezi Mudürü: Yalçın Rayer, Sayfa Duzeni Yonetmenı: Ali Acar, • Temsilcıler ANKARA:Yalçi»DofeaBjZM(R.Hikmc(ÇetiBkaya,ADANA:Mthııı«tMcrcmB. Isıanbul Haberleri: ikaa Öı, Dış Haberlcr: Eıgaa Baln, Ekooomı: Omaa inagay, Küitilr: Ajrfın Ejncf, Magazın: Yalfia FekfeB, Spor Dantşmanı: AMiUuMtir Yaceimu, Duzehmc: Rtfik Darto*}, Araştırma: Şahia Alpay, Iş Sendıka: Şvkna Kcttoci. Haber Ara$tırma: Ufak Gütdemir, • Koordioalör: AkaMI Korabaa, # Malı Işler: Erat Erkat, llan: Zij» Halkta llışkUer: GâldcRa Kofar, ldarc: Hüeyia Giucr, lşleunc: Basan ve Yayan: OmBwtye< Mibaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41 Cagaloğlu Istanbul, PK: 246tsanbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Tdex: 22246 # Buroiar: Aakara: Zi>a Gokalp Bulvan İnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147. Telex: 42344 • İzmir. HaJit Ziya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 301elex: 523S9 • Adaaa: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Td: 1455019731 Teka: 62155 TAKVÎM 20 Eylul 1985 lmsak: 5.16 Güneş: 6.42 öğle: 13.02 lkindi: 16.29 Akşam: 19.13 Yatsı: 20.34 Yazı ve fotoğraflar UYGAR EREMEKTAR Sabaha karşı saat 3... Koyu karanhkla yavaş yavaş ilerliyoruz. Boğaz'dayız henüz. 6.S metrc uzunluğunda kamaralı bir motorun içinde. Akıntıyı kendimize göre ayarlayarak Üsküdar'a ulaşmaya çahşıyoruz. Boğaz Köprüsü ışü ışıl. Üzerinden tek tük otomobülerin, TIR'lann geçtiğiıu göriiyorum. 3 metre kadar önümuzde Taızan Hakan, bez kanosuyla hızb hızlı kitrekliyor. Deniz sessiz. Bir tek genıi yok. Motorumuz rolantide ilcrliyor. Onun da sessizliği fazla bozmasma izin vermiyoruz. Köprünün ışıkları yer yer aydınlatmış denızi. Tam bu sırada Tarzan Hakan, kıyı ile aramıza giriyor GUzel fotoğraf olur diyorum. Basıyorum deklanşöre. Yola geceyansı 2'de çıktık. Daha doğrusu Hakan, gazete gazete dolaşıp 2'de çıkacağını söylemişti herkese. 22.30'da, Beykoz'daki evinde buluştuk. Hoş beni 6 buçukta bekliyordu, ama bir türlü yetişememiştim. Sinirliydi. Beykoz Belediye Başkanı Ali Zengin üe beni beklenüşlerdi. Ali Zengin telsiz verecekmiş bize. Açık denizde gerekir diye. Ama bana teslim etmek ıstemiş. Ben gelmeyince de vennekten vazgeçmiş. Yiyecek bir şeyler hazırhyor Hakan ikimize. "Yd azun tbi. Bileceksin bu işleri" diyor kekeleyerek. Selahattin ağabey daha önceden anlaştığımız gibi motorunun deposunu doldurmuş, Tarzan'ın Beykoz kıyısındaki evinin iskelesine yanaşıyor. "Hadi yahu" diyor, "ne nunan çıkıyona?" "2'de." diyor Hakan. "Gazeteiert oyle dedik." Çıkıp dolaşıyoruz, vakit gecırmek için. Beykozlu gençler soru yağmuruna tutuyorlar Hakan'ı. Hakan 2'yi bekleyemiyor. Heyecanlı. Yemekte bir tabak çorba içip, bir ubak da fasulye yiyor. Üstüne iki bardak da, içine yumurta ve bal kanştırdığı sütü içiyor. "Işi Mleceksia.. Banu herkes bilmeı" diyor. Bu kez daha az kekeliyor. Yola cıkacağından mutiu çOnkO. Hakan, bez botunu suya indiriyor. Küreğini suya baunr batınnaz saate bakıyonım. 01.54. Çay bahçesinde kendisinı yolcu etmek için bekleyen arkadaslannın önüne gjdiyor. Fotograflanru çekiyorum. Asbnda onlar biraz da fotoğraflarının çekilmesi için bu "törencik"i düzenliyorlaı. Beykoz Belediye Başkanı ıse Hakan'a, "Seai yolcu etmek isterdlm" demesine karşın, yok. Yalnızca Hakan'a, aynı zamanda baskanı olduğu Beykozspor'un bir flamasını venniş. Bir de tzraıt Belediye Ba$kanı'na karunın arkasında saygılanru sutımuş. Hakan bu ikisini Izmit Belediye Başkanı Necati Gençoğlu'na verecek. Dedigınegöre, bizi tzmit'te onlar karşılayacaklar, törenle. Hakan'ın kalacagı oteli şimdiden ayarlamışlar. Kazalarda büanço: 25 ölü 17 yarah Çorum'dan Ankara'ya giden kum kamyonu bir dereye uçtu, 3 kişi can verdi. Haber Merkezi Trafik kazaları grafıği dün yine yükseldi: 25 ölü, 17 yarah. Şanlrorf a'nın Silvan ilçesinde bağa işçi götüren Sarih Sap yönetindeki 63 DV 702 plakah traktörun Karapmar köyü mevkiinde şarampole uçması sonucu A>ten Okkaş öldü, Cemll Okkaş, Mehmet Okkaş, Yeter Okkaş, Nahide Okkaş ağır yaralandılar. ŞanlıurfaGaziantep karayolunun 65. kilometresinde Abdülariz Nitee yönetimindeki 63 AH 457 plakalı kamyon yanlış sollama sonucu Bayram Yolnş yönetimindeki 06 D 1203 plakah kamyonla çarpıştı.KazadaMehmet Nitce öldü. Bayram Yolaş, Ujnr Yapımcak, Abdülaziz Nitce ağır yaralandılar. Aynı güzergâhta Harun Ergttl yönetimindeki at arabasının dereye uçması sonucunda Perihan Ergöl öldü, Hasan Erjül ağır yaralandı. Viranşehir ilçesi köprü girişinde Yusuf Paketkesen, Hasan Özbay yönetimindeki 46 AR 438 plakah kamyonunun altında kalarak can verdi. Hatay'ın Dörtyol ilçesinde Mnstafa Bayraktar yönetimindeki 01 FA 839 plakalı orman işletmesine ait pikap devriidi. Razada sürücü öldü. Hatay'ın Harbiye mahallesinde SiUeyman Güler yönetimindeki plakasız otomobilin çarptığı Şaban Uzun ile Ali Biçer yönetimindeki 31 EN 912 plakalı otomobil altında kalan Ramazan Çirkin adlı çocuk yaşamlarını yitirdiler. Samsun'un Vezirköprü ilçesinde Nurettin Çağlayan (17) yönetimindeki plakasız traktörün devrümesi sonucu Nurettin Çağlayan, Fahrettin Özmen öldüler. Rize'nin Bozukkale mevkiinde 53 AV 233 plakalı otomobilin, park halindeki 53 AF 625 plakah kamyona çarparak denize uçması sonucu Hasan Tabsin Mavi, Hasan Aktepe öldü, Nihat Uzun ağır yaralandı. Karacabey'de Cemal Tosun kullandığı 16 FE 824 plakalı traktörün Yolağzı köyünde devrilmemesi sonucu ezilerek öldü. Ordu'nun Ünye ilçesine bağlı Curi köyünde Erdoğan Kar yönetimindeki 29 AK 695 plakah kamyonu n altında kalan Mehmet Akın (21) yaşamını yitirdi. Erzurum'un Tekman ilçesinin Karhca köyünde 25 AP 961 plakah kamyonun arkasmdan sarkan tbrahim Durmaz (9) duserek öldü, Saadet Yüdız (6), Tnrgut Özdemir (5) ağır yaralandılar. İstanbul'da banliyö tren kazalanna bir yenisi daha eklenerek iki kişi raylar uzerinde can verdi. Şenlikköy tren istasyonu çıkışında MüceUip Sabaşı (54) ile Besim Yan (58), 74376 sefer sayıh Hakkı Anlaş yönetimindeki banliyo treninin altında kalarak olay yerinde can verdiler. Kartal £5 Karayolu uzerinde tsmet Altan yönetimindeki 38 AR 508 plakah otomobil ile Şerafettin Gerger yönetimindeki 16 AY 964 plakah aracın çarpışması sonucu Mehmet Biçer (37) ile Ahmet Şeref yönetimindeki 34 EL 483 plakah otomobilin çarptığı soyadı belirlenemeyen Hakkı, Hasköy Karaağaç caddesinde Rasim Gönaydın yönetimindeki 28 AB 583 plakah otomobil altında kalan Kenan YıMız, Şişli Okmeydanı Köprüsü uzerinde Meral Böyükbayrak yönetimindeki 34 P 5682 plakalı otomobilin çarptığı Hacer Arslan öldüler. Adana'mn Obalar Caddesi, E5 Karayolu Efes Pilsen Fabrikası yakınında Baraj Caddesi ve Barkal semtlerinde meydana gelen kazalarda Kamil Batoman (60), Ferhat KöseB (8), Kezban AJtun, Nuray Altun, Taüp Ulucan yaralandılar. Ceyhan'a bağh Mercin kö>ünde traktörle pamuk toplamaya giden işçilerin bindiği romörkün kapağının açüması sonucu kadın işçilerden Muhtemel Soylu (45) ile Bedriye Özdemir (40) duşürek öldüler. Çorum'dan Ankara'ya gelmekte olan kum yüklü 19 DP 012 plakalı kamyon, şoförünün uyumas: ve aşırı sürat nedeniyle sabaha karşı Ankara'ya 24 Km. kala yoldan çıktı. Yol kenarında bulunan sögüt ağaçlaruu da kırarak Hatip çayma uçan kamyon bir demir yığını haline geldi. Kazada, Hamdi Aslıhak (30), Hif Ateş (35), Hatun Ateş (12) öldü. î4nadolu Gazetecilik Li&esi" ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Basın yayın hizmet alanında ara elemam gereksi mini karşdamak amacıyla, h tanbul Maçka Teknik Lisesi'nde 19851986 öğretim yıhndan itibaren bir "Anadolu Gazetecilik Lisesi" hizmete açılacak. Anadolu Gazetecilik Lisesi'ne, Anadolu Teknik Liselerine girmeye hak kazanan asil ve yedek listelerdeki öğrenciler arasından ön kayıt yapılarak puan sıralamastyla öğrenci alınacak. öte yandan bazı derslerin öğretimini Ingilizce yapacak olan Anadolu Denizcilik Lisesi'nde öğretim süresi ilk yıl hazırlık olmak üzere 5 yıl olacak. Okulun hazırhk sımfına bu öğretim yılında 24 öğrenci alınacak. i Genelkurmay Başkanı Erzincan'da Haber. Merkezi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ 3. Ordu bölgesinde baslayan "Hafız Hakkı Paşa85 Fiili Müşterek Atışlı Tatbikatı"m izlemek üzere dün Erzincan 'a geldi. Dün tatbikatm Erzincan bölgesindeki bölümünü izleyen Orgeneral Üruğ, bugün Kandilli bölgesine geçerek bu bölgedeki tatbikatı izleyecek. 52 MÎL YOL Tarzan Hakan, bez kanosuyla hızlı hızlı kürek çekiyor. Deniz sessiz. Bir tek gemi yok. Koyu karanlıkta ilerliyoruz. Beykoz'dan baslayan yolculuk, Izmit iskelesinde noktalanıyor. 52 millik yolculuk 19 saat 15 dakikada tamamlanıyor. Yüdızlara bakıyorum. Samanyolu'nda minicik bir güneşın minkik bir gezegeni olduğumuzu dusünüyorum. Ve bu minicik gezegenin uzerinde minicik bir bez bot ile minicik bir motor. Ama giriştigımiz i$ boyutlanmıza göre buyük. Tam 52 deniz mili. Kürekie. Türkiye'de ilk kez Hakan deniyor bunu. "25 aMtte de w sa rekor kırm*) olacak" diye düşünüyorum. 4'te Moda koyuna vanyoruz. Karadakiler hâlâ uykuda. Denizdekilerin de pek farklan yok. iS dakika sonra Hakan kıyıya yönelmeye basuyor. Peşi sıra biz de yanaşıyoruz. Fenerbahçe'deki Galatasaray tesislerinin iskelesine tutunuyor. "Ne oldu?" diye soruyorum. "Paatoionunu çtkaraca^m. yoksa ıslanacak" diyor. Tam bu sırada gece bekçisı geliyor fenerini üzerimize tuıarak. "N'apıyomnıız hemserim?" diye soruyor. Hakan heyecanlanıyor. Durumu anlatmaya cahşıyor, ama boşuna. Kekelemesi büsbütun artıyor. Motorla biz yanaşıyoruz. "İzmit'e gidiyomz. Bu arkadaf sporcn, körekle rekor deniyor." Aldıguruz yanıt kısa ve yaptırımcı: "Yok mu kardeşinı bajka yerî" Bir şey söylemeden uzaklaşıyoruz. 04.50. Zaman zaman motorun randımanıru yükseltmek zorunda kalıyoruz. Hakan, hâlâ öylesine hızlı. Sanki 3 saattir kürek çeken o değilmiş gibi. Hoş daha önümuzde çok yol var. Temposunda dü$üş var. 07.30'da Kanal'a yanaşan arabalı vapuru görüyoruz. Bu gördüğümüz, yol alır halde ikinci gemi. Bir saat sonra Tuzla'mn yeni askeri yapılan görünüyor. Sonra mendirek çıkıyor karşımıza. Uzaktan, geçecek yol kestirmeye çalışıyoruz. Hakan'da kendi çizdigi bir harita var. Ona bakıyor. Nereden geçecegiz? "Her yer açık abi" diyor Hakan. Selahattin ağabey sinirleniyor: "Ulan boraa Venedik m i ? ' Sonunda 09.00'da Tuzla limanından çıkıyoruz. Sigaranın hesabım artık tane ile degıl, paketle yapmaya başlıyoruz neredeyse. Selahattin ağabey kamaraya girip kestirmeye ba^lıyor. titreşimi daha çok düsunmemi engelliyor. Danca'dayız. Birden sığ kayalıklann arasında buluyoruz kendimizi. Motoru durduruyoruz. Geri dönmeye olanak yok. Her an kayığın dibıni delebiüriz. ö n tarafa geciyorum. Elimle isaretler veriyorum. Bir süre sonra kayalıklardan kurtuluyoruz. Bakıyorum Hakan rahat. O bövle bir sorun yaşamıyor. 12.37... Hakan acıkıyor yeniden. Güneş tepemizde. Yine ekmek ve kaşer peynir veriyorum. 34 diş ısınyor ekmeği. Birden kusmaya başlıyor. Yüzü değişiyor. Gece yediklerini de çıkartıyor. Endişeleniyoruz. Su içiriyoruz. "Tuzlu so da iç" diyor Selahattin ağabey. Mide bulantısını gecirirmiş. Zor iş denizcilik. Kıyıda bir yerleşim merkezi bulmak için yola koyuluyoruz. Hakan'ın yiyebüeceği bir şeyler alajagı? Saate bakıyorum. Tam 6 dakika durmuşuz. 13.25... Hakan'ın yüzü bezgin bir hal aldı. "Miden çok kotü" diyor. Hâlâ bir yerleşim merkezine rastlamadık. Artık çok yakından izliyoruz onu. Dudaklaruun rengını kootrol ediyorum. Beyazlaşma olur», istemese de motora alıp en yakın sağlık merkezine götüreceğim. Yanaşıyor. "Açım" diyor. Yalnızca ekmek veriyorum. 14.45... Deniz dalgalı... Motorun gürültüsunden başım agnmaya başlıyor. Hakan'ı arkamızda bırakıp bir süre için hızla yol auyoruz. Bir ara dönup bakıyorum. Hakan, görünmüyor. Heyecanlanıyorum. Motorun var gücüyle geriye dönuyoruz. Her an her şey olabilir. Hakan, deniz motorlanyla dolu bir koya girmiş. Başı öne eğik, öylece duruyor. Hiçbir hareket yok. Kıyıya yanaşıyoruz. O da yanaşıyor. Tekneye oturup ayaklanm botuna sallandırıyor. Etrafımıa saran çocuklardan, Tavsancü'da olduğumuzu ögreniyoruz. Hakan'a, ama özellikle de botuna hayran hayran bakıyorlar. Bakkal kapaımış yemeğe gitmiş. Evinde buluyorum onu. Bizim için gelip açıyor dükkânını. Sut ve beyazpeynir ile besliyoruz Hakan'ı. Çocuklar sürekli sorular soruyorlar. lçlerinden birisi Hereke'ye 50 dakikalık yolumuz kaldığııu, tzmit'e de en fazla birbuçuk saatte varabıleccgimizi söylüyor. lnanması güç bir tahmin. Ama inanmak istiyoruz. Ashna bakarsaruz inamyoruz da. 15.30'da yeniden yola koyuluyoruz. Hakan biraz toparlanmış gibi. tzmit'e gideceğinuzi ögrenince çocuklardan birinin söyledikleri geliyor aklıma. "Ama oreya gidümez ki. Pis oraa. Balcık." Bütun körfezi geçmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum sonra. Hakan'ın körfezde devrilmemesi için temennide bulunuyorum. Uzakdoğu ile haberleşme ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin Üzakdoğudaki ön ülkeyle doğrudan haberleşmesini sağlayacak 3. yer uydu terminalinin yapımıyla ilgili sözleşme dün imzalandı. Törende konuşan PTT Genel Müdüru Servet Bilgi, istasyonun Hint Okyanusu üzerindeki haberleşme uydusu aracılığıyla araiannda Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan 'ın da bulunduğu on Uzakdoğu ülkesiyle haberleşmeyi sağlayacağını söyledi. Gölbaşının 15 kilometre uzağında kurulacak istasyon 7 milyar 700 milyon liraya malolacak. Sarsıntıya alıştık 09.30... Hava ısınmaya basuyor. lliklerımızde güneşi hissediyoruz neredeyse. 12 güneşi tepemize yerleşince ne yapacagız diye düşünüyorum. Motor hâlâ çalışıyor. Tekduze... Artık sarsuıuya aUşük. Tarzan'ın temposu gitgide düjüyor. Birden yunus balıklarını görüyoruz. Değişiklık olsun diye peşlerine düşüyoruz, ama yakalamamıza olanak yok. Hızla bir balık sürüsünün peşinden uzaklaşıyorlar. 10.20... Koy içeriye doğru iyice kıvrüıyor. Kıyıyı izlemek zaman kaybettirecek. Artık bir Motora gaz venyoruz Motora yol venyoruz. Hakan önümuzde. Karanlıkta onu kaybetmemek için yakından izliyoruz. Hızb kürek çekiyor. Motora gaz vennek zorunda kabyoruz. Kanlıca Burnu'na geldiğimizde Hakan, kıyıyı yalarcasına yol almaya bajlıyor. "Neden böyk yapıyor?" diye soruyorurn Selahattin a|abeye. "Aluatı var oadaa" diyor. "önceieri apkU akmb bizim kkimueydi, ^imdi oraa ten akıaü oldu" diyor. Saatime bak.ıyoruro 2.20. Motorun gürultusunden bağırarak konuşmak zorunda kalıyoruz. " 1 milyon verselcr boaun yaptı^iDj yapmam" diyor Selahattin ağabey. 35 yaşlarında. Motorunu >eni almış. Daha borcu var. "Gazeten Cıunhuriyet obnata götirmıezdim İzmit'e" diyor. Motorun sesi biamkini yeniyor, susuyoruz. 15 dakika geçiyor aradan. Bir gemi, Boğaz'ı ortalam^, akıntıyı da arkasına almış, ters yönttmuzde yanımızdan geçiyor. Dalgası ilk Hakan'a ulaşıyor. Bez botun suların içine bir gömülUp bir çıktığını görUyoruz. Devrüecek diye düşünüyorum, ama devrilmiyor. Dalgalar bize ulajuğında sahncak gjbı sailanmaya başhyoruz. Ürperiyorum. Hakan, maratona çıkmış bir atlet gibi. Ne çok hızü, ne çok yava$. Bir, bir ucunu, bir, Oteki ucunu daldırıyor suya gürgen küreginin. Teraposunda bir degişme yok. Aynı hızla ilerliyoruz. Birden yanaşmamm işaret ediyor. Üskildar iskdesinın önündeyiz. Meraklanıyorum. "tskdentaı tu\«)etlne mi gMecek acaba?" diye soruyorum Selahattin ağabeye. " O şortona Işer, geae dumuu" diyor. Hakan, su ıstiyor. Saatime bakıyorum. 03.10. tskelede 30 saniye bile durmadık. Hakan, yine asüıyor kilregine. "Aslanıın" diye bağınyor Selahattin ağabey. "Böyte gtdersen sabaha lzmit'leyiz." Hakan moralleniyor. Sabaha İzmit'e vannamıza olanak yok. Anadoluhisarlı balıkçılann, "O, kürekie gidecegi için 25 saatten önce varmnuu" dediklerini anımsıyorum. Bez bot sular içine bir gömülüp bir çıkıyor. Hakan'ın botunun denizden yüksekliği 20 cm. kadar. Gün ağarmak bilmiyor. Hakan yapayalnız. Temposu hiç düşmedi. Saatte 2.5 deniz mili yaptığmı tahmin ediyoruz. Mzmit iskelesini 21.10'da buluyoruz. 52 millik yolculuk bitti artık. Hakan 19 saat 15 dakikada tzmit iskelesine vardı. Toplam 17 saat 43 dakika kürek çekti. 5 litre su, 500 gr. süt içti. 1 saat 32 dakika dinlendi. Hakan yaklaşıp su istiyor. "Neredeyta?" diye soruyor, Selahattin ağabey, "Kartal'dayız" diye yanıüıyor. Yanıldığını çok sonra, 7.5'la Kanal'a yanasan arabalı vapuru gördüğumüzde anlayacaftız. Atatürk'e hakaret eden Amerikah İZMİR, (Cumhuriytt Ege Bürosu) Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında İzmir 6.Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Amerikah Çavuş Donalt B. Hinton'un 5 yıl hapse mahkum edilmesi istendi. 20 Ağustos 1985 günü alkollü olduğu bir sırada Atatürk'e sözlü olarak hakarette bulunduğu, yanında bulunan Amerikah arkadaşlarınca ihbar edilen Çavuş Hinton hakkında açılan davaya dün devam edildi. Cumhuriyet Savası duruşmada Çavuş Donalt B. Hinton hakkında 5 yıl hapis cezası isteminde bulundu. Duruşma tanıkların dinlemesi için başka bir güne ertelendi. HA KA N ERŞA HtN Toplam 17 saat 43 dakika kürek çekti. süre açık denizden gitmemiz gerekli. Ancak Hakan'ın iddiası pusulasız gitmeyi gerektirdiginden, hangı yönde acılacağımızı büemıyoruz. 4 askeri gemi manevra yapıyorlar. Onlara soralun diyoruz. lçlerinden birine yaklaşıyoruz. Birbirlerine yanaşık iki geminin kaptan köşkunden iki er dudükle, "konaşuyoriar". Gemi subayı bizi sertçe uyanyor: "Fazla yakiaşmayın!" "Izmit için ne yönde gitmemiz gerekiyor?" diye bağırarak soruyoruz, yaklaşmadan. "Şu Uraftan" diye işaret ediyor bize. Elimizle selamlıyoruz. Hızla uzaklaşıyoruz. Motorun gürültüsü çekilmez oldu Motorun gürültüsü artık hiç çekilmez oldu. lşkence gibi geliyor. Hakan'ın temposu biraz olsun düzelmiş gibi. Yolculuk sistemimizi değjştirdik. Hakan'ı geciyoruz. Onu görebildiğimiz en uzak noktaya kadar yol alıyoruz. Sonra oltayı sallıyoruz denize. O bize yetişene kadar bahk tutuyoruz. Motorun gürültüsünü ve yolculuğun çekilmez hale gelişini biraz olsun unutmak için. Hakan. savaşında öylesine azimli ki, hâlâ sürdürüyor kürek çekmeyi18.17. tzmit Körfezi'ndeyiz. Ortalık mazot artığı dolu. Körfezin suyu rengârenk. Yaklaşık 33 saattir uyku uyumadık. 16 saattir yoldayız. 52 deniz millik savaşın sonuna yaklaşıyoruz. Selahattin ağabey, "Ulan bu Beykoz'dan deli çıkmaz, ama beni de yaktı namussuz" diye söylenmeye başlıyor. Kıyı boyunca her yer fabrika. Izmit Körfezi'nin bunca pis olması doğal. 20.15... Izmit iskelesini aramaya başlıyoruz. Soracak kimse yok. Neden sonra kıyıda oturan bir gnıp genç farkediyoruz. Hava karardı. lskeleyi soruyoruz. Yol gösteriyorlar. Üerliyoruz. Zaman zaman Hakan'ı gözden kaçınyoruz. Fotoğraf makinesinin flaşını patlatarak yerini bdirlemeye çalışıyoruz. Savaşını kazandı kazanacak. 21.05... lskele bir turlü gelmek bilmiyor. Artık Hakan da biz de güeümüzün son haddindeyiz. Hakan motora tutunuyor. tki dakika kadar öylece yol alıyoruz. Sonra yeniden bırakıyor motoru. Tam bu sırada tzmit iskelesini buluyoruz. Saat 21.10... 52 millik yolculuk bitti artık. Hakan, 19 saat 15 dakikada Izmit iskelesine vardı. Toplam 17 saat 43 dakika kürek çekti. 5 litre su, 500 gram sut içti. 1 saat 32 dakika dinlendi. Yolculuğumuzun en acı yanını Izmit iskelesinde yaşıyoruz. Hakan, tzmit Belediye Başkanı Necati Gençoğlu'nun iskelede bizi bekleyeceğini söylüyor. Aynca Kocaelisporlu yöneticiler de orada olacaklannış. Ama iskelede tek lük kedilerle karşılaşıyoruz. Hakan'ın hayalleri yıkıhyor. 52 deniz millik yolculuktan sonra Asya Oteli'nde mışıl mışıl uyuyacağım düşlerken, Selahattin ağabeyle motorun kamarasında yatıp uykuya dalıyorlar. Sabah erken saatte tekrar yola çıkmak için. Ama bu kez Hakan'ın bez botunu motora yükleyeceker... Aynlıyorum yanlanndan. Sonradan tzmit Belediye Başkanı'nm da, Kocaelisporlu yöneticilerın de uzun süre bizi iskelede beklemiş olduklanru ögreniyoruz, ama bunun hiçbir önemi yok. Tarzan, ya da asıl adıyla Hakan Erşahin, kimsenin yapamadığını yaptı. Türkiye'de ilk kez kürekie Beykoz'dan İzmit'e giden sporcu oldu. Ama bu yetmiyor ona. "Gdecek yıl haziranda tzmir'e gidectgim, h»nr ol" diyor. O kadar cesur olduğunu sanmıyorum. Gün ağanyor Gün ağanyor. Adalann açığmdan geciyoruz. Sokaklann ışıklan bırer birer sönmeye başlıyor. Biz de minik lambanuzın akuye bağlı telini sökayoruz. Yazmaya değer bulup da notunu tuttuğum her şey için yaptığım gibi gene saatime bakıyorum. 06.05. Hakan, bize yaklaşryor. Ankmış. Ekmek içine kaşer peyniri hazırlayıp veriyorum. Bu arada Selahattin ağabey, plastik su şişelennden birisini, yansmdan keserek "ihtiyaç sHesl" haüne getiriyor. 67 kulaç ilerimizde balıkçılar ağ topMyorlar. Onlardan Cevizlî'de olduğumuzu öğreniyoruz. "YoİBauz oereye?" diye soruyorlar. özel durumumuzu anlatıyoruz. KaçU çıknııız yola? diye, bu kez merakla soruyorlar. 2'de çıktık. Vay be, çok iyi. Riizgar da sizden yana. AkınU da var. En az 3 saat kazanırsımz. Sonra iyi şanslar diliyorlar bize. Yeniden yola koyuluyoruz. Toplam 10 dakika raola vermiş olduk. 07.15'te Hakan, tekrar su istiyor. Bir ara Hakan'ı gözden kaçırdık Havanın aydınlanmasını dort gözle bekliyoruz. Bir ara Hakan'ı gözden kaçırdık. Motorumuzun minıcik bir lambası var. Çok 117aWyp görülebileceğinden kuşkuluyum. Sonra yeniden Hakan'ın siluetini yakalıyoruz. Meger akıntı nedeniyle yeniden kıyıya yanaşık gitmeye başlanuş. Bayramoğlu açıklarındayız 10.52... Balıkçılarla karşılaşıyoruz. Soran gözlerle bize bakıyorlar. Onlardan Bayramoğlu açıklarında olduğumuzu ögreniyoruz. tzmit'e gatıiğimizi söyleyince büsbütun şaşkın bakmaya başlıyorlar. Sonra yeniden denize, oltalarının suya girdiği noktaya çeviriyorlar bakışiannı. Bizi unuttular bile. Köpük köpük pis denizde tekrar yola koyuluyoruz. Bayramoğlu'na bakıyorum. Insanlann tatil yapmak için kutu kutu yapılara ve bu pis denize geldiklerini düşünüyorum. Balıkçılann "Bnnlar deli mi?" dercesine bakışiannı anımsıyorum. Sonra hangimizin, Bayramoğlu'na tatüe gidenlerin mi, yoksa bizim mi deli olduğumuz konusunda bir karara varamıyorum. Motorun Rüzgâr kendini hissettiriyor Gece sıkıa. Rüzgâr kendini hissettirmeye başbyor. Artık Marmara'dayız. Gün ağarmak bilmiyor. Hakan yapayalnız. Temposu hiç düsmedi. Saatte 2.5 deniz mili yaptıgını tahmin ediyoruz. Adüyede kan davası: 3 ölü Adapazarı Adliyesi'nde duruşmaya getirilen hasımlannı kurşun yağmuruna tutan adliye çavcısı Aydın Çatalbaş, "tntikam almak için buraya çaycı olarak girmiştim" dedi. ADAPAZARI, (Cumhuriyet) Adapazan'nda 10 yıilık kan davası, adliycyi kana buladı: 3 ölü, 7 ağır yaralı. Adliye binasında çaycüık yapan 21 yaşındaki Aydm Çataibaş Karasu ilçesindeki toprak anlaşmazlığından 10 yıl önce öldürülen amcasının dunışmasına getirilen hasımlannı kurşun yağmuruna tuttu ve olayda Mehmet Ça|layan, Cemal Ça|iayma, Mafamut Çağlaymn ölda Yaylım ateşi sırasında, mahkeme kapısı önünde bekleyen Hamit Fidan, Muzaffer Satır, Murat Pariak, Hiseyin Kasap, Hasan Yümaz, Osmaa ÇaflajrmB ve Oamm Kan yaralandı. 21 YAŞINDA KATtL OLDU Adapazarı adliye binasında çaycüık yapan 21 yaşındaki Aydm Çatalbaş, 10 yıl önce öldüriUen amcasının durusmasma getirilen hasımlannı kurşun yağmuruna tuttu. Olay verinde yakalanan sanık Çatalbaş, "Intikam almak için adüyeye çaya olarak girdlm" dedi. Amcası Kemal Çatalbas'ın intikamını almak için bir plan hazırladığını ve adliyenin çay ocağına girdiğini söyleyen Aydın Çatalbaş, 10 yıldır süren davanın dun sabah yapılacak dunışmasına hasımlarımn gelmesi uzerine yanmda taşıdığı otomatik tabancayı ateşlediğini bildirdi. Çatalbaş, polise verdiği ifadesinde şöyle dedi: "Çaglayan aflesi 10 yd önce amcamı taria anlaşmazlıgıııdan vunırak öMörmüşlerdi. Adüyeye mahkemeferi için gelmişler. Çay dağıürken onlan mahkeme kapta önünde gördum. O zaman kaa beynime sıçradı ve tabancanı çektim. Başka vatandaşiar yanüanmış, onlar için Mziildüm." 14'lük Belçika tipi Brovvning tabancası ile adliyeyi kana bulayan Aydın Çatalbaş1 ın yaraladığı kişiler arasında 5 yasında Murat Pariak adında bir çocuk da bulunuyOr. Yaylım ateşi sırasında yaralananlar Sakarya Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındılar. Çatalbaş ailesinin hasmı Çağlayan ailesinden Mahmut ve Celal olay yerinde ölurken, Mehmet ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. StENNA, (AP) Çağdaş Italyan edebiyatının en büyük yazarlarmdan ttalo Calvino, dün tedavi görmekte olduğu hastanede öldü. 62 yaşındaki Calvino, Toscana'daki evinde bir beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldınhniş ve iki hafta önce 6 saat süren bir ameliyat geçirmışti. Ameliyat sonrası sağhğı iyi giden yazar, birden komaya girdi ve birkaç gün komada kaldıktan sonra dün sabaha karşı saat 3.30'da gözlerini yaşama yumdu. San Remolu bir ailenin çocuğu olarak Küba'nın Santiago kentinde 15 Ekim 1923'te dünyaya gelen ltalo Calvino, 2. Dünya Savaşı'nın son yıllarında askere alındı. Ancak Italyan ordusunda savaşmak istemeyen Calvino, kaçarak Ligürya yöresindeki panizanlara katıldı ve iki yıl süreyle İtalya Fransa sınırı yakınlarında işgalci Almanlara ve faşist yurttaşlanna karşı savaştı. Yazarhğının ilk ürünterini de savaştan hemen sonra verdi. ttalo Calvino'nun "neorealist" olarak adlandırılan bu ilk yapıtlarında bile direniş yılları klasik bir biçimde değil, bu düş gucü yüksek yazann yarattığı bir çocuk kahramanın çocuksu bakışlarıyla anlatılır. Savaştan sonra bir süre gazetecilik yapan sanatçı, Italyan Komünist Partisi organı "L'Unita"da çalıştı. Daha sonra kendini tümüyle yazarlığa veren Calvino, son yıllanna dek zamanının yansını Paris'teki evinde, Italyan edebiyatının ünlti adı Calvîno öldü DenktaŞj bugün yurda dönüyor 'Haber Merkezi KKTC Cumhurbaşkaru Rauf Denktas, New York'ta BM Genel Sekreteri Perez de Cuelku'la görüştükten sonra geçtiği Londra'da temaslannı tamamlayarak bu akşam Kuzey Kıbrıs'a dönüyor. Meclis Başkanı Hakkı Atun, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nden Naci Usar, Toplumcu Kurtuluş Partisi'nden Alpay Durduran ve Ulusal Birlik Partisi'nden Olgun Pasalar'm oluşturduğu bir Meclis heyeti Strasbourg 'daki A vrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantısı sırasında temaslarda bulunmak üzere yarın Lefkoşe'den ayrılıyor. ttalo Calvino öbür yarısım ise damşmanlığmı yaptığı ünlü Einaudi Yayınevi'nin işleriyle uğraştığı Torino'da geçirdi. En ünlü romanı "Ağaca Tüneyen Baron"la uzun öyküsü "Sandık Miişahidi" dilimize çevrilen Calvino, eleştirmenler tarafından " ç o k usta bir anlatıcı" olarak nitelenir. "Varolmayan Şövarye", "Delik Desik Edilmiş Vikont" oykülerını bir araya getiren "Seriivenler'", bilimkurgu türüne yakmhğıyla dikkati çeken "Sıfır Çağı" ve "Cosmicomics", 1970'lerden sonra yayımlanan "Göriinmeyen Kentler" yazann en ünlü kitaplarıdır. Calvino'nun iskambil falı (tarots) uzerine ilginç bir incelemesi, ünlü masallan kendine özgü anlatımıyla yeniden değerlendirdiği bir."Masallar" kitabı da vardır. Kasparov ile Karpov berabere MOSKOVA, (AP) Moskova 'daki Dünya Satranç Şampiyonası 'nda Anatoly Karpov ile Garri Kasparov arasındaki altına oyun, berabere sonuçlandı. Karpov, bu sonuca göre 3.5 'a 2.5 puanla Kasparov 'un önünde. EN İYİ ARKADAŞ KI1AP" GERİ GELECEK Mİ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear